Beþer anayasasýndaki din, Allah-u teala'nýn dini deðil demokrasi dinidir. Demokraside ise; hüküm verme yetkisi Allah-u teala'ya deðil halka aittir. Oysa Allah-u teala þöyle buyuruyor:

"Bir þeyde ihtilaf ettiðinizde hüküm verecek olan Allah'týr." (Þura: 10)

"Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, rasule ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin! Bir þeyde anlaþmazlýða düþerseniz, Allah'a ve ahiret gününe inanýyorsanýz, (onun hükmünü Allah'a ve rasulüne arzedin!" (Nisa: 59)

"Hüküm vermek Allah'a aittir. Kendisinden baþkasýna deðil yalnýz O'na ibadet etmenizi emretti. Ýþte dosdoðru din budur! Fakat insanlarýn çoðu bilmez." (Yusuf: 40)

Bu ayetlere raðmen asrýmýzýn yesaðý (beþeri anayasa) ve onun kullarý þöyle diyorlar:

"Hüküm halka aittir. Halk kanunlarýn temel kaynaðýdýr."

Yani; halk bir meselede ne derse o geçerlidir ve uygulamaya konulur. Halk bir meseleye haram derse o mesele haram olur veya bir meseleye helal derse o helal olur.

Beþerin kokuþmuþ anayasasýnýn kanunlarý iþte böyledir.

Beþer anayasasýnýn dini; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in, bütün insanlarýn tabi olmasý için getirdiði ve ondan baþkasý kabul edilmeyecek olan Ýslam dini deðil, demokrasidir.

Allah-u teala þöyle buyuruyor:

"Kim Ýslam'dan baþka bir din kabul ederse o, ondan kabul edilmeyecektir ve o ahirette de hüsrana uðrayanlardan olacaktýr." (Al-i Ýmran: 85)

Beþer anayasasýnýn dini, demokrasi dinidir. Bu dinde, insanlarýn çoðunluðunun heva ve hevesine göre hüküm verilir. Oysa bütün kainatýn ve insanýn Rabbi olan Allah-u teala þöyle buyurmaktadýr:

"Ne kadar istersen iste, insanlarýn çoðu iman etmezler." (Yusuf: 103)

"Fakat insanlarýn çoðu bilmiyor." (Casiye: 26)

"Fakat insanlarýn çoðu þükretmiyor." (Mümin: 61)

"Fakat insanlarýn çoðu iman etmiyor." (Mümin: 59)

"Buna raðmen insanlarýn çoðu nankörlükten vazgeçmedi." (Furkan: 50)

"Onlarýn çoðu Allah'a ortak koþmadan iman etmezler." (Yusuf: 106)

"Onlarýn çoðu haktan hoþnut deðildir." (Müminun: 70)

"Oysa onlarýn çoðu akletmezler." (Ankebut: 63)

"Eðer yeryüzündeki insanlarýn çoðuna uyarsan, seni Allah'ýn yolundan saptýrýrlar. Zira onlar, zandan baþka bir þeye uymuyorlar ve dolayýsýyla sadece saçmalýyorlar." (En'am: 116)

Allah-u teala'nýn insanlarýn çoðu hakkýndaki hükmü iþte bu ayetlerde açýktýr. Çünkü O, gerçek hüküm sahibi ve insanlarýn yaratýcýsýdýr. Bu sebeble kullarýnýn durumlarýný çok iyi bilmektedir.

Allah-u teala þöyle buyuruyor:

"Yaratan, yarattýðýný bilmez mi? O, Latif'tir, Habir'dir." (Mülk: 14)

Allah-u teala nebisine, katýndan indirdiði hükümlerle insanlar arasýnda hükmetmesini emretmiþ ve onu insanlarýn heva, heves ve görüþlerine tabi olmaktan sakýndýrarak þöyle buyurmuþtur:

"Aralarýnda Allah'ýn indirdiðiyle hükmet! Onlarýn hevalarýna uyma! Allah'ýn sana indirdiði þeylerden bazýlarýnda seni fitneye düþürmelerinden sakýn!" (Maide: 49)

Allah-u teala'nýn bu ayetindeki "bazýlarýnda" lafzýna dikkat et! Allah-u teala bazý þeylerde bile kafirlerin hevalarýna uymaktan rasulünü sakýndýrýyor. Fakat beþer anayasasý; "hüküm halka aittir, halk kanunlarýn temel kaynaðýdýr" diyor. Bundan daha çirkin ve daha alçak bir durum var mýdýr?

Allah-u teala'ya ve O'nun þeriatine karþý çýkmaktan daha aþýrý bir sapýklýk var mýdýr?

Allah-u teala'nýn dinine ve þeriatine bundan daha büyük bir saldýrý olabilir mi?

"Size ve Allah'tan baþka taptýklarýnýza yazýklar olsun! Artýk akletmez misiniz?" (Enbiya: 67)