|
|
|
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
176 Mesaj -
|
|
|
Kalp yaklaþýk olarak dakikada 70, günde 100.000 ve yýlda 40 milyon kez atar. Ortalama bir ömür boyunca ise yaklaþýk iki milyardan daha fazla kez atarak, ortalama 100 tane yüzme havuzunu dolduracak kadar kan pompalar.
Peki böylesine mükemmel bir sistemle çalýþan kalbinizin atýþýný neyin saðladýðýný ve otomatik olarak saatlerce, günlerce, hatta onlarca sene durmaksýzýn nasýl çalýþtýðýný hiç düþünmüþ müydünüz?
Vücudumuzdaki elektriksel sistemin bir parçasý olan kalp, insan hayatý için vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Rabbimizin üstün yaratýþý ile birçok olaðanüstü özelliðe sahip olan kalbin
en önemli özelliði durmadan çalýþabilmesidir. Bunu saðlayansa kalbin hiçbir zaman kas yorgunluðu çekmeyen özel kaslardan oluþmasýdýr.
Kalbin bir diðer hayati önem taþýyan özelliði ise deðiþen koþullara göre gerektiði kadar kan pompalamasýdýr. Kalp, uyku esnasýnda saatte yaklaþýk 340 litre kan pompalarken, bedensel hareketler sýrasýnda, örneðin koþarken, saatte yaklaþýk 2.270 litre kan pompalayacak þekilde temposunu artýrabilir. Çünkü yorucu hareketler esnasýnda kaslarýmýz normalden daha çok oksijene ihtiyaç duyar. Bu
durumda kalp çalýþma temposunu dakikada 70'ten 180 defaya kadar yükselterek pompaladýðý kan miktarýný artýrýr ve dokulara saðladýðý kaný 5 katýna çýkarabilir. Ancak vücut içinde durmak bilmeden iþleyen bu pompalama sistemini bu denli güçlü ve etkin
olarak çalýþtýracak bir enerjiye ihtiyaç vardýr. Bu ihtiyacý karþýlayan, vücudun her noktasýnda kullanýlan elektrik enerjisidir.
Kalpteki Elektronik Sistem ve Kalbin Ýçindeki Jeneratör
Tüm organlara ve hücrelere, kanýn ve ihtiyaç duyulan tüm maddelerin taþýnmasýný saðlayan ve iþlevini yitirdiðinde insanýn ölümüyle sonuçlanan kalp, bu hayati görevlerini elektrik enerjisi sayesinde gerçekleþtirir. Doktorlarýn kalp fonksiyonlarýnýn tamamen durmasý
halinde elektrik akýmý uygulamalarýnýn sebebi de budur.
Kalbin atýþýný saðlayan enerji kalbe dýþarýdan gelmez. Kalp, ayný zamanda pompalama görevini yerine getirmek için kullanacaðý enerjiyi kendi üreten bir motordur. Elektrik, kalp kaslarýnýn kasýlmalarý sonucunda üretilir. Ýnsan kalbinde iki tür hücre bulunur, bunlar
iletken hücreler ve kas hücreleridir. Ýletken hücreler elektrik sinyallerini kas hücrelerine iletmekle, kas hücreleri de dakikada ortalama 70 kere kaný pompalamakla yükümlüdür.
Daha embriyo aþamasýnda, herhangi bir sinir kalbi beyne baðlamadan önce kalp atmaya baþlar. Kalp nakli ameliyatýnda tüm sinirler kesildikten ve hasta kalp göðüsten alýndýktan sonra bile atmaya devam eder. Mikroskop camýndaki bir kalp hücresi taze kan elde ettiði sürece tek baþýna bile atmaya devam eder. (The Incredible Machine, National Geographic Society, Washington, D.C., 1986, s. 123) Çünkü kalbin içinde kendi elektriðini kendi üreten
bir jeneratör bulunmaktadýr.
Bilindiði gibi jeneratör, enerji kesintisi durumunda devreye girerek enerji üretimine devam eden ve makinelerin zarar görmesini engelleyen bir alettir. Ýnsan vücudundaki en hayati organlardan bir tanesi olan kalp de herhangi bir enerji kesintisi karþýsýnda zarar
görmemesi için bu tür bir korumaya alýnmýþtýr. Kalbin bir an durmasý vücutta son derece önemli hasarlara neden olabilir, hatta ölümle sonuçlanabilir. Bu yüzden kalbi çalýþtýracak elektrik sistemi kesintisiz bir þekilde iþlemelidir.
Kalp Hücreleri ve Elektrik Üretimi
Kalpte yorulmak bilmeden kasýlan kas hücrelerinin, elektrik akýmý geldiði anda çalýþabilecek tasarýma sahip olmalarý gereklidir. Kendilerine ulaþan tek bir sinyale bile kayýtsýz kalmamalý, dakikada ortalama 72 kez üretilen sinyalin her birine cevap vermelidirler.
Eðer kalbi bir mikroskop altýna koyarsanýz, bir milyondan fazla hücreyle karþýlaþýrsýnýz. Bunlarýn her birinde son derece kompleks biyokimyasal iþlemler gerçekleþir. Bu hücreler þeker molekülleriyle beslenir ve oksijen yakarlar. Her kalp hücresinin kendine ait
pompalarý ve kanallarý vardýr, bað dokusuyla komþularýna baðlanýrlar. (Mark Buchanan, "The heart that just won't die", New Scientist, cilt 161, no. 2178, 20 Mart 1999, s. 24)
Kalp kasý hücreleri de son derece kompleks sistemlerdir. Uzun ve ince her hücre, kasýlma yeteneði olan lif benzeri proteinler ve hücreyi dýþarýdan ayýran bir hücre zarý içerir. Hücre zarýna gömülü proteinler önemli sinyalleri ya da maddeleri bir taraftan diðerine taþýr. Çok küçük pompalar artý ve eksi yüklü iyonlarý hücre zarýndan taþýr ve hücrenin içinde ve dýþýnda iyonlarýn farklý þekilde yoðunlaþmalarýný saðlar. Bu, hücreyi elektrik yükü bakýmýndan "kutupsal" hale getirir ve hücre içiyle, dýþý arasýnda bir voltaj farký oluþturur. "Zar potansiyeli" denilen bu fark, hücre zarýnda iyon kanallarý olarak bilinen bir kýsým
proteinin kapý gibi iþlev görmesini saðlar. Açýldýklarýnda, iyonlar içeriye akýn eder.
Kalp hücreleri, iyon pompalarý ve kanallarýnýn hassas etkileþimleri sonucu, hücre zarý
boyunca meydana gelen elektriksel ve kimyasal farklýlýklar sayesinde kasýlýrlar. Kasýlmanýn
ardýndan kanallar kapanýr ve iyon pompalarý iyonlarý hücrenin dýþýna doðru iterek, hücrenin
ilk haline dönmesini saðlar. Saðlýklý bir hücrede bu dönüþüm saniyeden daha kýsa bir
sürede gerçekleþir.
Kalbin Atýþ Hýzýný Düzenleyen Pacemaker
Kalp hücrelerinin elektrik üretmesi tek baþýna yeterli deðildir. Öncelikle bu hücreler doðru
sýralamada bir araya gelmelidir. Yalnýzca bir arada bulunmalarý da yeterli deðildir. Bu
hücreler birbirleri ile sözleþmiþçesine hep beraber elektrik üretmelidirler. Ayrýca bu
üretimin belirli bir ritim içinde olmasý gereklidir. Her hücrenin elinde bir kronometre olmalý,
bu hücreler hiç þaþýrmadan her 0.83 saniyede bir harekete geçmelidirler. Dahasý hücreler
bu üretimi bir ömür boyu hiç yorulmadan sürdürmelidirler. Ayrýca kalbi çalýþtýracak elektrik
akýmýnýn miktarýný tam olarak bilmeli, daha az veya daha fazla deðil, tam ihtiyaç duyulan
büyüklükte elektrik akýmý üretmelidirler.
Bir mikroskop camýna seyrek olarak daðýtýldýklarýnda her bir kalp hücresi farklý hýzlarda
atar, ama çoðalýp birleþtikçe toplu hareket eden tek bir doku oluþtururlar. Ýþte insanýn
göðüs kafesindeki kalp hücreleri de bu þekildedir: Ahenksiz olarak atmazlar, her biri kendi
atýþýný baþlatýr; ritmik uyum içinde atarlar.
Kalbinizde "Pacemaker" adýnda kalbin atýþ hýzýný ayarlayan bir iç saat bulunur. Pacemaker,
aslýnda bir hücre topluluðudur, fakat bir elektronik cihazdan çok daha mükemmel çalýþýr.
Pacemaker, ürettiði elektrik akýmýný, kalp kasýnýn her noktasýna, iletken lifleri kullanarak
daðýtýr. Bu elektrik çeþitli fakat kontrollü hýzlarda ilerler. Kalp atýþý ve iletken sistem doðru
çalýþtýðýnda düzenli ve belirli bir elektrik daðýlýmý gerçekleþir.
Pacemaker'ýn Ýþleyiþi
Kalp kendi atýþ hýzýný düzenleyen doðal bir cihaza sahiptir. Bu doðal kalp pili kalbin sað
kulakçýðýnýn üst kýsmýnda yerleþmiþ olan "SA nodu" (sinüs ya da sinoatriyal nodu) adý
verilen özelleþmiþ elektriksel hücre demetidir. Bu hücreler, kalp kaslarýný ritmik olarak
kasýlmalarý için harekete geçiren elektrik uyarýlarýný baþlatýrlar. "Kalbin atýþ hýzýný ayarlayan
cihaz" olarak da adlandýrýlan SA nodu, elektrik uyarýlarý üreten kýsýmdýr. Bu uyarýlar kalbe
yayýlýr ve kalpteki dört odacýðýn da doðru bir zamanlama ile büzülmesini saðlar. Bu elektrik
uyarýsý kalbin diðer tarafýna o kadar hýzlý gider ki, tüm hücreleri bir kerede atýyormuþ gibi
gözükür. Bu ritim, kalbin normal atýþýdýr ve kalp dakikada 60-100 kez atar (http://
sprojects.mmi.mcgill.ca). Elektrik iletisinin SA nodundan, kulakçýklar ve karýncýklar
arasýndaki "AV nodu" denilen bölgeye ilerlemesi ise 0.03 saniye alýr ve buna "normal sinüs
ritmi" denir. AV nodu, kalbin atýþýný tamamlayan ikinci akýmý üreten hücrelerin bulunduðu
yerdir.
Kalp de bir otomobilin bujisi gibi dakikada çok sayýda ateþleme yapmaktadýr. Her bir
"ateþleme" özelleþmiþ bir elektrik yolundan geçer ve kalbin kasýlmasý için belirli bir sýra ya
da þekilde kalbin dört odacýðýnýn kas duvarýný uyarýr. Önce üst odacýklar ya da kulakçýklar
uyarýlýr. Bunu iki kulakçýðýn boþalmasýný saðlayan küçük bir gecikme izler. Hareket eden
akým, kulakçýk ve karýncýklar arasýndaki "AV nodu" (atriyoventriküler yumru) denilen
bölgeye ulaþtýðýnda biraz yavaþlatýlýr. AV nodu, elektrik sinyalini saniyenin 14'te biri kadar
kýsa bir zaman boyunca tutarak geciktirir. Bu, çok hassas ayarlanmýþ bir zaman dilimidir.
AV nodu, geciktirme þalteri görevi yaparak kulakçýðýn iyice sýkýþmasý, kasýlmasý ve kaný
karýncýklara iletmesi için zaman tanýr. Böylece karýncýklar elektrik akýmýný almadan, yani
içindekileri dýþarý pompalamadan önce, kan ile tam kapasite dolmuþ olurlar. Eðer bu
duraksama olmasaydý, karýncýklar içlerine kan alamadan pompalanacak ve vücuda yeterli
kan iletilememiþ olacaktý. Bu gecikmenin sonrasýnda, elektrik sinyali yoluna devam eder ve
saniyenin 16'da biri kadar kýsa bir zaman içinde bütün karýncýk hücrelerini uyarýr. Artýk,
bol miktarda kan ile beslenmiþ ve kendi sýrasý gelmiþ olan büyük pompa da böylece kasýlýr
ve vücuda kan pompalanmýþ olur. Bütün bu iþlemler saniyeden daha kýsa bir zaman
diliminde gerçekleþir. (Marshall Cavendish, The Illustrated Encyclopedia of The Human
Body, ss. 74-75)
Kalp atýþlarýnýn yavaþlamasý ya da hýzlanmasý çoðu zaman göðsümüzün sýkýþmasýna yol
açar ve çarpýntý olarak ifade edilen rahatsýzlýða sebep olur. Kalp atýþ hýzýnýn normal
olmayan seviyede hýzlanmasý ya da yavaþlamasý kalbin elektrik sinyallerinin anormal olarak
hareket etmesi olarak adlandýrýlabilir. Hýzlý veya yavaþ çarpýntýlarý anlamak için normal kalp
atýþýnýn nasýl ortaya çýktýðýný ve kalp boyunca hareket ettiðini incelemek gerekir.
Kalbin bu ayarý yapamadýðý durumlarda, kalp atýþ hýzýný ayarlayan elektronik cihazlardan
faydalanýlýr. Ancak suni olan bu aletler, kiþinin dikkat etmesi gereken pek çok koþulu da
beraberinde getirir. Bu kiþilerin manyetik alan içine girmemeleri, manyetik alan oluþturan
cihazlardan uzak durmalarý gerekir. Ancak doðal pacemaker'larda böyle bir sorun
yaþanmaz. Peki vücudumuzdaki bir grup hücre bilinçli olarak, fark etmediðimiz
ihtiyaçlarýmýzý nasýl belirlemekte ve bunlarý karþýlamaktadýr? Bu bizim için vücudumuzda
önceden hazýrlanmýþ bir konfor, bir tedbirdir. Tüm bunlar Rabbimiz'in üzerimizdeki
sonsuz rahmetinin göstergelerinden yalnýzca biridir.
Kalbin Çalýþmasýndaki Gaz-Fren Sistemi
Çoðu insan bazý durumlarda kalbinin daha hýzlý attýðýný fark eder. Çok basamaklý bir
merdiveni hýzlý bir þekilde çýktýðýnda, koþtuðunda ya da heyecanlandýðýnda kalp atýþlarýnýn
hýzlandýðýný, daha sonra kalbin tekrar eski ritmine döndüðünü her insan hissedebilir.
Ancak bunun aslýnda ne kadar büyük bir mucize olduðu genellikle düþünülmez. Kalp
atýþlarýnýn hýzý, vücudun içine yerleþtirilmiþ bir bilgisayar sistemi tarafýndan düzenlenir.
Kalp atýþlarý hýzlandýðýnda, vücuda yeterli oksijen saðlanamazsa, hücreler elektriksel
dengelerini kaybederler ve hýzlý ve düzensiz atmaya baþlarlar. Bu nedenle kalbin düzenli
bir ritimde, sürekli atmasý son derece önemlidir. Bu iþlemi, sabit hýzla yol alan bir arabanýn
çalýþmasýna benzetebiliriz. Ancak belirli durumlarda kalbin temposunun hýzlandýrýlmasý ya
da yavaþlatýlmasý gerekir. Bu da sabit hýzla yol alan arabanýn gaz pedalýna basýlarak
hýzlandýrýlmasý ya da fren pedalýna basýlarak yavaþlatýlmasýna benzer. Kalbin ritmini
azaltan fren pedalý "vagus sinirleri", kalbin ritmini hýzlandýran gaz pedalý ise "sempatik
sinirlerdir. (Curtis&Barnes, Invitation to Biology, Worth Publishers, Inc., New York, 1985, s.
415) Fren pedalýnýn (Vagus sinirlerinin) harekete geçmesini saðlayan ise asetilkolin isimli
haberci moleküldür.
Normal þartlarda dakikada 72 defa atan kalp, efor sarf edildiðinde, stres altýnda, kiþi
ateþlendiðinde ve buna benzer olaðanüstü durumlarda, fazladan kana ihtiyaç duyduðu
için, SA nodu hýzýný artýrýr. Böylece ihtiyaç duyulan kan pompalanmýþ olur. Sempatik
sinirler de damarlarý daraltarak kan basýncýný artýrýr, ayrýca böbrek üstü bezi adrenalin ve
noradrenalin hormonlarýnýn salgýlanmasýný saðlar. Bu hormonlar kalbin çalýþma hýzýný
artýrýrlar. Tiroid bezinden salgýlanan tiroksin hormonu ise metabolizmayý hýzlandýrarak
kalbin çalýþmasýný etkiler. (Vander, Sherman, Luciano, Ýnsan Fizyolojisi, Bilimsel ve Teknik
Yayýnlarý Çeviri Vakfý, 1997, ss. 222-228) Artan kalp hýzý, kalbin verimini dinlenme
seviyesinin beþ katýna çýkarabilir.
Sempatik sinirler bir arabadaki gaz pedalý gibi kalbi hýzlandýrýrlar; onu yavaþlatmak ise
parasempatik sistemin görevidir. Parasempatik sistem gerektiðinde kalp kaslarýnýn
büzülme kuvvetini hafifleterek, kalp ritmini dakikada 40 vuruþa kadar yavaþlatabilir. (The
Incredible Machine, s. 128) Atardamarlardaki alýcýlar, kan basýncýnýn arttýðýný
hissettiklerinde, asetilkolin denilen kimyasalýn salgýlanmasý için parasempatik sinirler
aracýlýðýyla beyni uyarýrlar. Böylece kan damarlarý geniþler; basýnç düþer. Eðer temiz kaný
vücuda taþýyan damarlar gerektiðinde geniþlemeseydi, yýrtýlýp parçalanýrlardý. Bunun
sonucunda kafatasýnýn içine kan dolabilir ve beyne yeterli kan gitmediði için kiþi felç
olabilirdi.
Vücuttaki Sistemlerin Hepsi Bir arada Olmalýdýr
Kalbimizdeki pompalama sisteminin kusursuz çalýþabilmesi için elektrik sinyallerine ihtiyaç
vardýr. Elektrik sinyallerinin üretilebilmesi için de kanda bulunan sodyum, potasyum ve
kalsiyum iyonlarýnýn belirli bir düzeyde olmalarý gerekir. Bu maddelerin kandaki
düzeylerinin böbrek, baðýrsak, mide, akciðer gibi organlarca düzenlendiði düþünülürse, bu
sistemin evrim gibi hayali bir mekanizma sonucunda meydana gelmesinin imkansýzlýðý,
daha açýk bir þekilde ortaya çýkar.
Her þeyden önce kalpte insan yapýmý bir cihazdan çok daha üstün bir teknoloji vardýr.
Ancak en önemlisi -her ne kadar imkansýz da olsa- kalbin tesadüfen oluþmasýnýn tek
baþýna bir anlamý yoktur. Kalple beraber kilometrelerce uzunluðundaki kan damarlarýnýn,
damarlarda bulunan kan sývýsýnýn, bu kaný süzen böbreklerin, kana oksijen verip
karbondioksiti alan akciðerlerin, kana besin temin eden sindirim sisteminin, bu besinleri
rafine eden karaciðerin, kalbin çalýþmasýný düzenleyen sinir sisteminin, vücudu bir bütün
olarak yönetecek beynin, vücudu ayakta tutacak kemik sisteminin, kalbin çalýþmasýna
yardýmcý olacak hormonal sistemin ve buna benzer binlerce unsurun da ayný anda yine var olmasý gerekir.
Tüm bunlarýn birbiriyle en uyumlu þekilde biraraya gelmesi bilinçli bir
tasarýmýn, kusursuz bir yaratýlýþýn delillerindendir.
Burada anlatýlanlar bir enerji santrali gibi çalýþan kalpteki elektronik düzenin çok genel bir
özetidir. Detaylarda gizli çok daha kompleks bir düzen vardýr. Çok sayýda koþulun tam bir
kusursuzluk içinde biraraya gelmesini gerektiren bu düzen, bize Yüce Rabbimiz'in ilmini
tanýtan sayýsýz örnekten sadece biridir:
"... Rabbim, ilim bakýmýndan her þeyi kuþatmýþtýr. Yine de öðüt alýp-düþünmeyecek misiniz?"
(En'am Suresi, 80)
|
Gönderen: 29.06.2006 - 14:58 |
|
|
Şu an Yok üye ve 2075 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
|
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
jacktimo (37), kubilay32 (54), NURCAN-NUR (54), recahavf (52), Hüseyin Onat (57), henrysezai (66), gocerli (28), nurcan-nl (54), 06angarali (60), falcon07dt (61), AMANTE-61 (39), tibyan (58), süreyya77 (48), ahmet1 (56), gözumun nuru70 (40), yigitberlin (54), yýlmazk (59), CanPolat74 (51), tasoglan (52), emce (51), kksltkt (51), dubi (78), ngr (41), kaptan42 (61), reffazum (59), ZAMAN_21 (51), harese (45), mustafa4142 (58), KONÝES (63), Kerimaslan (63), DerkamWeb (45), mucahit_569 (39), delkano (36), namikgok (40), nikmikyokiste (43), gamit (43), KABENIN_GULU (45), kemal66 (59), bozkurtt (46), erdemirem (55), abdulmelik DEMI.. (64), yillar (60), S55 (60), Ali AYDIN (55), Altinkaya (66), YaBaN_GuLu (41), nurihüda (60), öllücü (69), drahmetyasar (47), istiyâki (47), mehmet73 (52), MUTLULUK_YAGMUR.. (45), ASHABIM (45), nihal000 (67), hamdusena (51), CPprensi (39), abdullah-ist (56), senem alan (49), ASHABIM25 (45), hale_bbh (41), veysi228 (35), gulsence (42), ahmedhakan (28), baltaci (59), salihdemir (45), nihatt (59), süleyman (70), BÝLVANÝS 06 (60), omerkor (51), gececini (56), ZAFER_BURSA (44), Halil_1966 (59), merpa1 (51), yusufhoca (55), veysel100 (), metinyt (62), y.sagaslan (52), kaymak.a (57), selim erbay (56), xismailx (45), acemi (63), ts61 (43), nuhkamaci (40), 26 HASRET (), yunlu26 (51), necmettin61 (50), cavusdk (59), Hayrullah1978 (47), fatih_akyildiz4.. (38), kartal03 (55), AZRAIILL (), mehmet ali yüce.. (55), aliyilmaz65 (60), seramikim (44), Bilgece (45), arifiltas (57), alone1980 (45), sabit27 (60), cengizhan81 (53), seyitali (55), Ahmetyildiz (50), kumsal12 (44), sahingoz66 (43), saldali (47), canbolatt (44), vhemrem (50), mehmet67 (58), duru68 (46), erdemli25 (47), ozlem74 (39), sýgsular (49), Numan61 (), ahnef (42), osmanbinhimmet (46), achimat (57), komandom- (), özdemir_54 (45), ahhmet (70), TUANA (46), jupisoy (46), yaren23m (), Nuh Babacan (65), akarkoy (57), fenafillah (50), Nejla20 (49), Bilaloglum (45), moral 5735 (45), ideal11 (62), acarismail (63), oktay_61 (54), ammar yasir (46), zelis (44), salihtufan (54), recep_80 (45), alkay (41), Zeyds (57), Sinan_sm (45), Kefensiz (42), suskunkral (39), 4287 (45), hafýz23 (46), adnan123 (50), gunes32 (55), yilmazcan (45), eislamoglu (57), ademsenel (52), TEVHID_1973 (52), hilmi1268 (57), ros (45), Salih 65 (59), y_tatlýc.. (31), ibosimyaci (44), burkay44 (62), ARSLANBEY (44), haberci (51), yaren16 (50), unbekanntm (47), Tulay (52), keschlazi (44), beyza752 (43), fardemir (56), emin_gurler (42), MFAK (56), nikbin (52), hattab_02 (41), HAMZAM (52), eyyup23 (40), SMDK (49) |
|
|
|
|
|