|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
1613 Mesaj -
|
|
|
BÝR ÝSTANBUL MANZARASI
Saat 12yi biraz geçiyor, hava da insaný dýþarý davet ediyor. Biraz davete icabet edelim dedim. Keþke davete
icabet etmemiþ olaydým.
Bir kenar mahallenin tozlu, dar, her tarafý çöp dolu, çöp arabasýnýn bayramdan bayrama uðradýðý
sokaklarýndan otobüs duraðýna doðru yürümeye baþladým. Otobüsün gelip gelmeyeceði belli deðil ama baþka
çarede yok ki. Þoför beyefendinin piþtisi ne zaman biterse otobüs o zaman kalkar. O kadar!
Her neyse, biz yine mahalleye dönelim. Bir tarafta mahalleye gelen dönme dolaba binmek için birbiriyle
çekiþen, eskimiþ elbiseler içinde burnu sümüklü çocuklar, bir taraftan derenin sümüklü burunlarýn direðini sýzlatan
aðýr kokusu Dönme dolap dediysek Ýzmir fuarýndaki gibi bir þey sanmayýn ha. Saçý sakalýna karýþmýþ, gömleði
terden su gibi olan dönme dolap sahibi kol gücüyle dolabý çevirirken dolapla birlikte kendisi de dönüyor. Akþama
kadar dönüp duran adamýn hali ne olur düþünün iþte.
Asfaltý bozulmuþ yolda, yola küsmüþ mahzun Anadol Ve terkedilmiþ bir çocuk parký; salýncaklarý olmayan,
çamur ve çöp içinde park demeye bin þahit lazým olan bir park iþte Tahterevallisini kim kýrmýþ bilinmez
Çocuklar uðramaz olmuþ yanýna. Belli ki çok üzgün Ýyi ki kýrýk tahterevalli. Yoksa çocuklar parkta oynayayým
derken mikrop yuvasýna dönecekler. Onlar zaten bir mikrop yuvasýnda ama olsun.
Bir kenar mahalle manzarasýný þaþkýnlýk ve birazda hüzünle izlerken karþýdan eski püskü ayakkabýlarý elinde,
bakýmsýz, eli-yüzü kirli bir çocuk belirdi: Aðabey ne olur 200 bin lira ver de þu bakkaldan bir ekmek alayým dedi.
Bir an durakladým.. Acaba versem mi? Versem, versem Yok vermeyeyim caným. Ama yok yok vereyim. Boþ
veeer! Baþkalarý versin bana ne
Büyükþehir çalýþ m)ýyor
Otobüste geldi, atladým otobüse Nereye mi? Nereye olacak, meþhur Eminönüne. Ýstanbulda gezilecek
baþka bir yer var mý, yani garibanlar için! Yol kenarlarýnda su satan çocuklar; hani þu ilkokul ve orta okul
çaðýndaki çocuklar var ya, geleceðimizi emanet ettiðimiz umut diye baþýmýza taç ettiðimiz yavrular Kimisinin
elinde eski bir yoðurt kabý ve içinde bir miktar su ve bir çekçek. Ve bir mahþeri andýran kalabalýk Ayakkabý
boyacýlarý
Galata köprüsüne varmadan indim. Köprüyü yürüyerek geçeyim dedim. Bu sefer de ayakkabýcý çocuk boyalý
ayakkabýlarýmý boyamak istiyor. Diðer yandan þipþak fotoðrafçý yapýþtý yakama hatýralarýnýzý ölümleþtirin diyor
baþka bir þey demiyor. Yok kardeþim, bu hüzünlü hatýralarý ölümsüzleþtirsen ne olacak. Gelecekte bakayým da,
daha da mý hüzünleneyim? Ohh be. Bunu da atlattýk.
Ve Eminönü Gözüme zabýtadan öcü gibi korkan, bir gözü müþterisinde diðer gözü yolda olan seyyar
satýcýlar çarpýyor. En ucuz alýþ-veriþ yerlerinden birisi olan (fakir fukara için) Eminönünü týklým týklým dolduran
insanlar. Ne ararsan var. iðneden merdivene her þey var. Her þey var ama iþe yarar bir þey yok. Bir de
kalabalýk olmasa
Hayalim ve aklým bu bunaltýcý havadan sýkýldý. Oturdum Sarayburnu sahiline. Aldým denizi karþýma. Yanaðýmý
okþayýp, salçamý püfür püfür savuran rüzgar bir ürperti verdi içime. Üsküdardan getirip yüz milyarlýk yalýlarýn
kokusuyla süslediði zengin mekan havasýný hayalime taktýktan sonra yüzüme bile bakmadan ayrýldý yanýmdan.
Zenginin malý ben züðürdün çenesini yormadý ama hayallerimi yordu. Birden bire gözümün önüne lüküs
mekânlar, þaþaalý semtler geldi. Bir giydiklerini bir daha giymeyen gayet güzel giyimli beyefendiler, haným
efendiler Ne üzeri açýk dereler ne pislik içindeki parklar ne sümüklü, eli yüzü pis çocuklar var onlarýn
mahallesinde. Camý açar açmaz karþýlarýnda deniz, burunlarýnda çam kokusu. Çarpýk binalar ve daracýk
caddedeler de yok tabii onlara ait olan mekanlarda... Ýnsanýn yürümeye kýyamadýðý asfaltlar, asfaltlarýn üzerinde
güler yüzlü jipler. Son model oyun ve eðlence araçlarýyla teçhiz edilmiþ lunaparklar Lunaparkta oynayan kedi
ve köpekler. Kedi-köpek de lunapark da oynar mý demeyin. Çocuk yerine kedi, köpek beslersen lunaparký da
kediler kullanýr. Bu kedilerin giydiði elbiseler ise fakir çocuklar rüyasýný süsleyecek kadar lüküs. En güzel þekilde
yapýlmýþ evler, yayla gibi sokaklar. Ve ellerinde cep telefonu, evlerinde son model bilgisayarlar ile güzel
okullarda okuyan cicili-bicili balkon çocuklarý.
Büyükþehir çalýþýyor
Hepimiz nefes alýyoruz. Ve hepimiz boðazýn kalpleri teskin eden o büyülü yüzünü ayný zevkle seyrediyoruz.
Ve hepimizin ortak kaderi ölüm. Peki ama fark nerede? Lâfým insafý kurumuþ, benlik vadilerinde at koþturanlar
için deðil. Benim ne lâfým olabilir lüküs kumarhanelerde kamyonla para harcayýp tonla içki içenlere. Benim lâfým
150 milyarlýk Mercedese binip 200 bin lirayý bulamayan ve açlýkla kývrýlan Müslüman kardeþine yardým etmeyen
entel Müslüman lara. Pahalý restoranlarda patlayýncaya kadar yiyenlere. Bir asgari ücreti kedi ve köpeklerinin
mamalarýna harcayanlara. Seçim propagandasý için 200 trilyon ayýran ama çocuðunun hastalýðý için 100 milyon
isteyerek kapýsýna gelen vatandaþý kovan Ýslamî partilere. Hani nerede komþusu açken tok yatan bizden
deðildir düsturu? Fazla lâfa hâcet var mý bilmem, ne dersiniz?
Ýþte size birkaç hadis ve âyet. Okuyalým da belki ibret alýrýz.
"Ýki haslet vardýr ki bir müminde asla bulunmaz: Cimrilik ve kötülük." (Tirmizî, Berr 41)
"Veren el alan elden üstündür." (Enfal,60)
"Ýnsanoðlu malým malým der. Halbuki Âdem oðlunun yiyip tükettiði, giyiyip eskittiði ve saðlýðýnda tasadduk
edip gönderdiðinden baþka kendisinin olan neyi var? (Gerisini ölümle terk eder ve insanlara býrakýr.)" (Müslim,
Zühd, 4, 2958)
Faruk Mümtaz
ALINTI SELAM VE DUA ILE
|
Gönderen: 23.09.2006 - 21:55 |
|
|
|
1613 Mesaj -
|
|
|
KANLI BÝSÝKLET
Geçtiðimiz günlerde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramýydý.Bütün çocuklar en
güzel kýyafetlerine jilet gibi ütü çekerek büyüklerinin önlerinden geçtiler.Sadece
bizim çocuklarýmýz mý?Hayýr!Bir çok devletin çocuklarý da Türkiye mideydi.Hep birlikte
kaynaþtýlar. Ve çocukluðun ve özgürlüðün en anlamlý gününde koþtular, eðlendiler ve
her renkten,her ýrktan çocuklar sabavetin bütün güzelliklerinden istifade ettiler. Ve
büyüklerde böyle bir bayrama ev sahipliði yapmaktan en az çocuklar kadar
sevinçliydiler.
Neþe içinde eðlenirken bir çocuk aðlýyordu: ''ne olur Filistindeki çocuklar
ölmesin...'' Ve gözyaþlarý boncuk boncuk dökülüyordu yanaklarýndan.
Her gün onlarca çocuk katlediliyordu. Ve dünya basiretini yitirmiþti onlarý
görmüyordu. Ve kulaklarý saðýrdý Filistinden yükselen ve gök kubbeyi çatlatan ve bir
cam gibi paramparça eden o acýnýn kahreden feryadýný duymuyorlardý.
Üç tekerlekli bir bisiklet ve üzerinde kan ve yanýnda küçük bir bebek ve kanla
yazýlmýþ bir piyesin sahne sahne sergilenmesi.Bir haber programýnda spiker þöyle
diyordu: ''Filistin'de çocuk olmak baþka ülkelerde çocuk olmaktan çok farklý'' ve
içler acýsý hikayeyi anlatýyordu.
En acýmasýz savaþlarda bile kadýnlara, yaþlýlara, ÇOCUKLARA dokunulmaz ama,
Filistin'de kendilerini savunmak için taþtan baþka bir þey bulamayan çocuklar
dövülüyor,öldürülüyor,sakat býrakýlýyor...Ve bazen bir kaç aylýk bir bebek kanlar
içinde yerlerde yatýyor. Kimisinin kafasý patlamýþ, kimisinin gözü çýkmýþ.Analarýn
babalarý sevmeye, öpmeye kýyamadýklarý çocuklarýnýn bir kalleþ kurþun alnýndan
öpüyordu... Ve 12 yaþýndaki Muhammed dünyanýn gözünün önünde babasýnýn yanýnda
katlediliyor ve tanka taþ atan küçük Faris...
Onlarýn babalarý esir kamplarýnda öldürülmüþtü,ve bir bayramlarý da yoktu,jilet
gibi ütülenmiþ fiyakalý giysileri de...Ne seslerini duyacak bir kulak ve nede kanlarla
dolu vücutlarýný görecek bir göz vardý.Ve biz bayramlar içinde mutluluk
tebessümleriyle gülücükler saçýyor, þefkat satýyorduk.Filistinli küçük kýz dünyanýn
saðýr kulaðýn þu þiirle sesleniyordu:
BABA! DÝYORLAR KÝ, SEN SUÇLUSUN...
BABA! SEN SUÇLU DEÐÝLSÝN...
BABA! NEDEN TUTUKLADILAR SENÝ..
BABA! SENÝ BENDEN NEDEN ESÝRGEDÝLER?
BENÝ BÝR KEZ ÖPMEDEN,
ANNEMÝN GÖZYAÞLARINI SÝLMEDEN....
ANNE! HER SABAH YANAKLARINDA GÖZYAÞI GÖRÜYORUM,
FÝLÝSTÝN HER ÞEYE LAYIK DEÐÝL MÝ?
HER GÜN GÜNEÞE SESLENÝYORUM...
ANNE! BABAMI BÝR KEZ DAHA GÖREBÝLECEK MÝYÝM?
YOKSA, YOKSA KIYAMETE KADAR BÝR DAHA GÖREMEYECEK MÝYÝM?
YOKSA, ANNEMÝN GÖZYAÞLARI KIYAMETE KADAR AKACAK MI?
BABA, NEREDESÝN! NEREDESÝN!
TOPRAKLARIMIZ ÝÞGAL EDÝLÝYOR.
FÝLÝSTÝN'ÝN ÇÝÇEKLERÝ KOPARILIYOR
BABAMI HÝÇ ÖPMEDÝM,
GÜNEÞ DOÐDUÐUNDAN BERÝ...
BAYRAMLAR BAYRAMI, ÞENLÝKLER ÞENLÝÐÝ KOVALIYOR.
ÞEHÝD ÜSTÜNE ÞEHÝD DÜÞÜYOR...
BABAM DEMÝR PARMAKLAR ARKASINDA!
KÖLELERÝN TUTULDUÐU DUVARLARIN ÖTESÝNDE...
O GÜN NE ZAMAN?
PARMAKLIKLARIN KIRILACAÐI GÜN NE ZAMAN?
HER SABAH ÇOCUKLARINI ÖPEN BABALAR!
HER SABAH ÇOCUKLARINI ÖPEN BABALAR!
ÇOK ÞEY MÝ ÝSTÝYORUM? ÇOK ÞEY MÝ ÝSTÝYORUM?
UTANIN... UTANIN... UTANIN...
VE BABAM DEMÝR PARMAKLIKLAR ARKASINDA...
BABAMI ÝSTÝYORUM.. BABAMI ÝSTÝYORUM... BABAMI ÝSTÝYORUM....
Faruk Terhan
ALINTI SELAM VE DUA ILE
|
Gönderen: 23.09.2006 - 22:01 |
|
|
Şu an Yok üye ve 895 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
arslanyas (51), nurettin79 (46), nec (63), osnuka (43), Kozalak (41), kamuzake (44), abbas007 (48), hd20 (60), ruyay (41), huseyin1035gs (33), sahin73 (52), KAPTAN © (37), halid bin velid (46), Melih 67 (34), jenerator (58), mujganemre (71), ebrarnur (34), ebruumudum (50), makore (57), ahmet_03 (53), gentlemen (50), f_bademli_54 (41), vahide (44), governator (38), islami08 (49), mursel (64), burhanmed (43), ATEÞ (39), Harun Coskun (39), tekke61 (38), ayeh tunca (33), Amsterdam (44), ocadirci (44), goldannur (41), vesaye16 (50), bune (48), unbreakable34 (49), erhanbursa (42), DilekOz (45), mahmud58 (61), gürel (43), Irem23 (44), ByBerdush (45), Sanalclub (38), makbasoglu (41), FAYSAL111 (47), rose (59) |
|
|
|
 |
|