"Þüphesiz namaz, dinin direðidir. Kim onu dosdoðru kýlarsa dinini ayakta tutmuþ ve kim onu terk ederse dinini yýkmýþ olur." musibetlerin en büyüðü, kabahatlerin ve ayýplarýn en kötüsü, namazý hafife almak, cuma namazýný ve cemaati terk etmektir. Öyle ki, Allah (c.c.) namaz ile dereceleri yükseltmiþ. kötülükleri örtmüþtür. Yer ve gök ehli o namazla Allah'a kulluk ederler. Namazý hiç bir Müslüman terk etmez ve dünyasý onu namazdan alýkoymaz. Ancak þekavet'i çok olan, günahý büyük olan, ticaretinde zarar eden ve bu zarardan piþmanlýk duymayanlar müstesnâ... Namazý ter eden kimse Allah'ýn gazabýna uðramýþtýr ve (inkar ederek terk eden) Ýslam'ýn dýþýnda ölür. Cehennem onun barýnaðý kýzgýn ateþ onun azap yeri ve son duraðýdýr. O, Allah katýnda lanetlenmiþtir. Onun yerinden ve göðünden kovulmuþtur.

Hz. Ali (r.a.) rivayet olunmuþtur: Resûlullah'ýn (s.a.v.) þöyle dediðini iþittim:"Namazý terk eden, onu kýlmayan mü'min kullar için Allah (c.c.) alnýna -Bu Allah'ýn rahmetinden çýkmýþtýr- yazar. Ben ondan beriyim. Kul bir farzý terk ederse ismi cehennem kapýsýna yazýlýr."

Hz. Ömer b. Hattab ve Ebû Hureyre'den (r.a.) rivayet edilen baþka bir hadis-i Þerifte; sonunda buyurdu ki: Cibril bana geldi ve oku dedi. Ne okuyayým? dedim. Dedi ki: (Kur'an'dan þu ayeti oku): "sonra bu peygamberlerle salih kimselerin arkalarýndan öyle kötü bir nesil geldi ki , namazý býraktýlar, þehvetlerine uydular. Bunlar cehennemdeki 'gayya' vadisini boylayacaklardýr. (Meryem Suresi, 59) Ya Cibril dedim, benden sonra ümmetim namazý terk mi edecek? Evet dedi. Ahir zamanda ümmetinden bir kýsým insanlar gelecek. Namazý terk ederler, vakitleri tehir ederler, þehvete tabi olurlar, para onlarýn yanýnda namazdan daha hayýrlýdýr. "Çok esirgeyici nezdinde ahd edilmiþ olanlardan baþkalarý þefaat -hakkýna- mâlik olamayacaklardýr. (Meryem suresi, 87.) Ayetinin tefsirinde Rasulullah'ýn (s.a.v.) buyurdu ki: O ahidden murat beþ vakit namazdýr.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: Cenabý hak kullarý üzerine tevhidden sonra namazdan daha sevgili hiçbir þeyi farz kýlmadý. Eðer namazdan baþka Allah'a daha sevgili bir þey olsaydý, melekler kendisine onunla ibadet ederlerdi. Onlarýn kimi rükuda kimi secdede, kimi de kýyamdadýr. Denilir ki: semada namaz kýlan melekler rahmanýn hizmetkarý diye isimlendirilirler. Ve bununla diðer meleklere övünürler.

Ebü'd-Derda (r.a.) dedi: Allah'ýn hayýrlý kullarý güneþi, ayý ve gölgeyi Allah'ý anmak -yani namaz- için gözetirler. Rivayet edilir ki: kýyamet gününde kula ilk sorulacak þey namazdýr. Eðer namazý tam bulunursa diðer amelleri kabul edilecek, eðer eksik bulunursa diðer amelleri de reddedilecektir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Ebû Hüreyre'ye buyurdu ki: "Ey Eba Hüreyre, ehline namazý emret. Þüphesiz Allah (c.c.) beklemediðin bir cihetten sana rýzýk gönderir. "Bunun delili þu ayet-i kerimedir: "Ey Resulüm, ehline ve ümmetine namazý emret. Kendin de ona sebat ile devam eyle. Biz senden rýzýk istemiyoruz. Seni biz rýzýklandýrýrýz. Güzel akýbet takva sahiplerinindir." (Sure-i Taha, 132) Ata el-Horasani der ki: yeryüzünün her hangi bir bölgesinde Allah'a secde eden hiçbir kul yoktur ki; kýyamet gününde, o yer , ona þehadet etmesin ve öldüðü gün aðlamasýn.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: "kim kasdet namazý terk ederse, Muhammed'in (s.a.v.) zimmeti ondan uzak olur. " ve yine (s.a.v.) buyurdu ki: "Beþ vakit namazý Allah (c.c.) kullarýna farz kýldý. Kim onlarý vaktinde eda ederse kýyamet gününde kendisi için nur ve (burhan) olur. Kim onlarý terk ederse Firavun ve Hâmân ile haþr olunur."

Uzun bir hadiste: Cebrail (a.s.) Peygamber Efendimize (a.s.v.) geldi ve dedi: "Ey muhammed! Allah, namazý terk edenin orucunu, sadakasýný, haccýný, amelini ve zekatýný kabul etmiyor. Namazý kasten terk eden Tevrat'ta, Ýncil'de, Zebur'da ve Kuran'da lanetlenmiþtir. Namazý terk edenin üzerine her gün ve gece bin lanet ve gazap iner. Melekler onu yedi kat semadan lanetler. Ya Muhammed namazý terk edenin senden yana nasibi yoktur, þefaatine nail olamaz. O senin ümmetinden de deðildir. Ya Muhammed! Namazý terk eden kimse hastalandýðýnda ziyaret olunmaz, cenazesine gidilmez, selam verilmez, onunla yenilmez-içilmez, arkadaþlýk edilmez oturulmaz, onun dini de yoktur. Ona emanet olunmaz, onun Allah'ýn rahmetinden nasibi de yoktur. O cehennemin dibinde münafýklarla beraberdir. Namazý terk edenin azabý iki misli arttýrýlýr. Kýyamet güne elleri boynunda kelepçeli olarak gelir. Melekler ona vururlar, cehennemin kapýlarý açýlýr, ok gibi oradan içeri girer de cehennemin dibinde Karun ve Haman'ýn yanýna tepesi üstü düþer. Namazý terk eden kimseye, aðzýna kaldýrdýðý lokma der ki: Allah sana lanet etsin, ey Allah'ýn düþmaný! Onun rýzkýný yiyorsun da farzlarýný eda etmiyorsun. Namazý terk eden kimseden vücudundaki elbise kurtulmak ister ve der ki: Þayet rabbim beni senin emrinin altýna vermeseydi senden kaçardým. Namazý terk eden, evinden çýkýnca ev der ki: Allah sana seferinde dost olmasýn, senin izinden kimse gelmesin ve ehline de sað salim meyesin. Namazý terk eden, hayatýnda da öldükten sonra lanetlenmiþtir. Namazý (inkaren) terk eden Yahudi olarak ölür, Hýristiyan olarak haþrolur (yargýlanýr)."

Sahih bir hadiste varid olduðu üzere:"muhakkak sen bilen ve ilmiyle amel etmeyen kimselere dahilsin çünkü þeriat ahkamýndan bir þey bilen fakat onunla amel etmeyen ve onu baþkalarýna öðretmeyen herkes, ilmiyle amel etmeyenler grubuna dahildir. "

Zira namaz kazananlarýn ganimetidir. Cennetle müjdelenenlerin zaferidir. Salih zahitlerin rahatýdýr. Hidayete eren bahtiyarýn adetidir. Aþýklarýn en iyi teselli kaynaðýdýr. Yüce ariflerin ganimetidir. Ýlmiyle amil olanlarýn merhemidir. Onlarý hiçbir meþguliyet namazdan alýkoymaz.

Salatü selam, peygamberlerin en þereflisi Efendimiz Hz. Muhammet ve Onun âl ve ashabýna olsun. Hamd, âlemlerin rabbý olan Allah'adýr.

* Ahmet Bin Zeyni Dahlan'ýn "Namaz Dinin Direðidir" adlý kitabýndan özetlenerek alýnmýþtýr.