0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Ramazan ve sonrasında değişen kulluk anlayışı...

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
Ramazan ve sonrasında değişen kulluk anlayışı...
575 Mesaj -
Receb ve Þaban aylarýndan sonra Ramazan gibi rahmet kapýlarýnýn açýldýðý kýymetli günlere kavuþtuk. Yakýnda da Rabbim nasip ederse müminlere bir hediye olarak bahþedilen bayrama da kavuþacaðýz. Cenab–ý Hakk yaptýðýmýz ibadetleri, salih amelleri ve teberrularý en güzel þekilde kabul buyursun. Mutluluk ve huzur içinde bu günlerin tekrarýný nasip etsin. Ýslâm ümmetini gerçek bayramlarýn yaþanacaðý günlere kavuþtursun.
Bu günlerin ardýndan gelecek olan diðer zamanlar için unutmamamýz gereken birkaç hususu bu yazýmda sizlerle paylaþmak istiyorum. Ramazan ayý boyunca kendimizi alýþtýrdýðýmýz bazý ibadetleri bu ay bittikten sonra da devam etmemizin gerekliliðini unutmayalým. Çünkü Ýslâm mevsimlik deðil, ancak bazý mevsimlik veya dönemlik emirleri vardýr.
Müminler, "Müslüman" kimliðini ömür boyu taþýr. Bu kimliðin bizden ne istediðine bakmalý ve hayatýmýzý ona göre tanzim gerekir. Farz olan oruç dönemliktir. Senede bir ay yani sadece Ramazan'da tutulmasý zorunludur. Diðer zamanlarda kazaya kalan oruçlarýmýz varsa onlarý, sevap kazanmak amacýyla nafile oruçlarý tutarýz. Ancak namaz günde beþ vakit ve bir ömür boyu kýlýnmasý gerekir. Ramazan ayýnda kýlýnan teravih namazlarýyla bir yýllýk namaz borcunun yerine getirilmiþ olduðunu düþünenler büyük bir yanýlgý ve gaflet içindedirler.

* * *
Bir baþka husus ise, bu toplumun fertleri olarak bizler öncelikle kendimiz için bir þeyler yapmalýyýz. Herkes kendisi için bir þeyler yaparsa memleket için de, din için de, devlet için de, ekonomi için de, kýsacasý insanlýk için aslýnda çok þey yapmýþ olacaktýr. Hazreti Ömer Radýyallahu Anh efendimize isnat edilen bir söz var; "Bugün Allah için ne yaptýn?" üzerinde düþündüðümüz de bu cümle ciddi manalar içermektedir. Günümüzde ise bu söze þunu da ilave edebiliriz; "Kendin için ne yaptýn?" Yani sen "yapan" bir adam mýsýn? Yoksa haramlara göz yumarak sadece seyr eden, ahkâm kesen, cahilane fetvalar veren, kendini beðenen ve olur olmadýk her þeyi eleþtiren, doðru düzgün amellerin olmadýðý halde söz kalabalýðý yapan bir kimse misin?
Ýnsan kendisi için bir þeyler yapamýyorsa, Allah rýzasý uðruna iþler yapmasý imkânsýzdýr. Yani, kendisi için bir þey yapmaktan aciz birinin baþkasý için bir þey yapma ihtimal var mýdýr?
Boðulmuþ biri, boðulmakta olan baþka birini kurtarabilir mi? Kiþinin öncelikli vazifesi kendine yeterliliðidir. Etrafýna yardým ise bir sonraki adýmdýr. Yük olmamak esastýr. Biz nedense millet olarak genellikle, kendimiz ayakta duramadýðýmýz halde baþkalarýný ayaða kaldýrmaya çalýþmak gibi abes gayretler içinde oluruz.

ALLAH'A KULLUKTA DÜNE GÖRE BUGÜN NEREDESÝN

Bu durumu biraz açacak olursak; mesela kendin için beþ vakit namazý vaktinde kýlabildin mi? Ýslam'ýn koyduðu þartlara riayet ederek, ticaretine yalan, hile, sahtekârlýk karýþtýrmadan kendin için helal kazanç peþinde koþtun ve muvaffak olabildin mi? Kazancý çok fazla olan ahiret için ne kadar yatýrým yaptýn? Gönlünü nefsi emmare sýfatlarýndan arýndýracak hangi gayret ve çabalarý gösterdin? Kendini geliþtirecek bir okuma, düþünme, anlama, yorumlama faaliyetinde bulundun mu? Allah'a kulluk yönünden düne göre bugün daha ilerideyim diyebiliyor musun? Kendin için; bugün öldüðünde arkamda kalacak diyebileceðin hayýrlý bir "iz" býrakabildin mi? Çevrendeki insanlara bugün daha güzel davrandýn mý? Kötü alýþkanlýklarýndan birini daha terk ettin mi? Kur'an'ýn öðretilerinden, Allah Rasûlü'nün ahlaklarýndan neler öðrendin ve O'na yakýnlýkta ne kadar mesafe aldýn? Tabi bu ve buna benzer sorularýn sayýlarýný herkes kendini düþünerek çoðaltabilmesi mümkün…
Þayet bizler bir iç muhasebe bile yapmýyorsak, kimsenin ve hiçbir iþe yaramýyoruz demektir. Nefsin arzularýný tatmine çalýþýp, dünyanýn geçiciliðine yenik düþen zavallýlardýr. Merhum Akif'in tasviri ile "elleri böðründe yatan miskin adam"ýn yerinden kalkýp da insanlýða birkaç ölçek ziya halk etmezden evvel kendisi için bir þeyler yapmayý öðrenmesinin gerekli olduðu, inancýndayýz.

* * *
Müslüman kendi için güzel amel iþlemesi için önce kendi iç dünyalarýnda bazý meseleleri halletmeleri gerekir. Bu meseleler, Müslümanlarýn özel yaþantýlarýndan ziyade, sosyal hayatýn þekillenmesinde de menfi sonuçlar ortaya çýkaracaktýr. Bunu baþaramayanlar, hayatýn Ýslamîleþmesine de ket vurmaktadýr. Bunun için ''Hayatým Ýslam'dýr'' demenin yeterli olmadýðý bir gerçektir. ''Hayatým Ýslam'dýr'' demek için öncelikle kalbin bu söylenene inanmasý, kabullenmesi gerekmektedir. Kalbin vereceði cevapla, diðer azalar tetikleneceði için, azalarýn da söylenenle uyum içerisinde olmasý gerekmektedir. Bunun için Allah Celle Celaluhu:
''Ey iman edenler! Yapmayacaðýnýz þeyi niçin söylüyorsunuz?"agla1) sorusunu inananlara soruyor. Bu öyle bir sorudur ki, kalple birlikte, tüm azalara ''kendine gel'' ihtarýný yapmaktadýr. Yapýlmayacak bir þeyin söylenmesi, kiþinin kendini avutmasýdýr, ama Allah'ý avutmak mümkün müdür? Unutmayalým ki, Allah gizli veya açýk her þeyden haberdardýr.(2) Acaba bizler söylediklerimizi yapabiliyor muyuz? Söylediklerimizle yaptýklarýmýz ne kadar uyumlu? O kadar çok konuþuyoruz ki, ama konuþtuklarýmýz, sadece aðzýmýzý yormakla kalýyor, bazen azalarýmýzý bile þaþýrtýyoruz, "Az önce sahibim, benimle þu iþi yapacaðýný söylemedi mi?" diye. Þahitlik edeceði kýyamet gününde kendisine söz verilen azalar dile geldiðinde ne hale geleceðiz, bunu hiç düþünmüyoruz. Diller konuþuyor, azalar susuyor. Ne oldu, verdiðin söz, yapacaðým dediðin fiil. Bu bir hastalýk deðildir de nedir. Aný kurtarmak hastalýðý, kendini avutma hastalýðý. Farz edelim ki o aný kurtardýn, ya öldükten sonraki durumun?

* * *
Kur'an'ýn emrettiði üzere Rabbimize kullukta "ihlâslý"agla3) olalým. Çünkü Allah'a kullukta ihlâsý yakalamýþ kullara þeytanýn da bir "tesirinin" olamayacaðýnýagla4) Kur'an'dan öðrenmekteyiz. Unutmayalým ki, Ýslam'ý yaþayýþýmýzdaki her samimiyetsiz davranýþ ve ahlaklar þeytanýn yanýmýzdan ayrýlmamasýna sebebiyet vermektedir. Bizdeki ihlâssýzlýk þeytanýn musallatýný kolaylaþtýrýr. Mesela namaza üþenerek kalkýyorsak, bu bir riyakârlýktýr. Orucu tutuyor desinler diye tutuyorsak, hacca gitti desinler diye gidiyorsak, zekâtý veriyor desinler diye veriyorsak, daveti ikram ediyor desinler diye veriyorsak, bizim Allah'a verdiðimiz söz nerde kaldý? Hani söz vermiþtik, ibadeti yalnýzca senin rýzan için yapacaðýz, senden yardým isteyeceðiz diye? Sözlerimiz amel olmadan sadece sözden ibaret ise, bizim Müslümanlýðýmýz nerde kaldý?
Kýyamet gününde gece boyu Kur'an okurdum, gündüzleri oruç tutardým, hayýr hasenat yapardým, namaz kýlardým, aðlardým dediðimizde, Allah ve Melekler; "yalan söylüyorsun, sen Kur'an okuyor desinler diye okudun, namaz kýlýyor desinler diye namaz kýldýn, zekât veriyor desinler diye zekât verdin, aðlýyor desinler diye aðladýn,"agla5) denirse ne yapacaðýz? Hüzün kuyusuna atýlan insanýn hâlý nice olur.
Efendimiz Aleyhisselam hüzün kuyusunun cehennemde bir vadi olduðunu, cehennemin o vadiden her gün yüz kere Allah'a sýðýndýðýný, bu kuyuya amellerinde riya yapanlarýn gireceðini(6) ifade etmiþtir. Öte dünyada yaptýklarýmýzýn riya olduðunu görüp, ateþte baðýrsaklarý dýþarýda periþan vaziyette dolaþýrken, bizi görenlerin "yahu sen iyiliði emreder, kötülüðü yasaklardýn. Senin bu halin de ne?" dediklerinde, "emrederdim ama yapmazdým, nehyederdim, ama kendim yapardým."agla7)
Rabbim böyle bir hale düþmekten hepimizi muhafaza etsin.

* * *
Yapýlmayacak þeylerin söylenmesi ve amellerdeki ihlâssýzlýk gibi Müslümanlarda olmamasý gereken hâller, her Müslüman tarafýndan bir an evvel farkýna varýlarak yok edilmesi gereken manevi hastalýktýr. Zaten bu ve buna benzer hastalýklardan kurtulmak için bir gayret sarf edilmediði için ibadetlerde neþe yok, huzur yok. Þeytan bizi oyuncaðý haline getiriyor. Nefsimiz bizi kendine esir ediyor. Namaz kýlýyoruz, namaz bizi kötülüklerden alýkoymuyor. Oruç tutuyoruz, þeytanýmýz hapsolmuyor. Hacca gidiyoruz, hacdan sonra ayný hatalar ve günahlar devam ediyor. Zekât veriyoruz, yoksul doymuyor. Tövbe ediyoruz, günahta ýsrar devam ediyor. Sohbet ediyoruz, sohbet amel olmayýnca, tesir etmiyor. Zikrediyoruz, zikir amele yansýmýyor.
Aslýnda insanlar samimiyetsizliðe ve boþ konuþmaya, Allah'ýn dinine kâmil manada gönül vermedikleri için tevessül ederler. Çünkü Ýslam boþ konuþmayý ve ikiyüzlülüðü yasaklar, baþkasý hoþ görsün diye yapýlan ameli boþuna yapýlmýþ olarak kabul eder. Gerçek manada iman öyle bir haldir ki; Allah'ýn varlýðýný her an gündemde tutmaktýr. Allah'ýn varlýðýný kalp ve azalara fark ettirmektir. Zaten bunun farkýnda olan kalp Allah'tan gayrisini düþünmez, dil olmayacak þeyi söyleyemez. Rabbim bizleri kendisine gerçek manada kul olabilen salih insanlar arasýna ilhak etsin.

Amin.

Dipnotlar:
1– Kur'an– Kerim, 61/2
2– Kur'an– Kerim, 16/19
3– Kur'an– Kerim, 7/29
4– Kur'an– Kerim, 15/39–40
5– Müslim, Ýmaret, 152
6– Tirmizi, Zühd, 48
7– Buhari, Fiten, 17

Gönderen: 09.10.2007 - 19:42
Bu Mesaji Bildir   Ukab üyenin diger mesajlarini ara Ukab üyenin Profiline bak Ukab üyeye özel mesaj gönder Ukab üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1124 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ljungberg (41), yasse_g (32), SiRaTYoLCuSu (42), merseli (46), tebessumm (43), gül-ay (50), nimet (38), yunusozkan06 (38), gurur35 (38), GLADIO (37), Tuana29 (36), apodurmus (49), omer_soner (48), seher bingöl (41), ethemfener (50), voice (36), incim91 (35), Muhammed1992 (32), MESACID (39), sekaratulmevt (40), munira (43), Ceyt (41), erdoðan57 (50), Bayram weli (39), zekeriya87 (51), garip41 (45), ACÝZB&Ya.. (40), gönül_dostu (47), ercankiran (58)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61104 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.