| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1286 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 9. Kasım 2024 - 03:15

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Ruhumuzdaki faşist

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Ruhumuzdaki faşist
Moderator


4254 Mesaj -
Bundan yýllarca önce Dersim harekâtýna katýlmýþ yaþlý bir adamla, evlerinin çardaklý avlusunda ayaküstü sohbet etmiþ, "Neler oldu, anlatsana" demiþtim. Hâtýrýmda kalan iki mühim anekdot: "Eþkýyanýn köyüne girip arama yaptýðýmýzda" demiþti, "Tabii çoktan savuþmuþ oluyorlardý; biz de bulgurdan, yaðdan, pekmezden ne varsa yiyecek, toza topraða buluyor, bir daha yenilemez hâle getiriyorduk!" Dað baþýnda yoksul bir köylünün evinde yaðýný, pekmezini, ununu, bulgurunu tahrip ederseniz ne yer o insanlar bir sene boyunca; neyle geçinir? Bu hafifi; daha aðýrý var: "Boþ bir çuvala dürter gibi süngülüyorduk." demiþti de bunu söylerken gözlerine bakmýþtým: Suçluluk, nedâmet, bir cürmün itirafý esnasýnda duyulan ezikliðe bezer bir hâlet aradým edâsýnda; hiç oralarda deðildi, olmamýþtý; "Öyle gerekiyordu, öyle yapýldý" der gibiydi. Haklý mýydý, askerî harekât esnasýnda emir gereði yapýlan þenaat, þahsî sorumluluklar listesinden siliniyor muydu? Beþ vakit namazýnda, mûtekid, Müslüman, mazbut bir adam... Vaktiyle bir futbol karþýlaþmasýnda veya aile düðününde yaþanan sýradan þeyleri anlatýr gibi anlatýyordu; onun sorumluluðu yoktu ki; kendini olup bitenlerden tecrîd etmiþ, alýp kenara çýkarmýþtý. Zihnini ve vicdânýný anlattýðý þeylerin kanlý hâtýrasýndan böyle bir cam fânus içinde yalýtabilmiþti demek ki... Maðaralarýn aðzýna saman doldurup çakýyorlardý çakmaðý; tayyareler výzýr výzýr tepelerde dolaþýp bomba yaðdýrýyordu! Onun kabahati yoktu; o emir kuluydu, emri yerine getirmiþ, askerliðini -bilmem kaç yýl- aslanlar gibi yapmýþ, dönüp memleketine gelmiþ, evlenip barklanýp çoluða çocuða karýþmýþtý. Suçlamýyorum, çünkü hepimiz biraz öyleyiz, öyleydik; zihnî bir deðiþim geçiriyoruz. Rûhumuzdaki faþisti zincirlemeye, sâkinleþtirmeye, aðzýna biber sürmeye çalýþýyoruz; tedavi oluyoruz, yaralarýmýzý otamaya, ufûnetlerimizden kurtulmaya çalýþýyoruz. Ayýba ayýp, günaha günah, cürüme cürüm diyebilmek için o kahrolasý rekâketimizi yenmeye çabalýyoruz, dilimiz dönmüyor, çizik plâklar gibi tekleyip duruyoruz, "Ama onlar da isyan etmiþlerdi, kýlýç çekmiþlerdi..." "Sabýkalý geçmiþimizi didikleyip, tarih mahkemesinde yargýlamayalým" diyoruz, kabul de, yanlýþlarý "nass" imiþçesine savunmak neyin nesi? Tek parti devrinde kaydedilen 20'ye yakýn irili ufaklý isyan, Cumhuriyet'in "cumhur"u te'dip ve tenkilinden baþka ne mânâya geliyor, nasýl okunur? Böyle þeylere tutunarak muhalefet yapýlýr mý efendiler, aklýnýzý peynir ekmekle mi yediniz? Susunuz bâri, bâri susunuz. Bugüne kadar hep öyle yaptýk, bâri þimdi yapmayalým da artýk tarihimiz olsun.
Ne demek tarihimiz olsun? Yok muydu?
Filozofun biri öyle düþünüyor, "Ýnsanýn tabiatý yoktur, tarihi vardýr" diyor. Zulmü alkýþlayanlarýn, öldürüp yýkarak hayat bulanlarýn, hakikati inkârý meslek edinenlerin tarihi olamaz, onlarýn ancak tabiatýndan söz edebiliriz ve tabiattan bahsetmek baþkaca kavramlar ve çerçeveler gerektirir; hücre, organizma, uzuv vesaire gibi. Bir sonraki yasama döneminde varlýklarýný, "iyiniyetlilerin maðlubiyeti" ihtimâli üzerinde tasavvur edenler bunu yapýyorlar; rûhumuzdaki faþiste, zâlime sesleniyor, tabiatýn diliyle ve kelimeleriyle homurdanýyorlar. Tabiatý, tabii olaný inkâr etmeyiz, ýslaha, imlâya çalýþýrýz. Din, medeniyet, hukuk, muaþeret, diplomasi, ahlâk, nezaket, siyâset; bunlar hep derinliðimizde kýmýldanan vahþi tabiatýn dâvetine direnmek için söylediðimiz þarkýnýn naðmeleri. Vahþetin çaðrýsýnda musiki yok. "Balinalar þarký söylüyor ama; karýncalar da koloni halinde yaþýyor" diye itiraz edebilirsiniz elbette; esasen tam da buna benzer bir abes üzerinde yaka-paça vaziyetindeyiz þu an. Bakalým vahþetin çaðrýsý mý galebe edecek üzerimizde, yoksa...
Ahmet Turan Alkan
Gönderen: 14.11.2009 - 12:13
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1286 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
mervenur (39), rabianur ihl (35), muhammed ümmeti (38), delikan63 (39), 2900 (70), Furkan_68_Cetin (32), manitu_76 (48), hamido 33 (53), mudure (50), elektroman (52), murbe (44), KARAHÝSA.. (31), alp.eren.bilge (34), bluesaint (50), merwe (34), reca (42), metkaya (49), MeDiNeLi** (41), algin (34), hüzün_r (38), s.faruk (49), tolgacan (56), sahalo (43), mustafa timur k.. (52), galatasaray (32), tolgaexp (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62854 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.