0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » ÇOCUK EĞİTİMİ » DINIMIZE GÖRE COCUK EGITIMI

önceki konu   diğer konu
7 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Gast beyaz bulut  
DINIMIZE GÖRE COCUK EGITIMI
Misafir
Sevgili ravada net kardeslerim sizce dinimize göre bir cocuk nasil egitilir? Yani bir cocuga dinimizi nasil sevdirebiliriz? Cocugu nasil egitebiliriz?
Bir cocuk 7 yasina geldiginde onu namaza alistirmamiz gerekiyor bunu nasil yapabiliriz? Bana bu konuda yardimci olursaniz beni cok bahtiyar edersiniz. Allah sizden razi olur InsaAllah
sa
Gönderen: 09.07.2004 - 00:14
Bu Mesaji Bildir   Yukari
DiLRuBa su an offline DiLRuBa  
Konu icon    Cocuk terbiyesi
1118 Mesaj -
Çocuk Terbiyesinde Anne:

Çocuk terbiyesi, anne ve babanýn en baþta gelen vazîfelerindendir. Çocuklarýný güzel terbiye eden milletler, huzûrun ve medeniyetin zirvesine ulaþýrlar.

Ýslâm ýn yaþandýðý bir âile içinde büyüyen çocuðun istîdâdlarý, îmân istikâmetinde geliþip olgunlaþýr. Âilede verilen terbiye kalýcýdýr. Ýnsanlýk târihi boyunca âile terbiyesi üzerinde önemle durulmuþtur. Çocuklarýn dünyâ ve âhýret seâdetini kazanmalarý için en büyük gayret, sâliha hanýmlara düþmektedir.

Çocuk, ilk ana terbiyeyi âile ocaðýnda, anneden alýr. Anne, tabiî olarak vaktinin çoðunu ev içinde çocuklarýnýn bakýmý ve terbiyesi ile geçirir.

Çocuk, dünyâya geldiði günden itibaren annesinin gönlünde ve kucaðýndadýr. Aslýnda çocuk, her hususta annesinden bir parçadýr. Anne, doðuncaya kadar karnýnda taþýdýðý yavrusunu, bu sefer ölünceye kadar gönlünde taþýr.

Dînimizde çocuk terbiyesinin temeli, Ýslâm a uygun bir nikâha dayanýr. Zîrâ nikâhsýz olarak doðan bir çocuk, veled-i zinâ olur.

Çocuk terbiyesinde dikkat edilecek diðer mühim esas da, "helâl lokma"dýr. Anne, bu konuda çok dikkatli ve titiz olmalý, haram ve þüpheli lokmalardan kaçýnmalýdýr. Çünkü yavrusunun maddî ve mânevî yapýsý bu lokmalardan oluþmaktadýr. Bu suretle doðacak çocuk, anne ve babasýna saygýlý ve itâatkâr, dînine ve milletine hizmetkâr olur. Bunlarýn hepsi, rýzkýn ve gýdânýn helâl ve temiz olmasýnýn bereketiyle meydana gelir.

Hâmilelik döneminde de anne, kendilerine hürmet ve muhabbet duyduðu kimseleri tefekkür etmeli ve onlarý dâimâ hatýrlamalýdýr. Bu da, cenînin zihinde yer eden bu þahýslara benzemesine sebebiyet verir. Ýnsan tabîatýnýn bu hususdaki kabiliyeti, herkesin bildiði ve týbbýn da kabul ettiði bir gerçektir. (23)

Ebenin dindâr olmasý, hiç olmazsa çocuðu alýrken "besmele" çekmesi gerekir. Doðumdan kurtulan anneye de, "geçmiþ olsun!" demeli ve bir çocuk dünyâya getirdiði için onu tebrik etmelidir. Zîrâ çocuðu olaný tebrik etmek müstehabdýr. (24)

Dünyâya gelen çocuðun, önce sað kulaðýna ezân, sol kulaðýna da kaamet okumalýdýr. Böylece çocuða, ilk Ýslâmî telkîn ve dâvet yapýlmýþ olur. Kalbi de, ezânýn derin tesirinden bir hisse alýr. Nitekim bu dünyâdan ayrýlýrken de, insana kelime-i tevhîd telkîn edilir.

Hz. Fâtýmâ (r. anhâgöz kırpma, Hz. Hasan dünyâya getirdiðinde Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, onun kulaðýna ezân okumuþlardýr. (25)

Ayrýca, yeni doðan çocuðun damaðýna tatlý bir þey sürmek müstahabdýr. Buna "tahnik" denir. Tahnik, hurmayý aðýzda iyice çiðnedikten sonra onu çocuðun aðzýna dokundurmaktýr. Hurma bulunmadýðýnda, herhangi bir tatlý gýdâ da olabilir.

Ashâb-ý kirâmdan Ebû Mûsâ (r.a.) anlatýyor:

"Bir oðlan çocuðum dünyâya geldi. Onu alýp Peygamber (s.a.v.) Efendimiz e götürdüm. Çocuðun adýný Ýbrâhîm koydu. Sonra da aðzýna hurma alýp iyice çiðneyerek çocuðumun aðzýna sürdü. Ve bereket ile duâ ederek çocuðu tekrar bana verdi." (26)

Dünyâya gelen çocuða yapýlacak ilk iyilik ve ikrâm, ona güzel isim vermektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz:

"Kýyâmet gününde siz, kendi isimlerinizle ve babalarýnýzýn isimleriyle çaðýrýlacaksýnýz. O halde isimlerinizi güzelleþtiriniz.." (27)

Konacak isimler hakkýnda da hadîs-i þerîfde þöyle buyurulur:

"Peygamberlerin isimleriyle isimleniniz. Ýsimlerin Allâh a en sevimlisi, Abdullâh ve Abdurrahmân dýr." (28)

Çocuðun, yedinci günü adý konuldukdan sonra saçlarý kesilip aðýrlýðýnca altýn veya gümüþ sadaka olarak verilir. Nitekim Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, Hz. Hasan ý dünyâya getirdiði zaman Hz. Fâtýmâ (r. anhâgöz kırpmaya þöyle buyurmuþtur:

"Yâ Fâtýmâ, çocuðun baþýný týraþ et ve aðýrlýðý kadar da gümüþü sadaka olarak ver." (29)

Akîka kurbaný da, çocuðun doðduðu günden bülûða ereceði güne kadar kesilebilir. Fakat, yedinci günü kesilmesi daha fazîletlidir. Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, akîkanýn durumunu soran Ümm-i Kürz e þu cevâbý vermiþtir:

"Oðlan çocuðunda iki, kýz çocuðunda bir koyun (kesilir)." (30)

Diðer bir hadîs-i þerîfde de þöyle buyurulur:

"Her oðlan çocuðu akîka kurbaný ile rehindir. Akîka, çocuðun doðumunun yedinci günü kesilir. Adý konulur ve baþý týraþ edilir." (31)

Akîka, vâcib deðil, müstehabdýr. Normal kurban gibidir. Eti, derisi satýlmaz. Kemikleri kýrýlmaz. Akîkanýn etinden kesen de yiyebilir.

Akîka, çocuðu rehin olmaktan kurtarýr. Zîrâ o, akîkasýna karþýlýk bir rehindir. Ýmâm Ahmed b. Hanbel der ki:

"Çocuk, ana-babasýna þefâat etmekten alýkonulur, ancak.akîka ile þefâat hakký doðar." (32)

Sünnet olmak, peygamberlerin yoludur. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bir hadîs-i þerîflerinde þöyle buyururlar:

"Dört þey peygamberlerin sünnetlerindendir: Sünnet olmak, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek." (33)

Hz. Câbir (r.a.) da der ki:

"Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, torunlarý Hasan ve Hüseyin e akîka kurbaný kesti. Yedinci günlerinde de onlarý sünnet ettirdi." (34)

Âile içersinde gördüðü ve iþittiði herþey, çocuðun hâfýzasýnda bir model olarak yer alýr. Çocuk, her gördüðüne dikkatle bakar, sonra da bu gördüklerini taklîd etmeye ve yapmaya çalýþýr. Her iþittiðini de dikkatle dinler. Zamanla bu iþittiklerini söylemeye gayret eder. Bu bakýmdan anne ve babalar, her hususta yavrularýna nümûne olmalýdýrlar. Çocuðun îmâný, daha küçük yaþta iken âile ocaðýnda istikamet kazanýr. Eðitim konusundaki temel kaideye göre, anne ve babasýnýn dîni üzere yetiþir. Nitekim hadîs-i þerîfde:

"Her çocuk Ýslâm fýtratý üzere doðar. Daha sonra ana-babasý onu; yahûdî, hýristiyan veya mecûsî yaparlar." (35) buyurulur.

Çocuk konuþmaya baþladýðý zaman, ona söyletilecek ilk kelime, "Allâh" lafzý olmalýdýr. Böylece, kalbe îmân tohumlarý ekilirken, çocuðun gönül ufku da zikrullâhýn nûruyla aydýnlanmaya baþlar.

Çocuklara ilk cümle olarak da, îmân telkîn eden kelime-i tevhîdin öðretilmesinde ýsrâr edilmelidir. Hadîs-i þerîfde:

"Çocuklarýnýzý (n aðzýnýgöz kırpma ilk olarak sözü ile açýnýz. Ölüm ânýnda onlara yine sözünü telkîn ediniz." (36) buyurulur.

Ayrýca çocuklarýmýza, küçük yaþlardan itibaren Kur'ân-ý Kerîm öðretmeliyiz. Böylece, çocuklarýn sâf ve temiz gönülleri, Kur'ân-ý Kerîm'in feyzi ve nûruyla berraklaþýr. Nitekim Peygamber (s.a.v.) Efendimiz:

"Çocuklarýnýzý üç haslet üzerine yetiþtiriniz: Peygamberinizin sevgisi, ehl-i beytinin sevgisi ve Kur'ân tilâveti.." (37) buyurur.

Çocuklarýmýzýn körpe dimaðlarýna; Allâh sevgisini, Peygamber (s.a.v.) sevgisini, ehl-i beytinin, ashâb-ý kirâmýn, evliyâullâhýn ve Ýslâm büyüklerinin sevgilerini aþýlamalýyýz. Çünkü bu sevgi ile çocuðun his ve duygularý harekete geçer, Ýslâmî þuûr ve hassasiyet kazanýr. Güçlü ve örnek þahsiyetlere benzemeye çalýþýr.

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, yedi yaþý, öðretim çaðýnýn baþlangýcý olarak belirlemiþtir. Çocuk yedi yaþýna girdiði zaman, ona abdest almak ve namaz kýlmak öðretilmeli; on yaþýna girince namaza baþlatýlmalý, yalan söylemenin, haram yemenin kötülükleri anlatýlmalýdýr. Bu konuda hadîs-i þerîfde:

"Çocuklarýnýza yedi yaþýndan itibâren namaz kýlmalarýný emrediniz. On yaþýna vardýklarýnda kýlmazlarsa, hafifçe dövünüz. Ve (ayrýca) yataklarýný ayýrýnýz." (38) buyurulur.

Burada dövmekten maksad, korkutmak olup, bu cezâdan sonra çocukta bir düzelme görülürse, ona þefkatle ve güler bir yüzle yönelmelidir.

Anne ve baba, çocuðuna iyi bir arkadaþ seçiminde yardýmcý olmalý ve onu kötü arkadaþlarýnýn zararlarýndan korumalýdýr. Zîrâ kötü arkadaþ, bütün kötülüklerin kaynaðýdýr.

Anne ve babalarýn mühim vazîfelerinden biri de, çocuklarýný; temiz, düzenli ve disiplinli olarak yetiþtirmek ve onlara daha küçük yaþlardan itibaren dînlerini, ahlâk ve âdâb-ý muâþeret kâidelerini öðretmektir.

Çocuklar, Cenâb-ý Hakk’ýn bizlere birer emâneti olup, sâf ve temiz kalpleri bir cevherdir. Temiz bir toprak gibidir. Temiz topraða ne ekilirse, onun meyvesi alýnýr.

Kur'ân-ý Kerîm'de:

"Ey îmân edenler, kendinizi, evlerinizde ve emirlerinizde olanlarý ateþten koruyunuz." (39) buyurulur.

Anne-babanýn, evlâdlarýný cehennem ateþinden korumasý, dünyâ ateþinden korumasýndan daha önemlidir. Cehennem ateþinden korumak da, îmâný, farzlarý ve haramlarý öðretmekle, ibâdete alýþtýrmakla ve dinsiz ve ahlâksýz arkadaþlardan korumakla olur.

Evlâdýna, Allâh Teâlâ'yý ve Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'i öðretmeyen, sevdirmeyen ana ve babalar, onlarýn hem dünyâ, hem de âhýret kaatilleri sayýlýr.

Evlâdýna dînini öðretmeyen ana-baba, dünyânýn en merhametsiz insanlarýdýr.

Çocuk üþümesin, uykusuz kalmasýn, diye onu namaza kaldýrmamak, cinâyetlerin en büyüðüdür. Bu iyilik deðil, ona karþý en büyük kötülüktür.

Doktor, hastasýna merhamet ettiði için, îcâbýnda onu býçaðýn altýna yatýrýr. Ve ameliyat eder. Doktorun gâyesi, bu ameliyatla onu sýhhatine kavuþturmak ve rahat ettirmektir.

Ana-baba, merhametli iseler, evlâdlarýný seviyorlarsa, evvelâ dînlerini öðretirler, sonra da dünyâ ile alâkalý ilimleri..

Kaldý ki evlâdýna karþý merhametli olmak demek, kendisine de merhamet etmek demektir. Çünkü ana ve baba da, çocuklarýna dînini öðretmedikleri için yanacaklardýr. Yâni çocuðuna Ýslâmiyet'i öðreten, kendisi de cehennemden korunmuþ olacaktýr. (40)

Yavrularýmýz, bizim en kýymetli varlýklarýmýzdýr. Ýslâm, onlarýn omuzlarý üzerinde asýrdan asýra kýyâmete kadar sürüp devam edecektir.

Âilenin en deðerli meyvesi olarak bizlere emânet edilen yavrularýmýzýn gönüllerinde hizmet, merhamet ve þefkat hislerini filizlendirerek, onlarý istikbâle mîrâs býrakmalýyýz.

Anne ve babanýn en güzel âhýret yatýrýmý, hayýrlý bir evlâd yetiþtirmektir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz þöyle buyururlar:

"Ýnsan öldüðü zaman, (sevab kazanmaya vesile olan) üç ameli kesilmez: Sadaka-i câriye, istifâde edilen ilim ve kendisine duâ eden çocuk.." (41)

Diðer bir hadîs-i þerîfde de þöyle buyurulur:

"Öldükten sonra kulun derecesi yükseltilir. Kul der ki: Ey Rabbým! Bu sevab nereden geldi? Cenâb-ý Hakk da ona þöyle der: Çocuðun senin için duâ etti, istiðfârda bulundu." (42)

Cenâb-ý Hakk'dan; evlâdlarýmýzý sâlihlerden ve sâlihâttan kýlmasýný niyâz ederiz.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Emirdag tarafından, 14.07.2004 - 08:54 tarihinde.
Gönderen: 12.07.2004 - 17:07
Bu Mesaji Bildir   DiLRuBa üyenin diger mesajlarini ara DiLRuBa üyenin Profiline bak DiLRuBa üyeye özel mesaj gönder DiLRuBa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Emirdag su an offline Emirdag  
Konu icon    Rabbim yardim et bizlere.
1071 Mesaj -
Cok guzel oneriler.Terbiyeyi bozan ve kotuye ceviren bir diyer faktorse tv bizim evin bas dusmani cocugum ordakileri taklit ediyor agla
Gönderen: 14.07.2004 - 08:57
Bu Mesaji Bildir   Emirdag üyenin diger mesajlarini ara Emirdag üyenin Profiline bak Emirdag üyeye özel mesaj gönder Emirdag üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
DiLRuBa su an offline DiLRuBa  
Konu icon   
1118 Mesaj -
Evet maalesef televizyon da bir hastaliktir. Insan bir kere alistimi zamaninin katili oluyor. Hem televizyon seyreden insanlar komunikasyonda zorlaniyorlar. Tembellesiyorlar, sohbet etmesini unutuyorlar.

Egitim cok zor, Allah tüm annelere kolaylik versin. Egitim konusunda annenin omuzlarindaki yük bazilarinin sandigindan kat kat agirdir...
Gönderen: 14.07.2004 - 09:46
Bu Mesaji Bildir   DiLRuBa üyenin diger mesajlarini ara DiLRuBa üyenin Profiline bak DiLRuBa üyeye özel mesaj gönder DiLRuBa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ZEYNEPRABIA su an offline ZEYNEPRABIA  
tesekkurler
34 Mesaj -
Cok sevgili SUEDA arkadasim,guzel yazinizla bizi ,bildiklerimizi tekrar etme ve bilmediklerimizlede aydinlattiniz....Evlatlarimiz gelecegin anne ve babalaridir..BIz,ne ekersek onuda biceriz..Kucuk bir misal vermek istiyorum: YASANMIS GERCEK BI OLAY:'' Genc bir bayan ilk bebegine hamile ,bu hanim bebegini dogururken,dogan kiz bebek tam anneden cikinca,aglamak yerine''ALLAH''diyor ve bu dogumu yaptiran ebe hanim bu olaya sahit oluyor ve o saskinlikla bayiliyor..Ebe hanim kendine geldiginde,bu genc anneye soruyor hayretle
>sen nasil bir kadinsin? kizin dogarken ''Allah''dedi,ilk sozu bu oldu,ben hayatimda ilk defa boyle birsey goruyorum,deyince. genc bayan soyle cevapladi
>biz evimizde televizyon bulundurmuyoruz,yalan konusmuyoruz,harama hic bakmadim,haramda (erkekte)beni gormedi,namaz ve oruucuma dikkat ettim hep abdestli yedim ve ictim..

bu bizlere cok guzel bir ornek...Bu kardesimizin yaptigini ornek alirsak,COK KAZANCLI OLURUZ..
Gönderen: 18.07.2004 - 02:54
Bu Mesaji Bildir   ZEYNEPRABIA üyenin diger mesajlarini ara ZEYNEPRABIA üyenin Profiline bak ZEYNEPRABIA üyeye özel mesaj gönder ZEYNEPRABIA üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1718 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.88268 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.