*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1746 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 14. Kasım 2024 - 01:41

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Kızımın Hıristiyanlığa MERAKI"

önceki konu diğer konu

5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

Kızımın Hıristiyanlığa MERAKI"

Moderator

4254 Mesaj -

Deðerli arkadaþlar
Geçtiðimiz hafta gruplardan birinde; kültürünün, örfünün, neslinin geleceðine duyarlý bir baba, "Kýzýmýn (12 yaþýnda) Hýristiyanlýða MERAKI" baþlýðý altýnda ülkenin karþý karþýya bulunduðu çok acý bir gerçeði ortaya koydu: "Son bir yýl içinde kýzýmýn (12 yaþýnda) Hýristiyanlýða karþý sempatisi çok arttý. Etrafýmýzda Hýristiyan yok. Bu nereden kaynaklanýyor olabilir diye araþtýrýrken, kýzýmýn TRT'de yayýnlanmakta olan "Kalabalýk ve Mutlu" adlý diziyi çok sevdiðini fark ettim. Bir kaç bölümünü izledim. Dizi bir papaz ailesinin günlük yaþamý konu ediniyor. Hem gençlik, hem eðitim hem de din konularý iþleniyor. Dizideki papaz "evliya gibi" bir adam. Hem eðitimci, hem psikolog, hem felsefeci... Mübarek bir bilge ki sormayýn. Keþke böyle bir dizi bizde de çevrilse ve bir imam ailesi iþlense ve gerçekten böyle imamlarýmýz olsa diye düþündüm. Demek ki kýzým Ýslamý çevremizdeki yobazlardan, Hýristiyanlýðý ise bu diziden öðreniyor ve birinden tiksinirken diðerine sempati duyuyor. Ailede de dinsel konular genellikle "gericiliðe lanet" boyutunda kalýnca sanýrým böyle oluyor. Bu konu tartýþýlmaya deðer. Ayrýca bana önerileriniz varsa alayým lütfen... Tevfik Fikret'in durumuna düþmek istemiyorum. Kendisi gericilerle boðuþurken, oðlu papaz olmuþ ve ABD'ye iltica etmiþti."
////////////////////////////////
Bir anne anlatýyor: "Küçük kýzým evin bahçesinde yerde çýrpýnýp duran ve ölmek üzere bulunan bir serçeyi alýp eve getirdi. Yem ve su verdik, iyileþmesi için çaba verdikse de sonuç alamadýk. Cýlýz kuþ öldü. Kýzým üzüldü. Biraz aðladýktan sonra "Bunu gömeyim mi?" diye sordu. Ben de: "Olur." dedim. Kýzým bahçede küçük bir çukur kazdý ve kuþu gömdü. Fakat topraðýn üzerine kibrit çöplerinden bir 'haç' iþareti yerleþtirdi. Ben "Kýzým bu ne oluyor?" diye sorunca, "Anne televizyonlarda hep böyle yapýyorlar, ne güzel yaptým deðil mi?. Ben ölünce de bana da böyle yaparsýnýz, tamam mý?" diye yanýt verdi.
//////////////////////////////
Burada duyarlý bir baba ile bir annenin, kendi çocuklarý üzerindeki gözlemleriyle geleceklerine iliþkin olarak kendilerine, "Bize ne oluyor?" sorusuna yanýt aradýklarýný görüyoruz. Kendilerine ters gelen bir þey vardýr ama bu terslik çocuklar için hiç de ters deðil, hatta çok olumludur da. Babanýn oðlu, annenin kýzý hakkýnda ayýrdýna vardýklarý ve iþaret ettikleri tehlike, hepimizin özellikle okumuþ geçinen ve modern þehir hayatý içindeki kesimin karþý karþýya olduðu ciddi bir tehlikedir. Bu babanýn Tevfik Fikret'in durumuna düþmeyeceðine inanýyorum. Çünkü geleceðinin kaygýsý kendisini rahatsýz ediyor. Fikret'in böyle bir endiþesi olmamýþtý. Yalnýz tehlikeye getirdiði yorumlarý kabul etmiyorum ve doðru bulmuyorum. Tevfik Fikret kuþku yok büyük bir þairimizdi. Tarih-i Kadim'de ve bu Tarih-i Kadim'e yazdýðý Zeyl'de Fikret, geçmiþini inkar eder bir kimliðe bürünür, kendini bu toplumdan, Anadolu insanýndan ve dinden soyutlar, Peygamberleri reddeder ve hiç söylememesi gerekeni "Beþerin böyle dalâletleri var
///
Putunu kendi yapar, kendi tapar" der. Fikret'in gericilerle boðuþmasý inançlý bir kiþi olarak deðil, fakat bir ATE gibi camiden ve dinden soyuttur. Mücadelesi gericilere yönelik deðil Ýslam'a yönelik olmuþtur. Haluk'un da babasýný bu kimlik içinde tanýdýðý kesin. Burada inancýmýzý paylaþmayanlara herhangi bir önyargýmýz yok. Çalýþmalarýný takdir ettiðimiz çok Ate arkadaþýmýz vardýr. Oðlunun Hýristiyan olmasýndan korkan baba filmden övgü ile söz ederken, Ýslam'ý çevredeki yobazlardan tanýdýklarýna iþaret ediyor. Ýslam'ýn üstünlüðünü biliyor ki, oðlunun Hýristiyan olmasýndan korkuyor. Fakat gözler yobazlarý görüyor da ( her kimse onlar? ) Ýslam'ýn zenginliðini, güzelliðini ve de üstünlüðünü göremiyor ve oðluna da gösteremiyor. Bin yýl önce Anadolu'yu Müslüman ve Türk yapan Alperenler, Veliler, Taptuk Emreler neden akla getirilmiyor? Yakýn geçmiþimizde Türkiye'de gericilerle gerçekten boðuþan büyük insan Mehmet Akif'tir. Mehmet Akif, bu mücadeleyi caminin içinde Süleymaniye ve Fatih Kürsülerinde vermiþtir. "Doðrudan Kur'an'dan alarak Ýlhamý
///
Çaðýn idrakine söyletmeliyiz Ýslam'ý" Görüleceði gibi belki de içinde bulunduðumuz sosyal çalkantýdan çýkýþýmýzý saðlayacak çözüm Safahat'ýn sayfalarý arasýndadýr.
//////////////////////////////
Metropol'ün bir baþka gerçeði: Ýstanbul'un Kadýköy, Avcýlar, Bakýrköy, Beþiktaþ, Eminönü, Osmanbey, Güngören, Bostancý, Cerrahpaþa, Ortaköy, Üsküdar, Taksim, Beyoðlu, Göztepe ve Zeytinburnu semtlerinde toplam 19 yeni Protestan kilisesi açýldýðý biliniyor. Bunlarýn dördü hariç, diðerlerinin internet siteleri var. Türk Protestanlarý lideri Ýhsan Özbek on yýldýr Türk Protestanlarýn sayýsýnýn arttýðýný, þimdi 2 bin kiþi olduklarýný söylüyor. Özbek, Türkiye çapýnda 1500-2000 civarýnda genç Müslümanýn din deðiþtirdiðini, bunlardan yarýsýnýn üniversite öðrencisi, diðer yarýsýnýn ise lise mezunu yetiþkinler olduðunu ifade ediyor.
//////////////////////////////////////////
Eðri oturalým doðru konuþalým. Çizilen resimde ne gözüküyor. Anadolu'nun zengin kültüründen, dinamik örfünden ve saðlam geleneðinden kopanlarýn bu ülkenin verdiði eðitimden geçtiðini görüyoruz.Çocuklarýmýza kendi dinimizi öðretmede sýnýrlamalar ve yasaklar getirirken, mahalle aralarýnda açýlan kiliselerle ülke çocuklarýný baþka inançlarýn çaðrýsýna ve onlarýn yarýnlarda birer HALUK olmalarýný amaçlayan Misyonerlik faaliyetlerine ‘demokrasi var’ yaygarasý altýnda hoþ görüyle bakmanýn anlaþýlacak bir tarafý yoktur.Batý Hýristiyan dünyasýnýn (Misyonerlerin faaliyet günü ibadet günü Pazardýr. Meyve suyu, pasta, bisküvi ve þekerle zenginleþtirilmiþ bir ibadet çaðrýsýna sokakta oynayan, dimaðý saf ve boþ çocuklarýmýzýn gitmesine (anne-baba dahil) kimse engel olamaz. Televizyonlarda filmlerde ve gerçek yayýnlarda papazlarýn onay verdikleri evlenme törenlerini, evliliðin kutsallýðýný, gençleri karý-koca ilan ediþlerini büyük bir hayranlýk ve gýpta ile izliyoruz. Batý'da Pazar ayinleri Tv'lerde canlý olarak tüm ülkelerde izlenir. O papaza (Muhterem peder) herkes saygýlýdýr. Bizde imam çarpýk vücutlu, hýrpani kýlýklý, çapa diþli ve bir gözü kördür. Herkes onu hakir görür, aþaðýlar. Papaz her haltý eder, kapalý hücrede cinsel hayatý konuþur, tüm günahlarý baðýþlar, kimse onu küçük düþürücü bir davranýþý düþünmez.Ýslam'da, birlikteliðin beraberliðin kaynaðý olan toplumsal ibadetin yapýldýðý gün Cuma’dýr. Türkiye'de modern çalýþma koþullarýnýn bir sonucu olarak kamu ve özel sektörde çalýþanlarýn bu ibadeti yerine getirmede zaman açýsýndan zorluklarý vardýr. 7 yaþýnda okula baþlayan bir çocuðun 60 yaþýnda emekli oluncaya kadar babasý ile birlikte Cuma günü Camiye gitmesinin imkaný yoktur. Ancak kýrsal kesim ile serbest meslek sahiplerinin (zenaatkar ve esnafýn) kendi özgü koþullarý bir dereceye kadar bu birlikteliði saðlayabilir. Gerçekten Türk milletinin, Anadolu insanýnýn öz kültürünü, örfünü ve üstün moral deðerlerini koruyacak ve yarýnlara taþýyacak olan güç sadece ve sadece köylü, kasabalý ve esnaf ile bunlarýn varisleri olan çocuklarýdýr. Mustafa Kemal’de bu gerçek, “Bu milletin hakiki efendisi olan köylüdür” ifadesini bulmuþtur. Bugünkü kendi öz kültürümüzden, örfümüzden ve üstün moral deðerlerimizden soyut eðitim ve çalýþma sisteminden yetiþen insanýmýzýn yönetiminde þehirler, bizi biz yapan bu deðerlerin yýkým yeridir. Batýda “Din bir afyondur” tanýmýnýn mirasçýsý Marksçý partiden bir baþbakan Pazar günü Kilise kapýsýnda ailesiyle, tüm devlet erkanýyla, generaliyle, bakanlarýyla, patronlarýyla, halkýyla birlik, beraberlik ve dayanýþmanýn takdir gören resimlerini veriyor. Türkiye’de asýrlarýn ötesinden tevarus ettiðimiz çok daha üstün moral deðerler içinde bir Cuma günü, devlet büyüklerimizin, camiye gidebilen kýrsalýn insanýyla, kasabanýn halkýyla, esnafla, serbest meslek sahibi vatandaþlarla ayný mekanda birlik ve beraberlik içinde bulunmasý pek olasý deðildir. Laiklik anlayýþýmýz bunu gerektiriyor deniyorsa o zaman bizim laiklik anlayýþýmýzda bir yanlýþlýk var demektir. O zaman ülkenin kalkýnmasýnda yönetimin aldýðý kararlara, halkýn ve Anadolu’nun daha etkin katýlýmý nasýl saðlanacak ve sinerji nasýl yaratýlacaktýr? Türkiye, eðitimi ve bu eðitimden geçmiþ yöneticisiyle acýmasýz bir ikiliðin içindedir. Ayný eðitim sisteminden geçmiþ aydýnýmýzýn halk ile, kýrsalýn, kasabanýn insaný ile ayný dili konuþmadýðý açýk bir gerçektir. Bütün aykýrýlýklarýn temelinde varolan eðitim sisteminde çocuklarýmýzýn, içinden çýktýklarý örf , moral ve kültürel deðerlere yabancýlaþmalarý geliyor. Yönetim kademelerine gelince de kýrsalýn, Anadolu’nun katýlmakta zorluk çekeceði, çoðunlukla katýlmayacaðý düzenlemeleri yapmaktadýrlar. Türk insaný bütünleþmenin aðýr bunalýmý içindedir.Yasalarda güvencesi var diyerek bu bütünleþmenin nasýl baþarýlacaðýný da henüz kimse düþünmemektedir. Sokakta oynayan çocuðumuz pazar günü rahatlýkla kiliseye (misyonere) gidebilir. Anne-babalarýn buna engel olmalarý mümkün deðildir. Avrupa'da binlerce Türk çocuðu çalýþma koþullarýnýn doðal bir sonucu oyun alanýnýn yanýndaki Sunday okullarýnýn (kiliselerin) müdavimidirler. Anne babalarýn çalýþma koþullarý ve eðitim sistemimizde yer almayan örfümüz, kültürümüz ve moral deðerlerimizden habersiz oluþlarý nedeniyle çocuklarýný kurtarmalarý düþünülemez. Tarihi geliþime bakýldýðýnda komþumuz Bulgarlarýn, Attila'nýn torunlarý Macarlarýn, Ýskandinavya'daki Finlilerin, vb. bizim gibi Türkistan kökenli olduklarýný biliyoruz. Bugünkü farklýlýklar, farklý dinlere mensup olmakla meydana gelmiþtir. Ýstiklal Savaþý'ndan sonra yapýlan mübadelede Anadolu'da sadece Ýslam dininin mensuplarý býrakýlmýþtýr. Yani Cumhuriyeti kuranlar Ýslami kimliði ön planda tutmuþlardýr. Romalý anlamýna gelen Rum tanýmlý insanlar büyük olasýlýkla Türk kökenli olduklarý halde, dini inanýþ bakýmýndan Ortodoks Hýristiyan olduklarý için zorla mübadeleye tabi tutulmuþlar ve Anadolu’da sadece Müslüman bir halk býrakýlmýþtýr.MGK için hazýrlanan bir raporda, ülkedeki misyonerlik faaliyetlerinin asýl amacýnýn, bir din propagandasý yapmaktan öte Türkiye'yi bölüp parçalamaktýr. Bu çalýþmalara karþý gerekli önlemlerin alýnmamakta ve yasalarýn bu faaliyetleri önlemede yetersiz kalmaktadýr. Rapordaki bölme kastýnýn asýl ve nihai amaç olduðu görüþüne katýlmakla birlikte, bu amaca ulaþmada ilkönce Türk toplumunda Hýristiyanlýðý çekici kýlma çalýþmalarý vardýr.Bizi bölmek isteyenler böyle bir söylemi doðrudan aðýzlarýna alamazlar, ama Türklüðümüzü korumamamýzda önemli bir yeri olan Ýslamý geriletme çabalarýna da açýk ve gizli destek verecekleri de bir gerçektir. Bölmekten önce sinsice Hýristiyanlaþtýrma, ancak Müslümanlýðý zayýflatýlmýþ toplum kesimlerinde etkili olabilecek bir giriþimdir. Bu çerçevede, "din eðitimi"nin kimi bildik süreçlerde devlet eliyle azaltýlmasý konusu ve doðuracaðý tehlikeler de yeterince tartýþýlmalý ve deðerlendirilmelidir. Ýslami bir eðitim almamýþ, doðal olarak Ýslami kimliðini yeterince özümsememiþ gençlerin para gibi, cinsel objeler gibi deðiþik saik ve dürtülerle Hýristiyan misyonerlerin tuzaðýna düþmesini ve gençlerin bu sonuca sürüklenmesinin sebepleri üzerinde çok düþünmek gerekir.* Misyonerler Ýstanbul'da bazý radyo istasyonlarýndan Türkçe olarak Hýristiyanlýk propagandasý yapýyor. Bazý kitabevlerinin de bizzat sahibi durumunda. Bu yayýnevleri bölücü nitelikli Türkiye haritalarý yayýnladiklarý halde haklarýnda herhangi bir iþlem yapýlmýyor. AB sürecinde de demokrasi ve insan haklarý denilerek elimiz kolumuz baðlanacaktýr.* Son üç yýlda ücretsiz olarak daðýtýlan Ýncil sayýsý sekiz milyonu buldu. Bu kadar Ýncil'i daðýtmak büyük bir maddi güç gerektirdiði halde, misyonerlik yapan kuruluþlarýn gelir kaynaklarý bilinmiyor.* Kiliseler aracýlýðýyla daðýtýlan yayýnlar arasýnda bulunan "Kapsam" adlý aylýk gazetede Ýslamiyet aleyhinde iddialara yer veriliyor. Propaganda faaliyetlerini özellikle dini eðitimden yoksun lise son sýnýf ve üniversite öðrencileri üzerinde yoðunlaþtýrýyor. Maddi gücü olmayan vatandaþlar da iþ ve para vaadiyle Hýristiyan yapýlýyor. Misyonerler, müslüman ülkelerdeki her sorunu da "fýrsat" olarak kullanýp taraftar kazanmaya çalýþýyor. Örneðin "Kürtler" misyonerlerin hedef kitleleri arasýnda yeralýyor.Gerçi biz de Kürt kardeþlerimizin ayrýlýkçý örgütü dýþlamalarý ve devletin yanýna çekmek için "Dinimiz bir, Kabemiz bir, ayný Allah'a tapýyoruz, gibi." ifadeleri kullandýk ama, bu ifadelerimiz egemen oligarþinin davranýþ ve eylemleriyle çeliþkili olmasý kitleyi kazanmada etkili olamamýþtýr.Misyonerlik faaliyetleri, Türkiye'ye ve Ýslam coðrafyasýna yönelik tarihi bir hesaplaþma, asýrlarýn içinden gelen bir "Þark meselesi" ile baðlantýlýdýr. Globalleþen dünyada sermaye birikimini kontrol edenler gelecek milenyumun haritalarýný istedikleri gibi çizmek için hiç bir masraftan kaçýnmamaktadýrlar.Eðer Türk devlet bilincinde bir kimlik duyarlýlýðý varsa –ki elbette vardýr- o zaman Anadolu toplumunun Ýslami kimliðinin korunmasý ve zenginleþtirilmesi duyarlýlýðý da iþlenmesi gereken bir konudur. Çünkü Ýslami kimlik, kabul edilsin veya bu eðitim sistemiyle toplumun kültüründen soyut yetiþmiþlerce reddedilsin, Türklüðün ve Türkiye'nin güvenlik zýrhýdýr. Misyonerlik bir Hýristiyanlaþtýrma faaliyetidir. Türkiye'nin merkezden, egemen çevreden en azýndan Ýslami duyarlýktan uzaklaþtýrýlmasý (Hýristiyanlaþtýrma'nýn ön adýmý, Anadolu Türk toplumuna, Türkiye'nin çevresine, Türkistan'a ve Türklüðün geleceðine yönelik bir tehdittir. Türklüðün ve Türkiye'nin geleceðini düþünen herkes; Anadolu kültürünün, örf ve geleneðinin, ona önemli bir kaynak olan Ýslami kimliðin bir biçimde zayýflatýlmasý giriþimlerine cesaretle karþý çýkmalýdýr.
//////////////////////////////
Sizleri ailenizle, tüm Anadolu insanýyla birlikte yeþil ve temiz bir çevrede, aþý bol, iþi bol, borçsuz tasasýz çaðý yakalamýþ, barýþ içinde bir dünyada zengin bir Türkiye'de ve tüm milleti dayanýþma, kardeþlik ve saðlýk içinde daha güzel yarýnlara ve daha üstün baþarýlara ulaþtýrmasýný Yüce Allah'tan diliyorum. Elbette ki, daha güzel yarýnlar ve daha üstün baþarýlar önce kiþilerin yoðun çaba, çalýþma, sabýr ve sebatlarý yanýnda ancak Yüce Yaratýcý'nýn takdiri ve izni ile olacaktýr.
Saygýlarýmla zeki kentel

Gönderen: 31.08.2008 - 00:50

	Maksat kelam olsun

1463 Mesaj -

-Malesef abicim çok doðru tespitler bazen bende ayný tespitler de bulunurum dilimiz döndüðünce anlatmaya çalýþýrým arkadaþ çevreme dostlarýma örnek vermek gerekirse þu fox tv de yayýnda olan bez bebek denen dizi çocuklarý harbisinden alasýndan büyücülüðün ellerine atýyor adeta birde selena vs gibi bir sürü içi boþ dizi müsvettesi çocuklarýn adeta beyinlerini boþalmaktan kendi kiþiliklerini bozmaktan baþka bir iþe yaramýyor tabi burada bilhassa annelere aþýrý görev düþmekte kural kota koymaktan baþka çareleri yok......

-9 yaþýnda kýzým var camiiye göndermeye kalkýyorsun olmaz neden yaþý küçük hadi eve sonra gel..... düsün

neyse evde kendimiz ilgilene biiyoruz ...Ya anne babada bilgi yoksa o yavrucuklar 15 þinden sonramý camiiye elhamý okumayý elif cüzu okumaya gidecek doðrusu çok ama çok zor derim....

-Yetiþen nesil eðer ebeveylerin az olsa doðru bilgi yoksa o yavru afyonlanmýþ gib saða sola yalpalýya yalpalýya olgunlaþacak tabii düþmezse misyonerlerin tuzaðýna vay anam vay....Genede ümit var olmak istiyorum ben Mevlam o yavrucukalrýn yar ve yardýmcýlarý,Onlarýn ardýndan tuzaða düþürmek için koþturan naletlerin oyunlarýný tuzaklarýnýda kendi baþlarýna makus eylesin inþallahurahman......

Mevlaya emanet....

Gönderen: 31.08.2008 - 08:39

Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara

Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder

Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

Cümlemizden

Kardesim

0-3 yas cocugun ana meseleleri ögrenme yasidir 15 inden sonra gecmis olsun avrupada görüyoruz adamlar geleceklerini yok etti
bizede aynisini tatbik etmek istiyorlar
Selam ve dua ile

Gönderen: 01.09.2008 - 00:13

	rahil

1191 Mesaj -

RABBÝM; BÝZ MÜSLÜMANLARI VE MÜSLÜMAN EVLATLARINI HAK YOL'DAN ÝSLAM'DAN AYIRMASIN... KALPLERÝ ÇEVÝREN ALLAH'IM KALPLERÝMÝZÝ KAYDIRMASIN ÝNÞ... ÞÜPHESÝZ; HÝDAYET, TAKVA VE GÖNÜL ZENGÝNLÝÐÝ VERSÝN...(Amin) gül

Gönderen: 02.09.2008 - 11:09

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

Cümlemizden Allah Razı Olsun

Kardeþlerim

Gönderen: 15.09.2008 - 09:20

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1746 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.15431 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.