0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Yüce Allah Muhammed Aleyhisselamı Bütün İnsanlara ve Cinlere Göndermiştir

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
alkan373 su an offline alkan373  
Yüce Allah Muhammed Aleyhisselamı Bütün İnsanlara ve Cinlere Göndermiştir
7 Mesaj
Bilinmesi gerek hakikatlerden biri de, þaný yüce olan Allah, sevgili peygamberi Muhammed Aleyhisselamý bütün insanlara ve cinlere göndermiþtir. Bunun için insanlardan ve cinlerden hiçbir fert yoktur ki, onu uymaktan ve itaat etmekten uzak kalsýn. Uzak kalsýn da Allah'ýn rýzasýný kazansýn.



Demek ki, bir insanýn tek görevi, onun getirdiði þeriata hiç itirazsýz “evet kabul ediyorum” demektir.



Bir kimse, delil olduðu halde, ona, Allah Resulüne itaat etmezse, hiç þüphe yok ki böyle biri kafir olur.



Ýster cin isterse de insan olsun, kendini bu kötü sonuçtan kurtaramaz.



Allah'ýn Resulü iki yönlü, cepheli bir Resuldür. Bütün insanlara ve cinlere Resul olarak gönderilmiþtir. Bu hususda bütün Müslümanlar ittifak halindedirler.



Alemlere rahmet olarak gönderilen Allah'ýn Resulü, arkadaþlarýyla birlikte Taif seferinden dönerken, Nahle'de bulunduðu bir sabah namazý vaktinde, cinlerden bir taife gelip namaza durmuþ ve okuduðu Kur'an ayetlerini huþu ve teslimiyet içinde dinlemiþti. Ondan sonra kendi cinslerinin yanýna vardýklarýnda, onlara dinledikleri gerçekleri anlatmýþlar ve Müslüman olmalarýný istemiþlerdi kendi kavimlerinden.



Þaný yüce olan Allah, bu olayý þu ayetleriyle Allah Resulüna bildirmiþti mealen:



“Hatýrla o zamaný ki, cinlerden bir taifeyi Kur'aný dinlemeleri için sana göndermiþtik. Onlar Kur'an dinlemeye hazýrlanýnca, birbirlerine “Susun, dinleyin!” dediler. Dinlemek tamamlanýnca, kavimlerini eðri yolun felaketlerinden korumak için korkutmaya dönmüþlerdi. Onlarýn yanýna varýnca; “Ey kavmimiz!” demiþlerdi. Biz, Musa'dan sonra indirilmiþ olan, evvelki kitaplarý tastik edici, hakka ve dosdoðru olan yola ileten bir kitap dinledik. Ey kavmimiz! Allah'ýn davetçisine koþun ve ona iman edin ki, Allah da sizin kusurlarýnýzý baðýþlasýn, sizi açýklýk bir azabdan korusun. Kim Allah'ýn davetçisi koþmazsa, yeryüzünde kaçacak bir yer bulamaz kendine Allah'dan baþka yardýmcýlarý da yoktur. Onlar apaçýk bir sapýklýk içindedirler.” (Ahkaf: 29-32)



Þaný yüce olan Allah, sonra þu ayetleri inzal buyurdu:



“De ki; “Bana vahyolundu” Cinden bir cemaat bana kulak verip” biz ne güzel bir Kur'an dinledik, ki o, doðru yola götürür. Biz de ona iman ettik ve rabbimize hiçbir þeyi ortak koþmayacaðýz. Rabbimizin þaný yücelerden yücedir. O ne bir zevce ne de bir evlat edinmiþtir, hakikat þudur ki, içimizden bir takým beyinsizler Allah'a karþý ileri geri söz söylüyormuþ. Biz ise insanlarýn da cinlerin de, Allah'a karþý yalan söylemediklerini sanýyorduk. Gerçekten þu da var ki, insanlardan bazý kimseler, cinlerden bazý kiþilere sýðýnýyor. Demek ki, bu suretle onlarýn azgýnlýklarýný arttýrmýþlar.” (Cin: 1-6).



Din bilginlerinin çok açýk sözlerine göre, insanlar içinden cinlere sýðýnanlar, insanlarýn en aþaðýlýk insanlarýdýr. Ýlk Müslümanlarýn büyüklerinden bazýlarý buyurmuþtur ki:



“Ýnsanlar bir vadiye indikleri zaman” “kavmimizin sefihlerinin þerrinden bu vadinin büyüðüne sýðýnýrým!” diyerek cinlere sýðýnýrlardý. Ne zaman ki insanlar cinlere sýðýnýp onlardan meded umdular, o sýðýnýlan cinler de kafirlik ve azgýnlýklarýný artýrdýlar.



Nitekim þaný yüce Allah bu durum hakkýnda mealen þöyle buyurmaktadýr:



“Gerçekten de insanlardan bazý kimseler, cinlerden bazý kiþilere sýðýnýyor onlar da onlarýn azgýnlýklarýný attýrýyorlardý. Onlar da aynen sizin gibi, Allah'ýn insanlardan bir kimseyi tekrar diriltemiyeceðini zannetmiþlerdi. Cin devamla; “Biz gökyüzüne eriþmeyi isterdik. Onu sert ve geçilmez bekçilerle, meþaleler ve alevlerle dolu bulduk. Bir orada, duracak yerlerde oturup kulak verirdik. Artýk her kim kulak vermek isterse, kendisini gözetleyen bir ateþ þulesini bulur.” (Cin: 6-9)



Bir baþka ayette mealen þöyle buyrulmaktadýr:



“Kur'aný þeytanlar indirmedi. Bu onlara hem yakýþmaz, hem de onlar buna güç yettiremezler. Þüphe yok ki onlar, meleklerin sözünü iþitmekten kesin suretle azledilmiþlerdir.” (Þuara: 210-212)



“Cin devamla; “Bilmiyoruz, yeryüzündekilere fenalýk eriþmesi mi istenildi, yoksa rableri onlara iyilik mi getirmek istedi. Aramýzda salih ve dürüst olanlar da var. Biz çok çeþitli yollar, tarikatler tutmuþtuk.” (Cin: 10-11)



Yukarda mealini gördüðümüz ayeti celile, cinlerin çeþitli mezheb ve yollarda, tarikatlarda bulunduðunu haber veriyor bize.



Nitekim din bilginlerimiz bu ayete dayanarak, cinler arasýnda, Müslüman, putperest, Yahudi, Hýristiyan, suni ve bid'atçý kimselerin bulunduðunu açýklamýþlardýr.



Cinler Kur'aný dinledikleri zaman Resulü Ekrem efendimize iman ettiler. Ýbni Mesud'dan rivayet olunan sahih bir hadisde þöyle buyrulmaktadýr:



“Allah'ýn Resulü cinlere, “Rahman” suresini okumuþtu. “Þimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz?” mealindeki ayete gelince, cinler aralarýnda þöyle dediler:



“Rabbimiz, senin nimetlerinden hiçbirini yalanlamayýz. Sana sonsuz hamdlar!”



Bunu söyledikten sonra efendimizin etrafýnda toplandýlar ve Allah'ýn Resulüne, kendileri ve hayvanlarý için neyin azýk olacaðýný, sordular.



Resulü Ekrem efendimiz cevap verdiler:



“Üzerine Allah'ýn ismi okunarak boðazlanan bir hayvan kemiðini kendiniz için en uygun bir gýda olarak bulacaksýnýz. Hayvanlarýnýzýn azýðý ise, deve ve koyun tezeðidir.”



Resulü Ekrem efendimiz bir hadislerinde þöyle buyurmuþlardýr:



“Bu iki þeyle, yani kemik ve tezekle istinca (temizlenme) etmeyin. Çünkü bunlar cin kardeþlerinizin azýðýdýr.”



Bu konudaki yasak Resulü Ekrem efendimizden çeþitli yollarla bizlere ulaþmýþtýr.



Din bilginleri bunlarla temizlenmenin yasak olduðunu, bu hadise dayanmýþ ve demiþlerdir ki:



“Cinlerin ve hayvanlarýnýn gýdasý olan þeylerle temizlenmeye kalkmak yasak olunca, insanlarýn ve hayvanlarýn gýdasý olan yiyecek ve otlarla temizlenmenin de yasak olacaðý doðaldýr.”



Resulü Ekrem Efendimiz, insanlarýn ve cinlerin hepsine, Allah'dan Resul olarak gelmiþtir. Bu durum onu, cinlerle ve hayvanlarla konuþmuþ olan Süleyman'dan daha üstün yapmaktadýr. Çünkü, cinler Hz. Süleyman'ýn hükümdar oluþu sebebiyle onun hükmü altýna girmiþlerdi. Halbuki bizim efendimize ise, sadece Resul olduðu için, emirlerini dinlediler ve yerine getirdiler onun Allah'dan getirdiði þeriatý…



O Allah'ýn kulu ve Resulüdür. Onun için melik ve nebi olan herkesten üstündür.



Cinlerden kafir olanlarýn cehenneme gideceði naslarla sabit olmuþtur.



Mümin olanlarýna gelince, Ýslam büyüklerinin ekseriyetine göre, bunlar da týpký mümin insanlar gibi cennete gireceklerdir. Yine bilginlerin ittifaka yakýn bir çoðunluðuna göre, Resul ve nebiler hem insanlar arasýndan seçilmiþlerdir. Cinlerin içinden böyle bir elçi gelmemiþtir. Ancak, efendimizin tebligatýný duyup kendi kavmi arasýnda yayan cinler, nezir görevini yerine getirmiþ olacaðýndan, bunlar “Nezrullah” demek caiz olur. Bu konuda geniþ malûmat vermenin yeri burasý deðildir. Burada cinlerden bahsetmemizin sebebi, cinlerin insanlarla beraber, çeþitli hallerde bulunduðunu açýklamaktadýr.



Ýnsanlardan biri, cinlere, ancak Allah'ýn ve Resulünün emrettiði þeyi emrederse, bunu insanlara da aynen emreder demektir. Böyleleri Allah'ýn yüksek dostlarýdýr. Onlar gerçekten de, bu halleri içinde, Allah Resulünün halifesi ve temsilcisidirler. Cinleri mubah olan iþlerde kullanan bu Allah dostlarý, elbette ki insanlarý da mubah yollarda eðitip kullanacaktýr.



Bir kimse, insanlarý haramdan meneder, helali emrederse ve bu yolda insanlarý eðitir ve iþler yaptýrýrsa, insanlarýn üzerinde gerçek bir hükümdar gibi olur. Bu kimse, Allah dostlarýndan biri ise eðer, genel velilik derecesi içinde sayýlýr, Allah'ýn en yakýnýnda bulunan velilerden olmaz. Allah'ýn kulu ve Resulü sýfatýna sahip olan nebilere nispet edilirse, ayný zamanda hükümdar olan bir nebinin durumu gibidir onun durumu.



Yani hükümdar - Nebi ile Kul - Resul arasýndaki fark neyse, bunlarýn arasýnda fark da aynýdýr.



Cinler üzerinde hüküm yürüten bir kimse, þayet onlarý Allah ve Resulünün yasak ettiði;



- þirk koþmak,



- masum bir kimseyi öldürmek,



- sevmediði kimseleri hastalandýrmak,



- insanlarý unutkanlýða itmek ve fahiþe bir kadýn temin etmek gibi iþlerde kullanýrsa, þüphesiz düþmanlýk konusunda, onlarýn yardýmýna talib olan bir zalim durumuna düþer.



Þayet küfür kokan iþlerinde onlardan yardým isterse, bu sefer de kafir olur isteyen.



Yasak edilmiþ, haram kýlýnmýþ þeylerden herhangi birini iþleyebilmek için onlardan yardým isteyen biri muhakkak ki asi ve günahkar olur.



Þayet cehaletinden ötürü bir insan cinlerden, din hususunda bir yardým isterse, mesela, hacca götürmek ve saire gibi, doðruluktan ayrýlmýþ cinlerin aldatmasýna teslim olmuþ duruma düþer. Bu durumda cinlerden yardým isteyenlerin bir çoðu, yardým istediklerinin cin olduðunu bile bilmezler.



Bunlar Allah dostlarýnýn, bazý adet dýþý harika hallere sahip olduklarýný iþitmiþler ve inanmýþlardýr. Baþkaca hiçbir þeyi bilmemektedirler. Rahmani haller ile þeytani halleri birbirinden ayýracak bilgiye sahip deðildirler. Kur'an ölçüsünü bilmeyen kiþileri þeytan kolayca aldatýr ve kendi inançlarýnda kullanýr.



Örnek vermek istersek þayet; bir kimse, yýldýzlara veya putlara tapýnan bir kimseyse, þeytanlar, bu tapýnmasýndan fayda göreceði inancýný daima onun kalbine sokmaya bakarlar. Artýk onun tek amacý, bu putlar, hangi hükümdar, hangi nebi, hangi veli adýna yapýlmýþsa, onlarýn þefaat ve yardýmýnýn bunlar vasýtasýyla olacaðýna inanmýþtýr. Sanýr ki bu kiþi, puta deðil temsil ettiði þeye müracaat etmektedir. Puttan deðil, sembolü olduðu þeyden istemektedir.



Þaný çok Yüce Allah, böylelerinin halini mealen þöyle belirtiyor:



“Hatýrla o günü ki, Allah onlarýn hepsini mahþerde toplayacak ve sonra meleklerine; -bunlar mý size tapýyordu?” diye soracak. Melekler de; “Seni tenzih ederiz! Bizim sevgilimiz ve dostumuz sadece sensin, onlar deðil! Belki de onlar þeytanýn cinlerine tapardýlar. Çoðu da onlara inanmýþtý.” diye cevap verecekler.” (Sebe: 40-41)



Bundan ötürüdür ki, aya, güneþe, yýldýzlara secde edenler, bunlara secde edip tapýnmak istediklerinde, þeytanlar hemen bunlara yaklaþýrlar. Öyle ki yapýlan secdeler kendilerinden yana olsun.



Bundan dolayýdýr ki, þeytanlar, insanlara sevdikleri ve baðlandýklarý insanlarýn suretinde gelir. Þayet bu gelen kimse bir Nasrani olup, mesela, hangi Nasrani azizine baðlýysa, þeytan o aziz suretine girerek Nasrani'nin yanýna gelir. Þayet Müslüman biri ise, ve Müslümanlarýn büyüklerinden sanarak hakkýnda çok iyi niyetler beslediði bir þeyden medet umup yardým isterse, þeytan, derhal o þeyhin suretinde çýkar bu kiþinin karþýsýna...



Hasýlý hangi dinden veya puttan yana olursan ol, Allah'dan baþka kimden meded bekliyorsun, þeytan o meded beklediðinin suretinde karþýsýna dikilir.



Þayet kendisinden yardým istenen þeyh, Ýslam dininin inceliklerini biliyorsa, bu þeyhe, kendisinden meded bekleyenlere, onun kýlýðýnda gittiklerini de açýklamazlar þeyhe. Þayet þeyh, Ýslam þeriatý bilgilerinden yoksun biri ise, þeytan kendisinden yardým isteyenlerin söz ve dileklerinden bahseder. Þeyh'in adamlarý da, þeyhlerinin þeytandan aldýðý haberi büyük bir keramet sayar ve büsbütün baðlanýr teslim olur þeyhine.



Bu gibi olaylarýn kahramanlarý olan þeyhlerin bazýlarý derler ki:



“Cinler bana su yahut cam gibi berrak bir þeyler gösteriyor. Ve bana duyurulmasý istenen þey, bu duru þey içinde aynen iþittiriliyor. Ben de böylece aldýðým haberleri insanlara aktarýyorum. Adamlarýmdan biri, benden yardým isteyecek oldu mu, onun söylediklerini bana, benim söylediklerimi de ona ulaþtýrýr bu cinler.”



Kendisinde harika haller görülen bir çok þeyh, bunlarýn hallerinin hakikatini bilmeyenler tarafýndan yalanlanýp:



“Siz bu harikalarý, çakmak taþýna, portakal limon kabuðuna ve hayvani yaðlara nasýl ateþ gizlidir, ayný ona benzer bir biçimde sahihsiniz ve yapýyorsunuz” dediði zaman; onlar hayret ederek derler ki:



“Vallahi biz bu saydýðýnýz hileli þeylerden hiçbir þey bilmeyiz!”



Bu durumlardan haberi olan biri de onlara;



“Evet siz bu hallerde doðrusunuz, fakat bu gibi haller þeytanidir” diye hatýrlatacak olsa, kendisine ancak tevbe etmek nasib edilen, bunu kabul eder ve durumundan döner. Çünkü böyle birine hak teblið edilmiþ, o da bu doðruyu kabul etmiþtir.



Çünkü, bu gibi þeriata aykýrý haller kendisine apaçýk gösterilen bir kiþi, þayet hala eski durumuna devam etmek isterse, artýk onu hiçbir þey Allah'ýn gazabýndan kurtaramaz.







Doðruyu, mutlak doðruyu sadece þaný Yüce Allah bilir.



Dönüþ de yalnýz O'nadýr.



Þefaatýna nail olmamýz için vesile olan Resulü Ekrem Efendimize selat ve selam olsun.



Onun yakýn arkadaþlarýna, muhacir ve Ensar'a ve bütün yolundan gidenlere Allah'ýn rahmeti gani gani yaðsýn! Amin!...
Gönderen: 28.10.2007 - 19:26
Bu Mesaji Bildir   alkan373 üyenin diger mesajlarini ara alkan373 üyenin Profiline bak alkan373 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1288 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65484 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.