0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » ya sorum galiba eklenmedi ?

önceki konu   diğer konu
4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
ezzra su an offline ezzra  
Konu icon    ya sorum galiba eklenmedi ?
11 Mesaj -
ben ünide okuyorum..18yaþýndayým.. babam ve neredeyse tüm sülalem solcudur...ve ben yeni kapandým..benden baþýmý açmamý istiyorlar ne desem kabul etmiolar... öðretmen olcan ne gerek var ...onlara kabul ettirmek için nasýl bir dille anlatýcam??? özellikle büyüklerimden ACÝL çok acil cevap bekliorum... ağlarağlar
Gönderen: 22.06.2007 - 13:05
Bu Mesaji Bildir   ezzra üyenin diger mesajlarini ara ezzra üyenin Profiline bak ezzra üyeye özel mesaj gönder ezzra üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
**Su_DamlasI** su an offline **Su_DamlasI**  
1420 Mesaj -

es selamu aleykum


Evlerinizde oturun. Cahiliyenin açýlýp saçýldýðý gibi açýlýp saçýlmayýn." Bu ayette Cenabý Allah (c.c.) kadýnlarýn kendi evlerinde oturmalarýný emretmektedir ki, bu da örtünmeye bir delildir demiþlerdir.(AHZAP 33)

Sünnetten delillere gelince: Rasulullah (s.a.v.)’ýn;

"Kadýn avrettir." dediði rivayet edilir. Ayrýca þöyle dediði de rivayet edilir..(TÝRMÝZÝgöz kırpma

"Sizden birinizin (kadýnlar mülkü durumunda olan) erkek kölesi bulunsa bile ondan örtünsün." (ÝBNÝ MACE)

Yine Ümmi Seleme'den rivayet edilen bir hadiste þöyle geçmektedir:

“Ben ve Hafsa Nebi (s.a.v.)’ýn yanýnda oturmuþtuk. Ýbni Ümmü Mektum girmek için izin istedi. Nebi (s.a.v.) bize; örtünün dedi. Ben: Ya Rasulullah! o, kör bir adam, görmez, dedim. Allah Rasulü: “O, kör ise de siz onu görmüyor musunuz? dedi." Ebu Davud'un rivayet ettiði hadis ise þöyledir..(EBU DAVUD)

“Abbas'ýn oðlu Fadl Peygamberin terkesinde bulunuyordu. Hasamlý bir kadýn Peygamberden bir þey sormaya geldi. Fadl, o kadýna bakýyor, kadýn da ona bakýyordu. Peygamber Fadl'ýn çenesinden tutup yüzünü kadýndan çevirdi." Cerir b. Abdullah'tan..(EBU DAVUD)

“Ben, Rasulullah (s.a.v.)’a ani bakýþtan sordum da bana; bakýþýmý hemen çevirmemi emretti." (MÜSLÝM )(TÝRMÝZÝgöz kırpma

Ali (t)'dan rivayet edilen bir hadiste Rasulullah (s.a.v.) þöyle dedi:

"Bir bakýþa, ikinci bakýþý ekleme. Çünkü, birinci bakýþ senindir. Fakat diðeri, senin deðildir (aleyhinedir)."

Bu hadisler, kadýnýn vücudunun tamamýnýn avret olduðunu ve peçenin varlýðýný ileri sürenlerin delilleridir. Ancak bunlar, ortaya çýkan probleme uygulanamayacak delillerdir. Çünkü bunlarýn hiçbiri bahsedilen konu ile ilgili deðildir Örtünme ayeti ile ayetinin tamamý okunduðu zaman lafýz ve mana bakýmýndan birbirine baðlý tek ayet olduðu ve Rasulullah (s.a.v.)’ýn hanýmlarýný kapsadýðý, mutlak olarak Müslümanlarýn kadýnlarý ile (AHMET B.HANBEL)

Ey Ýman edenler, (bundan sonra) Peygamberin evlerine, yemeðe çaðrýlmaksýzýn vakitli vakitsiz girmeyin. Fakat davet edilirseniz girin ve yemeði yiyince de lafa dalmadan daðýlýn. Bu haliniz Peygamberi üzüyor. O da size bir þey söylemeðe çekiniyordu. Allah gerçeði söylemekten çekinmez. Peygamberin eþlerinden bir þey isteyeceðiniz zaman onu perde arkasýndan isteyin. Bu sizin kalpleriniz için de, onlarýn kalpleri için de daha temizdir. Allah'ýn Rasulünü üzmeniz ve ondan sonra eþlerini nikahlamanýz asla caiz deðildir. Çünkü bu, Allah katýnda büyük günahtýr." (AHZAP 53)Ayet Peygamber (s.a.v.)'in kadýnlarýna ait bir nasstýr, onlara hastýr. Müslüman kadýnlarla ilgisi yoktur. Nitekim Aiþe (r.anha)'dan rivayet edilen hadis de bu hususu teyid etmektedir: "Aiþe (r.anha) diyor ki: “Ben, büyük bir kaptan Rasulullah (s.a.v.) ile birlikte "hays" yiyordum. Bu sýrada Ömer geldi, Allah'ýn Rasulü onu çaðýrdý ve yemeðe iþtirak etti. Yemek esnasýnda Ömer'in parmaðý benim parmaðýma deðince; ay veya of dedi. Eðer Peygamber sizin hakkýnýzda sözüme uymuþ olsaydý hiçbir göz sizi görmezdi, dedi. Bunun üzerine örtünme ayeti nazil oldu."

Rivayet edildiðine göre Ömer (r.a.) þöyle demiþtir:

"Ben, Ya Rasulullah evinize iyi ve kötü herkes geliyor. Müminlerin anneleri perde arkasýna girseler, dedim. Bunun üzerine hicab ayeti indi."

Yine, rivayet edildiðine göre: "Ömer (r.a.), baþka kadýnlarla birlikte mescidde bulunan Peygamber (s.a.v.)'in hanýmlarýna uðrar ve onlara örtünseniz iyi olur. Çünkü kocanýzýn diðer erkeklerden daha fazla üstünlüðü olduðu gibi, sizin de diðer kadýnlardan daha fazla üstünlüðünüz vardýr, derdi. Bunun üzerine Zeyneb (r.anha): Sen bizi mi kýskanýyorsun? Halbuki vahiy bizim evlerimizde iniyor, dedi. Bu olaydan biraz sonra hicab ayeti indi." Bu ayetin nassý ve delalet kati olan bu hadisler, bu ayetin sadece Peygamberin hanýmlarý hakkýnda indiðine delalet eder.

"Evlerinizde oturun" anlamýndaki ayet de yine Peygamberin hanýmlarýna hastýr. Tam olarak ayetin metni þöyledir:

"Ey Nebinin hanýmlarý! Sizler, diðer kadýnlardan birisi gibi deðilsiniz. Eðer sakýnýyor-sanýz edalý konuþmayýn. Yoksa, kalbinde bir hastalýk bulunanlar kötü þeyler ümit ederler. Daima maruf söz söyleyiniz. Evlerinizde oturun, ilk cahiliyede olduðu gibi açýlýp saçýlmayýn. Namazý kýlýn. Zekatý verin, Allah ve Rasulüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halký, Allah ancak sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister." (AHZAB 32 ve 33)



Mümin kadýnlar, Allah'ýn Kuran'da bildirdiði tüm sýnýrlara en güzel þekilde uyarak onur, vakar ve saygýnlýk kazanmýþ olurlar. Böyle bir insanýn tüm tavýrlarýndan, konuþmalarýndan, hareketlerinden, yüzündeki ifadeden, bakýþlarýndan, gülüþünden ne kadar iffetli ve vakarlý bir kimse olduðunu anlayabilmek mümkündür. Ýffetli bir kadýnýn doðal bir asaleti, insani bir heybeti ve güvenilir bir kiþiliði vardýr. Mümin kadýnýn belirleyici bir diðer özelliði ise Allah'ýn Kuran'da emrettiði üzere giyiminde tesettür ölçülerine dikkat etmesidir. Kuran'da bu konudaki hüküm þu þekildedir:

"Ey Peygamber, eþlerine, kýzlarýna ve mü'minlerin kadýnlarýna dýþ elbiselerinden (cilbablarýndan) üstlerine giymelerini söyle; onlarýn (özgür ve iffetli) tanýnmasý ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok baðýþlayandýr, çok esirgeyendir." (Ahzab Suresi, 59)

ezzra bacým ayetlerdede anlatýldýgý gýbý tesettür farzdýr ve býz ALLAHIN emrýnden asla tavýz vermemelýyýz..

ALLAH CC YAR VE YARDIMCIN OLSUN KARDESIM

ZORLU BIR YOLA ADIM ATMISSIN AMA DAYAN VE SABIRLI OL MEYVESÝ COK TATLI OLUCAK..



Gönderen: 22.06.2007 - 13:23
Bu Mesaji Bildir   **Su_DamlasI** üyenin diger mesajlarini ara **Su_DamlasI** üyenin Profiline bak **Su_DamlasI** üyeye özel mesaj gönder **Su_DamlasI** üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
**Su_DamlasI** su an offline **Su_DamlasI**  
1420 Mesaj -


MAHREMÝYET VE TESETTÜR



Insaný yaratan Allah, dünya ve ahiret selametimiz için koyduðu sýnýrlara uymamýzý bizden talep ediyor.



Bu çerçevede dinin meþru saymadýðý, yani haram iþlerden sakýnmamýzý emrediyor.



Haram; yani güzel olmayan, yani çirkin olan, yani insanlýk onuruyla baðdaþmayan her türlü tutum, davranýþ...



Dininin belirlediði ölçülere riayet edip düþük sýfatlardan arýnanlarý ise müjdeliyor.



Bu müjdeden nasipdar olmak için özenle korunmasý gereken sýnýrlardan biri de mahremiyet. Ýffetli ve hayâ sahibi olarak yaþamanýn anahtarý mahremiyet.



Ve müslüman kadýnýn mahremiyetinin tezahürü tesettürdür, yani örtünmedir...



Yüce dinimiz, güzel ahlâkýn insanýn fýtrî bir özelliði olduðunu vurgular. Yani insan, yaradýlýþýndan iffetli, namuslu, hayâ sahibidir. Allah'ýn verdiðine razýdýr, baþkalarýnda olana göz dikmez. Kendisinde olaný, mahrem alanýný da baþkalarýna göstermez.



Dinimiz, “haram”, “mahrem”, “avret” gibi kelimelerle ifade edilen hususlara hassasiyetle eðilmiþ ve bu kavramlarýn anlattýðý her ne varsa, onlarýn uluorta sergilenmesini yasaklar. Hususiliðinin korunmasýný ve özenle muhafaza edilmesini emreder.



Ýþte bu, en geniþ manasýyla örtünme (tesettür) emridir ve “gizlenmek, saklanmak, korunmak, açýkta ve ortalýk yerde bulunmamak” gibi anlamlara gelen bu emrin muhatabý kadýn-erkek bütün müslümanlardýr.



Tesettürü doðuran ilke olarak mahremiyet



Müslüman, fýtratýný yani yaradýlýþ özelliklerini muhafaza ettiði için hayâ sahibidir ve sahip olduðu bu özellik onu bazý þeyleri baþkalarýnýn görmesinden ve dikkatini çekmekten sakýndýrýr.



Söz gelimi, müslüman için yaþadýðý ev, baþkalarýnýn serbestçe muttali olmamasý gereken “mahrem” bir ortamdýr. Bu sebeple Ýslâm'da eve “haram” denmiþ ve Efendimiz s.a.v., baþkalarýnýn evine (mahremiyet bölgesine) izinsiz girmeyi ve baþkalarýnýn özel hallerine muttali olmayý yasaklamýþtýr. Bunu fiilen kendi özel hayatýnda da titizlikle uygulayan Efendimiz s.a.v., penceresine boydan boya çift kanatlý perde çektirmiþ, kapýsýný da kalýn ahþaptan yaptýrmýþtýr.



Bu mahremiyete uyma hassasiyetinin, doðal olarak Ýslâm medeniyetinin ev ve þehir mimarisine de yansýdýðýný görürüz. Ýslâmî mimari, evlerin önünde bulunan ve “hayat” denilen bahçeyi insan boyunu aþan yüksek duvarlarla dýþarýdan ayýrmýþ, böylece yabancý bakýþlarýn bahçe içindeki günlük hayata sýzmasý engellenmiþtir.



Yüce dinimizin öngördüðü bu mahremiyet, sadece evin içiyle dýþý arasýnda cereyan eden bir hassasiyetin ifadesi deðildir. Aziz Kitabýmýz, ayný ev içinde yaþayanlarýn bile birbirlerinin mahremiyetine riayet etmeleri, hizmetçilerin ve çocuklarýn, belli vakitlerde ebeveynin odasýna girerken izin istemeleri gerektiðini ifade buyurmuþtur:



“Ey iman edenler! Emriniz altýnda bulunanlar ve içinizden henüz ergenlik çaðýna girmemiþ olanlar, sabah namazýndan önce, öðleyin soyunduðunuz vakit ve yatsý namazýndan sonra, yanýnýza girecekleri vakit sizden izin istesinler. Bunlar mahrem halde bulunabileceðiniz üç vakittir. Çocuklarýnýz ergenlik çaðýna ulaþtýklarýnda, öncekiler (büyükleri) izin istedikleri gibi (her geldiklerinde) izin istesinler...” (Nur, 58-59)



Her yerde herkes için örtünme



Kiþinin, ev içi ahvalini yabancý gözlerden saklamak için almasý gereken tedbirler nasýl birer “tesettür” ise, toplum içinde mahrem alanýmýz olan vücudumuzun yabancýlara teþhirini önlemek için örtünmek de tesettürdür.



Ýslâm alimleri, bir müslümanýn vücudunun nerelerini kimlere karþý ve nasýl örtülü bulundurmasý gerektiði konusunu, erkeðin erkeðe, erkeðin kadýna, kadýnýn kadýna ve kadýnýn erkeðe karþý tesettürü olarak dört baþlýk halinde ele almýþlardýr.



Bu bakýmdan, tesettür kadýn-erkek her müslümaný ilgilendirir. Hiçbir müslüman erkek de tesettürden müstaðni deðildir.



Bununla birlikte tesettür konusu daha çok kadýnýn erkeðe karþý tesettürü çerçevesinde yoðunlaþmýþtýr. Tamamen fýtrî, yaratýlýþtan kaynaklanan sebeplerle kadýnýn tesettürü konusu daha kapsamlý olarak ele alýnmýþtýr. Ýslâm dininin erkekten farklý olarak kadýna daha kapsamlý bu örtünme emrinin altýnda yatan temel sebep, insan tabiatýnda var olan ve dinimizin emir ve yasaklarýna uygun olarak þekilendirilmesi istenen þehevi arzudur. Bu arzu, kontrol altýna alýnmayýp terbiye edilmediði zaman birey ve toplumlarýn huzurunu bozacak güçte sonuçlara sebep olmaktadýr. Ýffet, hayâ gibi duygularýn geliþmesi bu tehlikeyi bertaraf edecek ve bu duygular ancak tesettür ile belirlenen mahremiyet alanlarýnda filizlenip geliþebilecektir.



Yüce Rabbimiz erkekle kadýný farklý yaratmýþtýr. Fiziksel güç, soðukkanlýlýk, metanet, itidal gibi özellikler genel olarak erkekle birlikte anýlýrken, kadýn zarafet, duygusallýk, nezaket, þefkat, merhamet gibi özelliklerle donanmýþtýr. Kadýnýn bu özellikleri ön plana çýkarýldýðýnda, daha doðrusu “teþhir edildiðinde” haberlerde çokça örneðini gördüðümüz türden toplumsal problemler sökün etmekte ve bundan en baþta kadýnlar olmak üzere bütün toplum zarar görmektedir.



Ýffet ve temiz toplum



Modern hayat tarzýný benimseyen toplumlarda görülen cinsellik temelli suçlarýn, “az geliþmiþ” olarak nitelendirilen toplumlara oranla çok daha fazla olmasý, yukarýdaki tesbiti doðrulayan önemli bir þahittir. Hatta ülkemizde bile þehirlerle daha küçük yerleþim birimleri arasýnda, ahlâk zafiyetleri ve kadýnlarýn maruz kaldýðý çirkin muameleler bakýmýndan büyük farklýlýklar bulunduðu gözlemlenmektedir.



Bu manzaranýn izahýný, ahlâkýn ve hayâ duygusunun zaafa uðramasý yanýnda, art niyetli emelleri tahrik eden davranýþ ve giyim-kuþamlarda aramak gerektiðini düþünüyoruz.



Örtünmenin içsel derinliði



Ýslâm, insanlarýn sadece dýþa yansýyan tavýr ve davranýþlarýný ýslah etmekle kalmaz, ayný zamanda ve daha öncelikli olarak insanýn iç dünyasýný, kalbini kötü düþüncelerden ve kötülüðe kapý açabilecek düþünce ve duygulardan arýndýrmayý hedefler.



Kadýn ve erkeði fýtraten karþý cinse meyilli olarak yaratan Rabbimiz, insan neslinin devamýný bu meyile baðlamýþ ve fakat onun kontrolden çýkmamasý için de sýnýrlar koymuþtur.



Bu sýnýrlarý “özgürlüðün kýsýtlanmasý” olarak görenler, günümüz Batý toplumlarýnýn geneline hakim olan dejenerasyon ve çürümeyi göz önüne getirmelidir.



Örtünme, müslüman kadýn için sadece yabancý bakýþlara ve art niyetli yaklaþýmlara karþý bir “korunma aracý” deðildir. O, kadýnla erkek arasýnda meydana gelmesi her an için mümkün ve muhtemel olan meþru olmayan yakýnlýðý engellemenin de bir aracýdýr. Bu açýdan bakýldýðýnda, örtünmenin þekli de ortaya çýkar. Kadýn-erkek arasýndaki cazibeyi, çekimi, etkilenmeyi engellemeyen örtünmenin de tesettür olmadýðý anlaþýlýr.



Sözünü ettiðimiz bu yakýnlaþmanýn önüne geçmek sadece kadýnýn görevi ve sorumluluðu deðildir. Erkek de kadýn kadar sorumludur. “Mümin erkeklere söyle, gözlerini harama dikmesinler, ýrzlarýný korusunlar. Çünkü bu daha temiz bir davranýþtýr. Þüphesiz Allah, onlarýn yaptýklarýndan haberdardýr.” “Mümin kadýnlara da söyle: Gözlerini haramdan sakýnsýnlar, ýrzlarýný korusunlar. Ziynetlerini (süslerinin takýlý olduðu boyun, kulak, baþ, kol ve bacak gibi yerlerini) açýp göstermesinler... ” (Nur, 30-31) ayetlerinde hem erkeklere, hem kadýnlara haramdan sakýnmanýn emredilmesi, her iki cinsin ayný derecede hassasiyet göstermesi gerektiðini ortaya koyar. Ýffetli ve temiz bir toplum oluþturmanýn tek yolu budur.



Onlar tartýþmadýlar, uyguladýlar



Tesettür ayetinin iniþinden önceki dönemde kadýnlar baþlarýnýn yarýsýný örter, baþörtüsünün uçlarýný arkadan baðlar, boyun ve gerdan kýsýmlarýný açýkta býrakýrlardý. Ayrýca ev ve dýþarý ortamlarýnda kadýnlarla erkekler karýþýk bir halde bulunurdu.



Tesettürü emreden yukarýda geçen (Nur, 31) ve “Ey peygamber! Hanýmlarýna, kýzlarýna ve müminlerin kadýnlarýna, (ihtiyaçlarý için dýþarý çýkacaklarý zaman) dýþ elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle...” (Ahzab, 59) ayetleri ile hem erkekler, hem kadýnlar harama bakmaktan sakýndýrýldý, mahrem olmayan erkeklerin yanýnda kadýnlarýn baþörtülerini yakalarýnýn üzerine kadar indirerek boyun ve gerdanlarýný kapatmalarý ve sokaða çýktýklarýnda da dýþ elbiselerini üzerlerine almalarý emir buyuruldu.



Yine Nur suresi 31. ayette buyurulduðu gibi, “...gizlemekte olduklarý zinetleri anlaþýlsýn diye ayaklarýný yere vurmasýnlar” emriyle, kadýnlarýn dikkatleri üzerlerine çekecek þekilde yürümemeleri ihtar edilmiþ ve tesettürle hedeflenen þeyin yalnýzca þeklî bir düzenleme olmadýðý ortaya konmuþtu.



Tesettür emri inzal buyurulup da Efendimiz s.a.v. tarafýndan teblið edildiðinde, erkekler evlerine gelip eþlerine bu ayeti haber verdiler. Sahabi hanýmlar da vakit geçirmeden çarþaf gibi þeyleri kenarlarýndan yýrtarak baþlarýný ayette belirtildiði gibi örttüler.



O günden sonra tesettür müslüman kadýnýn ayrýlmaz bir parçasý olmuþ, onun saygýnlýðýný, iffet ve izzetini temsil eder olmuþtur.



Ýç-dýþ bütünlüðü



Dünya hayatý ne kadar garip bir seyirle ilerliyor... Geçen bir kaç asýrda anlamlý, önemli, þerefli, kýymetli ne varsa zihinlerde tam zýddýyla yer deðiþtirmiþ durumda. Bu pervasýz deðiþim günden güne ahlâkýmýzýn en kýymetli yerine sirayet ediyor.



Ahlâkýn en eldeðmemiþ yeri, elbette kolaylýkla nüfuz edilebilecek bir yer deðildir. Bu, birinin caný her istediðinde yapabileceði bir þey deðil. Bu durum için þu örnek verilebilir: Manaya müdahele etmek, onu yýpratmak, onu ifade etmek için kullanýlan kelimelere zarar vermekle gerçekleþiyor. Dolayýsýyla Ýslâm için önemli bir deðer de zahir, yani görünüþtür. Mana ve niyet gibi batýnî haller karþýsýnda görünenin/görünüþün bir önemi yok, demek abestir. Ýkisinin birbirini doðurduðu ve doðruladýðý unutulmamalýdýr. Tesettür gibi son derece ciddi ve ehemmiyetli bir hadiseye “zahiri durumdur” “manadan habersizlerin iþidir” gibi cümleler kullanarak saldýrmaya çalýþanlar, kendi durumunda anlamlý bir þey göremeyip kalplerinin temiz olduðu vehmine sarýlanlardýr.



Nasýl ki, oruç hem zahiren iç organlarýmýzý temizliyor ve bizi bir disipline sokuyor, hem de batýnen nefsimizi tutarak ruhumuzu temizliyorsa; tesettür de ayný þekilde hem zahiri hem de batýni olarak bizi örtüyor. Sözün özü, tesettür zahiren her nereyi örtüyorsa, içimizde de o yerlere mukabil gelen manevi/batýni yerlerimizi örtüyor, oradaki ayýplarý örtüyor ve gizliyor.



Örtüsüz çað



Günümüzde ise tesettür Allahu Tealâ'nýn en çok konuþulan, tartýþýlan emirlerinden biri haline gelmiþtir. Sebebi ise, insaný hiç düþünmeksizin örtünmeye sevk eden iffet duygusunun zafiyete uðramýþ olmasýdýr.



Bir refleks olarak utanma duygusuna sahip olduðu zaman, insan, dininin yol göstermesiyle nelerden nasýl sakýnacaðýný bilmiþtir. Allah Tealâ'nýn çok açýk emirlerini anlamakta zorlanmamýþtýr. Fakat arzularýn erdeme galip olduðu zamanlarda -ki günümüz koþullarýný belirleyen durum budur- emre isyan etmek, kabul etmemek veya arzulara uygun yorumlayarak tahrif etmek yolu seçilmiþtir.



Efendimiz s.a.v. þöyle buyurmuþlardýr: “Fitneler, týpký (kamýþlardan örülen) hasýr gibi, (insanlarýn kalbine) çubuk çubuk atýlýr. Hangi kalbe bir fitne nüfuz ederse, onda siyah bir leke oluþur. Hangi kalp de onu reddederse onda beyaz bir benek hasýl olur. Böylece iki ayrý kalp ortaya çýkar: Biri cilalý mermer gibi bembeyazdýr; dünyalar durdukça buna hiçbir fitne zarar veremez. Diðeri ise, alaca siyahtýr. Tepetaklak duran testi gibidir; bu kalp, ne iyiyi iyi bilir, ne de kötüyü kötü. O, hevadan (nefsani arzulardan) kendisine ne içirilmiþse, onu (hak veya batýl) bilir.” (Müslim)



Bu rivayette dikkat çekmek istediðimiz mühim bir nokta var: Rasul-i Ekrem s.a.v. Efendimiz, fitneye bulanmýþ ve böylece kararmýþ kalbin, kendisine benimsetilmiþ deðerler dýþýnda baþka bir þeyi kabul etmemesini anlatýrken bir kelime kullanýyor: “Ýçirilmiþ”



Bu kelimeyi, vücuda alýnan bir sývýnýn çabucak kana karýþmasý ve insanýn hücrelerine nüfuz etmesi olarak anlamak yanlýþ olmaz. Efendimiz s.a.v. bu kelimeyi kullanmakla, hevadan kaynaklanan deðer yargýlarýný benimseyen kalbi, bir anlamda þartlanmýþlýkla tavsif etmiþ olmaktadýr. Böyle bir kalbin, iyiyi kötüden, ma'rufu münkerden ayýrt etmesini beklemek zordur.



Kalplerin safiyetini yitirmesi sonucunda da hayâsýzlýk yaygýnlaþmýþtýr ve nâmahremden utanmak yeni nesiller için anlaþýlmasý zor, garip bir davranýþ kabul edilmiþtir. Aksine giyinik veya çýplak olarak kendini güzelleþtirip mahrem olmayanlara göstermek, teþhir etmek, desteklenen, raðbet edilen bir davranýþ olmuþtur.



Utanma duygusunun ortadan kalktýðý bir dünya insanî olan deðerlerini kaybetmektedir. Mahremiyetine sahip çýkmayan insan saygýnlýðýný yitirmekte, hayatta kalabilmek için acýmasýz bir þekilde bencilleþmektedir. Bu durumun ne bireye, ne topluma bir faydasý olacak ve zulme maruz kalan dünyanýn mahvýna yol açacaktýr.



Buna razý olmak, en güzel þekildeki yaratýlýþtan, hayvanlar gibi, hatta onlardan daha aþaðý olmaya razý olmak demektir. Fakat bu yalnýzca insanýn rýzasý olacaktýr, Cenab-ý Mevlâ'nýn deðil...



Müslümanýn gaye edindiði rýza ise insandan deðil, Allah'tandýr. Allah'a teslim olanlar, her çaðda ve her þartta yalnýzca O'nun rýzasýna yönelecek, mahremiyet sýnýrlarýna riayet ederek korunmaya, fitneden uzak durmaya imkan bulacaklardýr.

BACIM UZUN OLDU AMA AILENIN ÝKNA OLMASI ICIN DETAYLI ANLATTIM GEREKIRSE DEVAMIDA GELIR..

Gönderen: 22.06.2007 - 13:27
Bu Mesaji Bildir   **Su_DamlasI** üyenin diger mesajlarini ara **Su_DamlasI** üyenin Profiline bak **Su_DamlasI** üyeye özel mesaj gönder **Su_DamlasI** üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  
1576 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý ezzra

kim bana ne þekilde yardým eder bilemem ama acil bi çözüm lazým !!! ben yeni kapanmýþ bir genç kýzým solcu bi ailedeyim ve buna herkes karþý çýkýyor. nedeni ise ilerde öðrtm olacak bi üniversite öðrencisi olmam...ve bu nedenle benden þiddetle baþýmý açmamý istiyorlar...özellikle de büyüklerimden acil cevap bekliyorum... hem de cok acil !!!



azzra kardesim, mevlam gazanizi mübarek eylesin..
Sizin durumnuzda olan bir cok kardesimiz var. Bu durumdan ayni imhitahnlarla gecmis ve zafer kazanmis niceleri var, elhamdulillah..

Sanirim yutdisindan katiliyorsunuz.

Aileniz sizi birsekilde ikna etmek istiyor, vaz gecirmek istiyorlar. Yavrum, evladim, anne-baba cocugunun kötülügünü istermi? Gelecegin söz konusu... diye..
Tabi aile evladinin kötülügünü istemez ama istedikleri dünya iyiligi ve bu iyilik ahireti zedeliyor ise kötülügünü istiyorlardir. Bilmeselerde istiyorlar.
Ayni durumdan ben kendimde gectim.

Dillenip seytan onlari bana karsi nasil kullanmadi ki. Ama sükür kazandim.
Bas örtülü binlerce kizlarimiz var. Üniversite de okuyorlar. Daha bir ay olmadi bir arkadasimiz ögretmenligini aldi. Hemde basörtülü, tesettürüne rivayet eden bir kizimiz.
Hic bir zaman yilmayacaksin. Onlara kendini basörtünle kabullendirmelisin. Onlara birseyler ögretmeye kalkismayasin bu yanlis method. Sen önce kendin yasa.. Bir sey söylemene gerek yok. Yasayarak ögreteceksin. Sonra onlar gelip sana soracaklar. Taviz vermemelisin yasantindan.

Ögretmenlik haric daha binlerce meslek var yapmak isteyene.
Rabbimiz bir yolu kaparsa diger yolu aciyor.
Örtünmek, nasibinin kapanmasi demek degildir.


Sen yeter ki Allah c.c. yolunda bir sey yap, asil o zaman bütün yollar sonuna kadar hakkinda hayrli bir sekilde acilacaktir.
Sakin pes etmeyesin. Üzülmeyesin..

Eger kitap alma ve okuma imkanin varsa sana Feyzullah Firisik' in "Bir Bayan Nicin Örtünmek Istemez" adli eserini okumani, kendini güclendirmeni tavsiye ederim.

Yalniz degilsin ezzra.. Allah dogrularla beraberdir. Sen dogru yol üzeresin.

Ahirette sana üniversite, ögretmenlik diploman sorulmayacak arkadasim. Ailen bunu bilsin.

Onlara saygida kusur etme.. Sabretmelisin. Hersey zamanla yoluna giriyor inan bana. Ilk etaplar her defa güclüklerle doludur.

Basini dik tut kardesim.
Dualarimdasin biiznillah

Gönderen: 23.06.2007 - 15:10
Bu Mesaji Bildir   SuMeYRa üyenin diger mesajlarini ara SuMeYRa üyenin Profiline bak SuMeYRa üyeye özel mesaj gönder SuMeYRa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1752 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
zeynep_m (43), Zeyid (47), tombikana (73), gul-ay (38), azkonusur (47), ogztnc (39), CENNETLiK (40), gurbet-35 (53), s.a.v (35), bulbul.ayse (53), serdal (55), abdüssamed (53), ihvanim61 (38), Özhan61 (45), askergil (56), memik (76), datalay (45), WaLTeR (38), arda_birsoy (41), mydoom (46), abdulkadir32 (59), bulent719 (51), atapan (55), ibrahimsenol69 (56), yalnizcanan (47), ebu__yusuf (47), orhangencebay (49), mavi_yolcu (42), bilalakman (45), Büsra_15 (37), medine21 (46), coskun (40), Gurbetten (53), mkutlu71 (46), sedefkurt (40), MACE (41), kanarya60 (44), Merdiyye (89), atis (49)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.70310 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.