Ey müminler! Kendinizi ve ailenizi yakýtý insanlar ve taþlar olan ateþten koruyun. Onun baþýnda acýmasýz, güçlü, Allah’ýn kendilerine verdiði emirlere karþý gelmeyen ve emrettiklerini yapan melekler vardýr. ( Tahrim: 6)
Evet, bu ilahi emir bizleri çok ciddi bir hazýrlýða davet etmekte ve bu hazýrlýðý yaparken aileyi ihmal etmemek gerektiðini de hatýrlatmaktadýr. Burada amaç, kendimizi ve ailemizi koruma altýna almaktýr. Neye karþý, Hangi tehlikeye karþý…?
Yakýtý insanlar ve taþlar olan cehennem ateþine karþý. Hem de baþýnda çok acýmasýz ve güçlü olan görevli meleklerin bulunduðu bir ateþ. O melekler ki verilen emir ve görevleri eksiksiz yerine getirirler. Bu cehennem çukuruna doðru sürüklenecek olanlarýn ne korkunç bir durumla karþýlaþacaklarýný düþünmek bile bizleri ürpertiyor.
Evet, bu ilahi ikaz, biz müminlere hatýrlatýyor ki; “Kendi canýnýzý, ailenizi, çoluk çocuðunuzu seviyorsanýz; dünyada iken alýn tedbirinizi ve cehennem ateþine karþý kuþanýn zýrhýnýzý ve kalkanýnýzý. Haydi durmayýn! Kendinizi ve ailenizi sevdiðinizi ispatlayýn. Ýman, ihlâs, amel, ilim ve takva ile kendinizi donatýnýz. Vakit varken, fýrsat elinizdeyken, daha ölmemiþken hazýrlanýn. Sakýn þeytan ve taifesine aldanýp da kendinizi ve ailenizi cehennem odunu haline getirmeyin!”
Kur’anda yapýlan ve Resulullah (s.a.v.)’ýn da defalarca tekrarladýðý bu uyarýlar karþýsýnda çok ciddi tedbirler peþinde olmamýz kaçýnýlmazdýr. Özelikle günümüz þartlarýnda çocuklar üzerinde kafa yormanýn ve Ýslam terbiyesi ile yetiþmeleri için çocuklarla birebir ilgilenmenin bir zorunluluk olduðu unutulmamalýdýr. Çünkü günümüzde çocuklarýmýz ve gençlerimiz; kendilerini küfre, kötülüðe ve sapýk yollara sürükleyecek bin bir çeþit tehlike ile karþý karþýyadýr. Özelikle olumsuz çevre þartlarý ile dalalet yollarýnýn çokluðu; çocuklarýmýzýn kiþilik yapýsýný çok ciddi biçimde tehdit etmektedir.
Evet; maymun iþtahlý, þeytan bakýþlý þer odaklarý; kurduklarý sinsi planlar ve tuzaklarla, çocuklarýmýzý ve gençlerimizi elimizden alýp cehennem yolcularý haline getirmek istemektedirler. Her taraftan hücum oklarýný gençlerimize yöneltmiþ bulunmaktadýrlar. Çocuklarýmýzý ve gençlerimizi Ýslam’dan, Ýslam terbiyesinden ve güzel ahlaktan uzaklaþtýrmak için bütün imkânlarýný seferber etmiþ durumdalar. Gazeteler, televizyonlar, internet siteleri, magazin programlarý, siyasi partiler, kültür ve eðitim adý altýnda faaliyet gösteren kurumlarý ve bir ahtapotun kollarý gibi evlerimize kadar girmeye çalýþan yapýlarý ile gençlerimizi kendi çirkef emellerine alet etmektedirler.
Mevcut durum, çocuklarýmýz için çok vahimdir. Çocuklarýmýz üzerinde oynanan bu oyunlar karþýsýnda her bilinçli anne ve babaya çok büyük iþ düþmektedir. Çocuklarýmýzý þeytan taifesinin kirli ellerinden kurtarmak ve cennet bahçesinin gülleri haline getirmek için, eðitim seferberliðine ihtiyaç vardýr. Peygamber mektebinde, Ýslam ahlaký ve terbiyesi ile eðitmek. Asr-ý Saadet dönemindeki anne babalar gibi çocuklara sahip çýkmak ve iman aþkýyla donatmak.
Rivayet edilir ki; yukarýda mealini verdiðimiz ayet nazil olunca Hz. Ömer(r.a.) Resulullah(s.a.v.)’e “Ya Rasulullah! Kendimizi ateþten koruruz. Ancak çocuklarýmýzý nasýl koruyabiliriz ?” diye sordu. Allah Rasülü (sav) söyle buyurdu: “Allah’ýn sizi nehyettiði þeylerden onlarý sakýndýrýr ve Allah’ýn size emrettiði þeyleri onlara emredersiniz. Bu þekilde onlarý korumuþ olursunuz.”
Görülüyor ki, aile fertlerini, çocuklarý korumak; onlarý Ýslami ilimlerle donatmak ve Ýslam terbiyesi ile yetiþtirmekle mümkündür. Bu konuda Enes( r.a.), Tahrim Suresi’ndeki “Ey müminler kendinizi ve ailenizi yakýtý insanlar ve taþlar olan ateþten koruyun” ayeti nazil olduðunda Resulullah(s.a.v.)’in sabah namazýna çýkarken altý ay Hz. Fatýma’nýn kapýsýna uðrayýp onlarý namaza çaðýrdýðýný bildirmektedir. Resulullah (s.a.v.)’ý önder ve örnek almasý gereken Müslümanlar için Onun uygulamalarý yegâne ölçüdür. O, bütün yoðun meþguliyetine ve iþlerinin çokluðuna raðmen çocuklarýný ihmal etmemiþ ve onlara zaman ayýrýp onlarýn talim ve terbiyeleriyle ilgilenmiþtir. Bu konuda önemli hatýrlatmalarda bulunmuþtur:
“Çocuklarýnýza gereken ikramý yapýn ve terbiyelerini güzel yapýn.” (Kütüb-i Sitte:1104)
“Bir baba çocuðuna güzel ahlaktan daha üstün bir miras býrakamaz.” ( Tirmizi, Birr-33)
“Hepiniz, bir sürünün çobaný gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduðu gibi, siz de evinizde ve emriniz altýnda olanlardan sorumlusunuz. (Yani onlarý Cehennemden korumalýsýnýz! Onlara Müslümanlýðý öðretmezseniz, mesul olursunuz.)” (Müslim)
“Çocuðu terbiye etmek tonlarla sadakadan daha sevaplýdýr.” ( Tirmizi)
Bunlara benzer birçok hatýrlatma, çocuklara ilgi ve alaka göstermenin asla ihmal edilemeyecek kadar önemli bir görev olduðunu bizlere göstermektedir. Zaten anne babanýn en asli görevi, Ýslam terbiyesi ile çocuklarýný eðitmeleridir. Çocuklar, küçük yaþta kendilerine sahip çýkacak olanlarýn yolunu takip edecek ve onlarýn kültürünü benimseyeceklerdir. Bu açýdan baþýboþ ve sahipsiz býrakýlan çocuklarýn vebali anne-babalarýna aittir. Bu durumu Resulullah(s.a.v.) þöyle beyan eder:
“Bütün çocuklar, Müslümanlýða elveriþli olarak dünyaya gelir. Daha sonra bunlarý, ana-babalarý Hýristiyan, Yahudi ve dinsiz yapar.” (Taberani)
Demek ki, anne-babasýndan Ýslam terbiyesini alamamýþ, imandan ve Salih amellerden mahrum olmuþ çocuklarýn kötü yollara düþmelerinde anne-babalarýnýn payý çoktur.
Þu unutulmamalý ki, Ýslam’a göre her fert sorumluluk sahibidir. Hiçbir Müslüman’ýn çevresinde olup bitenler karþýsýnda kayýtsýz kalma hakký ve lüksü yoktur. Bu sorumluluk görevinin en vazgeçilmez olaný da aile fertlerine sahip çýkmaktýr. Maddi açýdan ailenin ihtiyaçlarýný karþýlamak, sorumluluðu kaldýrmýþ olmaz. Zamanýnda, küçük yaþta çocuklarýna sahip çýkmayýp, onlarý manevi açýdan donatmayanlar; hem dünya hem de ahiret kayýplarýyla karþýlaþacaktýr.
Dünyevi olarak oluþacak kayýp; Ýslam terbiyesinden mahrum yetiþen çocuklarýn kendi ailelerine ve içinde yaþadýklarý topluma zarar verecek bir hale gelmeleridir. Allah korkusu, merhamet, kardeþlik, yardýmlaþma ve çalýþma hasletlerini almamýþ bir gençten kim emin ve güvende olabilir? Saldýrgan, çevresine zarar veren, saygý ve sevgiden mahrum olan bir genç, ne hallere düþecektir? Hiç düþündük mü? Hem gençlerimiz üzerinde sinsi emelleri olan, batýnýn yerli hizmetçilerinin kollarýna düþmüþ olmazlar mý?
Ahiret’te oluþacak kayýp ise belki de ebedi hüsran olacaktýr. Allah’ýn tertemiz ve günahsýz olarak bahþettiði çocuk emanetine sahip çýkmazsak hesabýmýzý nasýl vereceðiz? Evet, bu tertemiz fidanlarý korumak ve kollamak için, günah ve kötülüklerin kol gezdiði günümüz þartlarýnda elimizden ne gelir? Bu konuda sorumluluk bilinciyle düþünüp çocuklarýmýzýn kurtuluþu için bir þeyler yapamaz mýyýz?
Toplumda sýk ifade edilen, “Aðaç yaþ iken eðilir.” gerçeðini çocuklarýmýz için uygulamaya hazýr mýyýz? Onlar, o güzelim fidanlar; kendilerine uzanacak þefkat ve merhamet ellerine muhtaçlar. Bekliyorlar… Büyüklerinden, anne-babalarýndan ilgi bekliyorlar… Kendilerine sahip çýkacak olanlarý bekliyorlar… Þeytanlarýn kurmuþ olduðu tuzaklardan kendilerini kurtaracak büyüklerini bekliyorlar…
Evet, daldýðýmýz þu dünya meþguliyetlerinden baþýmýzý kaldýrýp, hakikat kulaðýmýzý açarsak; arþa kadar yükselen gençlerin ve çocuklarýn feryadýna þahit olacaðýz. Halet-i Ruhiyeleri bizlere adeta þunu haykýrmaktadýr: “ Ey anneler..! Ey babalar..! Ne olur, içine düþtüðümüz bataklýðý ve tuzaklarý görün..! Bize acýyýn da, bizleri bu fitne ortamýndan kurtarýn...! Ne olur bize biraz zaman ayýrýn..! Bizi içinde bulunduðumuz boþluktan ve bunalýmlardan kurtarýn..! Bize rabbimizi, yaratýcýmýzý tanýtýn..! O’nun üzerimizdeki nimetleri ve rahmetini anlatýn..! Ýmandaki lezzeti ve hazzý anlatýn..! Bize kainatýn efendisi olan Resulullah(s.a.v.)’ý tanýtýn..! O Resulullah(s.a.v.)’ýn kutlu mesajýný anlatýn..! O Peygamber’in kendi dönemindeki çocuklara ve gençlere gösterdiði sevgi ve þefkati bize yansýtýn ki; sahte kurtarýcýlarý terk edelim..!”
Kalb gözüyle, kalb kulaðýyla gençlerin mana âlemindeki hallerini tefekkür edersek, bu feryatlarý fark edecek ve onlara yardým elimizi uzatmamýz gerektiðini daha iyi idrak edeceðiz. Bu bize bir þeyleri fark etmemizi ve çocuklarýmýza sahip çýkmamýzý saðlayacaktýr.
Vicdan muhasebesini yaparsak; tehlikenin farkýnda olacak ve çocuklarýmýzý þeytanlara yem olmaktan kurtarmýþ olacaðýz. Dünya siyasetine yön vermek isteyenlerin hedef oklarýnýn muhatabý olan gençlerimize ve çocuklarýmýza sahip olmak, sorumluluðumuzun gereðidir.
Gelin hep beraber ihmal ettiðimiz çocuk ve gençlerimize tekrar kucaðýmýzý açalým. Onlara olan sevgimizi ispatlayalým. Onlarý þeytani oyun ve tuzaklardan koruyalým. Ýslam’ýn güzellikleriyle onlarý tanýþtýralým. Kur’an pýnarýndan onlarýn susuzluðunu giderelim. Tek önder ve tek lider Muhammed (s.a.v.) ile tanýþtýralým. Evlerimizi; dedikodu, kavga, kargaþa, moda, eðlence mekâný olmaktan çýkarýp Kur’an, ilim, irfan ve muhabbet mektebine dönüþtürelim. Evlerimize ve ailemize dadanacak þeytanlara; Ýslam ahlakýyla, Ýslam hakikatiyle öyle þamar indirelim ki hakkýn batýla galibiyetine þahit olalým.
Ve Ýslam toplumunun geleceðinin teminatý olacak çocuklarýmýzýn Ýslam ahlaký ve terbiyesi ile yetiþmeleri için topyekûn seferberlik ilan edelim. Para, iþ, aþ, eþya ve makamdan daha kýymetli olan çocuklarýmýzý ihmal etmeyelim. Dünya ve ahiret yatýrýmý çocuklarýmýzý ýslah etmek için bunu yapalým. Çocuklarýmýzý ve gençlerimizi, Ýslam ve Kur’an hizmetine adayalým. Salih bir nesil yetiþtirmede yarýþ edelim…
Allah, Salih bir topluluk oluþturmada gençlerimizi öncüler kýlsýn. Salih evlatlar yetiþtirmede anne-babalara muvaffakiyetler nasip etsin.