0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Onlar bile farkındayken....

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Suqunet su an offline Suqunet  
Onlar bile farkındayken....
858 Mesaj -
Sevgili insanoðlu!

Bugün seninle, ismimle anýlan bir problemi konuþmak istiyorum. Allahým beni birazcýk size benzer yarattý diye bana etmediðiniz cefa kalmadý. Belki de imtihanýnýz için Allah beni maymun olarak yaratmýþ. Aslýnda maymunluðumdan memnunum. 150 senedir ne kadar akýllý insan bir araya gelse de, bir delinin kuyuya attýðý taþý kuyudan çýkaramadýlar. Neticede imtihaný kaybedenleriniz yüzünden rahatým kaçtý. Alay edilen, her davranýþý kontrol altýna alýnan ve lâboratuarlarda oyuncak edilen bir varlýk haline geldim. Hâlbuki daha önce ne güzel, aðaç tepelerinde neþeli oyunlar oynayýp tatlý meyveler yiyerek, Rabbime þükredip zikrederek üzüntüsüz ve sýkýntýsýz bir hayat sürüyordum. Darwin adýndaki bir meraklý, yaklaþýk 150 sene kadar önce tabiatý araþtýrýp Rabbimin koyduðu yaratýlýþ mucizelerine ait bazý prensipleri yorumlarken, elinde saðlam bir ölçü olmayýnca haddini biraz fazla aþmýþ, baþýmýn yanmasýna sebep olmuþ.

Hâlbuki biraz niyeti ve nazarý saðlam olsa, tabiat kitabýna Rabbimin koyduðu birçok sýrlý ve ince hakikati keþfetmek üzereymiþ. Tabiat âþýðý ve yaratýklara karþý meraklý olmasýnýn semeresi olarak çok güzel tespitlerde bulunmuþ. Fakat tabiata sebepler ve tesadüf hesabýna bakýnca istikametini kaybetmiþ, belki de hiç hesap etmediði korkunç bir yere gelmiþ. Bir sürü insaný da peþinden sürüklemiþ.

Yaratýlýþ meselesi; sizin gibi benim de çok merak ettiðim bir husus. Rabbim, sonsuz ilmi ve kudretiyle bizleri nasýl yarattý bu sorunun cevabýný çok merak ederim. Merak da ilmin hocasýdýr, ama anlamaya gücümüzün yetmeyeceði, lâboratuarda tekrarlanmasý mümkün olmayan, hiç kimsenin þahit olmadýðý bir hususta kesin bir hüküm vermek ne kadar yanlýþtýr deðil mi? Rabbim Kuranda ne diyor: Ben onlarý ne göklerin ve yerin yaratýlýþýna, ne de bizzat kendilerinin yaratýlýþýna þahit tuttum. Ben yoldan çýkaranlarý yardýmcý edinecek deðilim. (Kehf/ 51) Bu demek deðil ki, araþtýrmayýn, incelemeyin! Sadece Allah ýn zatý gibi, bu ilk hilkat mevzuunda da ileri geri konuþmayýn, zira anlayamazsýnýz; aklýnýz, ilminiz ve beyniniz, Yaratýcýyý hakkýyla idrak edemez. Bu, bilgisayarlarýn kendilerini yapan bilgisayar mühendislerini veya televizyon gibi bir âletin kendini yapan elektronikçiyi anlamasýný beklemek gibi abes ve saçma olur. Bizler yaratýlmýþ olarak Yaratýcýmýzý idrakten aciziz. Ama tabiatý bir sanat eseri olarak kabul ettikten sonra ondaki sýrlý güzellikleri, Allahýn yaratýþýndaki hassas mizanlarý, mükemmel hikmetleri araþtýrýp hayret makamýna çýkmanýn, imanýmýzý artýrmanýn önünde hiçbir engel yok. Tam aksine, bu husus çeþitli ayetlerle...düþünmez misiniz? tefekkür etmez misiniz?, akletmez misiniz? þeklinde vurgular yapýlarak teþvik edilmiþtir. Fakat maalesef bazý insanlarýn niyetleri ve nazarlarý bozuk olduðundan, kâinata baktýklarýnda eþyanýn kesreti karþýsýnda gözleri kamaþýyor ve perdeler arkasýndaki hikmeti kavrayamýyorlar. Allahýn çeþitli hikmetlere mebni olarak yarattýðý benim gibi günahsýz hayvanlardaki zahirî bazý benzerlikleri kullanarak, bütün yaratýlýþý inkâra gidebiliyorlar.

Ýmtihan gereði olarak, Allahýn mucizeleri bile yaratýrken bunlarý bazý zahirî sebeplerle perdelemesi gibi, hayvanatýn ve nebatatýn yaratýlýþýnda da yeryüzündeki mevcut fizikî ve kimyevî þartlar kullanýlmýþtýr. Bazý insanlar, sadece dikkatlerini bu sebeplere teksif ettiklerinden, Rabbimin ilim ve kudretini nazara almadýklarýndan, bilim ve bilimsellik adý altýnda ateizme ve inkâra girmektedirler.

Hâlbuki biraz izan, idrak ve basiretleri olsa görürlerdi ki, tek tek her organým ve hücrem organlarýnýzdan ve hücrelerinizden farklý olarak yaratýlmýþtýr. Elbette dýþ benzerlik bakýmýndan; organlarýmýzý sadece isimleriyle alt alta yazýp topladýðýmýzda, sanki birebir aynýymýþ ve her ikimiz de ortak bir atadan türemiþiz gibi bir yanýlgýya düþebiliriz. Sizin gözünüz var, benim de var; sizin parmaðýnýz var benim de var; sizin mideniz var, benim de var... Bu þekilde saydýðýnýzda aldanýrsýnýz. Hâlbuki parmaklarýnýz sizin için en uygun olacak biçimde, mideniz de yine sizin için en uygun yapýda, kýsacasý bütün organlarýnýz bütünüyle birbiriyle uyum içinde, insan olarak hayatýnýzý sürdürmeniz için verilmiþ. Bütün organlarým da birbirleriyle bir bütünlük içinde, maymun olarak hayatýmý sürdürmem için verilmiþ. Ayný þekilde baþka hayvanlarla da benzer yönlerim pek çoktur. Aslana benzeyen kýllarým olduðu gibi, kuþlara benzeyen kan damarýmdan, sürüngenlere benzeyen karaciðerimden veya kurbaðaya benzeyen sinir hücrelerimden yahut balýklara benzeyen düz kas hücrelerimden vs birçok benzer yönlerden de bahsedilebilir. Hatta omurgasýz hayvanlarla hareket, üreme ve beslenme gibi temel hususiyetler açýsýndan veya bitkilerle oksijen alýp karbondioksit verme bakýmýndan bir ortaklýk kurulabilir. Bütün bu benzerlikleri, Allahýn bütün canlýlarý çeþitli zenginliklerle süsleyerek sanatýnýn bütün inceliklerini farklý seviyelerde ve boyutlarda göstermesi olarak görebilirsiniz. Týpký çok usta bir ressamýn önüne aldýðý büyük bir tablo üzerinde çalýþýrken, küçük fýrça darbeleriyle ayný boyalardan farklý þekiller ve biçimleri tuvaline yerleþtirmesi gibi, Rabbim de, ayný maddelerden elde ettiði farklý karýþýmlardan, sonsuz ilim ve kudretiyle, çok farklý plânlara sahip hayvan þubeleri içinde farklý türler yaratmýþtýr diyebiliriz. Aslýnda bundan daha normal bir þey de olamaz. Bu dünya yüzünde ve bu dünyanýn þartlarýna baðlý olarak yaþadýðýmýzdan, Allah hepimize hayatýmýzý sürdürmemiz için gereken en uygun organlarý, en uygun biçim ve fonksiyona sahip olacak þekilde yerli yerinde yaratmýþ. Dolayýsýyla bu dünyanýn þartlarýna uygun olarak, hayvanlar âleminde de belli gruplarý, belli bir temel tipe veya formata uygun yaratmýþ, ama her türde kendisine ait hususiyet mührünü de ayrýca vurmuþtur. Meselâ omurgalýlar olarak hepimiz belli temel organlara ve vücut kýsýmlarýna sahibiz. Bununla beraber balýklarýn elini yüzgeç ve kuþlarýnkini kanat þeklinde yaratýrken, atýnkini koþmaya uygun olan tek parmaklý olarak, yýlanlarý ve bazý kertenkeleleri ise bacaksýz bir þekilde yaratmýþ. Bu demek deðildir ki, bunlarýn bacaklarý iþe yaramadýðý için körelmiþtir. Tam aksine, onlar bacaksýz olarak, farklý bir sistem bütünlüðü içinde, farklý güzellik ve mükemmelliklere tercüman olmaktadýrlar. Bir baþka deyiþle, yaratýlýþ gayeleri farklýdýr.

Meseleyi temelden aldýðýmýzda, yaratýlmýþ olan bütün türlerin her birinin genetik programýnýn kendine has çok hususî bir þifreye sahip olduðu görülecektir. Dolayýsýyla, bütün türlerin hücrelerinin çekirdeðinde bulunan DNA molekülü zincirini teþkil eden nükleotid adýný verdiðiniz harflerle her canlý ayrý bir kitap olarak yazýlmýþtýr. Nasýl ki, sizler 29 harfi kullanarak binlerce kitaplar yazýyorsunuz; Rabbimiz de, dört biyokimyevî harf diyebileceðimiz dört temel molekülü bir alfabe gibi kullanýp, sonsuz ilmiyle þifreleyerek, milyonlarca canlýnýn yaratýlýþýný ayrý ayrý kitaplar gibi programlamýþtýr. Nasýl ki kitaplarýnýzda benzer kelimeler, hatta benzer satýrlar ve cümleler olur, yaratýlmýþ canlýlar arasýnda da benzer fonksiyonlar veya sistemler bulunabilmesi gayet normaldir. Bu durum aslýnda Yaratýcýnýn ilminin ve kudretinin sonsuzluðu ile birlikte, O nun tek olduðunu da gösterir.

Aslýnda sizin bazýlarýnýzýn ille de benimle akrabalýk kurma gayretinde oluþunuza hayret ediyorum. Bu uðurda bir sürü yalana, akýlla telifi imkânsýz yorumlara girmelerine þaþýyorum. Geçmiþte yaþamýþ ve bugün nesli kesilmiþ birçok hayvan türü gibi biz maymunlarýn da geçmiþte tarih öncesi çaðlarda yaþamýþ bir sürü türümüz vardýr. Bugün yaþayan goril, þempanze ve orangutanlarýn büyüklüðünde olan, (hatta onlardan daha büyük olanlar gibi), yine bugün yaþayan lemurlar gibi çok küçük tiplerimiz de geçmiþte yaþamýþtý. Bunlarýn bir kýsmýnýn nesli tükendi, bir kýsmýmýz ise Allahýn izniyle bugünlere kadar geldik. Þimdi bu nesli tükenmiþ olan eski türlerimizin fosillerini buluyorsunuz, Ýþte bizim atalarýmýz! Maymunlarla aramýzdaki geçiþ formlarý! diye feryat ediyorsunuz. Birileri de çýkýp bunlarýn gerçekte nesli tükenmiþ maymun fosili olduðunu söylediðinde sahtekârlýða tevessül ediyorsunuz. Bir orangutanýn çenesindeki diþ çukurlarýna insan diþini yerleþtirecek kadar ileri tekniklere bile müracaat ettiniz. Zavallý fosile Piltdown Adamý diye isim verdiniz, ama sonunda onun da sahte olduðu anlaþýldý. Hele bazýlarýnýzýn hayal gücüne hayret ediyorum. Adamýn biri tek bir tane diþ fosili buluyor ve bunu da insanlara ata olarak takdim edebiliyor. Hatta bir diþten adamýn hayali þeklini çizip, yanýna bir de hanýmýnýn resmini yapabiliyor. Bunun da ismi Hesperopithecus haroldcooki oluyor. Biraz bana, biraz da size benziyor. Daha sonraki incelemelerde bu diþin bir domuza ait olduðu ispatlanýyor. Daha bunun gibi pek çok fosil, ya eksik yahut nesli tükenmiþ maymun fosili veya bazý anomalilere sahip insan iskeletleridir. Bazen bizimle ille de akrabalýk kurmak isteyenlerin, bu uðurdaki aþk ve þevklerine hayret ediyorum. Yýlmadan usanmadan arayýþ içindeler.

Peki, bu insanlarýn bizimle akraba olduklarýný iddia etmelerinin ardýndaki asýl maksat nedir? Muhal farz bizimle akraba olduklarýný ispatlasalar ne kazanacaklar? Allah sizi yeryüzüne halife kýlmýþ, mahlûklarýn en þereflisi mertebesine çýkarmýþ, buna raðmen niçin ýsrarla daha aþaðýya inmeye çalýþýyorlar? Bunun temelde bir sebebi var: Allahýn size yüklediði mesuliyet ve mükellefiyetten kaçmak... Eðer atalarýnýn bizim gibi bir maymun olduðunu ispatlayabilirlerse, Allahýn insana yüklediði kulluk ve bunun gerektirdiði ibadet külfetinden kendi akýllarýnca kurtulmuþ olacaklar. Vicdanlarýný susturduklarýný zannederek, bizim gibi hiçbir ahlâk endiþesi, utanma hissi ve ceza korkusu olmadan her türlü ahlâksýzlýðý rahatça iþleyebilecekler. Bütün bunlarý kolayca yapabilmek için de, Rabbimizi inkâr etmek gerektiðinin farkýndalar. Biyolojinin cari kanunlarýný tam tersinden yorumlayarak, sözde bilim yapýyormuþ gibi bir havaya bürünüp, ateizme varmanýn en kestirme yolunun evrim teorisinden geçtiðinin de farkýndalar. Böylece kendilerini ilerici ve bilim adamý olarak lânse edip, diðer insanlarý ise gerici ve bilim düþmaný olarak kolayca yaftalayabilecekler.


Hâlbuki tesadüfî olarak kendi kendine býrakýn bir hücrenin, bir protein molekülünün bile teþkil edilmesinin mümkün olmadýðýný ilmî araþtýrmalar gösteriyor. Adaptasyon, seleksiyon ve mutasyon gibi biyolojik mekanizmalarýn iþ gördüðü, gerek ekolojik ve gerekse genetik bilim dallarýnýn ortaya koyduðu hakikatleri, haddini ve maksadýný aþacak þekilde tam tersi bir anlayýþla yorumluyorlar. Bazý insanlar ise hilkat mevzuundaki bu çarpýk anlayýþýn inkâra kadar varacaðýný göremiyorlar. Allahýn evrim teorisine uygun olarak maymundan insaný yaratmasýnýn ne mahzuru var? gibi yanlýþ bir soruyla yanlýþ bir hükme varýyorlar. Zira evrim teorisinin temeline oturtulan bütün biyolojik mekanizmalar tesadüfe ve þuursuz bir tabiata dayandýrýlmaktadýr. Bir hücrenin tesadüfî kimyevî reaksiyonlarla kendi kendine oluþtuðunu iddia ettikten sonra, bütün canlýlarýn da birbirlerinden tesadüfî mutasyonlarla türediðini(!), acýmasýz ve þuursuz bir tabiî seleksiyonla canlýlarýn plânsýz bir þekilde yeryüzünden silindiðini, vasata uygun çeþitlere sahip yavrularýn dünyaya gelmesinde sebep olarak iþ gören adaptasyonun ilahî bir kontrol ve takdir altýnda bulunmadýðýný, dolayýsýyla da bir Yaratýcýya (haþa) gerek olmadýðýný vurgulamaktadýrlar. Tabiî ki açýkça Allahý inkâr etmektense, böyle üstü örtülü bir þekilde, sözde bilimsel bir üslupla inkâr etmek kendileri açýsýndan daha kullanýþlý bir yol olarak görülmektedir. Zira Allah denemeyanýlma gibi, aciz insanlarýn müracaat ettiði bir tarzda yaratmaktan müstaðnidir. Ýlmi ve kudreti sonsuz Yaratýcýmýz, tesadüfî mutasyonun rasgele ortaya çýkartacaðý, ne olacaðýný bilmediði bir mahlûku önce yaratýp sonra beðenmedim, tekrar deneyeyim gibi bir acziyetten uzaktýr. Milyonlarca canlýnýn her birini tek tek ele aldýðýnýzda hangisinde en küçük bir kusur görebiliyorsunuz? Tesadüfen ortaya çýkmýþ tek bir organ gösterebilir misiniz? Genlerde ortaya çýkan ve bize tesadüfî gibi görünen zararlý mutasyonlarýn hikmetini anlayamayanlar, bu mutasyonlarýn zamanla birikerek veya bazen de aniden tesadüfî bir þekilde mükemmel organlar ortaya çýkardýðýný ve bir canlý türünü baþka bir canlý türüne dönüþtürdüðünü iddia ediyorlar. Hâlbuki bu zararlý mutasyonlar bile tesadüfî deðildir. Hastalýklara ve ölüme sebep olarak herhangi bir türün hiç durmadan çoðalmasýna ve dünyayý istila etmesine engel olma gibi hikmetleri, ancak tabiata bütüncül bir gözle ve ibret nazarýyla bakanlar görebilirler.

Evrim teorisinin bu sözde bilimsel üslûbu sizleri aldatmasýn. Bir kere; evrim teorisi denenmesi ve lâboratuarda tekrarlanmasý mümkün olmayan bir konudur, bu yüzden normal bilimin sahasýna girmez. Ýkinci olarak, yanlýþlaþmaya açýk deðildir. Siz ne söylerseniz söyleyin, hangi þekilde çürütürseniz çürütün, her zaman yeni bir yorumla yine üste çýkarýlmaktadýr.

Sadece yürüyüþünüz ile yürüyüþümü karþýlaþtýrsanýz bile, bel ve kalça anatomimiz bakýmýndan gösterdiðimiz farklýlýklar için saatlerce konuþmam gerekir. Vücut kýllarýmýzýn daðýlýmý, el ve ayak þekillerimiz, aðýz, burun, kulak ve alýn yapýmýz zaviyesinden karþýlaþtýrmaya kalktýðýnýzda ise hiç içinden çýkamazsýnýz. Beni en çok güldüren bir husus da, bazý kuyruklu türlerimizin zamanla kuyruklarýnýn köreldiðini, beyin hacmimizin büyüdüðünü ve sonra da alet kullanmaya baþlayarak insanlaþtýðýmýzý söylemeniz. Beyin gibi karmaþýk bir organý Rabbim her hayvanýn ihtiyacýna göre belli fakültelerle teçhiz ederek yaratmýþ. Milyarlarca sinir hücresini bir araya getirerek hususî merkezler teþkil ettirmiþ. Bu merkezler de her hayvanýn ihtiyacý kadar görme, koklama, iþitme, hissetme gibi kabiliyetleri gösterir. Ayrýca insan olarak hususî lâtifeleriniz, kalbî hayatýnýz, vicdanî ve manevî boyutunuzu yönlendiren þuurlu bir ruhunuz var. Beyniniz de bütün bunlara uygun hafýza, öðrenme, konuþma gibi merkezlere sahiptir. Kýsacasý beyniniz ile beynim arasýnda kýyas kabul etmeyecek ölçüde farklýlýklar var. Buna raðmen bazýlarýnýz hâlâ, beynimin zamanla insanlaþtýðýndan bahsedebiliyor. Ýnadýn bu kadarýna da pes doðrusu! Bazýlarýnýz da omurganýzýn sonundaki kuyruk sokumu kemiðine ve kör barsaðýnýza takýlmýþ! Bunlar iþe yaramazlarmýþ, bizden size geçen kalýntý organlarmýþ? Bu görüþler 50 sene önceki hikâyelerdi, artýk modasý geçti! Anatomicileri dinlerseniz, kuyruk sokumu kemiðinin oturak kaslarý ve dýþkýlama fonksiyonu için ne kadar önemli olduðunu, bilhassa hanýmlarýnýzýn doðum yapmasý esnasýnda oynadýðý hayatî rolü görürsünüz. Düþüp de kuyruk sokumu kemiðini kýranlarýn, nasýl iki de bir tuvalete taþýndýklarý da ayrý bir sýkýntý. Kör barsaðýn, sindirim sistemindeki immün sistem fonksiyonlarý ve lenfosit üretimi için ne derece mühim bir fabrika olduðu, baðýrsak enfeksiyonlarýndaki rolü bazýlarýnýn dikkatini hiç çekmiyor. Vücudunuzda iþe yaramaz organ arayacaðýnýza Allahýn yarattýðý bu muhteþem makinenin parçalarý arasýndaki tenasüp, ahenk ve hikmet gibi hususlarý araþtýrsaydýnýz, insanlýk için faydalý birçok keþfe imza atabilirdiniz.

Rabbimin üzerimde gösterdiði yaratýlýþ hikmetlerinden, enteresan hususlardan ve isimlerinin tecellilerinden bahsetme niyetiyle konuþmaya baþladýðým halde, ister istemez aramýzdaki hilkate ait bu probleme ve biraz da hissiyatýma takýlýp mevzuu uzattým. Sizler birçok bakýmdan hususen insanî meziyetlerinizle, benden ve bütün hayvanlardan üstün olduðunuz ve yeryüzünde çok þerefli bir mevkii iþgal ettiðiniz halde, Allahýmýz'a kulluk yapmamak için ortaya attýðýnýz bu yanlýþ teori ve hurafelerle zihninizi bulandýrmanýza dayanamadým. Aman ne olursunuz, kendinize geliniz, Rabbimin size gönderdiði Peygamberiniz (sas)'in kýymetini biliniz; bütün kâinatýn fihristi olan Kurânýnýz'a eðiliniz, ondaki ayetleri tefekkür ediniz! Yol varsa iþte budur. Sakýn benimle akrabalýk kurmaya kalkmayýnýz, sonra siz zararlý çýkarsýnýz ve son piþmanlýk da fayda etmez. Ben bir kilo muz yiyip, bir aðaç tepesinde uzanacak bir dal bulduðumda veya yavrularýmla baþ baþa kaldýðýmda mutlu olur, Rabbime þükrederim. Fakat siz vicdanýnýzdaki inanma hissinizi ve fýtratýnýzdaki kulluk arzusunu susturamazsýnýz. Beyninizde mevcut fakültelerin ve kalbinizdeki lâtifelerin, siz Rabbime inanmadan mutmain olmasý mümkün deðildir. Hayvan gibi de huzurlu olamazsýnýz. Çünkü istikbali düþünmeniz, geçmiþteki piþmanlýklarýnýz ve yaþadýðýnýz anýn sýkýntýlarý sizi rahat býrakmaz

Vücutlarýmýz bakýmýndan kýsmî ve zahirî bir benzerliðe sýðýnarak kendinizi hayvan sýnýfýna sokamazsýnýz. Bu Allah'a karþý bir hakaret olur. Sahip olduðunuz yüksek ruhî meziyetlerinizi inkâr edemezsiniz. Ýnkâr etseniz de, O her þeyi görüyor ve biliyor. Nasýl olsa hesap vereceksiniz. Gerisini siz bilirsiniz.
Gönderen: 04.06.2006 - 21:36
Bu Mesaji Bildir   Suqunet üyenin diger mesajlarini ara Suqunet üyenin Profiline bak Suqunet üyeye özel mesaj gönder Suqunet üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1676 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.69778 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.