0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » Tovbe almak

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
tedvec su an offline tedvec  
Tovbe almak
7 Mesaj
Selamun aleykum hocam,

Þeyhlerden tovbe alma dýye býrsey varmý dýnýmýzde?

Tevbe nýyetýyle abdest
Tevbe nýyetiyle boy abdesti
Tevbe nýyetýyle 2 rekat namaz
vs.vs.

Varmý hocam böyle birþey. Þeyhleri aracý kýlarak tevbe etmek? Ben normal tesbýh namazý kýlarak tevbe ettim. Yardýmcý olursanýz sevinirim.

Allah (c.c) sýzden razý olsun

Selametle...
Gönderen: 16.07.2006 - 18:39
Bu Mesaji Bildir   tedvec üyenin diger mesajlarini ara tedvec üyenin Profiline bak tedvec üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
Misafir
A.S Deðerli Kardeþim;

ÝNSAN GÜNAH iþleyebilen bir varlýk. "Benim günah iþlemem mümkün deðil" diyebilen hiç kimse bulunmuyor. Her insan, þu veya bu þekilde, az veya çok, günah çukuruna yaklaþýyor, bazen de içine düþüyor.

Bizler, akýl ve kalb dengesi içinde hayatýmýzý sürdürüyoruz. Fakat, insan sadece akýl ve kalbden ibaret olmadýðý için, baþta nefis olmak üzere baskýn duygular, söz dinlemez hisler, önü alýnmaz hevesler ve karþý konulmaz vehimler altýnda, bazen farkýnda olarak veya olmayarak irademize söz geçiremiyor ve günah iþliyoruz.
Ýþin aslýna bakýlýrsa, Yüce Allah bizi kendisine yaklaþtýrmak, bizi kendisine muhtaç etmek, bizi kendisine çekmek için birbirinden farklý, deðiþik vesileler yaratmýþ. Meselâ, acýkma gibi bir duygu verip, bizi rýzka muhtaç etmiþ, Rezzak olduðunu göstermiþ ve bizi bu yolla Kendisine baðlamýþ. Biz de kul olarak bütün ihtiyaçlarýmýzý O'ndan istemiþ, O'nu Rezzak olarak bilmiþ, gerçek anlamda rýzýk verici olarak O'nu tanýmýþýz. Demek ki, Rezzak ismi, acýkmamýzý gerektiriyor.

Ayný þekilde, biz günahkârýz, Allah baðýþlayandýr. Biz hata iþliyoruz, Allah affedendir. Biz isyana kapýlýyoruz, Allah maðfiret edendir. Biz tevbe ediyoruz, Allah tevbemizi kabul edendir. Allah Gafûr'dur, Afuvv'dur, Gaffâr'dýr, Tevvâb'dýr. Ýþlediðimiz günahlar bizi Allah'ýn bu isimlerine götürüyor, bizi O'na yöneltiyor. Böylece Allah'ý Gafûr ve Gaffâr isimleriyle tanýmýþ oluyoruz. Bediüzzaman'ýn dediði üzere, "Gaffâr ismi günahlarýn vücudunu ve Settâr ismi kusurlarýn bulunmasýný iktiza ediyor." Açýkçasý, günah iþlensin ki Allah'ýn Gaffâr ismi tecelli etsin; kusur edilsin, hata yapýlsýn ki, Allah da kulunun kusurunu yüzüne vurmayýp örterek Settâr olduðunu göstersin.
Bir hadisinde, sevgili Peygamberimiz bu tatlý gerçeði ne de güzel dile getiriyor:

"Nefsim kudret elinde olan Zât'a yemin ederim ki, eðer siz hiç günah iþlemeseniz, Allah sizi toptan helâk eder; sonra günah iþleyen, arkadan da istiðfar eden bir kavim yaratýr ve onlarý maðfiret ederdi."1
Ne kadar günah, o kadar tevbe

Ýnsan nefsine aldanýr, þeytana kanar, hislerine hâkim olamaz, iradesine söz geçiremez de, sonunda bir günah iþler, ardýnda da yaptýðýna, yapacaðýna bin piþman olur ve tevbe üstüne tevbe eder. Ýþte, kulun günah iþlemiþ de olsa tevbe ile Rabbine rücu ettiði bu hal, hadislerden öðrendiðimize göre, Cenâb-ý Hakk'ý hoþnut etmektedir.

Ebû Hureyre radýyallahu anh anlatýyor:
"Resûlullah aleyhissalâtü vesselâm Rabbinden naklen buyurdular ki:
Bir kul günah iþledi ve "Yâ Rabbi, günahýmý affet!" dedi.
Hak Teâlâ da, "Kulum bir günah iþledi; arkadan bildi ki günahlarý affeden veya günah sebebiyle cezalandýran bir Rabbi vardýr" buyurdu.
Sonra kul dönüp tekrar günah iþledi ve "Ey Rabbim, günahýmý affet!" dedi.
Allahu Teâlâ da, "Kulum bir günah iþledi ve bildi ki, günahý affeden veya günah sebebiyle cezalandýran bir Rabbi vardýr"buyurdu.
Sonra kul dönüp tekrar günah iþledi ve "Ey Rabbim, beni affeyle!" dedi.
Allahu Teâlâ da, "Kulum günah iþledi ve bildi ki, günahý affeden veya günah sebebiyle cezalandýran bir Rabbi olduðunu bildi. Ey kulum, dilediðini yap, ben seni affettim" buyurdu."2

Büyük hadis âlimi Ýmam Nevevî, bu hadisten þu hükmü çýkarýr:
"Günahlar yüz kere, hatta bin ve daha çok kere tekrar edilse de kiþi her seferinde tevbe etse, tevbesi makbuldür. Veya bütün günahlar için bir tek tevbe etse bile, yine tevbesi sahihtir."

Bir hadiste de, istiðfar eden kimsenin günde yetmiþ defa günahýný tekrar etse bile, "günahýnda ýsrar etmiþ" sayýlmayacaðý belirtilir.3
Hz. Ali'nin bu konuya getirdiði açýklama daha ilginçtir:
"Beraberinde kurtuluþ reçetesi olduðu halde helâk olan kimsenin durumuna hayret ediyorum. O reçete de istiðfardýr."
Zaten Gaffâr ve Tevvâb isimleri, "çok çok baðýþlayan, tevbeleri çok çok kabul eden, her günah iþleyiþte istiðfar edeni affeden, her tevbe ediþte tevbe edenin tevbesini kabul eden" anlamýna geliyor. Þayet Cenâb-ý Hak kulunu hayatý boyu sadece bir sefere mahsus olmak üzere affedecek olsaydý, ondan sonra insana günah iþleme imkâný ve fýrsatý vermemesi gerekirdi. Yani, Allah affetmek istemeseydi, bize af isteme duygusunu vermezdi.

Diðer taraftan, Cenâb-ý Hakk'ýn günahlarý baðýþlamasý O'nun fazlý, lütfu ve ikramýdýr. Hadiste de ifade edildiði gibi, günahý sebebiyle cezalandýrmasý ise adaletinin tecellisidir. Said Nursî'nin belirttiði üzere, "Cenâb-ý Hakk'ýn günahkârlarý affetmesi fazldýr, tâzib etmesi [azap ile cezalandýrmasý] adldir."

Efendimizin(a.s.m.) dizi dibinde yetiþen sahabe nesli bu ince noktayý çok iyi kavramýþtý. Allah'ýn yüce isimlerini mükemmel mânâda hem çok iyi anlamýþlar, hem de hayatlarýna yansýtmýþlardý. Rivayet ettikleri hadislere bakýnca, bu eðitimin seviyesini ve anlayýþlarýnýn kapasitesini farketmek hiç de zor deðildir.

Meselâ, kulun günahý ne kadar çok olursa olsun ve kul ne kadar af dilerse dilesin, hiçbir zaman isteðinin karþýlýksýz kalmayacaðýný, Hz. Enes haber veriyor.
Enes radýyallahu anh, "Ben Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellemi þöyle buyururken dinledim" diyor.

"Allahu Teâlâ [buyurdu ki]: Ey Âdemoðlu! Sen bana dua ettiðin ve benden af umduðun sürece, iþlediðin günahlar ne kadar çok olursa olsun, onlarýn büyüklüðüne bakmadan seni baðýþlarým. Ey Âdemoðlu! Günahlarýn gökleri dolduracak kadar olsa, sen Benden baðýþlanmaný dilersen, günahlarýný affederim. Ey Âdemoðlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla huzuruma gelsen, fakat Bana hiçbir þeyi ortak koþmamýþ, þirke bulaþmamýþ olsan, Ben de seni yeryüzü dolusu maðfiretle karþýlarým.”4
Peygamber Efendimiz de, bir hadisinde, kulun iþlediði günahtan dolayý tevbe edip Rabbine dönmesini çöl ikliminde yaþayan, çöle çýkýnca varý yoðu devesi olan bir insanýn üzüntüsünü ve sevincini dile getirerek bize þöyle anlatýr:

"Öyle bir kimse ki, çorak, boþ ve tehlikeli bir arazide bulunuyor. Beraberinde devesi vardýr. Devesinin üzerine de yiyecek ve içeceðini yüklemiþ. Derken uyur. Uyandýðýnda bir de bakar ki, devesi gitmiþ. Devesini aramaya koyulur. Bir türlü bulamaz. Açlýktan ve susuzluktan periþan bir vaziyette iken kendi kendine þöyle der: "Artýk ilk bulunduðum yere gideyim de, ölünceye kadar orada uyuyayým." Gider, ölmek üzere baþýný kolunun üzerine koyar. Bir ara uyanýr. Bakar ki, devesi yanýbaþýnda duruyor. Bütün azýðý, yiyeceði ve içeceði de devesinin üzerindedir. Ýþte Allah mü'min kulunun tevbe ve istiðfarý ile, böyle bir durumda olan kimsenin sevincinden daha fazla sevinç ve lezzet alýr."5

Anne çocuðunu ateþe atar mý?

Cenâb-ý Hakk'ýn rahmeti, þefkati ve merhameti sonsuzdur. Bütün kullara yeter, bütün bir âleme kâfi gelir. Kendini tanýyan, fakat günahtan elini çekemeyen, nefsinin eline esir düþmüþ kullarýný kendi hâline býrakmaz. Bir baþka deyiþle, Cenâb-ý Hak kendisine yönelen kulunu çeþitli vesileler yaratarak onu rahmet iklimine çeker. Yani, Allah kulunu cezalandýrmak için yaratmamýþ, bir fýrsatýný yakalayýp da onu Cehenneme atmak için dünyaya göndermemiþ. Ýnsan nasýl kendi çocuðunu hatasýndan dolayý ateþe atmazsa, Yüce Allah da kendisini Rab olarak tanýyan kullarýndan sonsuz merhametini esirgemez, onlarý Cehenneme atmaz.

Hazret-i Ömer Saadet Asrýnda þahit olduðu bir olayý anlatýrken, bu hususta Efendimizin müjdesini bize de ulaþtýrýyor.
Bir savaþ sonrasýydý. Esirler arasýnda çocuðundan ayrý düþmüþ bir kadýn da vardý. Kadýncaðýz çocuðuna olan özlemini gidermek için gördüðü her çocuðu kucaklýyor, baðrýna basýyor ve emziriyordu. Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem çevresindekilere:
"Bu kadýnýn kendi çocuðunu ateþe atacaðýna ihtimal veriyor musunuz?" diye sordu.
"Asla, atmaz" dediler.
Bunun üzerine Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem, "Ýþte Allahu Teâlâ kullarýna bu kadýnýn yavrusuna olan þefkatinden daha merhametlidir" buyurdu.6
Hadis-i þerifler Cenâb-ý Hakk'ýn sonsuz maðfiretini ve rahmetini anlatýyor. Ayný þekilde, þaþmaz bir prensip olarak âyet-i kerimeler, genel ölçüleri verdikten sonra önemli bir noktayý hatýrlatýyor. O da, kulluk þuurunu zedelememek, kulun Rabbine olan saygý sýnýrýný taþmamaktýr. Tevbe, istiðfar ettikten sonra, nasýl olsa Allah affeder deyip suç iþlemeyi sürdürmemeli ki, kulluk sýrrý kaybolmasýn. Kur'ân bu gerçeðe þöyle iþaret eder:
"Onlar çirkin bir günah iþledikleri veya herhangi bir günaha girerek kendilerine zulmettikleri zaman Allah'ý hatýrlarlar ve günahlarýný baðýþlamasý için O'na niyazda bulunurlar. Günahlarý ise Allah'tan baþka affedecek kim vardýr? Ve onlar iþledikleri günahta bile bile ýsrar etmezler."7

Günahla manevî yükseliþ

Kul iþlediði günahtan dolayý Allah’a daha ciddi olarak sýðýndýðý ve daha ihlaslý bir þekilde yöneldiði takdirde, manevî bir yükseliþe de geçebilmektedir. Kur'ân bu gerçeði "günahlarýn sevaba dönüþtürülmesi" þeklinde anlatmaktadýr.

"Ancak tevbe eden ve güzel iþler yapanlar bundan müstesnadýr. Allah onlarýn günahlarýný silip yerlerine iyilikler verir. Allah çok baðýþlayýcý, çok merhamet edicidir."8
Cenâb-ý Hak, suç ve günahlarýný itiraf eden, piþmanlýk duyan kimselerin hem günahlarýný baðýþlýyor, hem de günahlarýn yerini sevapla dolduruyor, böylece günah yerini sevaba býrakýyor, günah sevapla yer deðiþtiriyor. Bu sýrdandýr ki, bazý hadis âlimleri, Birtakým günahlar vardýr ki, mü'min için birçok ibadetten daha faydalýdýr" derler.
Herkes hata iþleyebilir, hatta herkes mutlaka hata eder, günaha girer. Fakat günahkârlarýn da hayýrlýsý vardýr. Bu hayrý Efendimiz þöyle ifade eder:
"Her insan hata iþler; ama hata iþleyenlerin en hayýrlýsý, çok tevbe edenlerdir."9

Hata iþleyenlerin tevbeleri ile hayýrlý bir insan olmalarýnýn ötesinde, bir de Allah'ýn sevdiði bir kul olma mertebesine yükselmeleri sözkonusudur. Kur'ân'ýn gösterdiði bu müjde, Ýslâm'ýn insana sunduðu en tatlý müjdelerden biridir:
"Muhakkak ki, Allah çok çok tevbe edenleri ve temizlenenleri sever."10
Peygamber Efendimiz, bu âyeti þöyle tefsir ederler:
"Þüphesiz Allah, tekrar tekrar günah iþlediði halde üst üste tevbe eden kulunu sever."11
Bu sevginin gerçek þuurunda olan Peygamberimiz, hiçbir günahý olmadýðý, günahlara karþý korunduðu halde, günde yetmiþ kere, bazý zamanlar yüz kere tevbe ve istiðfar ederdi. Çünkü, istiðfarýn içinde "mahbubiyet" mertebesi ve sevinci vardýr.

Ancak, bu müjdeyi yanlýþ bir tarafa çekerek, "Madem günahlar sevaba dönüþebiliyor, önce günah iþleyip sonra da tevbe etsek olmaz mý?"gibi cerbezelerle meseleyi istismar etmemek de gerekir.

Böyle bir yaklaþým, herþeyden önce, kulluk edebine aykýrýdýr. Bu durum, hâþa, Allah'ý imtihan etmek, dinî hükümleri ciddiye almamak sayýlýr ki, iþin sýrrýný kavramamak olur. Böyle bir istismara karþý, birçok âyette af yetkisinin Allah'a ait olduðu, Allah'ýn istediðini baðýþlayacaðý, istediðini azaba çarptýracaðý bildirilerek, havf-reca muvazenesine, ümit-korku dengesine dikkat çekilir.

Kaldý ki, "Nasýl olsa tevbe ederim" düþüncesiyle günaha dalan kimse tevbe etme fýrsatý bulabilecek midir, buna ömrü yetecek midir, bir garantisi var mýdýr? Veya en önemlisi, davranýþlarý Allah'ýn gazabýný çektiði halde, Allah kendisine tevbeye dönüþ fýrsatý verecek midir? Bütün bunlarýn da gözönünde tutulmasý gerekir.

"Farzlarý yapan, kebireleri iþlemeyen kurtulur"

Bütün bunlarla birlikte, özellikle her gün yüzlerce günahýn hücumuna maruz kalan mü'minin en mühim meselesi, günahtan kaçýnmaya çalýþmasý, günahlý ortamdan uzak durmasý, günah iþlemeye açýk olan kapýlara yanaþmamasýdýr. Bir bakýma, "def'i þer" yapmasý, þerli iþlerden uzak kalmasýdýr. Bu husus bu zamanda çok büyük önem kazanmaktadýr. Takva sýrrýna da ancak bu yolla eriþilebilir. Çünkü bir haramý, bir büyük günahý terk etmek farzdýr. Bir vacibi iþlemek birçok sünnetten daha sevaplýdýr. Takvanýn esas alýnmasýyla binlerce günahýn hücumuna karþýlýk bir kerelik yüz çevirme ile, yüzlerce günah terk edilmiþ, dolayýsýyla yüzlerce farz ve vacip iþlenmiþ olur. Böylece, takva niyetiyle, günahtan kaçýnmak maksadýyla çok sayýda salih amele yol açýlýr. Çünkü bu zamanda "Farzlarý yapan, kebireleri iþlemeyen kurtulur."12
Bu kurtuluþu, yani büyük günahlardan kaçýnanlarýn nimete, ikrama ve Cennet saadetine ereceklerini Kur'ân haber veriyor:

"Eðer size yasaklanmýþ günahlarýn büyüklerinden kaçýnýrsanýz, geri kalan günahlarýnýzý örter ve sizi nimet ve ikramlarýmýzla dolu olan Cennete koyarýz."13
Madem öyledir, Hayatýn"ýzý imanla hayatlandýrýnýz ve ferâizle zinetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz."14

Selam ve dua ile

Kaynaklar;

1. Müslim, Tevbe 9.
2. Buhârî, Tevhid 35; Müslim, Tevbe 29.
3. Müsned, 5:130.
4. Tirmizî, Daavât 98.
5. Müslim, Tevbe 3.
6. Buhari, Edeb 19, Müslim, Tevbe 22.
7. Âl-i Ýmran sûresi, 3:135.
8. Furkan sûresi, 25:70.
9. Tirmizî, Kýyâme 49.
10. Bakara sûresi, 2:222.
11. Müsned, 1:80.
12. Risale-i Nur Külliyatý, 2:1632.
13. Nisa sûresi, 4:31.
14. Risale-i Nur Külliyatý, 1:5


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son ahmet gunay tarafından, 16.07.2006 - 22:20 tarihinde.
Gönderen: 16.07.2006 - 22:13
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1633 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
AJAN (27), karakabus (27), skalender (52), batitrakyali (51), handenur (46), c-b-t (40), nazli571 (40), zelin1 (60), KÜBRA333 (36), alperen_38 (59), nur_talebesi (35), fevzikilic (54), my_ask1903 (42), ^^DAYI^^ (37), ^^Berkan^^ (30), feyzan (46), ahmetharmankaya (38), gürcikizi_52 (35), laz_kizi52 (35), eslem13 (38), Ruzgar90 (35), gvs025 (40), mkoyuncu (50), Ismetcan (51), yikici (44), ismail özalp (73), metin1980 (45), beren.baymak (22), hhmail (58), Safama (51), medine_N (40), *cem* (64), mukmuk (50), toprak42 (48), DORUK (48), YADELER (49), muratuysal78 (43), SiniZeR (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.25606 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.