0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Rüya ve Uykunun Keyfiyeti

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
mamur su an offline mamur  
Rüya ve Uykunun Keyfiyeti
59 Mesaj -
Vahiy gölgesizdir, sâfidir. Peygamberlere hastýr. Ýlham ise gölgelidir, renkler karýþýr. Ýnsandan baþka, melekler ve hayvanlarýnda mazhar olduðu bir keyfiyettir. Ýlham bir gaybi bilgi türüdür. Rü’yanýn esrarý tam bilinmemekle beraber, insanoðlunun hayret ve merakýný celbedip, beþeriyetin varoluþundan beri hep ilgi odaðý olmuþtur. Rüya, ahiret alemi ile de iliþkilidir.Bu iliþkiyi yakalama, temiz duygu ve ruh safvetiyle ancak mümkün olabilmektedir.
Ýnsan yaþamaya uykuda da devam eder, uyanýkken bir çok þeyi gördüðü gibi rüyada bazý þeyleri görür. Ýnsanýn uyanýkken görmesine rü’yet, uyku halinde gördüðü þeylerede ‘’Rüya ‘’ denir.
Rüya uykuda bütün duygu ve bilinç hallerinin tamamen yok olmadýðý bir sýrada meydana gelir. Nitekim rüyâ, uykunun az olduðu sabaha karþý daha çok görülür. Salih rüyalar, o kiþiye Hakk’tan gelen bir rahmet uyarýsýdýr.
Üç türlü rüya vardýr:
a- Sadýk veya salih rüya, Allah'dan müjdedir. b- Kazip yani yalancý rüya, þeytanýn ver¬diði üzüntüdür. c- Kiþinin kendi kendine konuþtuðu þeylerdendir.
Bu tür rüyalar þu þekilde ele alýnabilir:

1- Yoruma ve tabire ihtiyaç göstermeyecek kadar açýk seçik rüyalar, Peygaberimizin Vahyin baþlangýçýndan altý ay önce sabah berraklýðý gibi gördüðü rüyalar
2- Kýsmen yoruma, ihtiyaç gösteren rüyalar. Hz. Yusuf'un rüyasý gibi...

3- Tamamen tabir ve yoruma ihtiyaç gösteren rüyalar. Mýsýr hükümdarýnýn gördüðü rüya gibi...
Ebû Hüreyre'den, Peygamber s.a.v. Þöyle buyurmuþlar:
*‘’Zaman yaklaþýnca müslümanýn rü'yasý hemen hemen yanlýþ çýkma¬yacaktýr. Sîzin en doðru rü'ya göreniniz, en doðru söyleyeninizdir. Hem müslümanýn rü'yasý Peygamberliðin kýrk altý cüz'ünden bîr cüz'dür. Rü'ya üç kýsýmdýr: Biri sâlih rü'ya olup Allah'dan müjdedir, diðeri þeytanýn ver¬diði üzüntüdür. Üçüncüsü kiþinin kendi kendine konuþtuðu þeylerdendir. Bi¬riniz hoþlanmadýðý bir þey görürse hemen kalkýp namaz kýlmalý, onu kim¬seye söylememelidir.’’Nesai, Ýbni Mace.
Ýnsan görmediklerini inkara kalkýþmamalý. Ruhunu görüyormusun? Aklýný görüyormusun? Göremiyorum diye inkar edebilirmisin? Görünmiyen varlýklar görünenleri idare ediyorlar. Bedenimizde ki azalarý gördüren, iþittiren ve yürüten kuvvet ve kudret veren ruh’dur. Ruh da Allah’ýndýr. Uyuyunca ruh insandan baðlantýlý bir þekilde ayrýlýr, iþte ovakit dalarsýn renkli rüyalara o zamanda görüp iþitsene, yanýna yýlan gelse haberin olmaz. Sen uykuda ve rüyadasýn nerden bileceksin... Rüyanýn mahiyetini ve gerçek anlamýný Allah’tan baþka kimse bilemez. Rüya ile ancak, rüyayý gören kiþi amel edebilir. Baþkalarýný bu rüyayý kabul etmeye ona göe yaþamaya zorlayamaz. Allah, varlýðýný birliðini kuvvet ve kudretini yarattýðý bazý þeyleri belge olarak açýklamak suretiyle ispat etmiþtir. Uyku küçük ölümdür.Bu küçük ölüm insanlarý uyarmalý ve ölüm ötesi için hazýrlýða davet etmelidir.
Peygamberimiz s.a.v. þöyle buyurmuþlar:
‘’Allah’a yemin ederim ki, uyuduðunuz gibi öleceksiniz, uykudan kalktýðýnýz gibi de tekrar dirileceksiniz.’’

Kur’an-ý Kerim’de pek çok ayette geçen ve peygamberlerin üzerinde ehemmiyetle durduðu rüya ve mahiyeti, ayrýca yüzlerce Hadis-i Þerif’le ümmete kýyamete kadar açýk bir kapý olarak rüyanýn tavsiye edilmesi önemli bir ilim olduðuna iþaret etmektedir.
Ýnsan öyle bir an gelince elinde olmadan uyuyor. Öyle bir anda geliyor ki, uykunuzu almýþ olarak uyanýyorsunuz. Ýnsan uykusu geldimi ne kadar uðraþýrsa uðraþsýn, uykusunu durduramaz. Ancak belki bir iki gün uyumayabilir ama ondan sonra uyumak zorunda kalýr. Bir de uyandýmý, tekrar uyumak için çalýþsa uyuyamaz. Ýþte in¬sanýn elinde olmayan bu uyku da, Allah'ýn yarattýðýna bir iþarettir. iþiten kavimler için, yani hakký duyabilen insanlar için ayettir. Bunlar Allah’ýn varlýðýnýn delilleridir.

Þaný yüce büyük olan Rabbimiz buyuruyo ki:
‘’ Gecede ve gündüzde uyumanýz ve Allah'ýn lutfundan rýzýk aramanýz onun ayetlerindendir. Þüphesiz bunda iþiten kavim için ib¬retler vardýr. ‘’Rum Sur: 23

Bir vakit Yusuf babasýna: 'Babacýðým, ben rüyada onbir yýldýzla güneþi ve ayý gördüm. Gördüm ki, onlar bana secde ediyorlar.' dedi.
Babasý: 'Yavrum, rüyaný kardeþlerine anlatma, sonra sana bir tuzak kurarlar; çünkü þeytan, insana apaçýk bir düþmandýr. Yusuf sur:4-5
Allah c.c, insanlarýn Levh-i Mahfuzdaki durumlarýna muttali olan bir grup meleði rüya iþiyle görevli kýlmýþtýr. Görevli melek Levh-i Mahfuz'dan aldýðý durumlarý bir takým olaylar ve þekiller haline sokarak ilgili insanýn rüyasýnda kalbine yerleþtirir ki, o kimse için bir müjde veya uyarý ya da kýnama deðerinde olsun. Ýlgili melek bu gayret içinde iken þeytan da insana karþý duyduðu kin ve düþmanlýktan dolayý onu uyanýk iken rahat býrakmak istemediði gibi, uyku aleminde de rahat býrakmak istemez. Ona bir takým hile ve tuzaklar kurmaktan geri durmaz. Þeytan insanýn rüyasýný bozmak üzere ya onu gördüðü rüya hususunda yanýltmak ister veya rüyasýnda gafil olmasýný saðlamaya çalýþýr.
Ebû Katâde, Resûlüllah s.a.v. þöyle buyururken iþittim:
‘’Rü'ya Allah'dandýr. Hulm ise þeytandandýr. Biriniz hoþlanmadýðý bir düþ görürse sol tarafýna üç defa tükürsün bulunduðu taraftan öbür yana dönmeli ve onun þerrinden Allah'a sýðtý sýn. Çünkü o düþ kendisine asla zarar verecek deðildir.’’ Nesai.
Baþka bir rivayette ise:
“Sizden biriniz hulûm görürse þeytanýn uykusunda kendisiyle oynamasýný kimseye söylemesin” buyurur.
Þeytanlar ýþýðý ve aydýnlýðý sevmez, aksine bunlarý uðursuz sayar ve karanlýktan medet umarlar. Zira Halk arasýnda söylenen “akþam þer olur” sözü, bu manadaki hadislerin enfes bir üslupla kendi dilimizdeki ifadesidir.
Ebû Hüreyre r.a. dan rivâyet olunduðuna göre: Nebiyy-i Ekrem s.a.v. þöyle buyurmuþlardýr:
'Sizden herhangi biriniz uykuda iken þeytan ense kökünüze üç düðüm atar. Her bir düðümü baðladýkça: 'Sen yat yat, daha gece uzundur' diyerek attýðý düðümün üzerine eliyle vurur. Eðer bir kimse uykudan uyanýr da Allah'ý zikreder, hatýrlarsa bu düðümlerden biri çözülür, abdest alýrsa biri daha çözülür, namaz kýlarsa birisi daha çözülür ve zinde ve neþeli olarak ve tertemiz bulunarak, sýklet ve tembellik gibi þeylerden uzak olarak sabaha çýkmýþ olur. Böyle yapmayýp da güneþ doðuncaya kadar gaflet üzere yatarsa vücûdu habîs ve tembel olarak sabaha çýkmýþ olur'. Buhari, Müslim, Ebu Davud.
Uyuyan kimsenin gördüðü güzel düþlere rü'ya, korkunç ve çirkin olanlarýna hulm denilmektedir.
Allah’u Teâla kullarýnýn kalplerine uyanýkken veya uykuda bir takým sinyaller halkeder. Allah dilediðini yapar. Ona uyku veya uyanýklýk mâni olamaz. Cenâb-ý Hak uykuyu, vücudun dinlenmesi için ihsan etmiþtir. Uyku büyük bir nimettir. Uykunun kýymetinin ne olduðunu uykusuzluk hastalýðýna yakalananlara sormak lazýmdýr.
Yatmadan önce abdest alýp dua etmeli, uyanýnca da Allah'a hamd etmeli ve dua etmelidir.
Yatarken sað tarafa dönüp yatmalý, sað eli sað yanak üzerine koymalý. Böylelikle sünnet yerine gelmiþ olur.
Yatarken yüzü koyun yatýlmamalýdýr. Peygamber Efendimiz s.a.v. bu yatýþ þeklini yasaklamýþtýr. Peygamber Efendimiz, mescidde bu þekilde yatan birisini uyandýrmýþ ve 'Bu þekilde yatmak Allah'ýn sevmediði bir yatýþ þeklidir' buyurmuþtur. Ebû Dâvud.
Uyuduktan bir müddet sonra teheccüd namazýna kalkmak sünnettir. Bu sâlih kiþilerin âdetidir. Bu namaz kabirde nur olacaktýr. Uykudan uyanýnca eli üç kere yýkamadan elleri bir kabýn içerisine sokmamalýdýr. Peygamberimiz buyurmuþlar ki: ‘’Alimin uykusu cahilin -nafile- ibadetinden hayýrlýdýr’’.

Rüya uykunun bir parçasýdýr. Hemen her insan pek çok rüya görür. Kaadî lyâz diyor ki: ‘’..Güzel rü'yanýn sevdiði kimseden baþkasýna söylenmemesine gelince bunun sebebi de þudur: Bu rü'yayý hoþlanmadýðý bir kimseye ta'bir etti¬rirse çekemediði için kötüye yorabilir. Ve rü'ya o sýfatla zuhur edebilir. Gören dahî kötü te'vîli iþitir iþitmez üzülür, mahzun olur.’’
Hz. Aiþe validemize Resûlullah s.a.v.Efendimiz :
‘’Býrak bu tür yorumlarý, sana bir Müslüman rüyasýný yorumlamak üzere gelirse hayr ile onu yorumla. Çünkü rüya, yorumlandýðý gibi olur.” buyuruyor.
Peygamberimizin s.a.v. Rüya hakkýnda þöyle buyurmuþlar. 'Salih kiþi tarafýndan görülen rüya, peygamberliðin kýrk altý parçasýndan bir parçadýr. ' Bir baþka hadiste de þöyle der: 'Müminin rüyasý, peygamberliðin kýrk altý parçasýndan bir parçadýr; Peygamberlik gitti ve mübeþþirat kaldý'.
Ebû Hüreyre'den r.a. Resûlüllah s.a.v.
‘’Her kim beni rü'yada görürse hakîkaten görmüþtür. Çünkü þeytan benim þeklime giremez.’’ buyurdular. Buhari Ebu Davud.
Fahri Kainat Efendimiz s.a.v. Sabah namazýný ashabýyla kýldýktan sonra mübarek Cemalini Ashabýna döner þöyle derdi: Rü’ya göreniz varsa tabir edeyim, Cenazeniz varsa namazýný kýldýrayým derdi. Bir defasýnda da görmüþ olduðu rü’yasýný ashabýna anlattý:
Semüre bin Cündüb r.a anlatýyor:
‘’Resulullah s.a.v. sýk sýk: ‘’Sizden bir rüya gören yok mu? ’’diye sorardý. Görenler O’na Allh’ýn dilediði kadar anlatýrlardý. Bir sabah bize yine sordu: ‘’Sizden bir rüya gören yok mu? ’’ Kendisine: ‘’ Bizden kimse bir þey görmedi.’’ Dediler. Bunun üzerine: ‘’Ama ben gördüm’’ dedi ve anlattý.'Bu gece bana iki kiþi geldi. Beni alýp haydi yürü dediler. Yürüdüm. Yatan bir adamýn yanýna geldik. Yanýnda biri, elinde bir kaya olduðu halde baþucunda duruyordu. Bazen bu kayayý baþýna indirip onunla baþýný yarýyordu. Taþda saða sola yuvarlanýp gidiyordu. Adam taþý takip ediyor ve tekrar alýyordu. Ama baþý eskisi gibi iyileþinceye kadar vurmuyordu. Ýyileþtikten sonra tekrar indiriyor, önceki yaptýklarýný aynen yeniliyordu. Beni getirenlere: Sübhanellah! Nedir bu? Dedim. Dinlemeyip: ' Yürü! Yürü! ' dediler. Yürüdük, sýrtüstü uzanmýþ birinin yanýna geldik. Bunun da yanýnda, elinde demir kancalar bulunan biri duruyordu. Adamýn bir yüzüne gelip, çengeli takýp yüzünün yarýsýný ensesine kadar soyuyordu. Burnu, gözü enseye kadar soyuluyordu. Sonra öbür tarafýna geçip, ayný þekilde diðer yüzünün derisini de ensesine kadar soyuluyordu. Bu da, yüz derileri iyileþip eskisi gibi sýhhate kavuþuncaya kadar bekliyor, sonra tekrar önce yaptýklarýný yapmaya baþlýyordu. Ben burada da: Sübhanallah, nedir bu? Dedim. Cevap vermeyip: ' Yürü! Yürü! ' dediler. Beraberce yürüdük. Fýrýn gibi bir yere geldik. Ýçinden bir takým görültüler; sesler geliyordu. Gördük ki, içinde bir kýsým çýplak kadýnlar ve erkekler var. Aþaðý taraflarýndan bir alev yükselip onlarý yalýyordu. Bu alev onlara ulaþýnca çýðlýk koparýyorlardý. Ben yine dayanamayýp: 'Bu nedir? ' diye sordum. Bana cevap vermeyip: ' Yürü! Yürü! ’’ dediler. Beraberce yürüdük, nihayet kan gibi kýrmýzý bir nehrin kenarýna geldik. Nehirde yüzen bir adam vardý. Nehir kenarýnda da yanýnda bir çok taþ bulunan bir adam duruyodu. Adam nehirde çýkmak isteyince diðeri elindeki taþý ona atarak adamý geri çeviriyordu. Her ne zaman çýkmak istese diðer adam elindeki taþý ona atarak bulunduðu yere döndürüyordu. Yine dayanamayýp 'Bu nedir? ' diye sordum; bana ' Yürü! Yürü! ’’ dediler. Beraberce yürüdük. Çok çirkin görünüþlü bir adamýn yanýna geldik. Böylesi çirkin kimseyi görmemiþsindir. Bunun yanýnda bir ateþ vardý. Adam ateþi tutuþturup etrafýnda dönüyordu. Ben yine: Bu nedir? Diye sordum. Cevap vermeyip, ' Yürü! Yürü! ’’dediler. Beraberce yürüdük. Ýri iri aðaçlarý olan bir bahçeye geldik. Ýçerisinde her çeþit bahar çicekleri vardý. Bu bahçenin içinde çok uzun boylu bir adam vardý. Semaya yükselen baþýný neredeyse göremiyordum. Etrafýnda çok sayýda çocuklar vardý. Ben yine: Bunlar kimdir? Dedim. Cevap vermeyip, ' Yürü! Yürü! ’’ dediler.Beraberce yürüdük. Ulu bir aðaçýn yanýna geldik. Ne bundan daha büyük nede daha güzel bir aðaç hiç görmedim. Arkadaþlarým: aðaça çýk! Dediler. Beraberce çýkmaya baþladýk. Altun ve gümüþ tuðlalarla yapýlmýþ bir þehre doðru yükselmeye baþladýk. Derken þehrin kapýsýna geldik. Kapýyý çalýp açmalarýný istedik. Açtýlar ve beraberce girdik. Bizi bir kýsým insanlar karþýladý. Bunlar yaratýlýþça bir yarýsý çok güzel, diðer yarýsýda çok çirkin kimselerdir. Sanki böylesine güzellik böylesine çirkinlik görmemiþsindir. Arkadaþlarým onlara: Gidin þu nehre banýn! Dediler. Meðerse orada açýkta bir nehir varmýþ. Suyu sanki safi süttü, bembeyaz.. Gidip içine banýp çýktýlar.Çirkinlikleri tamamen gitmiþ olarak geri geldiler. Ýki taraflarýda en güzel þekli almýþtý.
Beni dolaþtýran arkadaþlarým açýkladýlar: Bu gördüðün And cennetidir. Þu da görkemli metin makamýndýr. Ben Cebrail'im, bu Mikâil'dir; baþýný kaldýr. Dediler. Gözümü çevirip baktým. Bu bir saraydý, týbký beyaz bir bulut gibi. Beni gezdirin, içine bir gireyim! Dedim. Þimdilik hayýr! Amma mutlaka gireceksin dediler. Ben: Geceden beri acaip þeyler gördüm, neydi bunlar? Diye sordum. Sana anlatacaðýz, dediler ve anlattýlar:
Taþla baþý yarýlan, o ilk gördüðün adam, Kur’an-ý atýp redden, farz namazlarda uyuyup kýlmayan kimsedir. Ensesine kadar yüzünün derileri, burnu, gözü soyulan adam, evinden çýkýp yalan uydurup, etrafa yalan yayan kimsedir. Fýrýn gibi bir binanýn içinde gördüðün kadýnlý erkekli çýplak kimseler, zina yapan erkek ve kadýnlardýr. Kan nehrinde yüzüp aðzýna taþ atýlan adam faiz yiyen adamdýr. Ateþin yanýnda durup onu yakan ve etrafýnda dönen adam, cehennemin ateþin bekçisidir. Bahçede gördüðün uzun boylu adam Ýbrahim a.s. idi. Onun etrafýnda ki çocuklar ise, fýtrat üzere buluða ermeden ölen çocuklardýr.’’
Cemaatten biri hemen atýlarak: ‘’Ey Allah’ýn Rasulü! Müþrik çocuklarýda mý? Diye sordu. Resulullah s.a.v. evet, dedi, müþrik çocuklarý da’’ ve anlatmaya devam etti.’’Yarýsý güzel yarýsý çirkin yaradýlýþlý olan adamlara gelince, bunlar iyi amellerle kötü amelleri birbirine karýþtýrýp her ikisinide yapan kimselerdir. Allah onlarý affetmiþtir.’’ S. Buhar. S. Müslim.Tirmizi.
Görülüyor ki Peygamber Efendimiz s.a.v. kendisine tahsis edilmiþ Makam-ý Mahmud’da oturacaðýna dair Meleklerden söz almýþ olduðunu belirterek rü'ya'sýný sona erdirmekte. Þu apaçýk bir gerçektir ki, Nebilerin rüyasý vahye uygundur. Ýki cihan güneþi, kurtarýcýmýza yol göstericimize, Salât ve selâm olsun, aline ashabýna etbaýna..
Ey Rabbimiz! Habibinin nuru kalplerimizi süslüyor, bizlere Rusulü Ekremi Rüyalarýmýzda görmeyi nasip eyle. Muhammed gülüne dal eyle bizleri. Habibinin sevgisini doldur kalbimize.
Yüceliðinde sýnýr olmayan AlIah’ým! Bizlere öyle bir iman, öyle bir yakin ver ki, artýk bir daha küfür kalmasýn, hakkýmýzda vereceðin hükümde lütfunIa kurtuluþ istiyoruz, yerleri ve gökleri örten nuruna sýðýnarak. Öyle bir rahmet ver ki, onunla, dünya ve ahirette senin nazarýnda kýymetli olan bir mertebeye ulaþalým AlIah’ým!

Konya /2002
Kaynaklar...........................
Kuran-ý Kerim... Enfal suresi:43, Yusuf sur: 4-5, 36, 43,44,46,100-101 Enbiya sur:5 Saffat sur:102,105 Fetih sur:27Muteber Hadis Kaynaklarý... M. Kapçý.Ahmet A.


Ali Kýlýç Kakiz
Gönderen: 21.10.2007 - 12:52
Bu Mesaji Bildir   mamur üyenin diger mesajlarini ara mamur üyenin Profiline bak mamur üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1753 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.31240 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.