0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » Muhteşem mutluluk sarayları kurabilirsiniz!...

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
Muhteşem mutluluk sarayları kurabilirsiniz!...
575 Mesaj -
Belki yeni evlisiniz, belki de ayný yastýkta nice yýllar geçirdiniz. Zaman zaman eþinizle yaþadýðýnýz tartýþmalarý, anlaþmazlýklarý ve huzursuzluðu düþünüp, kendi kendinize þöyle sordunuz mu hiç:
"Acaba yanlýþ bir evlilik mi yaptým? Neden mutluluk çiçekleri açmasýný beklediðim güzel yuvamda hazan mevsimini yaþýyorum? Yemyeþil aðaçlarýmýn yapraðý neden dökülüyor? Hani muhteþem bir mutluluðu doyasýya yaþayacaktým? Neden huzursuzum, mutsuzum, þevksizim?"
Evlendikten bir süre sonra kendi kendine bu tür sorular sormayan kimse neredeyse yok gibidir. Evlenen insan, özellikle ilk günlerin renkli ve neþeli gülücükleri geçtikten sonra evliliðini sorgulamaya baþlar.
Neden birkaç kiþiyle daha görüþtükten sonra evlenmemiþ de, hemen karar vermiþtir? Ýlk görüþtüðü kiþiyle evlenseydi, daha mý mutlu olurdu? Acaba bu konuda annesini ya da babasýný dinlemekle hata mý etmiþti? Neden kendisine yalvarýr gibi tavsiyelerde bulunan arkadaþýna aldýrmamýþtý?
Daha bir yýðýn soru, beyninizi týrmalar durur. Yetmez, özlemler ve özenmeler baþlar. Çevresindeki evli akraba veya arkadaþlarýný düþünür: Ne kadar da mutlular, nasýl da candan davranýyorlar birbirlerine. Hele þu ikisi de öðretmen olan çift var ya, týpký çifte kumrular gibi. Ya þu çocuklarý lisede okuyan çifte hayran olmamak mümkün mü?
"Neden baþkalarýnýn yakaladýðý mutluluða bir türlü ulaþamýyorum? Neden kötü kader bir türlü peþimi býrakmýyor? Kýsmetime razý olup boyun bükmekten baþka çýkar yolum yok mu acaba?"

KÝMSE KENDÝNÝ SUÇLAMAZ

Evet, sonu gelmez bir sorgulama sürer gider yýllarca. Bir türlü gerçek sebebi ve çözümü bulamazsýnýz.
Kuþkusuz yaþadýðýnýz sorunlarýn ciddi sebepleri vardýr. Ama bunlarý keþfetmekte zorlanýrsýnýz. Kimse kendine toz kondurmaz çünkü; Eþler olaðanüstü bir özveriyle yuvayý sürdürdüklerini düþünürler. Ellerinden geleni yaptýklarýna, ama bir türlü sorunlarýný çözemediklerine inanýrlar.
Dört yýldýr evli olduðunu belirten iki çocuklu bir erkek, "Eþimi hiçbir zaman sevemedim. Herhangi bir kötülüðü ve olumsuzluðu yok. Ama içimde bir heyecan, bir kýpýrtý, bir elektriklenme olmuyor" demiþti. Karþýlýklý heyecan, coþkun bir sevgi, eþsiz bir mutluluk istiyordu. Çok isteyerek evlenmemiþti. Aradýðý elektriklenmeyi, zaman içinde bulabileceðini söylemiþlerdi. Ama hayýr, zamanla alýþamamýþtý. Þimdi ne yapsaydý? "Boþanmak istemiyorum, çocuklarýma kýyamam. Kendisiyle evliliðe evet dediðim eþimin hiçbir günahý yok, ona da zulmedemem. Ýkinci bir evliliðe eþim ve çevrem razý olmaz" diyerek acý gerçekleri ortaya koyuyor ve "Ne olur, farklý bir çözüm yok mu?" diye yalvarýyordu.
Evlendiði günden beri acý çektiðini düþünen bir kadýn, "Yedi yýl boyunca hiç sevmedim, hiç ýsýnamadým. Eþime bunu ifade etmedim, ama o sanýrým hissediyor" demiþti. Çocuklarýna ve eþine acýyordu. Onlarýn hiçbir günahý olmadýðýný kabul ediyor, ancak bir çözüm bulunmasýný istiyordu.
Bu tür sorunlu ya da mutsuz evlilikleri çok fazla uzaklarda aramayýn. Hatta çevrenize bile bakmaya gerek yok, içinize dönün. Yüreðinizden kopup gelen bir ses, "Daha fazla mutluluðu hak ediyorum. Çektiðim acýlarý yaþamamam gerekiyordu" diyor mu? "Neden eþimle anlaþamýyorum, neden içimde özentiler var, neden birbirimize karþý cývýl cývýl bir sevgiyle dolup taþmýyoruz? Allah'ým, idealimdeki mutluluk için her þeyimi verirdim" diye yalvarýyor musunuz?

GÖKTEN ÜÇ ELMA DÜÞMEZ

Eðer bu tür sorularýn kýskacýnda bunalýyorsanýz, umutsuz olmayýn. Dýþarýdan baktýðýnýzda mutluluk kahkahalarý atan her çiftin gerçekten huzuru yakaladýðýný da sanmayýn. Önce gerçeklerle yüzleþin. Aradýðýnýz uyum ve coþkunun, kendiliðinden gelip yüreðinize yerleþeceðini beklemeyin. Gökten düþen üç elmadan birisinin baþýnýza konup mutluluk getireceði, sadece masallarda var. Eðer o elmalarýn birinin de sizin yuvanýza düþeceðini beklerseniz, kýyamete kadar beklersiniz. Hem masallardaki mutluluklar bile katlanýlan büyük ayrýlýklar ve çekilen yoðun acýlardan sonra gelmiyor mu?
Öncelikle eþinizi seçerken hata yaptýðýnýz þeklindeki sonu gelmez sorgulamalarý býrakýn. Elbette seçimi yaparken, çevrenizin, ailenizin, arkadaþlarýnýzýn etkisi oldu. Belki bazý baský veya tavsiyeleri aþamadýnýz. Hem kaderin etkisi de inkâr edilmez bir gerçek. Ama artýk geçmiþte deðiliz. Eþ seçiminin mutluluk üzerindeki etkisi inkâr edilemez. Ne var ki, siz o hakkýnýzý kullandýnýz ve bugün buradasýnýz. Her þeyi bugünkü þartlarýyla düþünmelisiniz.
Öncelikle þunu reddetmeyin: Her þeye raðmen kabul eden ve nikâh masasýnda "Evet" diyen sizsiniz. Dünyanýn her yerinde sorumluluðu, "Evet" diyene yüklerler. Kabul etmeniz için alnýnýza tabanca bile dayamýþ olsalar, neticede ölüme karþý bu evliliði tercih etmiþ oldunuz.
Her fiilimizde olduðu gibi, eþ seçiminde de cüz'î bir irade verilmiþtir, ama, "Allah dilemeden siz dileyemezsiniz" anlamýndaki ayetin de bir hükmü, takdirin de bir hakký vardýr. Size düþen seçiminiz olumsuz bile olsa onu avantaja dönüþtürmeye çalýþmaktýr.
Öncelikle "seçim" ve "tatmin" gerçeklerini iyi kavramak gerekir.

ÝNSANI DÜNYA DOYURAMAZ

Bir beyaz eþya, elbise, ev, mobilya almak için ne yaparsýnýz? Sayýsýz alternatif arasýndan, mukayeseler yaparak seçersiniz. Aldýktan sonra bile, acaba öbür takýmý mý alsaydým, dersiniz.
Dünyanýn maddeten ve manen en iyi insaný, týpký kendisi gibi her bakýmdan muhteþem yüz kiþiyle evlense, yine de, "Acaba yüz birinci nasýldýr?" diye düþünür. Çünkü insanýn yaratýlýþýna, tatmin konusunda bir sýnýr konmamýþtýr.
Ýnsanýn ihtirasýný, duygularýný dünya doyuramaz, bunlarýn tatmin yerleri Cennettir. Bunun için sabýrla evliliðimizi güzelleþtirelim, ama asýl mutlu olacaðýmýz yurdun Cennet olduðunu unutmayalým.
Hiç kimse yüzlerce aday içinden inceleyerek evlenemez. Bu mümkün olsa bile, yine geçimde sorunlar olacaktýr. Ýnsan unsurunun söz konusu olduðu yerde anlaþmazlýk, uyumsuzluk, farklý düþünceler olaðan þeylerdir. Bir insan kendi dünyasýnda bile çeliþkiye düþerse, "iki farklý insan" neden kimi sorunlarla karþý karþýya gelmesin?
Bu gerçekler ýþýðýnda,
Eðer aday seçiminde kýsmetsiz olduðunuzu,
Baþlangýçtan beri eþinize ýsýnamadýðýnýzý,
Önceleri iyi olan iliþkinizin tamamen bozulduðunu düþünüyorsanýz, þu önerilerimize kulak verin:

BULUNDUÐUNUZ HÂLE ÞÜKREDÝN!

Ne kadar aðýr bir iletiþimsizlik, sevgisizlik ve soðukluk yaþýyorsanýz yaþayýn, mutlaka sizden daha kötü durumda olanlar bulunabilir. Ýçinde bulunduðunuz mutluluðu yetersiz görebilirsiniz, ancak sahip olduðunuz güzelliklerin farkýnda mýsýnýz?
Kendisine karþý istediðiniz sýcaklýðý duyamadýðýnýz eþinizin güzel yönlerini, hoþlandýðýnýz taraflarýný, olumlu davranýþlarýný düþünün. Hatta bunlarý bir kâðýda yazýn ve aile hayatýnýz üzerinde etkisini tartýn.

EÞÝNÝZÝ MUTLAKA SEVÝN

Eþinizin ne kadar eksik ve kusuru olursa olsun, onu mutlaka sevin. Onu sevmeniz için "eþiniz" olmasý yeter; baþka bir sebebe gerek yoktur. Evliliði sarsan "aldatma" gibi problemlerin dýþýnda her problem çözülebilir, her hata baðýþlanabilir, her eksik giderilebilir.
Bakýn bir yabancý þöyle diyor: "Bazýlarý sevdikleri adamla evlenmek için dua eder, benim duam biraz farklý. Ben Allah'a, evleneceðim adamý sevmek için dua ediyorum." (Rose Pastor Stokes)
Bu bakýþ açýsýný mutlaka kazanmanýz gerekir. Çünkü âþýksýnýzdýr, ama evlenemeyebilirsiniz. Evlenirsiniz, anlaþamamanýz mümkündür.
Ama evlendiðiniz kiþiyi severseniz, muhteþem bir mutluluk yaþayabilirsiniz. Diyeceksiniz ki, "Ýçimden sevmek gelmeyen birisini, nasýl seveceðim?"
Önce þu sorunun cevabýný verin: Eþiniz nasýl olsaydý severdiniz? Hangi davranýþlarý sergileseydi, size nasýl davransaydý mutlu olurdunuz?
Ve asýl can alýcý soru þu: Eþinizin, sizi mutlu edecek davranýþlarý sergilemesine, sizin katkýnýz ne olabilir?
Belki hoþlanmadýðýnýz bazý davranýþlarýna siz sebep oluyorsunuz. Kimi davranýþlarýnýz onu olumsuz hareket etmeye itebilir. Bir erkek eþinin çok para harcadýðýndan yakýnýyordu. Kadýn ise, "Çünkü bana zaman ayýrmýyor, benimle ilgilenmiyor. Ben de çok para harcayarak ondan intikam alýyorum" demiþti. Erkek, eþinin harcadýðý parayý kazanabilmek için ona zaman ayýramýyor, kadýn ise kendisine zaman ayrýlmadýðý için çok para harcýyor.
Görüyor musunuz, iletiþimsizlik yüzünden birbirlerinin mutsuzluðuna nasýl da hizmet ediyorlar.

SEVGÝ VE MUTLULUÐUN BEDELÝNÝ ÖDEYÝN

Vermeden almak, yatýrým yapmadan kazanmak, zahmet çekmeden rahat etmek istiyoruz. Oysa hiçbir zaman armut piþip aðzýmýza düþmez. Yaþayacaðýnýz bir mutluluk veya baþarýnýn mutlaka bedelini ödeyeceksiniz. Ailemiz için hangi acýyý çektik, hangi fedakârlýða katlandýk, hangi bedeli ödedik?
Ey hayal dünyasýnda tozpembe mutluluklar düþleyenler, ey hiçbir zahmete katlanmadan saadet saraylarýnda keyif çatmayý isteyenler, birazcýk zahmet çekin. Her insan Allah'ýn dünyaya gönderdiði ham bir malzemedir. Týpký bir sarayý meydana getiren taþ, kum, tuðla, çimento gibi. Kimisi bu malzemeden Mimar Sinan gibi Selimiye Camiini inþa eder, kimisi küçük bir kulübe yapar. Mimar Sinan gibi olup, kendinizi ve eþinizi geliþtirmeniz gerekir.
Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem'ý düþünelim. Asrýn en cahil, en zalim ve en sapýk toplumundan, insanlýðýn yýldýzlarýný çýkardý. Sevgisiyle ve nuruyla, insanlarý parlattý ve yüceltti.
Erkek olun, kadýn olun, eþiniz sizin için ham bir malzemedir. Ondan muhteþem bir mutluluk sarayý inþa edebilirsiniz. Yeter ki, sürekli kendinizi ve onu geliþtirme, anlama ve mutlu etme çabasý içinde olun.
Tabiî, bilgi, þuur ve beceri yoksunluðundan dolayý muhteþem bir sarayý yerle bir edebilirsiniz de.
Hep eþiyle çok iyi anlaþan ve mutlu bir yuva kuran çiftlerin hâline gýptayla bakarsýnýz. Onlar o günlere kendiliðinden ulaþmadýlar. Çok acý çektiler, birbirlerini anlamak için çok çýrpýndýlar, eþimi nasýl mutlu ederim diye olmadýk formüller denediler. Ama sonunda baþardýlar. Siz sonucu görüyorsunuz, ama her sonucun bir geri plâný ve bir alt yapýsý vardýr.
Minik bir cami yapan mimarýn, "Neden ben Selimiye gibi muhteþem bir cami yapamýyorum? Çünkü beni görevlendiren bir padiþah ve arkamda devlet desteði yok" deme hakký yoktur. Önce mimarýn beyni, yüreði, aþký, þevki, bilgisi ve gayreti gerekir. Siz Sinan olursanýz, Allah ne Süleyman'lar, ne Selim'ler yaratýr.
Siz de mutlu çiftlerin kitap, kaset, seminer ve iletiþim uygulamalarýyla birikimlerini nasýl geliþtirdiklerine bakýn.
Siz isterseniz, mutlaka verilir. Ama bedelini ödemek þartýyla...

GÜCÜNÜZÜ FARK EDÝN VE ONDAN YARARLANIN

Çoðumuz Rabbimizin bize verdiði gücün farkýnda deðiliz. Sanýrýz ki, en büyük güç kiþisel gayretlerimizle elde ettiðimiz varlýklardýr. Ýyi para getiren bir iþimiz, evimiz, arabamýz en büyük kazanç kabul edilir. Maddî varlýða sahip insanlar, Allah'ýn þanslý kullarý olarak adlandýrýlýr.
Oysa en büyük güç, "varlýk ve saðlýk" ile istifademize sunulan "dünya ve kâinat"týr. Kim ne kazanmýþsa, Allah'ýn ihsan ettiði, vücut ve akýl sayesinde kazanmýþtýr. Hem Rabbimiz, bütün dünyayý emrimize vermeseydi, biz ne kazanabilirdik?
Harran Ovasýný cennete çeviren Güney Anadolu Projesini yapmakla övünürüz. Gerçekten de muhteþem bir baþarýdýr. Ama söyler misiniz, Allah Fýrat'ý asýrlardýr coþturmasaydý, insanlar hangi barajý yapacaktý?
Buyurun neredeyse dünyanýn bazý devletleri kadar geniþ olan Konya Ovasýndan bir Fýrat çýkarýn! Allah yaratmasa, mümkün mü?
Varlýðýyla övündüðümüz baþarýlar, hizmetimize verilen varlýklarý doðru ve verimli bir þekilde kullanmaktan ibarettir. Ve bu varlýklardan farklý þekillerde dünyanýn bütün ülkelerine verilmiþtir. Yeter ki, faydalanmasýný bilelim.
Týpký bunun gibi, birlikte hayatýnýzý geçirdiðiniz eþiniz, size verilen muhteþem bir nimettir. Allah elde edilmesi zor olaný bize vermiþtir, biz ondan yararlanmasýný bilmiyoruz. Her insan, benzersiz cevherleri içine alan bir hazinedir. Yeter ki, ondan yararlanmasýný bilelim.
Birlikte yaþayacaðýnýz bir insan olmasaydý, siz onu yaratabilir miydiniz? Belki eleþtirdiðiniz, beðenmediðiniz eþinizin tedavisi imkânsýz bir hastalýðý olsaydý veya bir kazada sakat kalsaydý, bunu telâfi edebilir miydiniz?
Hayýr! Rabbimiz bize pýrýl pýrýl bir insan vermiþ. Elbette eksikleri ve kusurlarý olacak. Hangimiz mükemmeliz? Sabýr, hoþgörü ve geliþim gayretiyle her þeyin üstesinden gelmek mümkündür. Tabiî, siz isterseniz...



cemil tokpýnar
Gönderen: 20.08.2007 - 20:23
Bu Mesaji Bildir   Ukab üyenin diger mesajlarini ara Ukab üyenin Profiline bak Ukab üyeye özel mesaj gönder Ukab üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1142 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
EROLPARLAK (62), mehtap00 (49), desertlion (50), bora1907 (51), Albarlos (39), kalplerin_güne&.. (39), fenerlikiz (34), TAHA_06 (40), mayhan (37), 54recep54 (58), senem25 (50), ismail2 (64), _gülsime_1972 (52), tamirat (54), zulfi-kar (43), orhunugur (45), hacer03 (54), ravzagül2 (54), Malessudba (40), emin1974 (50), dadas-kardes (45), ankebuttt (38), mahçup_8.. (43), kartalx (54), ismailkurtca (45), [burhan] (38), vdemirci (44), yusuf_25 (44), AFFET_ALLAHIM (34), gulkaymak (), paris (39), tubekna (38), XKAFX555 (59), kenanomeroglu (72), BAYBORA YALCIN (51), beyzaa (47), ali can__25 (46), Miralay (56), ruemeysam (44), salih38 (41), beyce89 (35), tatarSaid (47), e.ziyanak (46), recepyilmazer (64), mehmet_t66 (39), canadali_Zeynep (48), garipsezgi (40), ya_garib_ya_yol.. (53)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61039 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.