0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » makale

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
musab_ su an offline musab_  
makale
122 Mesaj -
Nükleer Silahlanma ve Ýsrail


Son Körfez kriziyle birlikte nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlarýn insanlýk açýsýndan oluþturduðu tehdit deðiþik ortamlarda yeniden tartýþýlýr oldu. Ancak ne hikmetse bu tartýþmalarda çoðunlukla ABD ve Ýsrail'in çýkarlarýný tehdit eden unsurlar ve güçler öne çýkarýlýyor. Oysa hadiseye gerçekçi bir yaklaþýmla bakabilmek için bütün insanlarýn yaþama haklarýný göz önünde bulundurmamýz ve bu hakký tehdit eden tüm tehlikelere karþý ayný þekilde tavýr koymamýz gerekmektedir. On iki yýldýr BM denetiminde olan Irak'ýn hala biyolojik ve kimyasal silaha sahip olduðu iddiasýyla bütün dünya ayaða kaldýrýlýrken Ýsrail'in tüm Ortadoðu bölgesini ve milyonlarca insanýn hayatýný tehdit eden nükleer gücü hep gözden uzak tutuluyor. Biz bu açýdan Ýsrail'in sahip olduðu nükleer güce, elindeki kimyasal ve biyolojik silahlara en azýndan Türkiye kamuoyunun dikkatini çekmek amacýyla bu yazýyý yazmayý uygun gördük.
Ýsrail, Nükleer Silahlarýn Yayýlmasýný Önleme Anlaþmasý demek olan NPT anlaþmasýný imzalamayan ülkelerden biridir. ABD yönetimi bütün dünya ülkelerine bu anlaþmayý imzalamalarý için baský yaparken Ýsrail'e bu yönde hiçbir baský yapmadý. Ýsrail NPT anlaþmasýný imzalamadýðý gibi nükleer santrallerini Uluslararasý Atom Enerjisi Ajansý (IAEA)'nýn denetimine açmaya da yanaþmýyor.

Ýsrail, 17 Nisan 1995'te NPT Anlaþmasý'nýn süresinin uzatýlmasý için New York'ta toplantý yapýlacaðý zaman, Ýran'ýn nükleer gücünü artýrarak kendisine karþý ciddi bir tehdit oluþturmaya baþladýðýný iddia ederek bu konuda Ýran'a baský yapmasý için Amerika'yý harekete geçirmek istemiþti. Ýsrail'in ve Amerika'daki yahudi lobisinin isteklerine "hayýr" diyemeyen ABD yönetimi de bu durum karþýsýnda Ýran'ý sýkýþtýrmaya baþladý. ABD baþkaný Clinton bu yüzden Amerika'daki ve Avrupa'daki ticari þirketlere Ýran'la olan ticaretlerini asgariye indirmeleri çaðrýsýnda bulundu. Hatta Amerikan petrol þirketlerinin Ýran'la petrol ve doðal gaz üretimiyle ilgili projeler üzerinde anlaþma yapmalarýný yasakladý. Ýran'la 6 milyar dolarlýk bir petrol anlaþmasý imzalamýþ olan ünlü Conoco þirketi de baþkanýn bu yasaðýna uymak zorunda kaldý. Öte yandan ABD senatosunun baþkaný New Gingrich, Ýran'ýn Buþehr þehrinde bir nükleer reaktör te'sis ettiði gerekçesiyle Rusya'ya yapýlan Amerikan yardýmlarýnýn kesilmesini istedi.

Þimdi de yine Ýsrail, Irak'ýn kendisine karþý tehdit oluþturan kimyasal ve biyolojik silahlara sahip olduðu iddiasýyla Amerika'yý harekete geçirdi ve bugün Körfez'de savaþ rüzgarlarý esmektedir.


Ýsrail: Nükleer Silah Deposu
Aslýnda Ortadoðu'da en büyük nükleer tehdit gücüne sahip ülkenin Ýsrail olduðunu bütün dünya bilmektedir. Ýsrail, Ýran ve Irak'la ilgili iddialarýný ayný zamanda kendi nükleer programýný haklý göstermek için bir gerekçe olarak kullanýyor. Onun için önemli olan Ýran ve Irak'la ilgili iddialarýnýn doðruluðu deðil, kendisini haklý göstermeye yarayacak bir gerekçenin bulunduðuna dünya devletlerini ve kamuoyunu ikna edebilmektir. Ýsrail, Ýran'ýn veya herhangi bir komþu ülkenin on yýl hatta daha fazla bir süre sonra sahip olacaðý nükleer gücün dengine daha bugünden sahip olduðu halde kendisinin sahip olduðu nükleer tehdit gücünü dikkatlerden uzak tutmaya ve sürekli karþýsýna aldýðý ülkelerin bu yöndeki çalýþmalarýnýn tartýþma konusu yapýlmasýný saðlamaya çalýþmaktadýr. Öte yandan ABD yönetimi Ýslâm ülkelerine Nükleer Silahlarýn Yayýlmasýný Önleme Anlaþmasý (NPT)'ný imzalamalarý için baský yaparken Ýsrail her fýrsatta bu anlaþmayý imzalamayacaðýný açýkladýðý halde bu ülkeye baský yapmaya yanaþmamaktadýr.
NPT, 1960'lý yýllarda nükleer silahlarýn yayýlmaya ve insanlýk açýsýndan ciddi bir tehdit oluþturmaya baþlamasýnýn ardýndan gündeme getirilmiþ, 1 Temmuz 1968'de imzaya açýlmýþ ve 1970'te de 25 yýllýðýna yürürlüðe girmiþti. Ýsrail nükleer silahlanma alanýndaki araþtýrmalarýný 1968'den çok önce baþlattýðý halde o tarihten buyana söz konusu anlaþmaya imza koymamak için diretmektedir.


Ýsrail'de Nükleer Silahlanmanýn Geçmiþi
Ýsrail, kuruluþundan dört yýl sonra 13 Haziran 1952 tarihinde savunma bakanlýðýna baðlý olarak Atom Enerjisi Kurumu'nu kurdu. Bu kurumun kurulmasýndaki amaç nükleer araþtýrmalarý hýzlandýrmak ve kurumsallaþtýrmaktý. Bu kurum tarafýndan daha sonra Kudüs'teki Ýbrani Üniversitesi'nin Waisman Enstitüsü'ne baðlý olarak nükleer araþtýrma merkezleri kuruldu. 1950'li yýllarda Ýsrail, nükleer araþtýrma alanýnda Fransa'yla iþbirliði yapmaya baþladý. Bu iþbirliði sonucu elde ettiði yardýmlarla 1958'de Nakab çölünde ünlü Dimona nükleer reaktörünü kurdu. Bu reaktör sonraki yýllarda modernleþtirilmiþ ve geliþtirilmiþtir. ABD 1961 ve 1962'de Ýsrail'den aldýðý bilgilere dayanarak Dimona'daki te'sisin bir nükleer reaktör deðil mensucat fabrikasý olduðunu açýklamýþ ve bu konuda Arap ülkelerine güvence vermiþti. Bugün Ýsrail'in en modern nükleer reaktörünün Dimona reaktörü olduðu sanýlýyor. Bu reaktörün yeraltý te'sisleri de bulunmaktadýr. Nakab çölünde bir diðer yeraltý nükleer reaktörü de 1964 yýlýnda te'sis edildi.
Ýsrail'in nükleer silahlanma alanýnda gerçekleþtirdiði ilerlemede en etkin rolü oynayan kiþinin eski Ýþçi Partisi lideri Þimon Perez olduðu bilinmektedir. 1994'te Ýsrail baþbakaný Rabin ve FKÖ lideri Arafat'la birlikte Nobel barýþ ödülüne lâyýk görülen Perez, Savunma bakanlýðý müsteþarlýðýna getirildiði 1950'lerden itibaren ülkesinin nükleer programýný geliþtirmek için çaba harcamaya baþladý. Fransa'yla Ýsrail arasýnda nükleer silahlanma alanýnda iþbirliðine gidilmesini saðlayan görüþmelerde de Perez'in baþý çektiðine kaynaklarda iþaret ediliyor.

Ýngiltere'de yayýnlanan Jane's Intelligence Weekly dergisinin bir sayýsýnda Ýsrail'in son beþ yýlda nükleer alandaki araþtýrmalarýna hýz kazandýrdýðý ifade edildi. Bu dergide, askeri stratejiyle ilgili birçok makale ve araþtýrmasý yayýnlanmýþ olan Harold Hough'un imzasýyla yayýnlanan makalede Ýsrail'in son yýllardaki araþtýrmalarýyla Ortadoðu'da bu alanda süper bir güç haline geldiðine ve nükleer silahlarýnýn çoðunu yeraltýnda gizlediðine dikkat çekiliyordu.


Ýsrail'in Mevcut Nükleer Gücü
Ýsrail'in bugün sahip olduðu nükleer güçle ilgili olarak kaynaklarda birbirinden farklý bilgiler verilmektedir. Bunun sebebi bu ülkenin sahip olduðu nükleer gücün kesin olarak bilinememesidir. Uzmanlar genellikle Ýsrail'in sanýldýðýnýn üstünde bir nükleer güce sahip olduðunu dile getirmektedirler. Ancak kaynaklarda verilen ve kuvvetli tahminlere dayanan bazý bilgileri burada aktarmakta yarar görüyoruz.
1986'da Mordechai Vanunu adlý bir yahudi Sunday Times gazetesine Ýsrail'in nükleer gücüyle ilgili bazý açýklamalarda bulunmuþtu. Vanunu bunun üzerine MOSSAD ajanlarý tarafýndan Ýtalya'nýn baþkenti Roma'da yakalanarak gizlice Ýsrail'e kaçýrýldý ve 18 yýl hapis cezasýna çarptýrýldý. Gerçi Vanunu'nun bu ifþaatýnýn sýrrý henüz tam anlamýyla çözülebilmiþ deðil. Çünkü bu ifþaatýn Ýsrail'in bilgisi dahilinde ve Ýslâm ülkelerine korku salmak amacýyla yapýlmýþ olmasý da ihtimal dýþý deðil. 18 yýl cezanýn da göstermelik bir ceza olmasý mümkün. Zaten Vanunu'nun Aþkelon (Askalan) cezaevine konduktan bir süre sonra ortalýktan kaybolduðu sanýlýyor. Ýsrail'in kendi nükleer gücü hakkýnda zaman zaman bazý ifþaatlarda bulunmasý konusuna aþaðýda tekrar temas edeceðiz.

Ýsrail'deki bir nükleer santralda çalýþan Mordechai Vanunu adý geçen gazeteye yaptýðý açýklamada ülkesinin bölgede en büyük nükleer silah gücüne sahip olmak istediðini söylemiþti. Vanunu adý geçen gazeteye kendisinin çalýþtýðý ve nükleer silah üretiminde kullanýlan plütonyum maddesinin elde edildiði santralýn içinden çekilmiþ birtakým fotoðraflar da vermiþti.


Ýsrail Nükleer Silahlanmada Altýncý Sýrada
Ýsrail'in bugün nükleer silah gücüne sahip olan dünya ülkeleri arasýnda ABD, Rusya, Ýngiltere, Fransa ve Çin'den sonra altýncý sýrada yer aldýðý biliniyor. Ýsrail'in hâlen sahip olduðu nükleer reaktör sayýsý yedidir. Nükleer baþlýklý füzelerinin sayýsýnýn ise iki yüzden fazla olduðu sanýlýyor. Birçok kaynakta, Rusya ve Fransa'ya ait uydulardan çekilen fotoðraflara dayanýlarak, Ýsrail'in sahip olduðu nükleer baþlýklý füzelerin sayýsýnýn 200'den az olmadýðý ifade edilmektedir. Yukarýda kendisinden söz ettiðimiz Vanunu da, 1986'da yaptýðý açýklamada Ýsrail'in sahip olduðu nükleer baþlýklý füze sayýsýnýn 200'ü bulduðunu söylemiþti. William Burrows ve Robert Windrem adýndaki iki Amerikalýnýn yazdýðý "Silahlanma'da Tehlikeli Yarýþ" adýný taþýyan kitapta da ayný sayý veriliyor. Ancak bazý kaynaklarda bu sayý 300 olarak veriliyor. Bazý kaynaklarda ise 800'e kadar çýkarýlýyor. Burrows ve Windrem'in kitaplarýnda ayrýca Ýsrail'in çok yönlü bir nükleer savaþ gücüne, geliþmiþ te'sislere, nötron ve hidrojen bombalarýna sahip olduðuna da dikkat çekiliyor.
Ýsrail nükleer bombalarý belirlenen hedeflere göndermek için Jericho-1 ve Jericho-2 adlý uzun menzilli füzeler geliþtirmiþ. 1981'de Irak'ýn baþkenti Baðdat yakýnlarýndaki Osirak nükleer santraline yönelik saldýrý Jericho-2 füzeleriyle gerçekleþtirilmiþti. Bu saldýrýyla hem adý geçen füzelerin bir denemesi yapýlmýþ, hem de bu füzelerin menzilinin Baðdat'a kadar ulaþabildiði tespit edilmiþti. Bu durum Ýsrail'in elindeki füzelerin Ankara'yý da tehdit ettiðini ortaya çýkarmaktadýr. Bu hususa Ýsrail'in nükleer gücüyle ilgili bazý araþtýrmalarda iþaret edilmiþtir. Ýsrail'in F-16 savaþ uçaklarý da nükleer bomba taþýyabilecek niteliktedir. Bu uçaklarýn menzili Ýran'ýn baþkenti Tahran'a kadar ulaþýyor.

Nükleer silah gücüne sahip olan diðer ülkelerin aksine Ýsrail bu alanda sahip olduðu gücü çok fazla gizleme gereði duymamaktadýr. Hatta zaman zaman bazý Ýsrail askeri dergilerinde bu ülkenin nükleer santrallarýyla ve sahip olduðu nükleer baþlýklý füzelerle ilgili fotoðraflarýn yayýnlandýðý görülür. Yukarýda kendisinden söz ettiðimiz Vanunu'nun bile Ýsrail'in bilgisi dahilinde ifþaatta bulunmuþ olabileceðine iþaret etmiþtik. Ýsrail'in eski Savunma bakaný yardýmcýsý ve eski genelkurmay baþkanlarýndan Mordechai Gur, Irak'ýn Osirak nükleer santralýnýn bombalanmasýnýn 12. yýldönümünde yaptýðý konuþmada: "Nükleer bir saldýrýya yüz katýyla cevap verecek güçteyiz ve saldýrgan ülkeye bize vereceði zararýn kat kat fazlasýný veririz" demiþti. Yahudi asýllý Seymour M. Hersh adlý bir kiþi de Ýsrail'in sahip olduðu nükleer güç hakkýnda oldukça önemli bilgiler içeren bir kitap yazýp piyasaya sürdü. Ýsrail'in nükleer gücüyle ilgili ifþaatlarýn çoðunlukla yahudi asýllýlar veya uluslararasý siyonizmle baðlantý içinde olanlar tarafýndan yapýlmasý bu iþte stratejik birtakým hesaplarýn olabileceði þüphesi uyandýrýyor.

Ýsrail, Müslümanlarýn kutsal topraklarý üzerindeki varlýðýný sürdürebilmek için karþýsýnda her zaman eli kolu baðlý bir Ýslâm dünyasý istiyor. Çünkü kutsal topraklar üzerindeki varlýðýnýn Müslümanlarý sürekli rahatsýz ettiðini ve gelecekte de rahatsýz edeceðini biliyor. Bu yüzden Ýslâm dünyasýnda kendi geleceði açýsýndan tehdit unsuru olabilecek bir geliþme karþýsýnda hemen bütün dünyayý ayaða kaldýrýyor. Ýslâm dünyasýndaki geliþmelerden Ýsrail'i en çok rahatsýz edenler ise Ýslâmi hareketlerin güçlenmesi ve silahlanmadýr.

Ýsrail'in bütün bu açýklamalarý yapmakta veya yaptýrmaktaki birinci amacý komþularý üzerindeki tehdit gücünü açýða vurmaktýr. Bu tehdit gücünü siyâsi üstünlük saðlamak için yaptýðý atýlýmlarda da kullanmaktan çekinmemektedir. Nitekim Ýsrail'in zaman zaman savaþ tehditleri yaparak iþgal etmiþ olduðu topraklara yerleþmesine yönelen itirazlarý savmaya çalýþtýðý bilinmektedir. Hatta 1991'de baþlayan barýþ görüþmelerinde Ýsrail'in nükleer tehdit gücünü bir siyâsi baský aracý olarak deðerlendirdiði sanýlýyor. Görüþmelerin hep Ýsrail lehine sonuçlanmasý ve gerek Filistin halký adýna görüþmelere katýlanlardan ve gerekse komþu Arap ülkelerinden büyük tavizler koparýlmasý da bu konuda fikir veriyor. Hatta Mýsýr Silahlý Kuvvetleri Stratejik Araþtýrmalarý eski baþkaný Husam Suleym bu konuda önemli bir açýklamada bulunmuþtu. Bu kiþi söz konusu açýklamasýnda þu ifadelere yer verdi: "Araplar isteklerini sunuyorlar. Ýsrail ise elinin tersiyle bu istekleri kenara iterek: "Hayýr. Hiçbir þey yapamazsýnýz. Çünkü biz nükleer silaha sahibiz" diyor." Suleym, Ýsrail'in Arap ülkeleri karþýsýnda daha baþka avantajlara da sahip olduðuna dikkat çektikten sonra þöyle dedi: "Suriye, Ýsrail'in Golan'dan çekilmesini istiyor ve Ýsrail bunu reddediyor. Ýsrail'in nükleer gücüne karþý koyma imkâný olmayan Suriye bu durumda ne yapabilir?"

Ancak Ýsrail'in açýða vurduðu bilgiler genellikle sahip olduðu nükleer güçle ilgili. Bu bilgilerin de doðrunun ne kadarýný yansýttýðý tam anlamýyla bilinmiyor. Nükleer araþtýrmalarý, ileriye dönük planlarý, bu konudaki dýþ baðlantýlarý, savaþ hesaplarý vs. hakkýnda ise dýþarýya sýr vermiyor. Bunun yaný sýra bazý konularda çeliþkili bilgiler vererek, birtakým meseleleri belirsiz býrakmaya özen gösteriyor. Bundaki amacý da yine caydýrýcýlýk gücünü artýrmak. Çünkü bu alandaki belirsizlik de Ýsrail'in iþine yarýyor ve tehdit gücünün artmasýna vesile oluyor.


Ýsrail Eli Kolu Baðlý Bir Ýslâm Dünyasý Ýstiyor
Ýsrail, Müslümanlarýn kutsal topraklarý üzerindeki varlýðýný sürdürebilmek için karþýsýnda her zaman eli kolu baðlý bir Ýslâm dünyasý istiyor. Çünkü kutsal topraklar üzerindeki varlýðýnýn Müslümanlarý sürekli rahatsýz ettiðini ve gelecekte de rahatsýz edeceðini biliyor. Bu yüzden Ýslâm dünyasýnda kendi geleceði açýsýndan tehdit unsuru olabilecek bir geliþme karþýsýnda hemen bütün dünyayý ayaða kaldýrýyor. Ýslâm dünyasýndaki geliþmelerden Ýsrail'i en çok rahatsýz edenler ise Ýslâmi hareketlerin güçlenmesi ve silahlanmadýr. Ýslâmi hareketlerin güçlenmesini ve devlet yönetimlerinde söz sahibi olmalarýný önlemek amacýyla sürekli "Ýslâmi terör, kökten dincilik, Ýslâmi fundamantalizm" gibi kavramlarý iþleyerek bütün dünya kamuoyunun bu hareketlere karþý tavýr almasýný saðlamaya çalýþýyor. Silahlanmayý önlemek için de arkasýndaki en büyük destek durumundaki ABD'ni harekete geçiriyor.
Geçmiþte Pakistan'ýn nükleer gücünü geliþtirme çabasý içine girmesi üzerine "Ýslâm bombasý" adlý bir anti-propaganda bombasýný patlatan Ýsrail'di. Ziyau'l-Hak (Allah kendisine rahmet eylesin)'ýn özellikle Hindistan tehdidine karþý nükleer araþtýrmalar baþlatmasý üzerine piyasaya sürülen ve Pakistan'a karþý bütün dünyayý ayaða kaldýran "Ýslâm Bombasý" adlý kitap iki yahudi yazar tarafýndan yazýlmýþtý. ABD'nin nükleer araþtýrmalarý durdurmasý için Pakistan'a baský yapmasýný isteyen de en baþta Ýsrail'di. Nükleer programýný durdurma yönündeki isteklere olumlu cevap vermeyen general Ziyau'l-hak'ýn bir suikast sonucu þehid edildiðini hepimiz biliyoruz.

Nükleer silah gücüne sahip olmak isteyen bir ikinci Ýslâm ülkesi de Irak'tý. Ancak Irak'ýn Baðdat yakýnlarýnda kurduðu Osirak nükleer reaktörü bilindiði üzere 1981'de Ýsrail tarafýndan imha edildi. Ýsrail'in Irak'taki nükleer reaktörü bombalamasý da ABD'nin yardýmlarýyla mümkün olmuþtu. Çünkü bu santrallarýn yerlerini gösteren en geliþmiþ sisteme sahip HK-11 uydusundan çekilmiþ fotoðraflar Ýsrail'e ABD tarafýndan verilmiþti. ABD, yakýn dostlarýndan ve NATO'daki ortaklarýndan olan Ýngiltere'ye HK-11 uydusundan çekilmiþ fotoðraflarý vermezken Ýsrail'e bu uydudan çekilmiþ ve Irak'ýn nükleer santrallarýný gösteren fotoðraflarý tereddüt etmeden vermiþti.

Ýsrail son yýllarda da Ýran aleyhine bir kampanya baþlattý. Yahudi lobisine yakýnlýðýyla bilinen The New York Times adlý Amerikan gazetesi Chris Hedges imzasýný taþýyan ve 1995 baþlarýnda yayýnlanan bir haber-yorumda Ýran'ýn beþ yýl içinde nükleer silah üretebileceðini ve bu ülkenin nükleer programýnýn Ýsrail açýsýndan en ciddi tehdit oluþturduðunu yazdý. Arkasýndan Ýsrail'in uzaktan kumanda ettiði çeþitli yayýn organlarý Ýran'a karþý yürütülen kampanyaya katýldýlar. Ýsrail iþin ciddiyetine dünya kamuoyunu inandýrdýðý kanaatine varýnca bir yandan ABD'ni harekete geçirdi, bir yandan da kendi güvenliðini tehdit etmesi durumunda Ýran'a saldýrabileceði yolunda tehditler savurmaya baþladý.

Aslýnda Ýsrail'in yaptýðý bir sansasyondan ibaretti. O, Nükleer Silahlarýn Yayýlmasýný Önleme Anlaþmasý (NPT)'nýn süresinin uzatýlmasý amacýyla yapýlacak görüþmeler öncesinde bu anlaþmaya imza koymamak için kendini haklý göstereceði bir gerekçe bulmak istiyordu. Bunun için de Ýran'ýn nükleer araþtýrmalarýyla ilgili yayýnlara bir can simidi gibi sarýldý ve bu ülkenin kendi geleceði açýsýndan ciddi tehdit oluþturduðuna dünya kamuoyunu ikna etmek için çaba göstermeye baþladý. Oysa Ýran, Ýsrail kaynaklý iddialarý reddederek kendisinin NPT anlaþmasýný imzalayan ülkeler arasýnda yer aldýðýný, nükleer çalýþmalarýnýn tamamen sivil amaçlý olduðunu ve bu çalýþmalarýný üç kez Uluslarasý Atom Enerjisi Ajansý (IAEA)'nýn denetimine açtýðýný hatýrlattý. Üstelik söz konusu anlaþmanýn uzatýlmasý için de þartsýz olarak imza atacaðýný ifade etti. Bunun yaný sýra nükleer araþtýrmalar konusunda Rusya ile Ýran arasýnda yürütülen iþbirliðinin tamamen sivil amaçlý olduðu ve Uluslararasý Atom Enerjisi Ajansý (IAEA)'nýn kontrolünde yürütüleceði bizzat Rusya dýþiþleri bakaný yardýmcýsý Georgy Mamedov tarafýndan açýklandý.

Ýsrail, karþýsýnda her zaman eli kolu baðlý duran bir Ýslâm dünyasý istiyor. Askeri üstünlüðün ve caydýrýcýlýk gücünün sadece kendi elinde olmasýný amaçlýyor. Bu yüzden kendi caydýrýcýlýk gücü karþýsýnda tehdit oluþturabilecek hiçbir geliþmeye fýrsat vermek istemiyor. Baþta ABD olmak üzere çeþitli ülkelerdeki yahudi lobileri vasýtasýyla elde etmiþ olduðu siyâsi ve ekonomik kazanýmlarýný da bu alanda deðerlendiriyor.


Ýsrail'in Nükleer Silahlanmasýna Neden Göz Yumuluyor?
ABD yönetimi ve Kongre üyeleri Ýsrail'in nükleer gücünü artýrma çabasý karþýsýnda sessiz kalmayý tercih ediyorlar. Ýsrail'e NPT anlaþmasýný imzalamasý için herhangi bir baský yapýlmadýðý gibi mevcut nükleer santrallarýný uluslararasý denetime açmasý için de hiçbir baskýya baþvurulmuyor. Gerçek þu ki, ABD her konuda olduðu gibi bu konuda da çifte standart politikasý uygulamayý siyâsi ahlâkýna ters görmüyor. Zaten ABD'nin de benimsemiþ olduðu makyavelist devlet felsefesinde herhangi bir ahlâki deðere yer olmadýðý bilinmektedir.
Kuzey Kore'nin nükleer gücünü artýrma çabasý içinde olduðunun ortaya çýkmasý üzerine ABD bütün dünyayý ayaða kaldýrmýþ hatta savaþ tehditlerinde bile bulunmuþtu. Ýran'ýn Buþehr'de bir nükleer reaktör te'sis etmekte olduðunun iddia edilmesi üzerine ABD baþkaný Clinton bütün Batý'yý Ýran'a ambargo uygulamaya çaðýrdý. 1995'te NPT anlaþmasýný imzalamalarý için baþta Mýsýr olmak üzere bütün Arap ülkelerine çeþitli þekillerde baský yaptý. Mýsýr'ýn bu anlaþmayý imzalamak için Ýsrail'in de imzalamasý þartýný ileri sürmesi üzerine, Kahire yönetimine karþý anlaþmayý imzalamamasý durumunda Kahire-Washington iliþkilerinin zarar göreceði tehdidinde bulundu. Buna ek olarak yahudi lobisinin uzaktan kumanda ettiði bazý kongre üyeleri Mýsýr'ýn anlaþmayý imzalamamasý durumunda bu ülkeye her yýl verilen iki milyar dolarlýk ABD yardýmýnýn azaltýlmasýný istediler.

Ancak ABD yönetimi ve Kongre üyeleri Ýsrail'in nükleer gücünü artýrma çabasý karþýsýnda sessiz kalmayý tercih ediyorlar. Ýsrail'e NPT anlaþmasýný imzalamasý için herhangi bir baský yapýlmadýðý gibi mevcut nükleer santrallarýný uluslararasý denetime açmasý için de hiçbir baskýya baþvurulmuyor. Bunun çeþitli sebepleri var. Bize göre birinci sebep þudur: ABD Ýsrail'i bir uzak karakolu olarak görmektedir. Ýsrail'in özelde komþu Arap ülkeleri genelde bütün Ýslâm ülkeleri üzerinde oluþturduðu tehdit gücünü adetâ kendi tehdit gücü gibi deðerlendirmektedir. Bu itibarla bu ülkenin sahip olduðu nükleer gücü Ýslâm ülkelerine karþý bir denge unsuru olarak deðerlendiriyor. ABD, planlarýný sadece mevcut þartlara göre yapmaz. Gelecekle ilgili deðerlendirmeleri de göz önünde bulundurarak uzun vadeli hesaplar yapar. Bugün Ýslâm ülkelerine hâkim olan sistemler her ne kadar ABD çýkarlarý açýsýndan tehdit oluþturmuyorlarsa da bunun böyle devam edeceðinin garantisi yoktur. Yakýn bir gelecekte Ýslâm ülkelerinde baþlayacak siyâsi deðiþim sürecinin ABD'nin Ýslâm dünyasýyla ilgili çýkarlarýný tehlikeye sokacaðý kesindir. Bu durumda ABD gerek kendinin ve gerekse güvenebileceði uzak karakollarýnýn askeri tehdit gücünü muhtemel deðiþim sürecinin ortaya çýkaracaðý tehlikeleri bertaraf etmekte deðerlendirecektir. ABD bugün nükleer güç bakýmýndan her ne kadar dünyanýn birinci ülkesi olsa da Ýslâm coðrafyasýyla arasýndaki mesafe bu konuda karþýsýna birtakým zorluklar çýkaracaktýr. Dolayýsýyla Ýslâm coðrafyasýnýn tam kalbine saplanmýþ bir býçak görünümünde olan ve ABD açýsýndan güven oluþturan Ýsrail'in nükleer tehdit gücünün ileride iþe yarayacaðý hesap edilmektedir. Ýkinci bir sebep ise ABD'deki yahudi lobisinin bu ülkenin yönetimi üzerindeki etkisidir. Aslýnda Amerika'daki yahudi lobisi demokratik seçimlerin mecrasýný deðiþtirmeye yetecek bir oy potansiyeline sahip deðildir. Ama sahip olduðu medya ve para gücünü çok iyi deðerlendirmektedir. Bu iki güç de zaten Amerikan toplumunda oy potansiyelinin iþe yarayacak kadar bir kýsmýnýn istenilen yöne kaydýrýlmasý için yeterli olmaktadýr.

ABD, Ýsrail'in silahlanmasýna göz yummasýný izah etmek için "bu ülkenin kritik bir konumda" olduðunu ileri sürüyor. Oysa Ýsrail ordusunda en üst makamlarda görev almýþ bir kiþi kendilerinin herhangi bir nükleer saldýrýya yüz katýyla cevap verebilecek güce sahip olduklarýný ifade ediyor. Bu itiraf asýl kritik durumda olanýn hangi taraf olduðunu ve asýl tehdidin nereden kaynaklandýðýný bütün açýklýðýyla ortaya koymaktadýr
Gönderen: 22.08.2003 - 23:38
Bu Mesaji Bildir   musab_ üyenin diger mesajlarini ara musab_ üyenin Profiline bak musab_ üyeye özel mesaj gönder musab_ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1832 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
iclal2002 (42), yaprak94 (30), ahayuk (61), ebrare (41), kocbey (61), hilal.k (31), bayzafer (43), yasem1987 (37), tornado57 (49), hizbiislam (41), ahmet723 (51), Tayfun58 (47), durmusd (54), sarenurr (40), HABiBiNECCAR (46), muratcan64 (45), þenkal (47), kaya63 (61), Naber (47), remziye (48), The_bashkan (44), Kale1 (55), njp5505 (63), kasrinur07 (42), Hamza68 (56), Gönül dili (43), SARENUR rumeysa (40), ibriktepe (52), ABDULHAY (45), hasan32 (43), icemert (42), FaZiLeT_68 (40), Acizmendi (37), NESTA_07 (37), boyabat (56), maydinus (47), kinyas (43), zeymetsen (53), Dreams (52), bekircunus (54), burcuakyildiz (42), M_a_R_a_L_68 (40), Esenboga (40), sefer70 (47), bunyamin (59), veyselceo (43), Tarakcilar (56), sedamelis (36), tunç72 (42), m-delice (55), rüviþ (41), g_demir (44), semray (41), vakkas76 (48), rabia sencan (35), saýd (44), XxX52 (34), zeki3147 (48), ibrahimcil (41), fsaltekin_62 (62), as1an (41), sabkoc (51), Kenantas (43), zeki02 (42), balkopugu (53), EbuAbdurrahman (41), Talebe-i_cubbel.. (44), Harzana (53), seyrüsefer (41)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.86690 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.