0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » SAĞLIK & SPOR » İnsan doğumu

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Gast Muhammed Alperen  
İnsan doğumu
Misafir
Ýnsan doðumu
Kuran'da insanlar imana çaðrýlýrken oldukça farklý konulardan bahsedilir. Allah, kimi zaman gökleri, kimi zaman yeryüzünü, bazen hayvanlarý ve bitkileri insana delil gösterir. Yine birçok ayette insanýn bizzat kendi yaratýlýþýna dönüp bakmasý öðütlenir. Ýnsanýn nasýl yeryüzüne geldiði, hangi aþamalardan geçtiði ve temel maddesinin ne olduðu sýk sýk hatýrlatýlýr. örneðin bir ayette þöyle denir:
"Sizleri Biz yarattýk, yine de tasdik etmeyecek misiniz? þimdi (rahimlere) dökmekte olduðunuz meniyi gördünüz mü? Onu sizler mi yaratýyorsunuz, yoksa yaratýcý Biz miyiz ?"
(Vakýa Suresi, 57-59)
Ýnsanýn yaratýlýþý ve bunun mucizevi özelliði, daha pek çok ayette vurgulanýr. Ancak bu vurgular arasýnda öyle bilgiler vardýr ki, bunlar 7. yüzyýlda yaþayan insanlarýn asla bilemeyeceði detaylardýr. Ýþte bunlardan bazýlarý:
1) Ýnsan, meni sývýsýnýn tamamýndan deðil, aksine çok küçük bir parçasý
ndan (spermadan) yaratýlýr.
2) Bebeðin cinsiyetini erkek belirler.
3) Ýnsan embriyosu ana rahmine adeta bir sülük gibi yapýþýr.
4) Ýnsan ana rahminde üç karanlýk bölge içinde geliþir.
Kuran'ýn indirildiði yüzyýlda da insanlar elbette doðumun temel maddesinin cinsel iliþki sonrasýnda erkekten gelen meni ile ilgili olduðunu biliyorlardý. çocuðun ortalama 9 ayda doðduðu da rahatlýkla gözlemlenen, bilmek için araþtýrma gerektirmeyen bir konu idi. Ancak yukarýda sýraladýðýmýz bilgiler o devrin insanýnýn bilgi seviyesinin çok üstündeydi. Bunlar, ancak 20. yüzyýl bilimi tarafýndan keþfedildi. Þimdi bu bilgileri sýrasýyla inceleyelim.
Meniden Bir Damla
Cinsel birleþme sýrasýnda erkekten bir kerede ortalama 250 milyon sperm atýlýr. Spermler yumurtaya varana kadar annenin vücudunda zorlu bir yolculuk geçirirler. Bu yolculukta 250 milyon spermin ancak bin kadarý yumurtaya ulaþmayý baþarýr. Beþ dakika sonra sona erecek yarýþýn sonunda yarým tuz tanesi büyüklüðündeki yumurta, spermlerden yalnýzca birini kabul edecektir. Yani insanýn özü, meninin tamamý deðil, ondan küçük bir parçadýr. Kuran'da bu gerçek þöyle açýklanmýþtýr:
"Ýnsan, ' kendi baþýna ve sorumsuz ' býrakýlacaðýný mý sanýyor? Kendisi, akýtýlan meniden bir damla su deðil miydi ?" (Kýyamet Suresi, 36-37)
Dikkat edilirse Kuran'da, insanýn meninin tamamýndan deðil, onun içinden alýnan küçük bir parçadan yapýldýðý haber verilmektedir! Bu ifadedeki özel vurgunun, ancak modern bilim tarafýndan keþfedilen bir gerçeði açýklamasý ise, ifadenin Ýlahi kaynaklý bir bilgi olduðunun delilidir.
Menideki Karýþým
Meni olarak adlandýrýlan ve spermleri taþýyan besleyici sývý, sadece spermlerden oluþmaz. Aksine meni, birbirinden farklý sývýlarýn karýþýmýndan oluþur. Bu sývýlarýn, spermin gerek duyduðu enerjiyi karþýlayacak olan þekeri bulundurmak, baz özelliðiyle ana rahminin giriþindeki asitleri nötralize etmek, spermin hareket edeceði kaygan ortamý saðlamak gibi görevleri vardýr. Ne ilginçtir ki, Kuran'da meniden söz edilirken, modern bilimin ortaya çýkardýðý bu gerçeðe de iþaret edilmekte ve meni ''karmakarýþýk'' bir sývý olarak tarif edilmektedir:
"Þüphesiz Biz insaný, karmaþýk olan bir damla sudan yarattýk. Onu deniyoruz. Bundan dolayý onu iþiten ve gören yaptýk." (Ýnsan Suresi, 2)
Bir baþka ayette ise yine meninin karýþým olduðuna iþaret edilir, insanýn ise bu karýþýmýn '' özünden '' yaratýldýðý vurgulanýr:
"O, yarattýðý herþeyi en güzel yapan ve insaný yaratmaya bir çamurdan baþlayandýr. Sonra onun soyunu bir özden, basbayaðý bir sudan yapmýþtýr." (Secde Suresi, 7-8)
Burada ''öz'' diye çevrilen Arapça ''sulala'' kelimesi, öz ya da bir þeyin en iyi kýsmý demektir. Hangi þekilde alýnýrsa alýnsýn ''bir bütünün bir kýsmý'' anlamýna gelir. Bu durum, Kuran'ýn, insanýn yaratýlýþýný en ince detayýna kadar bilen bir Ýrade'nin sözü olduðunu açýkça göstermektedir. Bu Ýrade, insaný yaratmýþ olan Allah'a aittir.
Bebeðin Cinsiyeti
Yakýn bir zamana kadar, insanlar, bebeðin cinsiyetinin anne hücreleri tarafýndan belirlendiðini sanýyorlardý. Ya da en azýndan, anne ve babadan gelen hücrelerin birlikte cinsiyet belirledikleri zannediliyordu. Ancak Kuran'da bu konuda farklý bir bilgi verilmiþ ve erkeklik ve diþiliðin, ''rahime dökülen meniden'' yaratýldýðý bildirilmiþtir:
"Rahime dökülen meniden erkek ve diþi iki çifti O yarattý..." (Necm Suresi, 45-46)
Kuran'da verilen bu bilginin doðruluðu, genetik ve mikrobiyoloji bilimlerinin geliþmesiyle birlikte bilimsel olarak da ispatlandý. Cinsiyetin tümüyle erkekten gelen sperm hücreleri tarafýndan belirlendiði, kadýnýn ise bu iþte hiçbir rolünün olmadýðý anlaþýldý. Cinsiyet belirlenmesindeki etken, kromozomlardýr. Ýnsan yapýsýný belirleyen 46 kromozomdan iki tanesi cinsiyet kromozomu olarak adlandýrýlýr. Bu iki kromozom erkekte XY, kadýnda ise XX olarak tanýmlanýr. Bunun sebebi söz konusu kromozomlarýn bu harþere benzemesidir. Y kromozomu erkeklik, X kromozomu ise kadýnlýk genlerini taþýr. Bir insanýn oluþmasý, erkek ve kadýnda çiftler halinde yer alan bu kromozomlarýn birer tanesinin birleþmesi ile baþlar. Kadýnda yumurtlama sýrasý nda ikiye ayrýlan eþey hücresinin her iki parçasý da X kromozomu taþýr. Oysa erkekte ikiye ayrýlan eþey hücresi, X ve Y kromozomlarý içeren iki farklý sperm meydana getirir. Kadýnda bulunan X kromozomu, eðer erkekteki X kromozomunu içeren spermle birleþirse doðacak bebek kýz olacaktýr. Eðer Y kromozomu içeren spermle birleþirse, bu kez doðacak çocuk erkek olur. Yani doðacak çocuðun cinsiyeti, erkekteki kromozomlardan hangisinin kadýnýn yumurtasýyla birleþeceðine baðlýdýr. Kuþkusuz genetik bilimi ortaya çýkýncaya dek, yani 20. yüzyýla kadar bunlarýn hiçbiri bilinmiyordu. Aksine pek çok kültürde, doðacak çocuðun cinsiyetinin kadýn bedeni tarafýndan belirlendiði inancý yaygýndý. Hatta bu nedenle kýz çocuk doðuran kadýnlar kýnanýrdý. Oysa Kuran'da, insanlara genlerin keþþnden 13 yüzyýl önce bu batýl inanýþý reddeden bir bilgi verilmiþ, cinsiyetin kökeninin kadýn deðil, erkekten gelen meni olduðu bildirilmiþtir.
Rahime Asýlýp Tutunan "Alak''
Kuran'ýn insanýn oluþumu hakkýnda verdiði bilgileri incelemeye devam ettiðimizde, yine çok önemli bazý bilimsel mucizelerle karþýlaþýrýz. Erkekten gelen sperm ve kadýndaki yumurta birleþtiðinde, doðacak bebeðin ilk özü de oluþmuþ olur. Biyolojide ''zigot'' olarak tanýmlanan bu tek hücre, hiç zaman yitirmeden bölünerek çoðalacak ve giderek küçük bir ''et parçasý'' haline gelecektir. Ancak zigot bu büyümesini boþlukta gerçekleþtirmez. Rahim duvarý na asýlýp tutunur. Sahip olduðu uzantýlar sayesinde topraða yerleþen kökler gibi, buraya yapýþýr. Bu bað sayesinde de, geliþimi için ihtiyaç duydu ðu maddeleri annenin vücudundan emebilir.Ýþte burada çok önemli bir Kuran mucizesi ortaya çýkmaktadýr. Allah Kuran'da, anne rahmine tutunarak geliþmeye baþlayan zigottan söz ederken, ''alak'' kelimesini kullanmaktadýr:
"Yaratan Rabbin adýyla oku. O, insaný bir ''alak''tan yarattý. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir." (Alak Suresi, 1-3)
''Alak''kelimesinin Arapça'daki anlamý ise, ''bir yere asýlýp tutunan þey'' demektir. Hattakelime asýl olarak deriye yapýþarak oradan kan emen sülükler için kullanýlýr. Kuþkusuz, anne karnýnda geliþmekte olan zigotu bu özelliðiyle tarif eden bir kelime kullaný lmasý, Kuran'ýn Alemlerin Rabbi olan Allah tarafýndan indirildiðini bir kez daha ispatlamaktadýr.
Kemiklerin Kasla Sarýlmasý
Kuran ayetlerinde haber verilen bir diðer önemli bilgi ise, insanýn anne rahmindeki oluþum aþamalarýdýr. Ayetlerde, anne karnýnda önce kemiklerin oluþtuðu, daha sonra ise kaslarýn ortaya çýkarak bu kemikleri sardýðý haber verilmektedir:
"Sonra o su damlasýný bir alak (hücre topluluðu) olarak yarattýk; ardýndan o alak'ý bir çiðnem et parçasý olarak yarattýk; daha sonra o çiðnem et parçasýný kemik olarak yarattýk;
böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir baþka yaratýþla onu inþa ettik. Yaratýcýlarýn en güzeli olan Allah, ne yücedir." (Müminun Suresi, 14)
Anne karnýndaki geliþimi inceleyen bilim dalý embriyolojidir. Ve embriyoloji alanýnda, yakýn zamana kadar kemiklerle kaslarýn birlikte ortaya çýkarak geliþtikleri sanýlmýþtýr. Bu yüzden bazý kimseler uzun bir süre bu ayetlerin bilime ters düþtüðünü iddia etmiþtir. Ancak geliþen teknoloji sayesinde yapýlan daha ileri mikroskobik incelemeler, Kuran'da bildirilenlerin eksiksiz bir þekilde doðru oldu ðunu ortaya koymuþtur. Bu mikroskobik incelemeler göstermektedir ki, anne karnýnda, tam ayetlerde tarif edildiði gibi bir geliþme gerçekleþir. önce embriyodaki kýkýrdak doku kemikleþir. Daha sonra ise kas hücreleri kemiklerin etrafýndaki dokudan seçilerek biraraya gelir ve bu kemikleri sarar. Bu durum, ''Developing Human'' yani ''Geliþen Ýnsan'' adlý bilimsel bir yayýnda þöyle tarif edilmektedir:
6. haftada kýkýrdaklaþmanýn devamý olarak ilk kemikleþme köprücük kemiðinde ortaya çýkar. 7. hafta sonunda uzun kemiklerde de kemikleþme baþlamýþtýr. Kemikler oluþmaya devam ederken kas hücreleri kemiði çevreleyen dokudan seçilerek kas kitlesini meydana getirirler. Kas dokusu bu þekilde kemi ðin etrafýnda ön ve arka kas gruplarýna ayrýþýr. Kýsacasý insanýn Kuran'da tarif edilen oluþum aþamalarý, modern embriyolojinin bulgularýyla tam bir uyum içindedir.
Bebeðin Rahimdeki üç Evresi
Kuran'da insanýn anne karnýnda üç aþamalý bir yaratýlýþla yaratýldýðý bildirilmektedir:
"... Sizi annelerinizin karýnlarýnda, üç karanlýk içinde, bir yaratýlýþtan sonra (bir baþka) yaratýlýþa (dönüþtürüp) yaratmaktadýr. Ýþte Rabbiniz olan Allah budur, mülk O'nundur.
O'ndan baþka ilah yoktur. Buna raðmen nasýl çevriliyorsunuz?" (Zümer Suresi, 6)
Dikkat edilirse, ayette, insanýn anne karnýnda, birinden diðerine farklý laþan üç ayrý evrede meydana geldiðine iþaret edilmektedir. Gerçekten de bugün modern biyoloji, bebeðin anne karnýndaki embriyolojik geliþiminin üç farklý devrede gerçekleþtiðini ortaya koymuþtur. Bugün týp fakültelerinde ders kitabý olarak okutulan bütün embriyoloji kitaplarý nda bu konu en temel bilgiler arasýnda yer alýr. örneðin, embriyoloji hakkýnda temel baþvuru kitaplarýndan biri olan ''Basic Human Embryology'' isimli kaynakta bu gerçek þöyle ifade edilmektedir: Rahimdeki hayat 3 EVREDEN oluþur; preembriyonik (ilk 2,5 hafta), embriyonik (8. haftanýn sonuna kadar), ve fetal (8. haftadan doðuma kadar). Týp dilinde ''trimester'' yani ''üç dönem'' olarak da tanýmlanan bu evreler bebeðin farklý geliþim aþamalarýný içerir. Bu üç geliþim safhasýnýn belli baþlý özellikleri kýsaca þöyledir:
- Preembriyonik evre:
Yaygýn olarak ''1. trimester'' olarak anýlan bu ilk evrede zigot bölünerek çoðalýr, bir hücre kitlesi haline geldikten sonra kendini rahim duvarýna gömer.Hücreler çoðalmaya devam ederken 3 tabaka halinde organize olurlar.
- Embriyonik evre:
''2. trimester'' olarak da tanýmlanan ikinci evre toplam 5,5 hafta sürer ve bu süre boyunca canlý ''embriyo'' olarak adlandýrýlýr. Bu evrede hücre tabakalarý ndan bedenin temel organ ve sistemleri ortaya çýkar.
- Fetal evre:
Gebeliðin ''3. trimesteri'' olarak adlandýrýlan döneme girildiðinde embriyo artýk ''fetus'' diye adlandýrýlýr. Bu dönem gebeliðin sekizinci haftasýndan itibaren baþlar ve doðuma dek sürer. Bir önceki dönemden ayýrt edici özelliði fetusun yüzü, elleri ve ayaklarýyla belirgin, insan dýþ görünümüne sahip bir canlý olmasýdýr. Dönemin baþýnda 3 cm. boyunda olmasýna raðmen tüm organlarý ortaya çýkmýþtýr. Bu dönem 30 hafta kadar sürer ve geliþme doðum haftasýna kadar devam eder.
Anne rahmindeki geliþim ile ilgili bu bilgiler, ancak modern teknolojik aletlerle yapýlan gözlemler sayesinde elde edilmiþtir. Ancak görüldüðü gibi bu bilgiler de, diðer pek çok bilimsel gerçek gibi, mucizevi bir biçimde Kuran ayetlerinde haber verilmiþtir. Ýnsanlýðýn týbbi konularda hiçbir detaylý
bilgiye sahip olmadýðý bir dönemde, Kuran'da bu derece ayrýntýlý ve doðru bilgiler verilmiþ olmasý, elbette Kuran'ýn insan sözü deðil, Allah Kelamý olduðunun açýk bir delilidir.
Kaynak
(Kur ' an Mucizeleri : Harun Yahya )
Gönderen: 18.01.2004 - 08:16
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1225 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SIVASLIIBO38 (60), ayseak (35), cetinay (54), fe_eyne (45), silverbull (44), Elif Turan (41), fiber_optic (39), faruk58 (37), _reyyan (36), sofi27 (44), nahim (51), a.aydin (45), ekrem05 (51), HaRaMeYN (47), yanliz_kurt_58 (41), okangenc (37), gezginler (44), hudanur (57), vatan06 (43), Sübhan (52), Abdullah_42 (41), termelim (60), dehaoz (53), nuraybarutcu (43), Pasa85 (39), MaviCocuk (41), tahaseyda_msn (42), msc (44), vureyka (39), kocakaga6161 (42), erdalhatipler (39), imrannur (41), clue (50), eyyupbayram81 (46), germantatlim (38), davutakgun (41), afife (44), duranhoca (57), bekr (38), Mihrisah (47), RedCougar54 (47), cadikiz (35), selcuk53 (44), karabiber (54), muhammed_cabir (42), sehmus (47), EUROPEN907 (42), mehmet aslan (47), gülkrali (65)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.94409 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.