*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 640 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Çarşamba, 18. Haziran 2025 - 23:27

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Namaz Kılarken ‘Suç Üstü’ Yakalanmak

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	f_kilinc

Namaz Kılarken ‘Suç Üstü’ Yakalanmak

8 Mesaj

Namaz Kýlarken ‘Suç Üstü’ Yakalanmak
[1 Haziran 2007 tarihli Zaman gazetesinde yayýnlandý]

Dün Türkiye’nin bazý gazetelerinde “Lisede Topluca Namaz” veya “Devlet Lisesinde Gizli Mescit” gibi manþetler vardý. Konu, Ýstanbul'un Baðcýlar Lisesi'ndeki bir odanýn bazý öðrenciler tarafýndan namaz kýlmak için kullanýldýðýnýn “ortaya çýkmasý”ydý. Bu “ifþaat”, kýzlarýnda beliren dindarlýk emareleri üzerine kuþkulanýp okulu takibe alan “duyarlý” bir aile tarafýndan ortaya çýkarýlmýþ, “müdür yardýmcýsýnýn kýldýrdýðý gizli namaz” gizli kameralarla görüntülenmiþti.

Türkiye’de bazý meseleleri, özellikle de dinle ilgili olanlarý, hep yüksek tansiyonla ve hararetli sözlerle tartýþýyoruz. Bu olayda da ayný hataya düþmeye çok yakýn gözüküyoruz. Oysa ortada sadece “lisede namaz”la laiklik ilkesinin çiðnenip çiðnenmediði deðil, ayný zamanda dinin toplumsal varlýðýnýn bir “tehdit” olup olmadýðý gibi önemli sorular var. Gelin, bunlarýn üzerine sakin bir þekilde düþünelim.

‘Laik Baba’nýn Dramý

Önce kýzýnýn “gizli namaz kýldýðýný” belgeleyen babanýn yaklaþýmýný ele alalým. Sayýn veli, gazetelerin haberine göre, “6 ay öncesine kadar mutlu bir yuvamýz vardý, kýzým bir anda namaz kýlmaya baþladý ve tüm uðraþlara raðmen onu bu yaþam þeklinden ayýramadým” demiþ. “Kýzým.. dini konularda kitap okuyan bir çocuk oldu, televizyonda ilahiler dinliyor” diye de yakýnmýþ.

Buradan anlýyoruz ki, bu velinin “mutlu yuvasý”, kýzýnýn daha dindar bir “yaþam þeklini” benimsemesiyle bozulmuþ. Çocuðunun namazla, dini kitaplarla, ilahilerle ilgisi olmasa, bir sorun çýkmayacakmýþ.

Olabilir… Her aile çocuðunu kendi dünya görüþüne göre yetiþtirmeyi ister. Ama çocuklar her zaman bu isteðe uygun davranmazlar; çünkü kendi hayatlarýna kendi baþlarýna yön verecek birer bireydir onlar. Nitekim kýzýnýn dindarlýðýndan rahatsýz olan bu velinin baþýna gelenin tam tersi, muhafazakar ailelerin de baþýna gelebiliyor. Çok mutaassýp bir evde yetiþmesine raðmen, okulda ve sosyal yaþamda karþýlaþtýðý yeni ortamlarýn etkisiyle, alkole ve gece hayatýna dalan, tümüyle din dýþý bir yaþam þekline kayan gençler de var.

Burada þu soruyu sormak iyi olur: Acaba “kýzý dindarlaþan laik babanýn dramý” konusunda çok hassas olan kimi gazetelerimiz, “kýzý dinden kopan dindar babalar” konusunda da hassas davranýyor, onlarýn üzüntülerini de ayný “empati” ile manþetlerine taþýyorlar mý? “Objektif basýn” açýsýndan üzerinde düþünülmeye deðer bir soru…

Muasýr Medeniyette ‘Okulda Ýbadet’

Ancak bu olayýn tek yönü “ailelerine raðmen dindarlaþan öðrenciler” meselesi deðil tabi… Söz konusu dindarlýðýn bir devlet lisesinde namaz kýlýnmasýyla hayata geçirilmesi meselesi de var. Ýþin o yönü de cumhuriyetimizin laiklik ilkesini ilgilendiriyor.

Oraya gelmeden önce yine cumhuriyetimizin temel bir hedefi olan “muasýr medeniyet”e lafý getirelim, orada bu iþler nasýl oluyor, ona bakalým. Örneðin Amerika Birleþik Devletleri’ni ele alalým. Bu ülkede “lisede ibadet” gibi bir kavram hiç kimse için þok edici olmaz; çünkü ülkenin dört bir yanýnda Katolik, Protestan, Yahudi veya Müslüman inancýna göre kurulmuþ özel okullar vardýr. Bu okullarda öðrenciler topluca dua da ederler, ibadet de. Bu okullarda kilise, sinagog veya mescidler “gizli” filan deðil, gayet açýk bir þekilde öðrencilere hizmet verir, kimse bundan dolayý dehþete kapýlmaz. Dolayýsýyla “ibadet eden lise öðrencisi” kavramý, “muasýr medeniyet”te hiç ama hiç sorun teþkil etmez. Kimse “bu pýrýl pýrýl gençlerin körpe dimaðlarý dini kitaplarla yýkanýyor” diye ortaya çýkmaz.

Fakat meselenin altý çizilmesi gereken bir yönü daha var: Söz konusu okullardan bahsederken bunlarýn “özel okullar” olduðunu belirttim. Buna mukabil devlet okullarýnda dini bir eðitim ya da ibadet yeri bulunmaz. Çünkü devlet okulu denen yer, farklý inançlara sahip olan yurttaþlarýn hepsine birden hizmet vermek üzere kurulmuþtur ve buralarda “dine karþý tarafsýzlýk” ilkesi esastýr. Laik devletin okulu da kuþkusuz laik eðitim vermelidir.

Laiklik ve Eðitim

Gelelim Baðcýlar Lisesi’ndeki “toplu namaz”a… Burasý bir devlet lisesi olduðuna göre, burada öðrencilere ders müfredatý dýþýnda dini telkinde bulunulmasý gerçekten de laikliðe aykýrý bir uygulamadýr. Ancak mesele bu kadar da basit deðil.

Öncelikle, “öðrencilere dini telkinde bulunulmasý” ile “ibadet etmek isteyen öðrencilere mekan saðlanmasý” birbirinden farklý þeyler. Bu ikincisinin milli eðitim mevzuatýna göre yasak olup olmadýðýný bilmiyorum. (Ýstanbul Milli Eðitim Müdürü Ata Özer, “Okulda mescit açýlmaz, Bakanlýðýn böyle bir þeye müsamahasý olamaz” demiþ; dolayýsýyla herhalde öyle.) Ama “yasak olmalý mý” diye sorarsanýz, bence olmamalý: “Çaðdaþ” devletin, ibadet yeri talebinde bulunan vatandaþlarýn isteðini karþýlamasý yanlýþ bir þey deðildir. Ýngiltere Kraliçesi Elizabeth, geçen yýl sarayýnda çalýþan tek bir Müslüman görevli için dahi seve seve "mescid" açtýrmýþtý. Ýngiltere’ye “irtica” gelmiþ olmadý.

Meselenin ikinci bir yönü daha var. Az önce ABD’deki özel okul-devlet okulu ayrýmýný belirttim. Devlet okullarý “laik eðitim” vermek zorunda iken, özel okullar dini eðitim verebilir, buna “toplu ibadet”i de katabilirler dedim. Fakat Türkiye’ye baktýðýmýzda bunun mümkün olmadýðýný görüyoruz. Çünkü Türkiye’de özel okullar da devletin tam kontrolü altýnda ve “laik eðitim” vermek zorunda!..

Yani bizim eðitim sistemimizin tekilliðinden kaynaklanan bir sorun var ortada: Devlet, sadece standart bir eðitime izin veriyor. Bu durumda bazý dindarlar bu standart eðitime “sýzma” çabasýna giriþiyorlar ister istemez. Böyle olunca “hayýr, laiklik buna izin vermez” deniyor. Tamam, o zaman býrakýn özel dini okullar kurulsun. Ama hayýr, ona da izin yok…

Peki “muasýr medeniyet”in her ülkesinde var olan “dini eðitim” bizde nasýl saðlanacak? Çocuklarýný dini deðerleri de içeren bir eðitimden geçirmek isteyen aileler, bunu nasýl yapacak? Geçmiþte tek çözüm olarak gördükleri Ýmam Hatip Okullarý’na yönelmiþlerdi; ancak devlet kendi açtýðý bu okullarý “tehdit” sayýp mezunlarýna üniversite kapýsýný daraltýnca, o yol da çýkmaza girdi. Bu okullarýn “devletin din adamý ihtiyacý”ný karþýlamak için kurulduðunu duyuyoruz habire; peki ama “toplumun din eðitimi ihtiyacý” ne olacak?..

Keþke Laik Olabilsek…

Aslýnda mesele dönüp dolaþýp bizde laikliðin nasýl anlaþýldýðýna geliyor. Laiklik, devletin dini inançlara (ve inançsýzlýða) karþý tarafsýz olmasý mý demek? Yoksa “dini yaþam”a karþý “dini olmayan yaþam”ýn yanýnda saf tutmasý mý?

Dünyanýn laik demokrasilerinde üstteki yorumlardan ilki geçerlidir. (Amerikan Anayasasý’na göre, “Kongre, ne dini empoze eden, ne de onun özgürce yaþanmasýna engel olan bir kanun çýkaracaktýr.) Laiklik böyle anlaþýlýrsa, toplumdaki “dini yaþam”ýn laikliðe aykýrý olmadýðý da açýkça görülür.

Ama bir de dini inançlarla felsefi açýdan sorunlu olan otoriter rejimlerin laikliði vardýr. Bunlar, din özgürlüðünü tanýmaz veya çok sýnýrlý olarak kabul eder ve toplumlarýný “dini olmayan yaþam”a geçirmeye çalýþýrlar. Sovyetler Birliði, Mao devrinde Kýzýl Çin, bugünkü Kuzey Kore bu tür rejimlerdir.

Bizim Anayasa’mýzda tarif edilen laiklik, sadece “devletin düzeninin” dine dayanmamasý gerektiðini söylediði, dahasý “din ve vicdan özgürlüðünü” tanýdýðý için, üstteki laiklik tariflerinden ilkine denk düþüyor. Ama bazý seçkinlerin zihin yapýsý, ikinci tip laikliðe daha yakýn. Onun için “laik yaþam biçimini topluma kabul ettirmek”ten söz ediyorlar.

Keþke gerçekten laik, yani dine karþý tarafsýz bir sistemimiz olsa... O zaman herkes çok daha rahat edecek. Ýsteyen namaz kýlmak, isteyen kadeh tokuþturmak için toplanabilecek. Ve hiç kimseye, sanki büyük bir kabahat iþlemiþ gibi, “suç üstü” yapýlmayacak.

Not:Bu Yazý Zaman Gazetesi Yazarý MUSTAFA AKYOLUN yazýsýdýr..

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son f_kilinc tarafından, 09.06.2007 - 09:18 tarihinde.

Gönderen: 09.06.2007 - 09:16

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 640 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
karayaman07 (43), yurdum (53), hasinsulo (54), kuralsiz (35), ahmetcuneydi23 (51), hafizkemal (56), nur_41 (45), ASÝVETUTKU (39), ahmetkoc (71), ebruali (45), selimcelikten (42), wert_jkl (45), aþkýmuhammed (35), hudayfa (48), akarsu (48), shinenur (40), medinem (45), turhal70 (55), elmeru (42), artist1960 (65), uluer servet yü.. (57), gülsima (42), kasirga45 (59), secdee (45), föztürk (42), Filiz33 (53), a.Bilal (53), hussam (55), shirin82 (43), ardil1964 (61), Asphen (38), ocalik (54), faruk22 (42), ci_non (40), huseyinc (46), gursel yalcin (65), blueyes (42), BaciCan (44), _b_o_r_ (41), cumali (55), bilo61 (48), dagali (60), ZEHRA 06 (42), M.nebi (43)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.52864 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.