| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1402 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 26. Aralık 2024 - 05:14

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Kurana Karşı Bizim Davranışımız.................

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
Kurana Karşı Bizim Davranışımız.................
1463 Mesaj -
Ey Müslüman kardeþlerim! Dünya için bir talih eseri mi diyelim, bir Ýlâhi nimet mi diyelim, müslümanlarýn elinde bulunan Kur'an-ý Ke­rim'in tamamen Allah Kelâmý olarak mahfuz kalmýþ olmasý ve her ce­þit tahrifattan, deðiþtirmelerden pâk ve temiz bulunmasýdýr. Hak Te­âla'nýn kendi Hak Resulû'na (as) vahy ile göndermiþ olduðu kelam. aynen, harfi harfine, noktasý noktasýna, herekesi herekesine, hiç bir deðiþikliðe ve bozulmaða maruz kalmadan, biz müslümanlarýn eli­ne ulaþmýþtýr. Fakat dünyada þimdiki zamanda ve hatta bundan ev­velki çaðlarda da bir hayli talihsiz ve nasibsiz müslümanlar vardýr ve gelip geçmiþlerdir. Bu müslümanlar Allah'ýn kelâmýný aynen kelimesi kelimesine, hiç bir deðiþikliðe maruz kalmadan, ellerine geçirmiþler­dir. Ellerinde bulunan bu kitabýn binlerce, saymakla bitmeyen, haddi hesabý olmayan nimet ve bereketinden de mahrum kalmýþlardýr.

Kur'an-ý Kerim, kendilerine þunun için gönderilmiþtir ki, bu kitabý oku­sunlar, anlasýnlar bu kitabýn bildirdiði gösterdiði yoldan gitsinler bu kitabýn isteði üzerine amel eylesinler, iþlerini buna göre tanzim kýlsýn­lar, yaþayýþ yollarýný buna göre çizsinler yaþayýþlarýnýn her sahasýnda bu kitabý önder bilip, buna göre iþlerini düzene koysunlar. Kur'an-ý Ke­rim, müslümanlara kuvvet ve kudret vermek için. müslümanlarý yük­seltmek için gelmiþtir. Kur'an-ý Kerim, insan ferdlerini yer yüzünde Hakk'ýn hakiki halifesi kýlmýþtýr. Tarih de þahiddir ki bu halifeler Kur'an'ýn gösterdiði hidayet yolunu tutup gittikleri müddetçe, hakikaten dünyanýn önderliðini, dünyanýn rehberliðini dünya milletlerinin yöne­ticiliðini ellerinde bulundurmamalardý. Fakat ne yazýk ki, þimdi Kur'an-ý Kerim'i ellerinde bulunduranlar için aþaðýda söyleyeceðimiz hu­suslardan baþka bir iþe yaramamaktadýr.

Kur'an, bu kitabý, evin bir rafýna, bir köþesinde yüksek­çe bir yere yerleþtirirler, yahut da cüz' içine koyup da bir ta­rafa asarlar ki, cinler periler, kötü ruhlar gelip de evi basma­sýnlar, ev halkýna kötülük etmesinler. Yani cinler ve bunun gi­bi nesnelerden korunmak için kullanýlýr. Yahut da Kur'an-ý Kerim'in âyet-i celilelerini bir kâðýda yazýp boyunlarýna asarlar, veya safranla yahut da benzeri kâselere yazýp yýkayýp içerler. Veya, ne dendiðini ne söylendiðini hiç de bilmeden, hiç anlamadan, bir kaç ayet, bir kaç cüz' ezberlerler, papaðan gibi anlamadan tekrar tekrar okurlar da geçerler ve bundan da sevap kazandýklarýný anlarlar. Bunlarý ve bu gibi þeylerin hepsini de yaparlar, hepsine de inanýrlar; ancak þuna inanmak istemezler ki Kur'an-ý Kerim, hayatta ve yaþayýþta bir örnek, bir hidayet rehberi olsun diye gönderilmiþtir!

Bu bedbaht kimseler þunu da sormazlar ve sormak külfetine de katlanmak islemezler ki, acaba kendilerinin inançlarý, akideleri neler olmalýdýr ve nelere inan­malarý lâzým geliyor? Kendilerinin tutmuþ olduklarý iþler, ameller nedir ve neler olmalýdýr? Kendilerinin ahlâký, davranýþlarý nelerdir ve neler olmasý icab eder? Alýþ veriþleri nasýldýr? Ne durumdadýr? Dostluk ve­ya düþmanlýk hususunda Hak Teâla'nýn göstermiþ bulunduðu yoldan mý giderler, yoksa kendi bildiklerini mi okurlar? Yine þunu da bilmezler ve öðrenmek istemezler ki bunlarýn diðer Hak kullarýna ve kendi nefislerine karþý vazife ve haklarý nelerdir? Acaba, bunlar bu haklarý hakkýyla ödeyebiliyorlar mý? Bu vazifelerini yerine getiriyorlar mý? Düþünürler mi ki, acaba kendileri için hak nedir? Batýl nedir? itaat et­mek boyun eðmek ne demektir? Ýtaatsiz olmak boyun kaçýrmak da ne­dir? Þunu da yine bilmezler ve bilmek de islemezler ki bizim kimlerle yakýnlýðýmýz olmalýdýr? Kimlerden uzak kalmamýz icab eder? Bizim dostlarýmýz kimlerdir? Düþmanlarýmýz da yine kimlerdir? Bizim için hürmet ve izzet, kuvvet ve kudret elde eylemek zorunda neler yap­mak gerekir? Mezellete düþmemize, alçak duruma geçmemize sebep nedir ve nelerdir. Bizim menfaatimiz nelerden ibarettir. Zararlarýmý­zýn sebebleri ise nelerdir? Bu saydýklarýmýzýn hepsinin cevabýný, müslümanlar bir zamanlar Kur'an-ý Kerim'den arayýp da bulurlardý? Ne ya­zýk ki. þimdi, bu kitabý býrakmýþlardýr kendi keyiflerine tabi olmuþlardýr.

Bu kadar da deðil, kâfir ve müþrik, sapýklarýn yolunu tutmuþlar, þaþýr­mýþlarýn, garazkar kimselerin peþine takýlmýþlardýr, kendi nefislerinin þeytanýna uymuþlardýr, yukarýdaki lüzumlu sorularýn cevaplarýný nefislerindeki bu þeytandan sorup öðreniyorlar, bu Þeytan'ýn gösterdiði yo­lu tutup, o yoldan yürüyorlar. Bunun için Hakk'ý bir tarafa býrakýp, Batýlýn peþine takýlmýþlardýr. Sonuç bunun hükmünce hareket ediyor­lardýr. Ýþte bunun neticesi de þu olmuþtur, görüyoruz: Hindistan'ýn hâlini, Çin'i, Cava'yý Filistin ve Suriye'yi, El-Cezayir ve Fas'ý ve diðer ül­keleri. Ýþte her tarafta da yapýlanlarýn cezasý meydanda.

Kur'an-ý Ke­rim, hayýr kaynaðýdýr. Sizin için istediðiniz gibi dilediðiniz gibi hayýr bereket ihsan eder. Siz de bu Mübarek kitabý alýp, yok bilmem cinle­ri perileri, gul yabanileri kaçýrmak için, yahut da sýtmaya yakalanmýþ bulunan kimsenin sýtmasýný durdurmak yolunda veya herhangi bir þekilde adliyede bir davayý kazanmak, yahut da resmi makamlarda bir iþ elde eylemek, ve yine, üç kuruþluk bir dairede iki para maaþla iþ elde eylemek babýnda kullanmaða kalkarsýnýz? Bu muazzam Kur'­an-ý Kerim'i böyle deðersiz, ucuz, ehemmiyetsiz aþaðýlýk ve alçak is­teklere âlet kýlarsýnýz? Eðer bir kimse hakikatle inanarak yer yüzü­nün hakimiyetini, arþ-ý Ýlâhiye kadar, ulaþmaðý Kur'an-t Kerim'den dilemiþ olsa, ve dileðini anlayarak bilerek samimiyetle hakkiyle yapa­bilse mutlaka elde edecektir diyebiliriz. Siz ne yapýyorsunuz. Kendi kabýnýza sýðdýrabildiðiniz kadar, koca denizden bir kaç damla su is­temektesiniz. Halbuki, siz böyle su istemesinin yolunu usulünü bilse­niz ve hakkýyla bunu isteseniz Deniz sizin için, nehirler ve ýrmaklar dolusu dahi vermeðe hazýrdýr.

Muhterem Kardeþlerim. Biz müslümanlar arasýnda, Allahü Teâla'nýn bu kitabýna karþý yapýlan zulüm ve haksýzlýklar, gülünecek kadar acayip ve þaþýlacak kadar garibedir. Baþka bir kimsenin böyle yap­týðýný uzaktan görürsek, katýla katýla güler, göbeðimiz çatlayýncaya kadar da kendimizi gülmekten alý koyamayýz. Adamcaðýzýn bu halini görünce hemen «Delirmiþtir, týmarhaneye gitmesi icab eder» demek­ten de kendimizi alýkoyamayýz. Þimdi söyleyin bakalým. Bir hekim hastasýna bir ilaç reçetesi yazýp verdi. Bu reçetede yazýlý ilâçlarý kullanacaksýn diye de bildirdi. Bu adam ne yapacak. Reçeteyi, yeþil paçavraya sarýp, muþambaya tutacak boynuna mý asacak? Ya­hut da reçeteyi safranlý suda yýkayacak yýkanan suyu mu içecek? Þimdi siz böyle yapan kimseye ne diyeceksiniz? Acaba siz böyle biri­sini görürseniz onun bu hâline gülmeyecek misiniz? Siz böyle bir kim­seye, «Ahmak», Budala, Anlamaz, Avanak demez misiniz? Þimdi ge­lelim bakalým biz ne yapýyoruz?

Hekimlerin hekimi, en büyük hekim bizim hastalýklarýmýzýn nelerden ibaret olduðunu bilmiþtir, keþf etmiþ­tir, kendi þifa ve rahmeti ile bizler için eþsiz ve paha biçilmez bir ilâç reçetesi göndermiþtir, bu ilâç reçetesine göre hareket edeceksiniz, buna göre davranýþlarýnýzý ayarlayacaksýnýz o zaman ancak sizin has­talýðýnýz geçer þifa bulursunuz, diye de buyurmuþtur, bakýnýz bizim yaptýðýmýz bu iþlere gülmezler mi? Kahkaha atmazlar mý? Biz de kal­kýp, bu ilâç reçetesindeki ilâcý kullanmak yerine, reçeteyi beze, mum­lu muþambaya tutarak boynumuza asmýþýz veya yýkayýp da elde edilen suyu reçetedeki ilâç yerine içmeðe kalkmýþýz. Yani reçetede ya­zýlan ilâcý kullanmýyoruz. Þimdi bize gülerler mi, gülmezler mi?



Mevdudi ..........................
Gönderen: 29.10.2007 - 20:52
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1402 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bahar61 (48), ebrar22 (52), muzo 02 (53), abdulberr (57), Sakarya5461 (54), canan85 (39), Abdulkadir056 (27), Alaaddin_E (51), betus86 (38), zeynepcik (41), halebi (40), ammarh. (58), hatice gönül (39), karamurad (57), erens (42), ZeYD-CaN (37), pazarci (40), bkaya85 (39), can38 ()
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.68128 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.