0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » allah rızası için bu aciz kulu bilgilendirin

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
tecelli su an offline tecelli  
allah rızası için bu aciz kulu bilgilendirin
3 Mesaj
bismillahirrahmanirrahim s.a. cümleten kardeþlerim. ben peygamber efendimizin hýlye-i serifini sormuþtum. hz. ali (r.a.) yazmýþ opldugu peygamberimizin (s.a.v.) ýn hýlyes-i. bir kardeþim soruma baþka cevap vermiþ gerçi ben peygamber efendimizin hýlyes-i dememiþtim sadece hýlye-i þerif demiþtim baþka anlamýda varmýþ bilmiyordum. sadede geleyim benim dini bilgim çok az ben peygamper efendimiz hz. muhammed (s.a.v.)in hýlyesini çok aradým bulamadým. aydýnda oturuyorum. diyanet ve bazý cemaatlerde de araþtýrdým bulamadým. ne olur kardeþlerim bana yardýmcý olun. ben izmirde okuyorum. beni bu konuda bilgilendirin lutfen. nasýl bulabilirim? bana ulaþtýrabilirmisin? ne yapmam gerek? cümleten hepinizden allah razý olsun fi emanillah. allah yar ve yardýmcýnýz olsun. selam ve dua ile....
:(
Gönderen: 24.03.2006 - 22:16
Bu Mesaji Bildir   tecelli üyenin diger mesajlarini ara tecelli üyenin Profiline bak tecelli üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Gast ahmet gunay  
s.a değerli kardeşim
Misafir
PEYGAMBERÝMÝZ(S.A.V)EFENDÝMÝZÝN ÞEMÂÝLÝ





Risale-i Nurda Evsaf-ý Muhammediye


Peygamberimiz (s.a.v) efendimizin mübarek vücutlarýnda toplanan ve Bâtýnî güzelliklerine delalet eden zâhiri güzellikler; hiçbir kimsenin vucudunda toplanmamýþtýr. Hatta Ýmam-ý Kurtubî rivayet eder ki; Nebiyy-i muhterem( s.a.v) efendimizin cemalinin güzelliði temamen ortaya çýkmamýþtýr. Eðer dýþ görünüþünün bütün güzelliði görünür olsaydý, sahabe-i kiram ona bakmaya takat getiremezlerdi. Cabir bin Semüre (r.a) demiþtir ki; bir mehtaplý gecede âlemin güneþi efendimizi (s.a.v) gördüm. Üzerlerinde kýrmýzý alacadan bir hulle vardý. Nebi (s.av) in nurlu yüzü ile aydan hangisinin güzelliði daha fazla diye; bir kere Rasulullah (s.a.v) in nurlu yüzüne, bir kere de ayýn yüzüne bakmaya baþladým. Allah'a yemin ederim ki, benim yanýmda Nebiyy-i muhterem hazretlerinin saadetli yüzü aydan daha güzel idi.

Enes bin Mâlik (r.a) demiþtir ki; "Rasulullah( s.a.v) efendimiz hazretlerinin boyu, çok uzun ve kýsa arasýnda orta halli idi." Bu ifadeden anlaþýlan Rasul-ü Ekrem efendimizin uzuna yakýn olduðuna iþaret edilmiþtir. Peygamberimiz (s.a.v) efendimize bakan kimse ilk bakýþta onu orta boylu zannederdi.Fakat bakýþýný derinleþtirdiði zaman Onun uzuna yakýn olduðuna hükmederdi. Beyhakî ve Ýbn-ü Asakîr rivayet ettiler ki; Rasul-ü Ekrem (s.a.v) kiminle beraber yürüse o kimseden uzun görünürdü. Ýki uzun kimse arasýnda bulunsa ikisinden de uzun görünürdü. Tek baþýna olduðu zaman orta boylu görünürdü. Yine rivayet edilmiþtir ki; Hazret-i Fahr-i âlem bir mecliste oturduðu zaman mübarek omuzlarý o mecliste oturan kimselerin omuzlarýndan yüksek görünürdü. Bu durum; Peygamberimiz (s.a.v) efendimizin mucizelerinden bir mucize idi. Bu mucize ile þu geçek anlatýlmak isteniyordu; dýþ ve maddî görünüþü itibariyle ümetinden herhangi bir ferd Ona denk olamadýðý gibi yaþayýþ ve mana itibariyle de hiçbir kimse ona denk deðildir. Sahabeden Bera- bin Âzib Peyðamberimiz (s.a.v) efendimizin güzelliðini anlatýrken: "Asla Ondan daha güzel bir kimse görmedim" sözüyle ifade etmiþtir.

Rasul-ü Ekrem (s.a.v) efendimizin mübarek tenlerin rengi, ne kireç gibi beyaz ve ne de esmer idi. Kýrmýzý ile karýþýk beyazdý. Anber kokulu saçlarý, ne tememen düz ve nede kývýrcýk idi. Düz ile kývýrcýk arasýnda vasat bir güzellikteydi. Mübarek baþýndan omuzlarýna doðru sarkmýþ olan gür saçlarý; bazen iki kulaðýnýn yumþaðýna kadar uzanýr, bazen da kulaklarýnýn yarýsýna kadar vâsýl olurdu. Bir baþka rivayette ise omuzlarýna kadar uzardý. Nebiyy-i Ekrem( s.a.v) âhirete göç ettiklerinde mübarek baþlarýnda ve sakallarýnda yirmiden az beyazlýk bulunuyordu. Peygamberimiz (s.a.v) in iki omzunun arasý geniþ idi. Bu'nun seçkin ve efendiliðinin bir niþanesi idi.

Buharî'nin Hz Ali (r.a) den rivayetinde,Hz Ali (r.a) Onun emsalsiz vucut güzelliðini þöyle anlatýyor: "Nebiyy-i zî-þân (s.a.v) orta boylu, mübarek elleri ve ayaklarý büyük idi. (Bilindiði gibi el ve ayaklarýn iriliði erkeklerde ðüzellik ve övgü vesilesi kadýnlarda ise tam tersidir.) Omuz, diz ve bilek mafsallarýndaki kemikleri de iri idi. (Bu kemiklerin iriliði onun çok kuvvetli olduðunun bir alametidir) Mübarek göðüsleri pek fazla kýllý olmayýp göðüs kýllarý ince bir hat halinde göbegine kadar ulaþýrdý. Yürüyüþlerinde sanki yüksek bir yerden aþaðýya inen kimse gibi bir miktar öne eðilerek yürürlerdi. Ondan önce ve Ondan sonra Ondan daha güzel bir kimse görmedim" sözleriyle O yüce nebinin eþsiz güzelliðe iþaret ediyordu.

Peygamberimiz (s.a.v) efendimizin pek kýymetli torunu, Hz Ali (r.a) nin oðlu Ýmam Hüseyin (r.a) rivayet ediyor; dedi ki: "Annem Fatýma-t-üz Zehra (r.anha) nýn anne bir kardeþi, dayým Hind bin Ebî Hâleen Resul-ü Ekrem (s.a.v) in hýlye-i saadetlerinden sordum. Hind (r.a) Rasul-ü Ekrem (s.av) efendimizin terbiyesi altýnda büyüdüðü için Onun sýfatlarýna hakkýyle vâkýf ve ârif idi. Ondan bana bir þeyler anlatmasýný çok arzu ediyordum. Taki Ona âit sýfatlarý hayalimin hazinesinde saklayýp o ahlaklarla ahlaklanayým. Hz Hasan (r.a) Peygamberimiz Âhirete göç ettiklerinde temyiz yaþýna ulaþmadýðý için bizzat kendisi Onun mübarek sýfatlarýnýn tamamýný muhafazaya güç yetirememiþti. Bu cihetle dayýsýna sorarak öðrenmek istiyordu. Nitekim ayný sualleri babsý hz Aliye tevcih etmiþti. Hz Hind peygamberimiz (s.a.v) efendimizi Hz Hasana (r.a) þu þekilde tavsif etti: "Rasul-ü Ekrem (s.a.v) haddi zatýnda kadr-ü deðeri büyük, insanlarýn gönlünde muazzam, kemalat ve yücelik dolu cemaline bakan kimselerin kalbinde çok büyük ve yüce idi. Yüzü,ayýn on dördü gibi pýrýl pýrýl parlardý. Orta boyludan uzunca, zaif uzun boyludan kýsa ve orta boylu idi. Mübarek saçlarý, kývýrcýk ile düz arasý idi. Saçlarý kendi kendine iki bölük olduðunda,o halde býrakýr ve baþlarýnýn iki yanýna salýverir toplamazlardý.Eðer mübarek saçlarý kendi kendine iki bölük olmazsa; bu durumda mübarek saçlarýný ayýrýp iki tarafýna salmazlar, toplu bulunduðu hal üzere býrakýrlardý. Tenlerinin rengi kýrmýzýlýk karýþmýþ beyaz idi. Mübarek alýnlarý ve alýnlarýnýn iki tarafý açýk ve geniþ idi. Nebiyy-i zî þân'ýn kaþlarý, yay gibi, uzun olup, ucu zahiren birbirine bitiþik, gerçekte ince bir hatla ayrý gözüne kadar uzanmýþ idi. Rasul-ü Ekrem( s.a.v) efendimizin iki kaþý arasýnda bir damar vardý ki; gadab o tamarý harekete geçirdiði zaman o damar meydana çýkardý. Gadab vaktinin dýþýnda bu damar gözükmezdi. Mübarek burunlarýnýn (üst tarafý, yani) kaþlarý tarafý birazca yüksek, üstü ince idi. Burnu üzerinde bir nur vardýki; burnunun üzerine hâkim duruyordu. (Burnun direðinin ortasý yüksek, üst tarafý düz ve uc tarafý alçakca olana Araplar "eþem"derler) Rasul-ü Ekrem( s.a.v) efendimizin mübarek burunlarýna dikkatle bakmayanlar onu ilk bakýþta eþem sanarlardý. Halbuki yukarýda da iþaret edildiði gibi Nebiyi zi-þan eþem degil "akna"idi. (Akna: Burnun üst tarafýnýn yüksece olmasý anlamýnadýr.)

Peygamberimiz (s.a.v) efendimizin sakal-ý þerifleri büyükce; her tarafý birbirine uygun, ne düz ne de dýraz idi. Mübarek yanaklarý yumru olmayýp düz idi. Mübarek aðýzlarý geniþ, ön diþleri seyrekce idi. Rasul-ü Ekrem (s.a.v) efendimizin mübarek göðüslerinden saadetli göbeðine kadar ince hat gibi kýllar var idi. Rasul-ü Ekrem (s.a.v) efendimizin bütün âzalarý mutedil, þerefli vücutlarýnda olan mübarek etleri sýk olup sarkmýþ deðildi. Özetle ifade edecek olursak, Rasul-ü zi þân efendimizin vucut etleri semizlikle zaiflik arasýnda idi. Mübarek karýnlarý ile göðsü düz; yani ayný hizada olup mübarek göðüsleri geniþ idi. Geçen rivayetlerde de iþaret edildiði gibi iki omuz arasý geniþ, mafsallarý toplayan kemikleri iri idi. Mübarek âzalarý, elbisesini çýkardiðý zaman gâyet nurlu pýrýl pýrýl parlardý. Vücudunda; mübarek iki memeleri ve karnýnda, göksünden göbeklerine varýncaya kadar ince bir hat gibi uzanmýþ olan kýllardan baþka kýl yok idi. Rasul-ü Ekrem (s.a.v) efendimizin kollarýnda, omuzlarýnda ve göksünün üst taraflarýnda çok kýl vardý. Bileðinin iki yanýnda bulunan yumru kemikleri uzun el ayasý geniþ idi. (Malum olduðu üzre,el yasýnýn geniþliði cömertlik alametidir) Resul-ü Ekrem (s.a.v) efendimizin mübarek ellerinin ve ayaklarýnýn parmaklarý kalýn elleri ve ayaklarý büyükce; mübarek parmaklarý mutedil olmak üzere uzunca idi. Mübarek ayaklarýnýn altý yerden yüksekce, üst kýsmý düz olup üzerlerinde kir yarýk ve yýrtýk yok idi. Resul-ü Ekrem (s.a.v) efendimizin mübarek ayaklarýnýn eti hafif, üstü ziyade düz olduðundan su dökülse üstünde durmayýp iki tarafýna akýp giderdi. Yürüdükleri zaman ayaklarýný yerden kuvvetle kaldýrýrlar, istedikleri tarafa yönelirler, sað ve sollarýna meyletmiyerek bir miktar ön tarafa doðru eðilirlerdi. Rasul-ü zi þân efendimiz yürürken ayaklarýný yere vurmadan vakar, sükünet ve tavazu ile yürürlerdi. Yürüyüþleri süratli adýmlarý uzun idi. Sanki yer ayaklarý altýnda dürülürdü. Yürüyüþleri süratli, adýmlarý uzun olmakla birlikte, yürüyüþleri vakar üzre olup acele deðildi. Resul-ü Ekrem ( s.a.v) efendimiz bir þeye teveccüh ettikleri zaman, bütün beden, endam ve tenleri ile yönelirlerdi. Sebebsiz etrafýna bakýnmaz, ön taraflarýna nazar ederdi. Yer yüzüne bakýþlarý gök yüzüne bakýþlarýndan daha çok idi. Yer yüzüne bakýþlarý nihayet tavazularý, ziyade hudu ve huþularýndan ve Cenab-ý Haktan ziyade hayalarýndan dolayý idi. Resul-ü Ekrem (s.a.v) efendimizin mubah olan þeylere yüce bakýþlarý göz ucu ile idi. Ashab-ý kiramý ile beraber yolculuk ettikleri zaman, ashab-ý kiramýný korumak ve himaye etmek; zaiflerini gözetmek ve fakirlerine yardýmcý olmak için kendileri hepsinin ardýnca yürürler, karþýlaþtýðý kimselere selamý ilk önce kendileri verirlerdi. (Bu þekilde ilk önce selam vermek tavazu sahiplerinin âdetidir.)

Ýbn-ü Abbas (r.anhüma) nýn rivayetinde, Rasulullah (s.a.v) efendimizin þemâilinden yukarýda geçen rivayette tafsil edilmeyen mübarek diþleri hakkýnda ise þöyle demiþtir: "Rasulullah (s.a.v) efendimizin ikisi üstünde ikisi altýnda olan dört mübarek ön diþleri seyrekce ve gâyet berrak olduðundan; konuþtuklarý zamanda o diþler inciler gibi görünüp aralarýndan nur çýkardý.

Nübüvvet mührü hakkýnda gelen rivayetler ise yukarda naklettiðimiz rivayetler gibi Muhammed Râif efendinin Muhtasar þemâil-i Þerif tercemesinde þöyle anlatýlmaktadýr: Hatem-ül Enbiya (s.a.v) efendimizin geçmiþ semavi kitaplarda nübüvvet mührü ile sýfatlanmasý ve ehl-i kitap yanýnda Âhir zaman peygamberinin nübüvvet mührü ile belli olmasýndan, mübarek cisimlerinde nübüvvet mührü ortaya çýkmýþtýr. Sahabe-i kiramdan Sâib bin Zeyd (r.a) dan mervidir ki þöyle dediler: "Hâlem beni alýp Peygamber (s.a.v) in huzuruna götürdü ve "Ya resulellah! Hemþirezademin aðrýsý var dedi. Rasulullah (s.a.v) lutfen seâdetli elleriyle benim baþýmý sýðadý, benim için bereketle duâ buyurdu ve abdest aldý. Derhal benden acý son buldu. Hazreti peygamber (s.a.v) in abdest suyunun geri kalanýndan içtim ve edebe riâyet için mübarek arkalarý tarafýna durup nübüvvet mührüne baktým. O nübüvvet mührü, o saadetli cismin iki kürekleri arasýnda idi. Damat ve gelin için olan cebinliðin düðmesi mikdarý idi. (Bu düðmeler gümüþden veya ibriþimden keklik yumurtasý büyüklügünde olur) Cabir (r.a) ýn rivayetinde ise Hz Cabir Nübüvvet mührünü þu þekilde açýklamaktadýr: "Ben rasulullah (s.a.v) efendimizin iki omuzu arasýnda bulunan Nübüvvet mührünü gördüm, Kýrmýzýya çalar güvercin yumurtasý büyüklüðünde bir ben idi."

_______Kaynaklar___________________________

Muhtasar þemâil-i Þerif tercemesi.Muhammed Raif efendi


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son ahmet gunay tarafından, 25.03.2006 - 00:26 tarihinde.
Gönderen: 24.03.2006 - 22:45
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1696 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
**ercan85** (40), cetin35 (61), klassz (44), visal (56), EsSeLaM99 (31), M. Zahid (60), soprano (24), soprano8 (24), ramazancabuk (59), ezman (60), mdinc (40), saregülsen (47), ncosan (64), acca (50), facebook (40), senagal (53), aydin_aygun (50), emineller16 (67), eminrecber (41), suleyman122 (46), fatih_cerit (45), aybala (47), **öznur-61** (35), mustafakaragol (52), gezginefesus (55), zanaa (42), hanhoca (63), uygur_beg (45), sultan_umut (42), goldkind (51), dost42 (65), celal ço.. (52), kutlu.il (49), Burak60 (35), meto (51), billur (54), aktas (40), fatihturan (42), kum (50), muratyavuz (45), enveruludemir (42), comart (63), bardolin (49), medinenur (), sehide (51), azadebajar (48), SAKIP GENCER (48), bilalyilmaz (39), hilal67 (61), Mehmet1956 (69), yerden66 (52), firat007 (52), pidakar (46), muaz_cebel (47), Sahra82 (43), erkanakgul (55), turan71 (54), Usame B!N Ladin (40), erkamoglu (), slymn (42), dürüst (52), Mustafa Yesilka.. (34), cakýr81 (44), ordu-japan (57), ziyaoglu (56), IKRAM ESASER (65), doktor34 (60), sumeyye (42), MusLim*4_LiFe (37), emirsultan (57), AHMET-05 (46), cesuryurek66 (49), rambocuk (64), xxGamzexx (36), pesimist (40), mehlika_42 (36), _emin_ (41), doktor60 (60), kafkasbeyi (65), nurul86 (38), hasretým (49), BEYDAGILI (62), yusufcan29 (50), toranaga (54)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.70941 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.