Asrýmýzýn Yesaðýnýn Kanunlarý;

- Hak-Hukuk Meselelerine Riayet Etmez,

- Ýnsanlarýn Malýný Batýl Yolla Yer,

- Faizi Meþru sayar,

- Hýrsýzý Korur


Ýslam þeriati malý koruma altýna almýþ bu sebeple baþkasýna ait malý haksýz yere almayý yasaklamýþtýr. Allah-u Teâlâ þöyle buyuruyor:

"Ey iman edenler! Birbirinizin mallarýný, aranýzda karþýlýklý rýzaya dayanan ticaret dýþýnda batýl yolla yemeyin." (Nisa: 29)

Ýslam þeriati, malý korumak için faizi ve hýrsýzlýðý haram kýldýðý gibi fasit olan alýþ veriþi de haram kýlmýþtýr. Üstelik hýrsýzlýk yapanýn had cezasý olarak elinin kesilmesini emretmiþtir.

Allah-u Teâlâ þöyle buyuruyor:

"Hýrsýzlýk yapan erkek ve kadýnýn, yaptýklarýna karþýlýk, Allah'tan bir ceza olmak üzere ellerini kesin." (Maide: 38)

Asrýmýzýn yesaðýnýn þeriatinde (kanunlarýnda) ise durum tamamiyle farklýdýr. Ýnsanlarýn malýný yemek için batýl yollarýn kapýlarý sonuna kadar açýlmýþtýr. Þöyle ki:

4 - Allah-u Teâlâ þöyle buyuruyor:

"Allah alýþ veriþi helal, faizi haram kýldý." (Bakara: 275)

Cabir b. Abdullah radiyallahu anh þöyle dedi:

"Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem faizi yiyene, vekil olana, yazana ve iki þahide lanet etmiþtir. Bunlar günahta ortaktýrlar." (Müslim, Ahmed)

Bu ayet ve hadislere raðmen asrýmýzýn yesaðýnýn kanunlarý hiç utanmadan faizi açýkça helal kýlmýþ ve faizi yemek için caizliðine hüküm vermiþtir. Yesak kanunlarýnýn uygulandýðý tüm ülkelerde faiz her çeþidiyle meþru ve mübahtýr. Bu nedenle faiz alýp vermek açýktan ve serbestçe yapýlýr. Hatta bazý durumlarda zulmen faiz zorunlu kýlýnmýþtýr. Acaba bu, Allah-u Teâlâ'nýn dinine karþý gelmek deðilse Allah-u Teâlâ'nýn dinine karþý gelmek nasýl olur?

Ne yazýk ki günümüzdeki insanlarýn çoðu gafil ve derin bir uyku içerisindedirler. Zira ölüyü yaralamak ona acý vermez.

Bunu daha iyi anlayabilmek için ticari kanunlarýna bakmak yeterlidir. Yesaklarýn yürürlükte olduðu taguti ülkelerin ticari kanunlarýnda, Allah-u Teâlâ'nýn haram kýldýðý faiz, borç verenin hakký olarak belirtilmiþ ve þayet taraflar aralarýnda belli bir rakamda anlaþmamýþ iseler, faiz oraný % 7 olarak belirlenmiþtir. Bununla ilgili olarak kanunlarýnda þuna benzer ibareler vardýr:

"Ticarette borç veren kimse, borcu verdiði kimseyle belli bir faiz oraný belirlememiþlerse borç alan kimse borç verene % 7 faiz ödemek zorundadýr."

Kuveyt ticari kanunlarý madde 111'de þöyle geçer:

"Akit yapan kimseler, merkez bankasýnýn belirlediði orandan fazla olmamak þartýyla aralarýnda bir faiz oraný tayin edebilirler."

Yine madde 297/1'de þöyle geçer:

"Bankadaki cari hesaba, hesap açýk tutulduðu müddetçe faiz uygulanabilir."

Arap memleketlerinde böyle kanunlar çoktur. Banka muameleleri ve ticari hesaplar buna bir kaç örnektir. Faizle iþleyen banka mumameleleri, yesaðýn kanunlarýna göre mübah olan ticari muamelelerin baþýnda gelir ve devlet de gerek koyduðu kanunlarla gerek ordusu ve güvenlik güçleriyle bu bankalarýn korumalýðýný yapar.

Allah-u Teâlâ, Bakara suresinde kullarýna faizi haram kýldýktan ve "eðer gerçek mümin iseler" faizle alýþveriþ yapmamalarý gerektiðini bildirdikten sonra þöyle buyurmuþtur:

"Þayet böyle yapmazsanýz Allah'a ve rasulüne karþý savaþ açtýðnýzý bilin!" (Bakara: 279)

Ýbni Abbas radiyallahu anh bu ayet hakkýnda þöyle demiþtir:

"Müslüman imam, faizden vazgeçmeyen kimseyi tevbeye çaðýrýr. Þayet tevbe etmezse boynunu vurur." (Taberi hasen senedle rivayet etti.)

Borç alýp verme konusunda ise Allah-u Teâlâ þöyle buyurmuþtur:

"Eðer (borçlu) darda ise, eli geniþleyinceye kadar ona mühlet verin! Halbuki bilmiþ olsanýz (alacaðýnýzý sadaka olarak baðýþlamanýz, sizin için daha hayýrlýdýr." (Bakara: 280)

Allah-u Teâlâ, faizi haram kýlmýþ ve borç verilenlere borçlarýný ödemede kolaylýk göstermek gerektiðini bildirmiþken asrýmýzýn yesaðýnýn kanunlarý ve onun kullarý, nasslarý önemsemeyerek faiz yemeyi caiz görmekle yetinmemiþ bir de utanmadan faizi borç veren için bir hak sayarak borçluyu faiz vermeye mecbur kýlmýþtýr.

Kuveyt kanunlarý madde 110'da ve diðer benzeri arap devletlerinin kanunlarýnda þöyle bir madde vardýr:

"Eðer belli bir paranýn ödenmesi gerektiði konusunda anlaþýlýr ve borçlu ödemeyi geciktirirse, kendisinden ceza olarak % 7 gecikme faizi alýnýr."

Bu kimseler Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in þu sözlerine de önem vermiyorlar:

"Bir dirhem bile olsa faizi bilerek yiyen kiþi, 36 zinadan daha büyük günah iþlemiþtir" (Ahmed,Taberani)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu.

"Faiz 73 çeþittir. En basiti bir kimsenin, annesiyle zina yapmasý gibidir." (Hakim)

Allah-u Teâlâ'nýn faizi haram kýlmasýna, faizden vazgeçmeyenlerin Allah-u Teâlâ'ya savaþ açtýklarýný bildirmesine ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in bu konudaki hadislerine raðmen, Allah-u Teâlâ'ya karþý gelerek faiz alýp vermeyi mübah kýlan, bununla da yetinmeyip faizi insanlara zorunlu kýlan asrýmýzýn yesaðýnýn sefih kullarýna þöyle diyoruz:

"Size ve Allah-u Teâlâ'dan baþka taptýklarýnýza yazýklar olsun! Akletmez misiniz?"