0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Kaybettiğimiz Sevgiler ..?

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Kaybettiğimiz Sevgiler ..?
Moderator


4254 Mesaj -
BUGÜN bir baþkayým, aðlamaklýyým.
Coþtun yine deli gönlüm, göz yaþým gibi çaðlar mýsýn.
Unuttuðumuz o kadar çok þey var ki, biri çýksa da hatýrlatsa bunlarý tek tek. Aðlamak gibi, sevmek gibi, dostluk gibi, vefâ gibi.
Hele vefâ, eski Ýstanbul’da belki de bir semtin adý þimdilerde.
Yýllardýr aradýðým, bir türlü ulaþamadýðým ilkokul öðretmenimi buldum nihayet.
Kader karþýma çýkardý bir gün.
Hayattalar, sýhhat ve afiyetteler.
Sevgili anneciðiyle beraber yaþýyorlar. Kimi kimsecikleri yok, bir baþýnalar. Birbirlerine karþý hiç tükenmeyen sevgileri var.
Sevgileri dostlar baþýna.
Hiç de yalnýz deðiller.
Allah’la beraberler.
Severdim öðretmenimi.
Çocukluk duygularý iþte, ayýp olur mu söylesem acaba? Çocukça, safça bir sevgi miydi bu? Yoksa platonik mi desem. Ama üzerinden kýrk sene geçmiþ. Þimdi, bu sabah vakti arayýp da kendisine onu ne kadar çok sevdiðimi ve hâlâ yüreðimde adýný yýllardýr unutmayýp hep andýðýmý söylemek istiyorum. Söyleyemeyip de saklamanýn ne manasý var? Bir kýrk sene daha beklemeye zaman var mý? Bu sabah bir cesaret, bir kuvvet var içimde, Rabbime þükrediyorum. Yüreðimde resmini gördüðüm tüm dostlarýma, gönülden sevdiklerime, tek tek ulaþýp sevgilerimi söylemek istedim. Ve söyledim de. Oh, hayat varmýþ. Söyleyememek de ayrý bir azapmýþ. Kalbimin tam ortasýnda günlerdir nasýl bir aðrýydý ki bu, atsan atýlmaz, satsan satýlmaz. Gölge deðil ki sessiz sedasýz ardýndan gelsin. Ýçime oturmuþ, aðýr mý aðýr çýkmýyor bir türlü. Periþan etti bu duygu beni.

Bu derdi içimden atmanýn sýrrýný, sevgili Peygamberimin bir tavsiyesinde buldum. Hani bir gün ki sahabeden biri gelip; “Yâ Resulallah ben filân kiþiyi çok seviyorum” der. Hz. Peygamber “Madem bu kardeþini seviyorsun niye gidip de ona söylemiyorsun?” Bu tavsiye üzerine o sahabe o adamýn yanýna varýp, sevgisini açýkça söyler ona. O da “sen gerçekten sadece ve sadece Allah adýna mý beni seviyorsun, bunu söylemek için mi geldin?” der. “Evet sadece bunun için.” Adam da “Allah’da ne muradýn ve ne hayrýn varsa sana versin.” der.

Bugün dört dönüyorum ama içimde bir rahatlýk var. Duygularýmý susturmak istemiyorum. Gerekeni yapacaðým, tüm gönülden sevdiklerime çekinmeden sevgimi söyleyeceðim. Asla bir eziklik, asla bir maðlubiyet ve bir noksanlýk hissetmedim bunu söylerken. “Sevdiðimi söylemezsem, bu sevgi beni boðar.” diyen Yunus gibi boðulmak istemiyorum sevgimin engin sularýnda. Sevgisizlikte boðulanlarý gördükçe, bu kadar geniþ bir kalbi, bu kadar kocaman bir sevgiyi verdiði için Yaratanýma þükrediyorum. Herkesin zenginliði kendine göre. Kimi akýl, kimi kalp, kimi ruh, kimi dünya, kimi de ahlâk zengini. Sayýsý az da olsa kimisinde de bu zenginliklerin hepsi birden var.

Þimdi dünyamýz tehlikeli bir dönemece girdi. Bunu görüyorum, kalbimin tâ derinliklerinde hissediyorum. Dünyanýn hiçbir devrinde bu kadar çok insan ölmemiþti. Sevgisizlikten ölüyorlar, sevgisiz kaldýklarý için öldürüyorlar. Ýnsanlar ölüyor bir bir sevgilerini söyleyememekten. Bombasýz ölümler paramparça ediyor insanlarý. Kalplerinde patlýyor. Sevgimizi söyleyememenin cezasýný çok aðýr ödüyoruz. Sevemeyecek kadar kusurlu deðil bu insanlar. Sevilmeyecek kimseler de yok deðil. Ama nedense kalpler bir araya gelip de birbiri ile buluþamýyor bir türlü.

Deldim kalýplarý, paramparça ettim bu sabah. Yýktým sahteliðin samimiyetsizliðin kartondan setlerini. Anladým ki, bu tuzaðýn da arkasýnda þeytan varmýþ. Sevgi fakiri, bilgi fakiri, marifet fakiri, ahlak fakiri rezil þeytan. Beter ol. Þimdi onun yanýnda, onun safýnda olmak istemiyorum. Kâinatýn mayasýnda, hamurunda, yaradýlýþýnda madem ki sevgi var, yaradýlýþ sebebimiz bu, o nur ile, o sevgi ile Yaratanýmýn eseri olan her þeyi sevebilirim. Mâni yok. Kâinatýn özeti olan bende ve benim özüm olan o küçücük kalbimde bütün kâinatý kuþatacak bir sevginin meyvesi onun içine konulmuþ.

Hele temiz ve yumuþak bir sesle, seslenin birine. Adýný söyleyin o kiþinin hele bir kendisine. Sevginin yaptýramayacaðý iþ mi var bu dünyada. Yanlýþ telaffuz ede ede, hoyratça kullanýla kullanýla periþan olmuþ isimlerimiz. Dýþarýdan bir sese, kalbinin bütün kapýlarýný ardýna kadar açacak bir sese, ihtiyacý var insanlarýn. Hz Peygamber böyle bir sesti. Kuran da bir sesti asýrlar arkasýndan seslenen. O seslerin ardýnda Allah’ýn sözü, kelamý vardý. Selâmý vardý Rahman’ýn. Kâinatý sarýp sarmalayan, gül goncasý gibi kuþatan sevgisi vardý Allah’ýn. Yaþanýr mý bu dünyada bir an bile, o sevgi var olmasa. Güneþ çekilip gitse yaþanýr mý bu dünyanýn karanlýklarýnda. Katlanmaya deðer mi? Sevgisiz kalpler, karanlýktan da beter. Ruh atýlmýþ, çürümüþ, terkedilmiþliðin mahzenlerinde unutulmuþ. Dýþarýda ne var ondan da bihaber. Dýþarýda ne mi var? Dýþarýda delikanlý bir bahar var. Rengarenk meyve sepeti yaz var. Dua ve niyaz var. Gencecik sevgiler var. Ölmemiþ aþklar var henüz. Sahteler ve gölgeler dünyasýnda yaþayan, kalbi mahzun ve kalbi kýrýk olanlar için müjdeler var.

Yakýþmýyor. Yakýþmýyor bize, insana, kâinatýn gözbebeðine. Hani Allah’ýn yarattýðý bu kâinat onu bilen ve tanýyan bizler içindi. Seccade kadar malý mülkü olmayan ben, kâinatýn Yaratýcýsý’na olan imanýmla ve baðlýlýðýmla býrakýn dünyayý, geçin cenneti, daha da ötelerine sahip olacak, O’nun rýzasýna eriþecek, O’nun adýna açýlacak, geniþleyecek bir sevginin, inancýn sahibiydim ben. Ne oldu bana? Elimde delikli bir kalbur, koca denizlerin sularýný boþaltmaya çalýþýyorum güya. Biter mi hiç? Koyuyorum dolmuyor. Bir türlü boþalmýyor. Ömrüm tükeniyor boþ iþlerin peþinde. Dillerde sakýz oldu sevgi sözcüðü. Ama iþin bir gerçeði var anahtar bir sözcük bu. Yanlýþ sevdiðimiz þeyler ya tanýmýyor, ya bilmiyor bizi ya da arkadaþlýk edemiyor yolculuðumuzda. Allah’ýn rahmetine, þefkatine yol bulup gitmeli bu sözcük. Sevgi, muhabbet, aþk, sevda her neyse. Yanlýþ yerlerde kullanmamalýyýz onu. Ama olmadý. Nefsimizin yolunda feda ettik. Kalbin ve ruhun yönüyle sevemedik. Sevgileri yok yerlerde harcadýk. Yanlýþ pazarlardan mal aldýk mal sattýk. Yýðdýðýmýz maldan bir eser yok þimdi. Kýrk yýllýk kulluk buðdayýný didiklemiþ götürmüþ fareler. Ambar boþ, kalpler boþ, ruhlar bomboþ. Þimdi yeniden doðmanýn, doðurmanýn, kalpleri; Allah sevgisiyle doyurmanýn, doðdurmanýn zamaný. Bunu gördüm, bunu yaþadým kendi nefsimde bu sabah. Sözüm yok dýþarýdan kimseye, sözüm yok nefsimden gayrýsýna.

Yerinde sarfedilmeyen bir sevginin cezasýný ve belasýný dünyada dahi çekiyor kalbim. Binlerce duygum, latifelerim bozulacak, dökülecek, kaybolacak þeylerin peþinde ticaretini bilmez bir tüccar gibi, tedavülden kalkmýþ paralarýn peþinde koþtu, koþtu da ne oldu? Yoruldu bugün, ihtiyar oldu gönlüm. Yolumun üzerindeki iþaret levhalarýný yanlýþ okuduðum andan beri gittiðim yolun beni istediðim yere çýkamayacaðý belliydi. Ben bu yollarda olmamalýydým. Nevrim dönmüþ pusulamý þaþýrmýþým meðer. Hala dönüþ yolunu geliþ yolu zannediyorum. Ýstanbul yerine Ankara’ya giden yok ama Allah’a giden yolda yanlýþ yollara saplanan çok. Belli ki sanatkar unutulmuþ O’nu bildiren manevi güzellikler kaybolmuþ.

Bir çiçeði eðilip de koklamak deðil ki maksat. Bir çiçekten Allah’ýn o sonsuz güzelliðine yol bulmalýydým. Ýþaretler, biz doðru yolun yolcularý içindi. Yaratýlan ne varsa her þey; çiçekten yýldýza kadar, yapraktan aðaca kadar hepsi Allah’tan bize bir iþaretti. Fanilerden bakiye yol bulup geçemedik. Sevginin kaynaðýna ulaþamadýk. Düþtük uyandýk, kalktýk yine gaflete daldýk. Horoz sesleri, köpek ulumalarý arasýnda bir sabah þu ezan seslerinin de davetiyle, uyan be gönül uyan artýk. Uyan da yanlýþýný gör, yanmadan önce uyan artýk.

Ey nefsim baþýna gelecekleri bir bilsen. Bu dünyada gördüðüm çektiðim azaplar ötelerden bir iþaret. Küçük bir tecelli. Adil isminin zayýf bir gölgesi. Þimdi Rahman, kucaðýný açmýþ atýl Rahmetime diye beklerken ne diye gecikiriz, neden yaparýz bunu anlayabilmiþ deðilim. Namaz desen sonra, sohbet desen yarýn, yazmak okumak desen ileride, nesi varsa hayýra davet eden her þey çok uzaklarda. Halbuki ey nefsim yarýnlarla randevun mu var? Bu ninnilerle þeytan nefsimi uyutmuþ, uyumuþum da uyuduðumdan bile haberim yok. Sanki her ses, uyanýþa bir davet. Kalkmam için, gözlerimi açmam için. Gaflet gözünün perdeleri o kadar kalýn ki perde deðil duvar adeta. Ey kalbim yýk þunlarý bir çýrpýda. Yýkýlan yerden Rahman’ýn sevgisinin ýþýðý dolsun içeriye. Kuran’ýn ruhefsa ikliminde gider açlýðýný.

Katraný pekmez diye yalayan nefsim. Hakikatine bir geç de eþyanýn, neymiþ gerçek sevgi, neymiþ gerçek lezzet o zaman ayýlacaksýn, anlayacaksýn. Sevgili Peygamberim güzel söylemiþ bu günleri görerek; “Ýnsanlar uykudadýr. Ancak ölünce uyanýrlar.”

Allah’ým bir rüyadan da kýsa olan bu dünya hayatýnda gaflet uykusuna daldýrma beni. Bir sesle, bir nefesle, Habibinle, Sevgilinle, Kuran’ýnla uyandýr beni. Uyandýr ki Allah’ým uyuyanlarý da uyandýrayým. Sevgilim, sevgili Allah’ým. Daldýrma beni karanlýklara, katma yokluðun zindanlarýna. Yapamam oralarda, dayanamam bu yerlerde daha fazla eðlenemem. Al beni huzuruna. Gecelerin nuruna. Yüce davetinin adýna al da, çýkar beni kuytulardan.

Dualarým adýnýn anýlmaya layýk bir zamanda yapýlan bir dua ise , þu mübarek üç aylarýn içindeki miraç sýrrý adýna düþüncelerime de bir miraç nasip et ya Rab. O miraç ki yükseliþin, huzuruna varýþýn, bütün mekânlarý geride býrakýþýn ve iþte tam orada Peygamberimin sana getirdiði hediyeyi anmak isterim bu anda.

Hani Allah’ým Habibin o miraçta senin huzurunda “dünyadan bana ne getirdin?” hitabýna karþý “Sende olmayan bir þey getirdim.” demiþti “Bende olmayan neyi getirdin habibim?” Ýlahi hitabýna cevabý “Sende olmayan tek þey, yokluk getirdim Allah’ým.” demiþti. Ýþte bu Miracýn bin bir sýrrý içinde erimiþliðin, yok olmuþluðun, þu dakikada bitmiþ ve tükenmiþliðin adýna Sen, her bir güzel isminin arkasýnda ebedi hazinelerinin definesinin sahibi olan Allah’ým. Duygularýmý bu hazinenle þereflendir. Sensin bu kâinatýn sultaný. Ebediyetlerin hükümdarý. Kalbimin ve sevgimin sahibi. Kâinatý ve sevgimi yaratan, sevdiklerimi yaratan. Feda olsun tüm yarattýklarýnýn yoluna sevgim ve kalbimdeki tüm mutluluklar. Ne olur bu biricik sermayemi yanlýþ yerlerde kullandýrma. Yanlýþa yönlendirmeye çalýþan þeytanýmdan ve nefsimden sana sýðýnýyorum. Bir meleðin eliyle kalbime bir nur, bir ýþýk gönder. Adýmlarým yanlýþa kaymasýn.

Peygamberimin sohbet arkadaþlarý hayatlarýnýn her aný bir yana hayallerini bile israf etmeyen o eriþilmez kahramanlar o sönmeyen yýldýzlar, karanlýk dünyamýzýn kutuplarý adýna Bedir’de Uhud’da þehit düþenler adýna affet. Þehitlerin efendisi Uhud’un hatýrasý Hz Hamza’yý da, Hz Peygamberimin onun üzerine dökülen bir damla gözyaþýný da katarak affet Allah’ým. Affet ne olur. Yaratýlýþ topraðýma kattýðýn bu mayanýn, bu sevginin hatýrýna affet. Doðru adrese ulaþamayanlar adýna, yanlýþ sevgilerde boðulanlar adýna, sevgisizlik çölünde bitenler, yitenler adýna beni, onlarý ve tüm duama katýlanlarý, hepimizi affet.

Ruhumuz yanýyor ormanlarýndan beter. Rahmetinle serinlet kalbimizi. Allah’ým Bediüzzaman’ýn ve Risalelerin diliyle, Aldülkadiri Geylani’nin Günyet-üt-Talibin’in diliyle, Ýmam-ý Rabbani’nin Mektubat’ý, Ýmam-ý Gazali’nin Ýhya’sýnýn ve Kimyayý Saadetinin diliyle, Mevlânâ’nýn Mesnevi’sinin diliyle, ne varsa hakký anlatmak için yazýlmýþ bütün bu güzel eserlerin diliyle, fikriyle, adýyla, canýyla, þanýna yakýþan bir güzellikte bu güzel insanlarýn dualarýyla. Þah-ý Nakþibend’in duasýyla, þah dualarýyla, ey þah damarýmdan da bana yakýn olan þahlarýn þahý, padiþahlarýn padiþahý, dünya ve ahiretin tek Sultaný affet bizi. Üç aylar hürmetine, bu aylarýn içerisindeki mübarek geceler hürmetine, miracýn, beratýn, kadir gecelerin hürmetine beratýmýzý elimize ver Ya Rab. Miracýmýzý nasip et, ömrümüzde bir defa da olsa secdelerde sana yükselmiþ, affedilmiþliðin, yeniden doðmuþluðun sýrrýný bize nasip et.

Kýrýk dökük dilimle ve kalemimle söylediðim bu dualar için de af diliyorum senden. Þanýna layýk bir övgüyü kim yapmýþsa, kim etmiþse o duayý aynen benim adýma da kabul et ya Rab. Öyle bir dua olsun ki bu, bütün zamanlarda kâinatýn her yerinde bugüne dek yapýlamamýþ, söylenememiþ, gizli kalmýþ ne dilekler, ne salavatlar, ne takdirler varsa yapýlmasý gereken tüm zamanlar tüm kainatlar ve bilmediðimiz o zaman öncesi için bile bizden, hepimizden lütfen bunu sonsuz bir dua olarak kabul et ey Allah’ým. Huzuruna çaðýrdýðýn, dualar ettirdiðin, adýný dilime andýrdýðýn için de sana hamd ediyorum. Söyletmeseydin söyleyemezdim. Ettirmeseydin edemezdim. Durdurmasaydýn duramazdým. Ey kalbimin sahibi Rabbim. Sen ne güzelsin. Sana gerçekten sýrýlsýklam aþýk olamadýðým, Seni layýkýyla sevemediðim, bütün karanlýk dakikalarým için þuan affeder misin beni? Baðýþlar mýsýn? Yüzüm yok ama çaðýran Sen, davet eden kuranýn, en sýkýntýlý anýmda bile beni unutmayan bir de Peygamberin var. O gün büyük günahlarý iþleyenler için edeceði þefaati var ya. Onu hatýrladýkça mahþer meydanýnýn o dehþetli anýndan, o günkü korkulardan bile kurtuluyorum bazen bir an. Hani herkes Cennete taþýnsa da bir tek ben kalsam o meydanda garip, yetim, þaþkýn o sonsuz rahmetinin tecessüm etmiþ þekli olan Peygamberin býrakmaz beni oralarda, mahþer meydanýnda. Döner de alýr senin izninle, alýr da katar ümmetinin arasýna. O’nun hayatýný okuduðum bütün kitaplarda görebildiðim ince bir sýr bu.

Bir aðaç þefkat sýrrýyla anne gibi dalýndan düþen bir yapraðýnýn üzerine nasýl titrer, çürümüþ, solmuþ, bitmiþ de olsa nasýl bir kenara itmez, kendinden ayýrmazsa onu, benim Peygamberim de günahlarýyla solmuþ, çürümüþ, tükenmiþ olan beni ümmetinden ayýrmaz, þefkatinden uzak tutmaz diye düþünüyorum ve ümitleniyorum.

“Solmuþ da olsa bu yaprak da bizdendir, benim ümmetimden bir parçadýr, ayýramam. Onu almadan bu meydandan gitmem” diyeceðini hayal ediyorum ve buna tüm kalbimle inanýyorum ey benim sevgili Peygamberim. Sen ki herkesten fazla sevgiye, anýlmaya layýksýn. Ýnsanlar bilmedikleri, görmedikleri halde seni sevmeye mahkûmlar. Hiç bir sebep olmasa bile sýrf bu þefkatin yüzünden Sen herkes tarafýndan tanýnmaya ve sevilmeye layýksýn. Mýknatýs demiri nasýl çekerse kendine Sen de insanlarý öylesine çekiyorsun þefkatine, þefaatine doðru. Kimsenin bizi bilmediði bu dünyada üzerimize titreyen bir Peygamberim var ya Allah’ým bu þeref ebediyen bize yeter, yeter de artar bile. Allah’ým bütün insanlar adýna o Peygamberime sevdiðimi söylemek, O’nun tarafýndan sevildiðimi bilmek istiyorum kabul et bu duamý. Sevdiðimi söyleyememek bugün bir azap olmaktan çýksýn artýk. Bir adým atsak bir kapý aralanacak. Sevgisizliðin ateþiyle yürekleri daðlananlara, yananlara bir serin, bir hafif ve latif rüzgâr esecek. Nedendir, nasýldýr söyleyememek, diyememek? Hiç ertelemeye gelir mi?

Vaktinde yapamadýðým her þey için yürekten acýlar duyarým. Piþmanlýklar yaþarým. Turnikeler kapanýnca, kendisi bu yanda sevdikleri öte tarafta vapurda kalan bir yolcunun çýrpýnýþý gelir hep aklýma. Hayat vapurunu kaç saniyeyle kaçýrýyoruz acaba. Kaç nefes arasý kim bilir neler neler kaybediyoruz. Ne fýrsatlar eriyor elimizde ve ömrümüzde, sabun köpüðü gibi. Sevgileri ertelemeye gelmiyor. Onu hatýrlamak için ise sevgililer gününü beklemeye hiç gelmiyor. Allah sevgiyi sürekli yarattýðýna göre kalplerde onu sürekli vermek, sürekli tazelenmek gerek. Verdikçe azalmayacak þeylerden biri de sevgi. Kuyunun suyu gibi aldýkça gelir. Daha fazlasý yerine verilir. Yeter ki sen ihtiyaç içinde kývrananlara ulaþ.

Allah’ým yanlýþ adreslere yönlendirme sevgini. Senin adýna Peygamberimin adýna olunca sevmekler de güzel sevgiler de. Ezana bile bakýþým deðiþti bu an. Allah bizi sevgisine, sevgisinin yanýna, dünya gurbetinden, yalnýzlýktan, sevdiklerinin safýna hayran olunacak kadar, þaþýlýp kalýnacak kadar, sonsuz güzelliklerin yanýna çaðýrýyor. Kurtuluþa, özgürlüðe, nefsin kölesi haline gelen ruhumuzu özgürleþtirmeye çaðýrýyor. Kim diyor ki kölelik kalktý diye? Nefis denen bezirgan; bedenimizi, ruhumuzu, tüm duygularýmýzý þeytana satýyor. Köle pazarýnda satýlýyoruz, ucuza gidiyoruz. Bir yanda Rabbim nefis ve malýmýzý neyimiz varsa, hepsini kendisine ait olan her þeyi yine ona satmamýzý istiyor. Biliyor elimizde kalsa onu mahvedeceðimizi, tüketeceðimizi. Sat, Allah’a ver, hayatýný verene ver. Hayatýný ver kurtul ey ruhum, kurtul bu zahmetlerden. Ya nefsinin, ya da O’nun kölesisin. Bir kölenin iki efendisi olmaz.

Benim sultaným, benim efendim. Geldim efendim, döndüm efendim. Hatamý bildim efendim. Affet ruhumu, esaretinden kurtar Rabbim. Aramýza nefsimin ve þeytanýn girmesine izin verme. Ne olur Allah’ým. Söyleyemeyenlere, sevdiklerini diyemeyenlere söyleyecek bir an, bir zaman, þu an, þu yazýyý okuduklarý an, ne olur an içinde an zaman içinde zaman yarat ki, razý olduðun bir an olsun o ruhlarda, bir bayram olsun o yýllardýr kavuþamayanlara buluþamayanlara. Buluþsunlar ve kucaklaþsýnlar. Sevgileri gözyaþý olup çaðlasýn, gözyaþýnýn içinde yüzsünler. Ebedi bir hazzýn içinde sevgilerinin saltanatýný sürsünler. Yaþamak neymiþ, hayat neymiþ, sevginin gerçeði neymiþ, gerçek gönül zenginliði neymiþ bir kere tatsalar, bir kere hissetseler içlerinde bunu, mesele kalmayacak. Bugün açýkça sevgimi söylediðim, söylemekten çekinmediðim ilkokul öðretmenimle kýsa bir sohbet ettik telefonda. Eline geçen dergi ve kitaplarýmýzý okuduðunu söyledi. O kadar hoþuna gitmiþ ki “Ruhuma uygun kitaplar neþretmiþsiniz, yazýlar yayýnlamýþsýnýz. Tebrik ederim sizi. Keþke seni bir yýl deðil de beþ yýl okutsaydým ilkokulda.” demiþti. Ben de kendisine teþekkür ederek bu güzel dileðini þöyle cevaplamýþtým “Hocam Allah yolunda ha bir an ha milyon sene. O’nun yolunda bir an ebedidir. Sizin benim için söylediðiniz bu duayý dualarýmýn arasýna alýyorum hem sizden, hem benden, hem sevdiklerimizden Rabbim bunu ebediyen kabul etsin.” dedim.

Evet, Allah için olduktan sonra geçmiþ gelecek denen zaman mefhumu ortadan kalkýyor. Bir an ebediyet oluyor. Keþkeler toplanýp, eyvah olmuyor artýk. Þikayete gerek yok. Bu sýrrý yakaladýðýnýz an sonsuzlukta bir an oluyor yaþadýðýnýz o an. Çok ama çok sevdiðim birisine, bir gönül dostuma þu soruyu sormuþtum günün birinde: “Bugün ömrünün son günü olsa ne yapardýn?” diye. Hiç tereddüt etmeden þu cevabý vermiþti: “Bütün dostlarýmý arar tek tek onlarý ne kadar çok sevdiðimi söylerdim.” Bu basit bir görev mi sizce? Bence deðil. Bu bir kývam meselesi, dem meselesi. Bir ömrün hayat felsefesi. Herkes yumurtayý piþirir ama rafadan yapmak kolay iþ deðil. Ýþte hayatýn içinde piþmiþ bir fikrin hayali de bu kadar güzel oluyor. Aman caným demeyin. Nasýl olsa o gün gelecek. Bugünden baþlayýn, o günü bugün bilin isterseniz. Denedim kendimde bugün bunu. En küçüðünden en büyüðüne kadar aradým, söyledim sevdiðimi. Baþka yollarda uzaklarda ulaþýlamayanlara da en kalbi dualarýmla beraber sevgileri de katýp gönderdim yanlarýna. Ulaþtýðýna inanýyorum geri çevrilmediðine. Çünkü daha dualarý eder etmez sevgilerimi dualara katýp gönderdiðim an kalbim yumuþamýþtý, gözüm yaþla dolmuþtu. Ýnanýn. Deneyin bir kere zararlý çýkmazsýnýz. Kaybedeceðiniz ne var ki? Ben sevdiðimi söyledim ne kaybettim, siz sevdiðinizi söylememekle ne kazandýnýz? Soruya sorgulamaya açýk. Önümüzde duruyor iþte hayatýmýz.

Alýntýdýr.
Gönderen: 06.09.2009 - 06:49
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1615 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bedirde (44), guvendag (42), beyza-nur (52), Mustafa_Ogras (39), TANATAR (40), arasat (65), mustafaaa (39), DaYMoN_38 (40), ben kimim (65), suskun_amedli (41), yakubu (38), yagmuralp (46), tatoglu (45), saygýlý (48), beguum (46), semih1973 (51), BERDAN13 (50), merve70 (33), xxxakrepxxx (43), damlanur (39), emsal (37), nisa Nur (26), FEYZAferhan (46), aliihsan (43), fatih_kull (41), halisseker (40), r.yildiz (43), Taskin70 (41), NaMaz_iM (48), baran4735 (43), simurg_anka (59), feride_özen (47), igci (43), ihvancan (45), civan (46), hakan_20 (55), lnxwise (41), ~~Esinti~~ (39), kent (52), veyselgün (52), drakula514 (33), sahhaf (54), hüdayi_yolu (48), eyy_yolcu (48), ravza30 (51), epikon (44), dursun bektas (58), shacird (39), ohme (62), HakanKA (36), abdülbari (32), aliasik (60), datedock (37), Kar çiçeði (38), luicin79 (45), yusuf_ali (43), pcpcpc (43), meryem_ (38), meryem.im (38), abuzer (43), EBRUEBSUDE (43), burak_1 (50), öznur (45), esinti34_69 (51), h mükremin (52), dogutrade (60), esinti69 (51), nired (51), Ensar 66 (58), ABDULLAH FURKAN (), akýn (65), tungaeralp (53), bykilic (50), canisi (58), sedatsen (46), kocaahmet79 (45), esselam (42), kirrli (37), ismey (53), xxxemrexxx (51), seida (43), blueangel_ahmet (50), cesum (58), dhan (49), eschra (34), tamerr70 (51), resul asigi (38), yusuf163 (47), Misafiir (45), Zeynep..66 (39), hüseyin _k (34), vizyon (55)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.89811 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.