0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Ümmetin hasreti: "Bir Oda Dolusu Adam"

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
monaroza su an offline monaroza  
Konu icon    Ümmetin hasreti: "Bir Oda Dolusu Adam"
6 Mesaj
‘Bir Oda Dolusu Adam’


Zeyd bin Eslem’in babasýndan naklettiðine göre Ömer bin Hattab radýyallahu anh bir gün dostlarý ile otururken aralarýnda þöyle bir konuþma geçmiþ:

Ömer radýyallahu anh :

‘Haydi, herkes bir þey dilesin.’ Demiþ.

Ordakilerden biri:

‘Ben, þu oda dolusu gümüþüm olsun da onu Allah yolunda harcayayým isterim.’ Demiþ.

Bir baþkasý:‘Þu oda dolusu altýným olsunda onu Allah yolunda harcayým isterim.’ Demiþ.

Bir diðeri: ‘Bu oda dolusu mücevherim olsa da Allah yolunda harcasam isterim.’ Demiþ.

Ömer radýyallahu anh ‘Baþka?’ deyince,

‘Baþka bir þey istemeyiz.’ Demiþler.

Bunun üzerine Ömer radýyallahu anh kendi arzusunu þöyle dile getirmiþ:

“Ben,

Ebu Ubeyde bin el-Cerrah,
Muaz bin Cebel ve
Huzeyfe bin el-Yeman gibilerden
Þu oda dolusu insan isterim ki onlarý, Allah yolunda görevlendireyim.”

Dün de Bugün de Aranan Adam Ayný!

Yer iþgal eden deðil, yer dolduran, harcadýðýndan çok üreten, liyakatli, ahlaklý, vefalý, sabýrlý, zor zamanýn adamý: Arandý, aranýyor.

Kendisinden çok ümmetini düþünen, insan olmanýn insan dýþýndaki mahluklardan farklýlýðýný idrak eden, Allah’tan korktuðu her halinden belli olan, þehvetler önünde erimeyen, sözüyle eylemi ayný olan, dik ve cesur, yalpalamayan adam: Arandý, aranýyor.

Kýnamalara aldýrmayan, dünya ile ahiret arasýnda denge kurabilen, gece abid gündüz mücahid, eliyle diliyle, malýyla cihad eden adam: Arandý, aranýyor.

Zenginleþince fakirlik günlerini unutmayan, omuzlarýna yük konunca nazlanmayan, mazeretler üretmeyen, ‘ama ve fakat’ demeyi bilmeyen, dininden taviz vermeye razý olmayan adam: Arandý, aranýyor.

O hep arandý: gün oldu o Habil olarak çýktý. Ýsmail olarak çýktý.

Gün oldu gurup oldular, maðaraya sýðýndýlar, ‘Ashab-ý Kehf’ oldular.

Yesrib’te Mus’ab olup, Medine kurdular.

Erkam ehli oldular. Suffa ehli oldular. Bedir ehli oldular.

Maðarada Ebu Bekir oldular.

Haçlýlarýn önünde Salahaddin, Fatih, Seyit Çavuþ oldular.

Onlar, hak ve batýlýn iki zýt kutup olarak yeryüzüne indiðinden beri arandý, aranýyor; Allah’ýn dini için ‘fedakar, gecesi gündüzüne katýlmýþ adam’ arandýkça aranacaktýr.

Ömer’in aradýðý, kerpiç duvarlý odasýný dolduracak adamlar o adamlardý. Kendisi gibi adamlar arýyordu.

Bedenleri odalarý, heybetleri gözleri dolduran, meleklerin imrendiði adamlar arýyordu.

Abid, zahid, muttaki, fethettiði topraklarda elinin ve emrinin altýndaki servet denizinin ortasýnda aç gezecek; ama davasýndan geçinmeyecek adam arýyordu. Kendisine kefenlik olarak hazýrlanan bezi görünce:

‘Üç gün sonra çürüyecek bir vücut için bu kadar bezi zayi etmeyin, iki kat kefen bana yeter.’ Diyecek temiz elli ve dilli adamlardý Ömer’in aradýðý adamlar.

O adamlar fethedip þirkten temizledikleri topraklardaki düþüncelerden, yaþam tarzlarýndan etkilenmediklerini gibi, bütün dil ve coðrafya engellerine raðmen kendi akidelerini o yerlerdeki insanlarýn gönüllerine yerleþtirdiler.

Etkilenmeyip etkilediler. Almadýlar verdiler. Temsilcisi olduklarý peygamberlerinin yüz aký oldular. Onu hiçbir yerde mahcup etmediler. Gözleri ve elleri güven verdi. Dillerinden bal aktý.

Dostlarýný da düþmanlarýný da hayran býraktýlar.

Ne ibadetten taviz verdiler, ne de cihattan.

Dünyadan da nasiplerini unutmadýlar.

Adým baþý bir keramet sergiledikleri halde, keramet kampanyalarý açmadýlar. Ayaklarýný kaydýrmadan sadýk Müslüman olarak yaþamayý en büyük keramet ve nihai hedef olarak gördüler.

Ömer, onlarla ve onlarýn baþýnda yaþadý. Sonra bir bir adamlarýný kaybedince, gelecek nesillere fetih erlerinin temel karakterlerini, vasýflarýný anlatmak istedi. Ümmetin hasretini dillendirdi: Ebu Ubeyde, Muaz ve Huzeyfeler…


Adamlýðýn hakkýný verenler; Ebu Ubeydeler, Muazlar, Huzeyfeler

1- Þirkten tamamen arýnýp imanýn hakkýný verdiler. Allah’ý Mevlalarý bildiler. O’nun dostunu dost, düþmanýný düþman bildiler. O’nun gözetlemesini her an hissettiler; ateþten kaçar gibi haramlardan kaçtýlar.

O’nu zikretmeyi, havayý solumak gibi hayatý gördüler.
Kur’an’ýný doya doya okuyup tatbik ettiler. O’na güvendiler. Tevbeye ve istiðfara yapýþtýlar.
Farzlarý, vacibleri harf harf eda ettiler.
Asla dinden tavize yanaþmadýlar.
Canlarýný verdiler de dinden bir nefes taviz vermediler.
Allah’ýn mübarektir dediði yerleri mübarek bildiler.

2- O’nunla buluþma günü için titrediler, ürperdiler.
Cennete girecek bir tek insan varsa o da benim, cehenneme girecek tek insan varsa o da ben olabilirim diye inandýlar. Topraðýn üstünde iken altýndaki heyecaný ve endiþeyi hissettiler.

Gözyaþlarý kurumadý. Gece yarýlarýnda, seherlerde deli divane olup yalvarýp yakardýlar.

Onlarý bilmeyen biri izlese, bütün cinayetlerin ve kötülüklerin faili zannederdi. Sanki o büyük fetihler, o ihlaslý hizmetler onlarýn eseri deðildi.

3- Cennetin bedelsiz olmadýðýný, dünya hayatýnýn ona varmak için bir köprü olduðunu idrak ettiler. Þehadet, gazilik, fedakarlýk, sabýr, sebat, vefakarlýk, þecaat… damarlarýnda dolaþan kan oldu. Yiðittiler.

4- Allah’ýn peygamberini herkesten, hatta kendi canlarýndan çok sevdiler. Bedenlerini O’nun yoluna ve hizmetine feda ettiler, dillerini de O’na salavatla þenlendirdiler. Sünnetine sarýldýlar; onu can simidi bildiler, hayatlarýný ona göre ayarlayýp düzenlediler. Vaat ettiklerini, olacak dediklerini olmuþ bitmiþ saydýlar. O’nun gönüllü tebliðcileri oldular. Sahabilerini sevdiler, baðýrlarýna bastýlar. Ehl-i beytine muhabbet ve takdir beslediler.

5- Mescitlere kilitlendiler. Ezaný mescitlerde dinlemeye gayret ettiler. Oralarý fani dünyanýn cenneti bildiler. Eðer üzerine dövüþecekleri bir toprak parçasý olsaydý o da mescitlerin birinci safý olurdu. Sakat, hasta, yorgun her halükarda, mescit randevularýný bozmadýlar.

6- Fitneden uzak durmaya gayret ettiler. Sabredip, akýbetin hayrolmasýný beklediler. Günah ve þehvetlerin baskýsýna, fitnelerin, musibetlerin þiddetine, fakirliðin ve yokluðun aðýrlýðýna sabrettiler. Zillete düþmediler, zilletin sebeplerinden kaçtýlar. Açýz açýðýz demediler; onlarý uzaktan izleyen tok zannetti.

7- Yaptýklarýný yeterli görmediler. Cihadýn en büyüðünü yaptýklarý halde elleri duada karýncalandý. Nefislerini yetersiz kalmakla kýnadýlar; nefislerinin þerrinden Allah’a sýðýndýlar. Kendilerinden daha iyi olanlarý örnek aldýlar. Hayýrda ve infakta yarýþtýlar. Geceyi gündüze ilave ettiler; gündüzü de geceye…

8- Allah’tan hiç ümit kesmediler. Bunaldýkça zikre ve Kur’an’a sarýldýlar. ‘Olmaz’ demediler.

9- Ýnsanlardan kopmadýlar. Sýkýntýlarýna katlanýp toplum içinde olmayý ve bir kiþiye bile olsa faydalý olmayý, bir caný cehennemden kurtarmayý dert edindiler. Yeri geldi bir selam vermek, bir gönül almak için güneþin altýnda yol kat ettiler.

Mütevazý, güler yüzlü, dosdoðru oldular. Kendileri için istediklerini din kardeþleri için de istediler. Hediyeleþtiler, ziyaretleþtiler. Sevdiler sevildiler. Gönüllerin sultanlarý oldular. Kimse onlarýn ahlaksýzlýðýndan söz etmedi. Yürüyen Kur’an, yaþayan Sünnet gibiydiler.

10-Mala tenezzül etmediler, cazibesine kanmadýlar. Yolcunun harçlýk tutmasý gibi mal biriktirdiler. Artaný hemen infak ettiler. Ýnfak ettikleri için törenler yapmadýlar. Sað elleriyle verdiklerini sol ellerinden gizledikleri oldu.

Deðil harama þüpheliye tutmak bir yana, kendi alýn terlerinin eseri olan mallarýný dahi ellerinden çýkarmaya baktýlar.

Alýr gibi verdiler. Vermekten zevk aldýlar. Saraylarýn sahiplerini esir aldýlar; ama saray sahibi olmadýlar. Araziler çiftlikler edinmediler. Tam anlamýyla bir aðacýn altýnda dinlenen yolcu gibi yaþayýp gittiler.

11-Büyük düþündüler, büyük iþler yaptýlar. Üç kiþi ile bir millet olduklarýna inandýlar.Kalpleri bir avuç kadar, yürekler ise daðlar kadardý. Tek baþýna bir ordunun içine dalmakta tereddüt etmediler. ‘Yapabilirim’ dediklerini yaptýlar.

‘Allah benimle beraberse gerisi önemli deðil’ düþüncesi ile yollara düþtüler. Hayal edilmesi zor iþleri gerçekleþtirdiler. Kilometreleri adým kadar bile görmediler.

12-Odalarý ve makamlarý doldurup hakkýný veren o þahsiyetler, geliþen olaylara ve iklimlere göre þekillenmediler. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem vefat ettiðinde hangi halde idiyseler, yirmi yýl sonra da o hali sürdürdüler.

Etkilenmediler, etkilediler. Kör taklide girmediler.

Aþaðýlýk hissine kapýlmadýlar. Kisra’nýn önünde, Ýslam’ýn izzetini koruyarak durup konuþtular.

Öldürülme tehdidine güldükleri gibi, maddi imkanlara da kendilerini satmadýlar. Geri gitmediler, yerlerinde de saymadýlar.

Alýntý- Ubeydun

Gönderen: 23.07.2007 - 13:15
Bu Mesaji Bildir   monaroza üyenin diger mesajlarini ara monaroza üyenin Profiline bak monaroza üyeye özel mesaj gönder monaroza üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
der_ya su an offline der_ya  
875 Mesaj -
KARDEÞÝM ÇOK FAYDALI BI EKLEME....Allah Razı Olsun ADAM GIBI ADAMLARA GERCEKTEN ÝHTIYAÇ VAR... SELAM VE DUA ÝLE...EMEGINE SAGLIK
Gönderen: 24.07.2007 - 18:24
Bu Mesaji Bildir   der_ya üyenin diger mesajlarini ara der_ya üyenin Profiline bak der_ya üyeye özel mesaj gönder der_ya üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1224 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
zec (53), yesil07 (39), volkansav52 (40), bebecik1974 (50), mcamlica (38), serdar414 (47), musoylemez (56), KalpYapalim (32), gurbat (62), yasen (47), yilmaz (63), kenzularsh (40), srknsrt (51), puma (54), mazpolat (67), pskofb (38), akaasa (49), oguzy (74), arkadasim (51), Mecnun2000 (55), sarenge (44), SarCopTeS (43), halil40 (36), belan08 (47), halil_10 (37)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.70104 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.