0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » CEHENNEM AZABI

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
suzunkopru su an offline suzunkopru  
CEHENNEM AZABI
179 Mesaj -
Alýntýdýr:

Cehennem (sakar) nedir, sen bilir misin?
Ne alýkoyar, ne býrakýr.
Beþere delicesine susamýþtýr.
(Müdessir Suresi, 27-29)


Ateþ Azabý

Cehennemdeki bu hayatýn içinde, en büyük ve temel azap kuþkusuz ateþtir. Ateþin cehennemin karakteristik özelliði olmasý ateþin diðer iþkencelere kýyasla insanýn benliðini kökünden sarsan yok eden bir unsur olmasýndan kaynaklanýr. Ýnsan vücudunun en derin noktalarýna, Kuran'ýn tabiriyle "hücrelerine" kadar iþleyen bir azaptýr ateþ.

Ýþte cehennem ehli, cehennemde "cayýr cayýr yanmakta olan" (Mearic Suresi, 15), öfkeli, "alevleri kabardýkça kabaran" (Leyl Suresi, 14), "çýlgýnca yanan" (Furkan Suresi, 11) bu ateþin içine atýlýrlar ve çýðlýk çýðlýða yanarlar. Bir ayette þöyle denir:

Kimin tartýlarý hafif kalýrsa. Artýk onun da anasý (son duraðý) "haviye"dir (uçurum). Onun ne olduðunu (mahiyetini) sana bildiren nedir? O, kýzgýn bir ateþtir. (Kaaria Suresi, 8-11)

Ayetlerden anlaþýldýðýna göre, ateþ cehennemin her yerini kaplamýþtýr. Bu çukurda ateþten korunulan, ateþin eriþmediði bir yer yoktur. Kafir diðer fiziksel ve ruhsal iþkencelere tabi olurken de hayatýnýn her anýnda ateþle muhataptýr. Ateþ, son derece büyüktür. Kuran, onun büyüklüðünü ve þiddetini ifade ederken, ateþin kývýlcýmlarý için "saray" ve "deve sürüleri" benzetmelerini kullanýr:

O gün, yalanlayanlarýn vay haline. Kendisini yalanladýðýnýz (azab)a gidin. Üç dala ayrýlmýþ bir gölgeye gidin. Ne gölge altýnda barýndýrýr, ne (yakýcý) alevden korur. Gerçekten o, sanki her biri saray olan bir kývýlcým saçar. Her biri, sanki sapsarý erkek deve sürüleri gibidir. (Mürselat Suresi, 28-33)

Kafirler ateþten kaçmak, ondan kurtulmak için tüm güçlerini harcarlar. Ama kaçmalarýna izin verilmez. O öyle bir ateþtir ki, "yüz çevirip arkasýný döneni çaðýrýr-durur". (Mearic Suresi, 17) Bir baþka ayette ise þöyle denir:

Fasýk olanlar içinse, artýk onlarýn da barýnma yeri ateþtir. Oradan her çýkmak istediklerinde, geri çevrilirler ve onlara: "Kendisini yalanladýðýnýz ateþ azabýný tadýn" denir. (Secde Suresi, 20)

Böyle bir ateþle yananlarýn tahayyül edilemeyecek çýðlýk ve inlemeleri ortalýðý kaplar. Yalnýzca bu korkunç çýðlýk ve inlemeler bile cehennem ehli için özel bir azap kaynaðýdýr. Orada "kemikleri çatýrdatan inlemeler vardýr". (Enbiya Suresi, 100) Bir baþka ayete belirtilene göre ise, "mutsuz olanlar ateþtedirler, onlar için orada (kahýrla ve acýyla) nefes alýp vermeler vardýr". (Hud Suresi, 106)

Ateþ, dayanýlmaz bir acýdýr. Ýnsan bir kibrit çöpünün alevine bile parmaðýný bir saniye tutamaz. Korkunç bir acý duyar. Ancak bu dünyada bu ve benzeri þekillerde hissettiðimiz ateþ azabý, cehennemdekinin yanýnda çok çok zayýftýr. Çünkü insan, dünyada uzun süre yanamaz. Eðer yanan bir ateþin içine düþmüþse, 5-10 saniye içinde can verir, ateþin büyük acýsýný çok kýsa bir anda yaþar.

Ancak cehennemdeki durum, çok korkunçtur, çünkü oradaki ateþ insaný öldürmez, yalnýzca acý çektirir. Cehennem ehli, sonsuza kadar sürecek olan bir ateþin içinde sonsuza kadar yanacaktýr. Bu iþlemin sonsuza kadar süreceðini bilmenin verdiði dayanýlmaz bir çaresizlik, umutsuzluk ve yýkým içindedir.

Azabýn bir baþka yönü de, özel olarak yüzlerinin yakýlmasýdýr. Ýnsaný kibirlendiren, bu kibirle kendisini müstaðni görmesini saðlayan vücudunun en önemli yeri yüzüdür. Çünkü yüz kiþiye ayrý bir fert olma özelliði kazandýrýr. "Ben" diye tanýmlanan varlýðýn en belirgin göstergesidir. Güzellik ve çirkinlik kavramlarýnýn en yoðun olarak toplandýðý bölgedir. Ýnsanlar, gazetelerde ya da televizyonda yüzü ileri derece yanmýþ birisinin görüntüsüne rastladýklarýnda, þiddetli bir acýmayla karýþýk ürperti hissederler. Ardýndan benzer bir felakete karþý Allah'tan koruma isterler. Hiç kimse böyle bir felaketi kendisine kondurmak istemez ve zaten kýsa sürede bu görüntü unutulur. Ancak inkarcýlarýn gaflette olduðu bir þey vardýr ki, o da benzer bir sona hem de akýllarýnýn alamayacaðý kadar þiddetlisine adým adým yaklaþmakta olduklarýdýr. Cehennemdeki ateþ insan vücudunun her noktasýna büyük acýlar verir. Ama insanýn yüzünün yanmasý en acýsýdýr. Gözler, kulaklar, burun, dil ve derinin, yani beþ duyu kaynaðýnýn ayný anda bulunduðu tek ve en önemli bölgedir yüz. Ýnsan yüze gelecek darbelere karþý çok hassastýr, en ufak bir harekete þiddetli bir refleksle cevap verir. Cehennemde ise yüz, ateþte kýzartýlýr, kaynar sularla haþlanýr. Acýnýn en yoðun olarak hissedildiði yere en aðýr iþkenceler yapýlýr. Ayetlerde, bu azap þöyle tasvir edilir:

Yüzlerinin ateþte evrilip çevrileceði gün, derler ki: "Eyvahlar bize, keþke Allah'a itaat etseydik ve Resule itaat etseydik." (Ahzap Suresi, 66)

Giyimleri katrandandýr, yüzlerini ateþ bürümektedir. (Ýbrahim Suresi, 50)

Ateþ, onlarýn yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar (etleri sýyrýlmýþ olarak sýrýtan) diþleriyle kalýverirler. (Müminun Suresi, 104)

CEHENNEMÝN ODUNLARI, KAYNAR SU VE DAÐLANAN VÜCUTLAR

Kafirlerin cehennem ateþi içinde yanmalarý anlatýlýrken, Kuran'da dikkat çekici bir ifade kullanýlýr. Buna göre, kafirler yana yana "cehennemin odunu" haline gelmiþlerdir. Cehennemde ateþin kavurduðu herhangi bir nesne gibi yanmazlar. Kafirlerin kendileri ateþin özünü, yakýtýný oluþtururlar. Bu durum bir ayette þöyle bildirilir:

"Zulmedenler, ise onlar da cehennem için odun olmuþlardýr". (Cin Suresi, 15)

Odunun kendisi, ateþinin yakacaðý herhangi bir cisimden çok daha uzun, çok daha þiddetle, için için yanar. Ýþte kafirler de, ayný þekilde yalanladýklarý bu ateþin odunu olurlar. Ayetler de, bu gerçek þöyle haber verilmiþtir:

Ey iman edenler, kendinizi ve yakýnlarýnýzý ateþten koruyun ki onun yakýtý insanlar ve taþlardýr... (Tahrim Suresi, 6)

Þüphesiz inkar edenler, onlarýn mallarý da, çocuklarý da kendilerine Allah'tan (gelecek azaba karþý) hiçbir þey kazandýrmaz. Ve onlar ateþin yakýtýdýrlar. (Al-i Ýmran Suresi, 10)

Gerçekten siz de, Allah'ýn dýþýnda taptýklarýnýz da cehennemin odunusunuz, siz ona varacaksýnýz. (Enbiya Suresi, 98)

Odun yerine geçen insanlarýn yanýnda, bir de ateþi yakmak için kullanýlan gerçek odunlar vardýr. Ancak burada da farklý bir azap yaþanýr. Dünyada iken dost, örneðin karý-koca olan inkarcýlar, birbirlerinin ateþine odun taþýrlar. Kuran'da, Ebu Leheb ve karýsýndan þöyle söz edilir:

Ebu Leheb'in iki eli kurusun; kurudu ya.

Malý ve kazandýklarý kendisine bir yarar saðlamadý.

Alevi olan bir ateþe girecektir. Eþi de; odun hamalý (ve)

Boynuna bükülmüþ bir ip (baðlanmýþ) olarak. (Mesed Suresi, 1-5)

Bu, dünyadaki tüm baðlarýn kopmasý demektir. Dünyada iken birbirlerini çok sevdiklerini söyleyen ve birlikte Allah'a karþý isyan eden kafirler, cehennemde birbirlerinin ateþini beslerler. Orada tam bir ihanet söz konusudur. Allah'tan baþka edinmiþ olduklarý tüm dostlar, en yakýnlarý, eþleri dahi birer düþman haline gelmiþlerdir.

Canlý ve cansýz odunlarla bu þekilde yanan ateþ, bir de kafirleri "haþlayan" sularý kaynatýr.

Ýnsanýn en büyük organý vücudunu çepe çevre saran, hissetmesini, zevk almasýný saðlayan derisidir. Kalýnlýðý birkaç milimetreyi geçmez. Ýnsanýn en çok deðer verdiði yüzü, elleri, kollarý, bacaklarý ve diðer bütün organlarý deri tarafýndan sarmalanmýþtýr. Ancak deri hassaslýðý yüzünden en büyük acý kaynaðý olabilir. Derinin en zayýf olduðu nokta ise ateþe ve kaynar sývýlara karþý olan zafiyetidir. Ateþ deriyi kavurur yakar, kaynar su ise haþlar. Kaynar su insanýn derisini tek bir nokta boþta býrakmaksýzýn çepeçevre sarar. Ýncecik deriyi kabartýr, deri iltihapla þiþer, su toplar ve patlar, böylece dayanýlmaz bir azaba neden olur. Dünyadaki fiziksel güzelliði, gücü kuvveti, makamý, þöhreti, hiçbir þeyi insaný kaynar bir suya karþý dayanýklý kýlmaz. Kuran'daki ifadeyle, "küfre saptýklarýndan dolayý onlar için çýlgýnca kaynar sular ve acýklý bir azab vardýr". (Enam Suresi, 70) Bir baþka ayette de þöyle denir:

Ve eðer o, yalanlayan sapýklardan ise artýk (onun için) alabildiðine kaynar sudan bir þölen vardýr. Ve çýlgýnca yanan ateþe bir atýlma da. Þüphesiz bu, kesin bilgi ifade eden bir gerçektir. (Vakýa Suresi, 92-95)

Bir baþka yerde ise, kafirlere yapýlacak kaynar su azabý þöyle anlatýlýr:

Onu tutun da cehennemin orta yerine sürükleyin.

Sonra kaynar suyun azabýndan baþýnýn üstüne dökün;

(Azabý) tad; çünkü sen, (kendince) üstün, onurluydun.

Gerçekten bu, sizin kuþkuya kapýldýðýnýz þeydir. (Duhan Suresi, 47-50)

Bunlarýn yanýnda, ateþ azabýnýn bazý farklý çeþitleri vardýr. Birisi de, ateþte kýzdýrýlan metallerle cehennem ehlinin vücutlarýnýn daðlanmasýdýr. Ancak kendilerini daðlamak için kullanýlacak olan bu metaller, dünyada iken Allah'a ortak koþtuklarý mal ve mülkleridir:

... Altýný ve gümüþü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acý bir azabý müjdele. Bunlarýn üzerlerinin cehennem ateþinde kýzdýrýlacaðý gün, onlarýn alýnlarý, böðürleri ve sýrtlarý bunlarla daðlanacak (ve:) "Ýþte bu, kendiniz için yýðýp-sakladýklarýnýzdýr; yýðýp-sakladýklarýnýzý tadýn" (denilecek). (Tevbe Suresi, 34-35)

DAHA BAÞKA AZAPLAR

Cehennem, çoðu insanýn sandýðý gibi yalnýzca bir tür "dev fýrýn" deðildir. Cehenneme giden insanlar ateþte yanacaklardýr. Bu doðrudur. Ama cehennemde var olan tek þey ateþ deðildir. Orada insaný hem fiziksel hem de psikolojik yönden azaplandýracak çok çeþitli yöntemler vardýr.

Dünyada, iþkence için çok farklý yöntemler, araçlar geliþtirildiðini biliyoruz. Çoðu kurban bu iþkenceler sýrasýnda ya sakat kalýr ya da acýdan ölür. Sað kalanlar ise genelde akýl saðlýklarýný kýsmen, hatta bazen tümüyle yitirirler. Oysa bu dünyadaki iþkence yöntemleri, cehennemdekilere oranla karþýlaþtýrýlamayacak kadar hafiftir. Cehennemde çok farklý, çok geliþmiþ iþkence yöntemleri kullanýlacaktýr. Dünyada elektrik verilerek iþkenceye uðratýlan bir insaný da, verilen elektriði de, insanýn elektriðe olan acý duyarlýlýðýný da Allah yaratmýþtýr. Daha insana acý verecek birçok bilinmeyen kaynak ve insanýn bilinmeyen birçok zaafý vardýr. Allah yarattýðý kullarýnýn zaaflarýný en iyi bilendir. Bu zaaflar doðrultusunda en çok acýyý da yine Allah verecektir. Bu, "Muazzip" (azap edici) ve "Kahhar" (kahredici) olan Allah'ýn kanunudur.

Kuran'da haber verildiðine göre cehennemde azap her yönden gelmektedir. Azaptan kendilerini korumaya fýrsatlarý yoktur, azap her yandan onlarý kuþatmaktadýr. Üstlerinden, altlarýndan gelen azabý savmaya güç yetiremezler. Ayetler þöyledir:

Azab konusunda senden acele (davranmaný) istiyorlar. Oysa cehennem, o inkar edenleri gerçekten kuþatýp-durmaktadýr. Azabýn onlarý üstlerinden ve ayaklarýnýn altýndan kaplayacaðý gün (Allah): "Yaptýklarýnýzý tadýn" der. (Ankebut Suresi, 54-55)

Ayrýca, cehennemdeki, þu anda bilemediðimiz daha baþka farklý azap kaynaklarý da Kuran'da þu þekilde haber verilir:

Cehennem; onlar oraya girerler; ne kötü bir yataktýr o. Ýþte bu; tatsýnlar onu: Kaynar su ve irin. Ve onun þeklinden baþka, çift çift (olan daha beter azablar) vardýr. (Sad Suresi, 56-58)

Bu ayetten ve diðer bazý ayetlerden, cehennemdeki azabýn çok farklý türleri olabileceðini anlýyoruz. Bunlarýn ateþ, aþaðýlama gibi en belirgin olanlarý ayetlerde anlatýlmýþtýr, ama ayetlerden anlaþýldýðý gibi, cehennemde çok daha baþka azap ve iþkence türleri de vardýr. Örneðin ateþ ve kaynar suyun yaný sýra vahþi hayvanlarýn saldýrýsý, akrepler, böcekler ve yýlanlarla dolu bir çukura atýlmak, farelerin saldýrýsýna uðramak, canlý iken kurtlanmýþ yaralara sahip olmak ve bunlarýn çok daha üstünde hayal gücünün bile alamayacaðý bütün azap kaynaklarý, hem de hepsi ayný anda olabilir.

SICAK, KARANLIK, DUMAN VE DARLIK

Dünyada insana en çok sýkýntý veren ortamlar dar, pis, karanlýk ve sýcak ortamlardýr. Çok sýcak, nemli ortamlar insaný boðar, yüksek nem en temel ihtiyaç olan nefes almayý zorlaþtýrýr. Nefes alamamak insaný þiddetli biçimde bunaltýr, göðsü daralýr, kalbi sýkýþýr. Çok sýcak ve nemli havalarda gölge bile rahatlatýcý olmaz. Görünmeyen ama yoðun bir tabaka insaný çepeçevre kuþatýr, nefes borusundan girip göðsünü týkar. Lüks saunalardaki yüksek ýsý ve neme insan çok kýsa bir süre dayanabilir. On dakika yoðun buhar altýnda kalmaya dayanamayan birisi saunaya kapatýlsa kýsa bir süre içinde fenalýk geçirir. Biraz daha uzun kalýrsa, nem ve sýcaktan kývranarak ölür.

Cehennemde de bu boðucu atmosfer çok yoðun bir biçimde hakimdir. Dünyada sýcaða karþý birçok önlem geliþtirmiþ olan insan cehennemde çaresizdir. Ortam en sýcak çölden daha sýcak, en karanlýk, izbe hücrelerden daha sýkýntý verici ve pistir. Sýcak insanýn en küçük parçasý olan hücrelerine dek iþler. Kafirler için kavurucu sýcaða karþý bir koruyucu, ferahlama veya serinleme imkaný yoktur. Kuran'da, cehennem ehlinin bu durumundan þöyle söz edilir:

"Ashab-ý Þimal", ne (mutsuzdur o) "Ashab-ý Þimal." Hücrelere iþleyen kavurucu bir sýcaklýk ve kaynar su. Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler. Ki o, ne serindir, ne ferahlatýcý (kerim). (Vakýa Suresi, 41-44)

O gün, yalanlayanlarýn vay haline. Kendisini yalanladýðýnýz (azab)a gidin. Üç dala ayrýlmýþ bir gölgeye gidin. Ne gölge altýnda barýndýrýr, ne (yakýcý) alevden korur. (Mürselat Suresi, 28-31)

Bu denli boðucu bir atmosfer içinde, bir de dar bir yere sokulma azabý vardýr. Bir ayette, kafirlere uygulanacak bu ceza þöyle anlatýlýr:

Elleri boyunlarýna baðlý olarak, sýkýþýk bir yerine atýldýklarý zaman, orada yok oluþu isteyip-çaðýrýrlar. Bugün bir yok oluþu çaðýrmayýn, birçok (kere) yok oluþu isteyip-çaðýrýn. (Furkan Suresi, 13-14)

Bu dünyada dar bir yerde kapalý kalmak, gerçekten de insaný çýldýrtacak kadar bunaltýcý bir azaptýr. Dar bir hücrede hapis, suçlulara verilen aðýr cezalarýn baþýnda gelir. Trafik kazalarýnda parçalanmýþ biraracýn içinde saatlerce sýkýþýp canlý kalan, kazazadelerin durumu, bir deprem veya göçükte toprak altýnda kalan insanlarýn çaresizliði olabilecek en büyük felaketlerden biri olarak nitelendirilir. Oysa bu gibi örnekler cehennemdeki ortama göre oldukça hafiftir. En önemlisi göçük altýnda veya benzer bir yerde sýkýþan insan ya bir süre sonra þuurunu kaybedip ölür ya da bir süre sonra canlý olarak kurtarýlýr. Sonuç olarak acý çekilecek sürenin bir sonu, bitiþ zamaný vardýr.

Oysa cehennemde ne bir son vardýr ne de umut. Pis, yakýcý, havasýz, karanlýk, dumanlý bir atmosferde bir de elleri boynuna baðlanan ve daracýk, sýkýþýk bir yere sokulan inkarcý, suda boðulan bir insan gibi, tarifsiz bir eziyet çeker. Debelenir, çýrpýnýr, kurtulmaya çalýþýr, ama kýmýldayamaz. Sonunda, ayette belirtildiði gibi, yok oluþu çaðýrýr, ölüp yok olmayý ister. Ancak bu mümkün deðildir. Sokulduðu o daracýk yerde, dünya ölçüsüyle aylar, yýllar, belki yüzyýllar boyu kalacak, giderek artan bir sýkýntý içinde binlerce kez yok oluþu çaðýracaktýr. Oradan çýkarýldýðýnda ise, kurtuluþa deðil, cehennemin bir baþka azabýna götürülür.

YÝYECEKLER, ÝÇECEKLER VE GÝYECEKLER

Dünya, Allah'ýn insan için yarattýðý sayýsýz lezzetli ve besleyici yiyecek maddeleriyle donatýlmýþtýr. Farklý lezzetlerdeki etler, türlü renk, tat ve kokuda meyve ve sebzeler, baldan süte kadar uzanan hayvan ürünleri, hatta baharatlar, insan için özel olarak yaratýlmýþ ve dünya var olduðu günden itibaren insanlara cömertçe sunulmuþtur. Bu arada, insan vücudu da bu lezzetleri algýlayabilecek yapýda özel olarak yaratýlmýþtýr. Ýnsan güzel yiyeceklere karþý Allah'ýn verdiði bir ilhamla iþtah ve arzu duyar. Ayný þekilde de pis ve iðrenç maddelere (çürümüþ, kokuþmuþ maddeler, irin, iltahap, kan vs.) karþý da bir tiksinti besler. Bu da insana ilham edilmiþ bir baþka özelliktir.

Bu dünyada var olan nimetlerin çok daha üstünleri Allah'ýn Rahman sýfatý gereði cennette müminler için sonsuza dek hazýr bulundurulacaktýr. Cehennem ehli ise dünyada yapýp ettiklerinin cezasý olarak Allah'ýn lütfedici ve rýzýklandýrýcý (Rezzak) sýfatlarýndan çok uzakta kalýrlar. (Þura Suresi, 19) Artýk onlar için yalnýzca azap vardýr. Bir ayette, þöyle denir:

Ýnkar edenler ateþe sunulacaklarý gün, (onlara þöyle denir:) "Siz dünya hayatýnýzda bütün 'güzellikleriniz ve zevklerinizi tüketip-yok ettiniz, onlarla yaþayýp-zevk sürdünüz. Ýþte yeryüzünde haksýz yere büyüklenmeniz (istikbarýnýz) ve fasýklýkta bulunmanýzdan dolayý, bugün alçaltýcý bir azab ile cezalandýrýlacaksýnýz." (Ahkaf Suresi, 20)

Artýk onlar için hiçbir nimet yoktur. En temel, en doðal ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý bile onlar için bir azaba dönmüþtür. Yiyecekleri birer acý kaynaðý olarak Allah özel olarak yaratmýþtýr. Artýk sonsuza kadar yiyebilecekleri tek þey darý dikeni veya zakkum aðacýdýr. Bunlar da, ne doyurur, ne de besler. Yalnýzca acý verirler; aðzý ve boðazý yýrtar, karýnlarýný parçalar, kanatýr, iðrenç bir tad ve koku verirler. Ayetlerde cennetteki muhteþem güzelliklerden ve lezzetlerden söz edildikten sonra cehennem ehlinin yiyecekleri þöyle tarif edilir:

Nasýl, böyle bir konaklanma mý daha hayýrlý yoksa zakkum aðacý mý? Doðrusu biz, onu kafirler için bir fitne (bir imtihan konusu) kýldýk. Þüphesiz o, 'çýlgýnca yanan ateþin' dibinde bitip çýkar. Onun tomurcuklarý, þeytanlarýn baþlarý gibidir. Artýk gerçekten, ondan yiyecekler böylelikle karýnlarýný ondan dolduracaklar. (Saffat Suresi, 62-66)

Onlar için (zehirli olan) darý dikeninden baþka bir yiyecek yoktur. Ne doyurup-semirtir, ne açlýktan korur. (Gaþiye Suresi, 6-7)

Cehennem ehli, Allah'ý tanýmamýþ olmalarýnýn cezasýný bu þekilde çekmektedir. Ceza olarak kendilerine hazýrlanmýþ bir "þölen" vardýr. Vakýa Suresi'nde, inkar edenlerin suçu ve kendilerine hazýrlanan bu özel "þölen" þöyle anlatýlýr:

Çünkü onlar, bundan önce varlýk içinde þýmartýlmýþ olanlardý.

Onlar, büyük günah üzerinde ýsrarlý davrananlardý.

Ve derlerdi ki: "Biz öldüðümüz, toprak ve kemik olduðumuzda mý, gerçekten biz mi diriltilecekmiþiz?"

"Önceden gelip-geçmiþ atalarýmýz da mý?"

De ki: "Þüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de."

"Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardýr."

Sonra gerçekten siz, ey sapýk olan yalanlayýcýlar,

Þüphesiz zakkum olan bir aðaçtan yiyeceksiniz. Böylece karýnlarý(nýzý) ondan dolduracaksýnýz. Onun üzerine de alabildiðine kaynar sudan içeceksiniz. Üstelik 'içtikçe susayan hasta develerin' içiþi gibi içeceksiniz. (Vakýa Suresi, 45-55)

Dünyadaki boðaz aðrýlarý, þiddetli karýn sancýlarý insana en çok sýkýntý ve acý veren hastalýklardan iken, cehennemde bütün bunlardan çok daha þiddetlileri sonsuza kadar kafirin yaþamýnýn bir parçasýný oluþturur. Yemek zorunda olduklarý bu yiyecekler boðazlarýnda týkanýp kalýr. Yutabildikleri ise karýnlarýnda erimiþ maden potasý gibi gibi kaynar durur. Tokluklarýný gidermez. Cehennem ehli sonsuza kadar korkunç ve sürekli bir açlýk içindedir.

Ýþin ilginç tarafý, bu olay bir sefer olmaz, sonsuza kadar tekrarlanýp gider. Çünkü cehennem ehli öyle açtýr ki, daha önce sayýsýz kereler denediði halde azabýný arttýrmaktan baþka bir iþe yaramayan bu dikenleri her seferinde yemek zorunda kalýrlar. Ardýndan da kaynar suya hücum ederler. Ama bu su ne hazmettirir, ne de susuzluðunu giderir. Yukarýdaki ayette de söylendiði gibi, hasta develer gibi içtikçe susuzluklarý artar. Bu cezayý iyice çekmeleri için kafirler, cehenneme susamýþ olarak sokulurlar. (Meryem Suresi, 86)

Kaynar suyun yaný sýra onlara içirilen bir baþka iðrenç içecek ise, irindir. Týpta en kötü kokan salgý olarak bilinen irin, kafirlerin ikinci seçenekleridir. Ýrinin yaný sýra irinin ait olduðu yaradan çýkan kan bu iltihapla beraber karýþtýrýlýp küfredenlere sunulur. Bir baþka ayette ise hem irin hem de üstüne katýlmýþ kaynar sudan bahsedilir. Bu þekilde kafir, hem kaynar suyun azabýný hem de irinin iðrenç tadýný birlikte ayný anda tadar.

Sunulan içecekler bu kadar iðrenç ve dayanýlmaz olmasýna raðmen, kafirlerin susuzluklarýný gidermek için bunlara koþmalarý susuzluklarýnýn derecesini gösterir. Birinin azabýný tadýp diðerine koþarlar. Bu da yemeleri gibi sonsuza dek tekrarlanýr. Cehennem ehli sonsuza kadar korkunç ve süregiden bir susuzluk içinde kývranýrlar:

Orada ne serinlik tadacaklar, ne bir içecek.

Kaynar sudan ve irinden baþka.

(Ýþlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak, (Nebe Suresi, 24-26)

Bundan dolayý bugün, kendisine hiçbir sýcak dost yoktur.

Ýrin ve kan karýþýmýndan baþka bir yemek yoktur.

Bunu da hata edenlerden baþkasý yemez. (Hakka Suresi, 35-37)

Aðýzlarýna aldýklarý bu iðrenç karýþýmý bir türlü yutamazlar, boðazlarýnda kalýr. Yutmaya, yutkunmaya çalýþýr, ama baþaramazlar. Kan ve irinle boðulurlar, ancak yine de bir türlü ölemezler:

Önünde cehennem vardýr ve (orada) irinli sudan içirilecektir. Yutkunmaya çabalayacak ve boðazýndan geçirmeyi baþaramýyacak, ona her yandan ölüm gelecek, oysa ölmeyecek de. Ardýndan daha katý bir azab olacak (Ýbrahim Suresi, 16-17)

Bu çaresizlik içinde, kendileri için özel olarak yaratýlan bir diyalog imkanýyla, cennet ehli ile muhatap olurlar. Onlarýn içinde bulunduklarý muhteþem nimetleri görürler. Bu, çektikleri azabý kat kat artýrýr. Bu arada, cennet ehlinden biraz kendilerine de nimet verilmesini isterler, ama bu boþuna bir yalvarýþtýr:

Ateþin halký cennet halkýna seslenir: "Bize biraz sudan ya da Allah'ýn size verdiði rýzýktan aktarýn." Derler ki: "Doðrusu Allah, bunlarý inkar edenlere haram (yasak) kýlmýþtýr." (Araf Suresi, 50)

Yiyecek, içeceðin yaný sýra giyecekler de küfredenler için özel olarak hazýrlanmýþtýr. Ýnsan derisi hassastýr. Kýzgýn bir soba veya ütüye bir saniye bile dokunamaz. Kazayla dokunduðu zaman ise günlerce acý çeker, yarasý su toplar, derisi kabarýp dökülür. Cehennemde ise, bir ütüden çok daha kýzgýn elbiseler insanýn vücudunun her tarafýný sarýp yapýþacak, insanýn savmaya güç yetiremediði bir ateþ olup derileri kavuracaktýr:

... Ýþte o inkar edenler, onlar için ateþten elbiseler biçilmiþtir... (Hac Suresi, 19)

Asfaltý yola yapýþtýran katran cehennemde kafirin elbisesi olur, onun üstüne yapýþýp için için yanarak onun vücudunu eritir:

Giyimleri katrandandýr, yüzlerini ateþ bürümektedir. (Ýbrahim Suresi, 50)

Onlar için cehennemden yataklar ve üstlerine örtüler vardýr. Biz zulme sapanlarý iþte böyle cezalandýrýrýz (Araf Suresi, 41)

ZEBANÝLER

Bütün bu hallerine karþýn, artýk sonsuza kadar cehennem ehline acýyacak, onlarý ateþten kurtaracak, onlara yardým edebilecek tek bir kiþi yoktur. Allah ile ebediyen muhatap olamazlar. Unutulmuþluðun ve terkedilmiþliðin ýzdýrabýný yaþarlar. Ayetin ifadesiyle, "bugün, kendisine hiçbir sýcak dost yoktur". (Hakka Suresi, 35) Tek muhatap olduklarý önlerindeki sonsuz yaþamlarýnda kendilerine sayýsýz azap ve iþkenceler uygulayacak olan azap melekleridir: "Zebaniler". Cehennem ehline azap vermekle görevli olan bu melekler zerre kadar merhamet hissine sahip deðildirler. Son derece acýmasýz, sert, güçlü ve dehþet verici meleklerdir bunlar. Alemlerin Rabbi olan Allah'a isyan edenlerden, hak ettikleri þekilde intikam almak için yaratýlmýþlardýr ve görevlerini kusursuz olarak yerine getirirler:

Ey iman edenler, kendinizi ve yakýnlarýnýzý ateþten koruyun ki onun yakýtý insanlar ve taþlardýr; üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardýr. Allah kendilerine neyi emretmiþse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler. (Tahrim Suresi, 6)

Hayýr; eðer o, (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursa, andolsun, onu perçeminden tutup sürükleyeceðiz; O yalancý, günahkar olan alnýndan. O zaman da meclisini (yakýn çevresini ve yandaþlarýný) çaðýrsýn. Biz de zebanileri çaðýracaðýz. (Alak Suresi, 15-18)

Ýþte bu zebaniler, Allah'ýn kafirler üzerindeki gazabýnýn, öfkesinin ve kahrediciliðinin bir tecellisidirler. Kafirleri her yönden en korkunç, en acý, en aþaðýlayýcý, hor ve hakir kýlýcý muamelelere tabi tutarlar.

Bu arada yanlýþ anlaþýlmamasý gereken önemli bir nokta vardýr. Zebaniler gerçekte en ufak bir zulüm ya da haksýzlýk yapmazlar. Ýnkarcýlara hak ettikleri cezayý ne bir eksik ne de bir fazla, en güzel bir biçimde verirler. Allah'ýn adaletinin en güzel tecellisi olan bu melekler tamamen masum, Allah'ýn kendilerine tahsis ettiði görevi büyük bir zevk ve teslimiyetle yerine getiren mübarek varlýklardýr.
Gönderen: 19.06.2006 - 08:46
Bu Mesaji Bildir   suzunkopru üyenin diger mesajlarini ara suzunkopru üyenin Profiline bak suzunkopru üyeye özel mesaj gönder suzunkopru üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
utaniyorum su an offline utaniyorum  
1942 Mesaj -
Yüzlerinin ateþte evrilip çevrileceði gün, derler ki: "Eyvahlar bize, keþke Allah'a itaat etseydik ve Resule itaat etseydik." (Ahzap Suresi, 66)

Reçete RABBÝMÝZ TARAFINDAN SUNULMUÞ.
Gönderen: 19.06.2006 - 13:35
Bu Mesaji Bildir   utaniyorum üyenin diger mesajlarini ara utaniyorum üyenin Profiline bak utaniyorum üyeye özel mesaj gönder utaniyorum üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1592 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SIVASLIIBO38 (60), ayseak (35), cetinay (54), fe_eyne (45), silverbull (44), Elif Turan (41), fiber_optic (39), faruk58 (37), _reyyan (36), sofi27 (44), nahim (51), a.aydin (45), ekrem05 (51), HaRaMeYN (47), yanliz_kurt_58 (41), okangenc (37), gezginler (44), hudanur (57), vatan06 (43), Sübhan (52), Abdullah_42 (41), termelim (60), dehaoz (53), nuraybarutcu (43), Pasa85 (39), MaviCocuk (41), tahaseyda_msn (42), msc (44), vureyka (39), kocakaga6161 (42), erdalhatipler (39), imrannur (41), clue (50), eyyupbayram81 (46), germantatlim (38), davutakgun (41), afife (44), duranhoca (57), bekr (38), Mihrisah (47), RedCougar54 (47), cadikiz (35), selcuk53 (44), karabiber (54), muhammed_cabir (42), sehmus (47), EUROPEN907 (42), mehmet aslan (47), gülkrali (65)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.64711 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.