0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Yoldaki Denge

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
faniiiia su an offline faniiiia  
Yoldaki Denge
138 Mesaj -
"Allah ve Resulü bir konuda hüküm verdikten sonra ne mü'min bir erkeðin, ne de mü'min bir kadýnýn kendi iþlerinde baþka bir þeyi tercih etmesi mümkün deðildir. Kim Allah ve Resulüne isyan ederse o, kesinlikle apaçýk bir þekilde sapmýþtýr." (el-Ahzab: 36)

Bu hayati dayanaðýn anlamý -özetle- þudur:

Mü'minlerin nefisleri konusunda hiç bir yetkileri yoktur. Ýþleri konusunda bir tercih haklarý da yoktur. Çünkü hem kendileri, hem de tüm varlýklarý Allah'a aittir. Kendilerini dilediði yöne yönelten O'dur. O, mü'minler için dilediðini seçer.
Sonra mü'minler, evrensel kanun doðrultusunda seyreden varlýk aleminin bir parçasýndan baþka nedir ki?

Bu varlýk aleminin yaratýcýsý ve müdebbiridir her þeye hareket veren, insanlarý da evrensel varlýkla beraber yönlendiren; Varlýðýn büyük senaryosunda rolleri daðýtan O'dur. Varlýðýn büyük sahnesinde herkesin hareketini belirleyen de O'dur. Bu alandaki rollerini, bizzat seçme haklarý bile yoktur. Çünkü onlarýn hiç biri senaryoyu tam olarak bilmiyor. Hatta insanlarýn hoþa gidebilecek hareketleri seçme haklarý bile yoktur. Çünkü onlarýn hoþuna gidecek hareket, kendilerine ayrýlmýþ rolle baðdaþmayabilir. Ayrýca senaryo ve sahnenin sahipleri de kendileri deðildir. Onlar sadece takdir edileni yapmakla görevli olanlardýr.

Yani netice itibarýyla ne leh, ne de aleyhlerindeki bir durum söz konusudur. Bunu bilen mü'minler bu durumlarýyla Allah'a teslim olmuþlardýr. Þahýslarýna bir þey býrakmayan bir teslimiyettir bu. Kiþilikleriyle evrensel fýtrat arasýnda ve hareketleriyle evrensel rolleri arasýnda uyum saðlanmasý, bu teslimiyetin bir sonucudur. Çünkü böylece onlar, kendilerine ayrýlan yörüngede seyretmiþ oluyorlar. Aynen diðer gezegen ve yýldýzlarýn kendi yörüngelerindeki seyirleri gibi.

Yörüngeden ayrýlmaya çalýþmak yok.

Evrensel varlýkla uyumu bozmamak için hýzlanmak veya yavaþlamak da yok.

Öyle ki nefisler, Ýlahi kaderin getireceði her þeye razý olmuþtur. Çünkü onlar, Allah'a baðlanmýþ bilinçaltý yetenekleriyle anlamýþlardýr ki; her þeyi, herkesi, her olayý ve her durumu yönetip yönlendiren, Allah'ýn kaderidir. Kendilerini, kavrayýcý, rahatlatýcý, güven ve huzur verici bir bilgiyle Ýlahî kaderi karþýlamaya hazýrlamýþ kimselerdir bunlar. Eðitile eðitile baþa gelen Ýlahî kaderi garipsemez ve bundan endiþe duyup acýlara gömülmez bir hale gelmiþtir bu kimseler. Ayrý bir tavsiye ve sabýr gerektiren söz konusu endiþe, ve acýlarý aþmýþtýr bu kimseler.

Çünkü onlar, Allah'ýn kaderini, duygu ve ruhuna yabancý olmayan bir iþi bekleyip gözetleyen arif kimseler edasýyla karþýlamaya hazýrlanmýþlardýr. Gafil avlanmadan, irkilmeden ve garipsemeden...

Bundan dolayý kendilerinin bitirmek istediði bir konuda hükmetmek için yörüngenin devrini hýzlandýrmaya çalýþmazlar. Hemen giderilmesini istedikleri bir ihtiyaçlarý var diye olaylarý yavaþlatmayý düþünmezler. Çünkü söz konusu olan davalarýnýn zafer ve hükümranlýðý bile olsa bu yollara baþvurmazlar. Onlar sadece yollarýnda yürürler. Ýlahi kaderin getirdiði sonuç ne olursa olsun yollarýnda yürürler.

Rýza göstermiþ ve rahatlamýþ olarak..

Canlarýný feda ederek..

Mal ve emeklerini ortaya koyarak..

Daralmadan ve acele etmeden...

Minnet edip gururlanmadan..

Ahlar çekip üzüntüye kapýlmadan..

Yani adýmlarýný yönlendirip hareketlerini yöneten Ýlahi kudrete mutlak bir teslimiyetle.. Kendilerini yöneten kudrete tam bir güven duyarak..

Emniyet, huzur ve inançla. Bunun yanýnda, kolaylýk ve sadelikle yola devam ederek..

Ve tüm bunlarýn yanýnda güç yetirildiði kadar çalýþmak, elde mevcut tüm serveti harcamak, zaman ve emek kaybýna izin vermemek, baþvurulmadýk çare ve vesile býrakmamak...

Ama güç yetirilmez iþleri yüklenmemek, insanlýklarýndan ve insani özelliklerinden soyutlanmaya çalýþmamak, yani insani yapýyý güç ve za'af noktalarýyla korumak...

Ayrýca yürekten benimsenmeyen samimiyetsiz duygu ve yetenekleri ortaya atmamak, yapýlmayan bir þeyle övünmekten hoþlanmamak ve yapýlandan fazlasýný konuþmamak..

Ýþte denge budur. Hem Allah'ýn kaderine mutlak bir teslimiyet, hem de olanca gücü ortaya koyarak çalýþýp çabalamak..

Hem Allah'ýn kaderine teslimiyet, hem de gönül huzuruyla karþý koymak (batýla)..

Yani teslimiyet ve çabayý dengelemek..

Ýþte ilk Ýslam cemaatinin hayat ve karakterine damgasýný vuran iþaret, bu dengeydi. Daðlarýn yüklenemediði büyük akide emanetini taþýmaya onlarý ehil kýlan iþaret buydu. Bu temel ve vazgeçilmez nitelikteki hayati dayanaðýn ruhun derinliklerine yerleþmiþ olmasýydý ilk Ýslâm cemaatini baþarýya götüren. Bu cemaatin kendi hayatýnda ve o zamanki insan toplumunun hayatýnda böylesine harikalar gerçekleþtirmesini saðlayan dayanak buydu. Adým ve hareketlerinin evrensel varlýkla uyumunu saðlayan dayanak buydu. Zamanýn akýþýna ayak uydurmasýný saðlayan dayanak buydu. Evrensel yasalarla çatýþmadan ve çeliþmeden. Yani bu çeliþme ve çatýþma sonucu yavaþlama ve gecikmelere mey dan vermeden..

Zaten bunca emeði mübarek kýlan da buydu. Çünkü bu, çok kýsa denilebilecek bir zamanda verimli, bol ve tatlý meyveler veren bir çalýþmaydý. Nefislerini öylesine deðiþtirmiþlerdi ki bu insanlar, kendi hareketleriyle evrensel hareket arasýnda hiç bir tezat kalmamýþtý. Kainatýn tümünü yönlendiren Allah'ýn kaderine uygun bir uyum içinde yaþýyorlardý.

Eðer bir kalb tam anlamýyla ilahî hidayeti benimsememiþse, emeklerin tam olarak meyve vermesine imkan yoktur. Kiþinin hareketiyle kainatýn devri arasýnda uyum saðlanýp Allah'ýn evrensel kaderi gönül huzuruyla benimsenmemiþse meyve beklemeye imkan yoktur. Çünkü varlýk aleminde Ýlahi takdirin doðrultusunu izlemeyen hiç bir þey yoktur.
Yüce Allah'ýn aþaðýdaki buyruðuyla belirlediði de budur:

"Allah ve Resulü bir konuda hüküm verdikten sava ne mü'min bir erkeðin, ne de mü'min bir kadýnýn kendi iþlerinde baþka bir þey tercih etmesi mümkün deðildir."

Ýslam metodunun vazgeçilmez nitelikteki temel prensibi budur.

Gönderen: 01.06.2007 - 15:25
Bu Mesaji Bildir   faniiiia üyenin diger mesajlarini ara faniiiia üyenin Profiline bak faniiiia üyeye özel mesaj gönder faniiiia üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1574 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bahar61 (48), ebrar22 (52), muzo 02 (53), abdulberr (57), Sakarya5461 (54), canan85 (39), Abdulkadir056 (27), Alaaddin_E (51), betus86 (38), zeynepcik (41), halebi (40), ammarh. (58), hatice gönül (39), karamurad (57), erens (42), ZeYD-CaN (37), pazarci (40), bkaya85 (39), can38 ()
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.81970 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.