0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » İLANLAR & DUYURULAR » AHMET GÜNAY HOCAM NE OLUR YARDIM EDERMISIN HERKEZDEN YARDIM BEKLIYORUM

önceki konu   diğer konu
9 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
dilrugba su an offline dilrugba  
AHMET GÜNAY HOCAM NE OLUR YARDIM EDERMISIN HERKEZDEN YARDIM BEKLIYORUM
51 Mesaj -
Selamun aleyküm benim bir derdim var neolur yardim edin. Benim yetiskin kizim var. Ama malisef basörtüsü takmiyor acikcasi takdiramiyorum. Ne yapmam gerekiyor. nerden basliyayim. önceleri olumlu bakiyordu ama simdi cok uzak bakiyor. neolursunuz bir fikir verin.:(
Gönderen: 26.08.2006 - 23:13
Bu Mesaji Bildir   dilrugba üyenin diger mesajlarini ara dilrugba üyenin Profiline bak dilrugba üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
Misafir
Deðerli kardeþim

Peygamber efendimiz (s.a.v) müslümanlýðý ilk yaymaya baþladýðýnda, kuraný kerimin ilk aytleri hep imana yöneliktir.Önce imanýný güçlendirmeli Allah korkusunu yüreðine sokmalýsýnýz.Daha sonra ibadetlerini yapmasýný tavsiye etmelisiniz yavaþ yavaþ gerçekleri görmeye baþladýðýnda zaten kendiliðinden kapanacaktýr.

Selam ve dua ile...
Gönderen: 26.08.2006 - 23:21
Bu Mesaji Bildir   Yukari
dilrugba su an offline dilrugba  
51 Mesaj -
Degerli hocam kizim sekiz yasindan buyana camilerden devamli. KURAN okumasini biliyor. Dini bilgiside var.Ben yillardir camilerde hizmet veren bir kisiyim.bazi seylerin farkindayim . Gidisatta bir yanlislik var. erken tedbir almak lazim sanirim Biz aile olarak Islami yasayan bir aileyiz. Kizim cevreden ve arkadas cevresinden okuldan cekiniyor.Hafta sonlari Camiye giderken kapatiyor. Ama diger zamanlar yapmiyor. Herhalde utaniyor. Bunu nasil yene bilir. Bir misal bir örnek:(
Gönderen: 26.08.2006 - 23:47
Bu Mesaji Bildir   dilrugba üyenin diger mesajlarini ara dilrugba üyenin Profiline bak dilrugba üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
Misafir
Kabul ederse eðer, ona fýkýh kitaplarýndaki mesela Tam Ýlmihal’deki þu ifadeyi gösterirsiniz:
(7-10 yaþýnda olan gösteriþli kýzlar ve 15 yaþýný dolduran veya bâliða olan bütün kýzlar, kadýn hükmündedir. Böyle kýzlarýn baþlarý, saçlarý, kollarý, bacaklarý açýk olarak, [zaruretsiz] yabancý erkeklere görünmeleri haram olur.)
Gönderen: 27.08.2006 - 00:45
Bu Mesaji Bildir   Yukari
dilrugba su an offline dilrugba  
51 Mesaj -
Yardimlariniz icin tesekkürler. gelismelerden haberdar ederim. ALLAH RAZI OLSUN.
Gönderen: 27.08.2006 - 00:53
Bu Mesaji Bildir   dilrugba üyenin diger mesajlarini ara dilrugba üyenin Profiline bak dilrugba üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
Güzel bir yazı
Misafir
Rabbimsizden de razý olsun kardeþim bir yazý buldum bir okuyun inþ.

Yeni yetiþmiþ kýz öðrencilerine baþ örtüsünün önemini anlatmak elbette zordur. Ancak herkesin anlayacaðý bir dil vardýr ve bu dili iyi bilen bir Kuran kursu öðretmeni, çantasýndan iki çeþit þeker çýkartýr, biri kapalý jelatine sarýlý öbürü ise açýkta jelatinsiz ve korumasýz. Hepsini bir tepsiye koyarak öðrencilere ikram eder. Öðrencilerinin tümü kapalý olan þekeri tercih ettiklerini ve açýk olan þekerden hiç kimsenin almadýðýný gören öðretmen öðrencilerine neden kapalý þekeri tercih ettiniz diye sordu.?

Öðrenciler bir aðýzdan: Çünkü açýk olan þeker pislik ve mikroplara bulaþmýþ olabilir.

Öðretmen: Ama açýk olan þekeri kapalý olandan çok daha titiz ve dikkatlice muhafaza ettim öyle bir þey kesinlikle olamaz.

Öðrenciler: Affedersiniz hocam ama kapalý olan her zaman tazeliðini korur, üstelik ne kadar temiz ve dikkatli muhafaza edilirse edilsin açýk olduktan sonra kesinlikle kapalý olan kadar saðlýklý taze ve temiz olmaz.

Öðretmen: Ama baksanýza þunlara ne kadarda güzel gözüküyorlar. Ballý gibi duruyorlar, nasýlda iþtah açýyorlar deðimli.

Öðrenciler: Hocam haklýsýnýz, gerçekten iþtah açýcý ve çok güzel görünüyorlar. Ama bu þekerler açýk olduklarý için mikrop kapmamýþ olmasý ve tadýnda bayatlama olmamasý mümkün deðil. Hem biliyorsunuz ki gözle görünmeyen mikroplar var.

Bu tartýþma üzerine öðretmen bir türlü açýk olan þekerleri öðrencilere kabul ettirmemiþ olmasýndan duyduðu mutlulukla sýra dersi vermeye gelmiþti.

Öðretmen: Evet kýzlarým gerçekten sonuna kadar haklýsýnýz ama size anlatmaya çalýþtýðým kainatta her þeyin bir kabuðu yani koruyucusu var. Bir üzüm tanesinin bile üzerinde muhafaza amaçlý ince bir örtü varken insan hiç örtüsüz olur mu? Hele ki kadýn hiç olmaz ve kadýnýnda koruyucusu yani örtüsü eþarbýdýr. Þimdi sizde bu þekerleri kendinize örnek alýn acaba baþý açýk olan mý daha iyi kapalý olan mý.?

Ýlerde evlilik çaðýna geldiðinizde sizi tercih edecek olan erkek bile aynen sizin þekerleri tercih ettiðiniz gibi yapacaktýr.

Sadece erkek mi? Hayatýnýzýn birçok merhalesinde hep kapalý olana deðer verileceðini göreceksiniz. Unutmayýn ki açýk olan sadece kýsa zaman dilimindeki anlýk zevkler için tercih edilir. Görünüþte açýk olan daha güzel ve iþtah açýcý olduðundan, ileriyi düþünen akýllý bir insan þekerdeki mikroplarý veya bulaþma ihtimali olan pislikleri düþüneceðinden ilerde hasta olmamak için kapalýyý seçer.

Fakat sadece anlýk bir tad için þeker seçen kiþi ancak mantýksýz biri olabilir. Sadece görüntüsü ile iþtah açan aslýnda tadý bile bozulmuþ olan þekeri akýllý ve mantýklý hiçbir insan seçmez. Ýþte bu yüzden sizde kapalý olmalýsýnýz. Ancak kapalý olduðunuzda, ifet ve namusunuzu temiz bir þekilde hayat arkadaþýnýz olabilecek eþinize verebilirsiniz. Açýk bir þeker ne kadar temiz bir ortamda korunsa bile ve hiçbir mikrop bulaþmazsa dahi, tadý muhakkak bozulacaktýr.

Açýk bir kýzda ne kadar iffetli ve namuslu olursa olsun, açýklýða göre hareket edeceðinden muhakkak edebinde hasar olacaktýr. Ama kapalý insan kendine bir takým þeyleri yakýþtýramayacaðýndan hep temiz ve saf kalacaktýr.

Yani aslýnda kapalý kiþinin kalbinde kötüye meyil oluþsa dahi anlýk bir vesveseden ibaret olacaktýr. Ama açýk biri o anlýk vesveseye istem dýþý hareket ile uyar. Çoðu zamanda farkýnda olmadan uyar.

Ama kapalý biri kapalý olduðu için hareketlerine pür dikkat eder. Ýnsanlýk hali þeytan vesvese verse bile örtüsü onu engelleyecektir. Hani tam vesveseye takýlacaðý esnada baþýndaki örtü ile baðdaþmadýðýný düþünecek ve vazgeçecektir.

Kýsacasý baþýnýzdaki örtünüzden utanacaðýnýz için kötüye meyilli olmayacak ve yine o örtü ile onur duyacaðýnýz için hep ona yakýþaný yapmaya meyilli olacaðýnýzdan daima onurlu ve þerefli olma yolunda ilerleyeceksiniz, yani hep iyi ve doðru olaný seçeceksiniz. Siz farkýnda olmazsanýz bile örtünüz size bunu yaptýracaktýr.

Caným kýzlarým bu size belki son dersim olacaktýr,

Onun için bunu can kulaðý ile, geleceðiniz ve yaþantýnýzla baðdaþtýrarak pür dikkat dinlemenizi ve aklýnýzdan asla silmemeniz gerektiðini hatýrlatmak istiyorum,

Daha doðrusu Allah rýzasý için rica ediyorum.

Canlarým; inanýyorum ki hepiniz aklý selim birer Müslüman olarak örtünüze sadýk kalacak ve hakký ile örtüneceksinizdir. O halde örtünüzün hakkýný korumanýz gerekecektir, siz örtünüzün hakkýný verdiðiniz sürece, örtünüz hem kendisini hemde sizi nefsinizden ve þeytanýn þerrinden koruyacaktýr. Yeterki örtünüzü bir aksesuar olarak deðil inancýnýzýn bir sembolü olarak hakký ile baðlayýnýz ve baðlanýnýz.

Ben örtümün hakkýný nasýl veririm diye sorarsanýz.

Size örtünün hakkýný vermek ile ilgili küçük bir tavsiyede bulunayým,

Eðer Müslüman bir bayana yakýþmayacak hal ve harekette bulunduðunuzda, uygunsuz laf konuþtuðunuzda ve hatta uygunsuz bir yere gittiðinizde yüreðiniz cýz etmiyor ve eþarbýnýz aklýnýza gelmiyorsa hakkýný vermiyorsunuzdur demektir, daha kötüsü Allah’tan korkmuyorsunuzdur demektir.

Ýþte bu yüzden ömrünüz boyunca, yürürken yürüme þeklinizden tutunda toplum içinde konuþma, hal ve hareketlerinize kadar, her þeyde kendi kendinize sýklýkla bir muhasebe yapýn, ama sakýn olaki muhasebenizde nefsiniz ve þeytanýnýz olmasýn tamamen Allah’a istiðfar ve tevekkül ederek yapýn. sonra ölçün biçin, tavrýnýz doðrumu deðilmi, eðer doðru ise emin olun ve rabbinize þükür edin, yok doðru deðilse yüreðiniz baþýnýzdaki örtüden dolayý muhakkak incinecektir yaný cýz edecektir.

Ýþte o zaman hemen Allah'tan yardým ve maðfiret dileyin sonra kalbinizdeki eksikliðin giderilmesi için Allah'ý hatýrlatacak dostlarýnýzýn sohbetlerine gidin. Gidemiyorsanýz kendi kendinize kalbinize güç verecek zikirlerde bulunuz, örneðin kitap veya benzeri islami mecmularý okuyunuz, bunada imkanýnýz yoksa daha önce okuduklarýnýz ve dinlediklerinizi hafýzanýzda canlandýrýnýz.

Emin olun siz böyle olduðunuz sürece, Allah’ýn dostu olacaksýnýz ve Bir Allah dostunun ifettine hiçbir güç zerre kadar zarar veremeyecektir veremezde.

Daima aklýnýzda olsun ki, pazardan meyve bile alýrken soyulmuþunu tercih etmezsiniz.

O HALDE ALLAH RIZASI ÝÇÝN ÖRTÜNÜZE SADIK OLUN VE ASLA SOYULMUÞ OLAN OLMAYIN

ÖRTÜYÜ SADECE ELÝNÝZLE BAÞINIZA DEÐÝL, AKLINIZLA KALBÝNÝZEDE ÖRTÜN


(Alýntýgöz kırpma


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son ahmet gunay tarafından, 27.08.2006 - 11:06 tarihinde.
Gönderen: 27.08.2006 - 11:04
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Gast ahmet gunay  
Örtüm ve Ben
Misafir
Örtüm ve Ben


Aslýnda, biz kadýnlar oldukça örtü meraklýsýyýz! Masa örtüsü, yatak örtüsü, sehpa örtüsü,
buzdolabý-çamaþýr makinasý , fýrýn örtüsü, tüp örtüsü,sebzelik örtüsü... O kadar ki eski gaz lambalarýna bile özene bezene, el emeði göz nuru dökerek örtü
hazýrlýyoruz. Evimizin, arabamýzýn koltuklarýný tozdan kirden korumak ve nihayet güvenlik için arabalarý da örtüyoruz. Belli ki örtmeyi çok seviyoruz. Peki ya örtünmeyi? Örtünmeye de ayný önemi veriyor ve ilâhi maksada uygun örtünüyor muyuz? Bir
kadýn olarak bazen kendi hemcinslerimi anlamakta güçlük çekiyorum. Neredeyse günün birinde ev örtüsü ya da çatý örtüsü de icat edecekler! Önümüze gelen her
þeye hemencecik bir örtü tasarlýyoruz. Ama kadýn, kendini örtmeyi, kendine deðer vermeyi, kendini koruma altýna almayý akýl etmek istemiyor. Kadýnlar kendine acýmýyor! Örtünmenin Allah'ýn emri olduðunu bildiði halde örtünmeye yanaþmýyor, örtünmeyi ciddiye almýyor.
Örtünenlerin bir kýsmý da ne yaptýklarýnýn farkýnda deðiller. Neden ?! Örtünme,edep ve
sakýnmayý da içeren bir kavram olarak sosyal ve manevi hayat açýsýndan ne denli önemli ve
gerekli bir unsur olduðunu, etrafýmýzda yaþananlarý þöyle bir gözden geçirirsek daha iyi anlayabiliriz. Þimdi mi hatýrlayacaktýk? Ýki yýl önce bir tanýdýðým amansýz bir hastalýktan vefat etmiþti. Henüz hayatýnýn baharýnda, 19 yaþýnda, güzeller güzeli bir genç kýz idi. Onu ahirete yolcu etmek için cenaze evindeydik.Böyle zamanlarda insan öyle izlenimler ediniyor ki,yüreðinin cýz etmemesi mümkün deðil. Bilirsiniz,örtünenlere uzaydan gelmiþ gibi bakan, sadece yaþlýlarýn sýcaktan veya soðuktan muhafaza için
örtündüklerini zanneden, köylü kadýnlarýn da iþten güçten saçýna bakým yapacak zamaný olmadýðý için baþlarýný baðladýðýný düþünen epeyce insan var. Onlara göre örtünmek nedir ki !.. Ýnsaný bez mi koruyacak,derler, kiþi kendini kendi korumalý... O eskidenmiþ,
derler. Böyle bir zihniyetin hakim olduðu sosyal çevrede dinî hassasiyet sahibi kiþiler toplumsal baskýyý o denli yoðun hissederler ki, sonuçta kimileri
yaþantýlarýndan taviz vermeye baþlarlar. Ama dünya kimseye baki deðil. Ecel cana dokununca insan doðruyu yanlýþý öyle iyi hatýrlýyor, öyle güzel seçebiliyor ki
.. Cenaze evine vardýðýmda istisnasýz herkesin huri melekler gibi örtünmüþ olduðunu gördüm. Simalar deðiþmiþ, yürekler deðiþmiþti. Kýzýn annesine sakinleþtirici iðne yapýlmýþ, bir robot gibi monoton bir þekilde sadece Allahým ! diye
inliyordu. Hastahaneden alýnan tabutu evin içine getirdiler. Onu son kez görmek isteyenler çoðunluktaydý. Tabutu evin içine kadar taþýyan dört erkekten ikisi cenazeye mahrem idiler. Baþta cenazenin annesi olmak üzere, orada bulunan pek çok kadýn bir
aðýzdan, kararlý ve kesin bir tavýrla hemen o yabancý erkeklerin dýþarý çýkmasýný, onlar çýkmadan cenazenin yüzünün asla açýlmamasýný söylediler. Þüphesiz bu
isteklerinde haklýydýlar, bu hassasiyete kim itiraz edebilirdi? Fakat iþin çok acý bir tarafý vardý: Bu genç kýz hayatta iken ona bu yönde hiçbir telkin
yapýlmamýþtý. Oysa þimdi, öldükten sonra yüzü bile yabancý gözlerden sakýnýlýyordu! Bu kýzcaðýzýn tesettürü ve mahremiyeti, ölünce birdenbire çok önemli oluvermiþti! Hayretler içinde kalmýþtým. O dile gelseydi acaba etrafýndakilere ne söylerdi? Ben
hayattayken bana mahrem olmayanlardan sakýnmayý öðretmediniz, beni buna inandýrmadýnýz, ama piþmanlýðýnýzý ben daha topraðýma kavuþmadan gösterdiniz, demez miydi? Yürek yakan iç hesaplaþma Ýnsanoðluna ölümden daha büyük ibret yokmuþ gerçekten. Ýnsan ister istemez böyle ortamlardan etkilenip kendini hesaba çekiyor. Ben de öyle yaptým. O anda
hayatýmý, ne ile nasýl meþgul olduðumu gözden geçiriyordum. Kutsal sayýlan bir mesleðim vardý, lakin çalýþma ortamým tesettüre müsaade etmiyordu. Kadýnýn çalýþýp para kazanmak zorunda olmadýðýný otuz beþ yaþýnda öðrenmiþtim, geri dönemedim! Maneviyat
aynasýnda kendi suretime baktýðýmda hiç güzel göremiyordum. Saçýmý örtebilmek hariç, diðer bütün yönleriyle tesettüre riayet etme ve kendimi muhafaza
etme gayretlerime raðmen hiçbir zaman huzurlu olamamýþtým . Ýþte o cenaze evinde, örtünmeden canýmý almamasý için Rabbim'e bir kez daha yalvardým. Aradan
iki yýl geçti. Þimdi emekli oldum. Daha doðrusu çok rahat bir iþ ortamýný ve kariyer yapma imkan ve hevesimi bir yana itip, kalan ömrümü tesettürlü ve
vicdanen huzurlu yaþayabilmek için, kýsaca örtünmek için emekli oldum. Þimdi huzurlu bir haleti ruhiye içindeyim. Evde caným da sýkýlmýyor, emeklilik
bunalýmýna ne zaman düçar olacaðým diye bekliyorum. Oysa zaman geçtikçe kendimi daha da iyi hissediyorum. Yine de etraftan öyle tavýrlarla karþýlaþýyorum ki
hayrete düþüyorum. Zihniyet olarak kendime yakýn gördüðüm birçok aklý baþýnda insanýn
emekli olduðumu duyunca yüzleri donuklaþýveriyor. Yazýk ettiðimi söylüyorlar. Daha yaþýn genç, evde örtünüp oturmakla kime ne faydan olacak
ki? diyorlar. Üzülüyorum. Verdiðim karara deðil, inanan insanlarýn bu bakýþ tarzýna üzülüyorum.Kim bilir, benimle ayný durumda olan ne kadar kadýn vardýr memlekette; inandýðýný yaþamaktan aciz! Ama bu kez daha farklý bir bilince sahibim. Yirmi beþ yýl
öncesine dönüp baktýðýmda, o devirde, memleketin içinde bulunduðu siyasi kamplaþma ortamýnda bir gün aniden baþýmý örtüvermiþtim. Artýk mücadelemin
simgesini baþýmýn üstünde taþýyacaktým! Kalmakta olduðum kýz öðrenci yurdunda bana benzer pek çok arkadaþ vardý. Baþörtülü olmak ayrýcalýktý. Grup
içerisinde özellikle erkekler baþörtülülere haddinden fazla iltifat ediyorlardý. Bu durum hoþa gidiyordu. O nesil zamanla iki yola ayrýldý. Bir kýsmý derin etkilerle kolaycacýk
örtündükleri gibi hemencecik baþörtülerini açýverdiler. Bir kýsmý ise sonradan iþin þuuruna varmýþlardý. Sadece okula giderken baþlarýný örtmekle kalmayýp, namaz da kýlýyorlardý. Grup içinde de olsa,daha takvalý davranýyorlardý. Bunlar tahsillerini
yarýda býraktýlar. Sonra zamanla bu kararýndan piþmanlýk duyanlar da oldu. Aflardan yararlanýp üniversitelere geri döndüler, okullarýný bitirip çalýþma hayatýna atýldýlar. Gerçek mücadeleyi orada verecektik! Nasýl da yanlýþ yönlendirilmiþiz! Þimdi özeleþtiri yaptýðýmda, kendimizi ikna etmenin, açýkçasý kandýrmanýn dýþýnda hangi mesafeyi almýþýz,
diye soruyorum. Yani bugün için örtünme konusu yirmi beþ yýl öncesine göre mesafe aldý mý sizce? Oysa baþörtüsü bir mücadele ya da çatýþma unsuru haline getirilmeseydi, þimdi belki daha rahat örtünebilecektik. Düþünün bir kez: Baþörtülü olduðum için beni okula almýyorlar diye ortalýðý ayaða kaldýranlar sonra ne yapýyorlar? Bir çoðu þimdi ne
haldeler? Bazý þeylerin deðeri onlarý kaybedince daha iyi anlaþýlýr. Ýtiraf etmeliyim ki, mecbur olmadýðýmýz uygulamalara kendimizi mecbur tutmuþuz. Huzura götüren yol öðrenciliðimin son yýllarýnda benden dört-beþ yaþ küçük bir köylü kýzý ev arkadaþým olmuþtu. Ýki yýllýk bir bölümde okuyacaktý. Öyle temizdi ki... Ama arkadaþ
çevresi acýmasýz, kendisi de dirençsizdi. Ona abla rolü oynuyordum. Sýrlarýmýzý paylaþýyorduk. Güzel bir kýzdý. Arkadaþlarý hemen ona bir flört edindirmeye
giriþtiler. Baþörtülü deðildi, ancak haným bir kýzdý. Kendisine yakýþtýrýlmaya çalýþýlan delikanlý ile okulunun kantininde ilk buluþmalarýnda oðlan onun elini tutmaða teþebbüs etmiþ. Kýzcaðýz da tepkili bir þekilde elini çekivermiþ. Buna bozulan delikanlý demiþ
ki: Kusura bakma ama ot gibi kýzsýn, seninle çýkamam! Eve geldiðinde hüngür hüngür
aðlýyordu. Boþ yere üzülüyorsun, dedim, demek ki onun niyeti baþkaymýþ, aslýnda sen kendinle iftihar etmelisin. Onun hakaret sandýðýn sözü sana bir iltifattýr. Mahremiyetini koruyabilmiþsin. Ne güzel! Ev arkadaþým okulu bitince memleketine döndü. Efendi
bir delikanlý ona talip oldu, örtünmesini de istedi. Evlendiler. Yýllar sonra yolumuz düþtü, ziyaretlerine gittik. Ýki evladý, mutlu bir ailesi vardý. Çalýþmýyordu ve hayatýndan memnundu. Onu mutlu görmek beni de duygulandýrdý. O, hayatý için doðru bir karar vermiþti. Ýnsan inandýðý gibi yaþayamayýnca vicdanen ýzdýrap çekiyor. Her ne kadar vebali kurum ya da kiþilere yüklese de, aslýnda çözümün kendi nefsinde düðümlendiðini bal gibi biliyor. Bir metrelik kumaþ parçasý olarak basite alýnan örtü kadýnýn baþýndan
uçuverince, hatalar da ardý sýra gelmeye baþlýyor.Taviz tavizi getiriyor. Nihayetinde sebebi bilinmeyen bir mutsuzluk benliðini sarýyor. Ýbadetinden lezzet alamýyor, tövbesinde samimi olamýyor. Allah'ýn huzurunda olduðunu unutuyor. Kendim için söylüyorum ..
Þimdi tekrar örtündüm. Ama bir mücadele amacým falan yok. Kendim için... Manevi olarak çok suçluluk yaþadým. Dünya güzeli bebeklerim þu fani dünyada sadece bir gün kadar eðleþip sütümü dahi tatmadan ahirete gittiklerinde, beni cennette bekliyor
olacaklarý tek tesellim idi. Lakin cennete örtüsüz gidebilir miydim? Beni görünce hayal kýrýklýðýna uðramayacaklar mýydý? Rabbim'in rýzasýna uyamamanýn haricinde, bir günlük evlatlarýmdan bile utanýyordum. Herkes gibi kaderimde yazýlmýþ olan imtihanlarým oldu.
Özlemler, umutla umutsuzluk arasýnda uzun hastane günleri, ani kayýplar, yanlýþ teþhisler, baþkalarýnýn hazmedilmesi güç ihmallerinin verdiði acýlar... Bütün
bunlara raðmen tevekkülle yaþayabilmenin tek yolu þüphesiz Yaradan'a sýðýnmaktý, ben de öyle yaptým. Seccadeye kapanmak, içimi Rabbim'e dökmek þifa kaynaðým oldu. Þükürler olsun. Niyetlerimiz kim ve ne için? Madem ki Rabbim bu kadar lütufkâr, o zaman onun
istediði þekilde yaþamak ne küçük bir karþýlýk deðil mi? Tekrar örtünmek, ancak bu kez baþkalarý ya da mücadele için deðil, yalnýzca Rabbim'in rýzasý için...
Ne güzel! Çevremdeki bazý kiþilerin benden uzaklaþabileceklerini, beni görmezden gelmeye
çalýþacaklarýný biliyorum. Bunlarý yýllar önce de yaþamýþtým. Bir takým sosyal sýkýntýlarýmýz olacak elbet. Ama örtünmenin vereceði huzur bunlarýn hepsine bedel.
Çünkü ben ikisini de yaþayarak -maalesef- tecrübe ettim. Bazen yanlýþlar da yapýyoruz. Bize önyargýlý davranýldýðý varsayýmýna kendimizi kaptýrýp,biz de çevremize karþý önyargýlý olabiliyoruz.Çocuðumuz okulda baþarýsýz olsa, öðretmeninin bize
gýcýklýðýndan dolayý iyi eðitmediðini zannediyoruz.Hastanede sýra kavgasý, olur olmaz yerlerde erkeklerle aðýz dalaþý yapýyoruz. Bize hiç yakýþmýyor. Tesettür sadece baþýmýzý örtmek deðil ki !.. Bu mücadele þartlanmasýný bir tarafa býrakmalý, ilâhi emrin özüne
uygun davranma yönünde kendimizi biraz daha disiplin altýna almalýyýz. Örtünmenin sadece þekli bir emir olmadýðý, bunun yaný sýra takva diye adlandýrýlan çekinme ve manevi korunmayý da içinde barýndýrdýðý anlaþýlmalý ve anlatýlmalýdýr. Özellikle gelenekler
iþin içine katýldýðýnda yanlýþlarýmýz daha da artýyor.Bazen kendimizi unutuveriyoruz. Geçenlerde hevesle Hacý Bayram Camii'nin civarýndaki dükkanlara baþörtü almaya gitmiþtim. Benden biraz daha yaþlýca bir haným da otuz yaþlarýnda oðluyla beraber dükkana girdi.
Belli ki oðlunun misafiriydi ve onu gezdiriyordu.Tezgahtâr benim de evladým yaþýndaydý ama delikanlýydý. Birkaç baþörtüye baktýk. Kadýnýz ya! Rengi-deseni yakýþacak mý, karar vermeliyiz. Örtünsek de yaþlansak da güzel görünme hevesindeyiz. Oysa tesettürün özü güzellikleri gizleme esasýna dayalý deðil mi? Her neyse .. O mu güzel, bu mu, derken diðer haným karar veremeyince hemen eliyle baþýndaki örtüyü sýyýrýverip yenisini denemek için aynanýn karþýsýna geçti! Aklaþmýþ, tarumar saçlarý ortaya dökülmüþtü.Þaþýrmýþtým. Oðlu belli ki daha bilinçliydi, anasýný kýrmadan: Anam, senin el emeði oyalý örtün
daha güzel. diyerek hemen annesinin baþýný tekrar örtüverdi ve onu dükkandan dýþarýya çýkardý.Sað olasýn oðul! Rabbim böyle evlatlarýn sayýsýný arttýrsýn. Kýzlarýmýz onlara emanet edilsin... Örtü mü, baþörtüsü mü? Örtünme konusunda bir yazý yazmaya niyet ettiðimde, baþlýk olarak Baþörtüm ve Ben yazmayý düþünmüþtüm. Sonra bundan vazgeçtim Çünkü tesettür sadece baþý örtmekle saðlanmýþ olmuyordu. Üzülüyorum ki, tesettür konusu
epey deðiþime uðratýldý. Bu konuda da iþin özüne tekrar dikkat çekmek gerekir. Herkesin ortalýkta manken gibi arz-ý endam ettiði bu devirde, inançlý genç kýzlar da etkilenip iþin özünü göz ardý ediyorlar. Tesettür sadece baþörtüsü takmakla olmuyor
ki... Vücut hatlarýnýn gizlenmesi, çekici olmaktan kaçýnma, hal ve tavýr olarak ölçülü ve seviyeli olmayý da gerektiriyor. Örneðin baþörtü taktýðýnýzda kýsa kollu bir giysi ile ya da hatlarýnýzý belirginleþtiren bluz, pantolon ile dýþarý çýkarsanýz örtünmüþ
sayýlmazsýnýz. Bile bile hata yapmamak gerekir. Açýlýp saçýlanlarýn ise hiç de imrenilecek bir hayatlarý olmadýðýný herkes görebilmekte. Kullanýlan, sömürülen,
kaðýt mendil gibi çöpe atýlýverenler bu güzel kadýnlar deðil mi? Bunun adýna özgürlük
diyorlarsa esaret daha iyidir! Sadece kadýnýn güzelliði üzerine kurulu iliþkilerin
nihayetinde hüsranla sonuçlanmasý da sýk rastlanýlan bir durumdur. Kalabalýktan çýkýp yerimizi bulmamýz gerekiyor. Meydanlara akýn ederken terk ettiðimiz kalelerimize dönmek zor geliyor. Meydan ortasýnda öylece kalakalmamak için de taviz üstüne taviz veriyoruz. Günümüz müslüman toplumlarý, fetihlere çýkayým derken kuþatýlmýþ, esir alýnýp dönüþtürülmüþ insanlarla dolu. Bunun büyük bir oyun olduðunun farkýnda deðil miyiz? Artýk alemler geniþliðinde örtümüze sýðýnýp, yalnýz Allah'a yönelme zamaný.
Býrakalým þeytanlar birbirlerini kýþkýrtsýnlar. Ýþte örtüm ve ben bu duygu ve düþünceleri
yaþýyoruz. Peki ya siz?...

semerkand
AYÞE ÇOÞKUNER
Gönderen: 27.08.2006 - 11:10
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Gast ahmet gunay  
Kadınlar kapandıkça güzelleşir ve değer kazanır
Misafir
"Her türlü ibâdeti, hayatý ve ölümü âlemlerin rabbi Allah için olan müslümanýn bu inanç ve þuurunu kýlýk-kýyafetine yansýmasý tabiîdir. Günümüzde maalesef Batýdan gelen ve bütün dünyayý kapsayan bir moda akýmý vardýr. Bu akým, biz Müslümanlarýn kýyafetlerini ciddî anlamda etkilemektedir.
Halbuki Ýslam'ýn kendine has, asýrlardýr deðiþmeyen, eskimeyen ve bir çok insaný hayran býrakan bir modasý vardýr.
Peygamber Efendimize, ashâb-ý kirâma baktýðýmýz zaman görüyoruz ki, daima bir düzen, ve intizam hâkimdir. Temiz olduðu kadar sade olan bu elbiseler, ilk tanýþmalarda kiþiye hep güzel intiba býrakmýþlardýr.
Onlarý örnek olan bir müslümanýn da temiz ve düzenli giyinmesi gerekir. Bu þekilde giyinmek, pahalý giyinmek anlamýna gelmez. Günümüzde, tüketim toplumunun hakim vasfý, markalý ve gösteriþli giyimdir.
Bu tür giyiniþin insanda gurur ve kibir duygularýný uyandýracaðý ise âþikardýr. Allah Rasûlü -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu hususta þöyle buyurmuþlardýr:
"Kim (dünyada dikkatleri üzerine çeken) þöhret elbisesini giyerse, Allah, alçaltacaðý gün, alçaltýncaya kadar o kimseden yüz çevirir. (Ona rahmet nazarýyla bakmaz.)"
Özellikle hanýmlar, fýtratlarýnda bulunan, yeni þeyleri ortaya çýkarma mahareti ile dikiþ öðrenerek, gayet þýk, düzenli ve ekonomik giyinebilirler.
Bir Müslüman hanýmýn kýyafetindeki ilk þart "tesettür" olmalýdýr. Nasýl ki, kýymetli olan þeyler muhafaza içine alýnýr; pýrlanta ile bir taþ parçasý ayný muâmeleyi görmez, pýrlanta kadifeler içinde korunursa; kadýnlar da Allah katýnda o kadar kýymetlidir. Kadýnlar kapandýkça güzelleþir ve deðer kazanýr.
Gönderen: 27.08.2006 - 11:12
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Gast ahmet gunay  
Tesettür nedir?
Misafir
Tesettür nedir?

Sözlükte; örtünmek, gizlenmek, bir þeyin arkasýnda saklanmak anlamlarýna gelir. Bir fýkýh terimi olarak tesettür erkek veya kadýnýn þer'an örtülmesi gereken yerlerini örtmesidir. Bir kimsenin örtmesi gereken ve baþkasýnýn bakmasý haram olan yerlerine "avret yeri" denir.

Saðlam görüþe göre, bir kimse tek baþýna olduðu zaman da örtünmelidir. ( Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Âile Ýlmihâli, sh: 49-50) Nitekim "Kimsenin bulunmadýðý yerde avret mahallini örtmek gerekir mi?"; sorusuna cevap:

"Avret mahallini örtmek, hem Hakk'ýn, hem de halkýn hakký bulunan bir hususdur. Bu itibarla kendisinden baþka kimsenin bulunmadýðý bir yerde dahî avret mahallinin örtülmesi, sahih olan kavle göre vâcibtir. Peygamber Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- bir hadîs-i þerîflerinde:

"Avret mahallimi, içimdeki elbisemden gizlemek mümkün olsa elbette ondan bile gizlerdim!.."buyurmuþlardýr. Hazret-i Ali -radýyallâhu anh-:

"-Ýnsan avret mahallini açýnca yanýndaki melekler utancýndan yüzlerini çevirirler." buyurmaktadýr. ( Üç Bin Seçme Fetvâ, Akid Gazetesi Neþriyâtý, c.2, sh: 116)

"Tesettür, mahlûkât arasýnda yalnýz insana ait bir keyfiyettir. Ýnsan, Allâh -celle celâluhû-'nun lütfettiði insanlýk haysiyet, vakar, hayâ ve ciddiyetini koruyabilmek için örtünmeye mecburdur. Aksi hâlde bu vasýflarý zâyî etmiþ olur. Kendisinin dûnundaki (aþaðýsýndaki) mahlûklarýn seviyesine düþer. Toplumda, hayânýn kaybolmasý, kýyamet alâmetlerinin belli baþlýlarýndandýr. Hadîs-i þerîfte "Haya imandandýr!" (Buhârî, Îman, 3) buyrulur. Hazret-i Âdem ile Hazret-i Havva vâlidemiz, cennette baþka insanlar olmadýðý hâlde birbirlerinden ve diðer mahlûkâttan hayâ ettiler, telaþ içinde orada mevcut olan yapraklarla örtünmeye çalýþtýlar. ( el-A'râf, 22) Bu da gösteriyor ki, maddî olan örtünme ve onun mânevî baðlantýsý olan edeb ve hayâ, insanoðlunun en mümtaz vasýflarýndan biridir. ( Osman Nûri Topbaþ, Nebîler Silsilesi 1, sh: 116)

Âyet-i kerîmede kadýnlarýn örtünmesi konusunda þöyle buyurulur:

"Mü'min kadýnlara da söyle; gözlerini haramdan sakýnsýnlar, ýrzlarýný korusunlar. Zînet yerlerini açmasýnlar, bunlardan kendiliðinden görünen kýsmý müstesnadýr. Baþörtülerini yakalarýnýn üstüne koysunlar, zînet yerlerini, kendi kocalarýndan, kocalarýnýn babalarýndan, oðullarýndan, kocalarýnýn oðullarýndan, kendi erkek kardeþlerinden, kendi kardeþlerinin oðullarýndan, kýz kardeþlerinin oðullarýndan, kendi kadýnlarýndan, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadýnlarýn gizli yerlerine muttalî olmayan çocuklardan baþkasýna göstermesinler. Gizlemekte olduklarý zînetleri bilinsin diye ayaklarýný yere vurmasýnlar. Ey mü'minler! Hepiniz Allah'a tevbe edin. Böylece korktuðunuzdan emin, umduðunuza nîil olursunuz." (en-Nûr , 31)

Bir baþka âyet-i kerîmede:

"Ey Peygamber! Eþlerine, kýzlarýna ve mü'minlerin kadýnlarýna dýþ örtülerini üstlerine giymelerini söyle. Bu onlarýn tanýnýp kendilerine sarkýntýlýk edilmemesi için daha uygundur. Allah çok baðýþlayýcý ve çok esirgeyicidir." (el-Ahzâb, 59)

Bu âyet-i kerîmeler ve diðer islâmî prensipler göz önünde bulundurulduðunda kadýnýn elbisesinde þu özellikler aranmaktadýr:

1- Bütün bedeni örten bir elbise olmalýdýr.

2- Ýnce ve þeffaf olmamalýdýr.

3- Dar olup vücut hatlarýný belli etmemelidir.

4- Erkek elbisesine benzememelidir.

5- Elbise süslü olmamalýdýr.

6- Gayr-i müslimlerin elbiselerine benzememelidir. ( Dr. Faruk Beþer, Hanýmlara Özel Ýlmihal, sh. 253-254)

Elbise konusunda Hazret-i Âiþe vâlidemizden gelen þu ikaz çok dikkat çekicidir:

"Temimoðullarý kabilesinden birtakým kadýnlar Hazret-i Âiþe'yi ziyârete gelmiþti. Üstlerinde ince giysiler vardý. Hazret-i Âiþe kendilerine þöyle dedi:

"-Eðer siz mü'minler iseniz, bunlar inanmýþ hanýmlarýn giysileri deðildir. Eðer mü'min deðilseniz o zaman durum deðiþir!.."

Yine Hazret-i Âiþe'nin huzuruna ince baþörtülü bir gelin getirilmiþti. O þöyle dedi:

";-Nûr sûresine inanan bir kadýn bunu örtünmez!..

Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- «giyimi ve hareketleriyle erkeðe benzemeye çalýþan kadýna ve kadýna benzemeye çalýþan erkeðe» lânet etmiþtir.



Tesettürün Farz Kýlýnmasýnýn Hikmetleri:

l - Fitne kapýsýný kapamak.

"Nesebi zâyi olmaktan muhâfaza etmek.

" Zevceyi (kadýnýgöz kırpma, zevcine (kocasýna) rapt ile kötü niyetli insanlarýn saldýrýlarýndan kurtarmak.

" Âile müessesesine intizam vermek

" Evlâdýn terbiyesine ve dünyanýn huzur içinde îmârýna çalýþmaktýr.

Tesettürün bu hikmetlerinin yanýnda, saðlýk açýsýndan da faydalarý vardýr. Nitekim Alternatif Týp ve Þifa Sofrasý adýndaki eserde þu satýrlar bu açýdan dikkat çekicidir:

-«Mini etek» adlý bir moda akýmý vardý. Kadýnlar büyük raðbet gösterdiler. Fakat kadýnlar ve genç kýzlar, bu hâlin onlarýn sýhhatlerini ve rûhî güçlerini alýp götürdüðünü farketmediler. Bu elbiseleri, soðukta ve rüzgârda da giydiler. Bu elbiselerin onlarýn üreme organlarýný tahrip ettiðini düþünmediler.

Genç bir kadýn tanýrdým . (..) Bilhassa soðuk kýþ günleri bu elbiselerle dolaþýrdý. Birkaç defa kendisini uyardým. Sýhhatine yazýk ettiðini söyledim. Bana verdiði cevap da aynen þunlarý söyledi:

"-Ben gencim, soðuk bana výz gelir!"

Bir müddet sonra genç kadýnýn hastaneye kaldýrýldýðýný duydum. Rahim iltihabýna yakalanmýþ, rahimde (kist) oluþmuþ ve rahmin tamamen alýnmasý gerekmiþti. Yapýlan ameliyatla rahim alýndý, fakat bu durumun ilerde daha tehlikeli hastalýklara sebep olacaðýný biliyordum. Ýki sene sonra kadýn tekrar hastaneye kaldýrýldý. Teþhis kanserdi. Birkaç ay sonra genç kadýn öldü. Yirmi yedi yaþýnda idi."

Yazýnýn devamýnda saðlýk açýsýndan nasýl giyinmek gerektiði de anlatýlýyor. Ancak tesettürde; yukarýda geçen hikmet ve faydalar dýþýnda asýl gâye, Allah -celle celâlühu-'nun emrini yerine getirmek ve rýzâsýný kazanmak olmalýdýr.

Þekil olarak tesettür yeterli midir?

"...Ýslâm'da tesettür, yani kadýnýn örtünmesi þarttýr. Fakat onun þeklen mestûre (örtülügöz kırpma olduðu gibi rûhen de mestûre olmasý lâzýmdýr. Eðer dýþ kalýp tesettürlü, fakat ruh çýplak yani gafil ve hoyrat ise, þartlarýn zorladýðý veya nefsin fýrsat bulduðu anda o tesettür biter. Ayrýca kadýnýn örtüsünün altýnda kadýnlýk misyonunu kaybetmemesi lâzýmdýr. Çünkü kadýna evin tanzimi ve zürriyet emânet edilmiþtir. Onun için her hususta kalbî hayat çok önemlidir. Tabiî ki, þeklin de kalbî hayatla beraber olmasý gerekir.

Bir insan, Allah'ýn koyduðu tesettür hudutlarýnýn dýþýna çýkamaz; fakat sýrf tesettür de her þey deðildir. Ýlâhî emirlerin yalnýz bir bölümüdür." ( Osman Nuri Topbaþ, Ýmandan Ýhsana Tasavvuf, sh: 56)

Nâmahreme Bakýþ

Ýslam dîni, mahrem olmayan kadýnlara bakmayý yasaklamýþtýr. Zevcesi veya mahremi olmayan (nâmahrem) kadýnlara bilerek bakmak câiz deðildir. Kur'ân-ý Kerim'de:

"Mü'min erkeklere söyle gözlerini sakýnsýnlar ve ýrzlarýný muhafaza etsinler." (en-Nûr, 30) ve yine:

"Mü'min kadýnlara da söyle: Gözlerini haramdan sakýnsýnlar, ýrzlarýný muhafaza etsinler." (en-Nûr, 31) buyurulmaktadýr.

Ancak bir kadýn göze rastgele iliþse tekrar bakmamak þartýyla günah sayýlmaz, çünkü bu irâdenin dýþýnda olur. Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Hazret-i Ali -kerremallâhu vecheh-'e:

"-Ya Ali, bir kadýn gözüne iliþti mi ikinci defa bakma, birincisi için sana vebal yoktur. Fakat ikincisinin vebâli vardýr." buyurmuþtur. (Müslim)

Yine Hazret-i Peygamber:

"-Bilerek namahreme bakmak gözün zinâsýdýr." buyurmuþtur. (Buhârî, Müslim; ayrýca bkz: Halil Gönenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar, c.2, sh. 159 )

Peygamber Efendimizin kýzý Fâtýma -radýyallâhu anhâ- buyurdu ki:

"-Kadýnlar için ne daha iyidir? (En hayýrlýsý nedir?)"

Peygamber Efendimiz de:

"-Hiçbir erkeðin onlarý görmemesi."diye cevap verdi.( Ýmam-ý Gazali, a.g.e., sh: 197)

Ýhtilât (Kadýn-Erkek Birlikte Durmak)

Tesettürü yaralayan, zedeleyen davranýþlarýn en zararlýlarýndan birisi de kadýn-erkek ihtilâtýdýr, yani karýþýk olarak ayný yerde bulunmalarýdýr.

Ýmam-ý Gazâlî hazretleri diyor ki:

"Birçok kadýnlar için büyük zararlar, erkeklerin arasýnda bulunmalarýndan doðar. Fitne korkusu olan her yerde kadýnýn gözünü korumak lâzýmdýr. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v) ' in evine bir kör adam geldi. Hazret-i Âiþe ve diðer hanýmlarý oturuyorlardý, kalkmadýlar ve gelen kimse için:

"-Kördür, bizi görmez!.." dediler. Peygamber Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdu:

"-Onun gözleri görmüyorsa, sizinkiler de mi görmüyor?"aglaÝmâm-ý Gazâlî, a.g.e., sh: 197)

Ýhtilâtýn sebeplerinden birisi de iþ yerlerindeki durumdur. Maalesef "...Çaðýmýzda kadýnlarla erkekler arasýnda sun'î bir eþitlik yarýþý baþlatýlmýþtýr. Yaratýlýþtaki husûsiyetlere zýt olan bu yarýþ, hanýmlýk ve annelik meziyetlerini za'fa uðratmakta ve âileyi yaralamaktadýr. Hanýmlarýn ev tanzimi ve salih bir nesil yetiþtirmek yolunda, evlâdlarýnýn ahlâkî yapýlarý ile meþgul olmalarý yerine, hanýmlýklarýna, müstesnâ fýtratlarýna zýd iþlere yönlendirilmeleri, mantýk, iz'ân ve îmana sýðmaz. Çünkü âiledeki huzur ve saadet, kadýndaki ve erkekteki istîdatlarýn yerli yerince kullanýlmasý ve korunmasýyla elde edilebilir. ( Osman Nûri Topbaþ, Muhabbetteki Sýr, sh: 249)

Yazýmýzý Mûsâ Topbaþ -kuddîse sirruh- hazretlerinin kadýn erkek karýþýk oturmak mevzûundaki þu sözleri ile bitiriyoruz.

"...Bazý âile reislerinin nazarlarý insanlara karþý olduðu için daima onlardan iltifat beklerler. Meselâ «Komþumuz çok nazik ve kibardýr. Bize karþý da saygýlýdýrlar, o bize âilesi ile beraber geldiðinde ayrý olarak oturursak onu üzmüþ oluruz. Hep beraber oturursak bir sakýnca yoktur.» kanaatini yürütürler.

Böylece ahmakça hareketle, Cenâb-ý Hakk'ýn rýzâsýný, kulun rýzâsýna tercih ederler. Böyle þâibeli kulluk yolunda olanlarýn, tesettürleri, namazlarý ve diðer ibâdetleri olsa da semere alamazlar. Çünkü yarým insandýrlar. Yüz tane yarým insaný toplasanýz bir insan etmez. Çünkü her hareketleri istikrarsýzlýk içindedir. Bugün "ak" dediklerine yarýn "kara" diyebilirler, çünkü îman-ý hakîkî kalplerine tam olarak yerleþmemiþtir.

Bunlarýn yapacaklarý; hatalarýný bilip, nâdim olmak, istiðfar etmek ve sâlihlerin, sâdýklarýn peþini býrakmamak ve onlarýn nasihatlerinden istifâde etmek olmalýdýr." (Sâdýk Dânâ, Altýnoluk Sohbetleri 5, sh: 45-46)


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son ahmet gunay tarafından, 27.08.2006 - 11:21 tarihinde.
Gönderen: 27.08.2006 - 11:15
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1739 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
serhatozel336 (26), pruedence (36), gizlizor (42), haldun (66), KAHRAMAN34 (40), edep ya hu (51), sontrakyali (48), na.se (39), YEHUDA (39), EFRAIL69 (41), allahu_ekber (38), ha1987 (37), UREGEN23 (42), serdarzade (39), cagatay_1054 (40), hakvan (44), selcuk2626 (40), MÜCAHÝT (45), oerkus (47), licht99 (53), ceyhanceylan (), SEDATCAN (60), htb777 (), ibrahim erdo&et.. (56), ymeydan (36), cedai (48), demirkantan (43), Safa SOYALAN (65), MACIT (53), Hakikat85 (39), bilal abdüssela.. (43), Elif60 (47), yarali_ceylan (38), son79 (45)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.71541 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.