| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1703 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 14. Kasım 2024 - 07:13

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » DINLER ARASINDA DİYALOG NE DEMEKTIR

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Bergamali su an offline Bergamali  
DINLER ARASINDA DİYALOG NE DEMEKTIR
18 Mesaj -
BENIM HÝÝÝÇ KABULLENEMEDIÐIM ÞEYLERDEAN BÝRÝDA BENÝM PEYGAMBERIMÝ KABUL ETMEYEN DÝNÝMÝ KABUL ETMEYAN EHLÝ KÝTABIN SAPMIÞLARÝ ÝLE DÝYALOG YALANÝDIR. ZATEN BUNÝ ÇÝKARANLARDA MÜSLÜMANLAR DEÐÝLDIR.AÞAÐÝDA VERDIÐIM YAZÝ BUNÝ ÇOK DAHA ÝYÝ ANLATACAK SIZE.OYLE SANÝYÝM.

Alıntı
KÜFRÜ HOÞ GÖREN,
DÝNÝNE VE VATANINA ÝHANET EDEN
SAHTE KAHRAMANLAR

Ey hoþgörücüler! Bu alçaklarý kabul ettirebilmek, hoþ gösterebilmek için
her türlü küfrü icat ettiniz, Âyet-i kerime ve Hadis-i þerif'leri inkâr ettiniz, kendinizi onlardan kabul ettiniz.
Þimdi anlaþýlmýþ oldu ki siz de bu alçaklýða ortaksýnýz.
Bunlarýn kalleþliðinin zararýný yine kendileri görecek. Bu millet aptal deðil!





Yukarýdaki izahlar ve ifþaatlar göstermektedir ki bugünkü kilise Hazret-i Ýsa ve onun getirdiði hak din ile hiç bir alakasý olmayan, kendi kurumunu ve din adamlarýný putlaþtýrmýþ, insanlýða vahþet ve kötülük taþýyan bir kurumdur.

Halbuki Ýsa Aleyhisselâm Allah-u Teâlâ'nýn dinini, hak din "Ýslâm"ý teblið etmiþti. Bu din Adem Aleyhisselâm'dan beri bütün peygamberlerin teblið ettiði dindir.

Ýslâm'ý bilmeyen kimselerin Ýsa Aleyhisselâm'ýn "Hýristiyanlýk" adý altýnda ayrý bir din getirdiðini zannetmeleri kesinlikle doðru deðildir.

Ýslâm bütün peygamberlerin dinidir.

"'Dine baðlý kalýn ve dinde ayrýlýða düþmeyin.' diye Nuh'a tavsiye ettiðini, sana vahyettiðimizi, Ýbrahim'e, Musa'ya, Ýsa'ya tavsiye ettiðimizi Allah size de din kýldý." (Þûrâ: 13)

Nitekim Kur'an-ý kerim'de bütün peygamberlerin ümmetleri "Müslüman" ismi ile vasýflandýrýlmýþlardýr.

"Ýbrahim ne yahudi ne de hýristiyandý. Fakat o Allah'ý bir tanýyan dosdoðru bir müslümandý." (Âl-i imran: 67)

Musa Aleyhisselâm kavmine þöyle söylemiþti:

"Ey kavmim! Eðer siz gerçekten Allah'a inanýyorsanýz ve O'na teslim olmuþ müslümanlar iseniz, O'na güvenin." (Yunus: 84)

Ýsa Aleyhisselâm Ýslâm peygamberidir, ümmeti de müslümandýr. Nitekim Havariler de Ýsa Aleyhisselâm'a þöyle söylemiþlerdi:

"Biziz Allah'ýn yardýmcýlarý, Allah'a inandýk, (sen de ey Ýsa!) þahit ol ki biz müslümanlarýz." (Âl-i imran: 52)

Ýsa Aleyhisselâm bugünkü hýristiyanlarýn deðil, müslümanlarýn peygamberidir. Nitekim Rahip Bahira, Selman-ý Farisî gibi onun samimi takipçileri Resulullah Aleyhisselâm'ý beklemiþler. Zaman-ý saâdete eriþenler ise iman etmiþlerdir.

Diðer bir husus da bugünkü "Hýristiyan" ismini Allah-u Teâlâ vermemiþtir. Bu ismi Ýsa Aleyhisselâm da vermiþ deðildir. Bu ismi onlar kendi kendilerine takmýþtýr:

"'Biz Hýristiyanýz' diyenlerden de söz almýþtýk." (Mâide: 14)

Bu ilâhi beyanda: "Hýristiyanlardan" ifadesi yerine: "Biz hýristiyanýz diyenlerden." ifadesinin kullanýlmasýnýn sebebi; bu ismi onlarýn kendi kendilerine verdiklerine iþaret etmek içindir.

Allah-u Teâlâ "Allah'ýn yardýmcýlarý" mânâsýna gelen "Nasârâ" (hýristiyan) ismini vermemiþ; onlar bu iddiada bulunarak kendilerine "Nasârâ" (hýristiyan) demiþlerdir. Ýslâm çizgisinden ayrýlmýþlar kendilerine ayrý bir isim yakýþtýrmýþlardýr. Resullullah'a iman etmedikleri için de küfürde kalmýþlardýr.

Nasýl ki bugünkü Ýslâm dininin bölücüleri ayrý bir isimle ortaya çýkmýþlarsa, Ýsâ Aleyhisselâm'ýn yolundan çýkanlar da kendilerine ayrý bir isim yakýþtýrmýþlardýr.

Binaenaleyh Ýsa Aleyhisselâm müslümandýr. Ýndiði zaman müslümanlarýn arasýna inecek ve hýristiyanlarýn küfrü ile mücadele edecektir.

Görüldüðü gibi bu papazlar yeni bir din kurdular, sahte bir yol edindiler, Hazret-i Allah'a þirk koþtular, ona oðul isnad ettiler, böylece kâfir oldular.

Bu yüzden Allah-u Teâlâ dinini yenileyecek bir peygamber, son peygamber Muhammed Aleyhisselâm'ý gönderdi. O, Ýsa aleyhisselâm'ýn Allah katýndaki deðerini inananlara duyurdu, insanlara bütün peygamberlerin dini olan Ýslâm'ý teblið etti.

Ne var ki insanlar kiliselerin yaptýðý gibi hak dinden saparak fýrkalara ayrýldýlar.

"Doðrusu kitaplýlar kendi dinlerinde yetmiþiki fýrkaya ayrýldýlar. Bu ümmet ise yetmiþüç fýrkaya bölünecektir. Biri hariç diðerleri cehennemliktir." (Ahmed bin Hanbel)

Bu Hadis-i þerif delilince hak dinden sapan fýrkalar yahudilerde, hýristiyanlarda olduðu gibi ümmet-i Muhammed içerisinde de türedi. Yahudilerin ve hýristiyanlarýn sýrat-ý müstakim üzere olan inananlarý zaten son peygamberi bekliyorlardý. Geldiðini görünce iman ettiler. Yahudi alimi Abdullah bin Selâm ya da hýristiyan rahiplerin iþaretleri ile Medine'ye gelen Selman-ý Fârisi Hazretleri gibi. Diðer fýrkalar Resulullah Aleyhisselâm'a iman etmediler. Küfrü imana tercih ettiler.

"De ki: "Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramýzda eþit bir kelimeye geliniz. Allah'tan baþkasýna tapmayalým. O'na hiçbir þeyi ortak koþmayalým. Allah'ý býrakýp da kimimiz kimimizi ilâhlaþtýrmasýn." Eðer onlar yine yüz çevirirlerse: "Þâhit olun ki, biz müslümanlarýz." deyin." (Âl-i imran: 64)

Hýristiyanlarýn büyük kýsmý Âyet-i kerime'deki davete icabet etmeyerek, þirk ve küfürde kaldýlar, Allah-u Teâlâ'nýn davetinden yüz çevirdiler.

Bugünkü Hýristiyanlarýn hak din ile hiçbir alakasý yoktur.

Ýsa Aleyhisselâm ümmeti arasýnda olduðu gibi; Ýslâm dininde, Resulullah Aleyhisselâm'ýn ümmetinde de Ýslâm dininden ayrýlan fýrkalar türedi.

Bu "Küfrü hoþgörücüler", bu izah ettiðimiz hakikatleri, Âyet-i kerime'leri, Hadis-i þerif'leri, 1400 yýldýr gelen Ýslâm âlimlerinin öðretilerini hiçe saydýlar. Hýristiyan ve yahudilerin küfrünü hoþ gördüler. "Onlar da hak din" demeye baþladýlar.

Böylece bugünkü vahþet ve dalaletin mücessem bir temsilcisi olan kilisenin, vatikanýn, papanýn ayaðýna gidip "Sizin misyonunuzun bir parçasý olmak için geldim" diyerek bu küfür ve insanlýk suçlularýnýn önderlerinin eteklerine yüz sürdüler.

Ýþte bunlarýn hýristiyanlardan hiç bir farký yoktur. Ýyi bilin ki ha papa, ha bu hoþgörücü! Hiç bir fark yoktur. Zaten hemen her konuþmasýnda aramýzda bir fark yok diye ilan etmektedirler. Bu durumdan gocunduklarý da yoktur.

Bunlarýn durumunu biz biliyoruz. Siz de bilin diye bu izahlarý yapýyoruz.

Bu sahte kahramanlara, bu sahte kahramanlarýn yolundan giden Avrupa sevdalýlarýna, Papa ülkemize gelsin diye sevindirik olan emanet sahiplerine aldanmayýn.

Bunlar bu küfürde ortaktýr.

Siz bu küfre ortak olmayýn.

•

Bu küfrün ortaklarýnýn içyüzünü anlattýðýmýz Mart 2006 tarihli dergimizde yayýnlanan hakikatleri teberrüken buraya alýyoruz:

Allah-u Teâlâ Resulullah Aleyhisselâm hakkýnda Âyet-i kerime'sinde:

"Allah'a çaðýran (Muhammed'e) uyun ve ona iman edin ki Allah da sizin günahlarýnýzý baðýþlasýn ve sizi can yakýcý azaptan korusun." (Ahkâf: 31)

Buyuruyor.

Fetullah Gülen þöyle söylüyor:

"Herkes kelime-i tevhidi esas alarak çevresine bakýþýný yeniden gözden geçirmeli ve ýslâh etmelidir. Hatta kelime-i tevhidin ikinci bölümünü yani Muhammed Allah'ýn resulüdür kýsmýný söylemeksizin sadece ilk kýsmýný ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakýþýyla bakmalýdýr." (Küresel Barýþa Doðru: 131. sh)

Bu söz küfürdür. Peygamber Aleyhisselâm Efendimiz'i inkârdýr.

Oysa insan Allah-u Teâlâ'ya iman edip Resulullah Aleyhisselâm'a iman etmedikçe hiçbir zaman iman sahibi olmaz.

"Kim Allah'ýn indirdiði hükümlerle hüküm vermezse iþte onlar kâfirlerdir." (Mâide: 44)

Bunlara bu nazarla bakýn!

•

Allah-u Teâlâ Resulullah Aleyhisselâm hakkýnda Âyet-i kerime'sinde:

"Allah'a çaðýran Muhammed'e uymayan kimse bilsin ki, Allah'ý yeryüzünde âciz býrakamaz. Kendisinin O'ndan baþka dostlarý da bulunmaz. Ýþte onlar apaçýk bir sapýklýk içindedirler." (Ahkâf: 32)

Buyuruyor.

O ise yahudi ve hýristiyanlar hakkýnda inen 87 kadar Âyet-i kerime'yi inkâr ediyor ve þöyle söylüyor:

"Yahudi ve hýristiyanlarý kýnayan ve azarlayan âyetler ya Muhammed A.S döneminde yaþayan ya da kendi peygamberleri döneminde yaþayan bazý yahudi ve hýristiyanlar hakkýndadýr." (Küresel Barýþa Doðru: 45. sh)

Ýþte görüyorsunuz ya, Âyet-i kerime'nin hükmünü kaldýrmaya çalýþýyor.

"Onlara: "Allah'ýn indirdiði Kur'an'a ve Peygamber'e gelin!" denildiði zaman, münafýklarýn senden büsbütün uzaklaþtýklarýný görürsün." (Nisâ: 61)

Bunlara bu nazarla bakýn!

•

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'lerinde:

"Sizin dostunuz ancak Allah'týr, O'nun Peygamber'idir. Bir de, Allah'ýn emirlerine boyun eðerek namazlarýný kýlan, zekâtlarýný veren müminlerdir." (Mâide: 55)

"Eðer tövbe ederler, namazý kýlarlar, zekat verirlerse artýk onlar dinde sizin kardeþlerinizdir." (Tevbe: 11)

Buyuruyor.

Fetullah Gülen de Papa'ya gönderdiði mektubunda þöyle söylüyor:

"Amacýmýz bu üç büyük dinin inananlarý arasýnda hoþgörü ve anlayýþ yoluyla bir kardeþlik tesis etmektir." (9 Þubat 1998, bkz. Aksiyon, 167. sayýgöz kırpma

Hazret-i Allah'ýn kâfir dediði insanlarla hoþgörü ve anlayýþ adý altýnda kardeþlik kurmak istiyor.

Bu sözüyle bu Âyet-i kerime'leri alenen inkâr etmiþtir.

"Sizden kim onlarý dost edinirse, iþte onlar zâlimlerdir."_(Tevbe: 23)

Bunlara bu nazarla bakýn!

•

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:

"Hidayet kendisine apaçýk belli olduktan sonra, Peygamber'e muhalefet edip inananlarýn yolundan baþkasýna uyan kimseyi döndüðü o yolda býrakýrýz. Ahirette de kendisini cehenneme sokarýz. Ne kötü bir dönüþ yeridir orasý!" (Nisâ: 115)

Buyuruyor.

O ise Vatikan'a Papa'yý ziyaret etmek için gittiðinde þöyle söylüyor:

"Papa 6. Paul cenaplarý tarafýndan baþlatýlan ve devam etmekte olan Dinlerarasý Diyalog Ýçin Papalýk Konseyi (PCID) misyonunun bir parçasý olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk ediþini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir þekilde hatta biraz cüretle, bu pek kýymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazý yardýmlarýmýzý sunmak için size geldik." (9 Þubat 1998, bkz. Aksiyon, 167. sayýgöz kırpma

Papalýk misyonu diyalog ve hoþgörü adý altýnda müslümanlarýn hýristiyanlaþtýrýlmasýdýr.

"Dinlerarasý diyalog, Kilise'nin bütün insanlarý Kilise'ye döndürme amaçlý misyonunun bir parçasýdýr." (Jean Paul II. Redemptoris Missio Roma: 1991)

Bir parçasý olmak istediði misyon iþte bu!

Bunlarýn "Kiliseye döndürme" misyonunun parçasý olduklarýný öðreniyoruz.

"Onlardan bir çoðunu, kâfirleri dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin kendileri için öne sürdüðü þey ne kötüdür! Allah onlara gazap etmiþtir ve onlar azap içinde ebedî kalacaklardýr." (Mâide: 80)

Bunlara bu nazarla bakýn!

•

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:

"Ey iman edenler! Yahudileri ve hýristiyanlarý dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar. Sizden kim onlarý dost edinirse o onlardandýr." (Mâide: 51)

Buyuruyor.

Bu küfrü hoþ gören ve hoþ göstermeye çalýþan ise þöyle söylüyor:

"Gerekirse bu mevzuda her köþe baþýnda bir hoþgörü vakfý kurulmalý, herkes hoþgörü soluklamalý." (30 Eylül 1996 Gazeteciler ve Yazarlar Vakfý'nýn 'Mutlu Yarýnlar Ýçin Elele' programýnda yaptýðý konuþma)

Hýristiyan Haçlýlar ve yahudilerin Ýslâm'ý ve müslümanlarý yok etmek için taarruz etmeleri, Peygamberimiz Aleyhisselâm'a büyük hakaretlerde bulunmalarýndan sonra bu sözleri ile ortada kalakaldýlar!

"Allah'a ve ahiret gününe inanan bir milletin; babalarý, oðullarý, kardeþleri veya akrabalarý da olsa, Allah'a ve Peygamber'ine muhalefet eden kimselere sevgi beslediklerini göremezsin." (Mücâdele: 22)

Gerçek iman budur! Bunlarýn bu Âyet-i kerime'lere inanmadýðý apaçýk ortadadýr.

Bunlara daima bu nazarla bakýn!

•

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:

"Resul'üm! Mümin kadýnlara da söyle. Gözlerini harama bakmaktan sakýnsýnlar, ýzlarýný namuslarýný korusunlar. Ziynet yerlerini açýp göstermesinler. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (yüz ve eller) müstesnâdýr. Baþörtülerini (göðüs ve boyunlarý görünmeyecek þekilde) yakalarýnýn üstüne koyup örtsünler." (Nûr: 31)

Buyuruyor.

Bu adam ise:

"Kadýnlarýn baþlarýný örtmesi iman meselesi ölçüsünde önem arzetmez. Allah'a karþý kulluk, umumi manada kulluk ölçüsünde önem arzetmez bunlar. Teferruata ait meseledir. ... Temel meseleler varken, teferruatla (furuatla) uðraþýlmamalý." diyor, Allah-u Teâlâ'nýn emriyle alay ediyor. (Bkz. Hürriyet, 23-28 Ocak 1995; Sabah, 23-30 Ocak 1995 tarihli röportajlar)

Her türlü ilâhi hükmü hafife aldýðý, önemsemediði iyice anlaþýlmýþ oldu.

"Bu hükümler Allah'ýn hudutlarýdýr. Kim Allah'ýn hudutlarýný aþarsa kendisine yazýk etmiþ olur." (Talâk: 1)

Buna daima bu nazarla bakýn!

•

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:

"Ey Peygamber! Kâfirlerle ve münafýklarla cihad et, onlara karþý sert davran. Onlarýn varacaðý yer cehennemdir. O gidilecek yer ne kötüdür." (Tevbe: 73)

Buyuruyor.

O ise þöyle söylüyor:

"Kimse kimseye inancýndan dolayý ithamda bulunmayacak, yine kimse kimseye dininden ya da dinsizliðinden dolayý taanda bulunmayacak. ... Vahþi insanlar (baðýþlayýn bu tabirimden dolayýgöz kırpma vuruþa vuruþa, dövüþe dövüþe bir þey gerçekleþtirirler. Medeni ve aydýn ruhlar düþüne düþüne, konuþa konuþa bu hedefi gerçekleþtireceklerine inanýrlar. Vahþet dönemini çok gerilerde býraktýðýmýz kanaatini taþýyorum." (Bkz. http://tr.fgulen.com)

Resulullah Aleyhisselâm'dan bu zamana kadar bütün ehl-i Ýslâm'ýn savaþ meydanlarýnda yaptýðý cihad'a hangi müslüman "Vahþet" diyebilir. Bunlarý tanýyýn. Afganistan'da, Irak'ta ve daha pek çok yerde vahþet, zulüm ve iþkenceler sergileyen "Medeniler(!)"e sýðýndýðýna göre bunun gerçek yüzünü görün!

"Oysa onlar Rabb'iniz olan Allah'a inandýðýnýzdan dolayý Peygamber'i ve sizi yurdunuzdan çýkarýyorlar. Eðer sizler benim yolumda savaþmak ve hoþnutluðumu kazanmak için çýkmýþsanýz, onlara nasýl sevgi gösterirsiniz? Ben sizin gizlediðinizi de açýða vurduðunuzu da bilirim. Ýçinizden kim bunu yaparsa doðru yoldan sapmýþ olur." (Mümtehine: 1)

Bunlar "doðru yoldan sapmýþ" kimselerdir. Bunlara bu nazarla bakýn!

•

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:

"Ýþte onlar Allah'ýn hizbi (partisi)'dir. Ýyi bilin ki kurtuluþa ulaþacak olanlar Allah'ýn hizbi (partisi)'dir." (Mücadele: 22)

Buyuruyor.

Bu ise Hazret-i Allah'ýn vahiy elçisi olan Cebrail Aleyhisselâm hakkýnda þöyle söylüyor;

"Farz-ý muhal, o bile gelse Türkiye'de bir parti kursa, onun partisini bile destelemem..." (23.11.1995, Savaþ Ay ile Röportaj)

"Cebrâil Aleyhisselâm'ý desteklemem" demek "Allah-u Teâlâ'nýn vahyini kabul etmiyorum" demektir.

"aglaCebrail dedi ki): "Biz ancak Rabb'inin emri ile ineriz. Önümüzde, arkamýzda ve bunlarýn arasýnda bulunan her þey O'nundur." (Meryem: 64)

"Kim Cebrâil'e düþman olursa, iyi bilsin ki bu Kur'an'ý Allah'ýn izniyle senin kalbine o indirmiþtir." (Bakara: 97)

Bunlarýn durumu budur. Bunlara bu nazarla bakýn!

•

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:

"Sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyunuz. Onlar doðru yoldadýrlar." (Yâsin: 21)

Buyuruyor.

Bu ise gerek himmet geceleri, gerek iftar ziyafetleri ile trilyonlarca lira para toplattýrýp Hazret-i Allah'ýn emrine karþý geliyor.

"Allah'ýn âyetlerini az bir dünya menfaati karþýlýðýnda sattýlar da insanlarý O'nun yolundan alýkoydular. Onlarýn yaptýklarý gerçekten ne kötüdür!" (Tevbe: 9)

Buna bu nazarla bakýn!

•

Allah-u Teâlâ Ferman-ý ilahi'sinde:

"Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafýklara karþý cihad et, onlara karþý sert davran." (Tahrim: 9)

"Allah onun yerine ileride öyle bir millet getirir ki; Allah onlarý sever, onlar da Allah'ý severler. Müminlere karþý alçak gönüllü, kâfirlere karþý baþlarý dik ve güçlüdürler. Allah yolunda cihad ederler. Hiçbir kýnayýcýnýn kýnamasýndan korkmazlar. Ýþte bu, Allah'ýn öyle bir lütfu ihsanýdýr ki, onu dilediðine verir." (Mâide: 54)

"Allah yolunda nasýl cihad etmek gerekiyorsa öylece hakkýyla cihad edin." (Hac: 78)

Buyuruyor.

O ise bunca Âyet-i kerime'yi inkâr edip, "Küfrü hoþgörü cihadý ilan etmeli" diyor:

"Toplum hoþgörüye sahip çýkmalý. Hiçbir þeye karþý cihat ilan etmese de, ama mümkünse hoþgörü için cihat ilan etmeli." (Fethullah Gülen'le New York Sohbeti, Nevval Sevindi, sh: 27)

"Kim Allah'ýn indirdiði hükümlerle hüküm vermezse iþte onlar zâlimlerdir." (Mâide: 45)

Bunlara bu nazarla bakýn!

•

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'lerinde:

"Ey inananlar! Yahudi ve hýristiyanlarý dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar. Sizden kim onlarý dost edinirse, o onlardandýr." (Mâide: 51)

"Sen onlarýn dinine uymadýkça ne yahudiler ne de hýristiyanlar senden aslâ hoþnut olmazlar." (Bakara: 120)

Buyuruyor.

Bu ise þöyle söylüyor:

"Þöyle veya böyle Amerika ile dostça geçinmeden destek almak deðil, dostça geçinmeden, Amerikalýlar istemezlerse, kimseye dünyanýn deðiþik yerlerinde hiçbir iþ yaptýrmazlar. ... Amerika, hâlâ bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adýdýr. ... Bu realite kabul edilmeli. Amerika göz ardý edilerek þurada burada bir iþ yapýlmaya kalkýlmamalý. Rusya destekleyebilir bir iþi, fakat Amerika ile iyi geçinmezseniz, iþinizi bozarlar. ... Amerika'daki ahengin devam ve temadisini ister. Ve ben bunu çok yadýrgamam." (Nevval Sevindi, Yeni Yüzyýl, 23.07.1997)

Amerika hesabýna çalýþtýðý kendi ifadesi ile ortaya çýkýyor. Amerikan ajanlarýnýn yapamadýðýný yapýyor.

O kadar senedir Amerika'da. Niye dönmüyor?

"Þüphesiz ki Allah hâinlik yapanlarý sevmez." (Enfâl: 58)

Buna bu nazarla bakýn.

(Bu mevzunun daha tafsilatlý izahý için bakýnýz: Hakikat Dergisi, Mart 2006, sayý: 150)



Vatikan, Medeniyetlerin
Buluþacaðýagla!) Noktayý Açýklýyor:

Vatikan yönetimi, yayýnladýðý "Kateþizm kitabý"nda medeniyetleri buluþturmak istediði noktayý þöyle açýklýyor:

"Bu diyaloðun tek amacý Ýncil'i tanýtmaktýr. Muhâtaplar ikinci Âdem'i, yâni Ýsâ'yý (-hâþâ-) Tanrý olarak kabul etmek zorundadýrlar ki, Birinci Âdem'i de yaratan odur." (Kateþizm kitabý.)

Oysa Allah-u Teâlâ þöyle buyuruyor;

"'Allah Meryem oðlu Mesih'tir!' diyenler andolsun ki kâfir olmuþlardýr!.." (Mâide: 17)

Dileyen dilediðini seçsin!

Ýster nârý, isterse nûru!...



"Dinlerarasý Diyalog"
"Kilise Misyonu"nun Bir Parçasýdýr!

1984 yýlýndan beri "Hýristiyan Olmayanlar Sekreteryasý"nýn baþkanlýðýný yapan Kardinal Francis Arinze, Vatikan'ýn yayýn organý olan "Bulletin"de, "Dinlerarasý diyalog" denilen þeyin kilisenin yeni bir misyonu olduðunu açýkça ifâde etmiþtir:

"Papa VI. Paul'ün vizyonu gerçekleþmektedir. Çünkü 'Dinlerarasý diyalog', 'Kilise misyonu'nun normal bir parçasý olarak görülmektedir" (Bulletin, 59/XX - 2, 1985, 124).

--------------------------------------------------------------------------------

| Hakikat'te Bu Ay | Diðer Sayýlar | Ana Sayfa |


Gönderen: 04.03.2008 - 11:03
Bu Mesaji Bildir   Bergamali üyenin diger mesajlarini ara Bergamali üyenin Profiline bak Bergamali üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1703 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.87607 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.