0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » Kadın sesi Harammıdır?...   Cevap Ekle

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
eness_25 su an offline eness_25  
Kadın sesi Harammıdır?... Alinti ile cevapla
13 Mesaj -
Bu hadis i þerifte hepinizce malum oldugu gibi haram belli helal belli arasýndan sakýnýn denir.. Arasýndaki þey þüphe dir.Kadýn istek ve ihtiyaçlarýný sesiyle anlatýr. Sesini kullanamayan kadýn maksatlarýný ifade edemeyen insan demektir.

Bunu ise mümkün görmek kabil deðildir. Bu sebeple kadýnýn sesi haram olmaz..Yani kadýn konuþmazsa derdini anlatamaz bunun için konuþmasý lazým olur canýnýn istedigi gibi konuþmasý helal olur demek büyük hata olur..

Fakihlerin izah ettigi konu budur..Zaten kadýn sesinin avret olmadýðýna bütün alimler evet dememiþtir..Ýttiafak yoktur mesela bütün alimler sakalýn kesilmesi konusunda ittifakla haram kabul etmiþlerdir..Ama kadýn sesini ittifakla avret deðildir diye iddia etmek asýlsýz olur..


**Kadýnlarýn seslerini erkeklere duyurmasý haramdýr. Bazý âlimler, ihtiyaç zamanýnda, ihtiyaç kadar ve sert, ciddi konuþmalarý caiz olup fazlasý yine caiz olmaz buyurmuþlardýr. (Tezkiye-i ehli beyt)

**"Kadýnlarýn ayaklarýnýn sesini duyurmalarý haram olursa, kendi sesleri elbette haram olur. Nitekim Resul-i Ekrem (s.a.v)

***"Ýmam namazda yanýlýrsa sesini onu, erkekler "SUBHANANELLAH" diyerek, kadýnlarda el çýrparak uyarýr." buyrulmktadýr. Yine Hac esnasýnda okunan "telbiye" duasýný erkeklerin yüksek okumasu sünnetken, kadýnlarýn seslerini yükseltmeleri menedilmiþtir. Elbetbunda bir hikmetvardýr.Ýþte bu, kadýnýn sesinin avret olduðunu gösterir."


Müsade edilen kýsým zaruri haller ve istedigi þeyleri belirtmek konusundadýr..Bu iþ önemli bi mesele aþaðýda nasipse ehemniyetini izah etmeye gayret edeceðim..Diyelimki Kadýnýn sesini haram kabul etmeme konusunda Alimlerin konuþmalarýnda beis yoktur yani haram degildir kelamýný aldýk hadi diyelimki bu zaruri olmadýkçada konuþmak isterlersede haram degildir kabul ettik..

Peki zaruru olmadýkça konuþmasýný mekruhtamý kabul etmemiþlerdir?..Bu hoþ olmayan biþeydemi dememiþlerdir?Hepsi bunu kerih görmüþtür hoþ olmayan biþey görmüþtür..

Týpký sigara gibi haram olmasada mekruhtur..Haramsa zaten haramdýr uzak dur yok degilsede mekruhtur gene uzak dur demektir degilmi.....Lakin þunuda yanýna katalým..Haram belli helal belli ortasýndan kaçýnýz Ve bundan dolayýda mekruh þüphe linin aslýdýr..

Sahabeyi Kiram bi çok helal i zerre kadar þüphe olmasýndan ötürü terk etmiþlerdir..Ya mekruhsa diye terk ettiler haram olma durumunu zaten anýnda terk ederlerdi.Hem bir kadýnýn türkü söylemesini dinlemek haramdýr..Oysa o kardeþ ogün türküde çalmýþtý.Buda iþin bi boyutu.

Hadi kabul ettikki haram deðildir..Ama bu haram deðildiri misal diyorum aslýnda zaruri olmadýkça haramdýr..Keyfi iþlerden dolayý konuþmaya bi ruhsat bulunmaz..Ama biz misal kabul ettik haram deðil dedik ama her ne kadar haram olmasada kesin bi mehruhtur ve kaçýnýlmasý mutlaktýr..

Ýkinci bi husus a gelince kýyas alimlerinin bir çogu kadýnlarýn radyo ve tv lerde yayýn yapmasýný normal fakih lerin kast ettigi gibi haram daieresinde degerlendirmiyorlar...

Burda iki ayrý mesele var birinci mesele kadýn ýn sesinin haram olmayýþý tahrik edici degilse dir..Tahrik edicegi bilinen sese kulak vermek yasaktýr..Hem bir kadýnýn türkü söylemesini dinlemek haramdýr..Oysa o kardeþ ogün türküde çalmýþtý.Buda iþin bi boyutu

Hatta kadýn ýn sesi erkek sesini anýmsatýyorsa onun sesinden erkek etkilenmezse o zaman konuþmasý caizdir denir..Bunun delilide Hz Fatýma'nýn birisinin kapýsýna gittiginde kadýnýn ona kimsin derken agzýna taþ koyup sesini katýlaþtýrmasý ve ona bu þekilde hitap etmesidir..

Kapýyý açan kadýn ýn ne kadar güzel bi kadýn oldugunu gören annemiz sesin neden degiþti dedigin kadýn ona durumu anlatýr ve senin bi erkek olman durumunda seni tahrik etmek istemedim demesidir..Bakýn kapý arkasýndakine bile sesini alýnlaþtýrýyor neden cünki sesi güzelse etkilerim onu diye, bunun önüne geçmek için aðzýna taþ koymuþtur.

Kadýn ýn sesinin tahrik edecek kadar güzel olmasý durumunda o kadýnýn sesini duymamanýn duymaktan daha fazla üstün oldugu hiç tartýþma bile götürmiyecek kadar açýk..Ve birde ne var burda bi incelik daha var bi kadýn bi iki kiþiye degil bi çok kiþiye hitap ettiginden dolayý fitneye mahal vermesi dahada çok oldugundan dolayý onun bundan kaçmasý elzemdir.

Nihayetinde bir degil bi çok kiþiyi etkileye bilir hadi bi kaç kiþi kendini korudu diyelim ama kimse ben kesin korurum diyemez neticede kadýn sesi az buz biþey degil nefsin istedigi biþey ve bi kaç kiþi ye hitabý baþka biçok kiþiye hitabý baþkadýr iki kiþiye hitab ta fitne olsa az olur ama bi çok kiþiye fitne olmasý dahada çok olur. Yani fitne ihtimalini güçlü kýlmýþ olur...

Bu yönüylede bakýldýgýnda gene hatalý oldugu aþikar olacaktýr..Haram olmayan biþey helal olmayan biþey se onun bi seçenegi kalýyor..Oda mekruh olmasýdýr ki,Bu konu kesin bi hükümle sabit degildir yani kesin bi hüküm derken kast ettigim þey bütün imamlarýn görüþü ayný degildir..Bunuda aþaðýda belirtecegim inþ....

Ve bir önemli olayda þudur bu ister haram ister mekruh olsun isterse þüpheli olsun..Boyutlarýna göre fark etsede temelde fark etmeyen þu olay olmuþ olur...Ýslam ýn kabul etmeyip helal saymadýðý biþeyle Ýslam olmaz..Bu söz büyük bi alime ait ismini istiyene özel yazarým...Yani þeriatsýzlýkla þeriat olmaz..Ýyi hoþ Þeriat bunu kadýn sesi helal saymýyorya degilmi...!!!

Ve gene bi önemli olay daha,kadýnlarýn bu þekilde yayýn veya bunlar gibi iþlerle veya real ortamda erkeklere nasihat etmesi bidattýr...Her bidatta Din için tehlike arz eder..Ýlla haram lar tehlikeli degildir mekruh þüphelide tehlikelidir.Kaçýnmak gerekir...Bi misal verecek olursak þunu derim etil alkol normalde Hanifi lere göre kullanýlýrsa daha dogrusu koku olarak üste sýkýlan parfüm olarak kullanýlýrsa uçucu madde oldugu için Namaz kýlýnmasý caizdir..

Ama Þafi lere göre caiz olmadýgý için denirki, Ýmam larýn ihtilafý oldugu için en güzeli terk etmek kullanmamaktýr..Yani þüphesi hiç kalmasýn siz bu yolu seçin derler...Bakýn ruhsatý hanifilerde ihtilaflý olmayan bi meseleden bile kaçmak gerekirken kaldiki,Hanifilerin bile kadýn sesinin haramlýðýnda ihtilafý varken nasýl kaçýlmasýn? ki, bu etil alkol olayýndan daha agýr bi olay bunun aðýr olduðuda ayný mezhep Ýmamlarýn birbirlerine tezatlýðýdýr...Zira etil alkolde tezatlýk yok...Teþbihte hata olmaz diye bi misaldi bu...


Ve açýk net bidattýr çünki kadýnlarýn erkeklere nasihat ettigi,umuma hitap ettigi görülmemiþ zaten caizde degildir denmiþtir..


**Kadýnlarýn yüksek sesle veya yumuþak konuþmalarý ve seslerini namahreme duyurmalarý caiz olmadýðý için, ezan ve ikamet okumalarý da caiz deðildir. (Redd-ül- Muhtar)

Þimdi kim diyebilirki bi bayan orda konuþsun ben etkilenmem benim iþim olmaz sesi bana výz gelir diye.??Kimse iddia edemez neden çünki sesin etki yapacaðý süslü olmasý nefsin istediði bi yem olduðu apaçýktýr...Ve Kuran da nefsin ne kadar tehlikeli olduðu Yusuf A.s ýn kýssasýnda anlatýlmakta ve orda Yusuf a.s bile ALLAH ým ben nefsimi aklýyamam senin yardým olmasa ben ondan o kadýnýn beni çekmesinden korunamazdým diyorsa...

E artýk seni düþün ki,o bir ismet sýfatý sahibi Peygamber di,o bunu diyorsa bize hayli hayli bunu demek düþer.. Hal böyle oluncada bu fevkalede tehlikeli bi iþ olmuþ oluyor...Hava atmaya gerek yok nefs in ne olduðu bellidir ben yapmam demek ALLAH dilemedikçe uydurma olur...


Delil olarak bu ayeti alýrlar.. derlerki.

Onlar þöyle dedi: Çobanlar sulayýp çekilmeden biz sulayamayýz. Babamýz oldukça yaþlý bir adamdýr. Bunun üzerine Musa, onlarýn hayvanlarýný sulayýverdi. Sonra gölgeye çekildi. "Rabbim, göndereceðin hayra ve rýzka çok muhtacým" dedi. O sýrada hanýmlardan biri utana utana yürüyerek Musa'ya geldi. "Babam hayvanlarýmýzý sulama ücretini vermek için seni çaðýrýyor" dedi" (el-Kasas, 28/23, 25).

Ýslamiyet kiþiyi fitne ve fesada sürükleyen görüntü, davranýþ ve hallere karþý koruyucu tedbirler alýr. Diðer yandan insana verilmiþ olan özellik, kabiliyet ve farklýlýklar bir baþkasýnýn vebal altýna girmesine sebep olmamalý, yanlýþ duygulara kapýlmasýna meydan vermemeli, nefsini azdýrmamalýdýr. Yaratýcý tarafýndan kadýna ihsan edilen sesi de bu çerçeve içinde düþünmek gerekir.

Esas itibariyle hiç bir varlýðýn sesi mutlak olarak haram ve günah sýnýfýna sokulmaz. Baþta Hanefi ve Þafii imamlarý olmak üzere mezhep sahibi müçtehid imamlarýmýzýn kanaatleri de bu yöndedir. Fýkýh kitaplarýnda þu hükmü görüyoruz:"Cumhura göre kadýnýn sesi avret deðildir." Yani kadýnýn sesi haram deðildir. "Kadýnýn sesi avret deðildir. Çünkü kadýn alýþveriþ yapar, mahkemede þahitlikte bulunur. Bunun için sesini yükseltmek zorunda kalýr." (Tefsirü Ayati-l Ahkam 2:16

Evvele bakýnýz orda biþeyi ihmal etmiyelim bir soran Peygamber kýzý iki sorulan hz Musa'dýr..Ve bu olay Kuran'dan önce olmuþtur.Kuran'ayetleri gelmeden müsade edilen biçok þey vardý.Nikah ta talak denen biþey yoktu ve sonradan geldi..Þimdi talak meselesi 3 e düþtü önceden yoktu 100 kere boþama olsa biþey ifade etmiyordu bunun gibi içki serbestti namaz kýlýnýyordu içkili iken,bunlar gibi büssürü mesele daha sonra ya nesh edilmiþtir..

Yada yasak edilmiþtir..Hadi bu sözü geçen olay yasak edilmemiþ olsun nehy edilmemiþ olsun kabul ettikki bu olay geçerli olsun..Bakýnýz delil diye verilen ayetin tefsirinden sonra ki yazýda ne geçmiþ..


Ýslamiyet kiþiyi fitne ve fesada sürükleyen görüntü, davranýþ ve hallere karþý koruyucu tedbirler alýr. Diðer yandan insana verilmiþ olan özellik, kabiliyet ve farklýlýklar bir baþkasýnýn vebal altýna girmesine sebep olmamalý, yanlýþ duygulara kapýlmasýna meydan vermemeli, nefsini azdýrmamalýdýr. Yaratýcý tarafýndan kadýna ihsan edilen sesi de bu çerçeve içinde düþünmek gerekir..

Evet burdan net anlaþýlan nedir? Baþkasýnýn nefsini azdýrmamalýdýr...Demekki fitne mahali olabilir..Zaten yazýnýnda devamýndan bu net anlaþýlýyor.Ne diyor yazýnýn devamýnda


.**Kadýn sesi avret kabul edilmemiþtir..Zira,kadýn alýþveriþ yapar, mahkemede þahitlikte bulunur. Bunun için sesini yükseltmek zorunda kalýr..Dikkat edelim sesini yükseltmek zorunda kalýr deniyor..Bakýnýz zorunda kalýr..

Ýslam da biþey haramsa uygun degilse o yeri gelince uygun olabilir..Yani iþ zora girdimi faizde helal domuz etide helal olur uygun olur..Burada sizin iddianýzýn dogru olduguna dair dayandýgýnýz nokta aslýnda bu iþlerin zaruru oldugu halde cevaz,caiz olduðunu vurgulamaktadýr..Ne diyor çünki kadýn alýþ veriþ yapar,bakýnýz bu keyfi degildir...Bu zaruri olan biþeydir doktora gider konuþur.

Doktor neyin var deyince susucak hali yoktur.Tabiki derdini diyecektir..Mahkemede þahitlik yapar bakýnýz burdaki nedir gene zorakidir..Sizin delil dediginiz þeyde Varmýdýr kadýn radyolarda veya tvlerde sohbet edebilir.. Milleti toplayýp onlara vaaz verebilir.?? Yoktur peki neden alýþ veriþ mahkeme gibi iþler sayýlmýþta o sayýlmamýþ aslýnda onun cevabýda var..O cevapta þudur...


**(Ýslamiyet kiþiyi fitne ve fesada sürükleyen görüntü, davranýþ ve hallere karþý koruyucu tedbirler alýr.)


Burasýdýr..Tedbir alýnacak yer burasýdýr...Zira bu ikaz boþbi ikaz degildir.Ve dikkat edilmesi gerektiginin altý çizilmiþtir...Sesin tahrik edici unsuru muhakkaktýr..Ve herkesin imaný bu tahrik olunacak þeye karþý yeterli deðildir.Bizim ne ismet nede masum sýfatýmýz vardýr..

Ne demiþler ne þeytaný gör nede salavat getir þeytaný görmeden getir..Yani bu zor iþe hiç girme giripte ne diye zora sokuyorsun kendini demektir..Bakýnýz bi ayetle daha misal vermeye çalýþýyayým..ALLAH cc...17/32- Zinaya yaklaþmayýn. Çünkü o, son derece çirkin bir iþtir ve çok kötü bir yoldur

Bize zinaya yaklaþmayýn buyuruyor..Neden yaklaþmayýn dan önce zina yapmayýn buyurmuyor...Çünki o öyle bi illetki yaklaþýnca kurtuluþun olmaz onun için sen en baþta önlemini al ve yaklaþmaki,onuda yapma yoksa yaklaþýrsan ondan kurtulman nerede ise imkansýzdýr..Çorap in ilk baþýný nasýl sökünce gerisi geliyorsa buda öyledir.. Onun içindirki uzak kalmamýz zikir edilmiþtir...

Yani ateþle barut yanyana durmaz..Týpký bunun gibi tahrik edecek þeylere yaklaþmamak gerekiyor..Ve sesinde tahrik etme boyutu herkesçe bilinir..Bir arkadaþýnýn iþ arkadaþý o iþe gelmedi diye evini aramýþ tlf arkadaþýnýn eþi çýkmýþ çocuk okadar etkilenmiþki sesinden onu sorma bahanesi ile konuþmuþ ha konuþmuþ sonra bu içinde sevgiye ihtirasa yol açmýþ ve kýzý kaçýrmýþ arada büsürü olay var onlarý yazýp uzatmýyalým zaten yeterince uzuyor..

Bunun gibi nice olaylar oluyor dedikya bi kere çorap ýn ucu sökülmesin gerisi gelir..Bir alime birisi demiþki,Ýslam da fýkýhta baldýzla konuþmaya müsade varken siz neden baldýzlarla konuþmayýn diyorsunuz diye sormuþ oda ona bana sorarsan konuþma derim zira senin nefsin bu konuþmalara birgün yenik düþer sen gel konuþma iþin ehemniyetini sec demiþ oda olmaz benim nefsim onu nasýl istesin o benim kardeþim gibidir demiþ..

Tabi bir zaman sonra bi haber geliyorki,o kiþi karýsýný boþamýþ baldýzýný almýþ neden almýþ cünki o ses artýk onda çok þeyi uyandýrmýþ biz!!! kimle dans ediyoruz?karþýmýzda kim var.

Koskoca Peygamber'i cennetten çýkarmýþ bi düþman var..Nice alimlerin ayaðýný kaydýrmýþ bi nefs bi düþman var..Onun için en güzeli konuþmamak Ýslam ruhsat verdiysede herzaman ruhsatla amel etmek iyi degil takvasýný unutturur herþeyin ve ruhsatla amel herzaman yapýlsýn diyede yoktur..Hani kolaylýk olsun diyedir..
Ama bu kolaylýk her zaman yapýlýrsa kolayýn da sonu zora gider..

Onun için sahabe ALLAH cc cennet takva sahiblerine yaklaþtýrýldý ayetini okur bütün haram günah þüpheliden kaçýp takvayý seçtilerki,imanlarý ne kadar kamildi bilinir..Ya bizim ? ve buna ragmen tehlikesi bol iþler yapýyoruz..Oysa bizlerin takvaya daha çok sarýlmasý lazýmken tam tersi nerde sakat iþler var orya dalýyoruz..Takva sahibleri Kuran da hep övülmüþlerdir zaten cennet vaadleri takva sahiblerinedir..Evvela takva sahibi olanlar kabul olunurlar



***..Þüphesiz, Allah Katýnda sizin en üstün (kerim) olanýnýz, (ýrk ya da soyca deðil) takvaca en ileride olanýnýzdýr. Þüphesiz Allah, bilendir, haber alandýr. (Hucurat Suresi, 13)


Bizim haram olan veya haramlýðýnda ihtilaf olup þüpheye düþtüðümüz þeylerden kaçmamýz lazým..Ve konumuzda haram olan bi konu sadece verilen fetvalarda farklý anlamalar var..

Hadi haram olmasada þüphesi tehlikesi olan bi iþ olaraktamý kabul etmiyoruz bunu ki,sonu kesinlikle tehlikeli bi iþ helede genç insanlar için tam bi nefis yemi bunundami farký olmasýn bunudamý kaale almýyalým bu umumi bi tehkile arz eder nihayetinde bi iki kiþi degil bi çok kiþi bu kardeþleri dinliyor hiçmi bi tane oh ne güzel sesi var deyipte içlenmez bunun garantisini kim verebilir en azýndan bu bile insana yeter demi ne dedik ya olursa bak kaç yaklaþma bu gibi iþlere akrep eline alýp denenmez bakayým sokarmý diye onun iþi o sokar tabi onu denemek yerine en güzeli nedir alma onu eline...

Þimdi bu konumuzdaki tehlike açýk seçik belirgin degilmidir soruyorum ALLAH aþkýna hiç bi tane genç etkilenmezmi bunu garanti edebilirmiyiz...Ve bi genç o sesle etkilense þehvetlense onu etkiliyen bu sesin sahibi ALLAH a neder..?

Onun kanýný kaynatan ne cevap verir ALLAH aþkýna bu tehlike arz eden iþten uzak olalým ruhsat ý var caiz cevaz demiyelim ruhsatý yok bunun o ruhsatlar zaruri iþlere kardeþim bunu anlýyalým...Keyfi iþlere olamaz böyle bi ruhsat bakýn cennette bile senin eþinin sesini bi baþkasý duymuyacak onu bi baþkasý görmiyecek týpký dünyadaki gibi ordada bu konu devam edecek.Hadislerde bu konular vardýr...Cennette bile buna özen gösteriliyorsa burda nasýl gösterilmez.


Kadýnlarýn yüksek sesle veya yumuþak konuþmalarý ve seslerini namahreme duyurmalarý caiz olmadýðý için, ezan ve ikamet okumalarý da caiz deðildir. (Redd-ül- Muhtar)

Ezan okumasý kamet getirmesi caiz olmýyanýn nasihat etmesi nasýl caiz olsun ? ve seslerini namahremine duyurmasýn!!! kaldiki 7 yabancýya nasýl duyurur..?Eger kadýn ýn sesi mahrem olmamýþ olsaydý mutlaka onlarýn kamet getirmesi gerekmezmiydi?oysa ALLAH cc bunada müsade etmemiþtir..Demekki zaruri olmadýkça kadýn ýn konuþmasýnda sakýnca vardýr..

Yoksa namaz da kamet etmeleri gerekirdi ezan okumalarýnda bi beis olmazdý..Þimdi kadýn ýn birisinin sohbet amaçlý konuþma yapmasýný Ýslam i þeyler anlatýyor diyene derimki,madem öyle niçin kadýn sohbetten çok daha faziletli Kuran ý namahreminin yanýnda sesli okuyamýyor..?Kuran gibi bi kelamý bile okumaktan muaf olan bi insan sohbet etme hakkýný nerden nasýl almýþ olur..?

Öyle ya Kuran ý dahi yüksek sesle okumaktan alýkonmuþ olan Kuran harici ve dahili þeyleri nasýl ulu orta anlatabilir..?ALLAH ýn kelamý Ýslam i olan þeylerin baþýnda geliyorsa ve buna müsade yoksa baþka þeyleri Ýslam namýna yapmaya nasýl müsade olur.?

Birde en önemli noktalardan birisi þimdiki hallerdir..Nedir o haller millet cahil Ýman dan Kuran dan haberi olmayan bi millet alimler bunuda düþünüyorlar..Ve bu millet Din den habersiz yaþýyor amel etmiyor iman larý zayýf en ufak biþeyde hemen günaha dalýyor..Ýbni Abidin bu konularda çok detaylý fetvalar vermiþtir..

Bu millete yem olur bu tavizler.Hepten azýtýrlar..Sahabe-i kiram Böylemiydi en ufak biþeyden kaçýyorlardý..Yeterki ufacýk bi þüphe görsünler ama biz nasýlýz herþey ortada..Bunu en güzel Hasan-i Basri r.a sözü izah ediyor ne buyurmuþtu ona Sahabe soranlara siz onlarý görse idiniz deli derdiniz onlarda sizi görse bunlar bizanslýmý derlerdi..Ýþte bu söz herþeyi izah ediyor...




Gene derlerki....[/SIZE]

Kadýn sesinin avret olmadýðýnýn gerekçesi islamýn ilk uygulamalý devri olan Saadet asrýdýr.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sahabi hanýmlarla konuþmuþ, onlarýn sorularýna cevap vermiþ, þikayetlerini dinlemiþ, ihtiyaç ve taleplerini karþýlamýþtýr.
Sahabiler gerek Peygamberimizin hanýmlarýna, gerekse diðer haným sahabilere hadis ve benzeri durumlarda sorular sormuþ, konuþmuþ ve bazý konularda bilgiler almýþlardýr.

Sahabe döneminde kadýnlar, halifelere þikayetlerini dile getirmiþ ve dini konularda diðer sahabilere bilmediklerini sorup öðrenmiþlerdir.
Hz. Peygamber'in gerektiðinde genç veya yaþlý hanýmlarla konuþtuðuna dair pek çok örnek vardýr.
Ebû Said el-Hudrî (r.a) þöyle anlatýr:

"Bir kadýn Allah Rasûlüne gelerek dedi ki: Her zaman mescide çýkarak sözlerinizi dinleyemiyoruz. Bize bir gün tayin et de o gün gelelim, sen de Allah'ýn sana öðrettiðini bize öðret". Hz. Peygamber bu teklifi uygun bulmuþ ve hanýmlara ders vermiþtir

Diðer yandan Hz. Peygamberin hanýmlarý, özellikle Hz. Aiþe ashab-ý kiramýn fetva için baþvurduklarý bir merci idi. O, onlarýn sorularýný sözlü olarak cevaplýyordu.
Hz. Ömer, hilâfeti zamanýnda bir cuma hutbesinde evliliklerin kolaylaþtýrýlmasýný ve mehrin azaltýlmasýný tavsiye edince cemaat arasýnda bulunan Kureyþli bir kadýn ayaða kalkarak bir âyetle (Nisâ, 4/20) cevap vermiþ, halîfe onu haklý bularak sözünde ýsrar etmemiþtir

Gene yazýlan þeylerde ihmaller olduðunu anlamamýz gerekiyor..Bakýnýz!!!

Burda dikkat edeceðimiz husus Efendimiz sav bu Din in ALLAH tarafýndan lideri seçilmiþ bi insandýr..Kendisi ALLAH tarafýndan korunan þeytan ýn her türlü oyunundan muaf olmuþ biridir..Tabiki ona sorulan sorularla ve ALLAH ýn seckin kullarýna sorulan sorularla ve benzeri zaruri ihtiyaçlardan dolayý yapýlan konuþmaya kimsenin haram dediði yoktur..Efendimiz sav Kimse ile malayani konuþmamýþtýr..

Bakýn özelliði her þekilde ortada olan nefsinden sýyrýlmýþ bi Ýnsan olan Sultanýmýz dahi hiçbir malayani konuþma yapmamýþtýr.Ancak sorulduðunda cevap vermiþtir..ve ne buyurmuþtur..Kadýnlara...
[/SIZE]


**(Ey kadýnlar, ancak mahreminizle konuþun, namahremle konuþmayýn!) [Ramuz, Ýbni Said]


Bakýnýz kendisinin söylemesi ile bir baþkasýnýn söylemesi bir deðil peki kendileri okadýna mahremmiydirler? hayýr degildiler ama Efendimiz onlarla soru cevaplý zaruri olan konuþma yapmýþlardýr..Bunlar ayýrt edilmesi gereken meseledir..Efendimiz in konuþmasý kimseye konuþur delildir izlenimi vermez nitekim olaylarýn kapsamý vardýr..Her olay herkese ruhsat olmaz..Ýslam in alimlerine verilen ruhsatlar ýn normal insanlara verilmediiði gibi....

Gene derlerki..

"Bir kadýn Allah Rasûlüne gelerek dedi ki: Her zaman mescide çýkarak sözlerinizi dinleyemiyoruz. Bize bir gün tayin et de o gün gelelim, sen de Allah'ýn sana öðrettiðini bize öðret". Hz. Peygamber bu teklifi uygun bulmuþ ve hanýmlara ders vermiþtir


Peki Efendimiz sav hanýmlara ders verdi diye herkes hanýmlara ders verebilirmi? yoksa Efendimiz ve bazý seckin insanlaramý mahsustur bu? ben þunun cevabýný isterim sizden bir erkek Ýslami bilgisi olan ve (Sizden olan emir sahiplerine itaat edin)..ALLAH tan hakkýyla Alim kimseler korkar.)Ayetleri gibi ve Alimler Peygamber lerin varislerdirler..Beni görmek istiyen Alimleri (Ehlullah) larý görsün..Alimin yüzüne bakmak ibadettir..Gibi övgüleri almýþ ve ALLAH katýnda övülmüþ ler haricinde..

Bir Ýslam bilen ama nefsinin esiri olmuþ nefsine uyabilen ne Peygamber ler gibi ismet günah iþlemez sýfatý olan nede Alim'ler gibi masum yani korunan sýfatý bulunmayan bir insanýn kadýnlarý toplayýp onlara sohbet etmesine kim müsade vermiþtir.? Sahabe,Tabiin döneminde böyle yapan bi insan varmýdýr..?

Bakýnýz herkese bu yok o insanlarýn hallerinde ya ismet sýfatý var yada masum korunmuþ lar sýfatý var..Efendimiz e ihtiyacýndan dolayý soru soran insanlarý nasýl olurda malayani konuþmaya delil tutarlarki?? Ama deselerki Efendimiz sav keyfi konuþma yapmýþtýr ve delillerini getirirlerse zaten ozaman mesele olmaz ama buda yok ozaman zaruri olunca bi doktara bile biþey sorulabiliyorsa tabiki kainatýn güneþine bile sorulabilir..

Her önüne gelen ben okudum biliyorum deyip cemaat toplayýpta vaaz veremez...Nefsine nasýl güvenecek (o nefs size ancak kötülüðü emr eder..) Kim onun kötülüðünden bizi koruyacak.?Demekki bende çay yapmasýný biliyorum demekle baþkasýna ait olan çay ocaðýnda çay satýlamýyacaðý gibi seckin kiþilere ait olan iþlere herkes bende biliyorum deyip kendini o kefeye koyamaz..!!!..Yusuf a.s bile ALLAH ým nefsimden sana sýðýnýyorum ben bu nefsimi temize çýkaramam buyurdu..Þimdi biz nasýl baþa çýkarýz bu hain nefisle..


Ve gene derlerki,,,,

Diðer yandan Hz. Peygamberin hanýmlarý, özellikle Hz. Aiþe ashab-ý kiramýn fetva için baþvurduklarý bir merci idi. O, onlarýn sorularýný sözlü olarak cevaplýyordu

Burdada dikkat edelimki,kendisine soru sorulan þahýs Müminlere haram olan bi þahýs Müminlerin annesi olmuþ bi þahýs anne den öte bi þahýs...Ve hal böyle iken bile kendisine sahabelerin ortasýnda gezmesi sesini yükseltmesi dahi haram edilmiþ ondan biþey istenmesi durumunda bile perde arkasýndan vermesi emr edilmiþken bize neler düþer artýk siz hesap edin..

Hz Ömer annemiz buralarda gezmesin konuþmasýn ya RASULALLAH bu durum hoþ degil derdi bunun üzerine gelen ayette onlara bu gezmeyi ve onlarýn içinde yüksek sesle konuþmayý ki,(konuþuyorlardý demiyorum)yasak etti Efendimiz sav bu ayet Hz ömer i destekledi buyurmuþtur.Onlarki,annemiz ve onlarla bile ihtiyac haricinde konuþmak yasakken nasýl olurda birilerinin konuþmasý uygun olur..

Bu insanla bir baþka insaný ayný kefeye koyamayýz..Peki neden Ýbni mesud'un ,Hz zübeyr'in,Hz Talha'nýn,Hz Hamza'nýn hanýmlarý fetva vermemiþ sohbet etmemiþte Hz Aiþe annemiz etmiþ? Ýþte bunun nedeni gayet açýk ve nettir o Müminlerin annesidir..Ona has kýlýnmýþ özelliktir..

Siz hiç elma agacýnda armut gördünüzmü? göremezsiniz çünki o elma aðacý digeri armut aðacý peki ikiside neticede agaçmýdir evet öyledir..Ama her aðaç ayný meyveyi vermiyor..Týpký Hz Aiþe annemize özel has kýlýnan Efendimiz'in mubarek hanýmlarýna has kýlýnan bi takým þeylerin sadece onlardan sudur edebilecek olmasý gibi..Her kesden etmiyor özelligi olanlardan ediyor..ALLAH ýn sectiklerinden ediyor..



Gene derlerki

Hz. Ömer, hilâfeti zamanýnda bir cuma hutbesinde evliliklerin kolaylaþtýrýlmasýný ve mehrin azaltýlmasýný tavsiye edince cemaat arasýnda bulunan Kureyþli bir kadýn ayaða kalkarak bir âyetle (Nisâ, 4/20) cevap vermiþ, halîfe onu haklý bularak sözünde ýsrar etmemiþtir..

Evet burdada biþeyi ihmal ederler ama ben öyle tahmin ediyorumki siz bunu bilmiyerek yanýlarak yapmýþsýnýzdýr...Nedir o þey derseniz burda Halife'ye bu sözü söyleyen bir nene idi o camiye giderken bile zorlanan bir nene idi genç bi bayan degildi...Ve yaþlý insanýn sesinde zaten mahrem lik yoktur..Tahrik yoktur..Onun için Hz Ömer r.a ona sukut etmiþtir..

Kim diyebilirki bir genç bayan bunu yaptýda Halife buna sessiz kaldý diye..? Ama ne hikmetse bu olayýn arkasýndan bu kadýn ýn yaþlý bi nene olduðu yazýlmamýþ bunu internet ortamýnda çok görüyorum kimse bunu yazmýyor ya bilmiyorlar yada kasýtla yapýyorlar sözüm onlara size degil..

Genç bayanlardan kim gelip Hz Ömerle konuþmuþtur..? Halife'liðinde gelecek orda bagýracak Hz Ömer o kadýna mutlaka tepki gösterirdi..Hatta bi keresinde kadýnlar Efendimizle konuþrlarken içeri Hz Ömer Efendimiz girmiþtide hepsi kaçmýþtý ordan Ve Hz Ömer Efendimiz ALLAH'ýn RASÜL ün den deðilde bendenmi utanýyorsunuz buyurmuþtu.Nasýl olur ayný Hz Ömer'e bi genç kadýn ulu orta soru sorabilir..Ama olayýn arkasýný anlatmýyorlar neyse onuda geçelim..



Gene derlerki,

Bir kere Rasûlullah (s.a.s) yanýma gelmiþti. Yanýmda Buas (olayýyla ilgili olarak söylenmiþ kahramanlýk þiirlerini def çalarak) terennüm ederek çalan iki cariye bulunuyordu. Rasûlüllah (s.a.s) yataðýna yatýp yüzünü öbür tarafa çevirdi, sonra Hz. Ebû Bekr içeri girdi.
- Bu ne hal, Rasûlüllah'ýn huzurunda þeytanýn düdüðü ve sesi ne arýyor? diye beni azarladý.
Bunun üzerine Rasûlüllah ona dönüp:
- Býrak onlarý, her milletin bir bayramý vardýr, bu da bizim bayramýmýzdýr" buyurdu.
Babam baþka þeyle meþgul olunca câriyelere iþaret ettim, dýþarý çýktýlar.

Bakýnýz þimdi meselenin aslý neymiþ beraberce okuyalým...

1- Þiir okuyan veya þarký söyleyenler, hür kadýn deðil cariyedir. Cariyelerin saçlarýný, kollarýný açmalarý seslerini erkeklere duyurmalarý günah deðildir. Cariyeyi örnek gösterip, hür kadýnlara da bunlarýn mubah olacaðýný söylemek Müslümana yakýþmaz.Zira cariyeye nikah ta yoktur.

Bunu delil edip kadýnlarýmýzýda nikahsýz almamýz gerekmezmi..? Sonra ibadetlerin çogu hür olanlaradýr..Köleye ibadetler kýsýtlýdýr bilirsiniz cuma namazýna bile gidemezler...Þimdi hür ile köle cariye bir olurmu iyice anlýyalým..Eðer olursa benimde nikah,cuma .vs,vs ibadetleri terk etmen yerinde olur..Ama olmýyacaðýna göre demekki bu kýyaslama yanlýþtýr kast edilen cariyedir..Hür kadýn degil...

2- Kahramanlýk þiirleri veya þarkýlarý da, mehter marþlarý da caizdir. Bunlarýn caiz olmasý, diðer þarký ve türkülerin de caiz olmasýný gerektirmez. Def ile þarký türkü söylenir, ilahi söylenmez. Çünkü ilahi ibadettir. Ýbadete çalgý karýþtýrýlmaz. Tasavvuf müziðinin dinde yeri yoktur.

Resulullah efendimizin geldiði bir evde, küçük zenci kýzlarý [cariyeler] def çalýp þarký söylüyorlardý. Þarkýyý býrakýp, Resulullahý övmeye baþladýlar. Resulullah efendimiz, (Onu býrakýn, oyun arasýnda beni övmeyin. Beni övmek [ilahi söylemek] ibadettir. Eðlence, oyun arasýnda ibadet caiz deðildir) buyurdu. (K. Saadet)

3- Hz. Ebu Bekrin, def için þeytanýn düdüðü demesi, çalgýnýn mubah olmadýðýný gösterir. Ulema sadece düðünlerde, bayramlarda kadýnlarýn def çalmasýnýn caiz olduðunu bildirmiþtir. Yani def çalmanýn kadýnlara caiz olmasý, düðün ve bayram içindir. Baþka zaman caiz deðildir..

Görülüyorki gene eksiklerimiz varmýþ...Efendimiz in yanýnda eglenenler cariyeler olunca onlarýn seside haram olmayýnca herþey normal olur...



Ve gene derlerki,,

Ýbn Abbas der ki;
Hz. Aiþe, yakýnlarýndan birisini bir Medineli müslümanla evlendirdi. Hz. Peygamber geldi ve;
"Kýz gönderdiniz mi" dedi.
Hz. Aiþe; "Evet" dedi.
"Beraberinde þarkýcý gönderdiniz mi?" sorusuna, "
Hayýr" cevabýný alýnca,
Allah Rasûlü þöyle buyurdu:
"Medineliler eðlenceden hoþlanýr. Beraberinde; "Size geldik, size geldik..." diyerek bir þarkýcý gönderseydiniz... "

Bu konuda Müfessir Vehbi Efendi tefsirinde:
"Söylediðiniz söz fitneye sebep olmasýn. Yani cazibeli ve ecanibi þüpheye düþürecek bir halde edalý ve naz ü istiðna ile söylemeyin" þeklinde izah getirmektedir
Kadýnlarýn kadýnlarla birlekte tefle eðlenmesi ve arada sözler söylemisi cariyeleri yollayýp orda kadýnlara türkü þiir söylemesi yerinde bi olaydýr..

ona zaten lafýmýz yok ama bu olay anlatýlýrken sanki þimdilerde oldugu gibi kadýn erkek karýþýk oluyormuþ gibi bi yansýma his eder gibiyim dikkat edelim ordaki düðün topluluðu erkek kadýn karýþýk bi düðün topluluðu deðildir..Ve orda þarký söylüyecek kiþide cariyedir..

Cariye lerin haricinde biri dahi orda tef ile kadýnlar arasýnda türkü þiir gibi þeyler söylese buna zaten kimsenin olmaz dedigi yok ama þimdikiler nasýl Ýslam i radyolarda türkücü kadýnlar çýkýp türkü söylüyor..Bunlar kýyas olamazlar...Çok farklý þeyler bunlar..Ýkisinin arasýndaki farklarý fark edersek mesele kalmaz.



Ve gene derlerki

Bu konuda Müfessir Vehbi Efendi tefsirinde:
"Söylediðiniz söz fitneye sebep olmasýn. Yani cazibeli ve ecanibi þüpheye düþürecek bir halde edalý ve naz ü istiðna ile söylemeyin" þeklinde izah getirmektedir

Bakýnýz burdada Tefsir'in ayetten çýkan hükümler ve hikmetler bölümüne bakarsak burdanda ayný mana anlaþýlacaktýr..Bakýnýz þimdi tefsiri nasýlmýþ..

Tefsir'ül Münir'de þöyle tefsir edilmiþtir..


Hz. Peygamber (s.a.)'in hanýmlarýnýn konuþmalarý ciddi ve sözleri kesin olmalý, eski Arap kadýnlarýnýn yabancý erkeklerle cazip ve yumuþak konuþtuklarý þekilde kuþku veren kötü yoldaki kadýnlarýn konuþmalarý gibi hayasýzlarý çekecek bir þekilde yumuþak olmamalýdýr.


Bu yasaklama Hz. Peygamber (s.a.)'in hanýmlarýna has deðildir. Bu, müminlerin hanýmlarýný da içine almaktadýr. Buna göre kadýn alçak sesle konuþmakla emrolunmaktadýr. Kadýn yabancý erkeklerle (bu arada kýzkar-deþin kocasý, eniþte) gibi hýsýmlýk yoluyla kendileriyle evlenmeleri haram olan erkeklerle- konuþma durumunda sesini yükseltmeksizin kararlý bir tavýrla konuþmalýdýr.
Kýsaca ayette geçen "kavlen maruf en" dinin ve insanlarýn yadýrgama­dýðý doðru, ciddi söz demektir.

Eski Arap kadýnlarýnýn yabancý erkeklerle cazip ve yumuþak konuþtuklarý þekilde kuþku veren kötü yoldaki kadýnlarýn konuþmalarý gibi hayasýzlarý çekecek bir þekilde yumuþak olmamalýdýr.

Evet eskiden nasýldý kadýnlar ebu cehillerle konuþurlarken rahat samimi konuþurlar ve hiç çekinmezlerdi..Zaten Efendimiz gelene kadar kadýn masalarda meze dogduðunda da utanctý..Onlarýn o þekilde konuþmalarý utanç vesilesi olarak algýnmýþtýr ki,ayet onlara benzemeyin onlar gibi utanmadan konuþmayýn demektedir..

Bundan dolayýda onlar gibi olmalayýn buyrulmuþtur..Peki onlar gibi yumuþak konuþmayýp ayný fiili yapýp erkeklerle konuþmak var ama, yumuþak konuþmadan sert bi þekilde konuþmak size neyi ifade ediyor.?

Yani konuþ ama sert konuþ tavýrlý konuþ vakarlý konuþ ama fiiliyatýn onlarýnki gibi olsun onlar gibi otur yanlarýnda veya onlar gibi erkeklerin arasýnda dur veya uzaktanda olsa onlarla konuþ lakin sert konuþmu anlýyoruz yoksa onlarýn yaptýðý gibi yapma yumuþak söz muhabbette sert ve vakarlý söz ise konuþman icap ettiginde istemiye istemiye kerhen konuþman icap ettigindemi bu tavrý takýn anlýyoruz..Ýkisinden birini anlamaktan baþka ne çare var?...


Yani ayete iyi bakalým sert ve vakarlý konuþ burdan anlaþýlmýyormuki normal Ýslam i bi mesele sert konuþmakla anlatýlmaz çünki ALLAH cc firavuna bile Musa a.s yollarken ona tatlý konuþ yumuþak ol incitmeden konuþ buyurmadýmý.?? Peki ayný Ýslam i bi davayý konuþmasýna müsade edilen bi kadýna sert konuþ yüz vermeden konuþ demek bu ayetle çakýþmazmý Ýslam da emri bil maruf ta sert olmak varmý..?

Hadi diyelim kardeþ emri bil maruf niyetiyle konuþtu sert konuþsa emri bil maruf olmaz yumuþak konuþsa ayete takýlýr bu durumda ne kalýyor onun konuþmasý gereken yerin oralar olmadýðý ve kendi cinsine karþý vazifesini yapmasýdýr.. Ve hayasýzlýða meyl edecekleride kendine çekme buyrulmuþ..E burdan daha güzel anlaþýlmýyormu.? Yukarýda yazmýþtým meyl edecek insana sebeb olmamak lazým diye ama bu ses açýk ve net sebebiyet verir..Onun için bundan uzak durdan baþka bi anlamý nasýl olur bu uyarýlarýn..?

Bakýnýz kadýn alçak sesle konuþmakla emrolunmaktadýr..Burdan ne anlýyoruz kadýn erkekle konuþsun ama sesini yükseltmesin se radyoda konuþanýn ve benzeri yerlerde konuþanlarýn sesi son yüksek ses olabilir..Onlarýn niyeti millete biþeyler anlatmaksa buda kýsýk sesle neden olsunki??ALLAH cc Ýslam anlatan bi insana sesini kýsta anlatmý buyurmuþ oluyor..?

Emri bil maruf un böyle bi yaný yokki Bakýnýz bu ayette bi misal bi kýyaslamadýr.. ( Müminlerin hanýmlarýna söyle bakýþlarýný kýssýnlar) ayeti gibi yani kýsarak bakmak mý var burda, yoksa kýsmak demek bakmamakmýdýr..Tabiki ALLAH cc hanýmlara ve erkeklere kýsýk gözle bakýn degil bakmayýn buyurmuþ oluyor..

Peki seslerini alçatsýnlardan ne anlýyoruz? sesinizi az kýsarak konuþsunmu? eðer öyle ise ne geregi varki bu ayetin gelmesi ne kadar abes olurdu yani konuþ ama sesini fazla yükseltme alçak konuþ nasýl olsa ayette alçak konuþ diyor diye naparýz, konuþuruz ama sesin içerigini göz önüne alýrsak alçakta konuþsan yüksekte konuþsan aynýdýr..

Hatta sessiz konuþmak fýsýltý türü konuþmak dahada cezb eden bi durumdur..Eðer sesiz konuþmayý böyle usul usul konuþ anlat seni erkek kadýn dinlesin fark etmez diye anladýksa bu ayeti ozaman daha kötü kýsýk ses daha çok etki yapar..Yüksekle sesle arasýnda sadece yüksek konuþmak edepsizliðede girer...Burdaki içerik evvela kadýn sesinin etki yapmasýdýr..

Kýsýkta olsa sesi etki yapan bi kadýnýn konuþma þekli kýsýk ses diye buna he oldu güzel helal mý diycez..?Asla demiycez onun için burdaki ayeti kerime Zaten Müfessir Zuhayli'nin de izah ettigi gibi kadýn ihtiyacýný anlatýrken derdini söylerken kýsýk sesle söylesindir..

Yoksa rast gele konuþupta kýsýk sesle konuþsun demek degildir öyle olsa manasý olmaz ha kýsýk ha sesli tahrigin tarifimi olur..Yukarda zikir ettigim þeyi burda tekrar yazmayý uygun buldum bakýn bu olayý hatýrlýyalým.. Bir arkadaþýnýn iþ arkadaþý o iþe gelmedi diye evini aramýþ tlf arkadaþýnýn eþi çýkmýþ çocuk okadar etkilenmiþki sesinden onu sorma bahanesi ile konuþmuþ ha konuþmuþ sonra bu içinde sevgiye ihtirasa yol açmýþ ve kýzý kaçýrmýþ arada büsürü olay var onlarý yazýp uzatmýyalým zaten yeterince uzuyor..


Savfetüt Tefasir Muhammed Es Sabuni...

**Erkeklerle konuþurken yumuþak söylemeyin, Sonra, kalbinde kötülük, ki suizan ve kadýnlarla konuþma sevgisi bulunan kimse, ümide kapýlýr, Erkeklerle konuþurken, zanna sebep olmayacak þekilde, yumu­þaklýk ve kýrýtma olmaksýzýn iffetli ve güzel konuþun.Buradaki mana kadýnlarýn keyfi konuþmasý deðildir..Konuþmasý icap ettiginde konuþma þeklini bu þekilde tutmasýdýr..

Ýbn Kesîr þöyle der: Kadýn konuþmasý icap ettiginde yani, kadýn, yabancý erkekle konuþmasý icap ettiðinde, yumuþak olmayan bir sesle konuþur. Ya­bancýlarla, kocasý ile konuþtuðu gibi konuþmaz.

Bakýnýz Ýbni kesir r.ah..Ne buyuruyor...Kadýn ýn konuþmasý icap ettiginde buda nerde olurdu alýþ veriþ mahkeme doktor vs vs yerlerde olurdu.Kadýn her yerde konuþur diye bi hüküm varmý..Bilenler yazsýnar bi zahmet.



Fahrettin razi Tefsiri kebir Mefatühül ðayb

"Eðer ittikâ ediyorsanýz, siz yabancý erkeklere yumuþak konuþmayýn. Çünkü Allah, çirkin bir iþ olan zinadan menedince,
götüren öncü þeylerden de menetmektedir. Bu da, kadýnlarýn erkeklerle îmasý ve konuþma þeklinde fâsýk erkeðe uymaktýr" demektir.
Daha sonra Cenâb-ý Allah, "Sonra kalbinde bir maraz, i fýsk (namussuzluk, kötü niyet) bulunanlar, bir arzuya düþerler..

zinadan menedince,götüren öncü þeylerden de menetmektedir.. Ýþte ne þeytaný gör nede salavat getir onu görmeden getir görünce belki getiremiyebilirsin..


Ve gene derlerki...


ÇALIÞIRIYORUM BÝR ÇOK ÝNSANLA MUHATAP OLMAK ZORUNDA KALIYORUM ÝÞÝM DOLAYISIYLA
ÝSLAM DÝNÝ MANTIK DÝNÝ
BAYANLARINDA KONUÞMA ÖZGÜRLÜÐÜ VARDIR TABÝYKÝ BU SINIRI AÞMAYACAK ÞEKÝLDE OLMALI...

Aslýnda burda iþ farklý bi boyuta biniyor..Ama ben oralara girmiycem bu hamur çok su götürür...

Ben sadece bazý kýsýmlarý ele almak istiyorum...BENDE AYNEN BÝR ÇOK ÝNSANLA MUHATAP OLMAK ZORUNDA KALIYORUM ÝÞÝM DOLAYISIYLA diyorsunuz...

Evvele sizin bi iþi yapmanýz veya benim yapmam Ýslam'da hüccet ,delil degildir.Çalýþmadan dolayý konuþmak zaruretemi keyfiyetemi girer oda baþka bi mevzudur dedimya girmiycem dileyen olursa onuda ayet,hadis,icma,kýyas delileriyle konuþmaya hazýrým..Ama þimdilik yazýnýn akýþý degiþmesin diye girmiyorum..

ÝSLAM DÝNÝ MANTIK DÝNÝ
BAYANLARINDA KONUÞMA ÖZGÜRLÜÐÜ VARDIR TABÝYKÝ BU SINIRI AÞMAYACAK ÞEKÝLDE OLMALI DERLER..

Ýslam Din i tabiki mantýk Din'idir ama nasýl mantýk Din idir mantýkla hüküm çýkarma Din'i deðil çýkan hükme mantýk uydurma Din'idir.. Yani hükümlerin üzerinde durup düþünmektir..Zira bizim mantýðýmýzla ne bir fýkhý ve bir akaidi ne bir tefsir boyutu nede delil sayýlacak hiçbir þey çýkarýlamaz...

Efendimiz sav ehli olmadýgý halde Kuran'a te-vil tefsir verenler cehennemde yerini hazýrlasýn buyurdular..O iþi ehli yapar bizlerde ehlinin verdigi hükümler üzerinde düþünürüz..Baþka biþey yapma hakkýmýz yoktur ben anlarým bak bu ayet bunu diyor demek gaflet olur..

Kuran-ý Kerim'den ahkam çýkarmak için 15 süper özellik olmasý lazým bunlarýn baþýnda Kuran'ýn kurra yüksek derecede her ayetin hangi sürede oldugunu bilmek ve her ayetin tefsir inde Efendimiz sav ýn tefsirini bilmek þarttýr..onbinlerce hadis bilmek Arapçayý kökünden bilmek fiil mazi geçmiþ hal o hal gelecek hal gibi en temel gremiri bilmek degil ustasý olmak kelimeye en yerinde manayý verebilecek kadar usta olmak þartýr..

Mesela Türkçe'den bi örnek verecek olsak detay,secenek,alternatif,olasýlýk,baþka, gibi anlamý birbirine uyan her kelimeyi en güzel anlamýyla yerinde deðerlendirmek gibi usta olmak þartý vardýr..

Ayetin nuzulunu çok iyi bilmelidir..Ne olduda ayeti kerime geldi Ayet Efendimizemi direk hitap ediyor yoksa umumimi ki,Kuran'da Efendimiz'e hitap eden yanlýz onu hedef alan ayetler vardýr..Ýþte bunlarý çok iyi bilecek..Gelen ayetin sonradan gerek ayetle gerek hadis-i þerifle nehy edilip edilmedigini edildiyse ne gerekçe ile edildigini iyi bilecek..

Sahabeyi iyi tanýyacak her bir sahabenin özelliklerini bilecek,hangi sahabe hangi yolla ne rivayet etmiþ bilecek,zatýnda kirli bi iþ olmamýþ olacak günah batagýnda olmamýþ olacak alimler onun bu göreve layýk oldugunda ittifak edecek gibi hayati degerden daha büyük deðer taþýyan þeyleri bilmesi þarttýr..Kolaymý Kuran bu biz nasýl mantýk yürütelim buna yüzme bilmiyen birisi denizde yüzenleri görse bunlar yüzüyor bende yüzerim dese nolur..?

Tahtalý köye gider..Ýþte bunun gibi biþey buda,Lakin siz mantýk yürütmekten kasýt eger çýkan hükümler Fakih ve Müfessir'lerin verdigi mana hüküm diyorsanýz onlarda zaten gayet mantýklý olmuþ olur..Çünki bu mantýk yürütmek degil mantýðýný ALLAH ve RASÜL ünün istedigi gibi yüretene tabi olmaktýr..Yani biz mantýk yapmýþ olmuyoruz zira mantýk yürütmek onu direk anlamaktýr..Bu zordur ama anlayandan anlayýþ þeklini almak ta tam bi mantýk olur..


Gene derlerki,,,,

BAYANLARINDA KONUÞMA ÖZGÜRLÜÐÜ VARDIR TABÝYKÝ BU SINIRI AÞMAYACAK ÞEKÝLDE OLMALI

Bu özgürlük nasýl bi özgürlüktür.? Kimlerle nasýl konuþur.?Bizim anladýðýmýz özgürlükle Ýslam ýn anlattýgý birbirini tutyormu bakalým..Kadýn ne kadar özgür olmalý ne kadar evinde durmalý ne kadar konuþmalý ve kiminle konuþmalý Ayet Hadis ýþýgýnda bakalým inþ...


Onlardan (peygamberin eþlerinden) bir þey isteyeceðiniz zaman, perde arkasýndan isteyin..(ahzap53)

Ahzap süresi 53 ayetin Kurtubi Tefsiri..
Bu âyet-i kerîmede karþý karþýya kalýnan bir ihtiyaç yahut onlardan (Müminlerin annelerinden) fetva­sý sorulacak bir mesele dolayýsýyla perde arkasýndan onlara soru sormaya da­ir yüce Allah'ýn izin vermiþ olduðuna delil vardýr
[/SIZE].

**Mana itibariyle ve kadýnýn bedeni ve sesi ile tamamen avret olduðunu ortaya koyan þeriatýn ihtiva et­tiði esaslar dolayýsýyla, bütün hanýmlar da bu hükmün kapsamý içerisindedir.

Onun hakkýnda þahitlikte bulunmak yahut vücudundaki bir hastalýk ya da arýz olan bir husus hakkýnda ona soru sormak ve bunun muayyen olarak ancak ondan öðrenilmesinin mümkün olmasý gibi, bir ihtiyaç duyulmasý hali dýþýn­da, bu perdenin açýlmasý caiz deðildir..


(Müminlerin annelerinden) fetva­sý sorulacak bir mesele dolayýsýyla perde arkasýndan onlara soru sormaya da­ir yüce Allah'ýn izin vermiþ olduðuna delil vardýr..Görüldüðü gibi delil herhangi bi önemli zaruri bi iþ için verilmiþtir..Bakýnýz Anne bile evladýyla konuþamýyor..Nasýl olurda yedi yabancýya birileri konuþabilir..?.


**Mana itibariyle ve kadýnýn bedeni ve sesi ile tamamen avret olduðunu ortaya koyan þeriatýn ihtiva et­tiði esaslar dolayýsýyla, bütün hanýmlar da bu hükmün kapsamý içerisindedir...


Tefsirül Münir...

Taberanî sahih senedle Hz. Aiþe'den naklediyor: Ben Peygamberimiz (s.a.)'le birlikte yemek yiyordum. Hz. Ömer geldi. Peygamberimiz (s.a.) onu yemeðe davet etti. Hz. Ömer yemeðe baþladý. Yemekte Ömer'in parmaðý parmaðýma dokundu. Bunun üzerine Hz. Ömer: Ah sizin hakkýnýzda benim sözüm dinlense, siz kadýnlarý hiçbir yabancý göremez, dedi. Bunun üzerine hicab ayeti nazil oldu..

"Peygamber'in hanýmlarýndan birþey isteyeceðiniz zaman perde ar­kasýndan isteyin."
Yani sizi Hz. Peygamber (s.a.)'in evlerine izinsiz girmekten ve yemekte bulunmak için beklemekten nehy ettiðim gibi ayný þekilde Hz. Peygamber (s.a.)'in hanýmlarýna bakmaktan da nehyettim. Siz onlardan yiyecek v.b. faydalanýlacak bir «þey istediðiniz zaman görmeyi engelleyecek bir engel ve örtecek bir perde gerisinden isteyin.




Tefsirül Münir...

Taberanî sahih senedle Hz. Aiþe'den naklediyor: Ben Peygamberimiz (s.a.)'le birlikte yemek yiyordum. Hz. Ömer geldi. Peygamberimiz (s.a.) onu yemeðe davet etti. Hz. Ömer yemeðe baþladý. Yemekte Ömer'in parmaðý parmaðýma dokundu. Bunun üzerine Hz. Ömer: Ah sizin hakkýnýzda benim sözüm dinlense, siz kadýnlarý hiçbir yabancý göremez, dedi. Bunun üzerine hicab ayeti nazil oldu..

"Peygamber'in hanýmlarýndan birþey isteyeceðiniz zaman perde ar­kasýndan isteyin."
Yani sizi Hz. Peygamber (s.a.)'in evlerine izinsiz girmekten ve yemekte bulunmak için beklemekten nehy ettiðim gibi ayný þekilde Hz. Peygamber (s.a.)'in hanýmlarýna bakmaktan da nehyettim. Siz onlardan yiyecek v.b. faydalanýlacak bir «þey istediðiniz zaman görmeyi engelleyecek bir engel ve örtecek bir perde gerisinden isteyin.



Tefhimül Kuran Ýmam Mevdudi

Ahzap 53 tefsiri..
Hz. Ömer (r.a) müminlerin annelerine bir keresinde: "Eðer sizinle ilgili söylediklerim kabul edilirse, gözlerim bir daha sizi görmeyecek" demiþtir. Fakat Hz. Peygamber (s.a) hüküm koymada baðýmsýz olmadýðý için ilahi emri beklemiþtir. En sonunda, mahrem erkekler dýþýnda hiçbir erkeðin Hz. Peygamber'in (s.a) evine giremeyeceðini ve müminlerin annelerine birþey sormak isteyen kimselerin perde arkasýndan sormasý gerektiðini bildiren ilahi emir (55. ayet) geldi.

Bu emrin geliþinden sonra müminlerin anneleri odalarýnýn kapýlarýna perdeler astýlar. Zaten bu ayetin son cümlesi, kadýnlarýn ve erkeklerin kalplerinin temiz olmasýný isteyen herkesin, bu yolu benimsemesi gerektiðini bildirmektedir.


**Artýk Allah'ýn kendisine anlayýþ yeteneði verdiði herkes, kadýnlarýn ve erkeklerin birbiriyle konuþmalarýný yasaklayan ve "bu hem sizin, hem de onlarýn kalpleri için daha temiz" olduðundan kadýnlarla perde arkasýndan konuþmayý emreden bir kitabýn, kalplerinin temizliðini etkilemediði iddiasýyla kadýn ve erkeklerin karýþýk toplantýlarda, eðitim kurumlarýnda ve hükümet dairelerinde bir arada bulunmalarýna izin veremeyeceðini kabul edecektir.

Kur'an'a tabi olmak istemeyen bir kimse için en iyi yol onun emirlerini hiçe saymak ve açýkça bunlara uymak istemediðini söylemektir. Kur'an'ýn apaçýk emirlerini çiðneyip sonra da Kur'an'dan çýkardýðý Ýslâm'ýn ruhuna uyduðunu iddia etmek ise apaçýk bir zýndýklýktýr. Bir çok kimselerin Kur'an ve Sünnet dýþýndaki kaynaklardan çýkarýp sunduklarý bu "Ýslâm ruhu" da ne acaba?

ahzab33...
Hitaba Hz. Peygamber'in (s.a) evinden baþlanmasýnýn nedeni, böyle temiz bir hayat tarzý onun evinden baþlarsa, diðer Müslüman evlerindeki hanýmlarýn da bu tarza uyacaklarý gerçeðidir. Çünkü onun evine bütün Müslümanlar tarafýndan örnek alýnacak bir model olarak bakýlmaktadýr. Bazý kimseler, bu ayetlerin sadece Peygamber'in (s.a) hanýmlarýna hitap ettiðini görüp bu emirlerin sadece onlarý kastettiðini iddia ederler.

Fakat bu ayetlerin devamýný okuyan bir kimse, müslüman kadýnlarý deðil de sadece müminlerin annelerini kasteden bir emir olmadýðýný hisseder. Allah'ýn (c.c) sadece Hz. Peygamber'in (s.a) hanýmlarýnýn pislikten temizlenmesini, sadece onlarýn Allah'a ve Rasûlüne itaat etmesi ve namazý kýlýp zekatý vermesi gerektiðini kastetmiþ olmasý mümkün müdür?

Eðer kasýt bu olamazsa, onlarýn evlerinde vakarla oturmalarý, cahiliye yürüyüþünden kaçýnmalarý, namahrem erkeklerle zaruri olmaksýzýn konuþmalarý konusundaki emirler nasýl sadece onlar için geçerli olabilir?Ayný konu içinde bazý emirlerin genel , bazýlarýnýnsa özel (has) olduðuna delalet eden bir hüccet var mýdýr?

Siz diðer kadýnlar gibi deðilsiniz" cümlesi, diðer kadýnlarýn sokaða çýkýp, erkeklerle rahatça konuþabilecekleri , "siz ise böyle davranamazsýnýz" anlamýna gelmez. Bunun aksine kullanýlan uslûp bir adamýn sadece kendi çocuðuna þöyle demesi gibidir: "Sen sokak çocuklarý gibi deðilsin, küfürlü konuþmamalýsýn." Bu cümleden hiç kimse, bu adamýn sadece kendi çocuðunun küfretmesini kötü gördüðü, diðerlerinin böyle bir dil kullanmasýna ise aldýrmadýðý sonucunu çýkarmaz.

Nur Suresi 31. ayetle birlikte okunursa (gizli zinetleri bilinsin diye ayaklarýný yere vurmasýnlar) Allah'ýn, kadýnlarýn sesleriyle veya takýlarýndan çýkan seslerle baþka erkekleri cezbetmemelerini ve baþka erkeklerle konuþmak zorunda kaldýklarýnda ise ciddi bir þekilde konuþmalarýný murad ettiði anlaþýlýr.

Ýþte bu nedenle kadýnlarýn ezan okumasý yasaktýr. Bunun yanýsýra eðer bir kadýn cemaatle namaza iþtirak eder ve imam da bir hata yaparsa, kadýn erkekler gibi Sübhanallah diyerek imamý uyaramaz; sadece ellerini çýrparak imama hatasýný hatýrlatabilir.


**Ýslâm, kadýnýn baþka erkeklerle tatlý ve yumuþak bir sesle konuþmasýna izin vermez, hatta zaruri bir ihtiyaç olmaksýzýn erkeklerle konuþmasýný yasaklarken, kadýn hangi unsurlara göre bunlarý yapabilir?


Fahrettin razi Tefsiri kebir Mefatühül ðayb

Daha sonra Cenâb-ý Hak, baþka bir davranýþ kuralýna yer vermiþtir ki, bu da O'nun,

** "Bir de onun zevcelerinden lüzumlu bir þey istediðiniz zaman, perde arkasýndan isteyin onlardan..." ayetinin ifade ettiði husustur. Cenâb-ý Hak, insanlarý Hz. Peygamber (s.a.s)'in evlerine girmekten men edip, bunda da, insanlarýn, Peygamberin evlerindeki kap -kaçak, âlet ve edevata..ulaþma imkansýzlýðý söz konusu olunca, Cenab-ý Hak bu þeylerin o kimseden men edilmediðini, perde arkasýndan istenip talep edilebileceðini beyan etmiþtir.

Göz - Kalb Ýliþkisi

Cenâb-ý Hak, "Bu, hem sizin kalbleriniz, hem de onlarýn kalbîeri için daha temizdir" buyurmuþtur. Yani göz, kalbin penceresidir. Binâenaleyh göz görmezse, kalb arzu duymaz. **Ama göz görürse, kalb bazan arzu duyar, bazan duymaz. O halde kalb, göz görmediði zaman daha temizdir. Bu durumda herhangi bir fitnenin bulunmayýþý, daha açýk ve barizdir.(Bakýnýz ne þeytaný gör olayý gene tekrar etti)

Evet artýk ses konusunu konuþma konusunun neyi kast ettigini umarým anlamýþýzdýr..Birde özgürlüðe baþka bi ayetle bakalým..


Ahzap 33..
Metindeki "garne" kelimesi bazý dilbilimcilere göre karâr dan, bazýlarýna göre ise vekâr dan türemiþtir. Birinciyi kabul edersek "oturun, sebat edip durun", ikinciyi kabul edersek "Huzur içinde olun, vekarla oturun" anlamýna gelir. Her iki durumda da ayet, kadýnýn faaliyet alanýnýn ev olduðu anlamýna gelir. Kadýn faaliyetlerini bu çerçeve dahilinde huzur içinde sürdürmeli ve ancak zarurî bir ihtiyaç olduðunda evinden dýþarý çýkmalýdýr. Bu anlam, ayetin ifadesinden ortaya çýkmaktadýr ve bunu daha þiddetle vurgulayan hadisler de vardýr.

Hafýz Ebu Bekir Bezzar, Hz. Enes'den (r.a) , kadýnlarýn Hz. Peygamber'e (s.a) þöyle bir þikayette bulunduklarýný rivayet eder: "Bütün sevaplarý erkekler kazanýyor: Savaþa gidiyorlar ve Allah yolunda büyük ameller iþliyorlar. Savaþa gidenlerin sevabýný kazanmak için bizim ne yapmamýz lazým?



**" Hz. Peygamber (s.a) þu cevabý verdi: "Sizin aranýzda evinde oturan, savaþa giden kadar sevap kazanýr." Hz. Peygamber'in (s.a) anlatmak istediði nokta þuydu:

**. Bezzar ve Tirmizi'nin Hz. Abdullah bin Mes'ud'dan rivayet ettikleri baþka bir hadise göre Hz. Peygamber (s.a) þöyle buyurmuþtur: "Kadýn tesettürlü ve peçeli olmalýdýr. O evinden çýktýðýnda þeytan ona gözünü diker. Kadýn evinde olduðu zaman Allah'ýn rahmetine daha yakýndýr


**Kur'an'ýn bu açýk ve kesin emri ýþýðýnda, Müslüman kadýnlarýn meclis ve parlamentolara üye olmasýna, evin dýþýnda sosyal faaliyetlere katýlmalarýna, devlet dairelerinde erkerlerle yanyana çalýþmalarýna,erkeklerin olduðu alanlarda çalýþmalarýna,kolejlerde erkeklerle beraber eðitim yapmalarýna, hastahanelerin erkek kýsmýnda hemþire olarak çalýþmalarýna, uçaklarda hosteslik yapmalarýna veya eðitim için yurt dýþýna gönderilmelerine asla müsaade edilemez
.

Kadýnlarýn ev dýþý faaliyetine izin verildiðini savunanlarýn en kuvvetli delili, Hz. Aiþe'nin (r.a) Cemel savaþýnda rol almýþ olmasýdýr.

Fakat bu delili öne sürenler herhalde Hz. Aiþe'nin (r.a) bu konudaki görüþünü bilmiyorlar. Abdullan bin Ahmed bin Hanbel Zevaid'üz-Zühd'ünde, Ýbn Münzir, Ýbn Ebi Þeybe ve Ýbn Sa'd'da kitaplarýnda Mesrük'tan þöyle bir hadis rivayet ediyorlar: Hz. Aiþe Kur'an okurken (ve karne fi büyütikünne) ayetine geldiðinde elinde olmadan aðlamaya baþlardý, öyle ki baþörtüsü gözyaþlarýndan ýslanýrdý. Çünkü bu ayet, ona Cemel Savaþý sýrasýnda iþlediði hatayý hatýrlatýrdý




Tefsirül Münir açýklamalardan alýntý..

Mümin'lerin Annlerine gelen ayetlerden çýkan hükümler..

Evlerinde oturmalarýnýn emredilmesi, açýlýp saçýlmalarý­nýn yasaklanmasý,
Namaz kýlma, zekât verme, emrettiði ve nehyettiði husus­larda Allah'a ve Rasulüne (s.a.) itaat etme suretiyle taata devam etmeleri­nin istenmesi,
Günahlardan ve masiyetten ýrz ve þerefi korumanýn, takva ile süslenmenin gerçekleþtirilmesi,



**Ümmetin hanýmlarý Allah Tealâ'nýn emrettiði bu edeplerde Hz. Pey­gamber (s.a.)'in hanýmlarýna tabidirler


Dördüncüsü: Evlerinde oturmalarýnýn emredilmesi, açýlýp saçýlmalarý­nýn yasaklanmasý,
**Ümmetin hanýmlarý Allah Tealâ'nýn emrettiði bu edeplerde Hz. Pey­gamber (s.a.)'in hanýmlarýna tabidirler



Kurtubi Tefsiri....

Bu âyet-i kerîme evde kalma manasýný ihtiva etmektedir. Hitab her ne ka­dar Peygamber (sav)'ýn hanýmlarýna yönelik ise de, mana itibariyle diðer ha­nýmlar da bu hitabýn kapsamýna girmektedir. Bütün hanýmlarý kapsayan bir delilin vârid olmamasý halinde bu böyle olmakla birlikte, esasen þeriat ha­nýmlarýn evlerinde kalmalarýný emreden ve zaruret olmadýkça dýþarý çýk­maktan uzak durmayý belirten hükümlerle dolup taþmaktadýr. Bundan önce bir kaç yerde belirtildiði gibi.

Bu buyrukta yüce Allah, Peygamber (sav)'ýn hanýmlarýna evlerinde otur­mayý emretmekte ve onlarýn þereflerini yüceltmek üzere bu þekilde onlara hi-:sh etmekte, açýlýp saçýlmalarýný yasaklamakta, böyle bir iþin ilk cahiliye döneminin davranýþlarýndan olduðunu bildirerek: "Ýlk cahiliyeninki gibi açý­lýp saçýlarak salýnýp yürümeyin" diye buyurmaktadýr.

Katade r.a bu ayette geçen açýlýp saçýlmadan kastýn ulu orta ihtiyacý olmadýðý halde yürümek manasýna geldiðini buyurmuþtur..

Daha bunlar gibi yüzlerce yazý ve delil sunardým ama bir olsun pir olsun misali zaten 4 delil 4 büyük Müfessir gerekenleri zaten net yazmýþlar artýk özgür olmaktan anladýðýmýz þey neyse bu ayetlere de uygun oluyormu onuda bi gözden geçirmek lazým diye düþünüyorum...


Evvela kardeþlerim þunu bilelim..Ýslam'ý Ýslam'ýn uygun görmediði bi þekilde anlatmak Ýslam degil bidattýr..Ses olsun görüntü olmasýn fark etmez mesele seste görüntüde degildir..Bu iþin tahrik eden bölümünde ve cinsine anlatmakla mükellef oldugu birþeyi karþý cinsine anlatmakla hata edilmektedir..

Onlardan (peygamberin eþlerinden) bir þey isteyeceðiniz zaman, perde arkasýndan isteyin)ahzap 53

Mana itibariyle ve kadýnýn bedeni ve sesi ile tamamen avret olduðunu ortaya koyan þeriatýn ihtiva et­tiði esaslar dolayýsýyla, bütün hanýmlar da bu hükmün kapsamý içerisindedir. (Kurtubi ahzab 53 tefsiri)

Bakýnýz ALLAH cc zaruri olmadýkça Müminlerin anneleriyle bile perde arkasýndan konuþmayý emr buyurmuþtur..Onlar annemizden dahada anne bizler nasýl olurda þimdi onlarýnda önüne geçeriz iþte Ýslam anlatýyorlar dinliyelim deriz..

Onlar sahabeyte Ýslam anlatmýyorlarmýydý baþka þeymi anlatýyorlardý ama Hz Ömer in fikrini desteklercesine ayet geldi ve araya perde girdi zaruret olmaksýzýn konuþmak yasak edildi..Þimdi onlara yasak olan bizede illaki nedir yasaktýr..Demiyelim þöyle böyle oluyor düþününki,ALLAH cc annelerimiz bile bize bile bu hükmü koymuþdur..Yukardada nedenlerini uzun uzun yazdým...

Evet toparlýyacak olursak ..

1...Ýslamiyet’in hükümleri, 23 yýlda geldi. Tesettür âyeti gelmeden önceki olaylarý ele alýp yabancý erkeklerle konuþmayý mubah saymak yanlýþtýr. Ýçki de haram edilmeden önce günah deðildi. Daha önceki olaylarý örnek gösterip, asr-ý saadette içki içiliyordu diyerek içkiye mubah denir mi? Eski Peygamberlerin dinlerindeki olaylarý örnek gösterip bak kadýnlarla konuþmak caiz denir mi? Hz. Âdem zamanýnda þimdi evlenilmesi haram olan bazý kimselerle evlenmek caizdi. Daha sonra haram edildi. Þimdiki olaylar için o zamanki hükümler örnek verilir mi hiç?

2..Nisâ suresinin (Býraktýðýnýz eþinize, yüklerle [altýn mehir] vermiþ de olsanýz, ondan bir þey geri almayýn) mealindeki 20. âyetini okuyor. Hz. Ömer bu kadýna itiraz etmiyor..Bu olay, kadýnýn sesinin haram olmadýðýný gösterir) diyorlar. Perde arkasýndaki kadýnýn ihtiyar olduðunu açýklamýyorlar. Ýhtiyar kadýnýn sesi haram deðildir. Ýhtiyar kadýna caiz olan þey genç kadýna caiz olmaz...


***Kadýnlarýn, saçý, baþý ve kollarý açýk sokaða çýkmalarý ve yabancý erkeklerle lüzumsuz yere, konuþmalarý, þarký söyleyerek, hatta Kur'an, mevlit, ezan okuyarak seslerini erkeklere duyurmalarý büyük günahtýr. Ancak yabancý erkeklerle, alýþ veriþ gibi, ihtiyaç olduðu zaman, fitneye sebep olmayacak þekilde, sert ve ciddi konuþmalarý caizdir. (Tergib-üs-salat, Hadika, S.Ebediyye

**(Ey kadýnlar, ancak mahreminizle konuþun, namahremle konuþmayýn!) [Ramuz, Ýbni Said]

***Yabancý kadýný görünce, yüzünüzü çevirin!) [Ebu Davud]

***(Þarký söyleyen kadýný dinlemek ve yüzüne bakmak haramdýr.) [Taberani]

***(Namahreme bakmak göz zinasýdýr.) [Buhari]


***Ümm-i Seleme vâlidemiz anlatýr:
Resulullahýn yanýnda iken, iki gözü de görmeyen Ýbni Ümmi Mektûm, izin isteyip içeri girdi. Resulullah bize, (Ýçeri girin) buyurdu. (Ya Resulallah o a’ma deðil mi, bizi görmez) dedim. (O sizi görmüyorsa, siz onu görmüyor musunuz?) Yani, o kör ise, siz kör deðilsiniz ya, buyurdu. (Tirmizi, Ebu Davud)

**Kadýnlarýn yüksek sesle veya yumuþak konuþmalarý ve seslerini namahreme duyurmalarý caiz olmadýðý için, ezan ve ikamet okumalarý da caiz deðildir. (Redd-ül- Muhtar)

**Genç kadýn, yabancý erkeðe selam veremez ve aksýran erkeðe bir þey söylemez ve kendine söylenince de cevap vermez. (Hamevi Eþbah þerhi)

***Kadýnlarýn seslerini erkeklere duyurmasý haramdýr. Bazý âlimler, ihtiyaç zamanýnda, ihtiyaç kadar ve sert, ciddi konuþmalarý caiz olup fazlasý yine caiz olmaz buyurmuþlardýr. (Tezkiye-i ehli beyt

**Çalgý ve kadýn sesi, sima deðil gýnadýr, haramdýr. (Dürr-ül-mearif)
3.. Delil alýnan baþka bi mesele önemli not bu kýssayý delil diye ortaya koyanlar Ýslam'a fitne sokmak istiyen yahudilerdir..

Hz. Âiþe anlatýr: "Bayram günü iki cariye, kahramanlýk þiirlerini def çalarak terennüm ediyordu. Resulullah yataðýna yatýp yüzünü öbür tarafa çevirdi, sonra babam [Hz. Ebu Bekir] içeri girdi. (Bu ne hâl, Resulullahýn huzurunda þeytanýn düdüðü ve sesi ne arýyor?) diye beni azarlayýnca, Resulullah (Býrak onlarý, her milletin bir bayramý vardýr, bu da bizim bayramýmýzdýr) buyurdu. Babam baþka þeyle meþgul olunca cariyelere iþaret ettim, dýþarý çýktýlar

Ve meselenin aslý..

1- Þiir okuyan veya þarký söyleyenler, hür kadýn deðil cariyedir. Cariyelerin saçlarýný, kollarýný açmalarý seslerini erkeklere duyurmalarý günah deðildir. Cariyeyi örnek gösterip, hür kadýnlara da bunlarýn mubah olacaðýný söylemek Müslümana yakýþmaz.

2- Kahramanlýk þiirleri veya þarkýlarý da, mehter marþlarý da caizdir. Bunlarýn caiz olmasý, diðer þarký ve türkülerin de caiz olmasýný gerektirmez. Def ile þarký türkü söylenir, ilahi söylenmez. Çünkü ilahi ibadettir. Ýbadete çalgý karýþtýrýlmaz. Tasavvuf müziðinin dinde yeri yoktur. Resulullah efendimizin geldiði bir evde, küçük zenci kýzlarý [cariyeler] def çalýp þarký söylüyorlardý.

Þarkýyý býrakýp, Resulullahý övmeye baþladýlar. Resulullah efendimiz, (Onu býrakýn, oyun arasýnda beni övmeyin. Beni övmek [ilahi söylemek] ibadettir. Eðlence, oyun arasýnda ibadet caiz deðildir) buyurdu. (K. Saadet).. Birde Tasavvuf müziðinin bidat olduðuna dair Din de bi yeri olmadýðýna dair laf söylerler halt etmiþ o alim kisveli þadýrvan müftüleri...

3- Hz. Ebu Bekrin, def için þeytanýn düdüðü demesi, çalgýnýn mubah olmadýðýný gösterir. Ulema sadece düðünlerde, bayramlarda kadýnlarýn def çalmasýnýn caiz olduðunu bildirmiþtir. Yani def çalmanýn kadýnlara caiz olmasý, düðün ve bayram içindir. Baþka zaman caiz deðildir

Gönderen: 15.02.2007 - 08:58
Bu Mesaji Bildir   eness_25 üyenin diger mesajlarini ara eness_25 üyenin Profiline bak eness_25 üyeye özel mesaj gönder eness_25 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

  Cevap Ekle Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1257 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
mervenur (39), rabianur ihl (35), muhammed ümmeti (38), delikan63 (39), 2900 (70), Furkan_68_Cetin (32), manitu_76 (48), hamido 33 (53), mudure (50), elektroman (52), murbe (44), KARAHÝSA.. (31), alp.eren.bilge (34), bluesaint (50), merwe (34), reca (42), metkaya (49), MeDiNeLi** (41), algin (34), hüzün_r (38), s.faruk (49), tolgacan (56), sahalo (43), mustafa timur k.. (52), galatasaray (32), tolgaexp (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.16250 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.