0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » OSMANLI TARİHİ ve MEDENİYYETİ » Şeyhülislam

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
vehbi70 su an offline vehbi70  
Şeyhülislam
919 Mesaj -

Þeyhülislam
En yüksek dereceli müftî. Fetvâ müessesesinin baþkaný. Ulemânýn reisi. Kendisine sorulan dînî meseleler ve suâlleri fetvâ ile çözüme kavuþturan kimse.
Ýslâmiyetin ilk yýllarýnda fetvâ iþlerine bizzat Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem bakarlardý. Peygamberimizin vefâtýndan sonra dört halîfe devrinde Ýslâmiyetin yayýlmasý ve sýnýrlarýn geniþlemesi sebebiyle iþler çoðaldý. Bu yüzden halîfeler fetvâ iþlerine bakacak kimseler tâyin ettiler. Bunlara önce müftî, Hicrî dördüncü asýrdan sonra da þeyhülislâm denildi. Fetvâ iþlerinin âlimlere verilmesi durumu, Emevî, Abbâsî ve Selçuklular zamânýnda da sürdürüldü.

Osmanlýlarda fetvâ vermekle vazîfeli ilk zât, Osman Gâzinin kayýnpederi Þeyh Edebâlî dir. Onun vefâtý ile talebesi Dursun Fakih, Osmanlýlara müftî (þeyhülislâm) olmuþtur. Devletin kuruluþ devirlerinde müftîlik-kâdýlýk ve müderrisliðin ayný þahýsta toplandýðý oldu. Meselâ Hýzýr Bey ve Molla Hüsrev hem kâdý hem de müftî idiler.

Osmanlýlarda ilmiye sýnýfýna dâhil olan müftîlere reîs-ül-ülemâ ve müftî-yül-enâm gibi ünvânlar da verilmiþti. Yavuz Sultan Selim Han zamânýnda (1512-1520) þeyhülislâmdan Ahmed ibni Kemâl Paþaya Müftî-yüs-sekaleyn (insan ve cinlere fetvâ veren) ünvâný verilmiþti. Kânûnî Sultan Süleymân Han zamânýna (1520-1566) kadar þeyhülislâmlýk tevcihinde uyulmasý zarûrî bir kânun yokken, Ebüssü ûd Efendinin hazýrladýðý bir düstûr (kânun)la Rumeli kazaskerliðinden sonra terfî edilen bir makam hâline geldi. Pek nâdir olarak Anadolu kazaskerlerinden de þeyhülislâmlar görüldü.

Yine bu devirden (1574) îtibâren, þeyhülislâmlar ilmiye sýnýfýnýn baþkaný oldu ve bütün kâdýlar, müftîler ve müderrisler onun emrine verildi.

Þeyhülislâmlarý bizzât pâdiþâh tâyin ederdi. Þeyhülislâmlýða getirilen zâtý, saraydan gelen on beþ kadar görevli evinden alarak Paþa kapýsýna, sadrâzama götürürlerdi. Oradan saraya gelip pâdiþâh huzûruna çýkarlardý. Pâdiþâh, dîne ve ilme duyduðu saygýdan dolayý þeyhülislâm adayýný ayakta karþýlardý. Sonra, namzede, kendisini þeyhülislâm tâyin edeceðini söylerdi. O da kabul ederse þeyhülislâmlara mahsus ferve-i beydâ denilen beyâz çuhaya kaplý erkân samur kürk giydirmek sûretiyle tâyin muâmelesini yapar ve ayný sûretle onunla berâber huzurda bulunan sadrâzama da samur hil at giydirir ve avdetlerine müsâde ederlerdi.

Bu sûretle saraydan çýkan sadrâzamla þeyhülislâm alayla at baþý berâber Bâbýâlîye gelirler, bir müddet oturup; kahve, þerbet, gülsuyu ve buhur ikrâm edilir ve bu sýrada Bâbýâlîdeki hükûmet erkâný þeyhülislâmý tebrik ederlerdi.

1826 yýlýna kadar þeyhülislâmlarýn müstakil dâireleri yoktu. Kendi evlerinde veya uygun bir konakta vazîfelerini yerine getirirlerdi. Sultan Ýkinci Mahmûd Hanýn yeniçeri ocaðýný kaldýrmasýndan sonra, Süleymâniye Câmii yakýnýndaki Aðakapýsý, þeyhülislâmlara dâimî ikâmet olarak verildi. Burasý þeyhülislâm kapýsý olarak meþhur oldu. 1836 dan îtibâren bu binâya kazaskerlerle Ýstanbul kâdýsý da nakledildi.

Þeyhülislâmlar, dîvân-ý hümâyûn âzâsý olmamakla berâber, dînî bir meselenin halli veya düzeltilmesi gerektiðinde dîvâna dâvet edilir ve görüþleri alýnýrdý. Yine harp ve sulhe karar verilebilmesi için þeyhülislâmýn tasdîki gerekirdi. Seferlerde pâdiþâh nerede bulunursa, þeyhülislâmlar da orada bulunur, çadýrlarýnýn önüne vezirler gibi üç tuð dikilirdi. Fakat sadrâzamýn serdâr-ý ekrem olduðu seferlere þeyhülislâm katýlmazdý.

Þeyhülislâmlarýn en önemli vazîfesi fetvâ vermekti. Çünkü bunlar en büyük müftî kabul edilirdi.

Þeyhülislâmlarýn; çuhadar, telhisçi, kethüdâ ve sâire gibi maiyetinden baþka, baþlarýnda fetvâ emîni bulunan ve pek mühim bir dâire olan fetvâ kalemi vardý. Bu dâirede müsevvid, mübeyyiz, mukâbeleci, kâtip, mühürdâr ve müvezziler bulunurdu. Fýkýh, yâni Ýslâm hukûkuna iyice vukûfu olanlardan tâyin edilmesi îcâb eden fetvâ emîni, fetvâ kaleminin baþta gelen âmiriydi. Bu zât, istenilen fetvâyý mûteber fýkýh kitaplarýndan bulur ve bunun maiyetinde olan yirmi kadar kâtip de fetvâlarý kâðýda geçirirlerdi. Daha sonra bu, fetvâ emîni tarafýndan görülür ve mübeyyiz tarafýndan beyâza çekilerek, þeyhülislâma takdim olunurdu. Þeyhülislâm bunu tedkik eder, ta lik kýrmasý denilen kendi el yazýsýyla cevap kýsmýný imzâlardý. Bundan sonra müvezzî isimli memur bu fetvâyý mahalline verirdi.

Fetvâ, herhangi bir þeyin (umûmî ve husûsî, dînî veya hukûkîgöz kırpma Ýslâmiyete uygun olup olmadýðýný bildirmek demekti. Umûmî hukûka (Hukûk-ý umûmiyeye) âit fetvâlarýn alýnmasý hükûmete âitti. Bunlar da harp îlâný, sulh akdi, askerî kânun tebdili, ýslâhât icrâsý, gayr-i müslim tebeanýn isyâný, þakâvette bulunanlarýn (âsîlerin) katli gibi fetvâlardý. Husûsî hukûka (Hukûk-ý husûsiyyeye) dâir olan fetvâlar, dokuz parmak uzunluðunda ve dört parmak geniþliðinde bir kâðýda ince harflerle yazýlýrdý. Meselenin az ve çok, ehemmiyetine göre, verilecek cevap kýsaca; vardýr veya yoktur, olur veya olmaz, gelir veya gelmez, meþrûdur veya meþrû deðildir, câizdir veya câiz deðildir þeklinde olurdu. Bâzan da verilen cevap îzâh edilirdi. Fetvâlar, Hanefî mezhebi imâmlarýnýn kavillerine (ictihâdlarýna) göre verilirdi.

Þeyhülislâm dâiresinde bulunan kethüdâ, þeyhülislâmýn siyâsî ve iktisâdî iþlerinde ve þeyhülislâmýn nezâretinde bulunan vakýf muâmelelerinde onun vekîli olup, nâmýna hareket ederdi.

Telhisçi, þeyhülislâmýn hükûmet nezdindeki memuru olup, dînî iþlere ve kânunlara âit muâmelelerde hükûmetle temas ederdi. Þeyhülislâmýn müderrisleri tâyinleri ve diðer hususlar bunun vâsýtasýyla ve reîsülküttâbýn delâletiyle vezîriâzama arz olunurdu.

Mektupçu, þeyhülislâmýn dîvân efendisi veya mühürdâr, þimdiki ismiyle yazý iþleri müdürüydü. Meþîhattan (þeyhülislâmlýk makâmýndan) çýkan yazýlar, tâyin rüûsu ve beratlarýyla icâzetnâmelerin yazýldýðý dâireden bu sorumluydu. Þeyhülislâmýn mührü de mühürdârda bulunurdu.

Osmanlý donanmasýnýn Haliç ten denize çýkmak zamâný gelince, reîsülküttâb efendi vâsýtasýyla dâvet edilen þeyhülislâm Yalý köþküne gelir ve pâdiþâhla berâber teþyî merâsiminde bulunurdu. Ayrýca þehzâde ve sultan hanýmlarýn doðumlarý münâsebetiyle yapýlan tebriklerde, sultanlarýn niþan ve nikâh merâsiminde þeyhülislâmlar da bulunur ve sultanýn nikâhýný kýyarlardý. Pâdiþâh ve þehzâde vefâtlarýnda da bunlarýn cenâze namazlarýný þeyhülislâmlar kýldýrýrdý.

Osmanlý târihinde sadrâzam olmak için tahsil aranmazdý. Fakat þeyhülislâm olmak hattâ bunun ilk basamaðý olan kâdýlýk, müftîlik ve müderrislik için bile, medreselerin en yükseðini bitirmiþ olmak gerekirdi. Bu durum, þeyhülislâmlýða verilen deðeri gösterdiðinden önemlidir. Osmanlý þeyhülislâmlarýndan bir kýsmý verilen fetvâlarý toplamýþ ve kitap hâline getirmiþlerdir. Bunlardan bâzýlarý basýlmýþ, basýlmayanlar da muhâfaza edilmiþtir.

Osmanlý Devletinin kuruluþundan îtibâren görülen þeyhülislâmlýk makâmý, cumhûriyetin îlânýndan sonra kaldýrýlmýþtýr.


Gönderen: 01.09.2006 - 13:09
Bu Mesaji Bildir   vehbi70 üyenin diger mesajlarini ara vehbi70 üyenin Profiline bak vehbi70 üyeye özel mesaj gönder vehbi70 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1390 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bahar61 (48), ebrar22 (52), muzo 02 (53), abdulberr (57), Sakarya5461 (54), canan85 (39), Abdulkadir056 (27), Alaaddin_E (51), betus86 (38), zeynepcik (41), halebi (40), ammarh. (58), hatice gönül (39), karamurad (57), erens (42), ZeYD-CaN (37), pazarci (40), bkaya85 (39), can38 ()
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.64211 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.