0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » M E A L » Başarının tek sahibi ALLAH'TIR...

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
Başarının tek sahibi ALLAH'TIR...
575 Mesaj -
Rahmân ve Rahîm Allah'ýn adýyla.
"1Allah'ýn yardýmý ve zaferi/fetih geldiði, 2insanlarýn da bölük bölük Allah'ýn dinine girdiklerini gördüðün zaman, 3Rabbini överek tesbih et ve O'ndan maðfiret dile. Çünkü O, tevbeleri kabul edendir."
Sûrenin toplu anlamý þudur: Yüce Allah Resûlüne, Allah'ýn yardýmý gelip Mekke fethedilince ve Kureyþ ve Arap kabîlelerinin toplu halde Ýslâm'a girdiklerini görünce Rabbine, hamd ederek tesbih ve istiðfar etmeyi emreder.
Daha önce benzeri görülmeyen Ýslâmî edeb/terbiye…
Komutan galip gelince onun istiðfar etmesi gerekir...
Bu, yakýn ve uzak tarihte benzeri görülmeyen Ýslâmî bir edeptir. Onun hikmeti þudur: Müslüman bir komutan, hem kendi ve hem de Allah'ýn düþmanýna karþý galip geldiði zaman bu galibiyetin, sadece Allah'ýn lütfüyle gerçekleþtiðini bilmelidir. Zira komutan, esasen kendi fiili olmayan zaferle övünme ve fethedilmiþ þehre böbürlenerek ve büyüklenerek girme yerine, Allah'tan maðfiret dilemesi gereken hata ve günahlardan hâlî bir insan deðildir.
Bu sûrenin Müslüman komutana, Allah kendisine zafer verince þu iki iþi yapmasýný emrettiði düþünülebilir:
Birincisi tesbîh: "Rabbini överek tesbîh et." Tesbîh, Yaratýcý'nýn, kendisine layýk olmayan her þeyden arýndýrýlmasýdýr. Çünkü mutlak kemâl ve en yüce sýfat Allah'ýndýr. Buradaki tesbîh, Yüce Allah'ýn, zaferin yaratýlmasý konusunda herhangi bir mahlûkun katkýsýnýn olmasýndan uzak tutulmasý demektir. Zira Allah zaferi kendi katýndan bahþeder. Onu sadece O belirler, O'ndan baþkasý deðil. Bu nedenle komutanýn, zaferde kendisinin bir payý olduðunu zannetmek sûretiyle gizli þirk bataklýðýna düþmemesi gerekir. Ýþte böylece Rabbini tesbih etmiþ olur.
Ýkincisi istiðfar: "O'ndan maðfiret dile." Yani komutanýn, gizli þirki içeren bu tehlikenin kalbine girmesi durumunda, Rabbinden maðfiret dilemesi gerekir. Bu tehlikenin insan kalbine girmesi uzak bir ihmal deðildir; bilakis o, kalplerde çok olur. Ýþte onun, zaferin kazanýlmasýnda en ufak bir katkýsýnýn olduðu konusundaki zannýný kalbinden silmesi gerekir.
Bu durumun toplumda ortaya çýkan baþka uzantýlarý da vardýr. (Meselâgöz kırpma bir vâiz, dinleyicilerin beðenisiyle karþýlaþtýðý ve onlarýn, büyük bir þevkle Allah'a itaate yöneldiklerini gördüðünde bunun, kendi becerisi, zekasý, fesâhati, belâðati ve ilminin geniþliði sayesinde olduðunu zannetmesin. Aksine onun, bu konudaki baþarýyý, sadece Allah'ýn iradesine atfederek o kötü zandan dolayý Rabbinden maðfiret dilemesi ve O'nu tesbîh etmesi gerekir. (Çünkügöz kırpma bütün bu güzellikleri ona veren (sadece) Allah'týr.
Bu durum, okul veya fabrikanýn müdürüne ya da ailenin reisine veyahut iþinde baþarýlý olan herhangi bir insana (dahi) uygulanabilir. Bunlarýn her biri baþarýyý sadece Allah'a atfetmelidir. Kiþi, Allah'tan maðfiret dileyerek, nefsinin kusurlu ve baþarýnýn sadece O'na ait olduðunu itiraf etmek sûretiyle Allah'a yönelirse O'nu, tevbeleri kabul ve maðfiret edici bulur.


Sûrenin mihveri: Anahtar, açmak (Fethetmek) ve girmektir.

Sûrenin ihtiva ettiði manalar, özel bir ilâhî hesapla düzenlenmiþ ahenkli bir örgü halinde birbirine baðlanmaktadýr. Sûrenin mihveri "fetih"tir (yani açmaktýr). Fetih (açmak), beraberinde iki þeyi öngörür: Önce anahtar, sonra da girmek. Þimdi sûrenin her iki yarýsýndaki bu üçlü durumu araþtýralým:
1. Sûrenin birinci yarýsý:
"Allah'ýn yardýmý ve zaferi/fetih geldiði, insanlarýn da bölük bölük Allah'ýn dinine girdiklerini gördüðün zaman"
A–Anahtar. Bu, fethin kendisiyle gerçekleþtiði Allah'ýn yardýmýdýr. Bu anahtar sadece Allah'ýn elindedir; O'ndan baþka ona hiç kimse sahip olamaz.
B–Fetih (açmak): Bu Mekke'nin, Rasûlallah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in komutasýndaki Müslüman ordularýna kapýlarýný açmasýdýr.
C–Girmek: Bu da iki (farklýgöz kırpma giriþtir. Birincisi, Rasûlallah ve ordusunun Mekke'ye giriþi, ikincisi ise Kureyþ ve Arap kabîlelerinin Ýslâm'a giriþidir.

Manevî–Nûrânî tefsiri…

Mekke'nin fethi hususu bize, aþaðýdaki þekilde manevî–nûrânî tefsir imkaný vermektedir: Ýslâm'ýn Mekke'ye giriþinin manasý, þirkin kirlerinin izalesinden ve örtülmesinden sonra, nûrun yani, hak nûrunun oraya girmesi demektir. Pek çok âyette Allah celle Celaluhu kitabýný ve dînini nûr diye isimlendirmiþtir:
"Size apaçýk bir nur indirdik."agla1)
"Allah'ýn nurunu aðýzlarýyla söndürmek istiyorlar."agla2)

Anahtar açmak ve girmek
O zaman anahtar, açmak (fetih) ve girmek üçlüsü aþaðýdaki þekilde olur:

A–Anahtar: Bu Allah'ýn, nûrânî varlýklar olan melekler vasýtasýyla indirdiði yardýmdýr. Onunla, putlarý parçalayýp ortadan kaldýrarak þirkin karanlýklarýný izâle etmiþtir.

B–Açmak (fetih): Allah'ýn Resûlüne söz verdiði zafer/yardým va'dinin doðruluðunu gördükten sonra müþriklerin kalplerinin (Ýslâm'a) açýlmasýdýr.

C–Girmek: Bu, çift giriþtir:
Birincisi, Resûl[ullah] ve ordusunun þahsýnda temsil edilen Ýslâm nûrunun Mekke'ye giriþi.
Ýkincisi, Ýslâm nûrunun müþriklerin kalbine girmesi.
Ýkinci sûrenin ikinci kýsmý: "Rabbini överek tesbih et ve O'ndan maðfiret dile. Çünkü O, tevbeleri kabul edendir."

Cam(dan) kalp ve onu örten toz ve duman

Ýnsan kalbi, üzerini ilâhî ilimlerin ve rahmet güneþinin pýrýltýlarýnýn/nurlarýnýn aydýnlattýðý, duvarlarý þeffaf olan cam bir odaya benzer. Ancak, bu odanýn cam[lar]ý, sürekli olarak, Allah'ýn rahmet nurunun kalbe girmesini engelleyecek yoðunlukta olan toz ve dumana maruz kalabilmektedir. Nitekim Yüce Allah inkarcýlar hakkýnda þöyle buyurmuþtur:
"Yüzler de var ki o gün tozlanmýþ. Onlarý karanlýklar bürümüþ. Ýþte onlar kâfirlerdir, günahkârlardýr."agla3)
"Gözler kör olmaz fakat (asýl) göðüsler[in için]deki kalpler kör olur."agla4)
Acaba, kalbi kör eden bu örtü nedir? Burada örtünün iki önemli çeþidi vardýr:
Allah'ýn sýfatlarýný bilmemek, sonra da insanýn iþlediði günahlar:
A–Allah'ýn sýfatlarýný bilmemek – duman: Allah'ýn sýfatlarýný hatalý düþünmek, kalýn bir örtüdür.
Yüce Allah, sýfatlarý kâmil, yegâne, en çok bilen, hikmet sahibi ve merhametli olan, her þeye gücü yeten... gibi en güzel sýfatlara sahiptir. Kim ki, bir anlýk bile olsa, Yüce Allah'ýn bir þeyden aciz olduðunu veya O'nun, musîbetlerin birini vermede hatâ ettiðini düþünse –ki Allah bunlardan berîdir– koyu bir duman (tabakasýgöz kırpma gibi, kalbini büyük bir siyahlýk kaplar. Bu durumda kalbinden bu olumsuz vehmi hemen silmesi ve uzaklaþtýrmasý gerekir. Bu ise –önceden geçtiði gibi– Yüce Allah'ý her çeþit kusur ve noksanlýklardan tenzîh etmek anlamýndaki tesbîhle olur. Tesbîh, siyahlýðý ve dumaný kalpten uzaklaþtýrýr.

Hamd, tesbîhin tamamlayýcýsýdýr

Tesbîh, tabiatý temizleyici olunca –çünkü o Allah'tan noksan sýfatlarý nefyetmektir– hamd, tabiatýn gereðidir ki bu da, en güzel ilâhî sýfatlarýn ortaya konmasýdýr. Meselâ Fâtiha sûresinde geçen, "âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun. (O) Rahmân'dýr, Ra-hîm'dir. Cezâ (sevap–ýkap) gününün sahibidir"agla5) ifadelerini ele alalým. Burada Yüce Allah'a, en güzel ve temel olan sýfatlarý zikretmek sûretiyle hamd ediyoruz ki onlar da O'nun, âlemleri terbiye etmesi (yani onlarý, yaratmasý ve koruyup gözetmesi), rahmeti ve hesap gününe mâlik olmasý (yani insanlar arasýnda adâletle hükmetmesidir).
Beþerî nefis, hamd ve tesbîh, üzerinde kir olan elbise gibidir. Öncelikle, yýkamak ve temizlemek sûretiyle bu kiri izâle etmek gerekir. Ýþte bu tesbîhe benzemektedir. Sonra elbiseyi güzel kokularla kokulandýrmak lazýmdýr. Bu da hamde benzemektedir. (Bu nedenle olmalý ki) Yüce Allah burada, "Rabbini överek tesbih et" buyurmuþtur.


Günahlar tozlardýr

Burada, insan kalbinin duvar camlarý üzerine, toz örtüleri olarak çöken baþka þeyler de vardýr ki bunlar da, kir veya kiþinin iþlediði günahlardýr. Nitekim Ebû Hüreyre'nin rivayet ettiði bir hadîste þöyle buyrulmaktadýr:
"Mü'min, bir günah iþlediði zaman, kalbinin üzerinde siyah bir nokta meydana gelir. Eðer tevbe ve istiðfar ederse kalbi (temizlenerek) parlar; eðer günah iþlemeyi sürdürürse o siyah noktalar çoðalýr, ta ki kalbi (tamamen) kaplar. Ýþte bu, Yüce Allah'ýn þu "hayýr, onlarýn iþleyip kazandýklarý þeyler, kalplerinin üzerine pas olmuþtur/kalplerini kirletmiþtir."agla6) âyetinde zikrettiði kirdir."agla7) Ýþte istiðfar kalbi, bu toz[lar]dan temizle[yerek parlatý]r, ilâhî pýrýltýlarýn/nurlarýn kalbe girmesine engel olan[mâni'a]larý ortadan kaldýrýr.

Anahtar,açmak ve girmek üçlüsü

Yüce Allah'ýn, "Rabbini överek tesbîh et ve O'ndan maðfiret dile. Çünkü O, tevbeleri kabul edendir" sözleri insana, ilâhî nurlarýn kalbe yansýyabilmesi için tesbîh, hamd ve istiðfar ile kalbinden bütün örtüleri kaldýrmasýný emretmektedir:
"Allah, inananlarýn dostudur. Onlarý karanlýklardan aydýnlýða çýkarýr."agla8) Ýþte burada, aþaðýda görüldüðü gibi 'anahtar, açmak ve girmek' üçlüsünü buluyoruz:
A–Anahtar: Bu, açmayý (giriþi) tam olarak gerçekleþtirmek için kaçýnýlmaz olan tesbîh, hamd ve istiðfardýr.
B–Açmak: Bu da, kalpten duman ve toz perdelerini izâle ettikten sonra Allah'ýn rahmetinin nurlarýna karþý kalbin cam duvarlarýnýn açýlmasýdýr.
C–Girmek: Bu ise iki giriþtir: Birincisi, örtülerin kaldýrýlmasýndan sonra ilâhî nurlarýn kalbe girmesidir. Ýkincisi de insanýn cennete girmesidir ki Yüce Allah'ýn kýyamet günü mü'minler hakkýnda buyurduðu þu, "mümin erkeklerle mümin kadýnlarý, önlerinden ve saðlarýndan (amellerinin) nurlarý aydýnlatýp giderken gördüðün günde, (onlara): Bugün müjdeniz, zemininden ýrmaklar akan cennetlerdir… (denilir)"agla9) sözü bunu doðrulamaktadýr.
3. Sûrenin her iki kýsmý arasýndaki uygunluk:
Þu aþaðýdaki þekillerde sûrenin her iki bölümü arasýnda (birtakým) benzerlikler görülmektedir.
Birincisi, açmak, anahtar ve iki defa giriþ üçlüsünde, iki tarafýn müþterek oluþudur.
Ýkincisi, her ikisinde de Allah katýndan olan 'yardým' ve 'maðfiret'ten ibaret iki anahtarýn bulunmasýdýr. Bunlar, Allah'ýn dilediðine yaptýðý yardým/verdiði zafer ve maðfiret ile dilediðinden kabul ettiði tevbedir. Ýnsan Allah'tan maðfiret dilediði zaman, sadece Allah'tan baðýþlanmasýný ister; Yüce Allah ise, sýrf lütfu ile –dilerse– onu affeder. Bunun için Yüce Allah þöyle buyurmuþtur: "O, tevbeleri kabul edendir." Yani kulun ettiði tevbe ve istiðfarýnýn kabul edilmesi konusundaki lütuf (inisiyatif) sadece O'na aittir.
Üçüncüsü, maðfiret de ayný þekilde bir yardýmdýr/zaferdir. Ýþte bunlar, söz konusu sûrenin iki kýsmý arasýnda güzel bir irtibatlandýrmadýr: Maðfiret, insanýn nefsine karþý zaferidir. Sûre sanki þöyle demektedir: Allah, düþmanlara karþý sana zafer verdiði/yardým ettiði gibi, sen de O'ndan nefsine karþý, tevbe, istiðfar, tesbîh ve hamdle zafer vermesini/yardým etmesini iste.

Nûrânî Sûre

Böylece bu sûrenin nûrânî fetih sûresi olduðunu anlamamýz mümkün olmuþtur ki bunlar, feverân eden nurlar silsilesidir.
Nitekim Allah Ýslâm'ýn nûrunu, yardýmý ve fethiyle yerin kalbi olan Mekke'ye soktuðu gibi, maðfireti ve (insanýn) tevbesi[ni kabul etmesi]yle de rahmetinin nurlarýný kulunun kalbine sokmuþtur. O, ihsaný ve rahmetiyle, tevbe eden kulunu, cennetinin (pýrýltýlarýnýn) ortasýna koyar.


EsSelam Aleykum...

DÝPNOTLAR:
1. Nisâ' (4), 174.
2. Tevbe (9), 32.
3. Abese (80), 40–42.
4. Hacc (22), 46.
5. Fâtiha (1), 2–4.
6. Mutaffifîn (83), 14.
7. el–Hatîb et–Tebrîzî, Hadis No., 2342.
8. Bakara (2), 257.
9. Hadîd (57), 12.

Gönderen: 29.03.2007 - 07:53
Bu Mesaji Bildir   Ukab üyenin diger mesajlarini ara Ukab üyenin Profiline bak Ukab üyeye özel mesaj gönder Ukab üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1403 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.70458 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.