0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Allah'a davet

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
hidayete davet su an offline hidayete davet  
Allah'a davet
35 Mesaj -
ESAVRVB
Kardeþlerim bu gün sizlere Allah 'a davetten bahsetmek istiyorum inþallah.

Konumuz; Allah'a davet. Hayatýnýzýn en önemli görevi bu olmalýdýr: Allah'a davet etmek. Hepiniz birer davetçi olmalýsýnýz; Allah'a davet edenler. Dînin temeli, Allah'a davettir. Allahû Tealâ: “Lehu da’vetul hakký: Hakkýn daveti, Allah'ýn daveti O’nadýr, Kendisinedir.” diyor.

13/RAD-14: Lehu da’vetul hakk(hakkýgöz kırpma, vellezîne yed’ûne min dûnihî lâ yestecîbûne lehum bi þey’in illâ kebâsitý keffeyhi ilel mâi li yebluga fâhu ve mâ huve bi bâligýh(bâligýhîgöz kırpma, ve mâ duâul kâfirîne illâ fî dalâl(dalâlin).
Hakkýn daveti O’nadýr (Kendisinedir, Allah’adýr). O'ndan baþkasýna davet ettikleri (þeyler), onlara bir þeyle icabet etmezler. Onlar ancak suya, onun aðzýna, suyun ulaþmasý için avucunu açmýþ kimse gibidir. O (su), ona ulaþacak deðildir. Ve kâfirlerin daveti, dalâletten (su nasýl onlarýn aðýzlarýna ulaþamýyorsa, dalâlette olanlar da hidayete ulaþamaz) baþka bir þey deðildir.

Biliyorsunuz ki; Allah'a davet, 2. davettir. 1. davetiniz; Allah'a ulaþmaya, Allah'a ulaþmayý dilemeye davettir. Bütün insanlar Allah'a ulaþmayý dilemek mecburiyetindedirler. Bu, birincil zorunluluktur. Ýnsanlar mutlak olarak bunu tahakkuk ettirmek mecburiyetindedir. Etrafýnýzda kim varsa biliniz ki; Allah'a ulaþmayý dilemezlerse yani davete icabet etmezlerse, kurtuluþlarý mümkün deðildir.

Allahû Tealâ’nýn dostlarý mýsýnýz? Allah'a dostluðun temelindeki faktör, Allah'a davettir. Bu davet, birincil noktada Allah'a ulaþmayý dilemeyi davet olarak kendisini gösterir. Kim Allah'a ulaþmayý dilerse, o zaten Allah’ý dileyendir. Allah'ýn daveti Kendisinedir, hak davettir; Hakk’ý temsil eder. Kim Allah'a ulaþmayý dilemezse, Hakk’ýn emrini yerine getirmez. Hele bunu gizlerse, o zaman hakký bâtýl kýlmýþ olur.

14 asýrda dîn bid’atlarla doldu. Sebebi; Kur’ân’dan ayrýlýp, tam tabiriyle gerçek anlamda, Kur’ân’ý rafa kaldýrýp, muhtevasýný devre dýþý býrakmak ve insanlarýn yazdýðý emaniyye kitaplardan bir dîn kültürü vücuda getirmek ve dînin temel faktörlerinin hiç birisini devreye almamak. Biliyorsunuz, dîn 7 safhadan oluþur:

Allah'a ulaþmayý dilemek,

Ýrþad makamýna ulaþýp, tâbiiyet,

Ruhun Allah'a teslimi,

Fizik vücudun Allah'a teslimi,

Nefsin Allah'a teslimi,

Ýradenin Allah'a tesliminden evvel irþada ulaþmak,

Ýradenin Allah'a teslimi,

Bundan 14 asýr evvel Peygamber Efendimiz (S.A.V) sahâbeye, Allah'a ulaþmayý dilemelerini emrediyordu. Allahû Tealâ: “Allah'ýn ipine sýmsýký sarýlýn ve takva sahibi olun.” diyor.

3/AL-Ý ÝMRAN-103: Va’tasýmû bihablillâhi cemîân ve lâ teferrekû, vezkurû ni’metallâhi aleykum iz kuntum a’dâen fe ellefe beyne kulûbikum fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâaglaihvânen), ve kuntum alâ þefâ hufretin minen nâri fe enkazekum minhâ, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn(tehtedûne).
Ve hepiniz Allah’ýn ipine sýmsýký sarýlýn ve fýrkalara ayrýlmayýn. Ve Allah’ýn sizin üzerinizdeki ni’metini hatýrlayýn; hani o zaman siz birbirinize düþman idiniz. (Sonra Allah), kalplerinizi uzlaþtýrdý da O’nun bu ni’meti ile artýk kardeþler oldunuz. Siz, ateþten bir çukurun tam kenarýnda bulunuyordunuz da (Allah), sizi ondan kurtardý. Allah, size âyetlerini böyle beyan ediyor ki; böylece hidayete eresiniz.

“Ve müþriklerden olmayýn.” müessesesi ile karþýlaþýyoruz. Bir kiþi Allah'a ulaþmayý dilemeden evvel müþriktir. Allahû Tealâ, Allah'a ulaþmayý dilemeyen herkesin müþrik olduðunu söylemektedir.

30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn.

30/RUM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû þiyeâaglaþiyean), kullu hýzbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).
(O müþriklerden olmayýn ki) onlar, dînlerinde fýrkalara ayrýldýlar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanýrlar.

Allahû Tealâ: “Allah'a yönel, Allah'a ulaþmayý dile ve takva sahibi ol. Ve namaz kýl ve müþriklerden olma. O müþriklerden olma ki; onlar fýrkalara ayrýlmýþlardýr, grup grup olmuþlardýr. Herbir grup, kendi elindeki ile yani kabul ettiði kadarýyla dîni ile ferahlanýr.” diyor.

Herbir grup da fýrkalara ayrýlmýþlardan oluyor. Öyleyse fýrkalara ayrýlmak, Kur’ân-ý Kerim’in özel bir muhtevasýný taþýr. Burasý cehenneme gideceklerin deðerlendirildiði sahadýr. Onlar, Allah'a ulaþmayý dilemeyenlerdir. Dileselerdi, tek fýrkayý oluþturacaklardý; hanif dîninin, Ýslâm dîninin tek fýrkasýný…

Hanif dîni, Arapça adýyla Ýslâm dîni, asýl muhtevasý itibariyle kâinatýn ezelî ve ebedî tek dîni, kayyum olan dîni, üç temeli haizdir:

1- Tek Allah'a inanmak: Vahdet.

2- Tek Allah'a inananlarýn oluþturduðu, Allah'a ulaþmayý dileyerek oluþturduðu, sadece Allah'a ulaþmayý dileyenlerden ibaret tek fýrka; mü’minler fýrkasý: Tevhid.

3- Bir de hanif dîninin, kâinatýn tek dîninin üçüncü özelliði; teslim.

Vahdet, tevhid ve teslim, dînin üç temel faktörünü oluþturur. Sadece Allah'a ulaþmayý dileyenler küfürden kurtulur. Sadece Allah'a ulaþmayý dileyenler dalâletten kurtulur. Sadece Allah'a ulaþmayý dileyenler fýsktan kurtulur. Sadece Allah'a ulaþmayý dileyenler þeytana kul olmaktan kurtulur. Muhtevayý tamamladýðýnýz gün, herþeyin en güzele ulaþtýðýný göreceksiniz.

Allah'a ulaþmayý dileyen kiþinin ilk attýðý adým, Allah'a ulaþmayý dilemektir. Geri kalan bütün adýmlarý Allah attýracaktýr. Ve kiþi otomatik olarak Allah'ýn Zat’ýna ruhu ulaþmýþ olan bir Allah'ýn evliyasý olarak, Allah'ýn dostluðunu kazanacaktýr. Kim bu insan? Bu insan Allah'a ulaþmayý dileyen insandýr. Öyleyse Allah'a ulaþmayý dilemek konunun temelidir. Allah'a davet, iki safha içerir:

Allah'a ulaþmayý dilemeye davet,

Allah'a davet; Allah'a ulaþmaya davet.

Allah'a ulaþmayý dileyenler ancak, davete icabet eder. Neden? Çünkü sadece Allah'a ulaþmayý dileyenlerin üzerinde 7 tane furkan oluþur. Allah'ýn Rahîm esmasýyla tecellisi, sadece Allah'a ulaþmayý dileyenler üzerinedir. Bu tecelli, Kur’ân-ý Kerim’de yer almýþtýr. Hazreti Yusuf diyor ki:

12/YUSUF-53: Ve mâ uberriu nefsî, innen nefse le emmâretun bis sûý illâ mâ rahime rabbî, inne rabbî gafûrun rahîm(rahîmun).
Ve ben, nefsimi ibra edemem (temize çýkaramam). Çünkü nefs, mutlaka sui olaný (þerri, kötülüðügöz kırpma emreder. Rabbimin Rahîm esmasýyla tecelli ettiði (nefsler) hariç. Muhakkak ki Rabbim, maðfiret edendir (günahlarý sevaba çevirendir). Rahîm’dir (rahmet nurunu gönderen, rahmetiyle nefsleri tezkiye ve tasfiye edendir).

Öyleyse, kim Allah'a ulaþmayý dilemiþse, üzerine düþen vazifeyi yapmýþtýr, tevhidin içindedir. Allah'a ulaþmayý dileyenlerin oluþturduðu tek fýrka. Bu, Allah'ýn 1. davetidir. Bu davetin Allah'ýn yardýmýndan sonraki kesiminde, o insanlar iþitmeye, görmeye baþlayacaklardýr. Ýþitenler ve görenler, Allah'a ulaþmayý dileyenler, Allah'a Allah tarafýndan ulaþtýrýlacaklardýr. Öyleyse, kim Allah'a ulaþmayý dilerse o kiþi 3. basamaktadýr. Allah derhal iþitir, bilir ve görür. Rahmân esmasý ile tecelliye baþlar. Bu tecelli, o kiþinin üzerinde 7 tane furkan oluþturur.

1- Allahû Tealâ o kiþinin gözlerindeki hicab-ý mestureyi alýr. Kiþinin gözleri görmeye baþlar,

2- Allahû Tealâ o kiþinin basar isimli görme hassasýnýn üzerinde bulunan gýþaveti alýr. Gözler üzerindeki hicab-ý mesturenin alýnmasý, görme hassasýnýn üzerindeki gýþavetin alýnmasý, o kiþinin hem uzvunun, gözlerinin, görev yapmasýný hem de gözlerin gördüðünü görüntüye çevirecek olan hassanýn, beyne okutacak, tanýtacak olan hassanýn çalýþmasýný ifade eder; o kiþi görmeye baþlar. Ýrþad makamýný irþad makamý olarak görmeye baþlar. Hidayet makamýný hidayet makamý olarak görmeye baþlar. O kadar mý? Hayýr. Bu, sadece 2 furkandýr.

3. furkan; o kiþinin kulaklarýndaki engelin, vakranýn, kulaklarýndan ayrýlmasý, Allahû Tealâ tarafýndan alýnmasýdýr. Bu kulaklarýn duymaya baþlamasýný ifade eder. Yeter mi? Yetmez.

4. furkan Allahû Tealâ o kiþinin sem’î isimli iþitme hassasý üzerindeki mührü alýr. Allahû Tealâ cehennemdeki insanlarýn piþmanlýklarýný þöyle anlatmaktadýr:

25/FURKAN-27: Ve yevme yeadduz zâlimu alâ yedeyhi yekûlu yâ leytenîttehaztu mear resûli sebîlâaglasebîlen).
Ve o gün, zalim ellerini ýsýrýr: “Keþke resûlle beraber (Allah’a giden) bir yol ittihaz etseydim.” der.

25/FURKAN-28: Yâ veyletâ leytenî lem ettehýz fulânen halîlâaglahalîlen).
Yazýklar olsun, keþke ben filaný (o kiþiyi) dost edinmeseydim.

25/FURKAN-29: Lekad edallenî aniz zikri ba’de iz câenî, ve kâneþ þeytânu lil insâni hazûlâaglahazûlen).
Andolsun ki; bana zikir (Kur’ân’daki ilim) geldikten sonra beni zikirden saptýrdý ve þeytan, insana yardýmý engelleyendir.

25/FURKAN-30: Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmîttehazû hâzel kur’âne mehcûrâaglamehcûran).
Ve resûl: “Ey Rabbim! Muhakkak ki benim kavmim, bu Kur’ân’dan ayrýldý (Kur’ân’ý terketti).” dedi.

Ýþte böyle bir piþmanlýklar dizisinin var olduðu devrede, bir baþka âyet-i kerimesi þöyle söylüyor:

8/ENFAL-29: Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).
Ey âmenû olanlar, Allah’a karþý takva sahibi olursanýz sizi furkan (hak ve bâtýlý ayýrma özelliði) sahibi kýlar! Ve sizden (sizin) günahlarýnýzý örter ve size maðfiret eder (günahlarýnýzý sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.

“Allah'a ulaþmayý dileyin ki; Allah size furkan versin ve sizin günahlarýnýzý örtsün.”

Allah'a ulaþmayý dileyen takva sahibidir. Bu Allah'a ulaþmayý dileyen kiþi, Allah'a ulaþmak üzere harekete geçti ise ikinci defa takva sahibi olacaktýr. Allah'a ulaþmayý dileyen kiþi, dilediði anda 1. hamlenin içindedir. Bu hamle, Allah'ýn bir mükâfatý ile karþýlaþacaktýr. Oradan sonra kiþi 2. hamleye girecektir. Þimdi 1. hamleden bahsediyoruz:

“Yâ eyyuhellezîne âmenû: Ey âmenû olanlar, Allah'a ulaþmayý dileyenler.

in tettekullâhe: Siz Allah'a ulaþmayý dilerseniz ve böylece takva sahibi olursanýz.

yec'al lekum furkânen: Allah sizin için furkanlar kýlar. (7 tane furkan)

ve yukeffir ankum seyyiâtikum: Ve sizin bütün seyiatinizi, kaybettiðiniz dereceleri örter.

ve yagfir lekum: Ve size maðfiret eder. Günahlarýnýzý örtmek ile kalmaz, bir de sevaba çevirir.

vallâhu zul fadlil azîm: Allah azîm fazlýn sahibidir. Fazl’ýl azîmin sahibidir.”

Enfal-29’da Allahû Tealâ’nýn dizayný, bir uçtan bir uca ulaþmýþtýr. Hem 5., 6., 7. basamaktaki furkanlar hem onlardan sonra Allah'a ulaþmak üzere harekete geçen, mürþidine ulaþan kiþinin günahlarýnýn sevaba çevrilmesi hem de 28. basamaktaki iradesini Allahû Tealâ’ya teslim edecek olan kiþinin vücuda getirdiði sonuçlar: Daimî zikre ulaþmýþ, 19 tane müzeyyen olma standardý ile kiþinin kalbi müzeyyen olmuþ ve iradesini de Allah'a teslim etmiþ. Orada Allahû Tealâ yeniden günahlarýný örter. Salâh nuru verir, yeniden günahlarýný sevaba çevirir. Yani kiþiye maðfiret eder. O noktadaki kiþinin aldýðý sonuç, Allah'ýn ona maðfiret etmesidir.

Öyleyse hem 5., 6., 7. basamaklar ve muhtevasýnda baþlayan 7 tane maðfiret, ayný zamanda 28. basamaðýn 2., 4. ve 5. kademelerinde devam eder. Tabiî 3. kademede de devam eder ama Allahû Tealâ’nýn verdiði salâh nuru devreye girer.

Allahû Tealâ Allah'a davet standartlarýný 2 muhtevada inceler. 1. devrede, Enfal Suresinin 29. âyet-i kerimesinin 1. kesimi olgunlaþýr. Allah o kiþinin gözlerindeki hicab-ý mestureyi, görme hassasýnýn üzerindeki gýþaveti, iþitme hassasýnýn üzerindeki mührü, kulaklarýndaki vakrayý alýr; kiþi artýk gören ve iþitendir. Sonra Allahû Tealâ o kiþinin kalbinin mührünü açar. Kalbinin içindeki küfür kelimesini ve bu kelime ile birlikte ekinneti dýþarý alýr. Kiþinin kalbine îmân girer. Îmân kelimesi deðil, îmânýn kendisi girer.

O kiþi Allah'a ruhunu ulaþtýracaðýna dair kesin bir îmânýn sahibidir:

2/BAKARA-45: Vesteînû bis sabri ves salât(sâlâti), ve innehâ le kebîretun illâ alel hâþiîn(hâþiîne).
(Allah’tan) sabýrla ve namazla istiane (yardým) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazý ile Allah’a ulaþtýracak mürþidini sormak), huþû sahibi olanlardan baþkasýna elbette aðýr gelir.

2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne).
O (huþû sahipleri) ki; onlar, Rab’lerine (dünya hayatýnda) muhakkak mülâki olacaklarýna ve (sonunda ölümle) O’na döneceklerine yakîn derecesinde inanýrlar.

Kimmiþ bu huþû sahipleri? “Onlar, yakîn hasýl ederek yani kesin þekilde, muhakkak þekilde inanýrlar ki; Allah'a mülâki olacaklardýr. Ruhlarýný ölmeden evvel Allah'a ulaþtýracaklardýr. Ve ölümden sonrada tekrar ruhlarýnýn Allah'a rücû edeceðine kesin þekilde inanýrlar.

Öyleyse kiþi Allah'a ulaþmayý diliyor ve Allahû Tealâ onlarý gören, iþiten ve idrak eden insanlar haline getiriyor. Ýdrak etmeyi önleyen ekinnet isimli müessese, kiþinin kalbinden alýnýyor. Fýkýhtan alýkoyan bir müessese bu. Allahû Tealâ buyuruyor ki:

17/ÝSRA-45: Ve izâ kara’tel kur’âne cealnâ beyneke ve beynellezîne lâ yu’minûne bil âhýreti hicâben mestûrâaglamestûren).
Sen Kur’ân’ý kýraat ettiðin (okuduðun) zaman, seninle ahirete (ölmeden evvel Allah’a ulaþmaya ve kýyâmet gününe) inanmayanlar arasýna hicab-ý mesture kýldýk (gözlerinin üzerine, seni peygamber olarak görmelerini engelleyen bir perde koyduk).

17/ÝSRA-46: Ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâaglavakran), ve izâ zekerte rabbeke fîl kur’âni vahdehu vellev alâ edbârihim nufûrâaglanufûren).
O’nu (Kur’ân’ýgöz kırpma, fýkýh (idrak) etmelerine karþý, (fýkýh edemesinler diye) kalplerinin üzerine ekinnet ve onlarýn kulaklarýna vakra (iþitme engeli) kýldýk. Ve sen, Kur’ân’da Rabbinin tekliðini zikrettiðin zaman nefretle arkalarýna döndüler.

Üç ayrý cepheden: görmek, iþitmek ve idrak etmek. Öyleyse Allahû Tealâ bu noktada harekete geçtiði zaman, o kiþiyi iþitir, görür ve idrak eder hale getiriyor. Bu noktaya kadar bu kiþi, Allah’a ulaþmayý dileyen kiþi idi. Ama bu noktadan sonra, Allah'a ulaþmakta olan, Allah'a ulaþan bir kiþi olur. Ulaþmak üzere harekete geçmiþ bir kiþi…

Ýþte Allah'a ulaþmayý dilemeye davetin Allah tarafýndan verilen mükâfatý, o kiþiyi kör, saðýr ve idraksizken; gören, iþiten ve idrak eden birisi haline getiriyor. Ölüyken diriltiyor. Bu, Allah'a ulaþmayý dileyen kiþinin furkanlarla donatýlmasýdýr. Ve Allahû Tealâ verdiði 7 tane furkan için, o kiþinin herbirinde günahlarýnýn 7’de 1’ini örter. Nasýl örter? Amel defterinin sevap hanesine zaid rakamlarla, artý rakamlarla kaybettiði derecelerin aynýný 7 defada gerçekleþtirir; olay birbirinin arkasýndan vücuda gelir. 7 iþlem ve kiþinin günahlarý örtülür. Örtülünce ne olur? Ýlk 7 basamak tamamlanýr.

Bundan sonra Allahû Tealâ’nýn o kalbe ulaþmasý, kalbin mührünü Allah'a çevirmesi ve kalbin içine girmesi; kiþi ile Kendi arasýna girmesi, o kiþinin zikir yapmasý ve huþûya ulaþmasý söz konusu olur. Burada Allah'a doðru yola çýkmanýn 2. safhasý vardýr: Mürþide ulaþma. Allah'a ulaþmayý dilemenin kuvveden fiile çýkýþý, zikirlerle baþlamýþtýr. Kiþi namazlarýný kýlmaktadýr; bundan zevk almaktadýr. Ve Allahû Tealâ nefsinin kalbinde %2 rahmet birikimiyle huþûya ulaþan kiþiye, mürþidini göstermek üzere hazýrdýr. Öyleyse bu noktada kiþi huþû sahibi olur. Allah'a ulaþacaðýna dair kesin bir inancýn sahibidir. Hacet namazýný kýlar. Allahû Tealâ ona mürþidini gösterir. Hareket bu noktadan sonra baþlayacaktýr. Yani ruhun vücuttan ayrýlmasý, seyr-i sülûka baþlamasý, Allah'a ulaþmak üzere sistemin kuvveden fiile çýkmasý. Ruhun seyr-i sülûkuna baþlayabilmesi, bu noktadan itibaren geçerlidir.

Furkan, kiþiyi Allah'a ulaþmayý dileme noktasýnda Allah'ýn teçhiz etmesidir. Dileðin 7 tane furkanla teçhiz edilmesi, kiþinin Allah'a kapalý olan bütün kapýlarýnýn açýlmasý ve kiþi zikir yaparken þeytanýn açýk olan kapýsýnýn kapanmasý söz konusudur. Böyle bir ortamda o kiþinin Allah'a ulaþmayý dilediði noktada, kiþi henüz ölüdür; Allah'a ulaþmayý dilemeden ölüdür. Dilediði noktada da ölüdür. Ama hemen arkasýndan birkaç dakika içinde kiþi dirilecektir. Ýþiten, gören ve idrak eden birisi olacaktýr. Ýþte Allah'a ulaþacak olan kiþi, Allah'a ulaþmayý dileyen kiþinin bu hale geldiði noktadaki hüviyetidir. Furkanlarla teçhiz edildiði, günahlarýnýn örtüldüðü nokta…

Kiþinin Allahû Tealâ ile olan iliþkisi, 14. basamakta seyr-i sülûk ile baþlar. Bu noktadan itibaren Allah'a ulaþmak söz konusudur. 14. basamaktan sonra Allah'a ulaþmak söz konusudur. 3. basamakta zaten 3. basamak ile 7. basamak arasýnda 5-6 dakikalýk bir zaman farký vardýr. Hemen birincinin yerine ikincisi gelir. Allah'a ulaþmayý dileyen kiþi gören, iþiten, idrak eden birisi olur. O zaman davete icabet edecektir. Allah'a fiilî olarak ulaþmaya baþlayarak, ulaþmak için harekete geçerek davete icabet edecektir.

Kiþi Allah'a ulaþmayý dilediði anda, iþiten, gören, idrak eden birisi olur. Arada bir vakit geçmez. Allah'a ulaþmayý dilediði anda furkanýn sahibi olur. 1. davete icabet etmiþtir, Allahû Tealâ onu furkanýn sahibi kýlmýþtýr. Bu noktadan itibaren Allahû Tealâ’nýn söylediði þey neydi? “Sen körlere iþittiremezsin, sen ölülere iþittiremezsin.” Ne zaman, neyi? Daveti iþittiremezsin. Allah'a ulaþmayý dileme davetini deðil, Allah'a ulaþma konusunda harekete geçme davetini iþittiremezsin.

Kiþi Allah'a ulaþmayý dilediði andan sonra geçecek olan 5-6 dakika içinde, istiane tamamlanmýþtýr. O kiþi Allah'a ulaþmayý dileyen birisi iken, Allah'a ulaþmak üzere harekete geçen birisi olmuþtur. Allah'a ulaþma davetine icabet etmiþtir.

Dikkat edin, Allah'a ulaþma davetine icabet eden kiþi, saðýr, dilsiz ve kör deðildir. Gören, iþiten ve idrak eden birisidir. Öyleyse iki daveti birbirinden saðlam bir þekilde ayýrýn. Allah'a ulaþmayý dileme daveti, 3. basamakla 7. basamak arasýnda biter. Bu noktadan itibaren kiþi furkanla teçhiz edilmiþtir, günahlarý örtülmüþtür. Artýk Allah'a doðru yola çýkmak için hazýrdýr. Ýdraki açýlmýþtýr, bütün sistemler Allah'a ulaþmak konusunda seferber olmuþtur. Yetmez, Allahû Tealâ’nýn Ýlâhî Ýradesi o kiþiyi kontrolü altýna almýþtýr. Yani cüz’i irade, kiþisel irade, Ýlâhî Ýrade’ye baðlanmýþtýr.

Kiþi furkan sahibi olduðu andan itibaren, tagutun kulu olmaktan kurtulmuþtur. Artýk, Allah'ýn kulu olmuþtur. Tagutun dostu olmaktan kurtulmuþtur. Tagutun dostu olan kâfirlerden birisi olmaktan kurtulmuþtur. Çünkü kalbine îmân girmiþtir. Kiþi Allah'a inanmaktadýr, insan ruhunun ölmeden Allah'a ulaþmasýna inanmaktadýr. Hemen arkasýndan da 4. faktör gelir; kiþi Allah'a ruhunu ölmeden evvel ulaþtýracaðýndan emindir. Kesin bir inancýn sahibidir. Ne zaman? 12. basamakta. Öyleyse emin olabilmesi, ilk üçünün neticesinde tahakkuk eder.

1- Allah'a inanýyor.

2- Allah'ýn emrine inanýyor yani insan ruhunun ölmeden evvel Allah'a ulaþmasý diye bir þeyin Kur’ân’da var olduðuna inanýyor.

3- Bunun üzerine farz olduðuna inanýyor.

Bu standartta bu kiþi, Allah'a ulaþmayý dileyen kiþidir.

Furkanlarý aldýðý andan itibaren, huþûya ulaþtýðý yerde, 12. basamakta, kiþi Allah'a mutlaka ruhunun ulaþacaðýndan emin olur. Birinde furkansýz bir dizayn, hemen akabinde 5-6 dakika sonra furkanlý bir dizayn. Baþlangýç seviyesinde üç faktör. Hemen arkasýndan birkaç dakika sonra, 5-6 dakika sonra 4 faktör. Birisi furkansýz bir inanç, ikincisi furkanlý bir inanç. Birisi Allah'a ulaþmayý dileme; ikincisi Allah'a ulaþmak üzere bütün þartlarýn tamamlandýðý, harekete geçildiði nokta. Bu noktadan itibaren kiþi bu inancýn içerisindedir. Bundan sonra ibadet dizisi baþlar; namaz kýlar, oruç tutar, zekât verir, kiþi özellikle zikir yapar. Furkaný almýþ, onun muhtevasý içinde ruhunu Allah'a ulaþtýracaðýndan emindir. Çünkü kiþi Kur’ân’a inanýyor ve Allahû Tealâ’nýn kendisine söz verdiðini görüyor.

Allahû Tealâ söz vermiþtir: “Kim Bana ulaþmayý dilerse, Ben onu mutlaka Kendime ulaþtýrýrým.” Allahû Tealâ’nýn dizaynýna bakýyoruz.

42/ÞURA-13: Þerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muþrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeþâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiðimiz (farz kýldýðýmýz) þeyi (þeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fýrkalara ayrýlmayýn.” diye Hz. Ýbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. Ýsa’ya vasiyet ettiðimiz þeyi sana da vahyederek, size de þeriat kýldýk. Senin onlarý, kendisine çaðýrdýðýn þey (Allah’a ulaþmayý dileme) müþriklere zor geldi. Allah, dilediðini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaþtýrýr).

Ýþte Allah'a ulaþmayý dileyen kiþinin, diliyorsa mutlaka Kendisine ulaþtýracaðý, Allahû Tealâ tarafýndan garanti edilmiþtir. Ama kiþi henüz furkanýn sahibi deðildir. Allah'a ulaþmayý dilediði noktada, Allah'a ulaþmayý dileyen kiþi furkanýn sahibi olur. Furkanýn sahibi olunca, 4. faktör de devreye girer. Kiþi kesinlikle emin olur, ruhunu Allah'a ulaþtýracaktýr. Ve bu noktadan itibaren o kiþi Allah'a ulaþmayý kesin olarak gerçekleþtireceðine inanan bir kiþidir. Ve Allahû Tealâ ona hacet namazýný kýlýnca istianenin cevabýný vereceðini garanti etmektedir. O kiþi huþû sahibi olur. Buradaki huþû müessesesinde 4. faktör devreye girmiþtir. Kiþi ruhunu ölmeden Allah'a ulaþtýracaðýna kesin þekilde inanýr. Furkanlar devreye girmiþtir. Kiþi ölüyken dirilmiþ, saðýrken iþitir olmuþ, körken görür olmuþtur. Ýdraksizken idrak sahibi olmuþtur. Ve kiþinin kalbinin içine îmân girmiþtir.

Öyleyse Allah kiþi ile kalbinin arasýna girer. Kiþinin kalbinin içine îmân girer. Böyle bir dizaynda, bu kiþi furkanlarla Allah'a yönelmiþ biridir. Mutlaka Allah'a ruhunu ulaþtýracaðýndan emindir. Bu sebeple de Allahû Tealâ ona mutlaka mürþidini gösterir. Furkanlar bunu saðlar, emin olmasýný saðlar. Ve o kiþi Allahû Tealâ’ya bu emniyet içerisinde müracaat ettiði zaman, Allahû Tealâ onun mürþidini görmesini saðlar. (Bakara-45, 46)

Furkansýz bir Allah'a ulaþma inancý geçerli deðildir, yeterli deðildir. Sadece kiþi Allah'a ulaþmayý diliyor. Böyle bir dileðin geçerli hüviyete kavuþmasý, kiþinin Allah'a ulaþacak standartlara kavuþmasý, bu muhtevayý kuvveden fiile geçirmesi, düþünce platformundan harekat planýný baþlatmasý, oraya geçmesi, ancak o kiþinin furkan sahibi olmasýndan sonra gerçekleþir. Ve kiþi ne yapýyor? Böyle bir dizaynda huþû sahibi olur, mürþidini görür. 14. basamakta mürþidine ulaþýr. Allah'a ulaþma dileði, Allah'a yönelme fikir platformundan çýktý, düþünce platformundan çýktý; 14. basamakta fiile dönüþtü.

Kiþi, Allahû Tealâ’dan 14. basamakta Allah'a ulaþmayý dilemenin mükâfatlarýný aldý.

Kalbinin mührü açýldý, kalbinin içine Allah îmâný yazdý. Kiþi îmâný artan bir mü’min oldu.

Baþýnýn üzerine devrin imamýnýn ruhu geldi.

Kiþinin zaten örtülmüþ olan günahlarý sevaba çevrildi. O güne kadar Allahû Tealâ onun her sevabýna 10 derece verirken: 1 derecelik sevabýna, kazandýðý bir derecenin karþýlýðýna 10 katýný verirken; bu noktadan itibaren 100 katýný vermeye baþladý.

Devrin imamýnýn ruhunun baþýnýn üzerine gelmesi ile verdiði emir üzerine, kiþinin ruhu vücudundan ayrýldý. Ve Sýratý Mustakîm’e ulaþtý.

Kiþi kalbine îmân yazýldýðý için nefs tezkiyesine baþladý.

Kiþinin fizik vücudu da þeytana kul olmaktan kurtulmak, Allah'a kul olmak açýsýndan harekete geçti. Nefsi de nefs tezkiyesine baþladý.

Ýradesi nefs afetlerine karþý güçlenmeye baþladý.

Bütün bu statü, o kiþinin günahlarýnýn sevaba çevrilmesi ile noktalanýr. Bu, Allah'ýn o kiþi üzerindeki maðfiretidir. Allah'a davetin 2. safhasý, davete icabetin 2. safhasý.

Allah'a ulaþmayý dilemek, 1. davete icabettir. Allah'a ulaþmak üzere harekete geçiþ, Allah'a ulaþma davetine icabettir. Öyleyse, Allah'a ulaþmayý dileme davetindeki kiþi, henüz furkaný almadan evvel Allah'a ulaþmayý dileyen kiþidir. Furkanlarý aldýktan sonra bu kiþi harekete geçecektir. 7. basamak ile 14. basamaðýn arasýný aþan kiþi, furkanla aþacaktýr. Artýk o, Allah'a ulaþmayý dileyen kiþinin ötesine geçmiþtir. Allah'a ulaþmayý dileyen bu kiþi, furkanlarý aldýktan sonra Allah'a ulaþmak üzere yolda olan kiþidir. Nasýl yoldadýr? Henüz manevî yoldadýr. Birinci Sýratý Mustakîm üzerindedir. 14. basamaða kadar ikinci Sýratý Mustakîm üzerinde gidecektir.

Birinci Sýratý Mustakîm nerede baþlar? Allah'a ulaþmayý dileme anýnda baþlar; 3. basamaktan 7. basamaða kadar gider. Dakikalarla ölçülecek kadar kýsa bir Sýratý Mustakîm’dir. Kiþi, 7. basamaktan 14. basamaða kadar geçen süreç içerisinde furkanlarla birlikte yeni bir süreçte olacaktýr. Bu, Allah'a ulaþmanýn baþlangýç safhasýdýr. Burada 2. Sýratý Mustakîm vardýr. Ve fiiller vardýr. Kiþi namaz kýlar. Kiþi oruç tutar. Kiþi zekât verir. Hepsinden önemlisi kiþi zikir yapar. Ve Allah'a ruhunu mutlak olarak ulaþtýracaðýna olan îmâný burada 7. basamakla 14. basamak arasýnda, 13. basamakta kemâle erer. Bu Allah'a ulaþmanýn düþünce platformunda devam eden kesimidir. Ve burada aktive edilmiþ sonuçlar vardýr artýk. 14. basamakta herþey þekillenmiþ, kiþi kulvara girmiþ durumdadýr. Ruh vücuttan ayrýlmýþ, Sýratý Mustakîm’e ulaþmýþtýr. Yani fiilî yolculuk, 14. basamakta baþlamýþ durumdadýr. Bundan sonrasý Allah'a ulaþmaktýr; 14. basamakla 21. basamak arasýndaki muhteva.

Öyleyse ilk 7 basamak, furkansýz geçen ve furkana ulaþýlan basamaklar. 7. basamaktan 14. basamaða kadar furkana ulaþýldýktan sonraki basamaklar 2. Sýratý Mustakîm, 14. basamaktan 21. basamaða kadar 3. Sýratý Mustakîm, 22. basamaðý da kapsar. Ruhun 7 tane gök katýný aþmasý, Allah'ýn Zat’ýna ulaþmasý ve Allah'ýn Zat’ýnda ruhun yok olmasý. Ýþte böyle bir dizaynda görülenler bunlardýr.

Allah'a davetin, Allah'a ulaþmayý dilemeyi davetle yakîn seviyede bir iliþkisi vardýr. Allah'a ulaþmayý dileme hedefi 7. basamakta dileme safhasýný aþar. Kiþi ibadetleriyle birlikte olur artýk. Bu muhtevada o kiþinin üzerinde Allahû Tealâ’nýn furkanlarý hâlâ devam eder. Kiþi 2. Sýratý Mustakîm üzerindedir. Bu Sýratý Mustakîm üzerinde mürþidine ulaþacaktýr. Ve tâbiiyet anýnda ruhu vücudundan ayrýlacak ve kiþi 3. Sýratý Mustakîm’e, insan ruhunu zemin kattan alýp Allah'a ulaþtýran Sýratý Mustakîm’e ulaþacaktýr. Fiilî olarak davete icabet etmiþ olacaktýr.

Nefs tezkiyesi yapmasýna paralel bir þekilde, nefsinin kalbinde her %7 nur birikiminde, bu kiþi gök katlarýný birer birer aþacaktýr. Ve ruh sonunda Allah'a ulaþacaktýr; 21. basamak. Allah'ýn Zat’ýnda yok olacaktýr, 22. basamak. Bu durumda Allah'a ulaþmak, fizikî planda ruhun Allah'a doðru yaptýðý fizik yolculukta (kendi âleminde olduðu için fizik bir yolculuktur), ruh Allah'a kadar yükselir ve sonunda Allah'a ulaþýr.

Öyleyse buradaki muhtevaya baktýðýmýz zaman görürüz ki; söz konusu olan þey ruhun Allah'a ulaþmasýdýr. 2. davete icabet edilmiþtir. Furkanlý bir standart içerisinde kiþinin ruhu Allah'ýn Zat’ýna ulaþmýþtýr.

Allah razý olsun.
ESAVRVB
Gönderen: 28.05.2007 - 09:06
Bu Mesaji Bildir   hidayete davet üyenin diger mesajlarini ara hidayete davet üyenin Profiline bak hidayete davet üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1739 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.79322 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.