*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - İngiliz ajan Arap Lawrence kimdir, hangi amacın temsilcisidir ?

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1711 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 14. Kasım 2024 - 17:47

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » İngiliz ajan Arap Lawrence kimdir, hangi amacın temsilcisidir ?

önceki konu diğer konu

3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	kolye7

İngiliz ajan Arap Lawrence kimdir, hangi amacın temsilcisidir ?

309 Mesaj -

Osmanlýnýn sonunda hem araplarý hemde kürtleri isyana teþvik edip arkamýzdan bizi vurmalarý için her türlü ajaný yetiþtirip her türlü dalavereyi çeviren Ýngilizlerin bu anlamda bir ibret olan ajaný ARAP LAWRENCE i tanýmadan, bugün ortadoðudaki fitneyi devralan ABD nin yapmaya çalýþtýklarýný anlamak mümkün deðildir.

Aþaðýda hayatýný ve resimlerini verdiðim bu ajanýn resimlerine iyi bakýnýz ve hakkýndaki yazýyý iyi okuyunuz. Ýþte o zaman bu gün ülkemizdeki kürt açýlým, saçýlýmý ve Dersim olaylarýný kaþýmanýn arkasýnda yatan gerçekleri daha iyi anlamanýz mümkün olacaktýr.

************************************************************************

Yarbay Thomas Edward Lawrence (16 Aðustos 1888- 19 Mayýs 1935); Britanyalý arkeolog, askeri stratejist, casus ve yazar.1888'de Galler'de doðmuþtur. Zengin bir aileye mensuptur. Oxford Üniversitesi'nde arkeoloji tahsil etmiþtir. Profesyonel olarak T. E. Lawrence veya T. E. Shaw isimlerini kullanmýþ, 1916-1918 yýllarýnda Osmanlý Ýmparatorluðu'na karþý yürütülen Arap Ayaklanmasýnda, Birleþik Krallýk irtibat subayý olarak aldýðý görev nedeniyle Arabistanlý Lawrence olarak tanýnmýþtýr. Arabistan, Suriye, Mýsýr ve Filistin'de etütler yapmýþ; bir Arap kadar Arap dil ve adetlerini, Bir Müslüman kadar Müslümanlýðýn þartlarýný ve inceliklerini öðrenmiþ, her haliyle Þark'a intibak etmiþtir. Þövalyelik niþanýný reddetmiþtir, "Üstün Hizmet Madalyasý" ve "Fransýz Þeref Lejyonu Madalyasý" ile ödüllendirilmiþtir.

Araplarýn birçoðu, Osmanlý ve Avrupa'lý devletlerin hakimiyetine karþý verdikleri özgürlük mücadelesine önderlik etmesinden dolayý onu, Arap ulusal uyanýþýnýn öncüsü ve halk kahramaný olarak kabul etmektedirler. Kendisine hayran bazý Bedeviler tarafýndan Lawrence'ye "Dinamit Emir" (Ýng: Amīr Dynamite) lakabý verilmiþtir. Britanyalýlar da onu en büyük savaþ kahramanlarýndan biri olarak kabul etmektedirler. Bahsi geçen dönemi 1926 tarihli "Bilgeliðin Yedi Sütunu" (Ýngilizce: The Seven Pillars of Wisdom) adlý otobiyografik eserinde anlatmýþtýr.

Bütün doðu lisanlarýný þive farklarýna kadar kusursuz öðrenen genç alim, Birinci Dünya Savaþý baþladýðý Zaman, Filistin'de bulunuyordu. Silah altýna alýnýr alýnmaz, bu hususiyetleri dikkate alarak Mýsýr'daki ordunun istihbarat þubesine tayin edilmiþtir.Ýþte Lawrence bu tayinden sonra, dünya çapýndaki þöhretine eriþecek faaliyetlerde bulunmuþtur. O, beyaz bornoz ve abbasesi ile bir Arap þeyhi kýlýðýna girmiþ, heybesinin gözlerini çil çil Ýngiliz altýnlarýyla doldurarak bitip tükenmeyen kum çöllerinde maceraya atýlmýþtýr.

Lawrance, II. Abdülhamid zamanýnda Araplara þöyle bir duyuru yapmýþtý;

"Osmanlý zabitlerinin (subay) üniforma düðmelerinin altýn kaplama olup her kim zabit düðmelerinden beþ adet getirirse, bu düðmeler, iki Ýngiliz lirasýna satýn alýnacaktýr."

Osmanlý zabitlerinin üniforma düðmelerini alabilmek için gayret gösteren Araplar olur. bazý zabitler ýssýz yerlerde soyguna maruz kaldýðý gibi bazýlarý da beþ düðme uðrana öldürülür. Zabitler, zamanla üniforma giymemeye baþlarlar. Sokak ortasýnda üniformasýz bir þekilde dolaþan zabitlerin ise Araplarýn gözündeki saygýnlýðý yok olur. Lawrance'nin attýðý bir yalan, amacýna çok kolay ulaþmýþtýr. Bu dönemlerde Osmanlý ülkesinde binlerce yabancý casus vardýr. Fransa, Almanya, ABD gibi devletler, Osmanlý Devleti üzerinde elde etmek istedikleri çýkarlar doðrultusunda casuslar kullanmýþlardýr. Bunlardan bazýsý, imam, bazýsý þeyh, bazýsý müderris, bazýlarý doktor kimliði altýnda hareket etmiþlerdir. Hepsi de rolünü iyi oynar. Arap dünyasý, bu casuslarýn gayretleri ile Osmanlýdan soðutulmuþtu.

Arap Ayaklanmasý, I. Dünya Savaþý sýrasýnda, 1916 yýlýnda, Ýngilizlerin kýþkýrtmasýyla meydana gelmiþtir. Sonuç olarak Osmanlý yenildi ve Arabistan, Ýngilizler ve Fransýzlar arasýnda bölüþüldü. Ancak ayaklanma, sanýldýðý gibi yüz binlerin katýlýmýyla deðil, sadece birkaç kabilenin -5000 kiþi- katýlýmýyla oluþmuþ ve bu kabileler, genellikle Haþimiler'in Banu koluna mensuptur bulunmaktadýr. Bu ayaklanmalar, Hicaz bölgesiyle sýnýrlý kalmýþtýr. Ayaklanmanýn lideri olarak bilinen Þerif Hüseyin, Ýstanbul'daki görevinden alýnýp Mekke'ye o dönemin hükümeti tarafýndan bir takým kargolarla birlikte gönderilmiþtir.

Lawrance, 1865 yýlýnda milliyetçi Arap örgütleri kurulmaya baþladý. Ýngiltere, Araplarla 23 Ekim 1914'te anlaþtýlar ve Araplarý baðýmsýzlýk vaat edip, altýn vererek ayaklanmaya kýþkýrttýlar. Thomas Edward Lawrence burada etkin roller oynadý. Ýngiliz ve Fransýz sömürge devletleri baðýmsýzlaþýnca, baðýmsýz ülkelerin bazýlarýnýn baþýna kral olarak bu ayaklanmada etkin olan kiþiler getirilmiþtir.

Lawrance, 1915'de Mekke'de bulunan 80 yaþýndaki Þerif Hüseyin'in doymayan menfaat hýrsýný vaatler ve altýnlarla tatmin etmiþ ve onun ardýnda adeta bütün Araplarý birleþtirmiþti. Ýhtiyar emir, Thomas Edward Lawrence'nin elinde adeta bir oyuncak oldu. Kum çöllerinin kýzgýn güneþi altýnda parlayan çil çil Ýngiliz altýnlarý ve Ýngiltere hükümeti namýna Lawrence gibi aðzýndan bal akan bir insanýn vaat ettiði “Büyük Arabistan Krallýðý” ihtiyar þerifi büyülemiþ gibiydi. Feri kaçmýþ gözleri artýk baþka þey görmüyor, Lawrence'nin sözleriyle dolan kulaklarý, halifenin ilan ettiði cihadý uymuyordu.

Lawrence, arzularýna göre dövüþtürecek insanlarý bulmuþtu. Þimdi bu kýzgýn çöllerde çalýþacak gizli kuvvetleri de bulmak lazýmdý. Lawrence'nin zekasý, Arabistan çöllerinin velud iklimi ile birleþince bu hususta sýkýntý çekmedi. “Büyük Arabistan” hayâli nasýl, Mekke þerifini büyülemiþse; “Arzý Mev'ut” hayâli de Ýsrailoðullarý'na diz çöktürmüþtü. Ýþte; kadýnýyla erkeðiyle, çoluðuyla, çocuðuyla muazzam bir gizli ordu...

Lawrance, Ýlk tayin yeri olan Kahire'de Ýngiliz Askeri Haberalma Servisi için çalýþtý. Araplarla olan sýcak iliþkileri Lawrence'ý, Ýngiliz ve Arap kuvvetleri arasýndaki irtibat subaylýðý görevi için biçilmiþ kaftan kýlýyordu. Ekim 1916'da, Arap millî faaliyetlerini rapor etmesi için çöle gönderildi.

Mekke þerifi Hüseyin bin Ali'nin oðlu Emir Faysal komutasýndaki düzensiz birliklerle birlikte Osmanlý ordusuna karþý gerilla mücadelesi verdi. Araplarý, Medine'deki Osmanlý muhafýz birliklerini þehirden çýkarmamalarý konusunda ikna etti. Böylece Araplar, þehre malzeme getiren Hicaz demiryoluna yaptýklarý saldýrýlara aðýrlýk verebildiler. Osmanlý askerleri de hem þehri hem de demiryolunu savunmak ve tamir etmek zorunda kalarak oyalandýlar. Lawrence, Akabe ve Þam'ýn iþgalinde de önemli rol aldý.

Lawrance, Þam'da Türkler katledildikten sonra; “Evet, onlarý isyana ben kýþkýrtmýþtým. Ama böylesine vahþîce kan dökeceklerini hiç tahmin etmemiþtim. Bazý mahalleleri gezerken silâhsýz Türk askerlerinin nasýl öldürüldüklerine bakamadým; tiksindim bu vahþetten…” diyerek itirafta bulunmuþtur.

Araplarla geçirdiði zaman zarfýnda, gelenek ve yaþantýlarýna bayaðý adapte oldu. Deve ile seyahat edip, sýký bir dostluk kurduðu Prens Faysal'ýn hediye ettiði yerel kýyafetleri giymeye alýþtý.

Anadolu yaylasýnýn serazat gürbüz çocuklarý, Arabistan çöllerinde, Filistin ve Suriye'de hilali dalgalandýrmak, kelime-i tevhidi yaþatmak azmiyle kavrulup düþmanla çarpýþýrken gizli bir el arkalarýndan onlarý mütemadiyen hançerliyordu. Ülkelerinin dünya medeniyetinden nasibi Türk parasý, Türk emeði ve Türk himmetiyle yapýlmýþ demir yoluna inhisar eden insanlar, her gün bu demir yoluna bir bomba yerleþtirmekten, binlerce Müslüman'ý havaya uçurmaktan çekinmiyorlardý ve bütün bu hýyanet ve melanetleri, Lawrence'nin emriyle yapýyorlardý. Askerin ikmal yollarý vuruluyor, zayýf depolar ve karargahlar basýlýyor, din devlet için Arabistan çöllerinde dövüþen kahramanlar müdafaa etmeye savaþtýklarý ülkenin sakinleri tarafýndan öldürülüyorlardý. Çünkü Lawrence böyle istiyordu.

Türk ordusu, bir taraftan düþmanla dövüþürken bir taraftan da bunlarla uðraþmak zorunda kaldý. Hýyanetleri sabit olan Yahudiler hapsedildiler. Haklarýnda ölümü gerektiren kanuni muamele yapýlýrken bile onlar, Lawrence'nin kendilerini kurtaracaðýna inanýyorlardý. Hakikaten Arabistan'ýn taçsýz kralý, bol bol saçtýðý altýnlarla kurduðu Arap ordularýnýn baþýna geçmiþ, sadýk ajanlarýný kurtarmaya çalýþýyordu. O, Kal'atülezrak çöllerinden Havran istikametinde yürümüþ; bu mühim stratejik noktayý düþürmeye, Dürzileri de ayaklandýrmaya çalýþýyordu. Emelinde muvaffak olursa Türk ordusunun bu çöllerde mukavemeti büsbütün zorlaþacaktý. Fakat talih, burada Lawrence'ye gülmedi. Çünkü Havran halký Mutasarrýf Hacim Muhittin Bey' i, ve Mutasarrýf Bey de vatanýný seven insanlardandý. Lawrence, mutasarrýfýn aldýðý tedbirler yüzünden, ilk defa olarak Kal'atülezrak Çölleri'nde arzusuna muvaffak olamamýþ, kurtarmaya çalýþtýðý sadýk ajanlarý da adaletten yakalarýný kurtaramamýþlardý.

Bütün bunlara raðmen Lawrence, gayesine ulaþtý. Filistin ve Suriye'de hezimetimize sebep oldu. 1918'de Arap askerlerinin baþýnda muzafferane Dimyat'a girdi. Harp müttefikler için zaferle bitmiþti. Ýngiltere hükümeti Lawrence'nin vaatlerini kýsmen olsun yerine getirip Þerif Hüseyin'in oðullarýndan Faysal'ý Irak krallýðýna, Abdullah'ý Ürdün emirliðine getirmiþti. Fakat, ihtiyar þerif, bunlarý kâfî görmemiþ ve isyan etmiþti. Ýngiltere, asi þerifi Kýbrýs'a sürdüðü için; Lawrence de devletin kendisine verdiði paye ve niþanlarý reddetti.

Lawrence, 1918'de savaþ muhabiri Lowell Thomas'ýn belgesel film ve fotoðraflar çekmesine yardýmcý oldu. Savaþtan sonra bu belge niteliðindeki fotoðraf ve filmlerle dünya turuna çýkan Lowell Thomas, oldukça yüksek kazançlar elde etti. Lowell Thomas'ýn Lawrence'ý büyük bir kahraman gibi göstermesi, Lawrence'ýn da kendi anýlarýnda bölgede daha önceden yüzlerce Ýngiliz ajaný tarafýndan yapýlmýþ bir çok þeyi kendine mal etmesi Lawrence'ýn aslýnda çok da hak etmediði bir üne kavuþmasýný saðladý. Öyle ki sonradan Lawrence'ýn efsanesini kaleme alan yazarlar yeri geldiðinde Lawrence'ý gerilla savaþý'nýn mucidi olarak kabul etmiþlerdir. 1962'de çekilen Arabistanlý Lawrence filmi ise efsaneyi doruk noktasýna ulaþtýrmýþtýr. I. Dünya Savaþý'nýn sonlarýnda Ýngiliz hükümetini, Araplarýn baðýmsýzlýðýnýn Ýngilizlerin yararýna olduðuna ikna etme konusunda oldukça baþarýlý oldu.

Harp bitmiþ fakat, bu adamýn iþleri, bitmemiþti. O, yýllarca Hind'i, Çin'i, Afgan'ý birbirlerine kattý. Afganistan kýralý Emanullah Han'ýn tahttan indirilmesiyle biten büyük isyan tamamen Thomas Edward Lawrence'nin eseriydi. 1930'da Aðrý Daðý isyanýnda Kürt aþiretlerini baþ kaldýrmaya teþvik eden, hudut hadiseleriyle Ýran'la aramýzý bozmaya çalýþan gizli kuvvetlerin baþýnda bulunan yine Lavrance'ydi

Bütün bu icraatýna, 20 yýl ateþ ve barutla oynamasýna raðmen, o bir manga asker karþýsýnda veya bir dar aðacýnda can vermeyen müstesna casuslardan biridir.Albay Thomas Edward Lawrence, Clouds Dorset-Ýngiltere'de maceracý ruhuna çok yaraþan bir þekilde bütün þuurunu kaybettiren bir motosiklet kazasýndan sonra 19 Mayýs 1935'te Londra'da öldü.

Ýngiliz Casusu Lawrence'nin Bir Anýsý
«Osmanlý'nýn çöküþü için Arap yarýmadasýnda Padiþah Halifeye karþý ayaklanmaya ihtiyaç vardý. Bunu teminde hiç zorluk çekmedim. Hicaz Þerifi HÜSEYÝN oðullarý FAYSAL ve ABDULLAH kendileri ve ümmetleri için ihaneti mukaddes vazife sayarak adeta bana yol gösterdiler. Abdullah bana Belçika'dan Her Arab'ýn atasýndan miras olarak aldýðý Türk düþmanlýðý patlamak için ateþ bekleyen bomba gibiydi. Hediye edilmiþ bir mavzeri armaðan etti ve "Türkler üzerinde deneyin" dedi. Dediðini yaptým. Ýleri rütbeli bir Türk subayýný öldürdüm. Namluya bir çentik attým. Daha sonra bir gün bedevilerin zehirlediði kuyulardan su içerek ölmek üzere olan Türk askerleri üzerinde silahý denedim. Namluya onlarýn sayýsý kadar çentik attým.»

Gönderen: 25.11.2009 - 12:10

	Dai

922 Mesaj -

Lawrence = binbir surat

islam alemi halen bu serefsizin ceremesini cekiyor

ve dahi laik Türkiye cumhuriyeti !

Gönderen: 11.12.2009 - 23:42

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

lawrence bir ingilizdir arap degil.
bu onun zaferi degil müslümanlarin safligidir.

Gönderen: 12.12.2009 - 01:18

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1711 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.90699 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.