0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » O (sas) Heryerde Önümüzde...

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Gast _-Canan-_  
Konu icon    O (sas) Heryerde Önümüzde...
Misafir
Dünya, yeni tekevvünler (oluþumlar) arefesindeydi. Bitiþler, yeni doðuþlarýn sinyallerini verdiðinde bir avuç eðitim gönüllüsü ile o zamanlar karýþýklýklar içerisinde olan Kuzey Ülkesi'ne gitmeye karar verdik. Hiç olmazsa ortalýðýn biraz durulmasýný tavsiye eden dostlarýmýzdan, "Memleketimizde onca aç dururken bilinmedik bir coðrafyanýn açlarýný doyurmak da nereden çýktý?" diyenlere varýncaya kadar, herkes bir þeyler söylüyordu. "Bu karda, kýþta gitmek de ne oluyor?" deyip, en azýndan baharý beklememizi tavsiye edenler de vardý. Ama bu gönüllülerin düþüncesinde, "Sabah olsun, ortaya öyle çýkalým." yahut "Karlar buzlar çözülsün, bahar gelsin, yola revan olalým." olmamalýydý. Kaç kere o dertli gönülden: "Ya þu yürürken yorulup yolda kalanlar, en küçük bir engebe karþýsýnda ürküp geriye duranlar, iþ yapmak için hep bahar bekleyenler, en ehemmiyetsiz bir tazyik karþýsýnda azim ve iradesi felce uðrayanlar..." "Bunlar bahar gelince yiðit kesilir, güneþ doðunca daldan dala sekmeye baþlar, kar bastýrýnca sünepeleþir, gece olunca da hýmbýllaþýrlar. Ganimet bahis mevzu olunca ön saftadýrlar, tehlike baþ gösterince de gerilerden daha gerilere çekilerek kayýplara karýþýrlar. Fakirlik hâllerinde zahit, imkân elverdiðinde Karun, pohpohlanýnca cevvâl, unutulunca da miskindirler." sözlerini iþitmiþtik. Bu sözlere kulak vereceksiniz, sonra da bir iþ yapmak için baharý bekleyeceksiniz, öyle mi? Kaldý ki birilerinin sahip çýkmasý gereken mesele, sadece birkaç fakire aþ, üç-beþ muhtaca üst baþ meselesi deðil, kalblerde sevgi tohumlarýný filizlendirme ve topyekün bütün insanlýðýn iki cihan saadetine hizmet etme düþüncesiydi. Sevgi güneþinin gurup ettiði karanlýk bir dünyada, insan bütün dünyanýn sultaný olsa neye yarar ki?.. Bu beyanda himmete muhtaç olanlar, karný aç olanlar deðil, sevgiden güzellikten mahrum olanlardýr. Zaten baþýmýza gelenler, karýn doyurmayý her þeye tercih etmemizden deðil midir? Nihayet beklenen gün geldi. Bir avuç arkadaþla sýnýr kapýsýndaydýk. Takvimler 8 Ocak'ý gösteriyordu. Dýþarýda dondurucu bir soðuk vardý. Eðer kader, yolumuza su serper de ülkemizde baþlatýlmýþ olan eðitim faaliyetlerini, gittiðimiz yerlerde de baþlatabilirsek ve bu vesileyle hasret kaldýðýmýz soydaþ ve dindaþlarýmýzla bütünleþebilirsek, o zaman biz ülkemizin sýnýr kapýsýnda deðil, yeni bir devrenin kapýsýndayýz demektir. Bu niyet ve düþüncelerimizde ihlâs varsa ve Allah muvaffak ederse, o zaman bu kýþ gününde bir baharýn peçesi aralanýyor demektir. Kuzey Ülkesi'nin sýnýrýna vardýðýmýzda hepimizde gözle görülür bir heyecan vardý. Zannederim hepimiz yýllarca burasýyla akalý duyduklarýmýzýn ve okuduklarýmýzýn tesiri altýndaydýk. Gümrük memurlarý ve askerlerin duyduklarýmýzý haklý çýkaran davranýþlarý ile karþýlaþtýkça heyecanýmýz daha da artýyordu. Her hareket ve sözümüzün altýnda "Mutlaka baþka maksat vardýr." düþüncesiyle yapýyorlardý kontrollerini. Sýra bana gelmiþti. Memur, eþyalarýmý kontrol ederken ben heyecanýn doruklarýnda geziyordum, öyle ki nefes almakta zorlanýyordum. Dikkatlice eþyalarý kontrol ettikten sonra çantamdaki kitabý gördü ve aldý. Açýp içine baktý, o an bir baþka âlemin içinde kayboldu. Derin bir iç çektikten sonra bakýþlarýný bana çevirdi ve oldukça hassaslaþmýþ bir sesle "Bu, Kur'ân mý?" dedi. Duyduklarýma inanamýyordum. Görevli oldukça anlaþýlýr bir dille Türkçe konuþuyor ve elindeki Kur'ân'ý bana soruyordu. Zar zor yutkunarak bakýþlarýmla "Evet!" diyebildim. Bunun üzerine memur eline aldýðý Kur'ân'a sevgiyle baktý. Okumaya çalýþtýðý belli oluyor ve okuyamamanýn ýzdýrabý yüz hatlarýndan okunuyordu. Sonra bakýþlarýný bana çevirdi. Buðulu gözlerinde binlerce elem ve hüznün izi vardý. "Küçükken babam bana Kur'ân okumayý öðretmiþti þimdi ise okuyamýyorum." dediðinde bir acý saplandý yüreðime. Kur'ân okumalarý çocukluklarýnda kalmýþ insanlar.. ve belki de onlarýn Kur'ân'ý bile görmemiþ çocuklarý. Kur'ân'a hasret cemaatler ve cemaatsiz Kur'ân'lar… Aman Allah'ým bir acý ki, yok kelimelerle ifadesi. O an "Kur'ân'ýmýz yeryüzünde cemaatsiz kalýrsa, cenneti de istemen. Orasý da bana zindan olur. Milletimin imanýný selâmette görürsem, cehennemin alevleri içinde yanmaya razýyým. Vücudum yanarken gönlüm gül gülistan olur?" diyen yüreðin ýzdýrabýný bir nebze hissettim. Gezimin daha ilk adýmýnda beni farklý iklimlere götüren bu adam, Müslüman olduðunu söyledi. Ve "Eðer elimde tuttuðum bu Kur'ân'ý bana verirsen, ben onu çocuklarýma öðretecek birilerini bulurum." dedi. Tarifi zor bir memnuniyetle Mushaf'ý ona verdim. Ve bana gösterilen kapýdan tarifsiz duygular içerisinde Kuzey Ülkesi'ne ayak bastým. Önceden hazýrlanmýþ bir minibüse binerek gideceðimiz yere doðru yol almaya baþladýk. Yol boyunca hepimiz gümrük memurlarýnýn ilk karþýlaþmamýzdan sonraki bize yaptýklarý güzel muameleleri hayretler içerisinde anlatýp durduk. Birbirimize anlatacaklarýmýz bitmeden yol bitti. Zaten topu topu 15 km uzaklýktaydý gideceðimiz yer. Otele yerleþtikten sonra þehir gezisine çýktýk. Namaz vakti mescide gittik. Arkadaþlarýmýz mescide hemen girdi, bense az geç girdim. Ýçeriye girdiðimde ifadelere sýðmayacak bir manzara ile karþýlaþtým. Namaz kýlmak üzere gelenlerin her biri, bir arkadaþýmýza sarýlmýþ, aðlaþýyorlardý. Ýçlerinden bir tanesi de yerde yuvarlanýyor kendinden geçmiþ bir þekilde "Türkler geldi! Türkler geldi!" diye avazýnýn çýktýðý kadar baðýrýyordu. Onun bu haykýrýþlarý cemaatin gözyaþlarýna karýþýyor, mescidin kubbesinde eriyip gidiyordu. Ayný duygular içerisinde namazlarýmýzý eda ettik. Namazdan sonra kimisine göre 70, kimine göre 50 kimine göre 40.. kim kaç yaþýndaysa, iþte o kadar yýllýk bir ayrý kalmýþlýðýn terkisinde hasret gidermeye oturduk. Yetmiþ yýllýk hasretten sonra gelen bir kavuþmanýn ardýnda ruhumuza kazýnmýþ bin bir hatýra ile bu þehri geride býrakarak bir baþka þehre doðru yola koyulduk. Gidiyorduk ama kime, nereye? Ne bir tanýdýðýmýz vardý, ne de bir bildiðimiz. Küçükken dinlediðim masallarda özenle yetiþtirilen þehzadeler, ilk av denemelerinde bir ormanda yolunu kaybeder, nereye gideceðini kestiremediði zaman atýn gemini býrakýr; at nereye giderse, o da oraya giderdi. Atlar þehzadeleri mutlaka güzel bir yere götürürdü. Biz de masallardaki þehzadeler gibi "Tevekkeltu alellah" diyerek gidiyorduk. Yedi saatlik bir yolculuðun ardýndan þehre ulaþtýk. Ýlk olarak þehrin en yüksek tepesine çýktýk. Þehre hâkim bu tepeden aþaðýdaki ovalarý temaþa ederken neler canlanmadý ki hayalimde. Tepeden indiðimizde öðle yaklaþýyordu. Müslümanlarýn çoðunlukta olduðunu duyduðumuz "Þeytan pazarý" denen semtteki bir mescide yöneldik. Mescide varýp kendimizi tanýttýðýmýzda, mahalle halký þaþkýna dönmüþtü. Memnuniyetlerini ve sevinçlerini ifade edecek kelime bulamýyorlardý. Birbirleriyle yarýþýrcasýna bizi evlerinde misafir etmek istediler. Onlarýn bu tavrý zihnimi on dört asýr evveline, Efendiler Efendisi'ni evinde aðýrlamak isteyen Ensar’ýn gayretine götürdü. Bütün mahallelinin bizi misafir etme istekleri karþýsýnda herhangi bir kýrgýnlýða sebep vermemek için, "Ýçinizdeki en yaþlýnýn evinde misafir olalým." dedik. Mahalle sakinleri teklifimizi mâkul karþýladý. Böylece hiçbir kýrgýnlýða sebep olmadan bu iþi hâllettik. Evinde misafir olduðumuz zat yetmiþin üzerindeydi. Bizi tanýyýp buralara geliþ gâyemize vâkýf olunca: "Size en iyi o yardýmcý olur." diyerek bulunduðumuz yere yakýn bir köyde yaþayan bir zattan bahsetti. Bunun üzerine hemen toparlanýp yola koyulduk. Kýsa bir yolculuktan sonra, o zatýn evine vardýk. Avluya girdik. Bir köþede birkaç ocak kurulmuþ, üzerlerinde kazanlar kaynýyordu. Kazanlardan yayýlan et kokusu avluyu kaplamýþtý. Anlaþýlan ya bir düðünün üzerine gelmiþtik veya bir davete rastlamýþtýk. Nihayet aradýðýmýz zatýn huzurundaydýk. Doksanýn üzerindeki bu nûrânî zat, bizim kim olduðumuzu, nereden geldiðimizi ve bunun gibi daha baþka sorularý heyecanla sordu. Bizler kendimizi tanýtýnca da birdenbire fenalaþtý. Fakat, Allah'a þükür biraz sonra kendisine geldi. Kendine geldiðinde de "Evlatlarým, sizinle tanýþýr tanýþmaz sizi soru yaðmuruna tutmamý nezaketsizlik olarak görebilirsiniz. Ama bunun sebebi var. Ben bu gece rüyamda Peygamber Efendimiz’i (sas) gördüm. Bana "Yarýn senin yanýna benim torunlarým gelecek, onlarý iyi aðýrla." buyurdular. Ben sabahtan beri sizi bekliyordum. Mademki Efendiler Efendisi (sas) "Gelecekler var." dedi. Ben geleceðinize mutlak gözüyle baktým. Sabahtan bir sýðýr kestirdim bu hazýrlýklarý da sizin için yapýyordum." dedi. Bu anlatýlanlar karþýsýnda yürek taþýyýp da duygulanmamak mümkün müydü? Her birimiz Peygamber Efendimiz’in (sas) bu vefâsý ve bize sahip çýkýþý karþýsýnda gözyaþlarýmýzý tutamadýk. Efendiler Efendisi (sas), bizden evvel buralara gelmiþ ve bize zemin hazýrlamýþtý. Kim bilir daha nerelere gidip baþka arkadaþlar için ne zeminler hazýrlayýp bekliyordur.

Alýntý; sýzýntý dergisi
Gönderen: 10.02.2005 - 00:13
Bu Mesaji Bildir   Yukari
maasuk su an offline maasuk  
153 Mesaj -
ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH
ESSALATÜVESSALAMUALEYKEYARESULULLAH
Gönderen: 10.02.2005 - 08:17
Bu Mesaji Bildir   maasuk üyenin diger mesajlarini ara maasuk üyenin Profiline bak maasuk üyeye özel mesaj gönder maasuk üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
RaVZaNuR su an offline RaVZaNuR  
Admin


700 Mesaj -
ALLAHU EKBER KEBIRAağlar

Ey Islam davetcisi! Kiymetini bilde ona göre calis!
Yilma!
Yorulma!:(
Gönderen: 10.02.2005 - 11:26
Bu Mesaji Bildir   RaVZaNuR üyenin diger mesajlarini ara RaVZaNuR üyenin Profiline bak RaVZaNuR üyeye özel mesaj gönder RaVZaNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1247 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
FERAT (54), ridvanpasa (52), berika (56), sinem86 (39), ömer69 (55), 64akargöl (61), gulum61 (38), nura_yolculuk (44), chinchan25 (43), yagmurzamani (44), memiþ (62), kadir23 (43), serpilcik (38), gülzade (42), ferhatakar (51), aliriza1978 (47), FaniMehmet (35), Orhan0 (35), anayüregi (51), sirdasmistik (56), SanaLCan (41), eda (43), omrkra (42), mollabey (59), Müslihiddin (39), matis (43), hursitoney (52), dilsah (40), Yasemin86 (39), alextoni20 (35), erkan_ceyhan (47), 33onur (48), Fatih Sener (28), þadi (54), gülbay (59), reþha63 (42), yusuf_33 (41), ebru92 (33), hakaneker (52), benibo (35), HuZuRum (44), furkan54 (47), kardelen-cicegi (38), pejmurde (46), oska5858 (64)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.06605 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.