| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1275 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 23. Aralık 2024 - 00:56

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » İSLAM'DA İLK HEMŞİRE KİMDİR ?

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
Konu icon    İSLAM'DA İLK HEMŞİRE KİMDİR ?
1463 Mesaj -

KÝMDÝR:



Rufeyde bint-i Sa'd el-Eslemiyye (r.anhâgöz kırpma, Ýslâm'da ilk hemþire haným sahâbîdir. Hazrec kabilesinin boylarýndan olan Benî Eslem'dendir.Rufeyde (r.anhâgöz kırpma Yesrib'de doðmuþ ve hicretten önce orada yaþamýþtýr. Âilesi Benî Eslem'in ilk Müslüman olanlarýndandýr.


RUFEYDE (r.anhâgöz kırpma'NIN ÝSLAMLA TANIÞMASI:





Rufeyde (r.anhâgöz kırpma da Ýslâm Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.) gelmeden önce diðerleri gibi puta tapanlardan idi.Onun Ýslâmiyet'le tanýþmasý þu þekilde olmuþtur:
Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'nýn eþi Abdullât geçimini hurma satarak saðlayan birisi idi. Hurma satmak için Mekke'ye gittiðinde Mekke halkýnýn sokaklarda, pazarda yeni bir din ve yeni bir peygamberden bahsettiklerini gördü. Ortaya çýkan bu yeni din Abdullât'ýn çok ilgisini çekti. Geri döndüðünde bu yeni dinden eþi Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'ya da bahsetti. Rufeyde (r.anhâgöz kırpma kendi inançlarýna ters düþen bu dini ilk önce tepkiyle karþýladý. Çünkü baþta babasý olmak üzere tüm âilesi putlarla çok alâkalý ve falcýlýkla uðraþan kimselerdi.
Abdullât baþtan beri putlara ve fala karþý inancý zayýf ve bunlara sürekli eleþtiriler yönelten birisiydi. Bu yüzden Ýslâm'ý çok mantýklý ve kendisine yakýn buldu. Çok sevdiði eþi Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'nýn da kendisiyle ayný þeyleri paylaþmasýný istedi. Zamanla Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'nýn kalbinde bir yumuþama oldu ve Ýslâm dini artýk ona da çok mantýklý gelmeye baþladý. Bunun üzerine bu yeni din hakkýnda daha ayrýntýlý bilgi edinmek için Yesrib pazarýna Mus'ab bin Umeyr (r.a.)'ýn yanýna gittiler.
Abdullât Mus'ab'a: "Günaydýn Mekkeli okutucu Mus'ab bin Umeyr! dedi.
Mus'ab tatlý bir gülümsemeyle: "Yesribli kardeþim, dediðin senin için de olsun... Bundan daha hayýrlý ve daha bereketli bir selama ne dersin kardeþim?" dedi.
Abdullât: "Hangi selam ey Mus'ab?" diye sordu.
Mus'ab (r.a.): "Kardeþim! Þöyle dersin: 'Es-selâmu aleyke ve rahmetullâhi ve berakâtuhû' dedi.
Abdullât: "Selam, rahmet, bereket, ne güzel selam ve ne güzel sevgi ve dostluk!" dedi.
Mus'ab (r.a.): "Kardeþim! Bu bize sevgiyi, dostluðu ve güzel konuþmayý öðreten dinimiz Ýslâm'ýn selamýdýr." dedi ve böylelikle Rufeyde (r.anhâgöz kırpma ve Abdullât, dinimizde ilk olarak selamlaþmanýn güzelliðini ve önemini öðrendiler.
Mus'ab (r.a.), Rufeyde (r.anhâgöz kırpma ve eþi Abdullât'a Ýslâm dininin güzelliklerinden bahsetmeye devam etti. Rufeyde (r.anhâgöz kırpma bu konuþmalarý sükut içerisinde dinledikten sonra kendi mesleði olan saðlýkla ilgili sorular sormaya baþladý.
Rufeyde (r.anhâgöz kırpma Mus'ab'a þu soruyu yöneltti: "Ýslâm'da bizim týp ve tedaviyle uðraþmamýz uygun mudur?" dedi.
Mus'ab (r.a.) Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'nýn sorusuna karþýlýk þu cevabý verdi: "Bu en yüce, en soylu ve insanlara en faydalý meslek ve görevdir. Ýslâm bu soylu ve þerefli mesleði hurafelerden ve batýl olan þeylerden arýndýrmak için gelmiþtir." dedi.
Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'nýn duymuþ olduðu bu cevap onu çok etkiledi.
Rufeyde (r.anhâgöz kırpma ve eþi Abdullât'ýn bundan sonraki sorularý Ýslâm'a nasýl gireriz yönünde oldu ve kelime-i þehâdet getirerek Müslüman oldular.
Abdullât kalbini kelime-i þehâdetle putlardan arýndýrdýktan sonra 'Lât'un kulu' anlamýna gelen 'Abdullât' ismi yerine 'Allah'ýn kulu' anlamýna gelen 'Abdullah' ismini aldý. Daha sonra Abdullah (r.a.) bir müþrik tarafýndan þehit edilmiþtir.


HEMÞÝRELÝÐÝ:




Ýslâm, Medine'de güçlenince Rufeyde (r.anhâgöz kırpma kendini baba mesleði olan saðlýkçýlýða adadý. Barýþ zamanýnda hasta olan Müslümanlarý tedavi etmekle uðraþýrdý. Bu sebeple Rasûlullah (s.a.v.)'in mescidinin yanýna hastalara bakmak için çadýr kurmuþtur.(1)
Rasûlullah (s.a.v.) düþmanlarla savaþa baþlayýnca Rufeyde (r.anhâgöz kırpma Bedir, Uhud, Hendek, Hayber ve diðer savaþlara yaralýlara ilk yardým ve onlarý tedavi etmek suretiyle katýldý.
Hendek Savaþý'nda kabileler Medine'yi kuþattýklarýnda Rufeyde (r.anhâgöz kırpma çadýrýný savaþ alanýnýn yakýnýna kurdu. Siyer kitaplarý yüce Sahâbî Sa'd bin Muâz (r.a.)'in koluna bir ok battýðýnda Rasûlullah (s.a.v.)'in ilk müdahalenin yapýlmasý için onun Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'nýn çadýrýna götürülmesini emrettiðini, Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'nýn oku çýkarýp, kanamayý durdurduðunu ve onu tedaviye baþladýðýný yazarlar. Rasûlullah (s.a.v.) o gün birkaç defa Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'nýn çadýrýndaki yaralý Sahâbî'ye uðramýþ ve ona: "Geceyi nasýl geçirdin, gününü nasýl geçirdin?" diye sormuþtu.
Hz. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyuruyor: "Kim bir hastaya veya bir din kardeþine Allah rýzasý için ziyarette bulunursa bir münadi ona nida eder: '(Dünyada ve âhirette) iyi olasýn, (âhiret yolculuðun da) iyi olsun.' (Bu davranýþla) cennette bir ev hazýrladýn." der.(2)



RUFEYDE (r.anhâgöz kırpma HAYBER'DE:





Hayber Savaþý'nda Rasûlullah (s.a.v.)'in ordusu harekete hazýrlanýrken Rufeyde (r.anhâgöz kırpma kalabalýk bir Haným Sahâbî topluluðunun baþýnda gelip, onlara ilk yardým ve tedavi teknikleri hakkýnda talim yaptýrdý. Onlar savaþa katýlmak için Rasûlullah (s.a.v.)'den þu þekilde izin istemiþlerdi:
"Ey Allah'ýn Rasûl'ü! Biz de seninle birlikte Hayber'e gitmek istiyoruz." Hz. Rasûlullah (s.a.v.) de onlara: "Allah'ýn bereketi üzere!" diye cevap vermiþtir.(3)
Bu savaþta saðlýk iþleri ile uðraþan birlik büyük yararlýklar göstermiþtir. Bu birlikte yer alan kadýnlar büyük gayret sarf etmiþlerdir. Bu sebeple Rasûlullah (s.a.v.), Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'ya kýlýcý ve atýyla dövüþen savaþ erine verdiði kadar ganimetten pay ayýrmýþtý. Yine o kadýnlardan üstün durumda olanlara bir þeref gerdanlýðý vermiþ ve onu mübarek eliyle boyunlarýna takmýþtý...



ÝLK HASTANEYÝ KURDU: :





Rufeyde (r.a.), sýradan bir hasta bakýcý hemþire deðildi. Devrin tedavi usullerine vâkýf, bilgili bir hatun idiEnsarlý Rufeyde (r.anhâgöz kırpma, bütün insanlýk tarihinde eðitim görmüþ hemþirelerin idare ettiði "Seyyar Sahra Hastanesi"ni kuran ilk kiþidir. Rasûlullah (s.a.v.), Ashâbý'ndan birisi yaralandýðý zaman; "Ýlk tedavisini yapmasý için onu Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'nýn çadýrýna taþýyýn, ben de onu sýk sýk ziyaret edebileyim." diyordu.(4)
Hz. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyuruyor:
"Kim güzel bir þekilde abdest alýr, Müslüman kardeþine, sevap düþüncesiyle hasta ziyaretinde bulunursa cehennemden yetmiþ yýllýk yürüme mesafesi uzaklaþtýrýlýr." agla



RUFEYDE (r.anhâgöz kırpma'NIN ÇADIRI:





Onun cihadý ilk yardým ve tedaviyle kalmamýþtýr. Onun geniþ sosyal faaliyetleri de vardý. Rufeyde (r.anhâgöz kırpma gerek fakir, gerek yetim, gerek çalýþamayacak þekilde olan bütün yardýma muhtaç olanlara hizmete kendini adamýþtý.
O Müslümanlarýn yetim kalan çocuklarýnýn bakým ve gözetimiyle uðraþýyordu.
Hz. Peygamber (s.a.v.) devrindeki ilk yardým çadýrý "Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'nýn çadýrý" diye meþhur olmuþtu. Yine Ýslâm tarihi Rufeyde (r.anhâgöz kırpma'ya Ýslâm'ýn ilk hemþiresi ismini verme kararý almýþtýr. Devrimizde bizim, hatýrasýný ve çalýþmalarýný yaþatmak için Ýslâm dünyasýndaki her saðlýk enstitüsüne Rufeyde (r.anhâgöz kırpma adýný koymaya ne kadar çok hakkýmýz var.


Faydalanýlan Eserler:
Ýslâm'da Ýlk Hemþire Haným Sahabi, Dr. Ahmet Þevki El-Fencûrî
Kaynakça:
1. Ýbn-i Ýshak
2. Kütüb-i Sitte, c.13, s.50.
3. Sîretü Ýbn-i Hiþâm, c.3, s.341.
4. Tabakât Ýbn-i Sa'd, c.8; Üsdü'l-Ðâbe, c.2, s.373.
5. Kütüb-i Sitte, c.13, s.49.

ALINTIDIR...




Mesaj 1 kez düzenlendi. En son maksat kelam olsun tarafından, 10.05.2008 - 17:23 tarihinde.
Gönderen: 10.05.2008 - 17:19
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1275 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.78212 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.