0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » HAYATIN ANAHTARI AYETE!L KÜRSİ

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Suayb su an offline Suayb  
HAYATIN ANAHTARI AYETE!L KÜRSİ
154 Mesaj -
Hayatýn Anahtarý Ayete'l Kürsi

11 Aðustos 2006
Kur’an’ý Kerim’in içerisinde bazý ayetlere olan ilgimiz oldukça fazladýr. Yasin suresini, Amener Resulü ile baþlayan Bakara 285-286. ayetlerini, Ayete’l-Kürsi ismiyle tanýdýðýmýz Bakara 255. ayetini bunlara örnek olarak gösterebiliriz. Bu ayetlerin, özellikle belli günlerde yüzünden okunmasý üzerinde çok önemle durulmuþ, fakat anlamý, verdiði mesajý öðrenme ve üzerinde düþünme gibi çalýþmalar nedense ihmal edilmiþtir. Oysa Yasin suresi bir Tevhid suresidir. Amener Resulü diye tanýdýðýmýz ayetler kulun Rabbine yakarýþýnýn çok muhteþem bir örneðidir. Ayete’l-Kürsi ise Ýslam düþüncesinin ana esaslarýný içeren, Allah (C.C.)’ýn sýfatlarýyla doludur.

Ebu Hureyre’den nakledilen bir rivayette Rasulullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur :

“Her þeyin bir tepesi vardýr. Kur’an’ýn tepesi de Bakara suresidir. Ondan baþtacý olan bir ayet vardýr: “Ayete’l Kürsi” (1)

Ýnþallah biz bu yazýmýzda Ayete’l-Kürsi’nin mesajý üzerinde durmaya çalýþacaðýz.

“Allah. O'ndan baþka ilah yoktur. Diridir, kaimdir. O'nu uyuklama ve uyku tutmaz.Göklerde de, yerde de ne varsa hepsi O'nundur. Ýzni olmaksýzýn O'nun katýnda þefaatte bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve, arkalarýndakini bilir. Onlar ise Dilediði kadarýnýn dýþýnda, O'nun ilminden hiç bir þeyi kavrayýp-kuþatamazlar. O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayýp-kuþatmýþtýr. Onlarýn korunmasý O'na güç gelmez. O, pek yücedir, pek büyüktür.” (2)

Bu ayet, yüce Allah’ýn tek ve ortaksýzlýðý, sýfatlarýnýn noksansýzlýðý, kuþatýcýlýðý ve kudretinin vurgulanmasý ile ilgili en kapsamlý, en etkileyici Kur’an ayetlerinden birisidir.

Dilediðini yapma yetkisine sahip olan Allah (C.C.)’ýn inanýlmasý gereken tek ilah olduðu, O’nun dýþýnda bir takým insanlarýn kulluk sunduklarý düzmece ilahlarýn, inkar edilmesi gerektiði gerçeði haykýrýlmýþtýr.

Ayet; kesin sözlü bir tek Allah inancýný yansýtan, "Allah, O'ndan baþka ilâh olmayan...".ifadesi ile baþlamaktadýr.

Bu kesin sözlü ve katýksýz tek Allah inancý, Ýslâm düþüncesinin dayandýðý ve hayatýn tümüne iliþkin, Ýslâm'ýn kaynaðýný oluþturan temel bir esastýr. Kulluðu ve ibadet eylemlerini sýrf Allah'a yöneltme ilkesi bu düþünceden doðmaktadýr. Buna göre hiçbir insan, Allah'tan baþka bir kimseye kul olamaz, Allah'tan baþka hiçbir mercie ibadete yönelemez, kendisini Allah'tan ve Allah'ýn uygun görüp emre baðladýðý mercilerden baþka hiç kimseye itaat etmekle yükümlü sayamaz. Bütün deðer yargýlarýný, Allah'a dayandýrmasý gerektiði gibi, Allah'ýn terazisinde aðýrlýðý olmayan herhangi bir sosyal deðer yargýsýnýn da hiçbir önemi olmadýðýný keþfeder.

Yine bu çarpýcý ifade, Hz.Ýsa’nýn Rab olarak kabul edildiði Teslis(üç ilah) anlayýþýnýn savunulmasýnýn da karþýsýnda yer alýr.

Bu þekilde yegane Rab ve ilah olarak kabul ettiðimiz Allah (C.C.)’ýn, gücü ve kudretinin anlaþýlmasýnda,bize yardýmcý olacak sýfatlarýnýn bilinmesi gerekmektedir.Ýþte ayetin devamý da, bu bilgiye ulaþmamýzda bize rehber olmaktadýr.

"...diri, yarattýklarýný gözetip yöneten..."

Allah'ýn sýfatlarýndan biri olan “Hayy” (hayat sýfatýgöz kırpma O'nun kendinden kaynaklanýr, hayatlarýný yaratýcýlarýnýn baðýþýna borçlu olan tüm yaratýklarýn hayatý gibi baþka bir kaynaktan gelmez. Ayný zamanda bu hayat ezelî ve ebedîdir, yani ne baþladýðý ve ne de bittiði bir nokta vardýr. Baþka bir deyimle bu hayat sýfatý, zaman kavramýndan baðýmsýzdýr. Bu gerekçe ile bu anlamdaki hayat da sadece Allah'a özgüdür.


Hayy (diri) olan Allah (C.C.) ayný zamanda Kayyum’dur. “Kayyum” yüce Allah'ýn bütün varlýklarý gözetip yönetmesi, bunun yanýsýra her varlýðýn varoluþunun O'na dayanmasý anlamýna gelmektedir. Ýnsan, bu hikmete ve tedbire dayalý ve ana hatlarý çizilmiþ kaideler uyarýnca yaþar; deðer yargýlarýný bu sistemden alýr; bu arada bu deðer yargýlarýný kullanýrken yüce Allah'ýn sürekli gözetimi (murakabesi) altýnda bulunur.

Yoksa mesele eski Yunan filozoflarýndan olan Aristo'nun düþündüðü gibi deðildir. Ona göre Allah, yaratýklarýndan hiçbirini düþünmez; çünkü O, kendi zatýndan baþka hiçbir þey üzerine düþünmeyecek derecede yücedir. Ona göre Allah, yaratýp kendi haline býraktýðý varlýk alemi ile iliþkisini kesmiþ oluyordu.

Günümüz beþeri ideolojilerinin ortaya çýkmasý, bu zihniyetin devam ettiðinin bir sonucudur. Çünkü bu fikir akýmlarý referans olarak vahyi almadýklarý gibi, vahyin inþa edeceði bir toplumun ortaçað karanlýklarýnda boðulacaðý hakaretlerini de yapmaktan geri kalmamýþlardýr. Kendi oluþturduklarý toplumlarda, kabul ettikleri ilahýn, tabiat ile ilgili iþleri düzenlediðini ama iþlerimizde müdahale edememe gibi bir konumda olduðunu uygulamalarý ile iddia etmiþlerdir. Oysaki Allah (C.C.), hem göklerin ve hem yerin Rabbi olarak Kayyum’dur; yani gözetir ve yönetir.

“(O) göklerin, yerin ve ikisi arasýndaki þeylerin Rabbidir. Þu halde O'na kulluk et; O'na kulluk etmek için sabýrlý ve metânetli ol. Hiç O'nun bir adaþý (benzeri) olan birini biliyor musun? (Asla benzeri yoktur).” (3)

Bu gözetme ve yönetme, bir an bile uyku ve uyuklamaya tutulmayan Allah’a özgüdür.

Yüce Allah ile hiçbir varlýk arasýnda bir benzerlik asla söz konusu deðildir. Allah (C.C.), gizli uyuklamaktan (dalgýnlýktan) ya da sürekli uykudan, her ikisinden de kayýtsýz þartsýz bir kesinlikle münezzehtir.

Þu dehþet verici evrende yer alan sayýsýz atomun, hücrenin, canlý varlýðýn, cansýz nesnenin, bütün bunlarý gözetimi ve denetimi altýnda tutan ve bütün bu varlýklarýn, Allah'ýn tedbirine dayalý olarak ayakta durmasý çok etkileyici bir gerçektir. Oysa tahrif edilmiþ bir kitap olan Kitab-ý Mukaddeste yaratýcý, yaratýlanýn sýfatlarýna benzetilmiþ, ve bozuk bir ilah anlayýþý ortaya sunulmuþtur :

"Ve yedinci gün Allah yaptýðý iþi bitirdi. Ve yaptýðý iþlerin hepsini býrakarak yedinci günde dinlendi." (4)

"Rab sanki uykudan uyanýr gibi ve güçlü bir adamýn þarap nedeniyle nara atmasý gibi uyandý." (5) Elbette Allah tüm bu zayýflýklardan uzaktýr.

"Göklerde ve yeryüzünde ne varsa O'nundur."

Kaydý, þartý, kaybedilme ihtimali ve ortaklýðý olmayan bir mülkiyettir bu... Gerçek mülkiyet sýrf Allah'a baðlanýnca,insanlarýn hiçbir þeye malik olmadýðý sonucu ortaya çýkar. Bu durumda insanlar sadece, her þeyin mülkiyeti elinde olan, tek mülk sahibinin vekilleridirler. Bu durumda bu vekillik iþlevlerini yerine getirirken onlara yetki veren asýl mülk sahibinin þartlarýna uymak zorundadýrlar. Asýl mülk sahibi olan Allah (C.C.) bu þartlarýný Peygamberler vasýtasý ile insanlýða açýkça bildirmiþtir. Ýnsanlar bu þartlarýn dýþýna çýkamamalý, onlarý çiðnememelidirler.

Yüce Allah'ýn göklerde ve yerde bulunan canlý-cansýz herþeyin gerçek maliki olduðu gerçeðinin insan bilincinde kökleþmesi, herþeyin sýnýrlý süreli bir emanet olduðunu, süresi dolunca bu ödünç emanetin sahibi tarafýndan geri alýnacaðýný bilmesi, doyumsuzluðun, tamahkârlýðýn, cimriliðin, ihtirasýn ve amansýz servet yarýþýnýn þiddetini düþürmeye, aþýrýlýðýný törpülemeye yeterli bir faktördür. Bu bilinç ayný zamanda kanaat, elde edilen rýzka iliþkin hoþnutluk, eldeki imkânlar ölçüsünde özveri ve cömertlik duygularýný aþýlamanýn; insan kalbini varlýkta da yoklukta da güven duygusu ile doldurmanýn da teminatýdýr. Böylece kaybedilen ya da elden kaçan maddî imkânlar karþýsýnda insanýn hayýflanmasý, yazýklanmasý, kafasýna taktýðý ve peþinden koþtuðu þeyler uðruna kalbinin yanýp tutuþmasý önlenmiþ olur!



Göklerin ve yerin mülkiyeti Allah (C.C.)’a aitken "Ýzni olmadýkça O'nun katýnda kim þefaatçý olabilir?"

Geçmiþte, Mekkeli müþrikler taptýklarý putlarýnýn kendilerini Allah(C.C.)’a yakýnlaþtýrdýðýný, söylemekteydiler. Ayrýca Hristiyanlar, Allah (C.C.) için -haþa- oðul edindiðini ya da deðiþik þekillerde ortaðý olduðunu iddia ederek, -haþa- Rab Ýsa’nýn kendileri için þefaatçi olacaðýna inanmaktadýrlar. Yahudiler ise O'nun, yardýmýný, -haþa- O'nun yakýný olduklarýndan (seçilmiþ topluluk) alacaklarýný düþünmektedirler. Bu anlayýþ bazý Müslüman toplumlara sýçramýþ, kendileri için kurtarýcý olacaðý, hesap gününde himayesine girerek sýrat’ýn kolayca geçileceði kiþilerin varlýðýna ciddi bir þekilde inanýlmaya baþlanmýþtýr.

Göklerin ve yerin mülkiyeti Allah (C.C.)’a aitken "Ýzni olmadýkça O'nun katýnda kim þefaatçý olabilir?" vurgusu ise tüm bu bozuk inanýþlarý; peygamberlerin, meleklerin vs. Allah'tan þefaat dileyeceklerini ve O'nu baðýþlamaya zorlayacaklarýný sanan kimselerin yanlýþ fikirlerini reddeder. Bu tür kimseler, yaratýklarýnýn hiçbirinin, deðil O'nu baðýþlamaya zorlamak, O'nun önünde duramayacaðý ve þefaat edemeyeceði konusunda uyarýlmaktadýrlar. Evrenin Hakimi'nin izni olmaksýzýn hiçbir peygamber, hiçbir melek ve hiçbir kul O'nun önünde bir tek söz bile söyleyemeyecektir.

"Ýnsanlarýn önünde ve arkalarýnda bulunan ve olup-biten herþeyi bilir. Onlar O'nun bilgisinin sadece dilediði kadarýný kavrayabilirler."

Bu ifade genel olarak Allah'ýn bilgisinin yaygýnlýðýný ve herþeyi kapsayan niteliðini anlatan mecazî olmayan yalýn bir ifadedir. Ýnsanlar ise sadece Allah'ýn bilmelerine izin verdiði þeyleri bilebilirler. Ýnsanlarýn bu gerçek üzerinde uzun uzun kafa yormalarý gerekmektedir.

Özellikle evrenin ya da hayatýn herhangi bir alanýnda edindikleri bilgi ile hemen þýmarýklýða kapýldýklarý þu günlerde bu kafa yormaya daha çok ihtiyaçlarý vardýr.

Her þeyi mutlak, kapsamlý ve eksiksiz olarak bilen, sadece yüce Allah (C.C.)'týr. O, kullarý tarafýndan bilgisinin bazý bölümlerinin keþfedilmesine izin verebilir.

Fakat insanlar bu gerçeði unutarak Allah (C.C.)'ýn edinmelerine izin vermiþ olduðu bilgiler ile þýmarmýþ; kendilerine bu bilgileri baðýþlamýþ olan Allah (C.C.)’a bu nimetlerin karþýlýðýnda þükretme yoluna gitmemiþlerdir. Tersine pohpohlanmýþ ve ilâhi baðýþa karþý nankörce davranarak asi olmuþlardýr.

"O'nun Kürsî'si (egemenliði) gökleri ve yeryüzünü kaplamýþtýr; Bunlarý koruyup gözetmek O'na aðýr gelmez."

Normal olarak hükümdarlýk, egemenlik anlamýný içeren Kürsi (koltuk, taht) kelimesi, dilimizde ki kullanýlýþý gibi iktidar yerine kullanýlmaktadýr. O halde "Allah'ýn Kürsî'si, gökleri ve yeri kaplayýnca" O'nun egemenliði de gökleri ve yeryüzünü kaplamýþ demektir.

Eðer Kur'an'ýn kendine özgü üslubunu, ifade biçimini iyi kavrayacak olursak onun içerdiði bu tür ifadeler etrafýnda yapýlan tartýþmalara girmek gereðini duymayýz, bunun yanýsýra bu amaçla Kur'an-ý Kerim'in yalýnlýðýný ve berraklýðýný büyük oranda bozan Batý kaynaklý yabancý felsefi kavramlarý ödünç almaya kalkýþmayýz.

Göklerin ve yeryüzünün egemenliði kendisine ait olan Allah (C.C.)’ya, bu egemenliði koruyup gözetmek asla aðýr gelmez.

"Yüce ve büyük olan O'dur."

Burada dikkat etmemiz gereken çok çarpýcý bir mesaj vardýr. Ayet "O, yüce ve büyüktür." demiyor. Bunun yerine "Yüce ve büyük olan O'dur" diyerek, bu sýfatlarýn, ortaksýz bir biçimde, sadece Allah (C.C.)’a özgü olabileceði gerçeðinin zihinlere kazýnmasý saðlanmaktadýr.

Gerçekten yücelik ve ululuk sýfatlarý sadece Allah'a özgüdür, bu sýfatlarda baþka hiçbir ortaðý yoktur. Eðer kullardan biri kendisini dev aynasýnda görerek bu dereceye yükseldiði saplantýsýna kapýlýrsa, Allah (C.C.) onu dünyada horluða ve aþaðýlýða, Ahirette de azaba ve periþanlýða mahkum edecektir.


"Orasý Ahiret yurdudur.Onu, yeryüzünde böbürlenmeyip, bozgunculuk peþinde koþmayanlara veririz. (Güzel) akibet ise takva sahiplerinindir." (6)

Yine yüce Allah, helâk olmanýn eþiðindeki Firavun'dan sözederken "O, kendini beðenmiþ bir azgýn zorba idi" buyurmaktadýr..(7)

Artýk açýklamasýný öðrenen bir kul, Ayete’l-Kürsi’yi okurken, gökleri idaresi altýnda bulunduran Allah (C.C.)’ýn yeryüzünde de tüm iþlerine müdahale etme hakkýna sahip olduðunun þuuruna varýr.

Diri olan ve kendisini hiçbir zaman uyuklama ve yorgunluðun tutmadýðý Rabbinin sürekli gözetimi altýnda olduðunu düþünerek, O’nun belirlediði sýnýrlarý aþmamaya çalýþýr.

Zerre kadar hayr ve þerrin karþýlýðýnýn alýnacaðý bir gün olan hesap gününde, dünyada empoze edilen her türlü þatafatlý, varlýklý, þahsiyetlerin, din tüccarlarýnýn peþine gidilmesinin kendisine bir fayda saðlamayacaðýný, kendisine güvenilip dayanýlacak olanýn sadece Allah (C.C.) olduðunu bilerek ibadetlerine þirk karýþtýrmaz.

Namazlarýmýzdan sonra, yatmadan önce, herhangi bir darlýða düþtüðümüzde, ezberimizden sayýsýz kereler okuduðumuz Ayete’l-Kürsi, iþte budur. Bu ayeti, üzerinde tefekkür etmeden, hýzlý bir þekilde, birden çok okumakla yetinirsek, yukarýda belirttiðimiz muhteþem mesajýna da yazýk etmiþ oluruz.


Kaynaklar :

Fizilal’il Kur’an........ Þehit Seyyid Kutub
Tefhimu’l Kur’an .....Mevdudi
Et-Tefsirü’l-Hadis.... Ýzzet Derveze
1-Hazin ve ibn Kesir
2-(2/Bakara 255)
3-(19/Meryem 65)
4-(Tekvin, 2:2)
5-(Psalms 78:65.)
6-(28/Kasas Suresi 83)
7-(44/Duhan Suresi 31

http://www.vuslatdergisi.com

Gönderen: 08.04.2007 - 21:02
Bu Mesaji Bildir   Suayb üyenin diger mesajlarini ara Suayb üyenin Profiline bak Suayb üyeye özel mesaj gönder Suayb üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1302 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.95141 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.