*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Dinî konuları tartışırken yapılan hata ZAMAN

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1369 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Salı, 7. Ocak 2025 - 05:10

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Dinî konuları tartışırken yapılan hata ZAMAN

önceki konu diğer konu

3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	NurBahcesi

Dinî konuları tartışırken yapılan hata ZAMAN

2687 Mesaj -

Cüneyt Zapsu’nun eþi ile birlikte bazý kadýnlarýn baþý açýk cuma namazý kýlmalarý yeni bir tartýþmanýn baþlamasýna sebep oldu.

Hatýrlanacaðý üzere, geçenlerde Amerika’da bir bayan imamlýk yapmýþ, Türkiye’deki gazeteler bu hadiseye de benzer bir heyecanla yaklaþmýþlardý. Bu tür meselelerin haber deðeri taþýdýðýnda þüphe yok; ancak medyanýn da din gibi hassas bir konuda buyurgan bir üslupla dayatmacý bir rol üstlenmesi doðru deðil.

Tarih þahittir ki tepeden inmeci “dinde reform” paketleri hiçbir zaman vicdanlarda makes bulmadý; bulamaz da. Çünkü deðiþim, geliþim, baþkalaþým gibi kavramlarý halk, bilgisiyle ayrýþtýramasa bile, sezgisiyle tasnif ediyor. Ve daha önemlisi, kendine sunulan teklifi samimiyet sýnavýndan geçiriyor. O sýnavdan geç agla

e)meyen öneri, cami avlusuna bile alýnmýyor… Dün Vatan’da Haþmet Babaoðlu’nun “medyatik samimiyetsizlik” nitelemesi o yüzden önem taþýyordu.

Mesela halk istiyor ki cuma namazýný tartýþmaya açanlarýn gözü-gönlü gerçekten cumada olsun. Cuma saflarýnda hiç görülmemiþ bir aydýnýn cuma üzerine ahkâm kesmesini kamu vicdaný kabul etmiyor. Aslýnda her konuda halk tepkisi böyledir. Mesele cuma namazý ile sýnýrlandýrýlamayacak kadar derin. Dinî konulardaki tartýþmalarýn büyük çoðunluðunda ayný problem çýkýyor karþýmýza: Kamuoyu huzurunda dinî konularý tartýþmaya açanlar ve bu tartýþma ortamýnda reform talebinde bulunanlar, genellikle dindar olmayan kiþilerden oluþuyor. Bu durum, teklif sahipleri hakkýnda kuþkularýn oluþmasýna sebep olduðu gibi, bazen öfkelerin kabarmasýna da vesile oluyor. Orucu tartýþan oruç tutmuyor, haccý tartýþan hacca gitmiyor, namazý tartýþan namaz kýlmýyor, kurbaný tartýþan kurban kesmiyorsa halk, bu duruma kuþkuyla bakýyor. Neticede amele dair konular getiriliyor gündeme. Dolayýsýyla ibadete yönelik mevzularý tartýþmaya açanýn o tarakta da bezi olmalý.

Ayrýca atlanan çok önemli bir ayrýntý var: Ýslam, yazýlý geleneði saðlam ve zengin kaynaklara dayanan bir din. Yani, ibadete dair yeni bir þeymiþ gibi allanýp pullanan konularýn çoðu 15 asýr içinde tartýþýlmýþ meselelerdir ve genelde Müslümanlarýn bu konularda dinî referanslara dayanan kanaatleri vardýr. Bunlarý hiçe sayýp, her sýra dýþý davranýþa “mal bulmuþ maðribi” gibi saldýrmak sadece bazý kiþileri gülünç duruma düþürmez; ayný zamanda o zümreler hakkýnda kuþkularýn doðmasýna da neden olur.

Bir zamanlar bu ülkede, camilere de kiliseler gibi ayakkabýyla girilmesini talep edenler oldu. Onlara göre diz kýrýp oturmaya da, secdeye gitmeye de gerek yoktu. Týpký kiliselerde olduðu gibi camilere masalar, sandalyeler konulabilirdi pekala. Hatta bazý müzik aletleri de getirilebilir, ilahîler okunabilirdi camilerde. Meal ile ibadet ve Türkçe ezan meselesi de bilgi düzeyi düþük bu yaklaþýmýn bir ürünüydü. Halk bu teklifleri kuþkuyla, hatta nefretle karþýladý; zira Ýslamî kaynaklarda ibadet yerine ve þekline dair ayrýntýlý bilgiler vardý. Ýbadetin þeklini hem Kur’an anlatýyordu; hem de Peygamber’in uygulamasý daha ilk dönemden kitaplara geçirilmiþti. “Ýslam’da reform” adý altýnda teklif edilen düþüncelerin çoðu, Ýslamî kaynaklarýn tartýsýna çýktýðýnda boþ bir çuval gibi yýðýlýp kalýyordu. O yüzden hiçbir yerde tutmadý tepeden inmeci öneriler.

Dindarlýk hiçbir kiþinin, hiçbir kurumun, hiçbir topluluðun inhisarý altýnda deðildir; dolayýsýyla farklý yorumlarýn yapýlmasý kaçýnýlmaz. Ancak, bu yorumlar, gücünü Ýslam kaynaklarýndan almadýkça ve hele dini samimi bir þekilde yaþayanlarca ifade edilmedikçe, halka mal olmasý düþünülemez. Daha ötesini zorlamak, sadece öfkeyi artýrýr, uçurumu derinleþtirir… Bunun da ne dine, ne dindara; hatta ne din karþýtýna bir faydasý dokunur…

26.01.2006 EKREM DUMANLI

Gönderen: 26.01.2006 - 17:22

	NurBahcesi

HUSEYIN HATEMIDEN SUC ISLIYORLAR

2687 Mesaj -

Üsküdar Bulgurlu?daki Subaþý Camii?nde kadýnlý erkekli Cuma namazý kýlýndýðýný, üstelik kadýnlarýn baþlarý açýk bir þekilde saf tuttuklarýný hatýrlatan Prof. Hatemi, ?Vakit ve Cuma namazlarý gibi toplu namazlarda baþý açýk bir þekilde cemaatin arasýna karýþmak isteyen bayanlar, Ýslâm?ýn kurllarýna aykýrý hareket edecekleri için diðer cemaatin ibadetlerini de engellemiþ olurlar. Ýbadet hürriyeti, Türk Ceza Kanunu kapsamýnda güvence altýna alýnmýþtýr. Bu fiili iþleyenler, TCK?nýn 115. maddesinde düzenlenen ?Ýbadet hürriyetini engelleme? fiili içerisine girer ve hapis talebi ile yargýlanabilir. Bu tip hareket edenlerin öncelikle uyarýlmasý gerekmektedir. Aldýrýþ etmeyenler hakkýnda suç duyurusunda bulunulmalý. Adli makamlar bu durumda toplu ibadeti engellemek suçunu men etme iþlemi yapmak durumunda kalacaklardýr? dedi. Subaþý Camii cemaatinin gazetelere yaptýklarý açýklamalarý hatýrlatan Prof. Hüseyin Hatemi, ?Cemaat bu gurubun camiye gelmesinden önce 500 kiþi ile namaz kýldýklarýný belirtirken, þimdi 100 kiþiyle namaz kýldýklarýný söylüyor. Burada 400 kiþinin ibadetinin engellendiði görülüyor. Bu durum da, TCK kapsamýnda suç iþlendiðini gösteriyor? þeklinde konuþtu.

Gönderen: 26.01.2006 - 17:26

	NurBahcesi

'Atatürkçü tarikat' FEHMI KORU

2687 Mesaj -

Medyadan gördüðü üst düzey ilgiye bakýlýrsa, demek 'tarikat' eðer 'Atatürkçü' ise devletin temel nitelikleri zedelenmiyor... Ýyi de, herhangi bir davranýþ tarzý ve uygulamanýn 'dinî' açýdan 'sahih' sayýlýp sayýlamayacaðýna medya mý karar verecek?

Konuyu biliyorsunuz: Üsküdar'da bir camiye bir grup dadanmýþ; cuma namazý öncesinde erkekli-kadýnlý buluþup vakit geldiðinde camiye giriyor ve son cemaat mahfilinde karýþýk saf tutuyorlarmýþ... Bu deðiþik cemaatin namazla ilgili iki belirgin özelliði olduðu anlaþýlýyor: Kadýn-erkek birlikte saf tutmalarý ve cemaate mensup kadýnlarýn namaz kýlarken baþlarýný örtme ihtiyacý duymamalarý... Konu günlerdir medyada tartýþýlýyor.

Ýslâm dini en temel esaslarýný dahi tartýþtýrmakta herhangi bir beis görmez. "Aklý olmayanýn dini de yoktur" ilkesi belirleyicidir. "Farzý muhal" dedikten sonra Allah'ýn varlýðýný bile tartýþabilirsiniz. Ýslâm inançlarýyla ilgili kelâm kitaplarýnda insan aklýnýn kavrama sýnýrlarý içerisine giren hemen her konunun asýrlar boyunca didiklenegeldiði görülür. Tartýþmalarýn illâ ayný sonuca varmasý da gerekmez; hem inançlarda (akaid) hem de uygulamada (fýkýh) farklý sonuçlara varýldýðý çok olmuþtur. Þia ile Ehl-i Sünnet ayrýþmasý ve tarihin bir döneminde sayýlarý 100'lerle ifade edilen, günümüzde fýkýh alanýnda 4 akaid alanýnda 2 olarak belirlenmiþ 'Ehl-i Sünnet mezhepleri' böyle ortaya çýkmýþtýr.

Konunun güncel yönüne girmeden bir noktaya daha temas etmekte yarar var: Bugün sanki 'ilk kez' yapýlýyormuþ gibi gündeme sokulan din ile ilgili tartýþmalarýn büyük bir çoðunluðu, toplumun mâneviyata en fazla deðer verdiði, sistemin de kendini 'dinî' olarak tanýmladýðý dönemlerde bugünkünden daha geniþ bir biçimde irdelenmiþtir. Bireysel açýdan her fikrin yararlandýðý 'dinde müsamaha'nýn sýnýrý, o dönemlerde, 'zýndýklýðýn mezhep haline dönüþtürülmesi' olarak konulmuþtur.

Bir yönüyle, erkek-kadýn karýþýk durulan namazýn sýhhati ve kadýnlarýn baþörtüsüz namaz kýlýp kýlamayacaðý gibi konularýn tartýþýlmasýnda bugün de bir beis bulunmuyor. Tek þartla: Ýslâmî bir tartýþmanýn, Ýslâm'ýn 1400 yýldan fazla süreyle gözü gibi koruduðu dinî metinler ve uygulamalar ile metinlerin nasýl anlaþýlmasý gerektiðine dair temel esaslar merkez alýnarak yapýlmasý gerekir. "Ben söyledimse öyledir" türü keyfî yaklaþýmlarýn dinî bir tartýþmada yeri olamaz.

Bu son olayda dikkat çeken bir tuhaflýk var: Uygulamayý yapanlarýn kendileri yaptýklarýný savunmuyor; onlarýn yaptýklarý üzerinde görüþ üretmek yine 'klasik' din ulemasýnýn günümüzdeki temsilcilerine düþüyor. 'Tarikat' veya 'cemaat', artýk o gruba nasýl bir ad verirseniz verin, bir temel görüþ ve o görüþü savunan bir kiþi etrafýnda birleþir; Üsküdar'daki grubun hangi temel görüþ ve kimin etrafýnda birleþtiði belli deðil. Uygulamayý baþlatan kiþi veya kiþiler, kamuoyu dikkati üzerlerinde toplandýðý halde, ortaya çýkýp uygulamalarýnýn hangi temele dayandýðýný açýklamýyorlar.

Sorun da bu tuhaflýkta düðümleniyor zaten.

Ýslâmî halka içerisinde kalarak bir tartýþmayý yürütmenin asgari þartý, o halkanýn gerektirdiði ilkesel zemine riayet etmektir. Geçmiþte ve günümüzde en aykýrý dinî görüþleri savunanlar bile, o görüþlerini hangi metinlere dayandýrdýklarýný, vardýklarý sonucu o metinlerden hangi yöntemlerle çýkardýklarýný söylemeleri gerektiðini bilirdi. Bu ölçülere uymayan bir tartýþmayý geçmiþte kimse ciddiye almazdý; bugün de alýnmasý için bir sebep yok.

Sözün özü þudur: Üsküdar'daki olaya karýþanlar, dinî bir grup, 'tarikat' veya 'cemaat' olarak kabul edilemez; olsa olsa siyasî bir mesaj vermek isteyen 'nevi þahsýna münhasýr' bir grup sayýlabilir.

Gönderen: 26.01.2006 - 17:27

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1369 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
abdullahbilgefi.. (53), Nazen38 (38), tekkekoy19 (50), asker16 (48), tmterminator (43), emos_nl (37), UmutYolcusu.Net (42), muhammed atif (42), BJKKARAKARTAL (67), abdullahbfiliz (53), papatya_303 (39), gamzem 123 (53), artvinden (56), HaSaNn (39), hudayfa25 (45), kardelen33 (53), YakupDemir (119), bedraka (41), Divane (38), MatematikciBilg.. (39), ütopya (45), grupakabe.de (44), gultekin1978 (47), gülehasret (34), nazira (40), aakyildiz (54), veli_market (43), sahavet (49), bcanarslan (53), mustee (46), kutsalcan (55), suheda72 (48), TEvET (43), sancar1 (59), ahiret (44), RUKIYYE (45), yukselkalinci (41), eczacý21 (39), benefþe (57), cancana (47), amine (43), yusufkoca (65), selim_kocaman (35), ziko (53), seyhmus_nas (38), mero87 (38), rauna (39), Kitrelili (60), xxsaskinxx (54), atilla (54), Derfat (51), Mücahid (38), envarrecep (45)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.75571 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.