0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » Vaad edilen zamanı yaşıyoruz....

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
Vaad edilen zamanı yaşıyoruz....
575 Mesaj -
Kâinatýn Efendisi ümmetinin geleceði ile ilgili endiþeleri olmuþtur. Zamanýn bozulacaðý, bozulan zamanda insanlýðýn ve de mü'minlerin bozulacaðýný açýk bir ifade ile haber vermiþtir. Kâinatýn Efendisi'nin ümmetinin geleceði ile ilgili haberlerini incelediðimizde bugün bu haberlerle yüz yüze olduðumuzu görmekteyiz.Ýþte Efendimizin mübarek sözleri ;


Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Öyle bir zaman gelecek ki, insanlardan faiz yemeyen kalmayacak, yemese bile tozu onlara bulaþacaktýr."
Bahsi geçen zamaný yaþýyoruz, direkt olarak faiz alýþveriþi yapýlmasa bile, sistem vaize dayalý olduðundan her þeyimizin temelinde faiz mevcuttur. Faiz, ismini deðiþtirmiþ, vade farký olmuþ, kâr ortaðý olmuþ, kâr–zarar olmuþ vs. Faiz isim deðiþtirerek hayatýmýzýn her safhasýna girmiþtir.


Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Ýçkiyi devletler teþvik edecekler ve muhtelif isimler altýnda içilecek."
Bu durumu da bizzat yaþýyoruz, devlet toplantýlarýnda içki içmeyenler aþaðýlanýyor, irticacýlýkla suçlanýyor. Devlet kurumlarýnda içki içilmiyor diye yer yerinden oynuyor. Devlete ait olup da umuma açýk yerlerde nasýl içki içilmez? Bir üst düzey yönetici anlatýyor: "Ben inançsýz bir insaným, ancak içki içmeyi de sevmem. Katýldýðým bir toplantýda beni bilen bir arkadaþým beni uyardý: "Ýçki iç aksi hâlde fiþlenirsin." Ben de zorda olsa bir bardak içtim, beni öyle çarptý ki; üç gün hasta yattým." Ýþte idarenin içkiye bakýþý..
Bunun yanýnda içki üretimi devlet eli ile yapýlýyor.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Erkekler erkeklerle, kadýnlar kadýnlarla münasebetsiz iliþkiler kuracaklar."
Tarihin hiçbir döneminde olmadýðý kadar günümüzde çirkinlikler yaþanmaktadýr. Ülkemizde sapýk iliþkiler yaþanmakta, bu sapýk iliþkiler suç sayýlmamaktadýr. Yaþanmasý bir yana, bu sapýk iliþkilere yasal yol bulma çalýþmalarý yapýlmaktadýr. Erkekle erkek, kadýnla kadýn istedikleri sapýklýðý yaþýyorlar. Þimdi de bunlara yasal bir zemin hazýrlayarak evlilikleri saðlanacak. Avrupa'da bunlar yaþanmaktadýr.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Söz kadýnlarda olacak ve zina yaygýnlaþacak."
Kadýn hareketleri o kadar ileri boyuta geldi ki, Feminizm adý altýnda yapýlan faaliyetlerde, kadýnlara üstünlük istenmektedir. Önce yasal düzenleme ile "ailenin reisi erkektir" genel kuralýný ortadan kaldýrdýlar. Zinaya gelince, zina normal bir hâdise imiþ gibi bakýlýyor. Zina suç olsun noktasýnda yapýlan yasal düzenlemelere, toplumun deðiþik kesiminden tepkiler geldi. Hangi çaðda yaþýyormuþuz, bu çaðda zina suç olur muymuþ?

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Haram iþlemeyi kolaylaþtýran imkânlar artacak, gençler günah iþlemeye ve kötülük yapmaya çok meyledecekler."
Günah araçlarý arttý. Her an, her yerde günah iþleyecek bir araç bulmak mümkündür. Özellikle iletiþim araçlarý ve internet yoluyla fuhuþ ve kumarýn her çeþidi iþlenebiliyor. Cep telefonlarý da büyük günahlarýn iþlenmesine aracýlýk yapýyor. Evlerdeki televizyonlar, sokaklardaki kahvehaneler ve gençlerin gittikleri eðlence salonlarý. Gençlerin günah iþlemesine gelince, attýklarý her adým onlarýn kolayca günah iþlemeleri için sebep ve araçlarla dolu.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Hayýrlar ve yaðmurlar azalacak, depremler ve taþkýnlýklar artacak."
Yaðmur rahmettir. Yaðmurlar yaðýyor; ancak rahmetten çýkarak zahmete dönüþüyor, felâket oluyor. Yaðmurun rahmet olmaktan çýkmasý efendimizin buyurduðu zamanýn geldiðinin iþaretidir. Depremlerin arttýðý açýk bir þekilde ortadadýr. Özellikle son on yýl içinde gerek ülkemizde gerekse yerkürede sayýlamayacak kadar çok deprem meydana geldi. Taþkýnlýklara gelince, dünyanýn her bölgesi içten içe kaynamaktadýr.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Zenginlere itibar edilecek, cimrilik artacak, zekât aðýr bir borç olarak kabul edilecek."
Herkes zengin olana, malý mülkü, serveti bol olana itibar etmektedir. Ýlim ehli, hocalar, yazarlar dahi zenginlere itibar etmekte, zenginin malý, mülkü nasýl kazandýðýna bakýlmaksýzýn, kendisine þartsýz itibar edilmektedir. Cimriliðe gelince, Allah rýzasý için istendiðinde kýrk dereden su getirilir. Ancak nefsin isteklerine ve lüks yaþama gelince, su gibi maddiyat akýtýlýr. Kýrkta bir olarak verilen zekât, zekât sisteminin en aþaðý tabakasýdýr. Zekâtý vermemek için akla hayale gelmeyen hile–i þeriyyelere baþvurulmaktadýr.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Ümmetimin erkekleri þiþmanlayacak ve semizleþecek."
Efendimizin binlerce yýl önce buyurduðu aynen çýkmaktadýr. Özellikle ilimle meþgul olan hocalara baktýðýmýzda, her birinin þiþmanladýðýný görürüz. Hocalar þiþman da mü'minler zayýf mý? Mü'minlerin de büyük çoðunluðu kiloludur.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Herkes 'kazanamadýðýndan ve geçinemediðinden' þikâyetçi olacak..."
Bu hadis–i þerif bugünlerle birebir uygunluk göstermektedir. Herkesin dilinde bir þikâyet, bir sýkýntý almýþ gidiyor: "Geçinemiyoruz, kazanamýyoruz, para kazanalým." "Çocuklarýma iyi bir gelecek hazýrlayacaðým, para kazanmam lâzým." Herkesin derdi ve sýkýntýsý para kazanmak olmuþ, büyük çoðunluk kendilerine para kazanmayý hedef edinmiþ.
Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Yalancý þahitlik ve boþanmalar artacak, anî ölümler sýk görülecek."
Amaç menfaat ve çýkar olunca yalancý þahitlik yapmak, meþru hâle gelmiþ. Yeter ki sen paradan haber ver, býrakýn yalancý þahitliði, yalancý fetva bile verilir. Yapýlan istatistiklere göre, son on yýlda boþanmalar yüzde beþ yüz artmýþ.
Anî ölümlere gelince, onlarda da çok hýzlý bir artýþ gözlenmektedir. Her birimizin çevresinde, "Yattý, bir daha kalkamadý.", "Gitti, bir daha gelmedi.", "Oturdu kalkamadý." gibi haberleri sýkça duymaktayýz.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Sabah giyilen elbise baþka, akþam giyilen baþka olacak. Önümüze gelen yemeklerden biri gelip diðeri gidecek ve Kâbe'nin örtüldüðü gibi evlerimizin duvarlarý halýlarla süslenecek."
Giyim ve kuþamda insanlýk tarihi en bol ve rahat dönemini yaþamaktadýr. Sofralarýmýzdaki yemeklerin ise, haddi hesabý yok. Evlerimizin süsü, halýlardan duvar kâðýtlarýna varýncaya kadar her birimizin evleri eski zaman saraylarýndan geri kalýr deðil.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Dünya iþlerine dalýnýp Âhiret unutulacak. Allah'ýn Kitabýyla hükmetmek, ayýp sayýlacak."
Dünya öyle bir hâl almýþ ki, her þeyin bir bedeli ve fiyatý oluþmuþ. O fiyat ve bedel bulununca (hâþâgöz kırpma ne Allah kalýyor, ne Resûlü, ne Kur'an, ne de mukaddesat. Varsa yoksa dünyalýk.
Bir mü'min için tek referans kaynaðý vardýr, o da "Kur'an–ý Kerim"dir. Bugün Müslümanlara baktýðýmýzda, Allah, Resûlullah ve Kur'an'ý referans vermekte utanýyorlar. Bir terzi kendisine referans olarak, "Ben eskiden sosyete terzisi idim." diyerek referansýný sosyete olarak veriyor. Bir aþçý, "Ben yabancý liderlere yemek yapmýþtým."; bir baþkasý "Bizimkisi eski mankenlerdendir.", Bir baþkasý : "Fransa'da yollar þöyle yapýlmýþtýr." diyor. Bu örnekleri çoðaltabiliriz.


Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Büyükler merhametsiz, küçükler hürmetsiz olacak. Çocuklarý terbiye, köpekleri terbiyeden daha zor olacak."
Merhamet duygusu toplumdan hemen hemen kalkmýþtýr. Büyükler, ellerinde güç ve kuvveti bulunduranlar, altlarýndakilere merhamet nazarý ile bakmamaktadýr. Dünyalýk çýkar ve menfaat söz konusu olunca, uygulanabilir en aðýr þiddet uygulanýyor, merhametten eser kalmýyor. Büyüklerdeki merhamet ve sevgi duygusunun eksikliði, küçüklerde hürmetsizlik olarak ortaya çýkmýþtýr. Küçüklerin büyüklere hürmeti tamamen ortadan kalkmýþtýr. Çok basit bir örnekle ne durumlara düþtüðümüzü gözler önüne sereceðiz. Bir belediye otobüsüne binmek yeterlidir, küçüklerin büyüklere saygýsýzlýðýný görmek için…
Yabanî hayvanlarýn evcilleþtirilerek, insanlarla ayný ortamda yaþamalarý çoðalýyor. Ayný anne babadan doðan çocuklar söz dinlemiyor. Anne babaya, topluma asi oluyor. Vahþî hayvanlar eðitiliyor; ama çocuklar eðitilemiyor.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Kiþiye þerrinden korkulduðu için ikramda bulunulacak. Görünüþte dost; fakat esasýnda düþman olanlarýn sayýsý artacak. Sözler hep yalan ve bir birine muhalif olacak. Âmir ve memur çok, doðru iþ yapan az olacak."
Ýnsanlar yaðcýlýk ve yalakalýkta birbiri ile yarýþýyor. Zalime iltifat ediliyor, zalimin þerrinden korkulduðu için hem iltifat, hem de ikram ediliyor. Yüz yüze herkes birbirine dost, güler yüzlü, samimî görünüyor. Kiþi arkasýný döndü mü, dedikodu, yalan, karalama baþlýyor. Herkes birbirinin arkasýndan konuþuyor, yalan, dolan, hile almýþ baþýný gidiyor.
Herkes bir yerlere baþkan olmuþ, reis olmuþ, müdür olmuþ. Elini sallasan baþkana, reise ve müdüre deðecek; ancak oturduðu makamýn hakkýný veren yok. Yüz tane makamý dikkatlice inceleyin, bu makamlarda oturan yüz kiþiden doksan dokuzu oturduðu makamýn hakkýný vermiyor.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Faize alýþ veriþ, rüþvete hediye denilecek. Tefecilik artacak, helâl haram unutulacak. "Para gelsin de nereden gelirse gelsin." denilecek."
Faiz normal oldu. "Ben paramýn deðerini nasýl koruyacaðým?" Allah seni dünyaya niçin gönderdi; bana kulluk edin diye mi? Yoksa paranýn deðerini koru, paraný enflâsyonda eritme diye mi? Faizin adý, kâr–zarar ortaklýðý, vade farký oldu. Rüþvet; hediye bahþiþ, oldu. Çocuklarýmýzýn önüne þu þarký kondu: "Para kazan, parayý kazan da nasýl kazanýrsan kazan."

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Birçok kiþi az bir dünyalýk karþýlýðýnda dinini feda edecek."
Bugün her hâli ile iyi bir mü'min görüyorsun. Ýçinden diyorsun ki, "Ne kadar güzel bir insan, inancýný yaþýyor." Tam gýpta ile baktýðýn zamanda o þahýsla bir dünyalýk menfaat için karþý karþýya geliyorsun. Aman Allah'ým! Bu o gýpta ettiðim mü'min mi? demeden edemiyorsun. O güzel mü'min gitmiþ, yerine âdeta kudurmuþ, gözü paradan baþka bir þey görmeyen bir canavar gelmiþ.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Ýmaný kalpte tutmak, kor ateþini elde tutmak kadar zor olacak. Mü'min sabah kâfir olarak kalkacak veya bunun tersi olacak."
Dünyanýn þaþaa ve süsü o kadar cazip hâle geldi ki, iman etmiþ bir mü'mini yoldan çýkarmak çok kolay hâle geldi. Her an, mukaddesata küfredilen bir düzen ve o düzenin insan nefsini cezbeden imkânlarý. Sabaha mü'min çýkan kiþi, öyle imkân ve hâdiselerle karþýlaþýyor ki, nefsinin talebine uyuyor ve akþama varmadan imanýndan oluyor. Çoðunlukla da bunun farkýna bile varamýyor. Ayný þekilde akþam mü'min olarak varýyor; fakat sabaha mü'min olarak çýkamýyor. Evlerimizin baþköþelerinde, en kýymetli yeri iþgal eden televizyon birçoðunu imanýndan ediyor da haberimiz yok. Ýþte yaþamak o kadar tehlikeli bir hâl aldý ki, her an her þey oluyor. Bir anda mü'min bir anda kâfir oluyor. Ýmaný muhafaza etmek çok ama çok zorlaþtý. Bu durum kor ateþi elde tutmaya benziyor.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Kabirler süslenecek ve Kur'an kazanç getiren bir meta hâline gelecek."
Þehrin en güzel yerleri mezarlýklar oldu. Mezarlýklarýmýz süslenmiþ, özellikle türbeler âdeta lüks mekânlar hâlini almýþ. Kur'an–ý Kerim'in kazanç kapýsý olduðuna gelince, bu çok net ve açýk bir þekilde görülmektedir. Bayramlarda mezarlýklarda yaþananlarý anlatmaya gerek yok, her þey ortada. Ýþi bilen, iþin ehli, olanlar dahi Kur'an'ý bir çýkar olmadan okumuyorlar. Hafýzlar para almadan okumuyor da, hocalar parasýz namaz mý kýldýrýyor?

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Mal çoðalýp sel gibi akacak, mal sahibi malýna tapacak ve tüccarlarýn çoðu hilekâr olacak."
Mal çoðalmýþ, akýl almayacak kadar bolluk içinde bulunuyoruz. Sofralarýmýzda yok yok. Yaz mevsiminde yetiþecek meyve sebzeler kýþ mevsiminde bulunuyor. Kýþ mevsimine mahsus yiyecekler yaz mevsiminde tedarik edilebiliyor. Sadece Ýstanbul ile ilgili bir haber verelim. Ýstanbul'da ayda beþ milyon ekmek çöpe atýlmaktadýr. Yanlýþ duymadýnýz beþ milyon âdet ekmek çöpe gitmektedir. Her birimiz evlerini þöyle bir düþünsün bakalým. Tek tek sayacak olursak, her birimizin evinde iðneden ipliðe, büyükten küçüðe yüzlerce araç ve gereç bulunmaktadýr. Mevlânâ Celâleddin–i Rûmî Rahmetullahi Aleyh Hazretleri buyuruyor ki:
"Secde ettiðinizde Mevlâ gözünüzden perdeyi kaldýrsa her birinizin baþka baþka tanrýlara secde ettiðinizi göreceksiniz." Günlük hayatýmýza da tekerleme olarak girmiþ: "Para isteme benden buz gibi soðurum senden."
Ticaret erbabýnýn hilekârlýðýna gelince, doðru tüccar yok denecek kadar azdýr. Herkes imkâný ölçüsünde hile yapýyor. Bunun en aþaðýsý, malýný satmak için yapýlan yemindir.

Kâinatýn Efendisi buyurdu ki:
"Büyük ve gösteriþli binalar yapýlacak ve bunlardan dolayý sokaklar daralacak."
Çok fazla izaha gerek olmayan bir konu, her þey ortada. Büyük binalar almýþ baþýný gidiyor. Daracýk sokaklar… Beþer, onar katlý binalar… Gökdelenler de cabasý.

EsSelam Aleykum...

Gönderen: 30.08.2007 - 05:04
Bu Mesaji Bildir   Ukab üyenin diger mesajlarini ara Ukab üyenin Profiline bak Ukab üyeye özel mesaj gönder Ukab üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1632 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.81302 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.