*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1273 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 23. Aralık 2024 - 16:15

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » -*-Düşünülecek Konular-*-

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	vuslat_83

-*-Düşünülecek Konular-*-

32 Mesaj -

YARARINA ve zararýna olan þeyleri bilen akýllý ve bilge kimseler boþ lâflar etmezler, boþ iþlerle uðraþmazlar; esaslý ve önemli konularý býrakýp teferruatla (ayrýntýlarla) meþgul olmazlar.

Böyle kiþiler, sebeplerle neticeleri birbirine karýþtýrmazlar. Sebepleri hiç düþünmeyip, araþtýrmayýp hep neticelerin dedikodusunu yapmazlar.

Farz edelim ki, bundan ikiyüz yirmi dört sene önce Ýstanbul'da Kasýmpaþa semtinde feci bir cinayet iþlenmiþti. Ozaman, mahalle ve þehir bu hadise ile çalkalanmýþtý. Günlerboyu bu vak'a konuþulmuþtu. Sonra ne olmuþtu?.. Hâdise de maktul (öldürülen) de, katil de unutulmuþtu.

Bizim þu vakitte üzerinde durduðumuz, kafa yorduðumuz, merak ettiðimiz güncel konular hep 224 yýl önceki cinayet gibidir. Gelir geçerler.

Asýl üzerinde durulmasý gereken önemli, hayatî konular vardýr. Bunlardan bazýsýný aþaðýda arz ediyorum:

1. Türkiye denilen büyük bir gemide zaman içinde yolculuk yapýyoruz. Geminin durumu iyi deðil. Deniz çok fýrtýnalý. Gemi iyi idare edilmiyor. Her tarafýndan su alýyor. Bazýlarý gemiyi, bilerek veya gafletle batýrmak istiyor. Geminin içindeki insanlar arasýnda barýþ ve uzlaþma yok. Gemiyi fareler istilâ etmiþler; ellerine geçen her þeyi yiyorlar, kemiriyorlar. Gemide talan, soygun, hýrsýzlýk, hortumculuk, rüþvet, suiistimal, ihtilâs, haydutluk almýþ yürümüþ. Gemi batarsa genel bir felâket olacak. Ýyiler de kötüler de birlikte mahv olacak, boðulacak. Gemiyi kurtarmak için ne yapmak gerek?

2. Bu ikinci madde Müslümanlara mahsustur. Biz Müslümanlar bu ülkede ezici çoðunluðu teþkil ediyoruz ama sözümüz ve hükmümüz geçmiyor. En tabiî temel insan haklarýmýz bile ihlâle uðruyor. Öyle ki, halkýn oylarýyla iktidar olmuþ bir baþbakan baþýörtülü eþini resmî resepsiyona götüremiyor. Müslüman kýzlar üniversitelere ve yüksek okullara tesettürlü olarak gidemiyor. Neymiþ efendim oralarý kamusal alanmýþ... Peki Ýngiltere'de, Fransa'da (Evet Fransa'da), Avusturya'da, Kanada'da, Almanya'da velhasýl dünyanýn bütün medenî, demokrat, ileri, hukuklu ülkelerinde baþýörtülü Müslüman kýzlar üniversitelerde nasýl okuyabiliyorlar? Oralarda kamusal alan yok mu?.. Zamanýmýz insan haklarý devridir. Türkiye Müslümanlarýnýn bu vatanda, Ýngiltere'deki gibi geniþ bir din, inanç, inandýðý gibi yaþamak hürriyetine sahip olmalarýndan daha tabiî ne olabilir? Bu hak bizim halkýmýza niçin saðlanmýyor? Günlük dedikodularý, aktüel çalkantýlarý býrakýp bu önemli mesele üzerinde durmamýz gerekir. Bütün dikkatimizi, bütün enerjimizi, bütün imkânlarýmýzý bu konuya yönlendirmemiz icab eder.

3. Türkiye'nin baðýmsýzlýðý her geçen gün biraz daha azalýyor. Bir ülkenin sýnýrlarý olmasý, üzerinde millî bayraðýnýn dalgalanmasý, kendine mahsus bir parasýnýn bulunmasý, törenlerde millî marþýnýn okunmasý ile iþ bitmiyor. Bunlarýn yanýnda finans ve iktisat baðýmsýzlýðý kimlik ve kültür baðýmsýzlýðý, siyasî baðýmsýzlýk da gerekiyor. Bunlar bizde çok kýsýtlý. Üçyüz milyar dolardan fazla iç ve dýþ borca batmýþýz. Bunlarýn faizlerini bile ödeyemiyoruz. Faiz ödemek için tekrar borç alýyoruz. Cehennemî bir kýsýr döngü içindeyiz. Kimlik ve kültür baðýmsýzlýðýmýz da yok. Dünyanýn hangi halký, atalarýnýn bin yýl kullanmýþ olduðu millî yazýyý okuyamýyor? Dünyanýn hangi ülkesinde, o ülkenin çocuðu olan bir profesör, üniversitenin tarihî kapýsý üzerindeki kitabeyi okuyamýyor? Yeni nesiller, millî kimlik ve kültürden kasýtlý ve planlý olarak kopartýlmýþlardýr. Eðitim sistemimiz boþa dönen bir çark haline gelmiþtir. Dýþ ve iç düþmanlarýmýz bizi cahillikle terbiye etmiþlerdir.

4. Halkýmýz arasýndaki toplumsal barýþ ve millî mutabakat her gün biraz daha sarsýlýyor. Dehþetli bir toplumsal çözülme ve daðýlma manzarasý karþýsýndayýz. Reader's Digest dergisi bundan birkaç yýl önce bir "kayýp cüzdanlar" denemesi yaptý; Avrupa'nýn çeþitli þehirlerinde, içlerinde yüz Euro bulunan ve sahibinin adý ve adresi de yazýlý olan cüzdanlar kasýtlý olarak kaybedildi, düþürüldü. Norveç'in baþþehri Oslo'da kaybedilen on cüzdanýn onu da sahiplerini buldu. Bizde böyle bir deneme yapýlsa acaba kaçta kaç cüzdan geri döner? Korkunç bir ahlâk fesadý içindeyiz. Uyuþturucu, içki, fuhuþ zina, hýrsýzlýk, haramyeme, emanete hýyanet, vicdansýzlýk, gaddarlýk, serserilik, itlik almýþ yürümüþ. Gasbedip 140 milyon liraya sattýklarý bir cep telefonu için ondokuz yaþýndaki zavallý bir öðrenciyi trenden atarak öldürdüler.Sýk sýk okuyoruz: Bir ilçede küçük bir kýzýn ýrzýna yirmi yedi kiþi geçmiþ... gibi haberler. Büyük bir þehrimizde, ayda 550 milyon lira maaþý olan bir kâtibenin bankada trilyonlarca lira parasý çýkmýþ.Bu para kimin, kimlerin parasýdýr? Bugünkü ahlâk fesadý ile Türkiye ayakta durabilir mi?

5. Düþmanlarýmýz ülkeyi, halký ve devleti daha fazla sömürebilmek için milleti, birbirine düþman kamplara ayýrdýlar. Türk-Kürt, Sünnî-Alevi, Saðcý-Solcu, Dinci-Lâik, þucu-bucu... diye. Bir ülkenin halký, birbirine amansýz düþman olan kamplara ve cephelere ayrýlýrsa o ülke yaþayabilir mi?Birlik ve bütünlüðünü koruyabilir mi?Yoksa parçalanýr mý? Bu konuda ne yapmamýz gerekiyor? Millî birlik, barýþ ve uzlaþmayý kurabilmek için nasýl çalýþmamýz gerekiyor?

6. Ýki yýldan beri ülke sathý agresif misyonerlerin cirit attýðý bir alan haline geldi. Her yerde harýl harýl kilise yapýlýyor. Bazý camilerin kiliseye çevrilmesi için teþebbüsler var. Büyük törenlerle kiliseler açýlýyor, "Dinler Parký" açýlýyor. Sarýklý hocalar, hahamlar, papazlar birlikte iftar yapýyor, törenlere katýlýyor. Osmanlý imparatorluðunu, baþta Robert Kolej'in kurucusu misyoner Hamlin olmak üzere Protestan papazlarý yýkmýþtý, tarihten hiç ibret almýyor muyuz?

7. Her yer okulla, üniversite ile dolduruldu. Okul ve üniversite sayýsý çoðaldýkça cahillik ve kültürsüzlük de o nisbette artýyor. Üniversite okumuþ bin vatandaþ arasýnda bir anket yapýlsa ve onlara en büyük þairimiz Fuzulî'den bir beyit okumalarý istense, belki de bir kiþi bile okuyamayacaktýr. Çocuklar ve gençler okul denilen beton binalarýn ön kapýsýndan giriyorlar, birkaç sene sonra arka kapýlarýndan, ellerinde diploma denilen paçavralar olduðu halde mezun oluyorlar. Uluslararasý anketlerde Türkiye eðitimi hep sýfýr alýyor. Bu geriliðin, bu hezimetin, bu nal toplamanýn sebebi nedir acaba?

8.Çinliler, Japonlar, Güney Kore'liler, Hindistan halký harýl harýl çalýþýyor, üretiyor, ihraç ediyor, dünya çapýnda ticaret yapýyor. Nice küçük Anadolu þehrinde "Ne alýrsan bir milyon liraya" dükkanlarý açýldý. Buralardaki mallarýn giriþ fiyatý 300 bin liraymýþ. Çinli, Koreli, Hintli bu kadar ucuza mal yapýp satýyor da biz niçin onlar gibi üretemiyoruz? Ýhracatýmýz altmýþ milyar dolar, ithalatýmýz doksan milyar dolar. Bu gidiþle batmayýp, iflâs etmeyip de ne yaparýz? Vergiler, iþçi sigortalarý, elektrik, nakliye ücretleri o kadar yüksek ki, bu þartlar altýnda fabrika ve atölye kurup da üretim yapmak delilik olur. Bizde sanayi, üretim kasýtlý olarak mý baltalanmaktadýr? Þeker pancarý ve tütün tarýmýný kýsýtlayan, yasaklayan, IMF, sanayiimizi de mi batýrmak istiyor?

9. Türkiye'nin belki de en mühim meselesi ve derdi, uzun yýllardan beri kasýtlý olarak bir din-devlet çatýþmasýna sahne olmasýdýr. Dünyanýn hangi medenî, ileri, dengeli, hukuklu, demokrasi ile idare edilen ülkesinde böyle bir çatýþma vardýr? Bütün medenî ülkelerde din ile devlet barýþýktýr. Bunlarýn savaþ halinde olmalarý, çatýþmalarý hiçbir ülkeye huzur, barýþ, refah, güç saðlamaz. Bizdeki din-devlet çatýþmasýný kimler istiyor, kimler körüklüyor? Halkýn büyük ve ezici çoðunluðunun böyle bir arzu ve isteði yoktur. Bizde devlet içinde devlet olan, gizli ve amansýz bir saltanat ve hakimiyet kurmuþ olan Pembe'ler niçin din-devlet çatýþmasýný sürdürüp duruyorlar? Bu çatýþmayý bahane ederek, bunun gölgesinde þimdiye kadar kaç trilyon dolar para kazanýlmýþtýr?

10. Onaltýncý asýrda dünyanýn en büyük ve güçlü devleti olan Türkiye devleti bugünkü duruma nasýl düþürülmüþtür? Tarihî kopukluk ve ârýza kimlerin eseridir?Türkiye'nin önündeki senaryolar nelerdir? Ülkemizi nasýl parçalamak istiyorlar? Agresif misyonerler vatanýmýzý tekrar bir Haçlý yurdu yapmak için açýk ve sinsî olarak nasýl çalýþýyorlar? Türkiye günde yirmi 24 saat, yýlda 365 gün nasýl sürekli olarak soyuluyor, kan kaybediyor?Ülkemiz nasýl oldu da bugünkü iðrenç rant sisteminin pençesine ve tuzaðýna düþtü?

Faydasýz günlük dedikodularla meþgul olacaðýmýza yukarýdaki soru ve konularý düþünsek daha iyi etmiþ olmaz mýyýz?

Gönderen: 25.03.2005 - 17:31

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an 1 üye ve 1273 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.68793 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.