*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1215 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 15. Kasım 2024 - 08:39

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » ÇOCUK KÜRSÜSÜ » Annem Cennetim Benim

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Ônder23

Annem Cennetim Benim

569 Mesaj -

Bu hafta derslerime çok güzel çalýþtým ve anneme yardým ettim. Annem de ödül olarak, Cumartesi günü bizim apartmandaki arkadaþým Recepler'e oyun oynamaya gitmeme izin verdi. Gittiðimde evde Recep, dedesi ve 1.5 yaþýndaki kardeþi Mustafa vardý. Recep'in annesinin o gün önemli bir iþi çýkmýþ. Annesi Recep'ten kardeþine bakmasýný istemiþ. Eðer kardeþine güzelce bakarsa, annesi ona istediði oyuncak arabayý alacakmýþ. Baþlangýçta bana çok kârlý bir alýþveriþ gibi gelmiþti. Fakat, çok geçmeden bir bebeðe bakmanýn hiç de kolay olmadýðýný gördüm. Çünkü, Recep'in kardeþi ya acýkýp huysuzlaþýyor, ya aðlýyor ya da altýný ýslatýyordu.
Recep kardeþine sadece üç saat bakacaktý. Sonunda da istediði ödülü alacaktý. Ona raðmen oflaya puflaya yapýyordu. Recep'in dedesi kapýdan bizim þikayetlerimizi dinlemiþ olacak ki, “Anneleriniz de siz bebekken size böyle bakýyordu. Hâlâ da sizin iþlerinizi yapýyorlar ama hiç þikayet ettiklerini duymadým. Siz daha üç saat dayanamadýnýz!” dedi. Gerçekten haklýydý. Annem bana o kadar zamandýr nasýl sabrediyordu? Hem de yüzünü hiç asmadan ve þikayet etmeden.. Recep'in dedesi, çok merhametli, çok þefkatli ve fedakar olduklarý için Cennet'in annelerin ayaklarý altýnda olduðunu söyledi. Bir de anneler çocuklarýna haklarýný helal etmezse, çocuklarýn Cennet'e gidemeyeceðini öðreten bir olay anlattý:

Peygamber Efendimiz zamanýnda bir tane genç varmýþ, ölmek üzereymiþ ama bir türlü kelime-i þehadet getiremiyormuþ, sanki dili tutulmuþ. “La....La....” deyip kalýyormuþ. Gencin arkadaþlarý onun þehadet getiremeden, imansýz olarak ölmesinden korkuyorlarmýþ. Birden akýllarýna Peygamber Efendimiz gelmiþ ve O'nu çaðýrmýþlar. Peygamberimiz gence “Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Rasûlullah” demesini söylemiþ ama gencin yine de dili dönmüyormuþ. Herkes çok þaþýrmýþ. Çünkü Peygamber Efendimiz, aðaca, taþa, deveye emredince, onlar bile “Allah” derlermiþ ama bu gencin bir türlü dili çözülmüyormuþ. Peygamber Efendimiz “Bu gencin hiç kimsesi yok mu?” diye sormuþ. Yaþlý bir annesi olduðunu öðrenince onu çaðýrmalarýný istemiþ ve anne gelince, Peygamberimiz oðluna hakkýný helal edip etmediðini sormuþ. Yaþlý teyze oðlundan bahsedilir bahsedilmez aðlamaya baþlamýþ ve oðlunun ona iyi davranmadýðýný, kendisine hep karþý geldiðini, onu çok üzdüðünü ve bu yüzden ona hakkýný helal etmeyeceðini söylemiþ. Peygamber Efendimiz de yaþlý teyzeye, eðer oðluna hakkýný helal etmezse oðlunun ebediyyen cehennem alevleri içinde yanacaðýný söylemiþ. Teyze bu sefer daha çok aðlamýþ, “helal ettim.. helal ettim..” diye inlemiþ ve iþte o an gencin dili çözülmüþ, þehadet getirip vefat etmiþ. Peygamberimiz de kendisini o gencin kurtulmasýna vesile kýlan Allah'a hamdetmiþ.

Kur'an'da Allah, anne-babaya “öff..” bile dememizi yasaklamýþ. Ben bunun ne demek olduðunu anlamadým ve Recep'in dedesine “öff bile dememek ne demek?” diye sordum. Anne-babalarýna karþý gelen, yaþlanýnca onlarý döven, sokaða atan, derslerine çalýþmayan, yalan söyleyen, annelerinin istediklerini yapmayýp onlarý üzenleri anlattý. Anneleri onlardan birþey isteyince yüzünü asýp, “öff” diye sýzlanarak iþ yapanlarý örnek verdi. Þöyle devam etti; “Ýþte bunlarýn hepsi kötü davranýþlardýr. Anne-baba insanýn en baþta hürmet edeceði kimselerdir. Onlara hürmette kusur eden Allah'a karþý gelmiþ sayýlýr, onlarý üzen er-geç üzülmeye mahkumdur. Yýllarca kendisine bakan, büyüten, para kazanýp getiren anne-babasýna karþý vazifesini yerine getirmeyen çocuk, Kainat'ý Yaratan, bize ayaðýmýzý, gözümüzü, ailemizi, arkadaþlarýmýzý veren Allah'a karþý vazifelerini yapar mý hiç? Allah'ý seven kiþi, baþta anne-babasýný mutlu etmeli, onlara sevgisini göstermelidir ki sonunda Allah da onu sevsin. Anne-babasýna zarar veren zaten ülkesine de faydalý olamaz. Ýþte zarar içinde zarar...”

Peygamber Efendimiz altý yaþýndayken, annesi vefat etmiþ. Bizim sýnýfta da anne-babasý kazada ölen bir arkadaþýmýz var. Onlarý düþününce aslýnda elimdeki güzelliklerin kýymetini bilemediðimi, onlar için Allah'a gerektiði gibi teþekkür edemediðimi anladým. O an annemi ne kadar sevdiðimi, özlediðimi farkettim. Eve gider gitmez annemin yanaklarýný öpecektim. Birden “Ya annem olmasaydý!” diye düþündüm. Annem yaptýklarýnýn karþýlýðýnda benden hiçbir þey istemiyordu. Hep benim iyiliðimi düþünüyor, ileride yalnýz baþýma kalýrsam kendi kendime iþlerimi yapabilmemi istiyordu. Önceleri erkekler ev iþi yapmaz diye anneme karþý çýkýyordum, ama bundan sonra bulaþýklarý yýkamaya bile yardým edeceðim, yeter ki annem bana hakkýný helal etsin ve benim yüzümden o teyze gibi aðlamasýn.

O akþam eve dönüp dediklerimi yaptým ve sonra annemden izin alýp odama kitap okumaya gittim. Okuduðum bir hikayede, çarþýdan elleri poþetlerle dolu olarak dönmekte olan annelerin hepsi, kendi çocuklarýnýn maharetlerini övüp övüp duruyorlar ve çok güzel þeyler yapan çocuklardan bahsediyorlardý. Çocuklarýn birisi çok güzel þarký söylüyormuþ, öbürü çok güzel resim yapýyormuþ, diðeri elleri üzerinde yürüyormuþ. Annelerden bir tanesi ise sessizce dinliyor ama kendi çocuðu hakkýnda hiçbir þey söylemiyormuþ. Ona da sormuþlar “Senin çocuðunun hiçbir mahareti, kabiliyeti ve üstün bir yaný yok mu?” diye. Kadýn yine hiçbir þey söyleyememiþ. Evlerinin bulunduðu sokaða geldiklerinde, herkesin çocuðu sokakta kendi maharetini sergiliyormuþ; kimisi þarký söylüyor, kimisi resim yapýyor, kimisi de ellerinin üstünde yürüyormuþ. Yorgunluktan elleri ve belleri kopan anneler, çocuklarýna bakarken, çocuklarý da onlara uzaktan el sallayýp oyunlarýna devam etmiþler. Kendisine çocuðunun mahareti sorulan kadýnýn oðlu ise, annesini görür görmez çok sevdiði oyunu bile býrakýp koþarak annesinin yanýna gelmiþ, “Hoþgeldin anneciðim!” deyip annesinin elinden poþetlerin yarýsýný almýþ. O sokakta oturan yaþlý bir amca varmýþ, ona hangi çocuk daha becerikli, daha iyi diye sormuþlar. Amca da annesine yardým eden çocuðu göstererek, “Þimdi oyunu býrakýp annesine yardým eden, yarýn vataný için de her þeyini feda edebilir. Zaten Peygamber Efendimiz de annelere hizmet etmeyi emretmiþ. Bu yüzden, bu çocuklarýn en iyisi ve en beceriklisi annesine yardým etmek için koþan þu çocuktur” demiþ.

Ýþte böyle arkadaþlar; ben bu duygularla yatmaya hazýrlanýyordum ki caným anneciðim geliverdi yanýma; bir taraftan, o yumuþacýk ve pamukçuk elleriyle saçlarýmý sývazlarken, diðer yandan da bahar güneþi gibi aydýn yüzüyle tebessümler saçarak bir öpücük kondurdu yanaðýma ve þöyle dedi kulaðýma:

Has bahçenin bal arýsý

Sevgilerin en durusu

Bir kez istese yavrusu

Yüreðini verir anne...

Ben de atýldým annemin kollarýna ve karþýlýk verdim ona:

Ýnsan kendi yaþamayýnca anlayamýyor,

Bebeðe bir saat bakmak bile zorlardan zor.

Anneciðim, n'olur hakkýný helal et bana,

Borcumu ödeyemem canýmý versem sana.

Gece karanlýðýnda odamý aydýnlatan ve içimi ýsýtan melek yüzlü annem kapýyý kapatýrken ben de baþýmý yastýða mutluluk içinde býrakýverdim. Uykuya dalacaðým ana kadar da içimden size þunlarý söylemeyi geçirdim:

Ödenmez asla hakký annelerin,

Gelin artýk kýymetlerini bilin.

“Anne seni çok seviyorum” deyin,

Bundan sonra onlarý hiç üzmeyin.

Gönderen: 21.04.2007 - 13:32

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1215 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
aliye72 (49), maliyeter (45), Mehmet Ögretmis (66), REHBER2 (60), meltem35 (54), banazli (48), kardelen55 (53), rojda (39), yakobus (48), ibo13 (47), zeyd82 (42), erhan baker (50), seferistan (53), rufat (43), KAMCILI_MIZRAK (52), ejderha (57), Sofican (44), ofluenes61 (39), manly (51), boncell (53), zümer (44), ferdi33 (54), recai (47), Hidayet Demir (67), yelizyagci (48), doxan1 (45), imparator_57 (43), DELÝVELÝOGLU (60), KURTBEY66 (47), Murtaza GÜRSOY (38), yalovalifurkan7.. (34), durak1 (69), sinos (52), isik_67 (38), DaMLaM (47), EnDeRuN (53), Baha_RIP (35), cristor (46), AVLAYANHASAN (51), seyyid_emin (46), beyzanur61 (45), sekkos (42), necla caltekin (72), ekrem1992 (32), MuhammetColak (42)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.70114 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.