*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1739 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 14. Kasım 2024 - 19:12

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Veliler Velisi İmam-ı Rabbani Hz.

önceki konu diğer konu

27 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Üsve-i Hasene

Veliler Velisi İmam-ı Rabbani Hz.

273 Mesaj -

ÝMAM RABBANÝ Kuddise Sirruh

Selefin ve halefin iftihar ettiði rabbânî âlim, kâmil insan, evliya ve asfiyânýn yüz aký, teþrifiyle asýrlarýn yüzünü güldüren, kemale eren ve erdiren, korkulu yollardan kurtarýp emn ü emânâ yol gösteren, halký Allah'a hakk ile davet eden, zamanýnýn biricik kutbu, Allah'ýn sevdiði insan, rabbani âlim, ikinci bin yýlýn müceddidi.
Ýmam Süyûti hazretlerinin "Cem'ul-Cevâmi"' adlý hadis mecmuasýnda nakledildiði üzere Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem "Ümmetim içinde, kendisine "sýla" denilecek bir adam gelecek. Onun þefaatýyla niceleri fayda bulurlar" buyurmuþlardýr. Müceddid hazretleri Mektûbât'ýnda, "Beni iki deniz arasýnda sýla eyleyen Cenab-ý Hakk'a hamdolsun" der.
Sýla, iki þeyi birbirine baðlayan bað demektirNesebi Hazret-i Ömeru'l-Faruk radýyallahu anh'e dayanmakla Fârûkî diye anýlýr. Meþrebi hanîfî, mezhebi hanefî, tarîkatý Nakþbendîdir. Doðum yeri Serhind'dir.
On sekiz sene ilim neþriyle ve sâliklerin terbiyesiyle meþgul oldu. Fakat bütün tarikatlardan üstün olmasý sebebiyle Nakþbendî tarikýna muazzam bir iþtiyaký vardý. Mevlânâ Hâcekî Emkenekî hazretleri onu Hâce Muhammed Bakî hazretlerine gönderdi. Ýmam Rabbânî, Nakþbendî tarikini ondan aldý. Ona sadakatle hizmet edip maksudu iki ay zarfýnda hasýl oldu. Hatta Hâce Muhammed Bakî hazretlerinin mahbubu olup kâmil ve mükemmil olduðuna þehadet ederek müridlerin irþadýný ona býraktý. Üstelik kendisini de irþad etmesini ondan rica etti. Hâce Muhammed Bakî hazretleri onun "kutb-i azam" olduðuna hükmetti. Ýmam Rabbânî hazretleri de irþada kendini vakfeyledi.
.
Hâce Muhammed Bakî hazretlerinin halifelerinden Mir Husameddin Hazretleri bir gün Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i rüyasýnda gördü. Rasûl-i Ekrem, minberde Ahmed Fârûkî'yi sena ediyor ve "Ben, ümmetimde onun varlýðýyla iftihar ediyorum. Cenab-ý Hak, onu ümmetim içinde müceddid kýlmýþtýr" diyordu."
Onun zuhurunu zamanýnýn büyük velileri müjdelemiþlerdir. Hâcekî Emkenekî hazretleri, en büyük halifesi bulunan Hâce Muhammed Bakî hazretlerine dedi ki: "Hindistan'da bir zât zuhur edecek ve asrýnýn imamý olacak. Onun menzil-i maksuduna vasýl olmasý senin elinle olcaktýr. Ona itina gös-teresin. Ricalullah onun zuhurunu beklemektedirler."
Ýmam Rabbânî, Hâce Muhammed Bakî hazretlerine ulaþýnca Hâce Bâkî hazrretleri: "Bana müjdelenen sensin" buyurdular.
Gavs-ý Âzam Abdülkadir Geylânî hazretleri vefatýndan sonra Ýskent emiri olan torununa emaret býraktýðý hýrkasýný Ýmam Rabbânî hazretlerine bizzat kendileri giydirmiþlerdir.
Bir tacir anlatýr: Gavs-ý Âzam hazretlerine muhabbetim çok fazlaydý. Birçok zamanlarda imdadýma yetiþir, müjdeler verir, zor anlarýmda bana yardým ederdi. Bir gün bana dedi ki: "Sen büyük bir imdada nail oldun. Fakat sana zahiren de bir þeyh lâzýmdýr". Ben de: "Kime gideyim?" dedim. Dedi ki: "Þeyh Ahmed Serhindî'ye git. Çünkü bugün zahiren ve bâtýnen zamanýn kutbu odur."
Bunun üzerine doðruca Ahmed Fârûkî hazretlerine gittim. Ondan ne kadar istifade ettiðimi, neler müþahede ettiðimi anlatamam.
Serhind'e Belh'in büyüklerinden bir adam geldi. Müceddid hazretlerini görünce dedi ki: "Ben Belh þehrinde idim. Bir cenaze geldi. Eski ve yeni Maveraünnehir evliyasý o cenazede bulundular. Hâce Abdülhalýk Gucduvânî ve Hâce Bahâeddin Nakþbend hazretleri de bulunuyorlardý. Oradakilerden birine: "Bu zat kutubdur. Buradakiler de kutbu'l-aktabý bekliyorlar." O sýrada nûrânî bir zat geldi. Onu öne geçirip imam ettiler. O adama "bu zat kimdir?" diye sordum, "Þeyh Ahmed Fârûkî hazretleridir" dedi.
Ýmam Rabbânî hazretleri buyurdular ki: "Benden sâdýr olan ilimler, velayet sýnýrlarýnýn dýþýnda olup nübüvvet nuruna mensubdur. Ýkinci bini Rasûl-i Ekrem'in isr-i pâkine uyarak yeniledim. Ulemâ gibi erbâb-ý velayet bile bunun idrakinden acizdirler. Çünkü bu, âlimlerin ilminin ve evliyanýn marifetlerinin ötesindedir. Þu görünen ilimler, bu ilme nisbet edilirse kabuk olduklarý görülür. Bizim ilmimiz ise özün özüdür. Cenab-ý Hak bize, þeriatýna esas kýldýðý ilmin özünü öðretmiþtir. Bizim ilmimiz, zat ve sýfat ilminin özüdür. Allah onu, bize nasib etmiþtir."
Ýmam Rabbânî hazretleri yine buyuruyorlar ki: "Tevhîd-i vücûdînin, yani vahdet-i vücud fikrinin esrarýný anladým. Bu makamdan pek çok ilim bana doyasýya verildi. Þeyh-i Ekber Muhyiddin Arabi hazretlerinin maarifi bana verildi. Onun beyan ettiði tecelli-i zatî ile müþerref oldum ki, Þeyh-i Ekber Hazretleri bunu urûcun sonu, velayetin de tamamý olarak kabul etmiþtir."
Yine buyurdular: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana, "sen ilm-i kelamda müctehidlerdensin. Cenab-ý Hak kýyamet gününde senin þefa-atýnla binlercesini maðfiret edecektir." buyurdu ve beni irþada mezun kýldýklarýný mübarek elleriyle yazdýlar ve, "Bundan önce kimseye yazmadým" buyurdular.
Ýmam Rabbânî yine buyurdular ki: "Kur'an'ýn müteþâbihâtýnýn ve mukattaâtýnýn sýrlarý bana açýldý. Her harfin altýnda Zat-ý Sübhânî'ye delâlet eden bir ilim denizi gördüm. Eðer onlardan bir tanesini açýklasam boynum kesilir."
Yine buyurdular ki: "Kýyamete kadar bizim tarikatýmýza intisab edeceklerin isimleri bana bildirildi."
Ýmam Ebû Dâvud, Sünen'inde, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sel-lem'in, "Allah Teâlâ her yüz senede bir, bu ümmetin din iþlerini tecdid edecek birini gönderir" buyurduðunu rivayet etmiþtir. (Ebu Davud, Sünen, 31 Melâhim/1)
Ýmam Rabbânî hazretleri yine buyurmuþlardýr ki: "Nakþbendiyye, kadiriyye ve diðer silsile meþayýhýnýn makâmâtýnýn cümlesine vasýl oldum. Bundan önce Hýzýr aleyhisselam'ýn rûhâniyetinden ilm-i ledünne nail oldum. Bunlarýn cümlesi Sultan-ý Enbiya sallallahu aleyhi ve sellem'in hakiki verasetine layýk oluþum sebebiyle Allah'ýn bir lütfü olarak hasýl olmuþtur."
Müceddid hazretleri yine buyurdular ki: "Cenab-ý Hak, hidayet konusunda bana büyük bir kuvvet ihsan buyurdu. Eðer kuru aðaca teveccüh etsem biiznillah yeþerir. Bu hasletlerimiz, evladlarýmýz vasýtasýyla kýyamete kadar devam edecektir."
Yine buyurdular ki: Her ne zaman miraç etmek istesem bana müyesser olur. Bazan da ben murad etmeden vuku bulur. Cenab-ý Hak beni Hazret-i Ahmed sallallahu aleyhi ve sellem'in topraðýnýn artýðýndan yaratmýþtýr."
Ýmam Rabbânî buyurdular ki: "Tarikattan maksad, þeriat ilimlerinde ilerleyip burhandan kurtularak keþfe geçmektir. Ýlme'l-yakîn: delilleri görmek; ayne'l-yakîn: Hakk'ýn delil ile bilindiðini bildikten sonra müþahede, yani fenâ-fillah'dýr. Hakkâ'l-yakîn ise, yakîn derecesinin yükselip yakîne erenin aradan çýkmasýndan sonra Hakk'ýn müþahedesidir. Buna beka-billah denir. Cenab-ý Hak bunu, "Böyle bir kulum benimle iþitir, benimle görür..." kudsi hadisiyle beyan buyurmuþtur.

Gönderen: 04.10.2006 - 12:41

Üsve-i Hasene üyenin diger mesajlarini ara

Üsve-i Hasene üyeyi arkadas listeme ekle

	kolcu66

100 Mesaj -

Ýmam-ý Rabbani hazretleri buyurdu ki:

Edebi gözetmek, zikirden üstündür. Edebi gözetmeyen Hakk'a kavuþamaz.

Ehlin gönlü için (ailenin gönlünü almak için) günah iþlemek ahmaklýktýr.

Farzý býrakýp, nafile ibadetleri yapmak boþuna vakit geçirmektir.

Gýna sahiplerinin yani zenginlerin, alçak gönüllü olmasý güzeldir. Fakirlerin ise onurlu olmasý lazýmdýr.

Ýnsana lazým olan önce Ehl-i sünnete uygun inanmak, sonra Allahü teâlânýn emir ve yasaklarýna uymak, daha sonra tasavvuf yolunda ilerlemektir.

Kalbin tasviyesi (temizlenmesi); Ýslamiyete uymakla, sünnetlere yapýþmakla, bid'atlerden kaçmakla ve nefse tatlý gelen þeylerden sakýnmakla olur. Zikir ve rehberi, doðru yolu gösteren âlimi sevmek bunu kolaylaþtýrýr.

Kalbin birçok þeyleri sevmesinin sebebi, hep o bir þey içindir. O da nefsdir.

Kâfirlere kýymet vermek, müslümanlýðý aþaðýlamak olur.

Kelime-i tevhid; putlara ibadeti býrakýp, Hak teâlâya ibadet etmek demektir.

Küfür , nefs-i emmarenin isteklerinden hasýl olur.

Malý zarardan korumanýn ilacý, zekat vermektir.

Mübahlarý geliþi güzel kullanan, þüpheli þeyleri yapmaða baþlar. Þüphelileri yapmak da harama yol açar.

Büyükleri sevmek, saadetin sermayesidir. Muhabbete müdahane, gevþeklik sýðmaz.

Nefs bir kötülük deposudur. Kendini iyi sanarak Cehl-i mürekkeb olmuþtur.

Nefse, günahlardan kaçmak, ibadet yapmaktan daha güç gelir. Onun için günahtan kaçmak daha sevaptýr.

Razzak olan Hak teâlâ, rýzýklara kefil olmuþ, kullarýný bu sýkýntýdan kurtarmýþtýr.

Seadet, ömrü uzun ve ibadeti çok olanýndýr.

Seadet-i ebediyyeye kavuþmak, peygamberlere uymaða baðlýdýr.

Sohbeti ganimet bilmelidir. Sohbetin üstünlüðü, bütün üstünlüklerin ve kemallerin üstüdür.

Sünnet ile bid'at birbirinin zýddýdýr. Birini yapýnca öteki yok olur.

Zahid , dünyaya gönül baðlamadýðý için, insanlarýn en akýllýsýdýr.

Zekat niyeti ile bir kuruþ vermek, daðlar kadar altýný sadaka olarak vermekten kat kat daha sevapdýr.

Salih ameller Ýslamýn beþ þartýdýr. Salih amelleri yapmadan kalb selamette olmaz.

Cennet ile Cehennem'den baþka ebedi bir yer yoktur. Cennet'e girmek için iman ve dinin emirlerine uymak lazýmdýr.

Dünyayý maksad edinmemeli. Dünya, nefsin arzularýna yardýmcýdýr. Dünya ve ahiret bir arada olmaz. Dünyaya düþkün olmak, günahlarýn baþýdýr. Dünyaya düþkün olanlar ahirette zarar görür. Dünyaya düþkün olmamanýn ilacý, Ýslamiyete uymaktýr.

Bu zamanda dünyayý terk etmek çok zordur. Dünyayý terk lazýmdýr. Hakikaten terk edemeyen, hükmen terk etmelidir ki, ahirette kurtulabilsin. Hükmen terk etmek de büyük nimettir. Bu da, yemekte, içmekte, giyinmekte, meskende, dinin hududundan dýþarýya taþmamakla olur.

Dünyayý terk etmek iki türlüdür; birincisi, mübahlarýn, zaruret mikdarýndan fazlasýný terktir. Bu çok iyidir. Ýkincisi, haramlarý ve þüphelileri terkedip yalnýz mübahlarý kullanmaktýr. Bu zamanda bu da iyidir.

Tesbih okumak (sübhanallah demek), tövbenin anahtarý ve hatta özüdür.

Vakit çok kýymetlidir. Kýymetli þeyler için kullanmak lazýmdýr. Ýþlerin en kýymetlisi sahibine hizmet etmektir. Yani Allahü teâlâya ibadet ve taat etmektir.

Gençlik zamanýnda dinin emirlerine uymak, dünya ve ahiret nimetlerinin en üstünüdür.

Annenin yavrusuna faydasý olmadýðý (annenin yavrusundan kaçacaðý göz kırpma

kýyamet günü için, hazýrlýk yapmayana yazýklar olsun!

Ayet-i kerimede mealen; "Vallahu basirun= Allah onlarýn ne yaptýklarýný görmektedir" buyruldu. Allahü teâlâ her þeyi gördüðü halde, (insanlar) çirkin iþleri yaparlar. Aþaðý bir kimsenin bile bu iþleri gördüðünü bilseler, vaz geçerler yapmazlar. Bunlar ya Hak teâlânýn görmesine inanmýyorlar, yahud onun görmesine kýymet vermiyorlar. Ýmaný olana her ikisi de yakýþmaz.

Velilerin hiçbiri, peygamber mertebesine varamaz.

Velilerin hiçbiri, Sahabi [eshab-ý kiramýn] mertebesine çýkamaz.

Ýhlas ile yapýlan küçük bir iþ, senelerce yapýlan ibadetler gibi kazanç (sevap) hasýl eder.

Her ibadeti seve seve yapmalý. Kul hakkýna dokunmamaða, hakký olanlara hakkýný ödemeðe titizlikle çalýþmalýdýr.

Dünyanýn vefasýzlýkta eþi yoktur, dünyayý isteyenler de alçaklýkta ve bahillikte (cimrilikte) meþhurdur. Aziz ömrünü, bu vefasýzýn ve deðersizin peþinde harcayanlara yazýklar ve korkular olsun.

Gençlik çaðýnýn kýymetini biliniz! Bu kýymetli günlerinizde, Ýslamiyet bilgilerini öðreniniz ve bu bilgilere uygun yaþayýnýz! Kýymetli ömrünüzü faydasýz, boþ þeyler arkasýnda, oyun ve eðlence ile geçirmemek için uyanýk olunuz.

Ýnsanlar riyazet deyince, açlýk çekmeði ve oruç tutmaðý anladýlar. Halbuki, dinimizin emrettiði kadar yemek için dikkat etmek, binlerce sene nafile oruç tutmaktan daha faydalýdýr.

Bir kimsenin önüne lezzetli, tatlý yemekler konsa, iþtihasý olduðu halde ve hepsini yemek istediði halde, dinimizin emrettiði kadar yiyip, fazlasýný býrakmasý, þiddetli bir riyazettir ve diðer riyazetlerden çok üstündür.

Bir farzý vaktinde yapmak, bin sene nafile ibadet yapmaktan daha çok faydalýdýr.

Ölmek, felaket deðildir. Öldükten sonra, baþýna gelecekleri bilmemek felakettir.

Sonsuz kurtuluþa kavuþmak için, üç þey muhakkak lazýmdýr: Ýlim, amel, ihlas.

Ölülere dua ve istigfar etmekle ve onlar için sadaka vermekle, imdatlarýna yetiþmek lazýmdýr.

Dünyayý ele geçirmek için ahireti vermek ve insanlara yaranmak için Allahü teâlâyý býrakmak ahmaklýktýr.

Nefse kolay ve tatlý gelen þeyi saadet zan etmemeli, nefse güç ve acý gelenleri de þekavet ve felaket sanmamalýdýr.

Birkaç günlük zamaný büyük nimet bilerek, Allahü teâlânýn beðendiði þeyleri yapmaða çalýþmalýdýr.

Ýbadetlerin hepsini kendinde toplayan ve insaný Allahü teâlâya en çok yaklaþtýran þey namazdýr.

Cahillerin, büyüklere dil uzatmalarýna sebeb olmayýnýz! Her iþinizin Ýslamiyete uygun olmasý için, Allahü teâlâya yalvarýnýz.

Geçici lezzetlere, çabuk biten, tükenen dünyalýklara aldanmamalýdýr.

Ýhsan sahibinin kapýsý çalýnýnca açýlýr.

Gönül dalgýnlýðýnýn ilacý; gönlünü Allahü teâlâya vermiþ olanlarýn sohbetidir.

Dünya hayatý pek kýsadýr. Bunu en lüzumlu þeyde kullanmak gerekir. Bu en lüzumlu þey de, kalbini toparlamýþ olanlarýn yanýnda bulunmaktýr. Hiçbir þey sohbet gibi faydalý olmaz.

Allahü etala bu büyük Alimin nasihatlerini idrake dip, tatbike den kulalrýdnan eyler bizi inþallahü teala..

Gönderen: 04.10.2006 - 23:44

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Resûlullah efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem", onun geleceðini müjdelemiþti. Ýmâm-ý Süyûtî (Cem'ul cevâmi') kitabýnda, bu hadis-i þerifi, Ýbni Mes'ûd Abdürrahman ibni Yezîdden, O da Hazret-i Câbirden rivayet ederek bildiriyor: (Ümmetimden Sýla isminde biri gelir. Onun þefaati ile, çok çok kimseler Cennete girer.) (Sýla), birleþtirici demektir. Tasavvufu fýkh bilgileri ile birleþtirdiði için bu ism, Ýmâm-ý Rabbânî hazretlerine verildi. Zamanýn âlimleri, Ona bu ism ile hitâb eylediler. Kendisi de, oðlu Muhammed Mâsuma yazdýðý bir mektûbda, (Beni iki derya arasýnda sýla yapan Rabbime hamd ederim) diye buyurmaktadýr.

Rabbim Beni Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan Ayýrma

Selam ve Dua ile..

Gönderen: 28.12.2006 - 20:52

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Seyyid Þah Abdullah-ý Dehlevi talebesinin büyüklerinden Mevlana Halidi Baðdadiye gönderdikleri bir mektubda,
Ýmam-ý Rabbani hakkýnda þöyle buyuruyor: Âlimler ve arifler söylemiþler ve yazmýþlardýr ki,
Ýmam-ý Rabbaniyi sevenler, mümin ve mütteki olanlardýr. Sevmeyenler de, münafýk ve þakilerdir. Ýslam memleketleri Hz. Müceddidin feyiz ve nurlarý ile doldu.

Baþka bir mektubunda, Ýnsanda bulunabilecek her kemali, her üstünlüðü, Allahü teâlâ, Ýmam-ý Rabbani hazretlerine vermiþtir. Vermediði yalnýz Peygamberlik makamý kalmýþtýr diye yazmýþtýr.

Rabbim beni Müdeddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan Ayýrma

Selam ve Dua ile..

Gönderen: 28.12.2006 - 21:00

	Ehl-i Sunnet

İmam-i Rabbani Ahmed-i Faruki Serhendi KaddesAllahu Sirrahul Eazze..

213 Mesaj -

Esselamu Aleykum Ve Rahmetullahi Ve Berakatuhu...

Caným Kardesim,Mubarek Kardesim Benim Hz Allah Razi Olsun...

Ýmam-i Rabbani Hzleri Mektubati Rabbanide Bir Mektubunda Soyle Bir Beyit Zikrediyor.

Men Lem Yunhu Muheyminun Ve Havaassuhu

Fel Emru Fi Hatarin Ve Lev Huve Min Melekin..

Hz Allah Ve Onun Dostlarý Bir Kimseye Yardým Etmedi Mi

Onun Ýþi Bitmiþtir Velev Ki Melek Olsun..

Bizler Imam-ý Rabbani Evladlarýyýz.Ehl-i Sunnet Asýðý Bu Dinin Hadimleriyiz..Bu Buyuk Vazifeye Talibiz.

Bu Geminin Ýçindeyiz.Kimimiz Guvertede,Kimimiz Kamarada,Kimimiz Depoda...

Ancak Bu Geminin Ýçinde Bu Tayfa Ýle Beraberiz...

Bindik Ýndirme Ya Rabb...

Imam-i Rabbani Muceddidi Elf-i Sani Hazretleri Hurmetine

Measselam...

Gönderen: 28.12.2006 - 21:07

Ehl-i Sunnet üyenin diger mesajlarini ara

	Havz-i Kevser

RE:

1543 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý M.MasuM

Resûlullah efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem", onun geleceðini müjdelemiþti. Ýmâm-ý Süyûtî (Cem'ul cevâmi') kitabýnda, bu hadis-i þerifi, Ýbni Mes'ûd Abdürrahman ibni Yezîdden, O da Hazret-i Câbirden rivayet ederek bildiriyor: (Ümmetimden Sýla isminde biri gelir. Onun þefaati ile, çok çok kimseler Cennete girer.) (Sýla), birleþtirici demektir. Tasavvufu fýkh bilgileri ile birleþtirdiði için bu ism, Ýmâm-ý Rabbânî hazretlerine verildi. Zamanýn âlimleri, Ona bu ism ile hitâb eylediler. Kendisi de, oðlu Muhammed Mâsuma yazdýðý bir mektûbda, (Beni iki derya arasýnda sýla yapan Rabbime hamd ederim) diye buyurmaktadýr.

Rabbim Beni Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan Ayýrma

Selam ve Dua ile..

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Elinize gönlünüze saðlýk ÝnþALLAH..

Gönderen: 28.12.2006 - 21:13

Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara

Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle

	utaniyorum

1942 Mesaj -

Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan Ayýrma

Gönderen: 28.12.2006 - 21:24

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Muhammed Hâþim-i Keþmî þöyle anlatýr: "Vefât ettiði günün akþamý þehrin kenarýnda virâne bir mescidde, o pahasýz hazînenin hayâliyle içim yanýyor, kalbim parçalanýyordu. Kalbimden soðuk âhlar çekiyor, gözümden yakýcý gözyaþlarý döküyordum. Ben bu hâlde iken birden hocamýn rûhâniyeti gözüküp; "Sabretmek lâzým." buyurdu. Binlerce kýrýklýk ve periþanlýk içinde; "Ey efendim, ateþe kim dayanabilir?" dedim. "Ýbrâhim aleyhisselâma uymayý yerine getirmek lâzýmdýr." buyurdu. Böylece, bu kendinden geçmiþ âþýðýn divâneliði arttý, ýzdýrâbýmý ve ona olan muhabbetimi dile getiren þiirler söylemeðe baþladým."

Büyük oðlu Muhammed Saîd buyurdu ki: "Yüksek babamý, vefâtýndan sonra rüyâda gördüm. Allahü teâlânýn kendisine verdiði büyük nîmetlerden tam neþe ve sevinçle anlatýyordu ve bununla iftihâr ediyordu. Kendisine; "Caným babacýðým, þükr makâmýndan hiç kimseye bir nasîb verdiler mi?" diye arzettim. "Evet, beni de þükredenlerden eylediler." buyurdu. Arzettim ki, Kur'ân-ý kerîmde meâlen; "Þükreden kullar azdýr." (Sebe' sûresi: 13) buyruluyor. Bu âyet-i kerîmeden anlaþýlan, bu cemâatin, peygamberler olduðudur. Yâhud da Peygamberlerin en büyük eshâblarýdýr. Hazret-i Ebû Bekr-i Sýddîk gibi deyince; "Evet, öyledir. Fakat beni husûsî bir ihsân ve inâyetle, o cemâate dâhil eylediler." buyurdu.

Hâce Muhammed Ma'sûm hazretleri buyurdu ki: "Babamý vefâtýndan sonra rüyâda gördüm. Münker ve Nekîr'in suâli nasýl geçti? diye sordum." Buyurdu ki: "Allahü teâlâ merhamet ederek, bereket cihetiyle ilhâm edip; "Eðer sen izin verirsen bu iki melek kabrine gelecek." buyurdu. Arzettim ki: "Ey Allah'ým! Bu iki melek de, senin huzûrunda kalsýnlar dedim. Nihâyetsiz rahmet ve merhametinden bana acýdý ve onlarý benim yanýma göndermedi." Tekrar; "Kabir sýkmasý nasýl geçti?" diye sordum. "Oldu, fakat çok az oldu." buyurdu.

Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan Ayýrma

Selam ve Dua ile...

Gönderen: 03.01.2007 - 21:42

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Ýmâm-ý Rabbânî hazretleri, Müceddîd-i elf-i sânîdir. Yâni hicrî ikinci binin müceddididir. Eski ümmetler zamânýnda, her bin senede yeni din getiren bir resûl gönderilirdi, yeni din öncekini deðiþtirip, bâzý hükümleri kaldýrýrdý. Her yüz senede de bir Nebî gelir, din sâhibi peygamberin dînini deðiþtirmez, kuvvetlendirirdi. Hadîs-i þerîfde, bu ümmete ise, her yüz yýl baþýnda Ýslâm dînini kuvvetlendiren bir âlim geleceði haber verilmektedir. Peygamber efendimizden sonra peygamber gelmeyeceðine göre, kendisinden bin sene sonra, Ýslâm dînini her bakýmdan ihyâ edecek, dîne sokulan bid'atleri temizleyip, asr-ý seâdetteki temiz hâline getirecek, zâhirî ve bâtýnî ilimlerde tam vâris, âlim ve ârif bir zâtýn olmasý lâzýmdý. Hadîs-i þerîfler bunu bildirmektedir. Bu mühim hizmeti Ýmâm-ý Rabbânî hazretleri yapmýþtýr.

Bütün Ýslâm âlimleri, bu zâtýn Ýmâm-ý Rabbânî hazretleri olduðunda ittifâk etmiþlerdir. Peygamberimizden tam bin sene sonra ilim ve irþâd kürsüsüne mutlak olarak oturup, cihâný Resûlullah'ýn nûrlarý ile aydýnlattý. Bid'atleri temizleyip Ýslâm dînini ihyâ etti. Onun zamânýnda Hindistan'da ve hattâ bütün Ýslâm âleminde baþ gösteren sapýk fikirler, bozuk inanýþlar yayýlmaya baþlayýp, büyük fitneler çýkmýþtý. Ayrýca tasavvufta vahdet-i vücûdu anlatan sözler, müslümanlar arasýnda çeþit çeþit þekillere sokuldu.Bu yüksek ve kýymetli bilgi anlaþýlamadý. Birçok câhil, büyüklerin sözlerinin mânâlarýný anlamayarak zamanla dinden çýktý. Ýslâmiyete karþý olanlar da bunu fýrsat bilip, müslümanlarý doðru yoldan ayýrmak için çalýþtýlar. Böylece tasavvuf bilgileri ile Ýslâmiyetin hükümleri arasýnda ayrýlýk ve çatýþma varmýþ gibi, ikisi birbirinden ayrýymýþ gibi gösterilerek, müslümanlar çeþitli isimler altýnda birbirlerinden ayrýlmaya ve birbirlerine düþman edilmeye çalýþýldý. Ýmâm-ý Rabbânî hazretleri baþta vahdet-i vücûd bilgileri olmak üzere, yanlýþ anlaþýlan daha birçok meseleyi gâyet açýk bir þekilde îzâh ederek, insanlarýn zihinlerini ve kalblerini, yanlýþ ve bozuk inanýþlardan, bid'atlerden temizledi. Hakký batýldan ayýrýp, Peygamberimizin hak ve doðru yol olduðunu haber verdiði Ehl-i sünnet îtikâdýný her yere yaydý. Genç-ihtiyâr herkes ve birçok âlim onun etrâfýnda toplandý. Kendisine ilk defâ (Müceddîd-i elf-i sânî ismini veren, zamânýnýn en büyük âlimlerinden Abdülhakîm-i Siyalkûtî'dir.
Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan Ayýrma

Selam ve Dua ile...

Gönderen: 03.01.2007 - 21:54

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Ýmam-ý Rabbani'den...

Düþünce,söz,iþ tümüyle Allah'ýn sevgisi için olmalý.Çünkü ancak bu þekilde o gün emniyette olursunuz.Bakýn size diyorum ki; pek çoklarý abdest alýp namaza gider,pek çoklarý oruç tutup zekat verir ,pek çoklarý ilimle uðraþýr ve baþkalarýna vaaz verir ama hepsinin sonu Allah katýnda kötüdür.Çünkü bedeni temizlerler, kalbi deðil;aðýzla aðlarlar,kalple deðil;etlerden uzak dururlar,kendilerini günahla doyururlar;kendilerine iyi densin diye baþkalarýna kendileri için iyi olmayan þeyler verirler,iþe yarasýn diye deðil.Konuþmayý bilmek için ilimle uðraþýrlar.Kendilerinin tersini yaptýklarý þeyi baþkasýna öðütlerler. Ve böylece kendi dilleriyle kendilerini mahkum ederler.Allah sað ve diridir ki; bunlar Allah'ý kalpleriyle tanýmazlar. Çünkü tanýmýþ olsalardý severlerdi ve ÝNSAN MADEMKÝ SAHÝP OLDUÐU HERÞEYÝ ALLAH'TAN ALMIÞTIR , ÖYLEYSE HERÞEYÝ ALLAH'IN SEVGÝSÝ UÐRUNA HARCAMALIDIR.
Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan Ayýrma

Selam ve Dua ile...

Gönderen: 03.01.2007 - 22:15

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Ýmam-ý Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Allahü teâlânýn emirlerini yapmamak kalbin bozuk olmasýndandýr. Kalbin bozuk olmasý, dine tam inanmamaktýr. Ýmanýn alameti, dinin emirlerini seve seve yapmaktýr. [Namaz kýlmayýp günah iþleyenin, (benim kalbim temiz, sen kalbe bak) demesinin ne kadar cahilce bir söz olduðu buradan da anlaþýlýr.] Kalb, sevgi yeridir. Sevgi bulunmayan Kalb ölmüþ demektir. Kalbde, ya dünya sevgisi veya Allah sevgisi bulunur. Allah'ý anarak, ibadet yaparak, kalbden dünya sevgisi çýkarýlýnca, kalb temiz olur. Bu temiz kalbe, Allah sevgisi, kendiliðinden dolar. Günah iþleyince, kalb kararýr, hastalanýr, dünya sevgisi yerleþir ve Allah sevgisi gider. Kalbin bu hali, bir þiþeye benzer. Su doldurunca, havasý çýkar. Suyu boþaltýnca, hava kendiliðinden dolar. Bir bardaktaki hava çýkmadýkça içine su girmez. Ýçine su koyunca da, bu suyu çýkarmadan baþka þey koyulmaz. Kalb de bardak gibidir. Kalbi Allah sevgisiyle doldurmak için, baþka her þeyi temizlemek lazýmdýr. Bir kalbde iki veya daha fazla sevgi bulunamaz. Kur'an-ý kerimde, (Allah, insanýn içinde iki kalb yaratmamýþtýr) buyuruluyor. (Ahzab 4)

Nefs-i emmare, dine inanmaz. Bunun için, nefsi, tezkiye etmek, kötülüklerden temizlemek ve faziletlerle doldurmak gerekir. Þems suresinde (Nefsini tezkiye eden [kötülüklerden temizleyip faziletlerle dolduran] kurtuldu. Nefsini günahta, dalalette býrakan zarar etti) buyuruldu. (Þems 9-10)

Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan Ayýrma
Selam ve Dua ile...

Gönderen: 03.01.2007 - 22:21

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Ýmam-ý Rabbani Hz. buyurdularki

Allahü teâlâ, size selâmet ve Âfiyet versin! Dünyâ ve âhýret seâdetlerine kavuþmak için, dünyâ ve âhýretin efendisine aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmâtü etemmühâ ve ekmelühâ uymak lâzýmdýr. Ona uymak için, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun olarak, önce itikâdý düzeltmek lâzýmdýr. Bundan sonra, o büyüklerin Kurân-ý kerîmden ve hadîs-i þerîflerden anlayýp bildirdikleri halâl, harâm, farz, vâcib, sünnet, mendûb, mubâh ve müþtebeh [þübheli] bilgilerini öðrenmek ve bütün iþlerini bunlara uygun olarak yapmak lâzýmdýr.

Bu iki itikâd ve Amel kanadlarý elde edildikden sonra, eðer ezelde mesûd olmuþ ise, mukaddes âleme uçmak nasîb olur. Bu iki kanat olmadan yükselmek olamaz. Bu alçak dünyâ, arkasýndan koþmaða deðmez. Bunun, malýnýn, mevký'inin deðeri yokdur ki özenilsin. Deðerli, kýymetli þeyleri aramalýdýr. Allahü teâlâ, herþeyi bir sebeble yaratdýðý, gönderdiði için, kendisine kavuþduran sebebi, o vesîleyi Ondan istemelidir. Fârisî mýsra; tercemesi:

Ýþ budur, bundan baþkasý hiçdir.

.....

Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâmýn nûrlu caddesinde bulundursun. Doðru yolda olanlara ve Muhammed aleyhisselâmýn izinde bulunanlara selâm olsun!

Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan Ayýrma

Selam ve Dua ile...

Gönderen: 03.01.2007 - 22:51

	Feyzaa

239 Mesaj -

Gönderen: 03.01.2007 - 22:54

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Gayb perdesi ardýnda olan güzelliklerin
Hepsini Senin güzel sûretine koydular.

Hayâl kalemi düþünce sahîfesine ne çizse,
Mütenâsib þeklini ondan güzel yapdýlar.

Abdüllah-ý Dehlevî ( Kuddise sirruh )

Selam ve Dua ile...

Gönderen: 05.01.2007 - 19:47

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Buyurdularki:

Bu fakîr bir gün kendini sevenlerle birlikde halkada oturuyordum. Kendi harâblýðýma, periþlânlýðýma bakdým. Bu bakýþým
o kadar kuvvetlendi ki, kendimi bu duruma [insanlarý irþâd ve hidâyete
da’vete] münâsebetsiz buldum. Bu esnâda, (Allah için tevâzu’ edeni, Al-
lah yükseltir) hadîs-i Þerîfi ma’nâsýnca, hakîkatden uzak bu kulu mezellet [aþaðýlýk] topraðýndan kaldýrdýlar ve kalbine Þöyle seslendiler: “Seni ve
kýyâmete kadar, bana kavuþmak için seni vâsýtalý ve vâsýtasýz tevessül
edenleri magfiret eyledim.” Bir yanlýþlýk olmasýn diye de tekrar etdiler. Bu,
hayâl, zan cinsinden olan ve þübhe taþýyan bir söz deðil, hakîkat ve vâ-
ký’adýr. Bunun için Allahü teâlâya sayýsýz hamd ve senâ, en temiz tesbîh
ve tehýyyeler olsun. Rabbimizin beðendiði derecede medhler ve senâlar
olsun. Ves-salâtü ves-selâmü alâ Resûlihi seyyidinâ Muhammed.
Bundan sonra ilhâm ile bildirilen bu ma’nâlý sözü, herkese duyurmamý emr buyurdular

Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan ayýrma

Selam ve Dua ile..

Gönderen: 05.01.2007 - 20:10

	Havz-i Kevser

RE:

1543 Mesaj -

Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan ayýrma

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Eline saðlýk Muhammed Abim... gül

Gönderen: 05.01.2007 - 20:24

	utaniyorum

m.masumum

1942 Mesaj -

muhammedim bu ne güzel bir konu..
Rabbim gayretini artýrsýn...
okuduklarýmýzdan azami istifade edip,
riza-i ilahiye edeb-i muhammedi ile ulaþýrýz inþaALLAH..
HER HARFÝ ALTIN DEGERÝNDEKÝ BU KONUYU
DEVAM ETTÝRMENÝ ÝSTÝRHAM EDÝYORUM...
Dualarýna muhtaç abin...utanýyorum

Gönderen: 05.01.2007 - 21:27

	Pertev

RE:

601 Mesaj -

Rabbim Beni Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan Ayýrma

Selam ve Dua ile..[/quote]

______________________________________________________________

A M I N !

.................Bu ne güzel dua.................

... gül

...

...

...........Muhammed Kardesim...........
.

Gönderen: 06.01.2007 - 00:16

	CiVELEK

978 Mesaj -

SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkýnûn(yûkýnûne).

Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kýldýk ve sabýr sahibi olduklarý ve âyetlerimize (Hakkul yakîn seviyesinde) yakîn hasýl etmiþ olduklarý için.

onlarý bulmamýza yardým et ve bizi onlarýn yolundan ayýrma ya RABB...

Allah Razı Olsun

Gönderen: 06.01.2007 - 07:37

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Rabbim Hepinizden Razý OlsuN Bizleri birbirimize olan Sevgi ve Hüsn-ü Zannýmýza baðýþlayýp Kulluðuna Kabul etsiN. ÝnþaALLAH

Selam ve Dua ile...

Gönderen: 06.01.2007 - 09:32

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Fakîrleri sevdiðinizi ve bu yüksek insanlara sýðýndýðýnýzý bildirdiði için, bizleri çok sevindirdi. (Kiþi sevdiði ile berâberdir) hadîs-i þerîfi, büyük müjdedir. Fekat, bu yolun âþýklarý, bu kadarla doymazlar. Yakýnlýk görünen uzaklýkla sevinmezler. Uzak görünen bir yakýnlýk ve ayrýlýk görünen bir kavuþmak ararlar. Ýþin gecikdirilmesine, sonraya býrakýlmasýna râzý olmazlar. Tenbelliði, gericiliði çirkin bilirler. Kýymetli dakîkalarý, yaldýzlý pislikler için elden kaçýrmazlar. Ömür sermâyesini, sonu gelmez hayâller arkasýnda geçirmezler. Yüksekleri býrakýp, alçaklara bakmazlar. Beðenileni verip, gadab olunaný, kýzýlaný almazlar. Tatlý yaðlý yemeklere aldanmazlar. Ýnce, süslü elbise için, Allahü teâlâya kulluk zevkýni vermezler. Hükümdârlýk koltuðu gibi olan kulluðu, pislik gibi olan dünyâ baðlýlýðý ile kirletmekden utanýrlar. Kardeþim! Bu makâmda, hâlis din isterler! Zümer sûresinin üçüncü âyetinde meâlen, (Biliniz ki, Allahü teâlâ, ancak hâlis dîni beðenir) buyuruldu. Ortaklýk tozunu bile kondurmak istemezler. Zümer sûresinin altmýþbeþinci [65] âyetinde meâlen, (Birþeyi ortak edersen, ibâdetlerini, iyiliklerini elbette yok eder!) buyuruldu. Bir ân, kendinizi düþününüz! Eðer, ortak katýlmamýþ bir dîniniz varsa, size müjdeler olsun! Eðer böyle deðilse, baþýnýza belâ gelmeden önce çâresine baþvurunuz!

Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan ayýrma

Selamün A'la Menitteba'al Hüda
( Selam Hüda'ya (c.c.)Tabi Olanlarýn Üzerine OlsuN.)

Gönderen: 06.01.2007 - 09:58

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Ýnsanýn yükselmesini, seâdet-i ebediyyeye kavuþmasýný, bir tayyârenin uçmasýna benzetirsek, itikâd ile amel, yanî îmân ile ibâdet, bunun gövdesi ve motorlarý gibidir. Tesavvuf yolunda ilerlemek de, bunun enerji maddesi, yanî benzini demekdir. Maksada ulaþmak için, tayyâre elde edilir. Yanî, îmân ve ibâdet kazanýlýr. Harekete geçmek için, kuvvet maddesi yanî tesavvuf yolunda ilerlemek lâzýmdýr.

Tesavvuf, ehl-i sünnet itikâdýndan ve islâmiyyetin emrlerinden baþka þeylere kavuþmak için deðildir. Ehl-i sünnet itikâdýnýn yakînî ve vicdânî olmasý, yanî saðlamlaþmasý, þübhe getiren tesîrlerle sarsýlmamasý içindir. Akl ile, delîl ile kuvvetlendirilen îmân, böyle saðlam olamaz. Rad sûresi otuzuncu âyetinde meâlen, (Kalblere îmânýn sinmesi, yerleþmesi ancak ve yalnýz zikr ile olur) buyuruldu. Tesavvufun ikinci gâyesi, ibâdetlerde kolaylýk, lezzet hâsýl olmasý, nefs-i emmâreden doðan tenbelliklerin, sýkýntýlarýn giderilmesidir. Þunu da iyi anlamalý ki, tesavvufa sarýlmak, herkesin bilmediklerini görmek, gaybden haber vermek, nûrlarý, rûhlarý ve kýymetli rüyâlar görmek için deðildir. Bunlarýn hepsi, boþ ve fâidesiz þeylerdir.Görünen ve Hayalden dahi geçen herþey Allahü teâlânýn yaratdýðý þeylerdir ve hepsi Onun varlýðýný ve kudretinin sonsuzluðunu gösteren þâhidlerdir.

Tesavvuf yolu çokdur. Bunlarýn içinde en lüzûmlusu ve en uygunu sünnete yapýþan ve bidatlerden kaçan büyüklerimizin yoludur. Bu büyükler, her sözlerinde ve her hareketlerinde, sünnete uyup da, kendilerinde hiçbir keþf, kerâmet, hâl, görüþ ve biliþler hâsýl olmaz ise, hiç üzülmezler. Fekat bunlarýn hepsi hâsýl olup da, sünnete uymakda gevþek davranýrlarsa, bunlarý hiç beðenmezler. Bu fakîre göre islâmiyyetin izn vermediði þeylerin, hâsýl edeceði bütün hâller, zevkler, hep istidrâcdýr ( aldanmadýr ve insaný Rabbimden uzaklaþtýrýr).

Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan ayýrma

Selamün A'la Menitteba'al Hüda
( Selam Hüda'ya (c.c.)Tabi Olanlarýn Üzerine OlsuN.)

Gönderen: 06.01.2007 - 13:07

	DERiNsular

171 Mesaj -

SEVGÝLÝ SAYGI DEGER KARDEÞLERÝM,

ALLAH CC HEPÝMÝZDEN RAZI OLSUN,

SAADATIN (KS) YOLUNDAN AYIRMASIN.

AMÝN.

Gönderen: 06.01.2007 - 20:28

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

Buyurdular ki:

Bugün, öyle bir gündür ki, az bir hareket, [bir söz, bir yazý] hemen kabûl olunup pekçok sevâb verilir. Eshâb-ý Kehfin ?rahmetullahi teâlâ aleyhim", bu kadar kýymet ve þöhret kazanmasýnýn sebebi, yalnýz hicret etmeleri idi. Düþman saldýrdýðý zemân, suvârîlerin az bir hareketi, çok kýymetli olur. Sulh zemânýnda, pek ince, güç ta'lîmleri, bu kýymeti alamaz. Bugün sizin, söz ile yapdýðýnýz cihâd, cihâd-ý ekberdir. Size nasîb olan bu ni'metin kýymetini biliniz. Var kuvvetiniz ile, din düþmânlarýný rezîl edip, [islâmiyyetin emrlerinin yapýlmasýna, harâmlarýn çirkinliðinin, zararlarýnýn anlaþýlarak kaçýnýlmasýna], hakký söylemeðe çalýþýnýz! Bu söz ile [ve kalem ile] olan cihâdý, [top ile] kýlýnç ile olan cihâddan dahâ kârlý biliniz! Bizim gibi eli yazmaz, dili söylemez zevallýlar, bu ni'metden mahrûmuz.
(Mektubat-ý Rabbani :65. Mektup)

Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan ayýrma

Selamün A'la Menitteba'al Hüda
( Selam Hüda'ya (c.c.)Tabi Olanlarýn Üzerine OlsuN.)

Gönderen: 09.01.2007 - 16:54

	hatip

		RE:

249 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý utaniyorum

Rabbim bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan Ayýrma

Gönderen: 09.01.2007 - 22:39

	CiVELEK

RE:

978 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý M.MasuM

Buyurdular ki:

Bugün, öyle bir gündür ki, az bir hareket, [bir söz, bir yazý] hemen kabûl olunup pekçok sevâb verilir. Eshâb-ý Kehfin ?rahmetullahi teâlâ aleyhim", bu kadar kýymet ve þöhret kazanmasýnýn sebebi, yalnýz hicret etmeleri idi. Düþman saldýrdýðý zemân, suvârîlerin az bir hareketi, çok kýymetli olur. Sulh zemânýnda, pek ince, güç ta'lîmleri, bu kýymeti alamaz. Bugün sizin, söz ile yapdýðýnýz cihâd, cihâd-ý ekberdir. Size nasîb olan bu ni'metin kýymetini biliniz. Var kuvvetiniz ile, din düþmânlarýný rezîl edip, [islâmiyyetin emrlerinin yapýlmasýna, harâmlarýn çirkinliðinin, zararlarýnýn anlaþýlarak kaçýnýlmasýna], hakký söylemeðe çalýþýnýz! Bu söz ile [ve kalem ile] olan cihâdý, [top ile] kýlýnç ile olan cihâddan dahâ kârlý biliniz! Bizim gibi eli yazmaz, dili söylemez zevallýlar, bu ni'metden mahrûmuz.
(Mektubat-ý Rabbani :65. Mektup)

Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan ayýrma

Selamün A'la Menitteba'al Hüda
( Selam Hüda'ya (c.c.)Tabi Olanlarýn Üzerine OlsuN.)

ALLAh(c.c) senden tekrar tekrar razý olsun kardeþim yazdýklarýnýn hepsý býr ders nýteliðinde inþALLAH bu dersi alanlardan ve uygulayanlardan oluruz
ALLAH(c.c) herkese bu yolu bulmayý nasip etsin....[/navy]

Gönderen: 10.01.2007 - 07:31

	Üsve-i Hasene

273 Mesaj -

öyle kitâbdýr ki o, misli islâmiyyetde,
ne mâzîde yazýlmýþ, ne yazýlýr âtîde.

Kur'ândan, hadîslerden sonra gelir bu kitâb,
herkese var içinde, kendine göre hitâb.

Ýlm, ihlâs menba'ý, hârikalar diyârý,
onda bulur arayan, eþi olmýyan yârý.

Kayyûm-i âlem[1] diyor, her mektûbu babamýn,
bir deryâ-yý muhîtdir, sonu görünmez ânýn.

Tarîkat ve islâmiyyet, vasl olmuþdur burada,
Se'âdet menbaýdýr, dünyâda ve ukbâda.

Budur Tabîb-i hâzýk, budur her derde devâ,
budur kalblere þifâ, budur rûhlara gýdâ.

Budur Hakkýn sevdiði, sevgililerin sözü,
budur islâmýn aslý, hem de irfânýn özü.

Budur Evliyâlarýn, çeþid çeþid lisâný,
Ehl-i sünnet yolunun, gâyet açýk beyâný!

Aþkla yanan tâlibe, en iyi haber budur,
bilinmiyen yollarda, sâlike rehber budur.

Gece gündüz dâimâ, oku bu Mektûbâtý,
gayret et duymak için, o lezzeti, o tadý.

Oku, gülen gözlerin yaþ doluncaya kadar,
oku, hakîkî aþka, kavuþuncaya kadar.

Oku, elbet o güzel, birgün rû-nümâ olur,
muhabbetle okuyan mâsivâdan kurtulur.

Sâatlerce, günlerce, hep onunla meþgûl ol,
bu sözler te'sîriyle, açýlýr kalbe bir yol.

Bir kalb ki, meþgûl olur, bu ma'nâyla her zemân,
elbet imdâda gelir, birgün bunlarý yazan.

Rabbim Bizi Müceddid-i Elfi Sani en-Nakþibendi Yolundan ayýrma

[1] Muhammed Ma'sum Faruki (k.s.)

Selamün A'la Menitteba'al Hüda
( Selam Hüda'ya (c.c.)Tabi Olanlarýn Üzerine OlsuN.)

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son M.MasuM tarafından, 23.01.2007 - 17:36 tarihinde.

Gönderen: 23.01.2007 - 17:31

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1739 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 2.29014 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.